3 Temmuz 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

3 Temmuz 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİK Kaplanları b ngiltereye gideceğiz e Reis — Ben de iki üç gündür bu İngiltere $i ile kafamı yoruyorum; doğ- fusunu söyliyeyim; senin -€ski milletin Avrupalılar içinde © hoşlandığım adamlardır.. Sonra © kadın bir padisahımı Türk dev- letinden yardım istemesine kar- $i İstanbuldaki kadından yumu- sak yürekli çelebilesin hiç aldirıs «tmemeleri kanıma ve erkeklik saygısına dokunuyor. Bu hale karşı İngiltere * yalılarına kadar gitmek, Türk leventlerinin kanlı bavrağını oralarda göstermek tam yüreğimin istediği bir İştir. Oraya az gideceğiz. amma öz gideceğiz... Tanrı izin verirse e- İlimizden geleni yapar, savasa u- zâk kalan Türklerin de yiğitlik borcunu ödemiş oluruz. Bu ise ben besmeleyi çektim. Şimdi sen ne diyorsun, dayı baba? Reis; pos ve ak bıyıklı, yalçın, sarp yüzü bir cok yaralı başlı © korsana bakıyordu. öyle cok sözden Dayr baba, hoşlanır bir nm kesmediği parçasından oyulmuş gibi görü - pen seri kafasını kaldırarak red cevabı verir, kabul ettiği işi de © kısaca bir: — Ne ola ki! Yahut; — Öyle olsun; Söziyle karşılardı. Eski deniz kurdunun, İngilte- » re yalılarında döğüşmek işi pek Hoşuna gitmiş olmalı ki; bu kere pos bıyıkları arasından çıkan kelimeler ona göre hayli çok ol- du: — Öyle olsun, Bayram Rels be! Döğüş işi olduktan sonra ha Akdenizde olmuş, ha dış deniz- de... Ha İspanyollarla olsun, ha İalyanlarla... o Düşündüğünden kalina gayri. sika *A “lüm eri dayılar akit vakit Salman bile gö- lerek Tanrıyar'a: — Yoldaşım, bizim imam s6- © win kadar okumuş olsaydı Os- manli padişahı bunu en büyük koca kavuklusu yapardı. Derdi. Simdi de Tanrıyar arkadaşına coskun un söylüyordu: — Bana bak, Salman, su ya — mımızdaki çeşmevi, şu duvarın üzerindeki oymaları görüyor mu © sun, bir de şu yanından gecen miskin, pis, pacavralara bürün - © müş yerliye dikkat ediyor mu - sun? Bunların ikisi birbirine hiç yakışıyor mu? Şu güzel çeş- meyi, şu süslü duvarı yapan bu pis, miskin herif mi?.. Evet, o miskin herifler bu duvarı, çeş- meyi vapmıslardı, lâkin o va- kit böyle miskin, pis değillerdi, © © zaman onlar yeni bir insarlık » ruhiyle canlı idiler, bugün ise kendi memleketlerinden binler- ce mil uzaktan gelen, altlarında- ki iki gemiden gaşka tutunacak şeyleri olmiyan bir kac bin Türk kadar serbest, yiğitce gezemi- vorlar, İspanyol kılıcı her gün bunların başlarında parlıyor, Bar baros kardesler Cezayiri, Tur- gut Trablusu almasaydı bu yah- lar, bu memleketler çoktan İs- 'panyol illeri olacaktı. İspanya- dak iMüslüman cennetlerini ya- © kıp kavuran, gülüstanlarla çev- rilmiş mermer sarayları, cami- leri yıkan acıma bilmez düşman- Isrımız buralarda da hükümleri- ni yürütecekleri. Burada, Garp- te batan Endülüs medeniyetinin yerine Şarktaı Anadoluda ve İs- tanbul, Rumeli ve Macaristanda ulu Osmanlı İmparatorluğu ku- ruldu, lâkin tühaf değil mi, bu miskinleşmiş Arapların, Afrika- © Mların yardımına kosan, onları körüyan o Osmanlı devleti, Os- manlı padişahları değildir. bura- lara ilk önce kendi okılıçlarına güvenerek ve Osman oğullarının rak bir kac yüz Türk viğiti pi di; Kemal Reis, Piri Reis, Oruç © Reis, Aydın Reis, Turgut Reis © sibi ölüm eri dayılar Akdenizin inim yastık, fırtınasını ya- tak, kara bulutları yorgan edin buralarda deliği sörmüslerdi. Biz iste onların sürdük- leri, sıcak kanlarivle suladıkları tarlaların verdiği muştu. Artık, tamir biler Yazan: ALİ RIZA SEYFİ Meşveret Bitti, Tamirden Sonra Atlantiğe Çıkmıya ve İngiltereye Yardıma Gitmiye Karar Verildi No. 13 larak bu denizin sahillerinde de sanlı bir sürette dolaştırmak, İn- giltereve kadar gidip İspanyolla- rın kuvvetlerine güvenerek İn- gilizler üzerine yapacakları sal dırışta Don'lara lâyık olduğu ce- zayı vermek ve bu süretle İngi- liz Kraliçesinin de arzusunu ye- rine getirmek kararlaştırılmışı Şimdi, herkes bu yeni mace- ranın ve yeni yeni zaferlerin şim diden verdiği noşe içinde uyku- ya yatiyor ve tamir islerinin en kısa bir zamanda bitmesi için el birliğiyle çalışmak üzere ye- ni bir kuvvet almak maksadiyle derin bir uykuya dalıyordu. — BİTTİ — BELEDİYEDE : Permenant Makinesi Kullananlar İmtihan Edilecek Belediye gelecek salı günün - den İtibaren bütün permenand makineleri kullananları imtihan; tâbi tutacaktır, Sıhhat müdürlü ğünden gelecek doktorların da bulunacağı bu imtihanlarda per - manand makineleri kullananların elektrik hakkındaki bilgileri yok lanacak ve saçlara konulan ilâç- İsrın mahiyeti hakkında sualler sorulacaktır. Imtihanlar bir ay devam edecektir. Netidede mu - vaffak olanlara “saç kıvırma ma kinesini kullanabilecek kabiliyet te olduğu,, hakkında ehliyetna - me verilecekiri. Ehliyetnamesi olmadan er adliyeye tes- lim edileceklerdir, Bozuk Mein — pg asansörlerin musyenesini. ,İ etmiş ve bilhassa hanlarda rü - İen bozuk asansörlerin ii le a icap eden tamiratını tesbit ede- rek alâkadarlara bildirmiştir. Mu ayeneleri ikmal edilen asansör - lerin çalışabilmeleri için birer ruhsatname hazırlamıştır. Bunlar bu ay içinde sahipleri tarafından belediye makine şubesi müdür- lüğünden alınacaktır. Ay sonun- da yapılacak kontrol neticesinde işleme ruhsatiyesi olmıyan asan- sörler mühürlenecektir, Floryada Tenis Krtu — Be e Floryada iki tenis kortu inşa ettirmiye karar vermiştir İnşaat için lin pik keşifname hazırlanmış ve daimi encümene sevkedilmiştir. bitmez Atlas dış denizine açıl mak, Türk bayrağını ilk defa © İki Kadın Hırsız Sabıkalı Naime ve Meliha ad - zim iki olam bir mağazadan p çalmışlar ve Kadıköy is- Kelesinde yakalanmışlardı. Dün mahkemeye sevkolunan kadınlar tevkif edilmişlerdir. isi, elinde ucu çatallı muzağı, kumlukta memnun ve mesut Yürürken, hayatın, denir üzerinde /- sıldayan güneş, Maubiâg ormanlarını ssran kokulu hava kadar güzel oldu- #umu hissediyordu, Dudaklarında tat. W bir tebessümle suya girdi ve su şöğsü hizasma yükselinceye kadar yü- rüdü, Sonra, Torres Boğazı adalarını, safaktan guruba kadar denizin hâkimi yapan © ağır, serbest, insana hiç bir gayret sarfetmediği hissini veren ©- min yüzüşü ile açılmıya başladı, Artik sahilden epeyce “uzaklaşmıstı. Büras “Köpek balığı geçidi” denilen en teh- Hikeli yerdi, Misi durarak etrafıma ba- kındı. Deniz, sahilde, hurma ağaçla» rının altındaki kulübesinde küçük Mi- siye ninni söyliren genç ve güzel ka- rısmın yüzü kadar sakindi, Derin derin nefes alarak elğerle- rini doldurdu, Sonra bir balk gibi başaşağı döndü, denizin derinliklerine doğru süratle süzülmiye başladı. Büyük gözlü balıklar küçışıyor, mü- tecesris olanlar merakla etrafında do- Taşıyorlardı, Fakat bunlar Misinin a- radığı balıklar değildi, O, Torres bo- #azıran bu kumında, bir ucurum gibi denizin meçhul (derinliklerine İnen, binbir renk ve hayatla! Rüynaşin ka- — arasındaki balıkları istiyor. ibi gözleri, mor bir mercan ya- rının arasında Gpkı bir kelebek gibi ağır ağır sallanan bir kanat gördü, Mizrağını kaldırarak bu kelebek kana dma sapladı. Mizrağın bambu sapı, delinen bir vücudün staraplı titreyiş- Teriyle ihtizaz etti, Misi, mızrağı yu- karı doğru kaldırarak suyun. yüzüne Müzesi i Kurulmak Üzere Şaire Ait Bir Çok Hususi Eşya Şimdiden Tedarik Edildi Şair Tevfik Fikretin (Aşiyanl mın bir “Fikret müzesi, haline getirilmesine karar verilmiş ve llzımgelen teşebbüslere girişil - mişti. Dün emlâk ve imar mü- dürleriyle alâkahlardan mürek - kep bir heyet Aşiyanda tetkikler de bulunmuş, lüzumlu olan tami Tatın yapılması ve tesisatın ilâ - vesi için icap eden hususatı bir rapor halinde belediyeye bildir- miştir. Diğer taraftan inkılâp eser leri müze ve kitaphanesi de bu müzeye konulacak eşyayı tedari- ke başlamıştır. Tik olarak büyük şairin kendi eseri olan birçok tab İolar bulunmuştur. Şairin eşi de Tevfik Fiktete gelen mektupları ve hâşiyeli e - setleri belediyeye vermiye mu - vafakat etmiştir. Inkılâp eserleri müze ve kitaphanesi müdürlüğü şairin kullandığı eşyayı, oturdu - Ru koltuk, sandalye, yazdığı ka- lem, çalıştığı bürç ve saire gibi şahsi eşyayı toplamış bulunmak tadır. Şairin eşi de merhuma ait giyecek eşyayı müzeye teberrü etmeyi kabul etmiştir Bir taraftan belediye emlâk ve imar işleri müdürlüğü, diğer ta- raftan inkılâp müzesi müdürlüğü Tevfik Fikret müzesini vücude getirmek için faaliyete geçmiş bulunmaktadırlar, Bu ay içinde ilk hazırlıkların e e > rr, Müzeye retin bir Gti konulacaktır. ———— PİYASADA : Müteahhitler Birliği Kuruluyor Şehrimizdeki müteahhitler ta- rafından bir birlik teşkil edeceği yazılmıştı. Birliği kuracak müte Şebbisler bu hafta içinde tica - ret odasında toplanarak birliğin nizamnamesini yapacaklardır. Bir liğe bütün müteahhitler iştirak edecektir Munitaka * Ticaret Müdürü —| tiraret müdürü Sait Ser Ankaradan şehrimize gel Teneke Tevziatı — Teneke kul lanan fabrikalara az miktarda teneke dağıtilacaktır. Alâkadar fabrikatörler de mıntaka ticaret Tevfik Fikret | MürakabeBürosu Fiatlarını Yağ | Tetkike Başladı Fiyatların Bilhassa Urfadaki Yağ Tacirleri Tarafından Arttırıldığı Anlaşıldı * Fiyatları mürakabe bürosu pi- yasada yağ ihtikârı ile meşgul ol- maktadır. Daha kış gelmeden Ur- fa yağları toptan 180 kuruşa Trabzon yağlar da 130 kuruşa satılmaktadır. Mürakabe bürosu tarafından yapılan tetkiklere gö re, yağ fiyatları Urfadaki tacirler tarafından arttırılmıştır. Bu hu- susta Urfa ticaret odasından ma- lümut istenilmiştir. Bu malümat geldikten sonra yağ fiyatlarının daha ziyade art- lecektir, Esasen yağ, pirinç, ku- ru fasulye fiyatları hakkında, ge çen sene fiyatları mürakabe ko - misyonu tarafından tetkikler ya- pılmış, bir rapot halinde Ticaret Vekâletine gönderilmişti, Fiyat- ları mürakabe bürosu, bu seneki yağ piyasası hakkında yeni bir Tapor bazırlıyarak Ticaret Vekâ- letine gönderecektir. Gerek Urfa, gerek Trabzon ve! Kars mıntakalarında yağ mahsu- lünün geçen seneye nisbetle faz-) maması için tedbirler ittihaz edi-'la olduğu anlaşılmaktadır. MÜTEFERRİK : POLİSTE : İlk Okul Binaları | Bir Adam Kamyon Tamir Edilecek Altında Ezildi Tatil devresinde ilk okul bi- nalarının tamamen tamir edilme sine karar verilmiştir. Bütün ilk okulların ihtiyaçları tesbit edil - miştir: len masraf bele- diye bütçesinden ödeneçektir. Yeşilayeı Gençlerin Gezintisi — Yeşilay gençlik şubesi, bir yaz gezintisi tertip etmiştir. Içki düş manı gençler önümüzdeki pazar günü saat 9 da köprüden kalkan vapurla Sarıyerde Şila suyuna gidecekler ve akşama kadar eğle neceklerdir. Siirt Valisi Gitti Birkaç gündür şehrimizde bulunan Siirt valisi Halük Nihat Pepeyi dün vazifesi başına avdet etmiştir. Zengin Fukaralar Çoğalıyor Memleketine gitmek için bele- Belediye son günlerde görülen bu gibi hâdiseler üzerine yeni bir karar vermiştir. Her yardım talebinde bulunanın şüphelilerin üzeri aranacak ve parası çıkarsa müdürlüğüne müracaatları bu - günden itibaren imkân nisbetin- de kabul edilecektir . Basın Birliği Umumi Kongresi Türk Basın Birliği Merkez Heyeti Reisliğinden: Birliğin umumi kongresi 18 temmuz 1941 saat 11 de Ankara- da birlik merkezinde toplanaca - ından muhterem azalafının teş- rifleri rica RUZN, 1 — Reislik divanı seçimi 2 — Merkez Heyeti raporları- ran okunması 3 — Encümenler seçimi 4 — Raporların müzakeresi 5 — Seçimler Hakiki Bir Avustralya Hikâyesi KÖPEK BALIĞI İngilizceden Çeviren: B. BİRSON doğru yüksetmiye başladı, Bu vaziyet- 18 balığın her çırpınışı onu çatalla Ta biraz daha soplıyordu. Nihayet su- yun yüzüne çıktığı zaman, başalan ciğerlerini tekrar hava He doldurdu. sonra alışkın bir hareketle balığı mız. takla çıkararak beline sarılı olan ka» mışa geçirdi, #4* B” sefer büyük bir mercan kaya- sının Üzerine doğru daldı, Ka- yayı kaplıyan bir sürü mer, emici kole lar, kendilerine doğru gelen bu avı bir an evvel sarmak İçin üzemmyor- landı. Fakat Mist, öyle kalay kolay yakalanan avlardan değildi, Dudakla- rmda istihfafir hir tebessimle emici mavi, yeşil ışıklar saçıyordu. © Bugün deniz ilâhi çok eöeertii, Kı: $a bir zamanda Misinin belindeki ka- mış rengürenk balıklarla dolmuştu. Dizinin tamam olması için yalnız bir balık eksikti. Simdi Misi onu da ya- kalıyacak, sonra, binbir renkle ııldas yan bu diriyi genç ve ezel karımının ayaklarıma serecekti, Şimdiye kadar karısına hasetie bakan Maubing er- müsadere edilecek, kendisi polise teslim edilecektir. — — — — Vali Elektrik İşlerini Tetkik Biti Vali ve belediye reisi dün sa- bah tramvay ve elektrik işlet - meleri umum müdürlüğünde meş galolmaştar. Vali idari işleri tet kik etmiş ve slâkaderlara direk- tifler vermiştir. — — —— Mahkümlar Sığınak Vilâyete bağlr kazalarda umu- mi siper ve sığınak İnşasına de- vam edilmektedir. Cümburiyet .müddeiumumisi yma 'kamlarla temas etmiş ve bu iş - Çekmeceden geçen kamyon Sa dık oğlu Ali adında bir adama çar parak ölümüne sebebiyet vermiş- tir. Meçhul ke şoförü a- ranmaktadır. Bisiklet Çarptı — Büyükdere. de Ahiler sokağı 5 numaralı ev » de oturan li yaşmda Ahmet Tev- fik, dün piyasa caddesinde gezer ken, henüz hüviyeti tesbit edile miyen bir ai sadamesi- ne uğrıyaral alanmış ve has- taneye Takibimştir. Iki Dükkân Yandı — Dün Sa- rıyerde Çeşme caddesinde manav inin dükkânı ile yanındaki eskici dükkân bir yangın netice sinde yanmıştır. Yangının, atılan bir sigaradan çıkfığı anlaşılmıştır. Ayakları Kesildi — “Anadolu, , adında bir motör evvelki gece liman idaresinin su dubası şaman dıraya bağlıyan telin altından ve Bu Sey isminin Os man Aş lan bir gemiei- va yi le kesilmiştir. aralı hastaneye kaldırılmış ve başlanmıştır. Yanan Fabrika İçin Tahkikat Yapılıyor Evvelki gece Yedikülede, ya - nan ve 70 bin liraya sigortalı bu Tunan fabrikası hakkındaki tahkikata müddeitumumi müavi- ni Fehmi Çağal memur edilmiş - tir, Fehmi Çağal vaka yerinde tet- kiklerine başlamıştır. Ankara Treninde Bir Yaralama Evvelki akşam Ankaradan ha- reket eden trende bir yaralama hâdisesi olmuştur, Nevres adında bir genç, öte - denberi beraber yaşadığı metresi Flora adında bir kadını tabanca) ile yaralamıştır. Nevres, kendi rı zası olmadan İstanbula gitmekte; olan metresin& kızdığı için bu hâ diseyi yapmıştır, Dün İki Katil Davası Neticelendirildi Kâtillarden:Biri 30 ve Diğeri de 15 Seneye Mahküm Oldu Bir müddet evvel Usküdarın Doğancılar mahallesinde bakkal- hk eden Kemalin başına bir kilo Tük dirhemle vurarak ölümüne sebebiyet yeren arabacı Şadanın duruşması dün birinci ağır ceza mahkemesinde neticelenmiştir. Yapılan duruşma sonunda Şa- 'danın vakadan bir müddet evvel ayni dükkâna hırsızlık etmek mak sadiyle girdiği, fakat Kemal tara- fından yakalanınca yalvararak işi zabıtaya aksettirmediği anlaşıl - mıştır. Şadan ikinci defa dükkâ- na girip yine Kemal tarafından yakalanınca yalvarmanın tesiri Olmuyacağını anlamış, ve eline ge çirdiği dirkemle Kemali başın - dan yaralıyarak öldürdükten son Ta çekmecedeki paraları alarak kaçmıştır. Şadan altı gün sonra yakala - narak adliyeye verilmiştir. Dünkü celsenin sonunda Şa - dan, katil suçundan dolayı ölüm cezasına mahküm edilmiş, ancak temin ettiği menfaat az alduğu için cezası 30 seneye indirilmiş imme hizmetlerinden mahrumi- yetine karar verilmiştir. İkinci karar Bir müddet evvel, kaynanası A- siyeyi öldüren ve karısı Nâdire - nin akrabası Fahriyeyi yaralıyan Emirin duruşması dün birinci a- Bır ceza mahkemesinde bitmiş - tir. Duruşma sonunda Emir, kayn valdesini öldürmekten 22 seneye ve Fahriyi yaralamaktan 12 sene ye mahküm olmuş fakat, kayna nasının Emiri fazla tahrik ettiği anlaşıldığından cezası 10 seneye indirilmiştir. Kaymakamlar İçin Terfi Kanunu Ankara,2 (TAN) — Devlet me müurları aylıklarının tevhit ve teadülü hakkındaki 3656 sayılı kanuna'ek kanunun ikinci mad- desine bağlı cetvelin değistisil- mesi hakkındaki, kanuni lâyihası alâkadar encümenlerden geçerek meclisi umumi heyetine sevke dilmiştir. Dahiliye encümeni mazbata - sında ezcümle (şöyle denilmek tedir: “Memleket idaresinde büyük rol sahibi bulunan kavı ların kadro eksikliği vüzünden yularca bir derecede kalıp terfi edememeleri tecvize sayan gö- rülmiyecek ahvaldendir, Bundan başka faal bir hizmet oldan kay makamlıktan valiliğe terfi et- lunduğundan vaki teklif aynen kabul edilmiştir. İstanbul Seferberlik Müdürü Vekâlet Emrine Alındı Ankara, 2 (TAN) — Görülen lüzum üzerine İstanbul seferber» lerde kullanılacak mahkümların | Nevres hakkında takibata baş-, Wk müdürü Ekrem Gönen Ve- gündeliklerini kararlaştırmıştır. kekleri, bu sefer de Misinin mahir ba- Takçılığını kıskanacaklardı, Bu düşüncenin' verdiği şevkle tek- rar daldı. Şimdi müyonlarca hayat hüceyresinin, mor, sarı, turuncu, kır. mezi renklerle aşıldadığı canlı bir çin çek bahçesine doğru iniyordu, Ve bu canlı çiçek © demetlerinin arasından yüzlerce göz, şüphe ve korku İle y- ıp sönüyordu, İçlerinden bir tanesi kuyruğunun kuvvetli bir hareketiyle yerinden fırlayarak denizin karanlık- larma doğru akıp gitti. Misi süretle suyun o yüzüne Çıktı Ba balıkları çok İyi bilirdi, Kuyruk. larının sert hareketi suyu uzak me- #afelere kadar (htizaz ettirir ve bu ih- tizaz, köpek balıklarının iştiyakla bek ledikleri bir işarettir. Bumu duyanlar 'derbal işaretin geldiği yere Üşüşürler. Misi, tatlı havayı eiğerlerine dol dururken adadan bir haylice uzaklaş- Bay olduğunu gördü, Tekrar dulmak tahiikeli idi. Fakat diziden bir balık eksikti, Eğer bu tehlikeli geçitien do- 'lu bir dizi le dönesse, adanm en cos sur balıkçıyı olarsik tanmacaktı, Nihav yet, bu işareti duyacak kadar yakın- larda bir köpek balığı bulunmadığına kansat getiretek tekrar daldı ve son balığını bir mercan yarığınm arâsmdn muzrakladı. Tam bu esnada bacağma, a. binlerce İğne bağırılıyormuş gidi bir sızı hismetti, Bu boğazm dalgıçları kö pek balıklarının huylarını çek iyi bi- Ürler, Misi de biliyordu ki en wfek bir kaçma teşebbösünde bulunacak | olursa o anda böceğmi kaybedecek, Yapacak tek bir şey Vardı, Belli de- Hirsiz bir hareketle mızrağı silke- ledi, Ucundaki Balık, arkasında kan- h tir ir bırakarak derinlere doğru fırladı, Köpek balığı derhal Misinin bacağmı bıraktı ve fosforlu görleri yeşil ışıklarla yanarak balığın arka- smdan süzüldü. ie am bu sırada Misi imezrağını kaybetti, Suyun yüzüne çıktığı asman silâhını hiçbir yerde göremedi. Kaybedecek zamanı yoktu, Kofesslz- Mikten patlyacak dereceye gelen ci- #erlerin! hava ile doldurdu ve son sü- ratle sahile doğru yüzmeye başladı. Fakat sarfettiği gayret yaralı baca- Hından kan sızmasma sebep oluyor ve Misi biliyordu ici düşmanı, bu kan ko- Kusunu duymakta geciikmiyecek. Ni- tekim #ki yiz metre gerisinde siyah canavarın suyu yararak kendisi doğru yaklaşmakta olduğunu gördü Aralarında ancak bir kaç metre me- safe kalmıştı ki Sisi, belindeki ka- Ruştan bir balık çıkararak uzaklara kâlet emrine alınmışır. doğu fırlattı, Canavar, bir yıldırım gibi balığın arkasndan — atıldı, Misi şimdi bir deli gibi yüzüyordu, Fakat işte köpek balığı tekrar bir kaç met- re gerisine kadar yaklaşmıştı, Misi bir balık daha att. Bunu bir üçüncü. sü, bir dördüncüsü takip etti. Bacağı durmadan kanıyor, yavaş yavaş kuv- veti, takati kesiliyordu, Halbukl sa- hile ne kadar yaklaşmıştı. İşte kum- Tuktaki çakılları görebiliyor, alçak 19. pelerin gölgeleri sanki onu kurtar. mak için kendisine doğru Uzanıyor- Artık dizide yatnız üç balik kalmış» ti, Misi birini yana doğru fırlatarak bir kaç kiymetli saniye daha kazan- hi. İkincisini atarken hemen hemen vera basacak kadar sahile yaklaştığını sörerek son bir gayretle İleri dağru atıldı. Bu oyundan hoşlanan canavar stiryarak, zıplıyarak, süzülerek tekrar geri geliyordu, Misi son balığı da a- tarken genç Karısmın ismini sayık- layarak bir çoruk gibi ağlamaya baş- Indi. : Canavar, son defa murafferane sal. dirmken Misi birdenbire döndü ve sulrunu yarı kaybetmiş bir halde çe- We gibi kollarını ileriye doğru uzata- rak hasmına atıfdi Gerilen parmak- Tarı fosforlu yeşil. gözlere “saplanır. ken dehşetle haykırdı, neye uğradığı. > İnü gidermekle kalınıyscak, & Bir Teklit Yazan: Naci Sadullah rde ve sahne,, mecmuası- nın dördüncü sayısında, “Muhsin Ertuğrul, un, Ankara, Izmir, ve Adana belediye reisle- rine hitap eden bir açık mektubu çıktı, Muhsin Ertuğrul, o açık mek- tubu yazmakla güttüğü maksadı, şu satırlarla izah ediyor; “— Yolları düzgün, ağaçları yeşil, mezbahaları muntazam, mecraları bol şehirlerde yaşıyan insanların bir de kafalar, var, O kütleye bir de mânevi cepheden bakmak ister. Vücutleri için bir çok icraat yaptığımız insanların biraz da ruhunu düşünmek lüzum. Ruhları muztarip bir halk kütle sinin, cismen, bedenen ne kadar düşünülmüş olursa olsun, yine ek sik, yine sakat ve hafif bir tara » fı kalıyor demektir. Ruhu kuv * İ vetlendirmek için de, muhakkak bir tiyatroya ihtiyaç var onun i- çin, bu açık mektubumla sizler - den güzel şehirlerinize birer “şe hir tiyatrosu, kurmanızı rica & Ertuğrul, maksadını bu cümlelerle hülâsa ettikten sonra, o şehirleri birer tiyatro müesse « sesine kavuşturmanın pratik çare lerini de anlatıyor. Muhsini haksız bulmak müm- kün değildir. Bütün memleketin tro İhtiyacını, yalnız Istanbul rine bile lâyıkiyle kifayet ede Fakat bu ihtiyacı karşılıyabil cek müesseselerin, himüye gör » miyen ferdi teşebbüslerle kurula mıyacağı da, müsbet netice ver » memiş sayısız tecrübeleri? sa » bittir. Bunun içindir ki, alabalık şe » hirlerimizde meveul belediyele- rin, Muhsin Ertuğrulun açılması- mı istediği verimli çığıra ön a; olmaları lâzımdır, Ve bu zaru tini aşılı maal Gptabetik en değerli muhatapları tarafından idrak olunması, tiyatro sanatımız için © ileriye (doğru atılmış çok geniş bir adım teşkil edecek» tir, Muhsinin de yazdığı gibi, Av- rupada en küçük şehirlere vatın belediyenin bir de RE teşekkülü vardır. Ve bu teşekküllerin, o memlekötlerde sanatın inkişafı yolundaki hizmet leri imrenilecek derecede büyük- tür, Hem, büyük şehirlerdeki bele- diyelerimizin, bu çorak sahada da harekete geçmeleri, sade, ora lardaki halkın sanat susuzluğu - ca, küşede bucakta kaybolan ! bir- çok istidatlara da inkişaf fırsatı bazırlıyacaktır. Bunun içindir ki, “perde ve sahne,, mecmuasındaki açık mek- tubun ortaya attığı temenninin al tına kendi imzasını da atarak, 0- meslektaşın içinden ve elinden gelemez! Hatay Ziraat Bankasının Tasfiyesi İşine Başlanıyor Ankara 2 (TAN) — Hatay Zi- raat Bankasının ipotekli ve mü- teselsil kefaletli zirai alacakları hin taksitlendirilmesine dair ka- nun lâyihası meclisi umum! he- yetine sevkolunmuştur. Hatayın ana vatana iltihakı üzerine bü- tün hukuk ve veelbeleriyle devlete intikal eden Hatay Ziraat o Bankesinın Türkiye Cümhuriyeti Ziraat o Banka - sının Hatayda sube acip faali- vete gecmiş bulunması dolayi- siyle tasfiye edilmesi kararlaştı- rılmıştır. Hatay çifteisinin zirat borç- larının ucuz faizle uzun bir öde- me müddetine bağlanarak hafif- letilmesi icin Zirant Bankasının zirai alacaklarının tecilinde tat bik edilen usullerin bu banka a- lacaklarına da tatbiki muvafık olacağı düsünülerek bu kanun mrojesi hazırlanmıştır. Projenin esasını Türkiye Zi- raaf Bankasının İvotekli ve mü- teselsil kefaletli zirai nlacakla- rının taksitlendirilmesine (o dair olan 14 - 5 - 935 tarih ve 2814 numaralı kanun teşkil etmekte- dir Bu projede mevcut hükümler de sırf altın kaydımı ihtiva eder nr şaşıran canavarın çırpınışları ile) borcların eski tarihlercait bu: köpüren suda bir iki saniye çalkandı. lunması hasebiyle tahsil kur Artık avmı göremiyen balık kör biriları zürraı tazyik etmivecek bir <ıldırışla yans doğru atıldı ve Mist, nisbette tutulmuş ve gecmiş gür »özlerinden sevinç yaşları boşanırken) ler faizinde müktesep haklar kumlarda kanlı bir iz bırakarak kos- nazara alınarak borclunüun lehin- tu. gene karısının ayakları dibine yı-| de hareket edilmek suretiyle ta- Saldı ,İdilât yapılmıştar, nu, bütün Türk münevverleri ta-“ |

Bu sayıdan diğer sayfalar: