ABCNE Türkiye 1400 KE 10 1 sene 8 Ay 400 e Ay MO dar 30... Nires Setiştirmer 29 Kurusu! İngiliz - Sovyet i Müşterek | Cephesi giltereden Sovyetlere İyyarenin gitmek üzere beyanatında İn- vüzlerce | bunlardan bir kısmının Rusyuya vardı gün İm bildirmişti, İki Ondra: İngilizlerir Mini verdizleri, pilotlardan Yenlerden müteşekkil başlı b an eden bir hava cüzül sweet de) inis vardığını baber veri Mingrat bölgesinde son günl Yan eden hava harplerine İngiliz tay- " inin iştirakinden bahsedilmek- tedir, İngiliz Nazırlarındın Gremwnsd dün 1 hufkunda: harbin dönüm noktası m geldiğini ve Alman Ordüsuman yet Rusyada mürhiş bir surette P*irol, tayyare ve tank zayı ettiğini “örledikten sonra şunlar ilâve etmiş- NE “Sovyet ordusunun ve milletinin kahramanca mü: u ba bilyük dün- YA harbinin bir destanıdır. o Hitlere karşı mücadele edilen her yer İngil- İsrenin çephesidir e Zafer, demokı için çalışan İşgiler tarafndan kazanı- Bsiküre İ n'siliz Bahriye ve Dahili Ermiyet Narırları de verdikleri | nututla Uicunda müştereken kan dökülen da-İ Yahın kazanılması için Sovyetlere âcil bir surette yardımda bulunmak Tüzü-| nu tebarüz ettirmişler ve hâlen l0- BUZ deniz ve hava kuvvetlerinin bu Yardımı yapmakta olduklarını söyle » #nlalerdi; , İhiliz gazeteleri de, İngiltere * ve Sovyetler arasında müşterek Lir cep- kevin teşekkül ettiğini yazmaktadır. N AÂmerikarm da, Viâdivostok yolu i- le giden. tayyare benzininden ba ğer yollarla - pek muhtemel ol amçatka ve İran yoli Miktarda harp malzemesi gönderildiği haber. verilmektedir. Moskora konleransınm ge“'kmesiri bazı kimseler, İngilrerenin ve Ave- Pikanin Sovyet mukavemetine İtimat Örn sarsılması ve inkişaf ân böyük Alman Warrurur €sini beklemeği tercih et izah eyliyorlardı — Fakat İngiliz ve Amerikan yerdmi. Bn bllfül başlamış olması ve Mos- wa konferansına iştirak edecek A- rika mrarahhaslarının yola çıkmış “İanmaları bu moktai nazarı tekzip *önektedir. Almanlar Odesayı ve " alar dahi Sovyet makav nin kr- İmiyacağıma ksni olan İngireler ve Anerikalkarın, nihat zaferin kazanı isinde en miihim rolü oynayacak 0- 15 bu mukivemeti beslersek inden gelen bütün yardımı ya; didem ve yapacaklarından » Bir kâ çhafta evvel Sovyetlere Talscmeşini peşin para ile saraca fm söyliyen o Amerikalılar buzün e ödünç olarak vermeği düşü Ler'ngtadı al, aAnerikanın İngiltereye yardımı me gibsirin geçirdiği safhalar takip e- Şilscek olursa bu yardımın, fngit te avafakat ihtimalleri çoğaldıkça tg lediği ve nihal zafere itirindi art ! Zaman ödünç vermeğe başladığı örülmektedir. sp Derikanın Sovyetlere yardımı, kı ağu mukavemerine itimssiları ol nu göstermektedir, a verildiğine göre, Amet'k: 4 7etlere gayet çabuk taygair gö A, “bilmek içi ntertibat almışlardır. merika tayyareleri Amerikadın doğ- | i uçin doğruya Sibiryaya uçycaklar- bip, Ruslar, bütüm Sibirya Loyurca barsitlif yollardan akmağı başlıyan rejE, Vüzımı, Uralda Alman ire cİhin taarruzları an, yar kn masan bu- 48 fabrikaların istihsalâtma ilâve Tüp $$ uzun bir cukâvemet ve Yıp- rp 8 harbi için lâzrm olan vasıtala cakes İmkânları temin ediliş ola- döyünülmektedir. Bir z “ir Yıldönü Sörvet Alman harbi başlerlğı za Man AN bütün mihver matbuntı, Al- isle yg Malarının bir yıldırım harbi Lenipg Kaç hafta içinde Moskovü ve zama e idi zaptedeceklerini yazdıkları een (Sövyet istihbarat bürosu eği . e Hn mukabelede bü TE yeri e» Monkovaya geldi kar Eği iimeğe mecbur ka talaş itler Moskovayı yalnız katpos- Le tecektir senden » # radyosu: Dün Napsleonun ku skovaya girişinin yıl döntime olda: Sunu Napoj, erin bepoleonun da bu taarruza Hit duğunu inen Hiç ietden evvel Mowkovaya var- DE Hitlerin ise bütün morali va- Malarına teğmen Yüz elti iki ia kilo: İaaduğunu söylemiş ei Londra kaynaklarında geldi yı şezbere göre: Moskovada Amerikâ Yapsın edecek alar heyet Lımdraya mey ür Heyet Azası İngiltere hikü- €li Me Sovyetlere yapılan ve yapı tek olan yardim meselesini görüş ten bir iki gün sonra İngi - hâli Mockovadan metre uzağa bu- nir levazımı ile beraber Sovyet Rus- çocuğu dahil tam beş kişiyi bo | Şök dani avlamak | tap hava meydanları hazırlamak-| malere ve Amerikadan Sovyetlere | NE iğrettiler, yalnız bir anları, udan bahsettiler, dağ Tarı, dereleri anlattılar, Hindile - Ti, develeri tarif ettiler. Hayva - rine varmcıya kadar hepsinin mini öğrendik; nebatat dediler. Kervizinden tut baubabına ka * dar ezberledik. C dedil evimizin önünden akan çayın İs mini unuttuk, Misisipiye karışan rı birer birer saydık, velbâ- sılı kelâm çok şeyler öğrendik. Fakat birkaç büyük insan adın - dan maoda bize insanların neme- ne mahlüklar ölduğundan bahse- den olmadı. Günlerden bir gün mektep bit- ti ve bütün dehşeti ile insanlar başladı Bunların coğrafya kitaplarının ikliminden, boyundan bosundan, huyundan husundan bah i insanlarla alâkası yoktu. Meselâ bir tanesi komşumuz - du. 'Tam beş sene aynı sokaktan geçlik. Ayni merdivenleri tır - muandık, ayni terkos borusu iki- mizin € su getirdi, ışığımızı #yni kablo, atesimizi ayni hava- gösi borusu taşıdı. Eakak ben kom Şumum hangi iklimden düşürül - müş, hangi dağlardan aşmış, hah- gi huylardan örülmüş bir mah - lük olduğunu daha kırk yıl size söyliyemem, Bir tanesini gayet iyi tahıdığı- mz: zannediyordum. Tam ot sene ayni büroda çalıştık. Melek gibi bir adamdı, Konuşurken kızarır- dı. Sen nehrine siz diyenler ka - dar nazikti, On edir devam) ettiği büroda bir tek gün devam- sızlığı yoktu, Bir gün büroya gel meyince muhukkak uğur hastadır dedik, Evine hademe saldık, Gül- gesini çiğnemeden korkan melek gibi dostumuzun komşunun iki! -l ladığını, üç kisiyi de gayet! Ağır: yaruladığını düydük; *x insanları öğrenmek âzımdı. bunun için bir tek çare var- di, dedikodulara kulak ye romanlar okumak, Çi vermek kü bir insanın ye:lerini, gerek güahlarını yü güne karşı söylemek çok büyük ayıp sayılıyordu. “Bu kadarcığı- nı olkun bize mekteple öğretebi- lirlerdi değil mit, Bunları onun arkasından söy - İemekte meninudu, Fakat Allaha çok şükür insan oğullar buna kulak asmamışlar, dedikodu ka «| le birbirlerini tanımıya ka rar vermişlerdi. İnsanlar bir. parça, sıkıştı mı) karşısındakinin faziletlerini sayıp dökebiliyorlardı. Fakat kusüurla - Hayatta muvaffak o- lardan birisi buydu. Kusurlar doğrudan doğruya söylenmiyor, fakat buna mukabil arkadan da- ba büyük ilâvelerle ve daha ra- İhalde için ileri sürülen şart -|ö Romana Dair e “Yazan: : "Bedri Rahmi — İnsaf! Dedim, insaf, Sen onun en iyi dostusun bunlari ni- çin yüzüne karşı söylemezsin? Dostum bozulmadı, kızarmadı. Sadece: — Bunları onün yüzüne karşı söylememe imkân yok. Söyler - sem kabalık yapmış olurum, Fakat bunları hiç söylememiz olmak, onun hakkında ne düşün- imü mezara götürmek bir ci- nayet olur. *k* Dostumun dağlar kadar hakkı vardı. Hakikaten insanlar hak - kında düşündüklerimizi muhtı hf vesilelerle saklayıp durursak; bunları ayıptır, günahtır, şöyle - dir, böyledir diye gizlersek, in - san oğullarını bir parçacık olsun tanımak hiç bir kula müyesser olamaz. kk Ss: mealde büyük bir kelâm zikredilir: — Eğer bir kimse sizin arka - ruzdan küfrederse, ve başka bir kimse size bu küfrü yetiştirirse, küfrü yetiştirenin suçu; küfrü denden daha büyüktür. Doğrudur. Fakat, sizin arka - nızdan edilen küfrü size yetişti- receğine başkalarına yetiştirm olmasında bir mahzur yoktur. Ma damki küfredilmiştir. Onun yasa ması lâzım ve mukadderdir. Ö; suya atılan taşın hüsüle getirdi - ği meşhur halkalar, gökyüzi haraca kesen meşhür ses dalga - ları gibi kulaktan kulağa gide - cektir. Yalnız bir çift kulağı de gömülmiye mahküm bir söz- den, sir haline inkılâp edip solu - gu mezarda alan biz hasbihalden doha hazin ne vardır? Bu gökyüzünün bu güneşin al- tında her şey yaşamak gir - pnırken ve birçok mablüklarm ağzında ekseriya tahammul edil- mez bir gürültü heline giren s€s; insan oğlunun ağzında kelâm yi bi yaşamak nimetine ermişken, niçin kana kana aoya doya konuş! alım. Düşündüklerimizden, duyduk - larımızdan yaşamanın tadına do- yum olmiyan lezzetini esirgiye - lim. Siz, ey tatlı tatlı konuşurken: — Eyvah yine falancayı fena ekiştirmiye başladım! Di- ye üzülenler, içi burkulanlar, s8- kın telâş etmeyin. Emin olun ki, o da belki o anda ayni hararetle sizi çekiştiriyordur. Başkalarına değilse bile kendi kendine sizin öyilij ve kötülüklerinizi tart- makla meşguldür. Allah dedikodularımızı bize ba şlasm, Hele bizim gibi henüz roman sanatının büyük eserler vermediği bir diyarda dedikodu Mçntlrdiyot, kinin kadar elzem - ir, hatca anlatılıyordu. Çok iyi tanıdığım bir kimse Yazan: H. G6. Dwight KEMERALTI Zaten miyoner olsaydım, © 50- kakta ne işim. vardı? Oran öyle yerdi ki, ancak serbesi bir kültürle işmiş, geniş bir kafa ve görüş #örülmekten, beni orada yakalamak sizin de #itmerse; hikâyenin » umsysverirsiniz, Bu mes e münakaşaya © girişeceği: iz, Benim. İşim size bir nlafmak, veya sirin kendi ken > anlatecağıma bir hikâye için me vermektir. Şunu da söyliye- bilirim ki, beni hayat mezariyeleri. İden siyade hayatın kendisi a Ron hayatın garip eilvelerini zman büyük ve müuhleşem ede görmedim. Sonra, merbe- Ie halindeki yan sokakların bayağı lkları, içindi ettiğim namus iffet m barice kapali isrda da o kadar rast gelmedim, umay Br heyeti ile beraber Moskovaya haz Teker edecektir. M. ANTEN AĞ Bundan başka, anlamak demek af et- mek demektir. sözünü wöyliyen Fran- sa İnsnınak #7 Ne Bir de beskalarınen acıma çök uygun ge-i ziyade, İnaktarı yanmak. Evet, bence en güzel ve en fay dalı dedikoduların cirit oynadığı — Çeviren; M. ABAŞ zumundan fazla karışıldığını gördü- düm için, ber koyun kendi bacağın- den asılır, sözünü doğru bulanlarda am, Bununla beraber mesele, toy bir çocuğa taalhök edince, İş değişiyor. İnsan kendi gençliğini düşünüyor, © Zamânler şu veya bü'yola gitmiş ol- #paimın neticeleri, tutulan yollara gör Te hayatım alabileceği İstikamet ge- killeri hatıra geliyor. Değerine paha biçilemiyen ve pek kua süren gençlikte, cahillik yüzün- den, verilen kararlar, bazan, öyle »0- Du gelmez Akıbetler doğurur ki, Tâ- kin, şimdi bu delikanlmın gneyhane İçindeki o kadınla konuşması katşı- smda ne yapabileceğimi düşünüyor dum, Gençleri kilit altında tutmaya imkân yoktur, Saçlarından yakalıya- TAK onları hayst tecrübelerinden çekip üyırmada da bir fayda yoktur, En a- Cr tecrübe bile tecrübesizlikten iyidir, Arın caba öyle mi? Pe) g girip 6 çocuğu kolundan tutarak di sarıya çıkarsam ne olacaktı? Ben 6y- lp gittik ye girmesine ne mani vi Cocuğun meyhanede, büştanmaktan sıkıldığını yordum, Yan eibisesiye doğum ve|mat dediler, göze yörünmiyenle-|bir gün çok iyi tanıdığı bir kim-| manlar olmuştur. -İseyi öldüresiye çekiştiriyordu: | ! » anlatmaz. Ayıptır, der susar, Ve Mektep, Roman Ve Dedikodu te bize birçok şey- meydan romandır, En sağlam ve €n mazbut, dedikodu romanda yar pılır. Bize mekleplerin öğretme - diği ve küçük dedikoduların ala” ca karanlıfa boğduğu insanı müm kün olduğu kadar tamtabilen ro- Ben kendi hesabıma insan oğ ' | Juvun ne kadar girift bir mahlük| olduğunu Dostovieski'den öğren- dim. O, bazı meslektaşları gibi insanları sadece tanımakla, kal - mamiş, onları sevebilmenin sırrı- na da ermişti. Toltstoy ve Balzak- ta insanları tanımışlardı. Fi onlar kimisini çok sev k sinden de nefret etmişle: Dostovieski insanların ne saa - detlerinden, nede sefaletlerin -| den iğrenmiş onları bütün ku -| sur ve meziyetleriyle bağrına basmıştı. Eserinin bütünlüğünü buna borçlu idi. En büyük zevki ve aşkı tabis- ti tetkik etmek olan bir ressam için bir çift yamalı papuç ile bir çift elâ göz arasında nasi hiçbir fark yoksa büyük roma i insanm enteresan: ve â desi yoktur. Her gönülde bir aslan ve her insanın hayatında da binbir hikâ e yalar, Fakat ne yâzık ki, insan oğulları binbir sebeple hiküyele- rini kendileriyle beraber mezar - larına götürürler. Günahtır, der ekseriya anlatmıya değmez der geçerler. Halbuki onun anlatılmıya değ-! mez diye bize bir kelimesini bile söylemeden alıp götürdüğü ömür içerisinde bizi ne büyük hayret- lere, sevinçlere, acılara boğacak Müşterek bağlar, lezzetler vardır. bir *** Bü. romancı herhar kimseden bahsederken ev velâ kendi hayatından pay biçen- dir. Kendi hayatının kaç çeşit ak- si adadan, kaç çeşit renk, haz ve şehvetten örüldüğünü bilen; ken- disini tanıyan bir romancı bahset- mek istediği kimsenin-her şey - den evvel kendisi gibi bir insan olduğunu düşünür. Onü kendisi kadar tanımasma imkân yoktur. Fakat muhakkak büyü ipuelarını elde etmesi ve on dan ötesi İçinde müheyyelesini yorması lâzımdır. İnsan hayatı adar zöngin, girift! ve lezzetli roman ancak o zuman doğar. Bunun içinde sevmek evet bü-| tün insanları sevmek lâzım. Biz bir kişiye Aşık olduğumuz zaman dünyaları keşfetmiş kadar seviniriz. Sevincinden aklını oy - natanlarımız çoktur, Bütün insanları, şehirler, mem Jeketler dolusu İnsanları sev - mek! Ne kadar güç değil mi? On senedenberi çekmekte oideğum Mezesi Tirikahem: vakiirle seşbiz İkinci serir > e krem Şeri keremi taztâmen elan #kin a Ahm Ken lkran'are Ticaret Vehaiei muhasebeci Aimet Şemsi Sümer Cümhur Reisimiz, güzel san'stler İlinin maketini tet Milli Şefimizin Tetkikleri akademisinde Barbaros heyke- kik ediyorlar Büyük “İkramiyeyi 106842 Numaral' Bilet Kazandı Milli Piyangonun 7 inci tertip 2 indi | cekilişi dün İzmir Enternasyonal Fu- © arında sant 19 da çelsilmis Kaza nan mumaraları aşağıya yazıyoruz 25.000 lira kazanan No. & 106842 Ni 10,000 lira kazanan No. lar YU 184.117 289654 32497) 5.000 lira kazanan No.lar 204.611 238355 33 — 294,555 205.880 “ 2.000 lira kazanan No. lar nar Son dört rakkamı (6572) ile bilen b 40 bilet, 1.000 lira kazanan No. lar Son dört rakkamı (2001) ve (7192) ile biten korkar bilet, © 500 lira kazanan No. lar Son dört rakkamı, (1118), (6138) ve (7945) ile biten kurkar bilet (Baş tarafı 1 inelde) Muhtelif subelerde çalışan ta- lebenin eserleri üzerinde ayri ay- rı dikkatle duran Mili Şef, bil- hassa mimari ve peykel atöyele- rindeki eserire daha büyük "ekit ayırmışlar ve bu kısımlarda ca lışan talehe ile de alâkadar ol- rmişlardır. Bu arada miruari su- besindeki talebenin seksen kişi bulmasından memnun kaldkları- ni izhar buyurmuşlardır. Heykel subesinde de Ankarada yapıla - cak mimar Sinan heykeline baş- lanıp baslanmadığımı sormutlar- dır, Akademi mi rak, heykelin ürü Burhan Top- Ankarada noreye rekzedileceği ve bunun için ne kadar para serfolunacağı henüz tesbit edilmediği cihetle heykelin yapılmasına bâşlanmadiğını söy Jemiştir. çilmesini emir - buyurmuşlardır. İsmet İnönü, Beşiktaşa konula - İcak olan Barbaros heykelinin heykeltraş Hadi tarafından, vepil makta olan maketini de tetkik buyurmuşlar ve takdirlerini be- # Yeni sinema mevsiminin ilk Ve Meşhur Çift Saat & Telrika No. 47 16 bir renk Olmuştu, Nereye bukaca- | Amı, ne söyliyeceğini bilmiyordu, Di- | mahlük kep gülüyor, delikanlının! elini okşuyordu, l Ona bir kadeh rakı tmsrladı, Ço- cuk kadebi eline linen Sikin tercd-! düt etti, Sönra de birdenbire giğrına götürerek bir hamlede içince 'güzle- rinden yaş boğündü ve gecrk tutmus! gibi öksürmeye başladı, Bu hali b kesi güldürdü, Dişi ahlük da gü dü, Derken bir aralık kolunu çocuğun boynuna sararak kulağına bir şeyler tssildadı, Kedın ayağa kalktı, çocuk ayağı kalktı, 2 delikanlı bir sn içinde yı rinden, fırlayarak kendisini kağıdı dışarıya abu ve kaçtı, gi . Karşımdaki tellâka o bek'un, koyu kara gözlerinde, şimdi, İçin için yanan | bir şey vardı, Evet işte bu eyni göz-| ler ve ayni kaşlardı. Yalnız boyu tu- tamıştı ve yüzünün eski kavi tara- veti kalmamıştı, Bu teraveti uğuran Karumun boğucu bi başk bir gey mi vardı? smrydı, yok Vürime Use E MELEK YARIN Sineması İlk Programda Nefis bir komedi: KARIMLA EVLENİYORUM BAŞ ROLLERDE Joel Mac Grea - Naney Kelly - Roland Young Filme ilâve olarak: Matbuat Umum Müdürlüğü, Memleket Jurnalı ve DİKKAT: Numaralı koltuklar yârm sobuhtan itibaren aldırdmalıdır. a 18 Eylül Bu Milli Şef, derhal faaliyete ge-| Milli Şef, Sultanahmet ticaret okulunu ziyeretleri esnasında yan etmişlerdir. Akademi talebesinin çoğaımak ta olduğunu nazarı dikkate alan Milli Şef, ukalem' binasmın ge- nişletilmesi İçin şimdiden tedbir- ler alınmasını emir buyurmusler ve talebenir. coşkun O tezah:ratı arasında ukademiyi terketmi lerdi Mili Şefin bu iki mektebi zi- Yaretleri emmssinda vali Lüti Kırdar ile maorif müdürü Tevfik | Kut.da ulunmuştur. | Klüp Değiştirecekler İçine Bir Karar Ankara, 15 (TAN) — Beden ter- biyesi umum müdürlüğü futbol tali- mütramesi çıkmeaya kadar mer'i ol- mek üzere bugün bölgelere gönderdi Bi bir emirde klüp ve bölge değiştiren- lerin bir sene müddetle beklemelerini bildirmişti e a Mes'adet Girgin İle Üsteğmen Fahir Sözbirin nikâh merasimi dün öğleden sonra Eminönü evlendirme memurlu- ğunda tarefeynin akraba ve dostları- bin huzuriyle yapılmıştır, Yeni yuva- ra saadetler dili A A Bu Akşam SÜMER Sinemasında kahkahalı ve neşeli filmi KARIM “e PATRONUM Fransızca sözlü, eğlenceli, şen ve güzel filmi başlyor, Baş Rollerde: ARTHUR LAKE — LİNDA WİNTERS “CHİC YOUNG,, En Son “SWİNGS,, Danslarında geçirtecek bir şaheser AKŞAM Saat 9 da Yeni Mevsime Başlıyor. Renkli MİKİ MAYS Teleton: 40808 Sinemalar Sarayı Perşembe Akşamı ŞARAY Sineması Yeni Mevsimini Sinema Kralı TYRONE POWER Ve LİNDA DARNELL'in Ovnadıkları EĞLENCE KADINI “ si ği Filmiyle acıyor, ŞEN... ve YENİLİK GÖSTEREN Bir Fevkalâde güzel bir aşk macerası 100 lira kazanan No. lar Son &ç rakkamı (740) ve (518) ile biten dörtyüzer bilet, N 50 lira kazanan No. lar Son üç rakkanu (065), (603) ve (634) ile biten dördüzer biler, 10 lira kazanan No. lar as Son iki cakkamı (82) ile biten 4,000 ÜR bilet, ' 3 lira kazanan No.lar İğ Son bir rakkamı (2) ve (7) ile © | ğini ten kırkar bin bilet, pi Büyük ikramiye kazanan , yerler 25.000 lira İzmir, 10.000 fira Akman ÖĞR. ray, 10,009 lira Ankara, 10000 Jiri # Manisa, 5,000 lira İstanbul, 5.090 Sis vas, 5,000 lira İstanbal, 8000 Tiran An- kara, 5.000 lira İzmir, İkişer bin lira kazanan yerler ş 10 parçası İstanbul, 6 pargem İzmir, 2 parçası Ankara, birer parçası Afe | yon, Vezirköprü, Çubuk, Ceyhan, Er baa, Divriki, Yozgat; Yozgat; Antak ya, Merzifon, Tire, Refahiye, İken derun, Kilis, Erdek; Aydm, Görele, Denizli, Dörtyol, ———————— Mesut Bir Doğum Genç tüccerlarımızdan Bay Gümrükçünün bir oğlu dünyaya g diğini. memnuniyetle heber alâ nevzada uzun ömürler diler, genç ne ve babayı tebrik ederiz, ğ ————————— Ziyai Elim Greeral Yarkdaşan reltalrı Prem sn e Be tmm gi Seriyar etmeyi kendinize çizr edinmiy bulama elli karel bang aa yamayı Pe e a ele RE TE gelyar Tren Fn ün “Ye nete lirasi şekere e ln al Baçuk miyom Tire kr dahi kara, dese ve hu yenetinde veri 19 Eylği Cuma kası ki ŞAR Kİİ SİNEMASI Yeni Sinema Mevsiminin Açılışı Şerefine HİLDE SEHNEİDER - MARİA TERNO - TRUDE MARLEN İİ gibi sinemanın 3 güzel yadızınn i e i HEİNZ RÜHMANN'ın $ Wi İştirakile Yarattıkları BEKÂRLAR CENNETİ Neşeli, Eğlenceli ve Bntrikalı filmi, takdim ediyor, İPEK SİNEMASI 18 Eylül Perşembe Akça: 9da Yeni Mevsime Başlıyor! İle film: M. MOTO Caniler Adasında Muarzam aşk ve macera serr AYRİCA Matbuat Umum Müdürlüğü TÜRKİYE JURNALI Türkçe sözlü havadis gari” 3, sü