11 Ağustos 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

11 Ağustos 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 1 TA N . > ONE BEDELİ ça Ecnebi | Kr, 1 sene 2300 Kr | ©. & Ay 1s00 ©. say w İl e. dav e . | Mes değiştirmek 25 kuruştur Öİ B: baçük ay kadar evvel Hindis- ii, in kuvvetleri başkumandanlığı- yin edilen General Wavell, Sovyet hin muhtemel netceleri hakkında İvieciler tarafından kendine sorulan Male cevaben: Bu harbin İngilte- ©” eriş bir mefen aldıracağını ve i şarktaki Ingiliz kuvvetlerini cid- İshdirlerden kurtardığım söylemişti, öbiyet - Alman harbinin başladığı * irandanberi cereyan eden aske- İçierekât ve siyasi hadiselerin aydın- altında, Sovyet mukavemetinin şu iü celeri doğurmuş olduğunu Yiyebiliriz: 4 77 Alman tayyarelerinin pike line nakledilmesi peticesi, İngilizle- | Atlanöikteki gemi zayiatı son iki çinde oldukça azalmıştır, İngilirler , son zamanlarda sdayr dikları daha siki izah etmektey- İçeE de, fikrimizce bilhassa Alman pi- Ye torpil tayyarelerinin mikdarları- İM azalması bunda en mihim rolü 07- yakalı ri iaşe maddesi ve İevazımı gelmesini mümkün kıl- sok rmikdarda İsirenın eskisine nisbetle çok bafif- 50. bilhanma Londra halkara biraz lenmelk İrkdinimi vermiş, ayni 7a- M8bdn harp ssnayilnin çok daha az Miibara maruz kalsak ve yüksek Mbdtmanla çalışmasında, müdafan ve Miraz hazerlıkiermn daha büyük bir İRsiyet içinde tamamlarmunına müsa- Ne etmi şi — Bu seretie İngiliz hava kur- lecinin Alman şehirleri, sanayi mer- leri, deniz ve hava üsleri üzerine ha çek ve mücesir taarrozlarda van Mimaları mümkün olmuştur. İngiliz kaynaklarına göre, bugün bir Ynt evvelkine nisbette, gürdüz hü- Mnlarında İngiliz tayyareleri üç defa Mba esk ve dire defx daha ağır ra- Üüzier yapmaktadırlar, Gece hücum- nda işe üç misli daha fazla bombe “ktadırlar, Gereler uzdıkça bu 12- üzları şiddeti örtacaktır. Af-iln başvekili General Sırutâ, AT iy: mağlüp etmek için Avrayaya r çıkârmeya Mizum olmadığın ve ya zerinde yapılan şiddetli ha» bücumlarmın o Almanyaya sen v Vİ darbeyi indirinceye kadar devam eğini söylemiştir. 8on günlerde Sovyet tayyarel, rtin üzerine yaptıkları iki alır. “i Almanya için hava taarruzu teh- ti çoğalmıştır, Haber verildiğine göre bu Sovyet Kira taarruzu Alanlar için aaheş bir öriz teşkil etmiştir. İki tarafi ba taarruzunun halk üzerinde yapaca- iesiri düşünerek evvelâ bu hadseyi nci taar- 7 R b Üslemeki istemişler, fakat il Midan soura geyet müphem bir su- ie bundan bahsetmiye mecbur kal lardır. londra kaynakları, Goebbels'in bir İ endar evvel Sovyet kava küyvetle- bön bilkuvve imha edildiğini söylemen râğmen bu hadisenin, Sevyet İirelerinin külü, üslerinden 1200 ki Metre uzaktaki Berlini bombardıman Şöçek kadar kuvvetli oldukların gös *ediğini söylemektedir! 4 — Sovyet makavemetinn tevlit et- İli diğer mühim bir netice: İşgal al- Mndali memleketlerin halkında kur- - ümidini ve mukavemet azmini jyadeleştirmesidir. İiçal altındaki bütün memleketlerde V Hidasunun faaliyeti gittikçe mahsüz Dir sekilde atmaktadır, Karadağda iş- kuvvetlerine karşı mücadele eden #awsetlerin 50,000 i bulduğu, Sırbir. , şimali Bosnada çetelerle işçai vetleri arasında iddet ğ olduğu, bu çetelerin, mürakale va- ii0- kı pis *alarını ve yollarını, köprüleri, inş İ ?8 mühimmat depolarını tahrip ettik- | İsci, ormanlaran ve dağlarda yerleğer | #steleri ie geçirmek mümkün olmadı $, bir kaç gün içinde yalnız Belgrat- ta 200 den fazla insan idam edildiği VE buna rağmen işgal kuvvetlerire Marşı isyan hareketlerinin çoğaldığ. Haber verilmektedir, $ — Sovyet mukavemeti, Almanyayı Üyni zamanda ili cephede harbetmeyr Mecbur kılmak maksadiyle Avrap İ #sker çıkarmak imkân: da temin et- Bişr. İrgiltere nafin nezareti parlâmente Müsteşarının din ameleye hitaben söy- İsdiği şa sözler çok şayanı dikkattir: “Ingiliz askerleri, Nazi tahakkümü Alanda ezilen topraklara çıkarıldığı Zaman bütün İngilirlerin kalpleri 8- İ vinçle çarpacak ve bu memleketlerin balkr İngiliz sekerlerini heyecan v- İ Minnetle karşılayacaktır. Bu hadiserin Zımanımı biz tayin edeceğiz., 6 — En nihayet, şiddetli sıcaklar Beçtikten sonra orta şavkta başlıys- Sağı tahmin edilen askeri harekâc ile Sovyet - Alman harbi arasında sıkı bir münasebet bulunduğu, ve bali he- zırda Musırda, Suriyede, Filisünde ve İsakizki mühim kuvestlerin, Alman- Yarım çok çekindiği ikinci cepheyi te- “se kifayet edecek mikdarda olduğu Unumyetle kabul edilmektedir. M. ANTEN Yurttanaler Tasasrot herhini karinatım. Türke sa fer sarayı, Burkalırdaki terarrat Bono larire talan edelim, . a Va a Teşkilâtının her safhasında olduğu gibi şehircilikte de yeni Iran büyük ilerlemeler gösteriyor. tesimde yördüğümüz Tahranın yeni “Müli Bankası, dır Bunu İyi bir misali bu Bir kac sün evvel, ajana haberle rinden bir yandan İngilterenin, bir yandan Sovyetlerin İran büküme- tine birer nota vererek, İranda tek: siyen veya turist ssfatiyle bulunan bü- tün Almanlarm — #ksmetlerine hemen nihayet verilmesini istediklerini öğren- dik, Bu haber doğru ise bundan çı- karılabilecek en esaslı mana, Avrupa harp sahalarında müşterek düşmanlar rını esmek maksadiyle ve vakayi'n gâraretiyle #teydans gelmiş olan İni liz - Sovyet anlaşmasının, Avrupa İş- le le olduğu gibi Asyaya taallükü olan meselelerde de mevcut olmasıdır. Demek ki Orta Asyada ve İran yaylâ- #ı üzerinde asızlarca devem eden İn- giliz - Rus reksbeti ortadan kalkmış, bunun yerine karşılıklı bir yardım si yaseti kaim olmuştur, Şimdiki halde bilinmeyen bir cihet varsa o da bu değişmenin «vaktiyle bir fi defa Çar- bk Rusyam e İngiltere arasındaki anlaşmalarda tekrarlanmış olduğu gi- bi- Asya milletleri aleyhine bazı hü- küm ve kararlara dayanıp dayanma- dığıdır, » n dokuzuncu asırda, Fransızlar Napolecn'un Avrupada kurduğu muazzam İsmparatorlağu önce czüdafı aya, sonra da bu sergüzeştin. yarat: belâlerdan sıyzılmaya uğraşıp du- urlarken, Tagilizler Asyanın cemubun- da hemen #yni vüsatte bir sahaya ri butçu yerleşmişlerdi, Eski müslüman #altanatlarının ve feodal prenalikleri- win harabeleri veya bakiyeleri zerine kurulan bu yeni devlet 83 zamanda ta- bil hudutlarını pek ayrışır, 1823 ile 1828 arasında Lerd Amherst, Brahmüputra vadisini, Assam'ı, İrra- vadi ağızlarını kadar Birmanyayı, Hindistana katıyor, ve Lord Dal komezie 1848-1549 da Pencap va disini ve Kişmir'i bunlara İlâve 'etmes den evvel, 1841 de Lord Awckland Efganistana geziyor ve Kübile kadar ilerfiyordu. Hint: kumpanyası denilen içtik bir bususi teşekkülden doğan bu İmparatorluk Sind vâdisi ile Kafkaslar arasını kap'ıyan yayliya çıktığı vaki* Kidretli hir rakip ile. Çarlık Rusyası karşılaşmıştı, Bu iki rakipten Han. bu diyarların hakiki sahibi olan geçi- şi mazlum eiletleri pençesi ürak recekti? İşte bütün XIX uncu asrr dol- duran merakle hikâye bu idi, İzan da bu sellerin yolu üzerinde idi: İster istemez bu rekabet hareketlerine karışıyordu, Kaçar sülülesinn ikinci hükümdarı olan Fethalişah Rus- yaya karşı, önce e Napole İngilizlerle anlaşmış, Rus ların cenubunda harbeti lâp olarak 2 Şuba: 18 GöYy müahedesini imzaya mecbur olmuş tu, Böylece İranda Ras kapitülâsyonu sİtesin ediliyor ve Hazar Deniri Çarla- rın inhisar alıma giriyordu, İngilte- re, Çarlığın İranda nüfaz sahibi olma- sınr ve Türxistana yeri ile takip ediyordu, Hindi ör büyük istilâlar hep si Bu hakikati İngilizler göz önünden ayırmıyorlardı, Rusların Orta Asyaya doğru yaysimaları Bri- tanya İmparatorluğu için en büyük tehlike idi, İngilirler Rasların bu ha- reketine Bülücistenı ele geçirmek ve Afzan hanları üzerinde nüfuz desis et- mek eyretiyle mukabele etmişlerdi, Sonra yaklaştı, koynuna sokup çıkardığı elini Paşsya uzatarak şöyle dedi: “İşle anahtar, Sümbül ağanın söylediği anahtar, Pandura kutusu - nun anahtarı, “Tötfen almır, sizde dursun, Au revoir, Eliyle uşakları işiret ederek köğk- ten dışarıya çıktı, . Paşa ilkin, Yena halde şoşaladı. Bu sözlerin uşukların yarında söylenmesi © kadar sğırma gili, öyle ne yapa- cağını bilmez hale geldi, lâkin A: ropalılığa uymuz ters bir İş yupmak- ten da o kadar korktu ki, biç bir ba- rekelte bulunamadı, Biraz sonra ise çok geç İdi, Fener ışıltısını, kiralık ağaçlar arasında kaybolun- caya kadar gözleriyle tukip etti, Ar- kasına dönünce haremağesiyle göz göze geldiler, Havası dalma değişen bir konak ik- limi içimde Yetişmiş olan Sümbül rğa tekrar güze girmek için first kaçır mıyacak kadar öportün'stti, Paşaya: in siz de birlikte gitmiyorsu- “Daha İyi olurdu, Anahta- rı bana veriniz, ben işin icabına bs- kurum, Aza Şebanı da gönderiniz. Niçin birlikte gitmediğini Paşa da, içinden, kendisine sordu, böyle yapsa daha iyi almaz mıydı? Ayni Zaman. da, simdi Tiğlöne gittikten sonra, 0- mun ayrdeken aldığı tevrr düşününce kendi bizlerinde bir değişiklik oldu- ğunu da seziyordu, Bu kadın hakike- ten harikulüde idi! Fenerin ışığı de- vam ettikçe kendisinde bir dereceye kadar ferahlık kisetmişli, Mikin yıl” te kaybalduztan sonsa izah edilmeden kalmış senip ve çapraşık bir vaziyetin bütün ağırlığı ruhuna çöktü, Zenieniz süsleri de bu azabını şiddetlendirdi, İngiltere Sovyetler Ve İran Milli kuvvetlere dayanan ve varlığını tamamiyle müdrik bulunan yeni İran karşısında Ingiliz - Rus rekabeti ebeğdi- yete gömülmüş gibidir. Genç İran, garp medeniyetinin bü - tün yeniliklerini kabul etmiş, kuvvetli bir ordu kurmus, ma- arif ve nafia işlerine büyük bir yer ayırmış ve İran petrol- lerinin her sene devletin hazi- nesine akıttığı altınları israf et- memiştir. amir a Faik Sabri Duran ; us - Japon (1904 - 1905) muha- rebesinden sonra Asyada alâik 8 olun Büyük Devletler boyuna birleriyle uğraşmaktansa aralarında anlaşmayı tercihe başlamışlardı. İm- giterede Kral Edward VIL ve Rusyada Çar Nikola II seneler- denberi devam eden o Asyadaki Rus- İngiliz rekabetine nihayet vermek ta- raftarı İdiler, Böylece 1907 senesi $1 Ağusronunda Petersburgda Rusya ba- riiye nazırı Isvoleky ile aşili: seliri Arthur Nicolson ara- sırda iki devlet namına bir anlaşma imzalansyordu. Bu anlaşmanın üç cep- besi vardı; Biri Irana, biri Afganis- vana, biri Tibete altti, Bizim anlıyaca« ğımız Rusya Çarlığı ile İngiltere ba memleketleri aralarında paylaşıyorlar» dı, Osmanl: hududu civarında Kasrı- sirinde başlıyarak şarka doğru Afgan bududuns kadar giden bir hattın gi- mal kısmı Moykoi nüfüzuna ayrılmış- , Rusya hududuna ve Hazer kıyıları- na kadar urunan bu sahada İranm Tahran, Isfahan, Tebriz gibi en gi gel şehirleri bülünsyor ve 1,640,000 lometre kareyi bulan umum messhası- nın yarısını teşkil ediyorda, * * İngiliz nülaz mıntakası ne bu kadar keniş, ne bu kadar (zengindi, 500,000 kilometre kareri bulan bu & ba cenubu şsrkide Bülücisten budutü, Ti üzerinde başlıyor ve Hürmüz boğu- gında Benderabbas'tanı şmali şarkiye dönerek Herat'ın cemubundı Afganis- tan sınırına vartyordu, Bu iki bölge rasında kısım İran Çünkü bu saha için de bir tike şart- lar, kayıtlar konmuştu, Meselâ İran Gevlesi bu bölgede İngiliz ve Ruzta gayri kimseye simendüler, maden v- . İleri Sovyetler sair iratiyazlar veremiyccekti: Bunun için evvel emirde İngiltere ve Rusya hükümetlerinin mavafakatlerini almı- ya mecbur tutuluyordu. İngiliz ve Rus nüfuz sahalarını gelince bural rın sahibi artık İranlılar değildi, Bü- tün hâkimiyet İngiltere ve Rusyaya geçiyordu, Bununla beraber İngiliz ve Rus devletleri İranın mülki tomami- yetini ve istiklâlini ayni mukavele ile mütekabilen taahhütleri alta alryor- lardı; Maksat Iran iztiklâli değil, 0- raya kendilerinden Başkasının el uzat” #mamasızz temin İdi, Birinci Ciban Harbi başladığı vakit İran bitaraflığını ilân etmişii, buna rağmen İngilirler cenaptan, Ruslar gi- malden, Osmanlıların askeri harekete lerine mani olmak bahanesi “le İran aşkeri işgalleri altına almışlardı, Fakat Rusyada Çarlığın devrilmesi ve büyük inkılâbı zuhuru bu eski İslâm Devlesi üzerindeki Moskol ihtirasına nihayet veriyordu, İstilü fikirlerini tamamiyle reddeden Sovyetler İrandaki kuvvet- lerini geri çektiler, Burun üzerine, İngilizlerin İranın şimaline doğru ya- yılmalarını kendi orduları için tehlikeli gören Osmanlı devleri 1918 de asker- lerini İranın şireali garbisine sokmıya ve Tebrize girerek Urmiye gölüne ka- dar bu sahayı işgale mecbur olmuştu, *» Çeket, büsünkü İran o safdll Na ieddin ve Murafieredein Şah- ların, © beceriksiz ve hain Mehmet Â- W Sahin veym hayatını Paris sefahat &vlerinde zehirleyen Kaçar Hanedanı sm sonuncusu o Sah Ahmedi diyar değildir, İnkilâpçi ve gsyyur Alâ hazreti * hümayun Şehinşah Rıza Pehlevi'nin kardağu yeri İsanda artık ne Abund'ların ve Seyi in, me de Behailerin sözleri geçiyor, Genç İ- ren garp medeniyetinn biitün yenilik- ierini kabal etmiş, kuvvetli bir ordu kurmuş, maarif ve nafia işlerine büyük bir yer ayırmış ve İren petrollerini ker sene devletin hazinesine akıttı akınlar Boşuna İsra! o edilmensişti MİM kuvvetlere dayanan ve varlığını tamamiyle müdrik olan yeni İvan kar- şesınde Tugiliz - Rus rekabeti ebediye- te gömülmüş gibi görünüyordu. Sov- yetler, Çarlık devrinin “coğrafi ihti 'yaçlar,, ve “stratejik xaruretler.. şek» finde gösterdikleri isteklerini “Britan- ya emperyallemini yrkmelk" ve "Az ya milletlerini hüzriyetlerine kavuş- turmak” şekline çevirmekle beraber yeni Irana karşı dost ve müzahir kal- mışlardı, İngilizler de sistemlerini de- ğiştirmişlerdi:. Yeni İranın kurulm. sında ellerinden gelen yardımı esirge- petrol Kumpanyası ile çıkan ihtilâl: ğa İngilcere hükümeti İrmma zahir ol muştu, Hazâr kıyılarından Basra kör-| ezine kadar İranr baştan başa kesip çen yeni Transiraniyer demiryolü- mun inşasında da İngilizler çok yardım gösterdiler, İranı kuvvetli bir sanayi memleketi haline sokmak İsteyen $i hinşahın ba ilerleme gayretlerinde İn» giliz bankaları kasalarının ağzımı İran hükümetine açık tuttular, Ba hareket- hep hoş görmüyor ve bir nevi hululü muslikane sayıyorlar» dı, İşte con anlaşmalarında evvel Sayyetlerin ve İngilterenin İrana kar- sı mütekabil veziyetleri böyle idi, Yazan: Sevim SERTE Hindistanın Rolü arkta Ingilizle; baları kapamıya çalıştığı mal Tngiltereyle olan ticari münase - beti de mühlmdir. İ Hirdistanım Japonyadan yap itığı nevi İlhalât 87,000,000 / Türk lirasını bulur. Bu Jsponya- inin Britanya hükümetine yaptiğı İ ithalâtın yüzde 38 ini teşkil eder. İn baş ihracat maddesi pamuklu waddelerdir ki, Japonya bundan 30,000,000 Türk lirası bir gelir elde eder. Hindistan ham pamuk istihsa- Iâtının üçte birini Japonyaya yol larken bundan elde ettiği kazanç 40,000,000 ile 30,000,000 arasında idi, Japonyanın en mühim sana- yilerinden birin! teşkil eden do - kuma kumaşlar sansyiinin bu ham pamuğa çok ihtiyaci olduğu hatirlanırsa Ingiliz sanayi böyko tunun muvaffak olmasinda Hin - dislenın nasıl bir rol öyniyacağı kestirilebilir, sx 12 Saat Tank İçinde Mahsur Kalanlar ! B” tank birliğinin başında giden binbaşı Kalinin'in tankı muharebe esnasında nasılsa diğerlerinden ayrılmış, ve tek başına kalmıştı. Buna rağmen düşman askerlerine hücuma de- vam ettiler. Tank ile askerler a- rssındaki müthiş döğüşme sâat - lerle devam etti Ni Derken büyük bir infilâk oldu. Düşman tanka mayin atmıştı. Zırhlı otomobil havaya fırladı ve sonra yere yuvarlandı. Artık ma- kineleri işlemiyordu. Bütün gay petlere rağmen bu demir kaleyi harekete geçirmek imkân hari - cindaydı. Binbaşı Kalinin'ın oluk Kemiği yerinden çıkmıştı amma di. Artık kıpırdayamıyan tanka düşman olur olmaz nişan alı - yordu. Karşıdakiler mukabele - den geri kalmiyorlardı. Aksam bastığı vakit tankın mitralyozları da işlemez oldu. Ar- GL EVLENEB Geliboluda bir #zyır oküyücumur, Utşe renginde zarif bir kâğıt üzerine makinede yazılmış, imzası da kâğıdın rengiyle mütenasip ve gayet süslü mektubunda o Bronşektayi | hastalığı hakkında majümat istedikten sonra, bü kimse evlenebilir mi, Sonra da bu husustaki bsrsezlikla” bekledi- düşüncelerimi ini ilâve ediyor, Sardalyesi meşhur hir yerde, evlen- mek hususunda sabırsızlık göstermek k haklıdır. Denir kenarında oturan» evlenmek hususunda zaten aceleci olurlar, Sardalya balığı da İyot ve kükürt madenlerinin. bereketiyle, ken- sine rağbet gösteren kırlara i- verir,. Sardalya balığı deniz ke- nazında yenilince evlenmekte acele et- mek zaruridir Orun için, sayar okuyucumuzun bu huntalık üzerine sorduğu malâmattan önce evlenmek meselesini söylemek İs- tiyorum: Garip bir tesadüf: Büyük mefes be- rularının genişlemesi demek olan bu GÖZUME Ml İY İngiliz Sınai Boykotunda | dur. Tabii bu arada Hindistanın| şoför Drozhin yukarda gözci şimdi sızı duymanin sirasi değil-|» il ık i. >, tık atacak mühimmat kalmamış. tu. Düşman ateşi gittikçe arttırı - yordu. 'Tank dış tarafından delik deşik olmuş âdeta çiçek bozü in Japonya -| na dönmüştü. Tank mürettebatı ya karşı büfün ticari mem | kumandanlarının emri üzerine üm-) alt kompartımana indiler, Yalnız. Olde yazdığı makslede, Hitler ile Na İlarak kaldı. Binbaşı Kalinin, kiş sesinizi çı karmayın, düşmana hepimizin öl düğü hissini verelim demişti. Böylece uzun bir müddet hiç ses lerini çıkarmadan beklediler, Bir aralık düşmanın tankın kapakları nı açmaya uğraştıklarını bile duy dular. Gece iyice basınca düşman an kin başında birkaç nöbetçi bira karak çekildi. Sovyet tankının | İçindekiler rKun ve perişan bir halde sü- i ettiler. Birisi biraz kendin - den geçip horlıyacak olsa binba- şı Kalinin hemen onu uyandırı - yordu. Sabaha doğru. Askerlerin içinde gizlendikleri alt bölme si- caktan, havasızlıktan tahammül edilmez bir bale gelmişti. Şafak sökmek üzereyken düğ- man nöbetçileri nasilsa bir ata - ık tankın yarından uzaklaştılar. Fırsattan istifade eden binbaşı derhal alt bölmenin zemin kapa- ğin: açtı ve mürettebat birer bi- Ter, yavaş yavaş yerde sürüne rek tankın altından dışarıya çık» tı. Tam bir saat pirinç tarlaları içinde emekliyerek yürüdüler Bu vaziyette 8 kilometre ka - tetmişlerdi. Ve en nihayet cep - heye varmıya, eski alaylarını bul mıya muvaffak oldular. Binbaşı Kalinin'i nöbetle omuz larında taşımışlardı, Kahraman asker ilk vasıtayla geriye hasta- neye yollandı. Bir Halı Hırsızı Tevkif Edildi Cumartesi günü Beyoğlunda Ağa - hamamı yanında hal ık eden Sale worun dükkünindan bir halı çalar Yenişehirde Papar kapısmda 13 ru» marslı evde oturan sabiksı Rerep Gürün duruşmam dün Heyoğlı Ü- çüncü Sulh Ceza Mahkemesinde yâ 6 ay 10 gün hapse mahkim edilerek tevkif edilmiştir, m Ti HEKİMİN ei Pe r Zİ) hastalığı ilk tarif eden büyük hekim ona, yetmiş iki yaşında genç kız kal- mış bir piyano hocasının hikâyesini unlatara'z hastalığı tanıtmıştı, Bu, yet miş iki yaşında çenç kız kastalığa on alk yaşında tutulduğu halde, dalma çelimsiz olduğundan ömründe hiç ev- lenmemeye karar vermişti... Ondan dolayı hekimler, bu hastalığa tutulan- arı büyük hekimin meşhur hastası gis bi bekâr kalmaya teşvik ederler, Fakat bu dilşünce, tabi, büsbütün mazaridir. Bu hastalığı tutulan herkes hakkında ayni hüküm verilemez, Sayın okuyucumuzun hekimi kendisini mua- yene etmiş ve evlenmesine riza gös- termiğse, ckuyacurluzun hastalığı pek hafif demektir, Evlenebilir., Kendisi- ni muayene ettirmemişse, bu iş mek- tupla, gazete sütununda halledilemez. Kendisini mutlaka muayene ettirmesi lâzumdır, Bir de, Su hastalığa tutulerın ağır sabahları hiç de iyi kokmar. Onun !- çin, evlenmeye karar vermeden, e$ o- İacak bayanım düşüncesini de sormak pek Tüzumlu bir ibtiyatar, verebilseydi! “Yalnız deş senedenberi tarıdığınız bu frenk kadınına inanıyorsunuz da, batırlıyamıyacağınız zurandanberi ko mağınızda yaşıyan bana inanmıyorsu- MEY, Zepel bu sözleri o kadar üct bir tarzda söyledi ki Paşa, ister istemez militeessir oldu, o Kendisinden aşağı mertebede insanlarla olan münasebek- lerine şimdiye kadit küç etemmiyet vermiş değridt, Lâkin şimdi böyle bir anda bile düşünüyordu ki — bü düşü iş acaba kismen de, karar varmek in zamana muhtaç olmasından değil miyai? — #ümblil ağayı, meselâ ban sevdiği kadar, hiç bir vakit sev. Buhunlu beraber, sile ana- besi karem ağasma daha ziysde mev- kl verilmesini icap ettiriyordu, Bun- Gan başka Sümbül ağanın aileye c- lan imtisabı da diha eskiydi, Düşün- esli bir tavırlar “Sümbül ağacım, fedi, “sen benim bu kadınla evlenişi- mi işbir vakit hoş görmedin, Paşam, kâfirle evlenenlerin siz a€ ilkisiniz, ne de sonu kalacaksınız Lâkin böyle bir rikâh İskimliğın se- vefike uygun olmak lâzımdır, o çe- refe zarar vermemelidir. O kadına kim emniyet edez? Ki âlâ has ristiyan, Hem de çök genç. Dünyayı altüst eti, Babamız olraydı, yüzüne peçe koymadan tok başina sokağa çıkmakla utaımıyan; evinize ne kerdisinin, ne sizin akratanızdan al- muyan erkekleri sokan böyle bir ge- line ne dersi? Bunlar doğra şeyler değil, Kadmlar yalnız bir şey bilir- İer: Erkekleri aldatmak; Hem aldat- maktarı hiç de bıkmazlar.., Paşa hâlâ bir karara varssadığı i- çin, zihni hep Sümbül ağa etrafında Solaşyordu, Bakılırın, hakikaten de «pey mânaszdı ya, sanki kadınların bu dünyadaki mavkileri ne idi, e- rinde, sonunda ne kadar ehemmiyet. leri vardı? oDüşünüyordu: bekalım bu zenei de başka insanları çügma döndüren, bulutlardan, renklerden, kokulardan, gerip garip sahit fikir. lerden tamamen ari apaçık, serin ve «skin Dir âlemde mi geziyordu? Aİ“ cuba onun içinde de hâlâ hüküm sü- mıynesği bir beperi z8. $ başka önsanler doğun bir mrapl Tefrika No. 14 dertli değil miydi? Kimbilir, büşer Şabanla deha dost olmasıda belki | bundundı. Elbette paşa İle Şaban birbirlerine daha çok benziyorlardı. “Doğrusun o Sümbül ağa, dedi, “Dünya altüst oldu, Amma bunu ya- pan ne madamadır, ne de bizler. E- İimizden geler yalnız kendi aklımız başenızda tuhkaktar ibarettir, Şimdi anlat bakayım bana: Sen buraya hi- çin geldin? Madama hiçbir vakit so. nin buraya gelmeni istemezdi. Pe- Alâ bilirsin kl Avrupa üdetleri bi- cimkilerden başkadır; madama senin arkası sem o doleşmandar hoşlanmı. Yor. Zenci mânalı bir tebessümle cevap verdi: “Arkas sıra dolaşılmaktan marnu söylemi, Turca, benim bu konakta işim nef Siz! bir kadın zebirlemiş diye, ile nin namusu lekelenmesine seyirci kalabilir miydim?,, Paşa kati bir Meanla şöyle dedi: ümbal ağa, ben eski ile yeniden bahsetmiyorum, şunu, bunu da bil. mem, Ben senden bu sözlerini izni Gzmenl istiyorum... “Anahtarı bana verin de uzaktan söylediklerimin izahmı size gösteri - « dedi ve paşaya doğru yü- Lâkin püşa meseleyi bu kadar ker” tirme halletmiye henüz hazır değil - di, Çeşmenin Öbür tszafna dağru | Tarih Bir Tekerrür Değildir Amma Bazan Müşabehetlei Olur Yazan: Sabiha SERTEL polâon'un Rusya seleri örasında gü üşabehetleri görüyor: | * © Napoldon Rusyanm İstilâsme 28 Haziranda başlamıştı, Hitler de ayn tarihi seçti, O zsmanki hudut bu günküne çok yakmdı, © Napolöon çtisrmi berlemek içir © bulamakta idi, O batak arazide bugün de ata ihtiyaç vardır, Yaka süvariler ot bulamıyorlar, © Nipolon seferini kış başları dan bitirmek istiyordu. Foket mu- vağlak olamadı. Du eefer de sonbg- ber yağmurları yaklaşmak üzeredir, © Napoldon seferine 600,000 4s- kerle girişti, Fukat Ruslar daha har be başlamadan o, bu miktar nsfın kaybetmiş bulunuyordu, Napoldon” un ordusu gayri mülecaniş ve işgal lerden yorgun bir halde idi, Geni ormanlarla kaplı Hinterlendim mü #nit olması yüzünden firariler çoktu © Napoldon'un yeyâne maksadı bir çevirme hareketiyle Rus ordusu nu İma etmeleli, Napoldön Baxri- tion'u Drleper kenarında sarmak is temişit, faket fırtına ve bataklıklar 'Kapoldon'u mağlüp etti, Tekrar bi irme hareketiyle Smolensk'e tn &rrüz etti, Pokut Rus kuvvetlerini esine müdafaası ve gebrin par- ukevemet Napoldon'u tekre lak mağlâp etti, © Daha ileride Velutina'da tkr bi: teşebbüste bulurdu, fakat Rüslz © kadar emidene mukavemet ettiler ki, harbin radikal boyhudeliği körye mda Nepoldon şaşırdı, kaldı. © Moskova önlerinde Napoldol'ur müurak başlığı halinde ilerliyen kuv. vetleri 140,000 kişiye inmişti. Baro dino diğer bir çevirme hareketi ts surlıyordu, gafletle bu çevirme hare ketini yaptı, ibtiyatlarını kollarma- makta ısrar etti ve bu muhareberi d kaydetti, / Moskaysya girdiği zaman Na poldon, şehrin Ruslar tarafımdan yö kıldığını, alevler içinde olduğum gördü © Bundan sonra sulh teklif etti fakat hiçbir cevap alamadı, Çünki Alexander Sidarysya kadar çekilmi ye hazırdı. Bunu imüteakip Peteo üzerine yürümeyi düşündü. fa genersileri açıkça muhalefet et Ruslar cüretle Moskavanm ye- tiler mundar geçerek garba doğru İlerle inek suretiyle Napoidon ordusunun gerisini kapattılar. © Napoldon düşmanlarını önlemek üzere yürüdü, Faksi Ruslar, Napo- Won'un yolunu kestiler, Napoldon't geldiği yoldan dönmiye icbar etiler © Bu yollardik! köylülerin hir ve hüsumelleri başmösterdi, çeteler Napolden ordusunu daimi suret iz'aç ettiler, Kış geldi, Napoldon'ur en cesur generallerinin yeyâne ene. 1, “bu meşüm diyarda bir ayak ere vel kaçmak, oldu, Rusler, Nepel&or ordulurmı tekip ettiler, 8 Napolöm 600,000 sekerle geçti. 3: Rusyadan, 50,000 askerle döndü Her harp meydanında tâbiyovr mu- vaffakıye'ler kazandı, İsket her za ferde beli, büküldü, mağlüp ve mü hezim geri döndü, “Tarih bir tekerrür değildin amm, barun müşabehetler olur, MÜTEFERRİK : Tayyare Postaları Rağbet Görüyor İstanbul ve Ankara arasında pan zardan manada her gün işliyen fay“ yare pastaları bu sene çok rağbet Görmüştür, Bu rağhelin gün geçtikçe artacağı anlaşılmaktadır. Gidiş bilet- lerinin 22 lira, gidiş, dönüş biletleri- nin 30 lira olması bunda âmil ol- miktadır. Diğer taraftan posta ideresi İslan- bulda Büyük Postahane le Galata, Beyoğlu, Pangaltı, Üsküdar ve Kadı- köy pasta merkezlerinde söbaba ka- der tayyare postaları için mektup kabul etmekte olduğundan, tayyare geri çekilerek, hiddetle sordu: “Bas sit bir sunle cevap veremiyor mü- Sun?,, Yağlı boya isvanm havuzdaki aksi kendisin» Helbne'i ve Madim NN hatırlattı. Sanki ersda Hdlâne'in yü- rünü hâlâ görecekmiş gibi gözleri |durgun saycı daldı, Acaba onurkinin iyanmda kendisiyle başka bir yüz de Lâkin ediyordu, tekrür söylemiye başladı: “Buraya niçin mi geldim? Buraya gelmek vazifem idi de onun için gel- dir, Bu sabah şehre gitmistim, Yalı- ya dönünce sirin gittiğinizi ve me- dürmanm da yalnız Başıma köşke çık- tığım söylediler, Onun Üzerine, ben astaleriyle sevkedilen mektuplar da bir hayli yekün tutetaktadır, KIRKÇEŞME SULARI — Kırkçey- me suları Sıhhat ve İçtünsi Muave- vet Vekâletinin emriyle bu sabahtarı itibaren kesilmiş olacaktır. Karkçeş- me suyu, Eğirnekpi, İğrikapı ve E- yüp sivarındaki çeşmelere verilmek” te olduğu lerde oluran Asikin susuz kalmamâsı Bu avbahtan iibaren . kurukahveci. der 100 şer gemlik paketler dahi- linde serbest kahve sütişme başlıya- caklardır. Belediye memurin koope- ratifi de bu sabah o memurlara Ve birliklere kahve dağıtacaktır. Bu de- fa tevzi edilecek kahveler o Kavrul- (de geldim. Bir kadın te başma 0-İmuş çekirdek belinde olserktar, turacağı yer mi, burası? — Hem de EHLİ HAYVAN SERGİSİ — Bey- genç bir kadının? Hera de etrafta Dİr| koz chli hayvan vergisi, bu syn 15 İçok erkekler çalışırken, (o tepelerden,|irci günü girip | Sultaniye çayırmda açılacaktır. İyamaçlardar. içeriye, dışarı çıkmak için binlerce yol varken; ko- ru içinde binlerce saklanacık yer varken?,, saat 15 de Püaşabahçede Yeni Ekmek Narhı Yeni ekmek ve İranenla meri dünden ii Paşa artık taharrülü kalmadığırı| basan çarbik edilmede başlarmış, 830 gram gösteren bir tavırla, öblir tarafa di dü, Lâkin nede olsa b ihtiyarlur, Sümbüle ne yapabilirdi? - Bu adam kendi &ntnesi içinde yetişmiş, böyle|* düşünebilmek şir, için bir siyara daha yakı, tArkam var) ekemek 13, Ieamenal ise 13,5 kuruya Miley Yangın Başlangıcı Dir Hakimizeti Müliye <addtsinde İfala

Bu sayıdan diğer sayfalar: