29 Ağustos 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F randaki Hâdiseler İran. son günlerde sahne olduğu müessif harekât dolayısiyle, bü- İün nazarları üzerine çekmektedir. Bu meselede şayani dikkat olan ve İtânın bütün dostlarını müteselli ve İtemnun eden nokta, askeri harekât Ört cephede birden inkişaf ederken Bovyet ve İngiliz sefirlerinin Tahranı rketmemiş olmaları ve Şehinşah âzretleriyle — müzakerelerde bulun- İhaları keyfiyetidir, Londra kaynaklarından gelen ha- rlere göre: Şehinşah Hazretlerinin, hgiltere ve —Sovyetleri bu harekete İövkeden sebeplerin haklı olduğuna 'e meselenin —muslihane bir surette lledilmesi imkânmın — mevcut bu- '“nduğuna kanaat getireceği İngiliz İyasi mahafilinde ümit edilmektedir, Bazı rivayetlere göre İrandaki Al- anların çekilmelerine mukabil mu- kasamatın kesilmesi teklif edilmiştir. /-Fakat Daily Herald gazetesi: İngi- ; İz - Sovyet müşterek — hareketinin İayesinin sadece —Almanları İrandan Yökarmak olmadığınıa fakat bütün ce- İbubi Asyanm selâmetini temin et- mek, Almanların istikbalde de İngil- )’ereye. Sovyetlere ve bütün yakın lark memleketlerine karşı harekete İieçmelerine mani olmak olduğu ve lindan dolayı İranın, mihver devlet- Tti için yeni bir hareket üssü olmı- Yacağı hakkında kat'i teminat verme- Yi lazım geldiği mütaleasındadır. Amerikan kaynaklarından gelen Üiğer bir habere göre de: Anlaşmanın İk şartı, İranın İngiltere ve Sovyetler tafından askeri kontrol altına alm- hasıdır, Almanya, fiili ve müessir bir mü- hale imkânmı görmediği Suriye "ephesi için olduğu gibi İran mesele- linde de şimdilik seyirci bir vaziyet Almakla iktifa etmiştir, Alman siyasi mahafilinin, İngilte- nin ve Sovyetlerin tecavüz vaziyet- lerini tebarüz ettirmekle beraber Kaf- l*asya Alman ordusu tarafından işgal #lunduğu zaman İrana —müessir bir hürette yardım etmek mümkün olaca- D mütaleasımda bulundukları bildi- | mektedir, , Berline göre: İran tecavüzü, Ame- 'ikanın muvafakati ile, çoktanberi ka- tlaşmıştır.. Amerikada — hazırlanmış lan tankların orta şark yolu ile Sov- ŞPttere sevkedileceği hakkında Lord averbroock tarafından yapılan be- Yanat bunu teyit etmektedir. İramn, Kafkas petrollerini doğru- *tan doğruya tehdit altmda bulundura- |Dilecek coğrafi vaziyeti dolayısiyle ve ügün için İngiliz ve Sövyet orduları Arasında irtibatı temin edecek yegâne | emleket, Amerikadan Sovyetlere ge- €cek harp malzemesi için en emin Yol vesenede 10 milyon ton petrol is- fihsal eden zengin bir kaynak olması “ibariy]e, İngiltere ve Sovyetler için OYldüğu kadar Almanya için de çok İ'tühim bir stratejik bölge teşkil et- Tiği muhakkaktır. | . Ayda takriben iki milyon ton ben- tin sarfettiği hesap edilen Alman or- Ularmın Kafkas petrollerinden henüz tzak bulunmaları dolayısiyle, Roman- Yanınki ile beraber senede ceman an- |tak 8 milyon ton petrole sahip olan Almanyanın İranı kaybetmeye kolay- hkla razı olacağı tahmin edilmemek- | r. En son gelen haberlere göre; yeni hükümeti teşkile memur edilen Ali F'iiıı'ugi Hanı faik kuvvetler karşısın- da kan dö in faydasız ol a kanaat getirerek mukavemete nihaye Verilmesini emretmiş ve bundan son- Ya meclis huzuruna çıkarak ittifak i- le itimat almıştır, Dost İranın istiklâl ve toprak bü- fünlüğünü temin eden bir anl. 'a — — 28-8-941 - K âAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Kr, 1 sene 2800 Kr 750 6 Ay 1500 , 400 * 8 Ay 800 » İl0 « 1 Ay 300 ». Adres değiştirmek 25 kuruştur UStaşilcrin Marsilya cinayetinden sonra —Avrupa — devletlerinin propaganda daireleri bir ağızdan fer- yat ettiler: — Aleksandı'ı siz öldürttünüz! — Biz! Siz! — Siz! Biz! Bu dairelerin henüz efkârı umumiye leri mühimsedikleri zamanlardı. Zihin sarfı ile ustaca tertip öolunmuş, usta- ca yayılmış iddiğlar dinliyor ve şa- şıyorduk: Aleksandr'ı öldürtenler Yu- goslavyanın parçalanmasından istifade edecek olanlar değil midir? Lâkin, ya bu caniler -denildiği gibi- — Bartu'- dan kurtulmak ve bir taşla iki kuş vururcasma General Jorj'u da genel Dünyanın Her Tarafında Devam Ediyor iktisadi refahları için muhtaç oldukla- Kaliforniyada Modern Bir Kadın Hapishanesi Hağishaneden Ziyade apishane mi, ıslahhane mi?.. Çok uzun süren bu — münakaşa ve Bu Müessesede Memnu Olan Şey Mahkümlara Mahkümiyetinin Sebebini Sormaktır Bir Mektebe Benziyen Bir kaç ay evvel bir Amerik.ın mec muasında Tehachapi ismindeki kadın hapish. i daha doğrusu — ıslah- deleyi kazandı, Böyl beşeriyet de hakiki medeniyet yolunda çok mühim bir adım daha atmış bu- lundu. Eğer eski usul cezalar ve eski sis- tem hapishaneler arzu edilen netice- rı dünya ticaret ve ilk ddelerinden seyanen faydalanmalarını temine gay- ret sarfedeceklerdir, 5 — HBHerkes için daha iyi çalışma, iktisadi terakki ve içtimaf emniyet şartları temin etmek maksadiyle mil- letler arasında iktisadi sahada en kâ- mil işbirliği tesisini arzu ederler. 6 — Nazi istipdadmın nihal suret- te tahribini müteakip sulhün takar- rür edeceğini ümit ederler, öyle bir sulh ki bütün milletlere kendi hu- dutları içinde emniyet altında yaşa- mak imkânlarını verecek ve bütün memleketlerde bütün insanların korku ve ihtiyaçtan beri olarak kendi hayat- İRee tamnili ı leri verseydiler, bir kere hapis cezası yiyen bir suçlunun bir daha oraya dönmemesi icap ederdi, Halbuki, daha tahliye edildiği gün hırsızlık yapan ve hattâ cinayet işliyen mücrif ler bu - lunduğuna, maalesef, sık sık şahit o- luyoruz. Hapishane hayatmın acıları ve mahrumiyetleri ile omuzları çök- müş ve ruhu kararmış bir insanın, ken disine arkasını çeviren bir cemiyet i- çinde, alnında silinmez bir damga i- le, yeniden temiz bir hayat kurması ne kadar güçtür! Mücrim ve suçluları, cemiyete — bir daha hayırlı bir fert plamıyacak bir urLıdı hapishane köşeletinde çürüt - kurmay başkanlığı namzetliğindi be zale etmek emeli besliyen Fransız po- litikacıları ise! — Hayır, Macarlar. — Kim demiş? İtalyanlar, — Belki de makamına göz diken yakınları! — Dünya çok acaipleşti; insan ken- dinden bile şüphe ediyor.., Vakit geçti; İspanyol sivil harbi ve harple beraber propagandalar başla- dı, Bu bir ihtilâl mi, bir isyan mı, yoksa İspanyadan —Ayrupayı ateşe Sinir harbinde strateji ve taktik, rollerini oynarlar, Bu harbin tay- yare ve tankla başlayıp top ve tü- feğin de işe karışması ile devam e- den asıl harpten farkı evvelâ ilân edilmesidir. Önce mevzu ortaya a- tılır, sonra mugalâtalar yürütülür ve sinirler kıyasıya gerilir, Bu su- retle ilk gedik açılmış olur Kki, on- dan sonra müsaadekârlıklar ve ri- catler halinde aksülâmeller başlar, vermek isteyen İ lmilel bir çete- nin hazırlamış olduğu bir sui kast mı idi? Fikirlerdeki teşevvüş her tahmini doğru, her ihtimali muhakkak bula- cak kadar genişletilmiş, sinirler ü- zerinde matlüp tesir icra olunmuş, bo- zulması lâzım gelen Avrupalılık te- idüne hayli darbeler indirilmişti, Sivil harbi bitip yeni hükümet di- ğer devletlerce tanilırken efkârı u- mumiyelerde büyük — bir yıkıntıdan kurtulmakla memnun olanların sinmiş hali vardı, Fakat, herkes başka bir şeyler ve daha kötü günler bekliyor, büyük tehlikenin atlatılmamış oldu- ğunu seziyordu: Komünist Rusya, halk cephesi Fransası, muhafazakâr İn- giltere, faşist İtalya, Nasyonal sosya- list Almanya İspanyada silâhlarını denememişler miydi? Ya bu tecrübe- lerd&i' her biri kendi lehine bir ta- kım hükümler çıkarmış iseler?,. — Filvaki, propaganda — daireleri her devletin kendi lehine bazı hükümlere çoktan varmış olduklarımı teyit edi- yorlardı, Bir çok ay daha geçti ve Şuşnig meşhur mülâkattan Viyanaya döndü: — Fransa ve İngiltere Arışlusa ma- ni olataklardır. — Böyle bir teşebbüste bulunmak bile istemiyeceklerdir, — © halde bu işin sonu ne olur? — Şüphesiz, harbe doğru gidiliyor. — Almanyadan başka kimse harbe hazır değil — Küçük İtilâk Anşlusa muvafakat edemez. — Alman orduları bir kaç saat i- çinde Avusturyayı işgal edince Kü- çük İtilâfm emri vakii kabuülden baş- ka yapacağı yoktur. Anşlus, hakikaten emri vaki oldu ve böylelikle de sinir harbinin ilk za- feri kazanılmış bulundu. Bunu Mü- nich'te ikinci zafer, üçüncü Südetler ve dördüncü Prag zaferi takip etti, sinir harbinde de strateji ve tak- tik röllerini oynarlar, Bu har- bin tayyare ve tankla başlayıp top ve tüfeğin de işe karışmasiyle devam e- den asıl harpten farkı evvelâ ilân e- dilmesidir. İlk önce, mevzu ortaya a- " ÇU Yazan : ”- İNasuhî Baydar: gatle mütalealar yürütülür, Yapılmış olan haksızlıklardan, bu haksızlıkla- rın tamiri lüzumundan, — müstakbele ait iyi niyetlerden bahsolunur, Dâha sonra, tempo yükseltilir. ve haksız- lıklar hayasızlık, tamir lüzumu teczi- ye zarureti, iyi niyetler hâkimiyet te- sisi emeline inkılâp eder, Bu suret- le sinirler tambura telleri gibi kıya- sıya gerilir ve bunlar üzerinde ku- lak zarını harap eden sesler çıkarı- larak oynanır. O zaman dikkat edi- niz; efkârı umumiyelerde koşarak yo- kuş çıkmış olanlarm solumasını du- yarsınız: İlk gedik açılmış, sinir harbi stratejisi vazifesini yapmış, işi tak- tiğe devretmiştir. Şimdi, müsaadekâr- lıklar ve ricatler halinde aksülâmel- ler başlıyacaktır, * - Bugünlerde sinir harbini idare e- den propagandaların mütekâsif faali- yetlerine şahit oluyoruz. — Filhakika, harp durmamış ise de duraklamış ve- ya büyük şiddetini kaybederek he- men hemen müzminleşmiş, buna mu- kabil siyasi beyanat ve neşriyatı mü- teakip orta şarkta tali cepheler âçıl- mıştır. Ve, şüphe yok ki bu faaliyet- lerden en dikkate lâyik olanı Roose- velt - Churchill beyannamesi teşkil etmiştir, Bu beyannamelerde, hatır- lardadır ki: 1 — Büyük Britanya ve Amerika ne arazi, ne de diğer genişlemeler peşin- de değillerdir. 2 — Alâkalı milletlerin serbestçe ifade edilmiş arzularma ol- larmı y haiz ola- caktır, ? — Böyle bir sulh bütün insanla- rın açık denizlerden ve okyanuslar- ksızın onları mânen yükseltmek ve kurtarmak, ileride — vatanına faydalh birer unsur olarak yetiştirmek elbette daha müreccahtır. Bahusus küçük dan engellere rasl N rine müsaade etmelidir, 8 — İngiltere ve Amerika sanırlar ki cihanın bütün milletleri, madd! ol- duğu kadar manevi — sebeplerle de, kuvvet istimalini — terketmelidirler, Madem ki tecavüz tehdidinde bulunan veya bulunabilecek olan milletler ta- rafından kara, deniz ve hava kuv- vetlerinin kullanılmasına devam olun- duğu takdirde müstakbel hiç bir sul- hün idamesi kabil değildir, Büyük Britanya ve Amerika zannederler ki daimi ve umum?i bir emniyet sistemi- nin kurulmasına - intizaren, bu gibi millletlerin silâhtan tecridi — esastır. (İki devlet) ayni zamanda, sulhü se- ven milletler için ezici silâhlanma yü- künü hafifletecek her türlü tedbirle- rin almmasma muavenet ve bunu teş- vik edeceklerdir, deniliyordu, ö Almanya ve İtalyanın eri: , Hapis cezasından maksat, mücrimi hapishane hayatı ile korkutarak — ve el aman dedirterek bir daha oraya düş memek için suç işlemesine mâni ol - mak değil, onu böyle bir sucu tek- rar etmeği düşünemiyecek kadar ah- lâken kurtarmak olmalıdır. Bilhassa küçük mücrimleri, Imrali nümune hapishanesi, n mur yeni tecziye usulünün müsbet — neticeler verdiğini isbata kâfidir. Ayni usu- lün - daha müşfik bir tarzda - ço- cuklara tatbiki Şşüphe yok ki, daha da iyi neticeler verecektir. Yakında tatbikata geçileceğini ve bizde de ço- cuklar için ıslah evleri açılacağını Adliye Vekilimiz bir kaç gün evvel bize müjdeledi. Ş dir? imdi meselenin —ameli hedefini görelim: Islah evi nasıl bir yer- leri noktalarında iki seneden- beri harp halinde oldukları İngiltere- nin, Amerikanın da iştirakiyle, müs- takbel sulhün şartlarımı dünyaya ilân etmesi efkârı umumiyeleri harp a- leyhtarlığma ve harbi idame edenler aleyhine imale etmemek. kabil değil- di. Nitekim, beyannamenin tesiri kar- şı propagandanın tefsirlerinde görül- dü: ——'Boş söz, Zaaf eseri! denildi. Rusyaya Amerikan ve İngiliz yar- dimı başladıktan ve bu yardım için de İran yolu seçildikten sonra ifade tarzı değiştirilip taarrüza geçildi. Şimdi, sinir harbinin iki mevzuu vardır: 6 1 — Bolşeviklerle işbirliği edilmiş olması; b 2 — Bitaraf İranm istilâsına baş- lanılmış bulunması, * * Bolşevik veya Faşist, Demokrat ve ya Falanjist, Nasyonal sosyalist veya sadece Nasyonalist olsun, her mille- tin bizzat intihap etmiş olduğu hükü- met tarzı -başkalarına karşı tecavüz- kâr olmadıkça- muhterem sayılmak ve tecavüz ise -sebebi ne olursa olsun- tasvip olunmamak icap eder, beraber, hadi in haki- mıyan hiç bir arazi değişikliği gör- mek istemezler, 8 — Bütün milletlerin diledikleri hükümet şeklini intihap etmeleri hak- kma hürmet ve bunların kendi ken- dilerini idare etmelerine dair olan hâ kimiyet hakkından cebirle mahrum edilmiş olanlara bu hakkın iadesini arzu ederler, 4 — Mevcut vecibelerini hesaba katmakla beraber, büyük veya küçük, tılır ve sonra, buna dair azçok belâ- galip veya mağlüp bütün devletlerin, katini araştırmak isteyenler şu gibi sualleri zihinlerinden ister istemez ge- çirmişlerdir: b — Rusyaya Bolşevikliğin imhası i- Almanyadan verilen haberlere ba- kılırsa bunların hiç biri bahis mevzuu değilmiş! Bu haberlerden birinde şun- ları okuyoruz: “Küstah, hain, gaddar Churehill: ”Mesih orduları, — ileri?,, derken meğer Mesihin en büyük düş- mani olan kızıllar ve yahudilerle bir- likte müslüman İrana hücumu kasde- diyormuş,.İngiltere yeni bir cinayet iş- lemiş değil, sayısız cinayetleri silsi- lesine bir halka daha ilâve etmiştir. Mesih bunlardan teberri eder, Hakiki Mesih ordusu —insaniyet akidesi ve medeniyet düşman olan kızılları ve Mesihin öz düşmanı yahudileri hima- ye etmez; onlara karşı harekete ge- çer, yoksa müslümanlara karşı değil.., ğ * * a Fontaine'in ”Karga ile tilki, hikâyesinden iki türlü hikmet çıkarılabilir: Peynir yiyenler ağızları- yazı okumuştum, l ve 3saca hanesine dair bir t Mevzuumuza çok güzel bir mi örnek teşkil etmesi itibariyle bahse değer: 'Tehachapi ismindeki modern kadın hapishanesi Kaliforniyada, temeli on sene evvel atılmıştır. 180 mahpustan 40 1 cinayetle mahküm olmuştur. y: yarısından fazlası 30 yaşından aşağı- K Etrafı tel örgüleri yerine zarif tel parmaklıkla çevrili büyükçe bir ara- zinin ortasımndaki küçük — köşklerden mürekkep olan bu hapishanenin hüc- releri, demir parmaklıkları, gardiyan ları yoktur. Mahpuslar üniforma giy- mezler, Onları renkli ve güzel elbi- seleriyle ellerinde ve — koltuklarında kitaplar, bahçede grup grup dolaş- tığını görenler burasmı zengin ailele- rin çocuklarına mahsus bir mektep zannedeler ve — hakikaten de burasi bir hapishaneden ziyade bir mektep- tir. Mutbakta; çamaşırhanede veya devlet hesabına bayrak yapan ve sa- tan imalâthanede —üçer — aylık staj devrini bitiren bir mahküm, ondan sonra istediği mesleği — öğrenmekte serbesttir. Buruda — yazı, resim, mü- zik, lisan, ev idaresi, terzilik ve ste- noğrafi dersleri vardır, İçlerinden ba zılart teknik sahada çalışarak radyo- loğ ve dişçi asistanı, telefon operatö- rü ve fotoğrafçı olarak yetişiyorlar. Altı haftalık bir müşahededen son ra her mahkâüm; köşklerden birinde kendisine tahsis edilen bir odaya yer leşir, Burasını istediği gibi süsler ve tanzim eder, Her odadan güzel çi- çek tarhları gözükür. —Her köşkte aydınlık; ferâh oturma odaları; bü- yük yemek —odası ve salon vardır. Ders ve vazife araları mahpuslar bu- ralara girip çıkmakta tamamen ser- besttirler Ziyaretçilerle parmaklıklar arkasından değil, bu salonlarda konü- şulur. Memnu olan yegâne mevzu l hk ..Yı:ıiııin bebini y maktır. Her hafta sinema vardır. Mahpus- lardan teşekkül eden küçük bir tiyat- ro kumpanyası, kendi aralrında yaz- dıkları piyesleri temsil eder, azı akşamlar toplanıp dansedilir, bazan konserler - verilir, Kütüphanede het yeni kitap bulu- nur, Radyo vasıtasiyle de hariçte o- lup bitenlerden daima haberdardır - lar, Mahpusların hariçteki hayatla a- İhtikâr İşleri Yeniden Dört Yerde İhbar Bürosu Açılıyor Fiyat mürakabe komişyo_nığ dünkü toplantısında yalnız üç ihtikâr evra- kını tetkik etmiştir. Küçükçekmece- de balıkçı Mehmet ihtiyacı olmadığı halde on ton can kurtaran mahıtarı a- larak zincirleme suretiyle arkadaşı Ah- met Yorgancıya satmıştır. Ahmet da hi bu mantarları yüksek fiyatla dev- let müesseselerine sattığından adliye- ye verilmiştir. Galatada ayakkabı mal zemesini saklayan Mişon ve oğlu S_ı: moel ve yine Galatada lâmba şişesini pahalıya satan Yunanlı İlya Solyoti adliyeye verilmişlerdir. Fiyat mürakabe bürosuna dün de altı ibtikâr ihbarı yapılmıştır. Dört yerde daha birer tâli büro açılması - kararlaştırılmıştır. Bu bürolarda bi- rer kontrolör — bulunacaktır. Bütün büro ve tetkik merkezlerinin telefon numaraları kâlabalık yerlere asılacak tır, Beşiktas Hayrettin iskelesine ka - yıkla kömür getiren ve fahiş fiyatla satan kömürcü Mustafa adliyeye ve- rilmiştir. Duruşma sonunda Musta- fanın suçu sabit görülmüş ve Mus- tafa 25 lira para cezası, 7 gün satış yapmamağa mahküm edilmiştir, PIYASADA: -Macaristan İle Ticaret İçin Temaslar Macaristandan dört tüccar şehrimime gelmiştir. Tüccarlar — piyasamızdan stok olarak Valeks, keçi kılı, mazi, yün, pamuk, çorap eskisi, almak için tüccarlarımızla temaslara başlamış - lardır. Macarlar serbest döviz veya takasla mal alacaklar ve mukabilinde kimyevi maddeler vereceklerdir. Macaristandan kendi ihtiyacı olan malları getirtmek üzere Eti Bank nâ- mına yüz elli bin liralık tiftik ihracr müsadesi verilmiştir. Harpten evvel olduğu gibi şimdi de yapağıları tamamiyle çıkarılmış kıl- sız koyun derilerinden meşin ve yıqııı’ işlenmiş meşin yapılmasına başlan - mıştır, Bu cins derilere Macarlar ve Almanlar talip olmuşlardır. SİVİLİNGRADDAKİ MALLAR — Orta Avrupadan Sivilingrada getiril- miş olan ithalât mallarının yurdu - muza nakli için Antalya anbarı 150 bin lira teminat göstererek bu işi üzerine almıştır. Fakat tonunun yüz aktarma zorlukları yüzünden bu işin geri kalması da muhtemeldir. İPLİK TEVZİATI — Iktisat Veki- H Sırrt Day pamuk ipliği tevziatı hak- kındaki şikâyetleri tetkik etmiş bu. hususta tevziat işlerinin ıslahı - kında alâkadarlara emirler mym müdürü Burhan Zihni, pamuk sekküllerden izahat almıştır. Diğer ftan İktisat ekâleti mühim şahsiyetlerini tantmalarına ve mühim hâdiseleri bimelerine çok e- hemmiyet verilir. Çünkü müddeti- ni doldurup da, üstünde yeni bir el- bise, başında yeni bir şapka ve kal- binde yeni ümit ve gayelerle hapis- hane kapısından çıkan bir kız, uzuri zamandanberi uzak kaldığı cemiyetle karşılaşmağa hazır olmalıdır. Binaen- Nahit Tahsin de, pamuk ipliği tı atı hakkında, Vekâlete vaki olan barlar üzerine, teftişlere başlamıştır, Dün geç vakte kadar bir çok doku- macıların fanilecilerin malümatlarına müracaat edilmiştir. Dokumacıların sikâyetlerine bakılırsa, piyasada Sü- mer Bank'ın tesbit ettiği fiyatlar ha- riciı-'ıdg.Lpaketî 22 liraya lndıriâ mi İktisat Vekâleti kq aleyh her iyeti es- nasında mümkün olduğu kadar tecrü- be sahibi olur ve kendi kendisini ida- nı lar. Yahut müdahi lere inanmamalıdırlar, Fakat, bu as- rım kargaları da La Fontaine'i oku- muşlardır, Artık kimse kıssadan hisse çıkarmaya hacet görmüyor, İki zat, geçen gün, vapurda hızlı hızlı, Amerikadaki grevleri görüşü- yorlardı: — Tabil grev olur. İşçi iş başma otomobille gelir ve makine başında da eldivenle çalışırsa... Muhatabı bu büyük hakikati başiyle tasdik ediyordu. Bunlar, belli ki, La Fontaine'i ol dardı, çin mi, harbin idamesi imkânl çoğaltılması için mi tecavüz edilmiş- tir? — İran, hem Rusyaya yardım edil- mek, hem şark petrolleri korunmak, Hindistan imparatorluğu tehlikeye dü- * * Lâkin ne yapmalı, kime inanmalı? İnandacak olan ilim ve idraktir. İ- nanılacak olan Türk hükümetinin şu- re ini öğrenir, Her binaya üç mahkümden müte- . şekkil bir komite nezaret eder, bunlar haftada bir müdireye raporları nı verirler ve yeni nizamnameleri mü- nakaşa ederler, Cezalr çok madirdir. Bazan kaba- hatli bir kaç hafta sinemaya gitmek- ten veya cigara almaktan menedilir, Bahçeyi çeviren tel — parmaklıkları aşmak biraz çevik bir insan için çok kolay olmakla beraber şimdiye kadar hiç bir firar teşebbüsü — olmamıştır. Çünkü mahkümlar, hürriyete kavuş- mak için en iyi yolun, onu, kendi kendilerini idare etmeyi ve cemiyete , Ve bilmek lâ şürülmemek için mi istilâ olunmak- tadır? urlu ki sinir harbi bütün dünyada devam etmektedir, Vararak harp sahneşi olmaktan çık- Masi Türkleri bilhassa memnun ede- Cek bir hadisedir. .» . . Paris Suikasti : EE TT AR T7 YÜY N ariste komünizme karşı gönüllü gidenler için yapılan merasime İstirak eden resmi şahsiyetlere karşı Yaprlan Laval ve Deat gibi Fransanın Nazi şeflerinden — sayılan ve Sovyet Güşmanlığı ile tanmmış olan iki kiş PATRİK EFENDİ HAZRETLERİ Hattâ günün değişen panoramaları içinde hangisini daha harikulâde. bul- duğu bile bilinemezdi, Bu, sabahleyin erkenden, her şeyin berrak olduğu anlarda karşıda yeşil Asya tepeleri ile neticel, ı sül kast hadisesi, bir seneden fazla bir za- Mandanberi büyük mahrumiyetler Çinde bulunan Fransanın geçirdiği ihranın bir ifadesi olmak itibariyle #ayanı dikkattir, Bir kaç ay evvel Pariste Laval'in Manevi riyasetinde teşkil edilen ve hugüne kadar hiç bir mevcudiyet gös- feremiyen Fransız Faşist partisi şe! lerinden Fontenoy, Sen nehrinde ölü bulunmuştu, Büyük hezimeti takip eden aylarda Müthiş bir şaşkınlık — ve ümitsizlik Mevresi geçirdikten sonra yavaş yavaş kendini toplamaya başlıyan Fransız Milleti, ,bilhassa Sovyetlerin şiddetli Ve devamlı mukavemetleri neticesi, Ürriyet ve istiklâline tekrar kavuş- Mak ümidiyle Vichy hükümetinin Al- Manya ile tam işsbirliği siyasetine kar- $1 gittikçe kuvvetlenen bir muhalefet Vaziyeti almaktadır, Bu hadise, müuhtelif memleketlerin | Siyasi mahafili tarafından, Fransada | işgal kuvyetlerine ve Vichy hüküme- tine karşı teşkilâtlı mukavemetin git- tikçe arttığıma delil olarak telâkki | edilmektedir, ; M. ANTEN in yar deki sarayın inciden yapılmış gi- bi görünüşü olabilirdi, Bu, saklanmış bir güneşin sihirli tesiriyle ayni sara- yım yakut alevleri içinde yanıyor gi- bi göründüğü gkşam üzeri manzarası olabilirdi. Bu, gece manzarası da olabilirdi; sessizlik içinde Şeytan akımtısının fı- şıltısından başka hiç bir şeyin işitil- mediği; denizin öbür tarafında belli belirsiz bir gölge içinde donuk donuk parıldayan -alaca karanlıkta altın ta- neli bir tesbihe —benziyen- bir ışık çelenginden başka bir şeyin görülme- diği zaman ki manzara da olabi- lirdi, İhtiyar için bunların hepsi ha- rikülâde idi, Fakat bir gün geldi ki, ortaya, bü- tün bunların hepsinden daha hariku- lâde bir şey çıktı. Bahçenin set du- varını çerçeveleyen dar bir yol oldu- ğunu, evvelce söylemiştim. Sokak satıcıları, bir köyden ötekine gider- ken, güneşin alnmda eskilerinin sü- rerek ve en pitoresk tâbirlerle, ba- ğıra bağıra mallarını överek bu yol- dan geçerlerdi, Bazan, küçücük bir gocukla kocaman bir köpek arasında meeleşe meeleşe bir koyun sürüsü geç- tiği olurdu: Bazan da bir takım âvâre Yazan: H. G. Dwight insanların, üst tarafımdaki kameriyede bembeyaz ihtiyarın oturduğu yüksek set duvarma baka baka dolaştıkları görülürdü, İhtiyar onlara tebessüm e- derdi, bu hal karşısında, en kara dü- şünceliler bile, ihtiyara tebessümle le etmekten kendilerini ala- mazlardı. Böyle olmakla beraber bu yol dar ve ıssız bir sokaktan başka bir şey değildi, Öyle ki, yaz sonların- dâ bir sabah, burada, bembeyaz el- biseli, başına beyaz bir bone giymiş küçük bir kız çocukla arkasından, â- deta, nefes nefese, koşan dadısı gö- rününce bu hal, ihtiyar için büsbütün yeni bir temaşa ve tebessüm mev- zuu oldu. Ve kendisi hatıralarmı canlandırmaya vakit bile bulamadan kız çocuk bağırdı: “A, a, a, siz ne zaman geldiniz?,, İhtiyar birden kendisini topladı: ”Küçük Mari!,, diye bağırdı "Bura- ya gel!,, Çocuk şakrak sesiyle cevap verdi: *Siz buraya gelin! Siz gelin! Du- var pek yüksek Ben gelemem, Siz atlayın!., Çocuk ayak parmakları üzerinde yükseldi, ellerini ihtiyara uzattı. İhtiyar, sanki, çocuğun sözüne u- yarak, atlıyacakmış gibi ayağa kalktı, — Çeviren; M. ABAŞ Parmaklığın kenarma gitti, aşağıya baktı, sonra şaşkın bir halde ileri geri dolaşmaya başladı. Bir taraftan da durmadan "Küçük Mari! Küçük Ma- ri!,, diyordu, Tam bu sırada köşkün yolunda A- rakel göründü, ”Bir şey mi arıyordunuz, pederim? Size yardım edeyim mi?,, İhtiyar "Evet,, dedi, "Küçük Maril” Ve eliyle aşağıdaki sokağı gösterdi. Aşağıdan çocuk: "Buraya gelin! Bu- raya gelin!,, diye bağırıyor, çırpınıp duruyordu. Arakel çocuğun sesini işitince dur- duğu yerde kaldı. Ve şimdiye kadar hiç yapmadığı bir hareketle sert sert 801 rdu: ”Kim, bu?,, İhtiyar: "Küçük Mari," dedi, "Be- ni çağırıyor.,, ”Ha!,, Arakel adayı hatırladı. Son- ra kat'i bir eda ile: "Lütfen köşke ge- liniz, pederim,, dedi. İhtiyar sendeledi: ”Ama,., Küçük Mari!,, Arakel gülümsedi: "Evet, biliyorum, Haydi geliniz.,, İhtiyar geri döndü, çocuğa elini salladı; ”Bekle, geliyo- rum” dedi, Tefrika No. 31 Fakat Küçük — Marinin beklemesi boşa gitti, IV O gece kapının zili öyle şiddetle çalmdı ki, akisleri derin uykuda o- lan köşkün içinde saniyelerce sürdü. Arakel, üst katta ürkek üÜrkek pen- çerelerden etrafa bakınmakta olan hizmetçiyi yatağıma göndererek ken- disi aşağıya indi, Böyle bir ziyaretin, kendisi için, beklenmedik bir şey ol- madığı halinden belli idi, Çünkü içe- riye aldığı adama sadece: ”Eh,, ne haber?,, dedi, Gelen adam: "Hele ölebildi!,, de- dikten sonra sözlerini şöyle tamamla- faydalı birer fert olmayı öğrenerek dir | bizzat k lâzım geldiğini an- lamışlardır. Son iki sene zarfında ıslahhaneden çıkanlardan yalnız yüzde altısı yeni bir suçla tekrar hapishaneye dönmüş- tür, Fakatr başka yerlerde betin yüzde yirmi beşi bulduğu tes- bit edilmiştir. Müddetini bitirip tahliye edilen mah kn:ı kadınlardan ekserisinin dırşarıda g0: Hai oldükları anlasıl tır. Meselâ 'bunlardan - birisi terziha- ne açmış, hapishanede iken stonografi ve resim öğrenen bir diğeri hem bir yazıhanede çalışıyor hem de boş za- manlarında noel kartlart yapır. satı- yormuş, İçlerinde adliyede çalışanlar bile varmış, Modern hapishanelerin faydasını is- bat için; bilmem daha fazla bir şey ilâve etmeğe lüzum var mı? Beyza BİRSON 2|SPOf” bu nis- | Gidi fettişleri bu ipliklerin kimler tarafın dan satıldığını tahkik ile meşguldür. ver vam olunmaktadır. Beyanname ti bugün akşam sona erecektir ——— Türkiye Yüzme Birincilikleri Yarın ve öbürgün Bursada yapılacak olari Türkiye yüzme birinciliğine —iştirak etmek üzere Istanbul temsil takımı dün sabah M danya yolu ile Bursaya hareket etmiştir. zi Tescan'ın riyaset etmekte olduğu İbrahim, Vedat, Mustafa, Yusuf, Fuat, Fahri . Futtan. mürekkeptir. Sıtkı Eryar iel monitör Orhan da hakem olarak gitmişlerdir. üreş müsabakaları Zafer bayramı münasebetiyle Ankarada ya- pılacak güreşlere iştirak edecek güreşçilerimiz dün öğle treniyle Ankaraya hareket etmişler- dir. Kafil, gi e: Çoban afileyi güreşçiler '!Iunklırâı;ı:( D aik, ir, Hasan, Kenan, Ahmet Çakır. a Atletizm müsabakaları Kadıköy Halkevinin tertip ettiği atletizm müsabakaları yarın öğleden sonra Fenerbahçe ve mil Üzerine tanzim edilmiştir. Ayrıca lıl: evleri takımları arasında bir de bayrak yarışı yapılacaktır. 30 Ağustos bisiklet yarışı JAnkara 28 (A. A.) — 30 Ağustos Zafer bisiklet yarışı bu sene Ankarada j ü yarışa bir eylülde başlıyacak olan Ankara ir bisiklet yarışına iştirak Kstanbul, Ankara, — Eskişebir, u- Bursa cektir. Bunlar haricinde Ktrir. Yarışa 30 Ağustos cumartesi günü sant 16 da Akkbvprü polis karakolu önünden baş- ı MEVLÜD Adana eşrafından Hacı Yunus A- ğazade merhum Ali Yerdele ruhuna ithaf edilmek üzere 29 Ağustos 941 bugünkü Cuma günü Cuma namazın. dan sonra Beyazıt camiinde mevlüdü şerif okunacaktır. Akraba ve dostla- rının ve arzu edenlerin teşrifleri ri- ca olunur, dı: "Bir saat evvel kendi l gördüm: Resmi kıyafeti ile, çepeçevre VAT l ANDAŞ ? Havacılık aabasında daha pek çok şey- 30 Ağustos yanan serilmiş çaput gibi, yatıyordu.” Arakel: "Tam vaktinde öldü,, mü- taleasmı ileriye sürerek sordu: "Ne zaman gömülecek?,, Minas: "”Çok geçmeden.,, dedi, ”Malüm ya yaz mevsimindeyiz.,, Arakel: “O halde yeni Patriğin ta- yini gecikmiyecek demektir. Ben de şeftali koparalım derken gâaliba eli- mize erik geçti, diye — düşünmeye başlamıştım. Eğer bu ihtiyar...., (Arkası var) bayramında Hava Kurumuna yardımı u- 'arış Akköprü —polis karakolundan başlıyarak Baraja gidilip gelin- dikten sonra EKtimesut yolu üzerinde 10 uncu kilometreden dönülmek ve önünden tekrar avdet edilı e rinde 18 kilometre işaretinden dönülerek adı w':dl':'".kd önünde bitmek üzere 76 kilo- metredir. Beyoğlu üçüncü sulh hukuk bhükimliğinden: Eleni tarafından Beyoğlunda Tarlabaşı Çukur Çakmak sokağından 6 numarada & Dex pina aleyhine açılan tahliye ve alacak dava- sının mubakemesinin sonunda 1-11-939 tari- hinden itibaren 14 aylık kira bedeli olan 61 Tira ile meci maa — masari) " hülâseeı makamına kaim olmak Örere ilân olunur. Bugün 2 büyü Türkçe Çalınan Taç ERROL FLYNN ZAFER BAYRAMI ŞEREFİNE LÂLE nin Müstesna Mevsim Prasramı W | | k Film birden: DANSIN ZAFERİ FRED ASTAİR liradan fazla nakliye ücreti tutacağı ve * Şehrimizde bulunan Sümer Bank u- ipliği tevziatı hakkında alâkadar te'4' er, , PEYNIR STOKU — Peynir stoku — kında b l İ de- Tçüdde ve Hatay bölgeleri koşucuları da iştirak ede- — Ankara bi- sikletçilerinden arzu edenler de iştirakte ser- başmüfettişi — Çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: