TAN TAN ASONE BEDELİ Ecnebi 1 Sene 2000 Kr. 8 Ay 1509 8» so 1" s0 A dren delirmek 1EN) 00 Bulgar Kabinesindeki Son Değişiklik Yazan: M, ANTEN knbinesi betifa etmiş, Krnl Pilof'u yeni kubineyi kurma Ye metmur etmiş, eski kabinedeki ha- Hkiye, harbiye, ticaret gimendifer ve adliye narırları yeni kabinede yet Marmuşlardır. Bulçar kahinesindeki bu değişikliğin Mir takım tefsirlere yol açmıştır, Lon- “ea kaynakları kabine buhranmı Bul- Waristanda kuvvetlenmen Alman aleyh tartığının bir tesahürü olarak telâkki) Gmnekte ve Bulgaristan » hakkın» da çok iyi malâmat sahibi olan mib- Yer kaynaklarının bu mesele hakkın. Ün çok kısa haberler vermelerini sen Mdnr bulmaktadırlar Bu buhranın hakiki sebebi heniz bi- Muniyorsa dı, hariciye ve harbiye Ba. yaftarınn mevkilerini muhafaza etme- meleri, banda Bulgeristenm harici gi- Yenetinin ve askeri düşüncelerin Ami olduğu hissini vermektedir. Pikrimirce buhranı ast sebebi, hiç s ve fedakârıkta topraklar han Bulgarirtanm Almanyaya gi Boremme kam İle Belmi olmasıdır. Bu buhran, Bulgarirtarım siyaset dmlarından bir kısmının Bulgar or-| damn karanelarm mruhafarası Scin Memleket içinde vıtmak istemesinden Ağer bir ktsmıman bu orduya sade bir İsndarmalık varilesi gördürülmek su- wtiyle İşin içinden sıyrılmıya taraftar “lınanından, başlen bir kem ordan: ödeyeceği zam: mesinden, halkım 1- > bütün harpçi cemayüllere muhalif bulunmasından feri gelmektedir. Vaziyet, Bulçaristanın kavi kararım Yererek harekete göçmek üzere oldu- #nee göstermektedir. Litvinof'un Nutku: Yivinol dün Amerikada verdiği nu- tekta evvelki | mutuklarmda olduğu Bibi. Sovyet Rasyanm kuvvetleri yıp- venrrken İngilterenin kuv' ni gay. Tİ maeyyen bir istikbal için saklama. mn müğterek seferi tehlikeye dü Seceğini ve Almanyanın abloka ve $ Va imarrurleriyle değil, belki kendisi. Pin ve müttefiklerinin bütün kuvvet terimi teksii sttiği Sovyet harp cephe- sinde mağlüp edileceğini söylemişir. Gariptir ki, ayni gönde Sovyet Rüs- Yanım cümhur rets Kalinin yaptığı bir beyanstta: Almanyanm şark cephes “e tayyare ve tank fsikiyetin! kaybet- Yiğini, Rusları bava hâkimiyetini te- vin ettiklerin! ve harbin başladığı ra- #andan daha çok tanka mal'k bulun. duktarını, kızılordumun maneviyatın en meükemmel ol Alman ordusu gune, şimdi hü. Gam krtalarınn bile teslim olmıya baş. tadıklarımı, kırlordunun Hitlerin plân- mem altüst ettiğini Ove kızılordunun Simdiye kadar Almanlara vurduğu darbelere nazaran çok ehemmiyetsiz kalacağını söylemiştir. Lüvinof'an müttedik O kuvvetlerinin PM enlidahalesi olmaksızın yani Al- #eanyaya karşı Avrupada yeni bir cep- he açilmeksızm Almanyanm mağlâp <Memiyeceği hakkındaki beyanatı i. Kalinin'in kırtlordunun yalnız ba- Sena Alman harp makinesini tahrip e debileceği manası çıkım sözler! arasın- dn bir tezat görülmüyor mu? Bu te xt, Kalimin'in Asha riyade Rus mile ma, Litvinof'un İse müttefik memle- hetler, bilhassa Ingiltere efkârı umu- üyesine hitap etmiş olmalariyle izah ğnebilir mi? Zannmmıza göre, Litrinofan sözle “hden, kırılordunün yalnız başına Al- an ordusunun hakkından gelemiye- deği değil, belki bu orduyu mağlân et- Ekten sonrm Sovyat Rusyanm çok me. talsiz kalacağını ve Rusyanın bana Is- İçmediği manası çkarılabilir. Hisse- diliyor ki, Alman harp makinesinin tahribinde en müessir (orolü oynıyan Sovyet Rusya harpten sonra, küvet. lerini sarfetmemiş ve yıpmanmatış bir halde kalacak olen İngiltere ve Ame- rikanm yanında İkinci piinda kalma. mak ve dünyanın yeniden tenriminde müttefikleri kadır faal bir vol oyna- mak istemektedir, Tâtvinof bu metkümm, garpte basır- İaman bir hareket! örtmek maksadiyle s#öylememişse her halde İngiltere ve Amerika efkâr: umümiyesine vaziyetin nezaketini ve tehlike ihtimmllerini gös. tererek bütün müttefik kuvvetlerin f1- Mi yardımmı temin etmek gayesiyle söylemiştir. Kırdordu Alman ordusu- non yeni İsarrusemu o kerabilecek bü kudrette olabilir. Fakat harpte evvelcs hesap edilemiyen bazı sürprizler çıka- bilir, Bu tehlikenin büsbütün ortadan kalkımam ve zsferin katTleşmemi için Alman taarrurı esmanmda İngiliz ve Amerikan o kuvvetlerinin de harekete geçmeleri lâzımdır. pa a Münir za KONSERİ Nisan Çarçamba akşamı ye? sinemasında “DENİZCİLİK BAHİSLERİ ? aeeesemesenesaz Mihur 1942 Plânı Arayanın. kb hazırlandığı, bütün kış ayları” min en belli başlı mevzuu olarak, bi Hrmektedir. Fakat ba hazrlığın dece Şark cephesinde Sovyet Rusya- ya karşı yapılacnk taarruz için olma- dığı hem İltlerin yeni yıl natkundan ve hem de son İki aylık askeri ve siyasi faaliyetlerden anlaşılıyor. Ihakika Almanyanm Fransız do- Banmasını ele almek için Vichy ül rinde çok ciddi teşebbiisler yaptığı anlaşıldıktan beska Malta adasını de- vamir bir hava taarruzuma maruz İn- rakması ve Giritte, Yunnisienda ve arda mühim askeri hazırlıklarda bize ilkba- #rrurunun Akdeniz ve Afrika. ya di teşmil edileceği hissini ver- mektedir, Askeri mütehassıslar; Af- tikada, çölde kara harekâtı yapmak için artik mevsimin geçmekte oldu- ğunu söylüyorlar. Biz ise Süveyş ve Cebelitarık — işgal edilmedikçe İn. donanmasının o Akdenizden çıka» rılmıyacağını iddin etmekteyiz, Aksi takdirde (o Almanyanm © Akdenizdeki İngiliz donanmesiyle bir mahatebeyi göze alması ve bir trafalkar yarat- Maltanm arasız bombalanması, smib , bu adanın işgaline karar ver. aktadır. Çünkü mihverin Afrikaya yaptığı nakliyatı baltalıyan ve mühim riskler o verdiren bu &- dada üslenen denir ve hava kuvvetle ridir. Fakat Maltann işgali Giridin Wzali kadar kolay ve az sayiatla ol. mıyacaktır. Büyük / fedakârlıkları Katlanmak saretiyle işgal eğilebile - sektir. Fakat Akdeniz hâkimiyeti İn- gilizler için olduğu kadar Almanlar için de hayat ehemmiyeti halz oldu. ğundan Akdeniz hâkimiyeti gibi ha- yati bir gayenin tahakkuku nğrunda en büyük fedskârlikları bile katlanı- lacağı tabiidir. Eğer Almanlar, Fran. siz donanmasını ellerine alacaklarını umuyorlarsa bu ilkbaharda Akdenizde bir meydan maharebesi başlıyacağını kabül etmek lâzen gelir, *#* Çisem mağlip eslaNği ve mi- çeke yaptığı o sezalarda harbe giren İtalyanın hatırı sayılır bir kav vette olan donanması ile Akdeniz hö- kimiyetini elinde tutacağma hükmet. nek kabildi. Çünkü Pransz donan- ması sahadan çekilince İtalyan donas iması karşısında sadece İngilterenin Akdeniz filosu kalmıştı ki bu filonun, biri Tskenderiyede diğeri | Cebelita- rita bulunan ki üsse taksim edilmiş m merkert variyette bulu- nan İtalyan donanması istifadeler te- min edebilirdi. Fakat bu donanma. mın İngiliz filosuna her raslayışta Üs- tün süratlerinden de ederek kaç- mayı tercih edişi tsarrar kabiliyetin. den tamamen mahrum olduğunu gös- termiş ve İngiliz donanmasının birkaç baskını ile felce uğratılması; İtalyan. lar için (Mare Nostrom) bizim deniz diye övündükleri o Akdeniz hâkimi. Adt Olnsl Ton Mi l i i 5 3 Tefrika No, 11 Bu mühim hâdeleler gözönüne ge- tirilirde, Romanyanın Akıbeti ikinci derecede önemi olan bir hâdise ha- inde kalır, Bu da bizim Çanakkale- deki hezimetimizin peticesldir. Ro - manya 1016 yılı sonbaharmda tama- miyle çevrilmiş bir haldeydi, Almam, Avusturya, Bulgar ve Türk askerleri ir anda bu memlekete hücum etti- er, Romanya Kıtaları dağıldı, payi- tahı işgal edildi ve Romanya son de- rece aciklı bir surette münferit bir #ulh 'yapımıya mecbur oldu, Çanakkale seteri, İngiliz Amitalli- İğinde olduğu gibi, filosunda da, har- bin başından sonuna kadar hâkim 0- lem fki kansatin orlaya çıkmasma ve- #ile oldu, İ Birinei kânsst Bu harp aslında ordunun İşidir. Bu harpte donanma- nm vazifesi orduyu mereye isterse o- raya taşmak, denizle muvasalayı 8- çık bulundurmak ve pihayet son de- Tece faik kuvvetlerle, eğer düşman hrsnt verirse karşı taraf donanma» siyle bay ölçüşmek, Bu kanaate iştirak eden zabitler durmadan ve her an srlan miktarda, A cinsten harp gemisi inşazmda ts- tsarruzuna | yetinin bir hayal olduğum hissettir.) mişti, Halbuki Akdeniz hökimiyetine çek İ büyük kaymet veren Almanya, orta İtalyanm bu beceriksizliğini telâfi et- mek maksadiyle Balkan barekktmi yapmış ve Ege denisindeki adaları ve Giridi havadan istilâ etmek suretiyle Akdenizin gimat kiyılarının hâkimiye. tini eline almıştı, Sonra da Akdenize denizaltı gemileri ve sert hücumbot- ları ve mühim hava kuvvetleri gönder. ilg ve battli İtalyan donanması nel Kurmayını kendi viye etmişti, o Almanya eğer Rusya İle harbe girişmeden bu istikametteki faliyet ve taaruzları- İza devam etseydi ve Fransiz donan - masını da İtalyan donanmasile beraber harekete geçirebilseydi İngiltereyi ve İngiliz donanmasını Libyada ve Ak- denizde çok müşkül ve belki de telâfi edilemez bir vaziyete sökürde. Fakat Almanya, Pransız donanmasmı © ve Pransanm ( Akdenizdek! üslerini ele teçirmek için Vichy hükümetinin. iş- birliğini temin edememiştir. *x* 'anaatimizce o Almanya, Sovyet Rusyayı oyıkmadıkça, gerek Vichy hükümetinin ve gerekse İspan. yanın işbirliğini temin etmek mümkün olmuyacağın: anladığı için Akdeniz — deki emellerini sonraya bırakarak Sov yet Rusyaya taarruza geçmiştir. Her ne kadar Almanya geçim yar Sovyet Rusyayı yıkamadığı için ikloci hamleyi 1942 yılının ilkbaharma berak mışsa da ayn! zamandı Akdeniz ha- rekâtını da brilikte O yapmıya karâr vermiş görünüyor. Geçen harbin Sikajarak deniz mu. barebesini tetkik etmiş olanlar pek iyi bilirler ki Almanlar denizde de büyük maharet ve eüretle çarpışırlar. Ni- tekim Bismarkın Hood'u berhava et- tiği muharebe Alman denir topcu. Tuğunun tekâmülü hakkında bize bir fikir verebilir. İşte bunun içindir ki Almanlar Fransız donanmasını 1- alyan donanmasını katıp bu deniz kuvvetinin idaresini ellerine aldıkları takdirde Akdenizdeki İngiliz donan - mssınr çok müşkül bir duruma soka caklardır. Akdeniz meydan muharebesinin ne- Heelerini tetkik edebilmek için evvel emirde Fransız donanmastyle İtalyan donanmasının bugünkü durumlarını - şaği yukarı tesbit etmek icap eder, İtalyan resmi (tebliğleri donanma- larının zayintı hakkmda sarih rükkem lar vermedikleri İçin bu donanmanın saylatını, kendi Hususi motlarımızdan hekikste yakın olarak, şöyle tesbit e- debilirir. Biri eski olmak özere 3 saftıharp serhlesı, 4 ağır kruvazör, hafif kravazör, 25 deströyer, 8 ME do, $0 denizalir gemisi batmıştır. Ay- rıca hasara uğrıyanlar da vardır ki ve Akdeniz Hakimiyeti Japonyanın; Büyük Harp Kaynaklarına Sahip Olan Amerikaya Karşı Harbi Göze Alması, Amerika Hazırlığını Bitirinceye Kadar Mihver Kuvvetlerinin Karadan Hindistanda Buluşması Plânına Dayanma ktadır. Fakat Bunun İçin Almanların Fransız Donanmasına Elkoyarak İngiliz Donanmasını Aradan Çıkarması Lâzımdır İsa mütareke teklif ettiği zaman 5 ta- ne eski ve. 2 tane yeni saffıharp ge- wüsi biz halinde İdi. İnşa halindeki gemiler den Klemanso ve Gaskonya tezgâhta tahrip edilmişlerdir. Bünlerm eşleri olar Janbar ratamam olarak Afrika- nın Kazablanka limanma çekilmiş ve diğer eşi Rişliyö Alrikanın Dakar H- manmds İngilizler tarafından hasara wğratılmıştır. Bunun Dakarda tsmir edilebileceğini tahmin etmemekteyiz. ir edilmiş olsa da Akdenize gir. mesine meydan verilmiyebilir. Demek olayor ki Pransızların 35 hin tonluk olan bu gemilerinden hiç biri Akde- niz harekâtı için Almanların işine bu- &ün yaramıyacaktır. Diğer 25500 ton. huk iki safitharp gemisinden Dun- ere Afrikanm şimalindeki Oran imanında İngilizler tarafından hasara uğratılmış ve o Strasbourg | kaçarak Tonlon'a iltica etmişti. Ba İki geminin bâlâ Toulon'da ve hizmete hazır va- riyette bulunmaları mahtetieldir. 22 bin tonluk 5 tene eski ssffıbarp ge. milerinden Bretsgne Oran'da batmış Provana zırhlar ağır hasara uğramış- tr. Diğer Loren O Kurbe ve Pariş sırhiıları İngilirlere | teslim edilerek silâhtan tecrit edilmiştir. Provans'n simdiye kadar Toulon'a götürülmeği cihetle hizmete hazır olacak şekilde tamir edilmiş olduğunu tahmin etmi- yoruz. (Devamı 4 önetide) LOKMAN Müzmin apandisit hastalığı bazan, hastalığın hid olm geklinden sonra gelir. O zaman hastanın kendisi de ba müzmin hastalığın me olduğundan şüphelenir. Fakat mürmin apsndisit, doğrudan doğruya müzmin ölurak“da başlar. O vakit insan rahatsızlığının nereden gel ini anlıyamaz, Hekimine haber ver mek de hatırıma gelmez, Halbuki a- pandisit hastalığı yüksek ateşli olsun, müzmin olsun, her türlüşünde önemli bir hıstahktır. OO hastalığı matlska hekimine haber vermek lzmmdır, O- nun için bu müzmin hastalığın alâmet. lerini bilmek faydalı olur, Müzmin apandisit hastalığının alâ - metleri çok defa midede olur. Yemek- ten sonra midede ağırlık yahut senci.. İçtim intizamsız, bulantı, arada si rada kay... Karm ağrısı, peklik, yahut, 5İaksine, ishni, , Hastalık karaciğery - miş gibi beniz sarı bir renk alır, yine bulantı fakat bulantıdan sonra gelen maddeler safra renginde olur, Yine katl bir rakam vermek mümkün ol- mamakla beraber bunları da 1 salfı- ZAFER! harp #rrhlem, 1 ağır ve 2 hafif kru- peklik fakat bazan da yemek yer ye- mez bafif bir ishal, hem de pek fena vazör; 10 desiroyer olarak tahmin et-| İstihenm azalmasından insan zayıf. mektayia, Cesimeti Sürati Büyük top sdedi rar ediyorlar, bunlarm büyük filaya #tihakını istiyorlardı, Ayni zamanda her türlü mühimmstn imalinde en son raddeye çıkılmasında incir idi. ler, Bunlar o kadar mütbiş bir mü- himmat stoku ve tasarrufu yapmış- lardır ki, harp bitip mütareke İmz- landığf zaman bu stoklar el dokun- mamış bir halde kaldı, Onlar en es- ki gemilerin bile ziyams razı değü- erdi, Çünkü bir gün yeniler kaybe dhirse ba eskiler onların yerine ge- çebilirdi, Bu nazariyenin sel olan kanaat sahiplerinin feri de şu lâ: İngiliz bahriyesi müthiş bir taarruz silâhıdır ki, genel siratejide kat! bir tesir ya- ratebilecek kabiliyetedir. O da ken- disine düşen tehlikelere ve acılara katlanmaldır. Şüpbe yok ki, “büyük flo, düşmanım azami kabiliyetine karş! yüksek kuvvetini muhafaza ef- meli, amma fırsat düştükçe "büyük filo, mın hayati ebemimyeti olan parçaları bu fırenflardan irtifade €- derek cüret ve şiddetle ileri atlma- dır, Bunlar “taarruz mektebi, nden 6- Tanilardır ve bunlarin Moya nasil kullandıklarını gördük, Bu mek Çeviren: İREERİ nim X Yazan W. Cuzbohill nn Safa tebin yetiştirdiği zabitler büytik bir cüret ve cesaretle ve emirleri altia- daki gemileri bükim bir irade ile sev- tarihimizde emsali nadir. muvaffakiyetler elâe ketmişler, bizim deniz etmişlerdir. İşte bu ruh iledir ki, Beatiy, Heligoland koyuna hücum et- t, Seri kruvaziirleri ve zırhları Ji land barbine sürdü, O harpte İçinde bulunan İki gemisiyle Ami- ral e Robek'in gemisi battığı halde, onun kumanda ettiği filo zanfu düş- 2500 ki memişti, Hâdise şudur: Bir taraftan Amiral- lik istediği halde bir Amiral, Çanak- kaleyi eldâl bir surette zorlamamıştır. Diğer taraftan Amirallik müsaade et. mediği halde başka bir Amiral ken- diliğinden cesaret göstermiştir. Neti- cede İngiliz bahriyesi bu iki cereyan arasmda, bizi müthiş bir sabaha çı karaçak bir hareketsizliğe mahküm olsbilirdi, İngiliz donanması harbe utıldiğı za- k hareketliri neticeler İserbestisini si Fransız donanmasına gelince: Fran. ette ve dört tanesi de inşa YURTTAN RÖPORTAJLAR Jpartada Küür durumu, bilhas- sa diğer viliyetleri- mine mararan, çek İ- leride, İl çevresi i- çinde 179 okul var. iki yıl içinde 72 köyde eğitmen kurs- ları açılmış. Yapılan programa göre, 1943 sonuna kadar, bütün lparta köz leri, bu kültür kaynaklarına kavaşa- cak, Halkın, okumak karşısındaki durum ları anlatmak için, şa örneği yaza. cağım; Sınırkent mahiyesinde bulunan vatandaşlar, — Afyonkarahisarda, ço- cuklarını okutmak için bir talebe yar du açmışlar. Böylese, evlâtlarının Vise ilinden, mahrum kalmaması dü- günmüşler, Bu faydalı mücsse kız ve erkek çocuğu koynunda dirıyor, El sanatlarının göze çarpucak ka- dar büyük bir gelişme gösterdiği Ulu borluda, küçük çıraklar bile ilk okul- dan çıkışlı, Sanat okullarındaki talebe, bilhassa demir eşya işlerinde büzarı- lar elde etmekteymiş. Lise ve yükück okullarda bulunan gençlerin sayısı 313, Ayrıca, Avrupaya gidenler de var Meselâ, barlardan biri Snarkentli, 4. kisi de Uluborlu imiş. Kültür hayatı bakımından Smurkentin yarım saat ötesindeki İleğüp köyü, dikkete değer bir durumdadır. Bu kü” vu faydalı ele manları yeti > 1 Subay, 6 gedik- 5 tayyareci, 5 sıhhat memuru, 1 be. kim, 1 kaptan ve 2 sanat ustaeti Bana yukardaki malimatı veren ga hatabım, bir ara şu sözleri söyleğiz “— İleküp köyünde yatılı okul bi. ———— Ul 7 gütleri * arın» MÜZMİN APANDİSİT Jar Akşam üzeri mtey 37 den biraz Yukarıya, 38 dereceye kadar çıkar. Sabahları yarım baş ağıtısı,.. Müzmin apandisit çocuklarda olursa daha ziyade belli olur. Çocuk kederli bir bal alır, çabuk öfkelenir. Çabak yorülür, çoğu wykudan bile yorgun uyanır... Gözlerinin etrafmda siyab halka, yüsünün adaleleri | buruşmuş, benzi koyu sarı, toprak renginde... Ço cuk zayıflar ve zayıfladıkça kuvvetten düşer. Tabii, büyüyemez... Arada si- mda karm ağrıdan şikâyet eder fakat ağrı, çok defa, göbeğinin etra- frada yahırt midesinin üzerindedir, Ağ nr bazan devami da olur, Çocuk, bir gün oynarken, birden - bire durur, yürüyemez, Oturur yahut yere yatar. Ağrılardan şifiyet eder Fakat ağrımm nerede olduğuna anla- ramsaz,. Bu ağrı kimisinde bir kaç da- kika, kimisinde bir iki sast devem eder sonra geçer, Ağrı yemeklerden çok sonra da gelir. o Bazıtarmı uykudan uyandırır. Bülüğ yaşında müzmin apandisit has talığına tutulan gençlerde de hastalı» öm allmetleri buna yakındır... Genç kızlarda, kadınlığın © günlerimin ba- smda vücudün sıcaklığı birar yükse tir, 37 ile 31 nd, , Bu alümetlere göre, müzmin apan- disit hastalığından şüphelenince, he- kime muayene olunmakta fhmal et- memeli, gecikmemelidir. Çarşamba Akşamı JOAN BLONDELL Yazan: SEMİH AĞLI Ie vardır, Hem de mami? Saray gibi! Size, şaşacağınız bir şey dahı anlata. yıne Bu çocukle rın babalarmın aya- Bunların 14 ü pansiyonlu, Ayrıca, sorİğmda papaç bile yoktarl, İspartada ili sene evvel açılan Ak- şam kız sanat okula, geçen yıl 25 mezun vermiş, Buran, şimdiki talebe, tutarı 153, Fakat, vilâyetin en kalaba- hık tahsil müessesesi, İsparta orta ©- kuludur. Zira, talebe adedi tam 7371 1940 yıl: istatistiklerine mazaran, vilâyet sınırları içindeki okuma çağı- daki çocukların sayısı 40.000 dir, Bun- ların tahsilsiz kalmaması için, vilâyet makamı, bütçenin © 52 isini kültür işlerine ayırmak £ feğakârliğini yap- mıştır. Esasen, İspartair kadm ve er- kek vatandaşlarımızın yarıdan fazlası okuyup yazma bilmektedir. ni Kk İsparta viliyeti, mafia hizmetleri bakımından, henüz kültür işleri- nin gösterdiği seviyeye çıkabilmiş de- gildir. Düzenlenmiye muhtaç yolların yapılabilmesi için tam bir milyon hira lazımdır! Halbuki, vilâyet bülçesinden konabilen tahsisat mikdarı ancak 15 bin liradır, Vakız, Burdur, Dinar, Eğ- ridir, Uluborlu, Yalvaç, Doğu, Kara- ağaç ve Akşehir arakırında şose var- dir, Pakst, vilâyetin 452 kilometerlik yol şebekesi şu durumdadır: 73 kilometre sağlam şose: 141 kilometre ıslaha muhtaç şose; 32 kilometre köprülü toprak tesvi- kilometre köprüsüz toprak tes. 68 kilometre arabu yolu, Nafia tahsisatının azlığına mukabil, bedeni mükellefiyet mikdarı fazladır. Bunların iş tutarı 60.264 raya var- maktadır, Zira, mükellei zmele sayısı 13,169 dur, Bumün ile beraber, kış ay- Karında çamur fazlalığından ötürü mü-| makale işleri hisbeten küçleşmektedir. Mesalâ, Yalvaç ve Doğu Karaağacı, yalnız Akşehirden gelinedilmekteğir. Öğrendiğimize nazaran, Nafia Ve- kâletince, İsparta vilâyeti yollarmın bakımı için 1941 hesap yılı bütçenin- den 10,000 lira o yardım ayrılmıştır. Hattâ, Nafia Vekâletinin yardımı bu kadarla kalmamış, ayrica yu konu üze“ rinde ehemmiyetle durulmuştur: Eğridir gölünden kaybolan sular, meşhur Kovada bataklığın yapmakta» dır, Ba yeraltı sızıntı, nihayet An- talyadan şelâle halinde denize akmak- tadır. Işte, bu güzel tabiat dekorunu besliyen Kovada bataklığını temizle- meyi düşünen Nafia Vekâleti, 50 mil- yon liralık su işleri programın çev. resi içine bu konuyu da almıştır. kk * Mer sehiin, baharı dört görle bek- liyen bir semti vardır: Kütah-|, yanın Çamlıcası, İzmirin İaciraltır, Astakyanm Harbiyesi, ve İspartanın da Ayazması gibi, Şimdi karların altında uyuklıyan A. yazma, ilkbaharda İsparla bülbülleri- min şakıdığı, İsparta güllerinin açtığı öemlerde, asırlar görmüş çmağ ağaç- larrmn gölgelendirdiği harikulâde gö- gel bir mesire yeri olmaktadır. Ars bacılar, faytonleriyle taşıdıkları müş- terilerine, eski bir çatınm önündeki çeşmeyi göstererek: “— Buraya kadar gelmişken, Ayaz- manm suyundan mutlaka içmelisiniz! demektedirler. MELEK te Yeni bir neş'e kaynağı... Musiki . Dans.. Güzellik Filmi... Zevkli, eğlenceli bir mevru BRODWAY ÇILGINLIKLARI Baş Rollerde; LANA TURNER DİKKAT: Çarşamba günü son matinelere kadar | ARJANTINA gm VE Yarın Akşam SÜMER Sinemasında İşgalden Sonra Fransada Fransız Artistleri Tarafından Çevrilen İlk Fransız Filmi MULEN RUJ İfmdan yapılmış Filmini takdım edecektir. Fransız sinemacılığının yeni bir inkilâbı... Bütün Paris sinema perdesinde... En cazip ve zengin tuvaletler giymiş en güzel kadınlar... Yeni danslar ve şarkılarla dolu bu çok güzel fil minin baş rollerinde: Lucien Baroux - Pierre Larguler (Yeni TİNO ROSSİ) RENE DARY GENEVİEVE CALLİX ve gazino dö Pari'nin bütün trupu. Yarın akşam için yerlerinizi evvelden aldırınız. Kültür ve Sınai Durumda lim HürmetineMisâl İsparta Çok İleride Halkın Açtığı Talebe Yurdu — El Sanatlarmın Gelişme Gösterdiği Yer — Yollar Henüz İstenildiği Gibi * Değil — Güzel Tabiat Dekoru Yazan: ULUNAY Şire, kendisinden en çok bab- setliren fi edebi akademi vap dm: Biri On üçüncü Lui'nin veziri Kardinai 45 Rişelyö tarafındın terin edilen “Pransız akademisi", diğeri de Gonkur kardeşlerin kendi vakıflariyle tesin ettikleri “Gonkur akademisi, dir, Birincisi hele son zamanlarda bir © debiyat mahfeli olmaktan ziyade bir eski devir “Şürüy -ı- devlet, 1 şeklim Mİ almıştır; adedi kırk olm azası a. rasmda ber meslekten adim bulunuz. “Fransız akademisi, nin en büyük meşguliyet bir lügat kitabı vücude gö- tirmektir. Gazetelerde arada şöyle bit fıkra görülür: “Barı akademi azası dün toplanarak 1gat kitabı tertibiyle müzakerede bu- Hanmuşlardır... Fakat daha hangi har- fe geldiklerinin kimse farkenda değil. dir, Fransız akademisi, Fransirlar ö- gin bir lüks, bir merasim, bir süstün. “Lüyemut - Ölmez, u verdikleri azadan birisinin yerine yenisi seçilirse mutuklar, dedikodular, kabuller, sermae hr #hiformalar, yeni aranın kılıç kab- zasmı İşliyen panatkâr oldukça alâka uyandıracak mevzular teşkil eder, Fransız akademisine ara seçilmek & çin de pek o kadar edip yahut dil mü- tehassısı olmıya Müzum yoktur. Herko- sin kendileri hakkında beslediği ba ka- maati tekzip için aksdemiriyenler harp ten evvel bir gramer yazdılar, Bu eser, haklı olarak bütün Fransada büyük bir dedikodu uyandırdı. Çünkü gra- merde akla gelmez yanlışlıklar bulut. de, O zaman “Löyemat, ların -eser- lerini tenkit eden lise gramer hocaları kadar. bu ilmi bilmedikleri anlaşıldı, Gonkur akademisine gelince: Tam manasiyle bir edebi cemiyettir, On ki- şiden ibaret olan azası Fransız edebi yatın en yüksek şahsiyetleridir. E- debiyat öleminde bu on rey bir mu- harririn lehine terazinin rmzvafi Gonkur tarafından ber sene verilen mükâfatı kazanan müellif hemen meg- leğinin en güç merhalesini bir hamle- de atlamış sayılır, Son gelen Fransız (gazetelerinden Hantılarını umumi mahallerde yapman sn: hoş görmiyen azadan meşhur San $& Gitri, akademiye bina olarak kendi konağını bütün eşyasiyle hibe etmiş İve bu suretle arkadaşlarını seyyar bir halde bulundurmaktan kurtarmıştır. “Bütün eşyasiyle, denildiği zaman bunda sadece masa, koltuk, kanape a5» aşılmasını; Gitri'nin “Şan 45 Marx, taki konağı ihtiva ettiği milyonlarla antika ve nadir eşya kolleksiyonlariyle bir “müze, demektir, Dunoyer, Segonzac'ın tabloları, Paul Cezamni'nin kendisini tasvir eden bir fesmi, Jan Jak Rasso'nun Voltalre'ia 4i yazılariyle mektupları, Bi an öldüğü saman alman yüzünün mas“ kesi, büyük heykeltraş o Roden'in eli, Nepolecn'un, On altıncı Lui'nin, Vol. İzire'in, Jül Renar'm el yazdarı, Davi$ d'Anger tarafından yapılan Alfred dö 'Müsse'ye ait bir heykel, Roden tai Balsak'm heykeli, Büyük musikişinas Şopen'in eli, Na“ poleon'un sigara kutular... Büyük edip Güstave Fimbertin i Yeleği, Fransiz ihtlilE şahsiyetlerinden Kamil Donu” len'in boyun atkı. Mütehasucylar, yalnız tamekânlardaki bu nefis ve mâ“ dir eşyaya en aşağı on milyon kiymet takdir etmişlerdir. Bina, mobilya bup- dan hariçtir, Ben bu “hibe, yi ilim hitrmetine bir misal olarak yazıyorum. Eğer bu büyük edip baz zenginle- timiz gibi hareket etseydi, böyle mi yonlar eden konağınr hibe etmez, da İre daire böler ve kapısına da kocaman harflerle yazılmış bir yafta ssarde: “Saşa Giri apartımanı,, ; Fakat o zaman o İsim ancak apartı- iman satılımenya kadar anılır, sonre w- atalar giderdi, Halbuki Gitrf'nin adr dünyada edebiyat mevcut oldukça ha- yırla yâd edilecektir. Bia, o kadarını aramıyalım, bir ilime ocağı olan Zeynep hanım konağı yana dıktan sonra muvakkaten olsun, apar- tımanlarından o birini "yarım ağızla, teklif eden bir tek zenginimizin bile Adına gazetelerde raslamak kimseye basip olmadı. Bu, Zeynep hanım konağı kadar ya- nılacak bir hakikattir! 18 Nisan Cumartesi saat 17 d Fransız Tiyatrosunda VİYOLONİST EKREM ZEKİ KONSERİ BRAHMS, SCHUMANN PAGANİNİ, SZYMANOWSKI ve şeref kefesini o meyilleştiriterir. öğrendiğimize göre Akademinin top