24 Nisan 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

24 Nisan 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pr ABONE Türkiye Mep Kı 7s0 409 m . Aren desletirmek (25) kuruştur. pEDpeLi İkinci Cephe Yazan: M. ANTEN ark tamrrum ve tmüidefiklerin Avrupada Almanlara kara $- kinci bir cephe kurmaları meseleleri dünya elkâri umumiyesini, yaz yak- e daha tasla alâkadar etmek-, a Şark cephesinde Ruslar bütün ke- #nlerde teşebbüsü ve hava bökimi- ellerinde tutmakta, Almanlara büyük tayyare kayipları verdirmekte ve yaz taarrumu için hazeladıklari tere kuvvetlerin bir karını kullan- huya mecbur etmektedirler, Yaz kar- ulaşması için iki tarafım da büyük kuvvetler topladıkları haber veril mektedir, İngiliz kaynaklarma göre, Almanlar 229 Himen toplamışlardır. Bunların mühim bir kısmını Alman» yani mütt den topladığı as- kerler teşiil etmektedir. Buna mu- kabil Ruslar 309 tümen bazmremış- Yardır, Ba vaziyet karşışmda. Almün- ekin tereddt et- Çünkü bir mu- vaffakıyetsizlik onlar için tam bir hezimet olscaktır, Koalordunun nasl bir tsktik kullanacağı bilinmiyor, A! imarılardam evvel temmuza geçmesi ihtimali olmakla bersbar, evvelâ mü- dutanda kalarak Alman taarruzlarım Yıpratıktan ve kırdıktan sonra bü yük Mtlyat kuvvetleriyle şiddetli bir taarruza göçmesi de muhtemel görül mekt İki Ayrı Cereyan Avrupada Pinet bir cephenin kü- vulması meselesi bugün daba büyük bir ciddiyetle bahis mevzuu olmakla beraber, derhal taarruza geçllinesini istiyen esreyanım, Alman harp maki- hesinin taarruz kudretinin kırılması- br beklemeyi tercih eden cereyanı henüz galebe çalmadı hizeedilmek» tedir, İkinci cereyana göre İngilterenin muhafaza kuvvetlerinden başka ma- ik olduğu 80 tümenlik kuvvet, 3000 Kilametreden fazla olan sahillerini wuhalaraya encok Wifayot etmekte dir, İngilterenin oAvrupağa yeni bir cephe açmam #nesk büyük miktarda Amerikan kuvvetlerinin gelmesine bağlıdır, Almam ordusu yaz tanrru- Yunda tamâmiyle mağlüp olmasa dahi pek çok yıprınıcaktır, Abloka İse Al- imanyayı iktesaden exmekte deyam e- deceirtir, Bu suretle kışa doğru Al- man oşdumi taarruz kabiliyetini ta- iamiyle kaybedecektir. O zamana kadar İngiltereye pek çak miktarda Amerikan sekeri ve tayyareleri gel- miş olacaktır. Bu vaziyet Avrupada murvaffakıyetle yeni bir cephe açma- yı mümkün kılacaktır, Asgari cehdi, asgari fedskârliğı ve sagari tehlikeyi temsil eden bu cere- yanın karşımda, İngiliz ve Amerikan | &frârt lnumiyesinin mübim bir ka- #ıman ve Sovyet Ruzyanın temsil ei- ği derhal tsarrusa geçmek oraya nı vardır, Bu çereyarın noktal na- zan şu suretle hüldsa edilebilir. Kı- zılorduyu muazzam Alman taarruzu karşsunda yalnız bırakmak tehlike- Hidir, Kızılardunun mağlübiyeti yal miz Sovyet Rusyayı değil, bizzat İn- giterenin müdafacsmı da tehlikeye düşürür, Daily Mal gezeteri, İngiltere son- bahardan evvel taarruza geçmezse, harbi kâybedeceğini yazmıştır. Ge- heral Marshall'ın dn Vaşingtondan Londrayâ bu cereyemi kuvvetlendir- iek için geldiği söylenmektedir. Be- 2 Amerikaldar evvelâ Sovyetlerin Taponyaya karşı harekete geçmeleri icap ettiği fikrinde olmakla beraber, umumiyet #übariyle Amerikanın İn- Küterederi fazla tasrruz taraftarı ol- duğu hlasedilmektsdir, Son haftalar içinde cereyan eden hildiselere bakılacak olursa: Mütte- Muharrir makalesinde, demokrat ve totaliter rejmlerle idare edilen devleil Mas — erde hükümetle matbuatın temas ve münasebat şekillerini tefkik etmekte, bundan sonra Türkiye Cümhuriyeti hükümetiyle Türk gazetecileri arasındaki vaziyeti tahlil eylemekte ve Ankarada yapılan “Matbuat Toplantıları, ndaki fayda ve zayeleri belirtmektedir. eN Ankaradaki Matbuat . — Toplantısı Hükümetlerin matbuat mensupla- rını muntazam o toplantıları çağırarak kendilerine umumi vaziyet hakkında İzahat o vermeleri üdestir. Bazı memleketlerde bu gibi toplantı” lar, her gön yapılmaktadır. Bizde matboatm merkezi ile dev- letin merkezi iki ayrı şehrimizde bü- Tunduğundan, Ankarada çalışan bü- kümetin İstanbul gazetecileri ile yâ nü gününe buluşmalar yapması im- kânsızder. Böyle olmaklı beraber, hükümet hem İstanbuldaki matbaat mümessilliğiyle bir nevi teması mu- bafaza etmekte, bem gazete başmu- harrirlerimizin ekserisi mebus olda" #andan, ayrıca, bu hususiyetlen İl tifade etmekedir, Fakat, vereneği Riihim bir malâmat oldu, yahut Türk maatbuntr ile bir Fikir alış ve herhangi bir vesile ile lüzum gör- dü mü, hükümet © ziman Türkiye matbaatınm bütün mensuplarını (İs- #anbuldan, İzmirden, Adanadan) An- karaya davet etmektedir. Geçen haf- ta, Ankarada yapılan toplan, ba neviden olmuştur. Şüphesiz, bu gibi gazeteci taplan- tlarında, gaye, dünyada mevcut bâ- tün rejimler için ayni olduğu hal de, hükümet (namına konuşanların konuşma tarı başka başkadır. Bu toplantılarda, hükümetler için gaye, mühim bir deva karşında, memle- ket büsnünn kendileriyle işbirliği yapmasını temin etmektir, Hükümet eğer demokrat bir dev- letin. hüleümeti ise, gelen gazeteci- İer, ayrı partilere mensup olmakla beraber, memleket davaları etrafında beraber düşünmiye dsvet olunmakta ve bunu da olgunluklarr sayesinde, Cevapsız bırakmamaktadır. Totaliter devletlerde ise, basım fle hökümet arasmda hiç bir ayrıl Ayrılık bulunamıyacağından, topla» iştaki gaye, gelen gazetecilere, gü. nün mükim meselesi hakknda ne yazacaklarını bildirmekten ibaretir. İşin içyüzünü dışardaki dünya da bil diğinden, böyle bir memleket mat baatınım yazılarına, bir memleket et. kârı umumiyesinin o mesele hakkın- Yazanı— a Burhan BELGE; ket ve millet için müdatan vasıta- larımızım başında geldiği gündenbe- Gi, böyle bir şey olmamıştır. Hükümetimizin, totaliter rejimler. de olduğu ibi, kendisi ile matbuatı arasında bir “ayniyet” tesi etmek İstememesine gelince, bundaki fayda da işikârdir: a) Bazan hükümetin doğru bulep söyliyemediğini, serbest bir matbuar, daima söyler, b) Matbuntm ber söylediğinden, matbuatı şerbet bırakmıyan hükü- metler, kendileri mesul olurlar, €) Devlet, bilhassa dış politika smda, matbuat (serbest olmadı kendi manevrs kabiliyetin; azaltmış olur, #4 * Bs sokta, son derece mükümdir “Dış politikadaki manevr biliyeti derken, bunu ya'nız yaban- & memleketleri | ilgilendirir bir iş sanmamak lâzımdır, D:ş memleket lere, çünkü o saatte o memleketin ne düşündüğünü serbest olmıyan bir ba- #ıtun hep bir ağızdan koparacığı gü- rültü ile de anlatmak kabildir. Du memleketler, o böyle bir matbuntın meşriyatına © memleketteki hülüme- #in bir samimi veya sahte manevram nazarı ile dahi baksalar, onu kiymet vermiye mecburdurlar. Çünkü © mem lekette, o hükümet, o sastie, yeçine saliiyeti temsil etmektedir. Bu iri- barla, bir memleketin o matbuatımr serbest barakmamakla, “deş politika- daki manevra kabiliyeti, ni kaybet mesi, dışarıya doğru değil, asl içe riye doğra mühimdir. Çünkü, basm, mütemadiyen hük0- met talimatı ile hareket etti mi, bir memlekette en mlhim kontrol unsn- Fu olan halkın kendisi de, ayni oto- matlığa yani ayri atalete düştü de mektir, Artık, o halk, kendi kendine daki teceltisi mazariyle değil o imeti- — — İekettek: İükümetin basına aksetti- tiliniş bir politik manevra mazariy- İe bakmaktadır. #** Türkiyedeki vaziyet me birincisi, ne de ikineisi (gibidir, Zirs Türkyede, hükümet | ile matbuntn münasebeti, Ankara devleti karul- dağundanberi, | bir iş ve selâbiyet bölümüne istinat ettirilmiştir. Şöyle kiz Hükümet, matbuntı, “diriğe,, yani yukardan sevk ve idare edilir bir eci- haz haline koymaktan dalma sakm- ginşter. Çünkü matbastı, memlekette kendine doğru mevcut olması İğzrm kontrol © unsurlarından biri olarık kabul etmeyi tercih etmiştir. (Diğer kontrol unsurları, | — Part, 2 — Meclis, $ — Halkin kendisidir.) Bona göre, hükümetin işlerini ten- kit ötmesi, matbuntn hakkıdır. Ni- tekim, bu defaki toplantıda, yanın Dahiliye, Hariciye ve "Ticaret Vekii- lerini de alarak gelen Başvekil, gaze. teci arkadaşlara, o açıkça, kusurları tenkit etmelerini, hükümetin bu ten- kilerden ancak (intifade edeceğini söylemiştir. Fakat -ve burada, mat- buüta verilen salâhiyete mukabil bö. kümeta salâhiyeti harekete geçmek- tedir. matbuatm yapacağı ba tenkit ne demgojik, ne de menfi ve yıkıcı olmalıdır. Böyle olursa çünkü, üçür- cl kowtrol unsuru olatak saydığımız kuvvet, yan! halkın kendisi, mesele hakkında yanlış ve fena malimat e dinmiş olacak”ve bu yüzden, halk, LOKMAN türlü ayırırlardı. Fakat anadan doğma denilen hastalığın o prikasteni olduğu sonradan anlaşddı. Onun için, şimdi gerçekten mörasteni | hastalığı dalma #onrağan gelme sayılır. Bu hastalığın sebebi, çok def: fazla ve devâmlı zihin yorgunluğudur Bürük bir ticaret işine girin #ikıni çok yorulur... Müsabakalara gi mek de, sonm İnsani korkutan bir tir.. Yeni bir işe girişmemekle bera 'ber, bulundukları işlerde pek çok, hem de devami: olarak çalışanlar, iglerin- Gen gelebilecek (mesuliyeti anlıyarık onu çok dülglinenler mörasteni hastalı- ğma namset olarlar,, Bu hastalığa 86- bep en ziyade mesuliyet korkusudur. Fakat sadece resmi işlerdeki mesuli yet değil. Büyük bir #caret evinin rahat bir fabrikanm sahibi içlerinde muvaffak olamatsa, kendisiyle birlik- te, çalıştırdığı işçilerinin, memurları- or açıkta kalacaklarını, sefslet çeke- ceklerini düşünerek © mnazzep olar, Böyle düşünceli ticaret adamlarıdır. bir kaç tanesinin gerçekten nörasteni hastalığma tutulduklarını görmüştüm. bükümet (Ove matbunt (o arasındaki &henk bozulacaktır. Çok şükür ve (bilhassa bu harp başladığı yani mifB birliğin şasmle- Vamılı hava akınlariyle de Alman harp #konomisini felce uğratnıya ve çek decek yabancı memleketlerin Gia olacağı da mmlaşılmaktadır. Geçen sene Fuara iştirek edem İn- Bilere, Almanya, İtalya ve Alman - Romanya, Macaristan, Miser, Suriye ve Filistinin de İştirak edece- ği bildirilmektedir. Tefrika No. 18 Ve Amerika milleti, o zamana ka- dar sikıştırıdmış olan tehevvürünü iz. har ederek âhengi bozan sesleri müt- hiş bir heyecanla boğdu: Siliha sa rüdi, Yıkılışın Başlangıcı Evet, harpten evvel bu bir sürü dehşet saçıcı faclalar, tüyler Ürpertici olaylar akla geriyor, gelse bile bir- kap aydan farla sürmiyeceği sanılıyor 4u, Harbin başlangemdan iki gene yordu, Bize erki hayatımıza srümez- da müthiş bir ucurum “ar gibi geli- yordu. m bstibak kabiliyeti © günkü vaziyetin dehşetlerine de bizi ulıştırmişi, Soluk bir yıldız, bir ocak ve sulh yıldın uzaklarda parıldıyor, fıkat kasırgi gittikçe döha “şiddetle oğulduyordu, Geçen her sene İyimser pesleri susturuyor, en mülevazı ümit- leri yıkıyor ve İngiliz milleti vazite- sini, sonu düşürmeden yapıyordu, Bir sene, hattâ daha fazla sonresi iiçin plinlar hazırlamak mecburiye- Hepsi de büyük işlere girişmişler ve tattakları işin meticesinden endişe &- derlerdi... Hepsi de muvaffak oldular ve hastalıktan kurtuldular... Bir tane- sinin, pek sevimli bir sisko olen oğlu- İtinde olan hükümet mahfillerinde 40 hökim olan kanaat, bu görüş tar- zina dayanıyordu: Nihal zafer muhak- kak sddedil'yordu, Fakat mesela bu taferin ne zaman elde edileceğiydi, 1919 da mi yoksa 1620 de mir Buns kestirmek günlük müşkülit içirde pek mazart bir mesele idi, Kimse, bir gok haklı sebeplerden dolayi, 1918 de sulh olabileceğini düşünmiye cesarel #demiyordu, Ve bu sırada insan bazan bu mua- delenin haline çalıştığı zaman, kendi kendine bir sorgu ile karşılaşıyordu: Acaba Almanya YENA'nm ferdasm- da olduğu gibi, birdenbire mi çöke- cekti? Yaksa Napoldon'un emiri altın- daki Pransırların, yahut ken'nin ida- re ettiği kuvvetlerin yaptığı gibi son dakikaya kadar çarpışmak kararına mı dayanacaktı? Harp ilân edildiği zaman her iki taraf da yafere inanmıştı İki taraf tan biri artık müvaffak olmak ümi- muhakkak olarek kaybedince, arp devam edebilir miydi? O kadar kahraman, fakat © derece de mantıki olen Almanın ruhunda ümilsizce çar- pışmak haşleti var mıydı? Hekimin NÖRASTENİ NEREDEN GELİR? Vaktiyle, nöcasteni hastalığını, ama-İnu gördükçe, çenesinin altından dan doğma ve sonradan gelme diye ikiİkan ikinci ve yağlı me düşünür, bir halden çıkmıştır. Hö- kümet elindeki matbuat ve matbaat da karşısındaki halk için, ber gün bir şeyler düstinecektir ki, balir ga- bahleyin kalkınça hiç olmazsa akşa- ma kadar ne düşüneceğini ve ne SöY- iiyeci halk, he kadar münevver ol sun, çok geçmeğen bir pıhtı haline girer, İşte, Türkiyede, bu di büyüklerimiz, ötedekberi, tehlikeden © sakınmışlarıır, demişlerdir ki: 1. En büyük kudret kaynağı halle- ter. Halan düşünmekte devam mesi, hükümet mekanizmasını ancek sinde ve çevik tatabilir. 2. Matbuntın halk ile temasi kümetin halk ile olsn temasında ba doğrudan doğruyadır. 3, Şu halde, kudret kaynağı olan halk ile temasımızr en İyi bir şekl de devam ettirmemiz matbuatr bir temas vasıtası kabul etmemizle ka- bildir, 4, Ancak, temas vasıtası olun ma buatın vereceği malümeta da güvsa- memiz lâzmmder. Su halde, onu, halik- tan duyup öğrendiğini söylemekte serbest temahıyız, $. Ba takdirde çünkü, ayrıca ve ayni temaş vasıtası, yani matbmal kanalından, bizim de helka buz şey- eri bildirmemiz mümkün olacaktır. ** karadaki matbuat toplantıla- rından, güzeteci arkadaşları” muz, duma memnun dönmüşlerdir. Bu seferki toplantı, samimiyette ve açıklıkta, daha öncekilerin de geride barakmıştır, Bunun sırrı, bu devletin kuruluş €- saslarında ve bir de, aru halen ida- re etmekte olan Büyük Şef'in, hü- kümet reisliği ve devlet reisliği ka- demeleri arasında balks doğru mev- cat olması lâsm hususiyetleri ve farkları, her iki kademedeki eşsiz ve muvaffak tecrübeleri ile, önce tesbit edip, arkasından, ısrarla gözetmesin. de toplanır, Çünkü, ra- das gülleri çeneyi çimdikler ve, simdi kendisini tekaüt etmiş olan babasırım, lerini yoluna ko- yuncaya kadar nöranteni hastalığından ne kadar zayıflamış olduğunu hatırla” rm Bu hastalık, düşüncelerinden tenret ve müsabaka değil, devamlı aile kürlerinden de çelir.. Bazılarma ağır tukları işin (metiğesinden korkanlarm| bir kazadan sonra musallat olur. Ka zamn maddi neticesi kaybolur, Fa orum korkusundarı gelen hastalık de- vam eder.. Ölçüsü derecede ve pek uzun müddet devam eden sporculuk da hörasteni getiren sebeplerden bi- ridir. Mikroplu hastalıklar, bi'hassn verem hastalığı nörasleni getirir. Genç bir adam kendisini sâdece mörüstenik zan- nederek, başr göğsünün üzerine düş- müs, omuzları iki taraftan çıkmış, £s- zer durur, Bir hekim muayene eder, bir sanatoryuma yattrırı. Alte a7 son- ra mörasteni hastalığından eser kal maz,. Filrimce, kendilerini nöraste- nik zanneden gençlerin, bir kere gö- güslerinin filmini aldırmaları lüzumlu bir ihtiyattr... Nörasteni hastalığım vücudün ter. kibindeki İimya bakımından başlıca sebebi, asit ve alkalik müvkzenesinin borularak alkalik terofa doğrafazlaca kaymasıdır. ezani W. Cech, " Üirgilz Başvekil) Çeviren: İlhami Safa Bir söne müddetle Ren üzerinde çarpışmıya, Berlin üzerine yürümiye, ordülüri kesip biçmiye, halkı büküm altına olmiya zorlan: aydikT Yoksa tam bir herimetin ve bunun nelicelerinin kabulünü hesaba katu- bilir, buna belbiğlıyabilir miydik? Bununla beraber Yena muhârebe- sini takip eden vaziyete benzer bir duruma girebileceğimizi . aklımizdan çıkarmıyor, fakat bütün projelerimi 2 çok usun sürecek bir mücadeleye göre haşırliyorduk, Hiç şüphe yok Ki. Almanyanın bi- rinel derecede menfaati — gefer grtek imkânsız görününce — orduların böyük kısmın? tsm bir intizam içinde Alman hududu Üzerindeki hatta çek- mmekti, Bu çara güçlükleri ne olursa olsan 8 Ağustos 1018 de yaptıkları muha- rebeden sanrı, Alman ricali için de askeri şefleri için de, bütün parti ve sınıflar Için de bir mecburiyet ha- inde görünmüştü Bu çeşit bir “icat, derhsl karar ves eilirse, hâlâ mümkündü, Tarkan var), ÇOCUK HAFTASI MÜ A ğan ve bulunan hifgıssıhhasiyle kadardır. Nüfus tek” siriyle gürbüz. Desi yetiştirme meselesiyle çok ilgül olan hu mevau, yalnız genç analar» değil bütün yurttaşları hitap eden mtihim ietimai bir meseledir. Çocuk bakımı, çocuk hıfzıshhaş meselesi ile milletler, deha bir çok 4- sır evvel m (Sea$i dö Seni M rı âtikadan şayılabilecek olan çok et 16 bir kitabında çocukların nasil me- me emmeleri ieap eliğine dar yaz lar mevcut olduğu anlaşılmı kat, çocuk halımr (paerienie tinin 1843 tarihinde, yari takriben yil sene evvel “Garon” tarafından ilk de- i olarak kullanıldığını görüyoruz Garon'an Uk yaştaki o çocukların hılzrsşıhhasma ajf olan neşriyatı ile sâir yarıları ve konferanıları o zaman umumiyetle her tarafta tam bir kayrt- lık ve hatti muştı, Ancak, Fransanın büyük pro İesörlerinden doktor “Pinard” in olduğu bütün nüfuz ve salâkiyetini kullanması ve uzun züman muannidane büyük hir gayretle uğraşması 0€ ticesinde Garon'un paericulture, yasi çocuk bakımı meselesi her tarafta ka» bal edildi ve bir ilim halinde yerise- bildi, Profesör Pin.rd. bizim bugün mev- zuubahsedeceğimiz. birinci yaşım hsi- #ıssıhhasiple değil, umumiyetle çocuk- ların tâ şebabet yaşlarına kadar bede- ni, fikri, ahlâki ve içtimai vaziyetle- riyle de meşgul olunması icap eden bir tez müdafaa ediyordu, Bunlar 4- rakında bilhassa mektep hrfzıssıhasi büyük bir mevki (işgal etmekteydi. Hanâ profesör, çocuğun doğmadan ev- li vaziytel ve ans rahmine düşe- ceği dakikalarla, yani İlkah ve has meseleleriyle de, alâi olmaktaydı. İste bu sayededir ki, bugün artık çocuk bakımı her tarafta yalnız ub- bi ve sıhhi değil, ayni zamanda mühim İükki edilmektedir. *x# profesör Sart Biçe der bi: “Yesi doğan bir çocuk bir kaç hafta müddetle annesinin uzviyetinden kor muş bir parça halindedir, ayrı bir şah- siyeti belirmemiştir. eriricesi kati 0- İsrak tahalif etmemiştir, gerçi söphr- siz onun da kendisine mahsus bir çümlei asabiyesi vardır, fakat bu cü İci asabiye reaksiyonları hiç gibidir. Doğumu milteakip çocuk âdeta kör ve sağırdır. , Beyindeki | telâfif yani girinti ve çıkıntılar hiç bir fanfiyet merkezi ha- linde değildir. Mevcudiyeti tamamiyla hazım cihazı üzerinde tekâsüf etmiş- tir, Bu cihazda da yalnış sütü hazmet- miye mahsus bir faaliyet görülür , Ra- himde dokuz iy yaşıyan çocuk, anına. inin demarından gelen kanla beslen- diği gibi hariçte de ancak yine anne- inin sütiyle geçinebilecek bir balde- dir. Bu ana sütiyle beslenme müdde- «i de yine en az öküz aydır. Çocuk, annesi (tarafından verilen sütten başks seylerle beslenmiye kal- kışıldığı zaman, ondan meydana ge- len sıhhi ve Ürızaları hep biliriz. Gerçi grö-lar ile vitamin- ler esası Gzerine küçüklöne daha bir iki aylık iken öteberi verilebilmekte ise de banlerın hiç birisinin normal bir ana süitiyle mukayesesi bile yap Tamaz. Ana sütünün çocuğun meşvüneması- na ve bulaşık " karşı temin ettiği ile çotuğan seriyenine olen tesirleri hiç bir vakit de inkâr edilemez.» *** #eocukların sihbatini sarsan, hasta. hklara ve ölümlere sebebiyet İveren ömiller nelerdir? Barada belli başlı üç mühim sebep nazarımızda tebarüz edef? Birincisi, mevsim tebeddülât neti- sesi çocuklara ârız olan baslelıklar, Tkinelsi, ez beslenme veyahat va- kitsiz ve intisamsız beslenme neticesi meydana gelen İrtralar, Üçüncüsü, bulaşık hastahıklar, Birinci meselede, başlığa iki mühim esası nazarı dikkste “almak lâzımdır. Yeni doğan çocuklarda. büyükler gi- bi soğuğa karşı mükayemet | hassası heniz teşekkül | etmemiştir. Az çok. soğuk kanlı hayvanlara benzerler. Mu hitin harsret derecesine çok tâbidir- ler, Bulunduğu muhit sıcak ise iyi, değil ise derhal üşür. Halbuki ayni dereci hararet daha büyükler için 0s- öşümeyi mucip olmaz, Yazan: e) İbrahim Zati Öget| m — ve: sıhhatli birl rar stihtaf ile karşılan-| ve büyük bir içtimai mesele olarak te-|” entani haştalıklara |* büyük mukavemet |? EBETİYLE: Yeni Doğan Çocukların Nesvünema ve Hıfzıssıhhası Meseleşi Burada Sari Ri- şe'nin meşhur satib kanuna çok Tel 79 nşr, Bu kanun me” cihince o derimizden dalmi surette ba kaybı vaki olar, O suretle ki in satkı küoya mazarın fazla İse insan çabuk. Üşür, derhal soluk alır Bu hesapca zayrf bir çocuğun Gİt *hi toplu bir çocuğun deri sathına araran dah» fazla olarağından şayıf çocukların diğer çocukları naşöran her zaman daha fazla ve cabak soğuk almaları ve hasta olmaları meselesi- ve hikmeti böylece meydana mış olur. Bintenalevh kücük yavruları müm- kün olduğu kdar üstitmemive ve b: *i sıcak tatmaya mecburuz, Bizce nor. mal olar hir sicaklik ba çocuklar için *f4 bir derecel hararet savflmamızlı ve onun bulunduğu odanın daha sicak vlenatınn gyret “etmelidir. Soğuğun aksine olarak fazla scak- ler dı kürükler üzerine fena tesirler vapar. Yapılan istatistikler Haziran. Temmer ve Ağustos aylarında kücük vk ölümlerinin cal arttığını ve Bv- e hirdenhire ölüm kurunun döş“ nü göstermiştir Büphesiz ba ö- töm vaksleritm çoğalması yalnız si- cağa sifedilemez, Ayni zamanda ço- esdikleri inek sülerinin barsaklarda kasule — getirdiği meühi(k ishalleri de we hususta hesap etmek mecburiyetindeyiz, dei Fakat sıcağın. bilsansa yağımursız geçen kuru #enklarm kürük savrolar üzerindeki menfi tesirlerini tekrar rik retmekten © vazgeçmiyeceğir. Bunu böylece kaydetmekten maksadımız ya- rm cocukların çok #'enk yerlerde bü- Yandurulmamasını tavsiye etmek içİn- ir. Onlar, dalma muledil ve serin yet isterler. Küçüklerin hıfrıssıhhasr noktai 22“ zarmdan muhitin bu zikrettiğimiz beddij'dt ve tesirlerinden sonra onla- rm bilhassa çıdasr kalmalarını ve beslenme tarzların. 5 olmaması derecede mühimdir. Kürlik yav- açlığa tahammül © edemezler. Dektar Lena, yeni doğan hir kedi yav- runurun açlığı ve eıdasızlığa ancak © da büvük müskiilâtia olmak üzere beş gün kadar mukavemet edebildiğini isbat etmistir. Hafbeki büyük bir ke- di, ayni şerait alemde. yirmi beş gün #elğn dayanabilmektedir. Bundan barka | doğrudan doğruya tecrübelerde küçük © çorukların tâyi- Kiyle gide ulamamalarının cok mEhim Beden tahaevtilsema sebebiyet verdiği. ni göstermektedir. Diğer taraftan az gıda gibi, Tüze mundan fazfa ve vakitsiz verilen grda- larm da ayni derecede mahzurlar da- #urduğu 8» Dr. Deryüs'ün tetkikatiy- Je ortayı çekmester. Kemik hastalığının belli başlı seba- bi de, böyle vakitsiz ve Tüzumundan fazla ve samanındı verilmiyen gıda ların wzviyette yaptığı bozuklukların neticesiğir. SPOR: İstanbul Muhteliti Bugün Gidiyor yranbul, ME. Aeiara ve Leesir seahislilleri e supresizie bereket edecektir. Üzerli te mw sayisi edecek ayunczlar ponlurdırı 6, Farak, Balim, Mumtafa Gündür, . Ever, Bent, Murat, Melih, Birer, Mel at Al, Müserin, Şerel, Makkı. Kadir. Sumartemi yünü “Tstanbul » Alman Ak Penerbakçe Melih. Pik Yorum. olrak gemisi a 0” Tenerbaheenle “galibiyetiyle amakyerlağınu al YUKSEK MEKTEPLER ARASINDA — Yüksek mektepler aranızda, mevsimin âk fur hel maçe, dün Fener sende yüktek ticaret ile tikiiye mektepleri ; aramnde yapellmıytır. Yüksek tcaret eps 548 hazanmışlar. 1STiŞAkN HEYETLERİ ça mert ilşare N v — Pederavron'a in. Bunan büyü ANKARA bem gör GUnuğ TAKI emme brode papi MUKAVEMET KOŞUBU — Sarıyar Hale va por Mein tarafımdan meri halinde Yapılan mukrsimet koyularımn sonuncusu dün. Pap mrşter. Tasanmış öteier arasında yapın Bu ola Sartyer* Malevimden" AN e ipinden Baal hat Memil kiübündez Feyri üçüncü gelir ir. Derece alanlara Barrer Mahkeyi Seli airmdan ediyeler” verimin 26 Nisan 942 Pazar akşamı saat 21 de Şahir Tiyatrosu Komedi kısramds| Türk Matbust Teknisyenleri Birliği Menfaatine BÜYÜK MÜ SAMERE Bu müsamerenin programı; keymetli SES şan'stkörmen BAYAN Ve arkadaşları tarafından SAFİYE verilecek konser de ŞEHİR TİYATROSU SAN'ATKÂRLARINDAN HAZIM ve VASFİ RIZA'nın ekiyle temsil edilecek (GAADET YUVASD Konservatuvar mensupları tarafından alafranga konser Biletler Şehir Tiyâtrosi Komedi kısmında 4 Muamma Hicr tarafa vesaiti nâkiiye temin edilmiştir tfimaktadır. a RE Bir Hokkabazlığın Felsefesi Yazan: ULUNAY yammel isminde biri “sünnet düğün leri,, zamanı gelmeden hokka» barlığa kalkmış ve “ne sihirdir, Ne keramet, el çabukluğu marifet, tekere lemesiyle nlşastayı kinin diye, srtma- Ulara yatturmak İstemiş, Bu vaka halkı haklı olarak çok si nirlendirdi. Sıtma nöbetleriyle kâh üşüyen, kül yanan biçarelere karşı da böyle © darlık olur mu ya? Bir oküyücü (gazetelerden birine gönderdiği mektupta ba zarerh hoğ- kabaza şöyle bir ceza verilmesini tav-. siye ediyor: “Bu canavar hakkında en iyi cezayı süphesiz lâzım gelen makam verecek tir. Fakat kanuni cezadan ayrı olsrak şu ceza da tatbik e lirse işlenen saça tam denk olacak» taz, cepa şuğar: Samuelin damarların daki kana en kuvvetli sıtma mikropla- rını aşılamak ve hastalık kendini gö” terince onu kendi yaptığı nişasta haps teriyle tedevi etmek Mektubun gönderildiği gazete okü- yucuya hak veriyor; onun duyduğu nefret ve dehşete İştirak ediyor ve SÖZ le bir ceza tatbik edilmediği takdirde bir çok “Sammel” lerin o menfur te #ebbieli tekrarlıyacaklarına fpamıyor, Pakat buna irikân var mıdır? Bu- rasmı hiç düşünmüzor. i İnsanlar yapılan suç cinsinden ee. zalandırılmak usulünü çokan berakmış- far, bırakmıya mecbur olmeşlerder. Hatti yalnız cezanın suça benzetilme- *i değil, mahküma eskini gibi işkence elmemesine bile dikkat ediyorlar. Vücudü ortadan kaldırılması desp 6- den bir mahkâmun mümkün olduğu kadar ar ıstırap çekmesini temin € diyorlar» i Bir başkasmı (tabanca İle vuran, yahut kama ile doğrayan, kuyuda bo- Han, ateşte yakan, şişliyen bir katil idame mahküm edilirse kendisine tat- bik edilen ceza © memleketin kabul etiği sekilde yapılır. Cezada Talyon kanunu terk edilmiştir. Buna “Bere- ket versin!,, demek lâzımdır. Çünkü, öyle yaprimayıp da meselâ srtma 5- şınran Samuele kendi mamölâtrndan, nişasta hap yattarurtak onu tedavi ct- miş sayılmayız, belki bile bile öldür. müş oluruz. O halde vurgunculuk yat mak istiyerek ekmiye kum katan bir fırmerye neden ekmek yerine -hindi, lerde olduğu gibi- zorla tuğla kırın- tılarr yutturulmuyor? Marya koyuna erkek koç diye süren İssabın derimi hadım edilmesi doğru değil midir? Dükkânında odun, kömür saklıyan kö. mürcüyü yakalayınca ocağa sokup Ça. tr çatır yakıyor rouyaz? Tekrar ediyorum. Böyle olmadığını sükretmeli. Zira insanlar “her gezin. hayırlısı ortasr,, der. Sözünden çokluk hoslanmazlır, Ekteriya ifrat yahat tefriti severler. Çünkü İşkence ve sur Tüm belki de suçu cinsiyle cezalandır» makla başlıyan o Talyon kanununun. ienta uğramış şeklidir, Eski tarihler. de İdam mahkümlarının asılmasmdın yahut kesilmesinden evvel her kemi” #tnin ayrı ayrı çekiçle kırılması, göz- lerinin oyulması, derisinin yüzülmesi, sonra ateşte yakılması pek tabii gö-. riilürdü, Hattâ bm işkencecilik tirys- kiliği o hale gelmişti ki, medeni Avru» pa yüz kızartıcı o Enkizisyona Dile “mukaddes, ünvanmr vermişti, z Ben suçun cinsiyle cezslandırılma- urnda ihtisap ağası Hüseyin beyin yap- tığı kadarını hoş görürüm. Meselâ e- geğini farla yükliyen kiracıya ayni yü- kü vurmak, Yaşadığınız devirde daha ilersins gidilemez. i Meselâ insanlar bir an için sinieli oluydeunun dediğini kabal edip Sas. miele tatbik edilecek ceza gibi bir İş- kencenin başımıza şu harbi açanlara tatbikini isteseler hakları yok mu? © Fakat o da olamaz. Çünkü dediğim gibi insan değil miyiz? İfrat ve tef- ritten hoşlanırız. Ya kepi Ya hiçi,, Et Fiyatlarında Bir Ahenk Temin Edilecek Bazı büyük şehirlerde et fiyatları- tın daha yüksek olması yüzünden diğer istihlâk bölgelerine ar miktar- 43 kasaplık hayvan günderildiği an- Isşılmaktadır. Bu reahzurun Önüne geçmek tüzer büyük istihliâk bölge lerindeki fiyatlar srasinda bir ahenk. temini düşünülmektedir. Bir Kadın Çocuk Düşürüp. Bodruma Gömmüş Beyoğlunda Flamalbaşında oturun * | Jale adında bir kadının bir ebeye ço- cuğunu aldırarak apartımanm bodru- muma gömdüğü Mbat edilmiştir. Beğ Yümda yapılan aramada çocuğun cex sedi çıkarılmış ve Jale hakkımda tax xibata başlanmıstır Parlak ve dehakâr Yıldız. İLSE WERNER Bu hafta dahi JENNY LİNP (İsveç Bülbülü filminde SARK Sineması seyircilerini gaşyediyor lm

Bu sayıdan diğer sayfalar: