Cesaretine © Osirada Polonyalı kontesini Pa İrise getirtmiş, vaktiyle, Jozefin hile içinde yaşadığı eve yerleşmiş- İfi. Kontes Valevska, saltanat için ide yaşamaktadır. Onun orada ol. duğunu duymyan kalmamıştır. Fakat Napoleon, onunla daha meşgul olabilecek vaziyette değildir. Şimdi İspanya gailesi köstermiştir. Ve Napoleon Is panya ile ancak, Çar Avusturya- yı muvaffakiyetsizliğe uğrattığı takdirde başa çıkabilecektir. O- nun içindir ki, kendisine mektu- bunu yolladığı müttefikini görme Jüzumdir. » Çara, ya her ikisinin itorlukları- da yarı yolunda karşılaşıp ko uşmalarını teklif ediyordu. Napoleon'ün o zaman kadar topları yanında olmadan ayrıldığı vaki değildi. O zamanı kadar, tün müzakereler, cenkle neti- “lenirdi, Bu sefer ise, bilâkis ıyeleri harpten sakınmak olacak ir. Birleşme yeri olarak, Erfurt Napoleon, ordüsunu teşkilde iği ayni itinayı, bu içtimar P '» i zırlamaya sarfetti. a 8a- 'Çarın da gelmiyeceğini a yalnız biliyordu. Napoleon kendi ken . dine: seyrettirmeyi , Programları bizzat ha « dı. Rollerin tevziatına varın. kadar alâkadar oldu. Oyna- eserlerin sansürünü bizzat ptı. Ve her şeyin hesabını, din- göre yaptı. Nihayet, Ya p Ve şark imparatorlar locala yerlerine geçtikleri zaman, (kârlar, itinayla seçilmiş man u Çar ve maliyeti üze rinde müessir olmıya çabaladılar. Napoleon'un bu plânı da mü- ffakıyetle netice verdi. Ve sah. ârlardan birisi: ve onun lağfunun hiç bir suretle “i- hların bir lütfu” olmadığını bi. yordu. Ve bunun içindir ki, mü. eddit mizaclı Çarı, kendi gö- İrüşlerine yatırmak, Tüsit'te yap- tikları misakı kuvvetlendirmek, © genişletmek için Çarı hergün hsi tesiri altınla tutmanm lü- rumlu e kanidi, Nppoleon, Çarın yanından pek seyrek ayrılıyor, ve “teshir edilmesi istenilen bir ka- dina nasıl muamele edilirse, ona her noktada öyle muamele e- du. Bu hususta kendisine dımda bulunmasını istediği ?gâne adam Taleyrandı. Aralarında son zamanlarda mü ebetsiz bir vaka gecmiş bü- lunmasma rağmen, topal diple- mat yine efendisinin peşi sıra mekte devam ediyordu. Herhangi diğer bir siyasiden daha derin görüşlü olan kur- diplomat Taleyran, İmpars- kurduğu yapıda, kertenk&- gibi, beliren gizli çatlağı da- © zamandan keşletmişti. On- bir vil evvel, ve Eyla muha- inden sonra, Rus toprakla- mın engin bağrında, Napoleoı un sevketinin yıkılması ihtimali- görmüş, ve derhal, muazzam bir de hiyanet plânı düsünmüş- bi. Rus ittifakı ile, ve Sarlman- bir takım fantazilerle volu- w şaşırmış olduğuna hükmetti- bir siyasete doğrudan doru- iştirak etmemeye karar verdi. için vazifesinden ayrılmış, fa- kat ustalıklı vesileler bularak, üp bulunduğu nezaret maka- anı, bol maaşlı baska bir vazife le değiştirtmisti. Bu neticeden “İmparator da, Taleyran da mem: du. İmparator, Taleyrana verdigi yeni vazifeyle, onu, daha iyi göz hapsine almıştı, Taleyran da, bu iwzifesi sayesinde, İmparatore daha yakın yaşıyacağını, bu su- de onun bülün esrarını İnahrem olacağını hesaplıyordu. “Cürkü Taleyran, vine “has pe. “ olarak kalıyor, ve nüfuzu- da, artik üzerinde mesuliyeti. tasımadığı tellcinler sayesinde “kuvvetlendirehiliyordu * * İspanya - Franse İspanya hadisatı, onun önce- den sezdiği şeylerin doğru- luğunu teyit etmişti. İmpara in bü yeni ava göz diktiğini görmez, maçeradaki tehlike la Tefrika No. 10 Taleyran Sayesinde Rus Çarı Napoleon'a Mukavemet Etmek Kavuşmuştu yi anladı, ve efendisini o nokta- ya sevketti, Ona dedi ki: | “— On dördüncü Lui devrin- denberi, İspanya tacı, daima, Fransada saltanat süren haneda- na aittili” Ve bu iddiasını da, Napoleonu! mesteden delillerle takviye etti. Bunun neticesindedir ki, “İngil tereyle sulh yapılıncaya kadar, Kattlonyanın işgal altına alınımı sma karar verildi, Tarih kabul eder ki, Napole- on'un inhizamını hazırlayan €s- bap arasında, Taleyrandan gör- düğü ihanetlerin de rolü vardır. Napoleon, Taleyrandan müste. fit olmak istemekte haksız değil- di. Çünkü, Taleyranla Napoleon, birbirlerini tamamlamak için ya. ratılmış iki insan gibiydi. Napo- Jeon, yaratıcı, velât, cüretli ve sertti. Taleyran soğuk, ve tedbir- Bydi. Biri, büyük her ne varsa, onu tasavvur ederdi. Öteki teh- likeli ne varsa ondan sakmırdı. Birinin yaratıcı tehevvürünü, di. derinin temkinli, basiretli ağırlı- ğı mutedilleştirirdi. Fakat evvel- ce de söylediğimiz gibi, Taleyran, bir kere ihanet yoluna sapmış bulunuyordu. Hattâ o kadar ki, Çara, ve Avusturyalılara ifşaat- ta bile bulunuyordu. Napoleon ise, Taleyranın iha- netini hiç bir zaman tamamiyle sezemiyordu. 4 Çara: “— Sir, diyordu, siz burs. ya ne yapmıya geldiniz? Avru- payi kürt sizsiniz. Ve bu- na ancek, Napoleona kafa tut- makla muvaffak olabilirsiniz. Fransız milleti medenidir, Hü kümdar; ise değildir. Rusya hü- 'kümdarı medenidir, Rus milleti ise değildir. Şu halde Rusya hü- kümdarma düşen şey, Fransız milletinin müttefiki olmaktır... Bu, sirf bir cümleden ibaret- tir. Fakat,-mahrem uzun'süvare» ler esnasında, - kendisini . aldat- mak sanatının ustası olan Taley- Tan, Aleksandrın kafasına, orada yetiştirmek istediği bütün fikir- lerin tohumlarını bol bol serpi- yordu. Carın, Tsleyranin verdiği malimattan ne kadar müstefit| ve ve memnun kaldığı şuradan da bellidir ki, bu konuşmalardan sonra, Çar, Taleyrana, en zengin Rus prensesiyle evlenmesini tek- lif ediyor. Çünkü Taleyran sayesindedir ki, Çar, Napoleona mukavemet göstermek cesaretine kavuşuyor. Erfartta oturdukları müddetçe, görünüşteki teklifsizliklerine, sö mimiliklerine rağmen, birbirle- rin! aldatmak, ve atlatmak için Napoleon da, Çar da, tedbir dü- sünüyor; Taleyran muvaffak ol- muştur. Ve bunun içindir ki, Na- poloon'la Çar Aleksandr arasm- da artık, Tilisit dostluğunun sı- eaklığından ve coskunluğundan eser bile kalmamıştır. (Arkası var) Toptan ve Perakende Satışlaı Komisyon Müşteriye Yapılan Her Satışı Perakende Addediyor |! Bu Münasebetle Üniversitede Bi Fiyatları mürakabe komisyonu, dünkü toplantısında, toptan odun satan tüccarları yeni baştan din - lemiştir. Komisyon toptan ve pe- Takende satışlar arasında miktar itibariyle bir fark ayırmamışlır. Burada hatıra şu sual gelmek teydi, acaba bir müşteri, ne ka dar mal almalıdır ki, toptan tari- feden istifade edebilsin? Komis. yonun prensip kararına göre top tan satış ancak tacirler arasında olabilir. Bir müşteri ne kadar çok odun ve yahut kömür alırsa alsın bu alış perakende tarifeye tabidir. Dünkü toplantıda mahalle ara larında odun satanların vaziyeti de tetkik edilmiş, bunların da bir kilo odunu 100 paraya satmasma karar verilmiştir. Kolonya fiyatları Kolonya ve lâivanta âmllleri, dün fiyatları mürakabe komis - yonuna davet edilmiş, kendile - rinden izahat alınmıştır, Netice . de ıtnyat satışlarında ihtikâr ol- madığı anlaşıldığı için fiyat tes- bit edilmesine lüzum görülme. miştir, e ee ON BELEDİYEDE : Bir Yıl İçindeki Belediye Teftişleri Belediye teftiş heyeti 940 yılı içindeki teftişlerinin neticelerini rapor halinde belediye reisli- ğine bildirmiştir. Bu ranora gö- re, bir sene içinde 15 kilo ekmek, 1161 kilo francala, 24 kilo pide müsadere edilmiş, muhtelif es nafa 650 ceza zaptı tutulmu$, gı da maddelerinden 124 nümune a. kınmıştır. 433 tane de catlak kâse ve tabak imha edilmi: Kontrol Edilen Fırınlar — belediye rtis müavini Lutfi Ak- soy?ile'Bölediye iktsiat işleri mü- dürü Saffet Sezen Boğazın Ana- dolu yakasındaki bütün fırınları. nı teftiş etmişlerdir. Kızıltoprak ısıklı fırınlarının mevcut çeş. niye uygun €kmek çıkarmadıkla. rı görülmüştür. Haklarında zabit tutulmuştur. Tamir Edilecek Yollar— Fatih tramvav yoluna muvazi olan bü- tün yolların 23 bin Jirabk bir tahsisatla tamir ettirilmeleri ka. rarlaştırılmıştır. Vali, Adliye Vekilini Ziyaret Etti Adliye Vekili Hasan Menemen- ci dün saat 16 da adliyeye gitmiş tir, Vekil; müddetumumi Hikmet Onatın odasında bir saat kadar oturmuş ve bu esnada kendisini ziyarete gelen vali Dr. Lütfi Kır- darla görüşmüştür. TAN ga . Perşem Yıl Dön Lozan Zaferinin be Günü ümüdür Lozan zaferinin 18 inci yıl. dönümü münasebetiyle per - şembe günü üniversitede ve i! bütün Halkevlerinde büyük merasim yapılacak ve evelce hazırlanan programlara göre Lozan zaferi her senekinden daha parlak bir şekilde kutla- nacaktır, Üniversitede saat 17 de yapılacak gençlik törenine | Başvekil Dr. Refik Saydam, Dahiliye Vekili Faik Oztrak, Maarif Vekili Hasan Ali Yü. cel, Maliye Vekili Fuat Ağra- h ve bütün mebuslar davet edilmiştir. Merasime şehir bandosunun saat tam 17 de çalacağı istiklâl marşı ile baş- | İanacaktır. Rektör Cemil Bil. li POLİSTE : Bir Otomobil Kazasında 1 Kişi öldü, 2 Yaralı Var | Evvelki akşam saat 18 de Sarı- yerde Kocataşda bir otomobil ka. zası olmuş ve 3 kişi yaralanmıştır. Kazanın sebebi otomobilin sü - ratli gitmesi ve yanlış manevra yapılmasıdır. Yaralılardan biri Şişli, diğeri Amerikan, üçüncü de Zükür hastanesine kaldırılmıştır. Şişli hastanesine kaldıtılan ya- ralı derhal ölmüştür. Tahkikata müddelumumi Fahri Kazsn me. müur edilmiştir. Bir Ceset Bulundu — Dün Kumkapıda dalgakıran civarında bir ceset bulunmuş, bunun Lüle- burgazda Gündoğdu mahallesin - de otüran Enver oğlu Hasanâ alt olduğu anlaşılmıştır. Hasan, yüz. mek için denize girmiş ye boğul- muştur. Çarpışma — Ömerin idare ettiği 4271 numaralı buz yüklü kamyon İbrahim paşa caddesinde bir tramvay arabasının önüne geç mek istemiş, fakat bu esnada tramvayın sol ön tarafına çarp - muşta, Bu yüzden Gülşen isminde bir kız yaralanmış, ve Kamer ismin. de bir kadının da 3 yaşındaki ço” cuğu yere düşmüş, bayılmıştır. Yaralılar Haseki hastanesine kal- dırılmıştır, Şoför hakkında tahki kata başlanmıştır. Ağaçtan Düştü — Beyoğlunda 107 numaralı evde oturan Sala. mon; Meydan sokağındaki ceviz ağacından ceviz toplarken düş - müş, bacağı ve kolu kırılmıştır. Kuyuda Boğuldu — Yenişehir. de oturan 7 yaşında Vartohi evi nin kuyusuna düşmüş, boğulmuş Merasim Yapılacak, Halkevlerinde de Müsamere Verilecel sel “Lozam niçin kutluyo * uz, adlı bir hitabede bulu: nacaktır, Profesör Tahir Ta. | ner “Adli bakımdan Lozan, , | profesör Mekki Gelenek “A - vukat gözüyle Lozan,, , Ordu mebusu Ahmet Ihsan Tokgöz “Gazeteci gözüyle Lozan,, ve İ Hukuk Fakültesi talebesi Sa - | biha Ateş ile Muzaffer Erer “Gençlik gözüyle Lozan,, mev #wu üzerinde konuşmalar ya. Bütün Halkevleri gündüz | ve gece Lozan zaferi müna - | sebetiyle temsiller verecek, | konserler tertip edecek ve mü- | pacaklardır. sabakalar yapacaktır. ildün de hararetle Sürp Agoptaki Define (Bulunamadı Şimdi Radyestezi Mütehassısından İstifade Edilecek Dört gündenberi Sürpagop me zarlığında aranan bir milyon li. falık definenin bulunması için çalışılmıştır. Definenin iki metre derinlikte bu Junacağı umulurken çukur üç bü çuk metre derinliği bulduğu hal- de definenin saklı olduğu tabut- tan eser görülmemiştir. Ümitle rinin boşa çıkmakta olduğunu gö İren Vartuhinin vekili eski de -| fine arayıcılarından Osmun Şavlı Radyestezi mütehassısına müra- eaata karar vermiş ve bir anlaş. ma yapmıya çalışmıştır. Müte - hassıs yüzde on hisse mukabilin de definenin nerede ve kaç metre murabbalık saha içinde araştırıl- ması lâzımgeldiğini bildireceğini söylemiş ve noterlikten musad . dak bir mukavele talebinde bu - Tunmuştur. Osman Şavlı bu vaziyet karşı- sında yeniden masraf yapılması icap edeceğini düştinmüş ve or taklariyle müzakereye başlamış” Ağustos ve Eylül Ayları İçin Kahve Geldi Şehrin Ağustos ve Eylül ayla- rındaki kahve ihtiyacı için vilâ- yet emrine 1500 çuval kafive ve- rilmiştir. Bu defa yapılacak tev-|— zlatta serbest satış için daha faz- la mikdarda kahve ayrılacaktır. Belediye kooperatifinin hangi memurlara kahve verdiği tesbit edilecek ve o memurların bulün- dukları eve kahve fişi verilme- mesine çalısılacaktır. Asker Aileleri İçin — Asker a tır, Müzeler, mezarlıklar ve em- niyet müdürlükleri memurları normal nezaretlerine devam et .' mekte ve bekçiler Mi iel görmek istiyen meraklıları Sür - pagop sahasına bırakmamakta - dırlar, Kazıya bugün de devem edile. cek ve Radyestezi mütehassıs ile kat'i anlaşmaya varılacaktır. ADLİYEDE ı Eyüp Cinayetinin Dünkü Muhakemesi Bir hafta evvel Eyüpte bir ta- vuk yüzünden Kutsi ismind ebir çocuğu öldüren Velinin davafina ilelerine yardım icin hazırlanmak | dün de Birinci ağır ceza mahke- ta olan kanun lâyihası belediye| mesinde devam edilmistir. Du- daimi- encilmeninin karar verdi-| ruşmada Velinin vekilinin verdi. ği erler Fekal eee ği istida okunmustur. mıştır. Löwiha buzünlerde Ani Duruşma bu iki mile arasında vaya gönderilecek ve 4 ARustos-| bir sene kadar evvel Eyfip salk ta içtimalarına başlıyacak olan| ceza mahkemesinde acılan dova- Büyük Millet Meclisi toplantıla- bin dosvasınm istenmesi ve sUç rında müzakere m âleti kabul ediler bıçaktak! kan a helme via | lekelerinin insan ( kanı olup ol- R kik! için ba: Rüne Muharrem Eren tayin edil | mesiının tetkiki için başka küne miş ve dün vazifesine başlamış- Beşiktaş Cinayeti “- Besiktiğ tır, * 4 - yen Ae ta otomobil değnekcisi Tevfiği Artistler Döndüler — Şehir #-| öldüren İlhami-ve Cevdetin mü- vatrosu artistleri Anadolu turne. hakemesine dün Birinci ağır ce a | mesinde dr in duklarını, her gittikleri yerde a-| tr Durusmeda Tevikin ev sahi. panevi Türk misafirperverliğiyle | bi Adalet dinienmieki. are ye Yarşılaştıklarını ve Anadolu hal.| Emniyet baz kere emet kının güze) sanatlara karsı son de rılması için baska güne kalmış tır. rece alâkaları olduğunu söylemiş lerdir. gil Yağı — Devlet Demir. yolları malzeme dairesinin kim-| Karabük fabrikasının kömür kat. yazerleri, simendifer tekerlekle-| ranlarından istihsal olunmakta- rinde kullanılan . dingil yağını, | dir. memleketimizden istihsal etmiye| (| Ticaret Vekili Gitti — Ticaret muvaffak olmuşlardır. Her sene| Vekili Mümtaz Ökmen evvelki dışardan 300 bin lira mükabilin-| akşam Aniraraya hareket etmiş- Mehmet | da! tur, Muhlis anlattı: Kurinim Safiye tenden ancak on yaş kadar büyüktür. Pakat ben yirmi beş yaşındayken, yani lik sükselerimin süslediği ateşli gençlik devresi esnasmda 0, bana ihtiyar bir kız, kadılık goktai nazarından hiç kıymetsiz gibi gözükürdü, “Kendisi biblo mağazası sahibiydi, İşini şahsen idare ediyordu, İşinin başmda dalma, pek de temiz olmı- yan, krem rengi ketenden yapılmış bir gömlek giyerdi, Helini sıkar, bu yüzden şişmanlığı daha çok göze ba tardı, Saçlarını topuz yapardı. Yüzü- nün çizgileri vaktiyle gürel olduğu- na hökmettirebilirdi. Fakat koketlik Bamına hiçbir şey bilmiyordu ve be- nim için tekrar ediyorum, başı yoktu, “Atölyem onun mağazasmdan uzak değildi, Bazan, biraz gevezelik etmek için girerdim. Onunla ekseriya müş- terek dost ve akrabalarımızdan bsb- sederdik. Ben, hayatla muvaffak ol- muş bir ressamın omüsümahası le vitrinlerin tanzim ve teriip şeldine bir göz atardım, “Fakat kuzinim tzerimde, ne ak- rabalık, ne de biblalariyle izah edi- lebilen bir tesir bırakmaştı, Akraba- Isrmızın rivgyetine göre, zavslk bed baht bir aşka kapılmıştı. Bundan on beş sene evvel, bizim taraflı olan, meşhur ressam Muhsine tutulmuştu. Bekâr olan ressam Muhsin, o zaman çek takdir edilen bir sanatkâr idi. Hemen herkes nişanlanacaklarından bahsediyordu, Belki de bunlar bir ta- km esassız şaylalardı, Kuzinim, da- ba epey partilere lâyık olan bir res- «m için, çek mütevazı bir sileden yetişmişti. Neticede bütün bu hal etin aslı çıkamdı ve reasim Muhsin vron bir Avrupa tetkik seyahatinden sonra kuzinimi tanımaz oldu. HIKAYE “Ve yine ayni şaylalara göre, ku- #nim bu hayal sukutundan sönra evlenmekten ebediyen vaz geçmişti Müstakil yaşamıya karar veri böyle bir biblo mağazası açmıştı. O, benim nazarımda, bu zamanm en bü- yüle östadlnrından birinin hatırasına dujma sadık kalmış bir kimse İdi. * * Mf özel bir Haziran sabahı, bb- 16 satıcının bana saydığı pos ralar: cebimde hissetmekten doğan neşe ve sevinç İçinde yolu arşınlayor- dam, Birdenbire, bir çiçek mağazası. nm-vitrininde bir levha üzerine te- beşirle gayet güzel yazılmış olan şu ibareyi okudum: “Akrabalarmızın ve dörtlarımzm yıldönümünde onlara bir buket çiçek hediye etmeyi unutmayınız, O gün kurinimin doğum günü ol- d#iğumu hatırladım. İşte o vakit ona ciçek yollamak fantezisine kapıldım. Süphesiz, münzevi hayatında, zavallı böyle şeylere alışık değildi, Onun bayramını kutlamayı kim düşüne- cekti? Ben yegâne akrabasıydım. O- run candan hiçbir ahbabı olduğunu bilmiyordum. Sürpriz fevkalâde ola- cokta, . Mağazaya girdim, Şişkin cüzda- nen beni güzel şeyleri almıya teşvik »dlyordu. Bütün vitrinin en gözel beyaz güller buketini seçtim. Parasi- nı ödedikten sonra, kuzinimin adre sini verdim. Fakat kendi adresimi söylemedim, Bu suretle #eslimin do- Kasibın adarpı Olduğum iz ğurabileceği sürprizin bütün zevkini teteriik istiyordum, Onun önünde bu- nu benim yaptığımı söyliyerek şilkran ve neşesinin ilk hamlesine şahit 0- laçaktan, Bunun için bukele kartımı ilâve etmedim. Bilâkis, çiçekçiye, bu hususta tam bir ketumiyet muhafaza etmesini tavsiye ettim. “Ayni gün, akşama doğru, kuzl- nimin mağazasına gittim, Buketimi derhal tanıdım, Güzel, kristal bir va- w içinde mağazanın bir köşesine konmuştu, Çiçekler nisbeten kuran - lik olan bu köşeyi aydınlatıyordu. Sanki onlar, büveyelerinde dışarmın riyasını saklamışlardı. “Fkat, çiçeklerim! derhal tanıdığım halde, kuzinimi kolayca tanıyamadım, O, her zaman (giydiği krem zengi dümleğini çıkarmış, yerine bir bahar vobu giymişti, Saçlarının ağarmış tel- leri ihtimamla saklanmıştı, Her za- man melimkeli ifade eden yürünün “izgileri kaybolmuş, yerine gözellik selmişti, "Sesi ve jestleri neşeli ve hâra- retliydi. “Bonjur,, der demer, elleri- ni çırparak: *— Bak, dedi, doğum günüm için hara gönderilen çiçeklere! “İtiraf eğecek miydim? Buketin nereden geldiğini derhal keşfedeme- diğine biraz milteessir oldum. Fakat hakikatte kuzinimin cehaleti mantı - xi #dt. Benden nası! süphe edebilirdi? Evvelâ şimdiye kada: hiç böyle bir de tedarik ettiğimiz bu müdde, HAYAL ÇİÇEKLERİ Nakleden: S. O, / ..... rirken kartımı iliştirmemiştim, Hiç değilse, mağazaya girerken çiçekleri benim gönderdiğimi . söylemeliydim, Onu, benim gönderdiğimi farketme- yince, bana teşekkür ederek bir ders vermiş olmıyseik mıydı? Mödemki onu meraka düşürmek Istiyordum. Yırsat tam yerindeydi, Kendimi bil direcek yerde, oyunu uzatmayı ter- cih ettim, Zavallı büsbütün şaşri- mak için ciddi bir hayranlık gönteri- yordum, “— Tasavvur et, dedi, çiçeklerin kimin gönderdiğini bir türlü bulamı- yorum, Beraber; ne bir kart, ne'de dığımı görmek için, beni gizlice göz hapsine aldı, Fakat rolümü © kadar güzel oynuyordum ki, bütün şüphe- teri zail oldu, O mırldendr “— Hiçbir dostum yol. Pi kimse bana böyle bir hediye gönde- remez, “Ve birdenbire, saçlarının kökler!- ne kadar kızartarak bana gordu: “. Şimdi ressam Bluhsinin nerede alduğunu biliyor musun? “Derhal gizli düşüncesini anladım. Bu çiçekleri aldığı dakikadan ibn - sen, tahil bir sevk İle, şu katl met. seye varmak için diğer bütün farazi- veleri bertaraf etmişti: Ona bu bu- veti ressam Muhsin göndermişti! “Arıkıyordum, arilıyordum. Ona gö- re, İnsanım tA ruhunun derinliklerine kadar nüfuz eden bu İzahı güç his birdenbire üstatla yeniden cenlr sey yapmamışlın, Sonra da gönde- —Jvardı. mış ve Uzun zamandanberi görme- tir, diği mütevazı sevgilisine bu demeti göndermişti. Bu suretle kendi ismini söylemeksizin, doğum yılı münasebe- Hiyle, eski anların plâtonik teessü! de- lili olarak yollamıştı k ürprizimin o tahmin edilmedik En Büyük Kuvvetimiz Yazan: Naci Sadullah" Misin coşkun bir neşesi var, Gündüzleri İstanbu lun bütün kırları, bütün mesire leri, bütün ları, ve geceleri İstanbulun bütün sinemaları, bü: | tün tiyatroları, bütün gazinolurt “f bütün meyhaneleri hülâsa, insan lara zevk vaadeden bütün umu! yerleri tıklım tıklım. Bu coşkun neşenin sebebi nedir? Bütün dün yanın harbe sürüklendiği bir de virde, bütün hudutlarımız, çevi" den yangından, bizim çatımız. bir tek kıvılcım bile sıçramama" sma, ve harbe girmemek zaferi” Yoksa, keyfimizin sebebi, bu haf bi olduğu bir harp kadar yi” kter sayılan iktisadi sıkıntıyı da hudutlarımızdan mümkün mer” tebe uzak tutmaya çalışın basire- timiz midir? Sanırım ki, milletin yüreğini doldurun neşede, bu saydığım 8& beplerin de tesiri vardır: Fakat burada akla başka susller de g© liyor. Ve insan gayri ihtiyari: “ Acaba, diyor, Türk milleti, hudutlarını bekliyen askerlerinin hasretine karsı lâkayt mıdır? Ve acaba bu millet, inhidam bulan mamüârelerin tüyler ürpertici gü: rültülerine, cephelerde vakitsi? ölen milyonlarca insanın kanlı â- kıbetine, ve onların arkasında göz yaşı döken babaların, anals- rın, kardeşlerin, cocukların, dost- ların ve sevgililerin gönül yırir” cı feryatlarıma karşı, lokmayı bo“ #aza tıkayan derin bir merhamet duymaktan kendisini kurtarabi- lir mi?,, Bence, dış dünya ile, bizim ne- şemiz arasındaki tezattan bu ka“ bil manalar çıkarabilmek, ancak, bu milletin altın yüreğini tanr mayanlardan umulabilir bir gaf lettir, Ve bence, o tezat, sadece, bizim aydınlık şuurumuzu gösteren bir vâkındır, Ancak, istikballerine emniyetle bakabilen, siyasetleri: nin yanlış bir yola sapması ihti malinden korkmayatı, kuvvetleri: ne güvenen olgun milletlere na” sip olan bu suurdur ki, bize, dün. yanın bugünkü acıklı manzarasi karşısında duyduğumuz merhâ- meti, adına neşe denilen şilâhla yenebileceğimizi öğretiyor. Mih- neli kendine zevk etmsini bilen bu milletin derin ve sicak pesesi önünde yenilmiyecek tek ıstırap yoktur. bu hakikati gö büne getirince, bazan iki dilim ekmekle iki baş soğanın basıns bile güler yüzle bağdaş kı ni bu kudretli milletin y ini içten kavramanın zevkine varıyor, Dr. Ziya Gün'ün Serveti Tesbit Ediliyor dir milyonluk servetini üniver siteye terkeden Dr. Merhum Zi- ya Günün noterlikçe tasdik edi » İen “Tesis, inin birer sureti ten. fiz keyeti âzasına tevzi edilmiş - tir. Bu hafta içinde yapılacak ten fiz heyeti toplanlısında merhum, Ziya Günün emniyet sandığında- ki kıymetli evrakı tetkik edilecek ve mevcut ım bir kısmını havi bulunan kasa açılacak, Ziy3 Güne ait servetin hakiki miktar belli olacaktır. “g değişikliği karşısında, Safi - yenin hatasını dözeltmiye cesaret e- deimiyordum, Ağzımdan ne çıktığının (arkma varmıyarak kekeledim: “— Ressam Muhsin mi? Zanna. dersem İstanbulda olmalı. “Yüzü tekrar aydınlanmıştı, Kati - yete doğru ilerliyordu. Ben de ken- di Kendime, gençleşmeyi izah ediyor- #um. Yirmi yaşını tekrar bulmak İ- çin, ona bir arı gençlik romanını ye- nirlen yaşamak kâfl gelmişti. Uzun zamandanberl için için yanan bir a- teş simdi alev almıştı, “Evet, Her şey benim için sydın- İsnıyordu, Onun için, bu buketi, be- aim hediye edebileceğim fikrini bu sadar çabuk ve kolaylıkla reddet Tabii © hediyenin benden gel- wdiğini kendine isbat etmele arzu - siyle yanıyordu, Fakat hakikatte bu, onun son korkumu, son endişesiydi.| dır, Kendini tamamiyle rüyasma terket - mek için yu endişeden tamamiyle vurtulmak istedi, Ufek hilelere, dn- *embaçlı yollara başvurmaksızm, mah “up ve saf, bana sordu: *.- Gönderen sen olmtyasııt., “Derhal cevap verdim! Merhum Ziya Günün yüzünün mülâğını alar heykeltraş Kenan yapacağı “Ziya Gün büstü,, nün İlk hazırlıklarına başlamıştır, Eski Emeklilerir Yıllık Toplantısı Haremağalarından müteşekkil a yeni birliği umumi imi yapmıştır. rede, okunan senelik bi. lânço ve idare heyeti raporları tas dik ve kabul olunmuştur. Birlik âzadan mali vaziyetleri müsait olanların verdikleri cüz'i bir aylık taahhüt ile idare olun - makta, muhtaç fzasma imkân nis betinde yardımlarda bulunmakta Aza meyanından seçilen fafiri bir heyet, bu hayır cemiyetinin işlerini görmektedir. Çatalağzındaki Yeni İnşaat Zonguldak (TAN) — Çatalağ «— Ne münasebet ne münasebet | 2 istasyonunda yapılmakta olar “e demek istiyorsun? büyük elektrik santralı için ge - “Ve iyi niyetimi feda etmeklen,| tirilen 500 ton demir Çatalağzını «özel destimi saklamaktan hiçbir te. | sevkedilmiştir. Istasyondan Ke - « <ssü? duymadım. Çünkü, ben kuzini-| lik kömür ocaklarına giden 7 ki. me güllerden çok daha değetli bir) lometrelik dekovil de Etibank tu- sey hediye #mistim: o Havâfin Jiâhi | rafından normal hatta tahvil edil siçeklerini. mektedir.