27 Temmuz 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

27 Temmuz 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ABONE Türkiye —— 100 Kr, BEDELİ Ecnebi 1 sene 2800 Kr, MO . Gay 100 ,, —». 3 Ay m , ww, 1 Ay 200 , Adres değiştirmek 25 kuruştur. Japonlara Karşı İktisadi Tedbir Uzak Şarkta: Şöra partilerin Yğvedilmiş ci- masma ve monarşik bir rejim X idare olunmasına rağmen, iki bu- Mik senede beş hüzümet değişi © sahne olan Japonyann, yeni &s- ci unsurlarla takviye edilmiş olan İni kükümeti, Hindiçirinin işgali De İk ierastma başlamış oluyor, illere ve Amerika, Japonyanm hürekeline karşı: İngiltere ve A- #ezikadakl Japon alacaklarını bloke Msc ve bu memleket ile ticari mi betlerini kesmek, Amerika İi- ında bulunan ve miktarı 70 Kimin edilen Japon gemilerini alı- oymak gibi iktaadi, zecri tedbirler Mmakla iktifa etmiştir. İngiltere hükümeti, Tokyodaki Se- vi vasıtasiyle verdiği bir nolad: İbonya ile İngihere arasmdaki 1911, VA anlaşmalarının ilga ve ticaret epayelesinin deshedildiğini bildir - iştir, Kanada Bagvekili de, Kanadada banu benzer bazı tedbirlerin almdi- Üni söylemiştir. Bu hâdiseyi büyük bir memnunl- karşııyan Berlin mahfilleri, bu Üebirlerin Japonyada bir “iktsadi Wümti,, dan başka bir gey tevlit et- Miyeceği #ikrindedirler, Tanlığının tesiri alkmda bu işçali, Mindiçininin Japonya ile müştereken Müdafaası yeklinde tefsir etmeyip, Üipan taleplerini reddetmiş olsaydı, İlğütere ve Amerikanm Hindiçininin Sildefnasında Vichy hükümetine yar etrneleri çok muhtemeldir. Vichy hükümetinin vaziyeti buna Mini olmuştur, Bu veriyet karşısında İngiliz ve Amerikan. hükümetlerinin, asl sorlu İlişmanları olan Almanyayı mağlâp Wikten sonra, alınan iktmedi, zecri Mibirlerle büsbütün kuvvetten dü- Week olan Japcayanın hesabını göc- Sek. kolay olacağını düşüncrek, cea3 ““Sbheyi zayıflatmcnie yeni bir cephe ipnakiam çekindikleri hiseedilmmekte Berlin Bombardımanı: Lonira kaynaklarımdan gelen ha- berlere göre Dün gece dört rl) bombardıman o tayyareleri dini bombardıman etmişlerdir. “Uzar Kale,, ismi verilen bu Ame- Xika tayyareleri, iki gün evvel de veri lumanamı bombardıman elmiş- Mena, z Çoktanberi isimleri işitildiği belde Menüz yeni faaliyete geçen bu bor- Vardıman tayyarelerine, çelikten ya- Püdekları için avcı tayyarelerinin Mitralyözleri | tesir edemermekte ve Sk yüksekten uçtukları için, sesleri > olduğundan hedefe (yaklaştıkları Sinleyici öletler tarafından duyul- Mümakla ve bu süretle an! baskınlar Yapmaktadırlar, . erd Halifax öç gün evvel bir fab- #kada Amerikan smelesine hitaben Yaptığı bir hitabede! “Bize vermekte Oduğunuz Liberaör bombardıman , geceler uzadığı zaman Beriinin bazı kısmlarmı, Lendraya sekilde değiştirecekler “iz, demiş, Yukarıda verdiğimiz haber, İngil- renin bu benzetme işine, gecelerin Uzaması beklemeden O başladığını Bösteriyor, Yine İngiliz kaynaklarından gelen İaberlere gire, son günlerde İngiliz #ikârı umumiyesinde, © Almanyaya Karşı kâfi derecede giddetli hava 1a- ri yapılmamasından mütevellit ir hoşmutsuzlnir ve Sovyetlere öza- Mi yardım edebilmek için bu hava teksit edilmesi icap ef- Ğİ kanasli mevcut olduğu anlağıl - Maktadır, Berlinin bombardımanı o kâdisesi, İngiliz efkârı umüumlyesini | kemen bisun istemin edeceği gibi, İngiltere Ür Almanya arasmda O Sovyetlere ktrşi bir nevi zarant anlaşma bulun» Ülğunu zannedenlerin de noktai na” #arlarını tekzip eder mahiyettedir. Pisikolojik Manevra Gan om, on beş gün içinde Ai- man tebliğlerinde denizaltıların Atlantikleki faoliyetlerinden bahset- Memeleri hazarı dikkate çarpmukta - İir, Almanyanın İngiltereye karşı en keskin silâh olan bu denizaltı har- binden vaiz geçtiklerine hükmedile - Mez, Ancak bunun, Almanyanm, Sov- Petlere karşı daha serbest kelmak Tiyesiyle İngiltereye yaptığı veya ya- Hacağı yull teklifleriyle alâkalı bir Sâdise, İngiltereye karşı hüsnüniyeti- 2 göstermek maksadiyle tertip edil - Diş psikolojik bir zısnevra olması itimali mevcutt Besmuharririmiz yarınki yazısında, Almanyanın bu sulh plğn: hakkında yanı dikkat izahat verecektir. M, ANTEN İrİZAR Yanma çokluğundan (Döri Dü- Tüst Adam) teftikamızm sonunu ya” Miki saymısda bulacaksmız. fu N AZİZ DEVRİNDE Birük konuklardan. birinde, alt katta, hamam dairesindeyiz. Bu- raya - yazın serin, kışm soğuk - kos Caman bir mermer Avluden, uzun tah- talara basılarak gidilir, Girdiğiniz yer, evvelâ tar sonra da silecekler değiştire değiş tire ter kurutup giyinilecek geniş, fa- Kat basıkça bir odadır; firdolayı dirlerle çevrilmiştir. Hamama var- mak için ortasındaki kapıyı kendinize doğru çekerek küçücük bir aralığa girmek ve karşımıza çıkan ikinci ka- pıyı itmek hizmdir; kırmızı çuha kap ik ve iri başlı sarı çivilerle süslü bü çifte kapının o hikmeti: Girip çıkış larda bamamı soğutmamak ve içeri» dekine soğuk hava duşu yaptırma » maki Soyunma odasında, hamam günü, bir halayık daima nöbet bekler; ku- lağr tetiktedir, Şayet yıkanmağı ren hanım veya bey, tek başma - sıcaktan düşer, bayılır, ürerine fe- salık gelir korkusiyle pıyı vurur: “Bir sey muz?,, Diye sorar, İçeriden ses çık- mazsa hemen girip kontrolle mikel- letir. Nöbetçi | halayıkların o yaşlılarığan ve çirkinlerden seçildiğini sanmayı - Buz, Bilâkis, bu işe ayrılanlar tazeler ve giizellerdir. Hattâ konağın genç de Onlar soyarlar, “çıkma, seni onlar verirler onlar kurular, on. lar silecek değiştirir ve Giyinmesine de onlar yardım ederler, Erkeklerin hamama, ekseriya gece girdiklerini de unutmamalı. Bu vesile ile nikâh! ve hanım derecesine çıkan halayıklar goktur, Nü .e "hamamı Jikin külhan: selimlik dairesinde bu- lanan ve ayvazlar tarafından idare e- dilen bu hamamların sıcağı günlerce devam eder, Zaten smması İçin de bir gün evvelden yakılması ve çeki - lerle odun atılması lâzemdir. Halayık ve hizmetçiler hamama, ge- celeyin, işler bitip herkes yattıktan, €l etek çekildikten sonra climhur ce- maat girerler ve türkülerle, yarkılar- 1s, hattâ bazan dabrukalar, zilli maşa- lar çalarak yıkanırlar, Hamam da- iresi hemi uzkta, hem kubbeli ve tepe camlı olduğundan gürülü hiç bir ta- ik bu, kühya ke- dınım ins ve irnine bağlı bir iştir yoksa çıt ettirmez, Konük hamamların kurmaları ve musluk taşları yekpare Ve pek malta- patirdır: konak sahiplerinin hamam takımları ise son derece itinalı, sır- ma ve ipek işlemeli, sakır gibi beyaz, Mvanta çiçeği kokulu ve kupkurudur; tas gümüşten, salınlar sedefli ve ka- dınların saçlarına bağlıyacakları tül- bent, ya pul pul altınlar dizili, yahut mercanla çevrilidir. Ayrıca misafirle- re mahsus bir sürü yedek silecek boh çaları, peştemalından kesesine kadar hazır durur, Maamafih bunlar da de- tece derecedir; önüne konulacak yah- sın içtimal seviyesine göre... Seviyeyi kâhya kadın tayin eder ve bohçacıyı da, yine o seviye itibarda tutularak ya bizsat kendisi götürür, yahut İş zenci halayığa kadar düşer, ** soyunulacık ve yıkandık / Bi devirdeki çarşı ve sokak ha- mamlarma gelini İçinde bulanduğumuz meye ka” Fakteristik bir mot ilâve edecek olan şa türküyü dinliyelim: Hamamın kapısı vuruldu Içeri meclis kuruldu Ayol! Ayol! Hamamda gördüm bir taze Elinde altm yelpaze Ayol! Ayolt Bölencesi, nadir vesileler haricinde, dört düvar arasına inhisar eden ka- dm için hamamın, yalnız yıkanma ba- kımından değil seyran, tenezzüh, top- Isluk, hattâ, bazan - kaçgörün sebep olduğu — anormal sevgiler töbariyle de mühim bir mevkii vardır, Hamam #stalarına “natır,, larına, çingene ke- mancı karı ile/çengilerine ana, baba, koca mirasını yedirmiş yiksek ve zen gin sınıf hanımları bu devirde büyük te O dejenere zevkin hamam kubbe- lerinde yıllarca çınlayıp mic: Ç NESİL - ÜÇ HAYAT) 2-HAMAM Yazan: Refik Halid den sonra bizim kulaklarımıza kadar gelen küfte ve bestesidir. Türkünün ilk mısramr dinlerken yumrukla vurulan bu tokmaksiz tah- ta kapmen “güm güm, skislerini du- yar gibi olayoruz, Sonra, içerideki meclisin uğultusu da buna karışıyor. Elinde altın yelpaze, yüksek nalınla- rın: tıkırdatsrak, tepe camları boğu- lanrotş, dumanlı bir âlemde salma 58- İma giden yarr çıplak, İpek futal saçları topuklarmda texeyi de gürü- yoruz ve © mânalı “Ayol, larla ne de- nilmele istediğini de anlıyoruz! ** İki “«,, ye da çekerek “sürüfü,, henginde söylenen kelime, bittabi, ürun boyunlu malâm Afrika İsyva - niyle ilişikli değildir. “Zarif, in cem şeklinden alrmış, telâffuzu değiştiril. miştir, OO zümreye neden böyle de- nilmiştir? Herkesin, bilhassn ayni ta» rikat veya gürüka mensup olmayan. larm anlayamıyacakları bir hususi lehçe, bir argo kullanmalarından, göz | süzerek, kaş oynatarak, İmal: imâl söz atarek konuşmalarından, malarından, bir de yine he kine benzemiyen kıyafet farkla, terip bazı alâmetler, işaretler taşıma- larından! “Zürâfâ,, Jar daha ziyade beyaz renkte elbiseler giyerler, bo - yunlarma beyaz birer ipek mendil sa- fürlâr ve mendilin uçların muayyen şekilde bağlarlar; saçlarını da kısa ke serler, “Zürülünm düşklinü, beyazlar giyer kış günü,, sözü de servetini yedirdik- ten sonra sefalete düşen ve kıp mev- siminde sandık bidinbe kalmış keten elbiselerle süslenen ba meslek kadın. ları için söylenmiştir. Maızmafih o ismi kendilerine veren yine kendileridir; yoksa normal halk kadını, iğrenerek ve çayarak banlara kısıca, tokca “sevici, der ve söz a çılınca bir tehlike ve rezalet mddett; dinden yakasını tutarak, üç kere “tâ, 10, 18, diye şeytanın İğvasından mef- #int siyanet eder! Aziz devrindeki kadınlir hamamın- Gn bahsederken o devirde hüküm sür müş ve gitgide sönmüş olan bu mü- masebetsizliğe işaret etmeden geçmek mühim bir eksiklik sayılacağından kı- taca temas iüzumlu bulduk, Küçük ev kadınının çarşı hamarı- ma gitmeden önce mühim ve büyük işleri vardır, Bu miyanda ve mevsim başlanaıclarında ev temizlikleri, Ka- dın tahtaları siler, camları over; ça- maşırlarını yikar, kurutur, #tüler; yor ganlarını kaplar; sandıklarını yer- leştirir; günlerce didinir, elik olur, Bütün ba çalışmanın sonunda kendisi. ve vadedilen mükâfat ve zerk, © yalandığı teselli hamama gitmektir. Nihayet akşam yemeğini de hazırlayıp #ahanları mangalın saç kapağı Üze- rine, aheste ateşe o koyduktan sonsa bohçası ahretliğin eline verir, ço- cuklarının elinden tutup, kirli, yorgun. bitkin bir halde, öğle üstü kurna ba- sma çöker, ” Akşama doğru, dönüşte yüzü haş - İanmış istakoz kızıllığındadır, cildi parıldamaktadır: parmakları, çama - Sırdan çıkmış gibi yol yol olmuş, ki- Feç beyazlığı kaplamıştır. Hattâ, Ha- Tep kiline, Edirne sabununa rağmen derisine *atsır, yavan bir nem ko- kusu, © pek karakteristik alaturka ha- mam mayibası işlemiştir; çamaşırla - randaki lâvanta çiçeğini ve z&mane - nin meşhur parfönü olan kırmızı “Lüben., suyun bile batıran ve şim di Git mesamatından boyuna diyari ya yayılan ba koku bütün gece devam eder, * * Gimleree süren © yorgunluk de, tertemiz evle, tertemiz yer ya» tağına uzamılıp serin çarşaflı yorgan- lara sarılarak deliksiz bir uyku ile giderilir. Hamama gidiş bir vakadır. senede ekiz, on kere başa gelen bir vaka! Bunun haricinde, ancak şer'i Hizumlarla gusulhaneye baş varalur, Gusillhane, bir odadaki dolap ve yi zarafet bir yekün tutar, Yukarıdaki türkü, iş- | kün altına çinko kapatılarak ve dışa- rıya saların akması için | tenekeden meler- İboru uzatılarak iğreti yapılmış karan- | #H LOKMAN: EE 3 ARR Ra ii Çok Terlemekten Kabarcıklar... Çok terlemek, bazılarının ellerinde kabarcıklar çıkmasına sebep olur, Hafif derecesinde, bu kabarcıklar parmakların birinci bölümünün Uyan taraflarında - yâni parmakların ar dında - üzerlerinde, bir de elin kö- çük parmak tarafındaki kenarında pe? da olurlar, Beyaz beyar, bir top- lu iğnesi başı kadar, fakat pek ha- Hf kabarcıklar... Üzerlerine basıldığı Yakit acrmaz, kızarmaz ve hiç bir w kit ilihaplarımaz.. Bu hafif kabar- ckler iki üç gün İçinde kendi kendi- lerine kururlar ve kaybolurlar , Daha şiddetli derecesinde, kabar- cılar elin her tarafına yayılır, fakat parmakların arasında dalma daha faz- ls... Bu sefer kabarcıklar daha büyü- cek, hem birbirlerine daha bitişik ©- lurlar, Fakat birleşmezler, Hepsi ay- rı ayrı, Fakat yanyana kabarcıklar. dir, Kabarcıklarm yeri delinirse için- den berrak bir su çıkar, fakat ka- barcık sönmez Bu türlü kabarcıklar pek de çok ka- lar, Bu, büyücek kabarcıklar da bir kaç gün sonra kendi kendilerine kururlar, fakat onlarm peyda olduğu yerde elin derisi soyulur, Kabarcık- lar elin her tarafıma yayılmış olursa, onun kuruduğu vakit bütün elin cil- dinin. soyulduğu da vardır, Soyulan derinin atr da dalma iltihap opeyda etmeğe haa olur, Hem de pek Çok &es verir,, Örün için çok terlemekten peyda olan kıbarcıklardan söpra elin Üzerinde müzmin bir deri ilihabı ka- labilir, Bu kabarcıkların bir fenalığı, he- men dalma, genç, güzel ve henüz bu- ruşmamış ellerde peyda olmasıdır. Kabarcıklar hafif ve ax olunca üzer- lerine biraz talk pudrası ekmek yeti- şir... Fakat sayıları çok olur, hele kurudaktan sonra altlarında bulunursa cilt hekimine göstermek lâ» sanadır iltihap | Hk, dar yıkanma yerine denilir, Kışın içeriye mangal da konur ve bu yüze den kömür vurarek bayılanlarla ölen- | lere de raslanır, Ayrıca zemherirde, © muhulazasız yerde, urun saçları te- mizlemek gâyretiyle fa. durap ker- disini dşütenler ve gatürrceye tut ,lup öbür dünyaya göç edenler de çok- | hez ** DEVRİNDE HAMİT ! 'ensk hamamları azalmışter; bü 'ddeti muhafazaya çalışanların evlerinde de eski debdebesini kaybet- miştir... Artık sokak & hamamılarına halleri, vakitleri yerinde olanlar da rağbet gösteriyor. Bunlar, bohçalarını | daha evvelden hamama gönderir) yerlerini ayırttırırlar, kurmalarını tu- tarlar, “Kuma tutmak, demek bir veya bir kaç kurmayı serf kendisine ayır- mak demektir, Zira kadın hamamla- tında kurna tutmadan yıkananlar, yâ- ni buldukları umami O kurmalarda ya sıra beklemek, yahut suyunu bir arada kullanmak süretiyle kavga döğüş, itiye kakışa, hattâ bazan saç saça ge lerek yıkmnanlar da vardır, “Usti ya yıkanmak, o Hamamın gedikli ka. dın tellâkma saçını yıkatmak mânası. İma gelir. “Hamam kapatmak”, bir günlük iradını ödeyerek orasını inhi- sarına almaktır, Saçların uzan olduğu bu devirde we- tanın önüne otarmü işi hem yıkayan, İ bem yıkatan için bayll yorucadırr. Ki dınlar, erkeklerin yaptıkları gibi tes ve lif kullanmazlar; o yumuşacık sabun beziyle iktifa ederler, Kesele- ride kıldan örme değildir; el tergâ- hımda dokunmuş yarı sert bezdendi Genç kızlar icin - cemsnt kadmlsı dan ibaret olmakla beraber — İerini çıplak olarak teşhir ayıptır; bellerine sardıkları peştemalın bir W- sna, omuzlarından atarak “büst.. rini kaşarlar yıkanırken de yüzleri duvara çevirir ve gişlenmeğe çalışır- Jar, * * amam siyafetleri de, yine ba İevirde sönmeğe yüz tutmuştur. Aziz zamanında ve daha. ewvelleri hamam kapatılarak çengi kollariyle sazlı, oyunlu büyük davetler tertip diliriten yimdi ba Sdet tursu Jüpa pekmezli tahin gibi hamamda yeni ve herkesin gözü önünde ti karım doyurmak — Ösrecesine inmiş Zaten doktorların s:hhate gararir gör) dükleri .0 münasebetsizlik son. sene- lerde ortadan kalkmıştı, Bakımsızlıktan göçen konak ha - mamlarmın. yerini “artik, yeni usul, odunlu şöfbenle ısınır küçüiclik ve Sevimsiz. hamamlar alıyor, Bunlar daha ekonomiktir; yakması, kolaydrs; fakat ne yerdeki mermer, ne duvarlar mınabildiğinden insan hangi tar. temas etse ürperme geçirmektedir. Yaşlıca hanımlar, hattâ erkekler & hamamlardan zevk alamıyorlar, eski konk ve çarşı hamamlarınn kemik« lere kadar iliyen buğulu | sıcağını arıyorlar ve kacamak yapıyorlar, Bu yeni hamamlarda, ipi | çekince suyü boşanan, tavana gömülü Gepola duşlar vardr, Hamit devri, hamam hususunda di sönepeleşme devridir. Meşruti- yet bunu, her şeyde olduğu gibi, üstü bırakmış, bir adım daha ileriye, yeniliğe götürememiş, eskiyi de ihya) edememişti, ** ŞİMDİKİ DURUM saltanat... 'Ağızlarda en çok dolaşan keli- me odur: Banyo! Lisan bilmiyen bir #cnebi, | sokaklarda ve pakil vasıta» larindi kulağına birteviye çarpan bu kelimenin rıdnasını muhakkak suret te öğrenmek merakına düşer: “Bariyol Banyo,, acaba me demek? Ev, apar- tıman gezenler, içeriye o giçrer gir- mez hemen banyo dairesine koşuyor- lar, ya yüz ekşitiyorlar, yahut el çır- pıyorlar, Fena ve iyi oluşuna göre, Banyo, Hamit devrinde kum sançıla- rna tatalanların tedavisiyle ve yeni doğmuş çocukların yıkanma modasiy- ie başlamıştır Hattâ, bidayette çinko banyolar bile memlekette o kadar az- dı ki sancılananları o» meselâ Paşa hazretlerini - kulplarından tutarak ça- maşırlıktan o yatak odasma çıkarılan büyük karama sokarlar ve odun isi-| ne sürünülmesin diye kazanı da hav-| Julara sararlardı! Şurazını da kaydedelim ki eski ko- mak İimatmlarının bazısında o mer- merden yapılmış bir geniş banyo bu- lunurdu amma kullanılmazdı, Meşru- tiyetten sonra, ev hamamların ban- yerleştirenler olda, Şirndi mutbaksız #partımana sahamenül edilebilir, ban- yosu olmıyanına ayak atlamazi Yeni nesil o kadar sn seviyor, su- dan zevk ve gıda alıyor ki, âdeta, 0— Ba iki su, bircekmek yerine geçiyor denilebilir. Fakat benyo, hamam sa- yılmaz, Banyo teşkilâtımı garpten ol- dağu gibi alacağımıza dünyaya şöh- İretini yaymış “Türk hamam sistemi nin küçülterek ve moderleştirerek partımanlara *sığdırılması mümkün 0- lamaz mrydı? Halkım çağu, h8A banyoların ün tüne bir tahta tezgâh ve tergha kur- na vazifesini gören bir leğen koya- rak alaturka yıkanmağı tercih et- mektedir. Hiç de rahat o olmamakla beraber - eski görenek! - ben de © tahaf vaziyete düşenlerden ve her ta. rafı çinilerle, aynalarla kroma mus- İ iler, nikel borularla. pırıl pers ya nan modern hamamdaki banyoya bir İde harp vaziyı Iktisadi Hafta Ticaret Yollarımız Harp haberleri arasmda, hatıra | şu sual de geliyor; acaba, ticari vaziyetimiz nasıl? Nerelerden mal aliyoruz, ticaret yolları açıldı ve y Kapandı? Bütün bu suallerin cevaplarını şu suret le izah etmek kabildir. Sovyel « Alman harbi başladığı gündenberi mahdut bazı mınta - alara inhisar eden ticari müna- sebetler de kesilmişti. Buna mukabil Irak ve Suriye | nin zail olması üzerine bu yollar ile ve bilhassa Basra yoluyla işler . başlamıştır. Birkaç gün evvel, ilk parti olarak! ziraat makineleri, gineme filim- leri, 200 sandık kadar çay yola! ıkmışır. Bu mallar birkaç güne| adar memleketimize gelecektir. Bundan başka Basrada 2000 oto-! mobil lâstiği, bir hayli pamuk ip liği, ham kauçuk da bulunmakta- dir. Ikinci ticaret yolu da, Portsa- it veyahut İskenderiye, . Mersin hattıdır, bu yol üzerinden şim - diye kadar 10 bin tohdan fazla şeker, 30 bin çuval kahve, ayrıca 15 bin çuval kahve gelmiştir. Uçüncü yol olarak da Süriye vasıtasiyle Pilistinle iş yapmak imkânları hâsıl olmuştur ve pi - yasada yeni yeni hareketler baş * Jamıştır, Dördüncü ticaret yolu da, Sov- et Rusya yoludur, yakın senele- Te kadar, Kars demiryolları vası- tasiyle Sovyet Rusya ile bazan geniş ölçüde ticari münasebetler yapmak kabildi. Hâsılı Avrupa yolunun kapan- ması, Türkiye dış ticaretini felci li uğratmamıştır. Yolun kapanması daha ziyade, Avrupa memleket - lerini müşkül mevkide bırakmış- “ır, Meselâ: Romanyanın memle- ketimizle ticari münasebetleri ta- mamiyle kesilmiştir. Yugoslavya ve Yugoslavyadan ayrı bir parça halinde gösterilen Hırvat mem - leketi ve Yunanistenie ticari mi kalmamıştır, *” Yiyecek Maddeleri : Piyasaya her taraftan yeni mahsul gelmektedir. Birkaç gün evvel, yeni senenin kuru sebzele- rinden nobut, mercimek, fasulya gelmiş, bu maddelerin fiyatları - nı düşürmüştür, Yalnız piyasada fiyatı düşmiyen ve bilâkis yükse- Jen piringtir. a pirincin kilosu toptan 60 kuruştur. Aşağı kalitedeki pirinçler de 40-45 ku- ruşa satılmaktadır. Alâkadarların iadesine göre pirinç fiyatlarında İkuruştur. | Sovyet - Alman Harbi Yüzünden Bazı Kapanmış, Basra, ! Filistin ve İskenderiye Yolları Açılmıştir edemiyecektir, her gün Anadolu- dun piyasaya pirinç geldiği fiyatlar şimdiden gevşemiştir. Eylül nihayetine doğru yeni mah sul de piyasaya geldiği zaman, fiyatlar daha ziyade düşecektir, Yağ fiyatlarına gelince, he - nüz fiyatlarda bir düşüklük mev, cut değildir. Kars ve Ardahanda yağ fiyatları 100-110 kuruşa ka - dar yükselmiştir Şehrimizin pi - yasasında, Kars yağları 150-160, kuruş, Urfa yağları ise 170-180 Fiyatları mürakabe komisyonu peynir narhını kaldırdığı için, be yaz peynirlerin fiyatı 80 kuruşa kadar yükselmiştir. Maamafih her tarafta bu fiyta bol miktarda peynir almak kabildir. Halbuki peynir narsi 50 kuruş fken, Edir ne ri bulmak kabil değildi. Peynirciler, süt ve teneke fiyat- Jarının pahalılaştığını ileri süre - yek bü fiyata peynir satılmasının zaruret olduğunu iddia etmekte - dirler, Esasen fiyat artışına mü - #eallik iddialar, bir zarüret halin de ifade edilmektedir ki, bu za” ruretleri de inkâr etmek mümkün değildir. ii HÜSEYİN AVNİ TEŞEKKÜR Relikamız. yen izras hayati bir dere e m görülen ve Takan vr İk dağa vlan elle e arac ih ve gi le ir cal anlak, honda ban ban lat ve ayete ve tamı meratbeıin İla iv ba mail batamıın bayanın. lde pan ğini jerry nağme anmkeyada apardmayı şekile Düz Çer iel veeiiiiz Türk Tip Adamin 4 DA ni ve Tah arar hazandermş İn as laya Mümene Hastahanesi Hari geti Dr. Öperetör Saym Bay FERİDUN SEYREK KÜREMERL'e kai candan yakti ve BE şilan ve minneterimizi sü hamamın ünde allı müddet surlnda hassa be) e ba Carta Mavis ve Asağalar Södye göuyelan dansi ve kanas Sevkali ill ve lamda delay: kevdlrim ty Harama sap enden alenen MAŞ e aa Dr bere ve ele AMEL etim are hint, 5. Karlmanda iii Derim azum;en seyük bir ulâke göslermiş ö3an sayın Maaril Vekilin ve Makrif erki. mına, İstanbul Melediyenine, Msrr konsola Yağuna, Gürel Sur'atler Akdenizi Müdür, prslesör ve talebelerine, azlr dostlara, ser humus haytalığınr bazakarin takip etmiş olan Protesir Dr. Terlik Sağiama ve büzük kadir ginarlık gösteren Manbuata teşekkürlerimizi Kamil Akdik Ailesi | Askerlik İşleri | Şu- bemizde kayıtı yedek Gö, sınıf hesap memuru 299 doğumlu Prrurumlu Tu- fan Nesati oğlu Mehmet Şerkinin pek in, | Yarınki Dünya Yazan: Sabiha SERTEL merikan Hariciye o Müsteşarı Summer Weliz bir merssim münasebetiyle söylediği nutukta, ya- rınki dünyadan bahsddiyor, Bu nut” )kun muhtevasına göre, silâhsızlan» mayı ve Iktsadi imkânler; temini alima almak için kuvvetli bir mil etler camla meydans getirmek Lâ- zımdır, Wilson”u'n tasarladığı Aâillet- ler Cemiyeti, insanların o hodeimliğı ve bazı devletlerin kendi siyasi ve t- cari ihtirasları yüzünden muvaffak olamamıştır. İktisadi imkânları teminat altını almak için, bu yeni kurulacak mil İetler camiasının, bu teminatı vermek Ve tatbik etmek için elinde ne gibi müeyyideler | bulunacaktır? Dünkü Milletler Cemiyetinin yapamadığı bu işi, bu yenisi nasl yapacaktır? Wilson'un tasarladığı Milletler Ces miyeti, galip devletlerin hedgim e me'leri yüzünden, yani düpyanm hâzr' madde membalarını ve mall serma- yeyi işletecek (o petarlarr aralarında taksim cdementeleri mu- vaffak olaraadı, Byz sana mem leketlerinin mali sermayelerini işlet. mek, ham madde membalarinı kendi kontrolleri altinz almak için yaptık» İsrı bu harplerde, kücük milletleri ve müstemlekeleri bu menfante göre kullanmak bir zaruret olmuştur. Bü tün dünya milletlerine istişmer edil meden yaşımak obakkiyle beraber, büyük dev devletlerin . istilâlarından kurtulmak imklrlarını, bu yeni Mil- ki Cemiyeti nasıl tekettüi edecek» ? / Sümner Wetls'e göre, bu sarslırış, dünyada” kanun ve nizamı yeniden tesis etmek için bir Biületler Cemi- yeli kurmalı, bu Cemiyet silâhlari tahdit etmeli, bu tahdit işini de bey- belmilel sıkı bir kontrolün eline ver- melidir. Bütün mülelerin müsavi kaynaklardan Btifade etmek hakları tanınmalıdır. Aksi takdirde dünyada sulh teessüs edemez. İptidal mâdde- lerin monnpoli bir milletin veya hü- elinde bulundukça adalet ve #ulhe müstenit bir nizam kurulamaz, Herbin kanlı bir mahşer hulinde devam ettiği bugünlerde, önümüzde yanan İnsan evliillarnn nâşlarma Daksrax, artık yermki dünyanın i5- tikrarlı bir dünya olmasını isleme her insanın, her milletin, bilhassa is- tklâlleri ve mevcudiyetleri her gün tehlikeye maruz olan küçük millet- lerin hakkıdır. Fakat yarmki dünya- yı, yine bir veya birkaç büyük sena- yi devletinin kontrolü altına verecek bir nizamın ve bu mizanı bekliyecek bir Milletler Cemiyetinin bu işe kâr olmadığını, geçirdiğimiz tecrübeler ise bat etmiştir. Dünyada devamlı bir sulkün kuruluşu, temerküz ve İnhi sarın yıkılışma bağlıdır, Welle'in dez diği gibi, dünya membslarını müsavi surette bütün milletlerin istifadesine arzedebilmek için, her geyden evvel inhisar ve temerküzü yıkmak lâzim, Tek devletin, veya birkaç devletin inhisar ve temerküz baki kaldıkça, ne eraslı bir sulh, me de adalete yan km bir nizam kurulabilir, ——— —— tx, etmediği tukâirde hakkmdn 1074 sayılı kanunun maddeyi mahsusaşme ki bu yükseliş daha ziyade devam "kısa bir zamanda şubemize mürucsa- ! göre muamele yapılacağı ilin olunun Hazinenin kefaleti ullnda #âlışa çıkarılan Tasarruf Bonoları her keseye el- VE Sİ verişlidir. 5, 25, 100, 800 ve 1000 liralık bonolar ihraç edilmiştir. Bir Tasarruf Bonosu almak bem paranıza iyi bir falı temin etmek, hem de Mim Müdafsanın artan ihtiyaçlarını karşılamak için devlete para ikraz etmek demektir. Bonolar Hazinein kefaleti altındadır, Hâmiline mahsustur, Bonoları bankalarla çube ve ajanslarından, Mili Piyango idaresinin resmi salış gişelerin- den, banka olmıyan yerlerde Malsan: dıklurından alabilirsiniz. SIZIN ICIN ÇAL Z 1030 ZE BiR YILDAŞ bütün GETİRİR BONOLARIN FAİZİ PEŞİNDİR. 3 Ay Vadeli Bir Tasarruf Bonosu Bir Yılda 97 4 6 12 go 5 ge 6 Falzler bono satım almurken bono kıymelinden tenzil edilmek suretiyle peşin ödenir. Yani bir sene vâdeli 100 liralık bir bono için 94 lira verecek ve büna mukabil bir sene Sonra 100 lira alacaksınız. 6 ay vödeli 100 liralık bir bono için 975 lira verecek buna mukabil 6 ay sonra 100 lira elde edeceksiniz. Any vâdeli 100 lirslie'bir bono için 90 lira verecek buna mukabil üç ay sonra 100 hira alacaksmız, © PARANIZ DAİMA PARADIR. Horo almak için verdiğiniz para bağışlanmış değildir, Yalım mdr değişmiş ve size ayrı bir fayda telin et yarum fedakârlık yapmak suretiyle bonoyu, derhal iskonto ettirebilirsiniz. dir, Vöde dolmadan paraya ihtiyacınız olarsa, herhâriçi bir bankaya müracaat ederek bono faizinden yüzde Paranızın En Emin Kasası Devlet Kasasıdır. Devletin Kasası Hem Sizin Paranızi, Hem Toprak Bütünlüğünü ve İstiklâli Korur. i Elinizdekini İsraf Etmeyiniz. Para Artfırınız” İ Çinli gibi bağdaş kurup güçlükle yı- kananlardan biriyim! Bununla Bir TASARRUF BONOSU Alınız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: