22 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

22 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii MAM ya —ğ—ği Mp K TAN ie. Adres değiştir. 1400 Kr. 1 sene mam (283 Keş Dunyanın Siyasi Manzarası 1 — Alınanyanm Amerikan 2€- milerinin seyrüsefer etmiye baş- Kizil tehlikeli olu etmelerine denizi yapılan. men tehditlerinin Bayretinin gevşemeyip bil tğımı göstermesi Miberiyle çok velt de, Hull gibi. leşik Amerikanın dalma Hbersl İktisat ve siyasetini müdafaa ede” Ayvrupanm büyük bir kırmını igesl ettiği halde s1- kıntı ve darlıktan kurtulamamış” tar, Hull'ün Beyanatı: merika hariciye mazırı Mister Hull, Amerikanın dış siyasetini izah eden beyana- tında, İngiltere o mağlüp oldü- Zu takdirde Amerikanm üstün bir kuvvete karşı yalnız başına harbetmek mecburiyetinde ka- Jacağını söylemiş ve pratik bir millet olan Amerikanın, mikda- Tı gittikçe artan harp malxeme- lerinin ait olanların eline geç- mesini temin etmek çarelerini bulacağını sarih ve kat'i bir N» sanla beyan etmiştir. Almanyanm, Amerikan gemi- lerinin seyrüsefer etmiye başla- dıkları Kizildenizi tehlikeli mn taka olarak ilân etmelerine rağ- men yapılan bu beyanat, Ame. rikanın Alman tehditlerinin karsısında gayretinin gevşeme. yip bilâkis arttığını göstermesi itibariyle çok mühimdir. Bu beyanatta asıl şayarı dik- kat olan nokta, en salâhiyettar bir devlet adamının, Amerika- nin sulh gayelerinden ilk defa bahsetmiş olmasıdır. Meselenin bilhassa mali cep- hesi üzerinde ısrarla duran, ©- tarşi sistemini reddeden Hull, beynelmilel ticaret münasehet- lerinde milletler arasında fark gözetilmemesi, ham ve masnu maddelerin bütün milletler ta- rafından temin edilmesi lâzım geldiğini söylemekle, sınai istih- sali Almanyaya inhisar ettiren ve hemen bütün diğer memle- ketleri ham madde İstihsaline mecbur eden yeni nizama karsı sarih bir cephe almış ve liberal iktisat sisteminin harp bittikten sonra da bükim olmakta devam edeceği kanaatini izhar etmiş 0- Tuyor, İktisadi Gayeler: ister Roosevelt de, iki gün evvel ticaret haftası mü- nasebetiyle. yaptığı beyanatta, Birleşik Amerikanm İiberal ik. tisat siyasetini müdafaa edece. ğini ve Amerikanın, ticaret tah- didatları dolayısiyle keşmekes içine giren dünya iktisadiyatını tekrar kurmak mesuliyetini an- cak bu suretle karşılayabileceği- ü söylemişti, A8SON eoeLi “ dgn. 2800 800 Kr 1300 30 Amerikan matbuafının baslı- ca şahsiyetlerinin son zamanlar- da bu mesele hakkında yaptık ları neşriyat da şayan: dikkattir. Bu neşriyata hükim olan esas fikri şöyle hülüsa edebiliri “Bu harp, Anglo « Sakson milletlerini ayrılmaz bir surette birbirine bağlamıştır. sulhün mukadderatı yalnız İn- giltereye değil, bilhassa Ame- rikanın yardımına bağlı olduğu- na göre, sulh şartlarını 50 mil, yonluk İngiltere mi, yoksa 120 milyonluk Amerika mı tayin e. decektir? Bütün dünya efkârı umumi- İngilterenin sulh şartlarını bildirmesini istiyor. Fakat bu, İngiltereden ziyade Amerikaya ait bir keyfiyettir... Bugüne kadar İngilizler de Amerikalılar da sulh gayeleri vazıh bir surette ilân etmemiş lerdir, Ancak, İngiliz resmi makam- arı ve bazı nüfuzlu şahsiyetleri, saman zaman, yarınki dünyanın alacağı, alması İçin çalıştıkları şekil hakkında beyanatta bulun muşlardır. Nazırlardan Bevin, Morrison, hattâ Kentburi piskoposu gibi #atlar, yarınki dünyanın buzün- küne benzemiyeceğini ve harp İngilterenin zaferi ile nihayet bulduğu takdirde daha âdil bir cemiyetin kurulacağını tebşir etmişlerdi. Amerika hariciye naztrının sulh gayeleri hakkındaki beya- natında ise, bu mahiyette vant- lere ve tehsirlere tesadüf edil- memektedir. Almanyad ister Roosevelt'in 27 Ma- yasta, Amerikanın harp karşısmdaki vaziyetini yeniden izah edeceği bildirilmekte ve buna simdiden büyük bir ehem. miyet verilmektedir. Fakat bu beyanatında da, yer yüzünde de. vamlı bir sulhün ve daha iyi bir cemiyetin ve nizamın kurul- masını nimkün kılacak sartlar hakkında izahatta bulunacağını tahmin etmiyoruz. Halbuki bilhassa buzün, geniş bir insani endişe ile yapılacak beyanatın ve vaatlerin 0, milleti üzerinde delin ViP Vel yapması çok muhtemeldir. Almanyanın, kazandığı bütün taferlöre rağmen biyük bir s1. kıntı ve huzursuzluk içinde ol. duğu himedilmekledir. "Almanya Avrupanın büylik bir kasim iagal etnale oldüğu hal. de sıkntılen, darlıktan kartal. ins değildir. İstikbal endişesi gittikçe çoğalmaktadır. İngiliz o tayyareleri, tayyare hücumundan masun olduğu id- dia edilen Alman şehirlerini ar- tan bir siddetle bombalamakta ve tahrip etmektedirler, Harp, Mösyö Hitlerin vaadettiği gibi, bitmemiştir. Harbin 1942 sene- sine kadar sürmesi ihtimali, AL man halkı üzerine bir kâbus gi- bi çökmektedir. İngiliz ve Amerikan larının Alman will olduğu halde bütün milletlerin iştirakiyle kurulacak âdil bir dünya niramının ana hatların teharüz ettirmeleri, istenen ve beklenen sulbü (yaklaştıracak psikolojik bir âmil olacaktır. M. ANTEN Yarınii Abin Suriyeyi işgal e- derek İrak ve Filistin ü- zerine yürüyebilmek için Girit ve Kıbrıs gibi iki mühim mania- yı ortadan kaldırmak maksadiy- İe ilk hamleyi yapmışlar, Giride bir günde paraşütle 7,000 kişi- lik bir kuvvet indirmeye mu- vaffak olmuşlardır. Şiddetli bir gece hava bom- bardımanını müteakip sabahle- yin şafakla beraber Giridin garp sahillerine ve Suda limanına pa- raşütle asker indirmeye başlı, İ yan Almanlar müthiş bir muka. i vemete rağmen buraya 7000 ki- silik bir kuvvet nekletmişlerdir. Bu kuvvetlere malzeme ve mühimmat yetiştirmek için ha- rekete getirilen denizaltılarla ver botlarmın da bu harekâtta mühim vazifeler görmekte oldü- ğu ajans haberlerinden anlaşıl- maktadır. Çıkarılan bu kuvvetlerin Gi- ritte barmip (o barımamıyacağı hakkında kat'i bir şey söylemek adanın mukavemet ve tahkims. tıma bağlıdır. Yalmz Balkanlardan kilen İngiliz imparatorluk kuv- vetlerinin mühim bir kısmı bu adaya getirilmiş olduğuna ve Giride yerleşen Yunan hüküme. tinin emrinde de mühim mik- darda Yunan kuvvetleri bulun. duğuna göre, Giridin müdafaa ve tahkimatı çok mükemmel ol. mak icap eder. Giridin müdafaa baktmından çok kuvvetli oluşu ve asker ih- racına müsait sahillerinin azlı- ğina mukabil hava meydanları” nin İngilizlerde bulunması Al man kuvvetlerinin adayı kolay- ca İşgal etmelerini gayri müm- kün kılmaktadır. Buraya para- sütle indirilen kıtaatın ikmal iş. lerini denizden temin etmek de fevkalâde müşküldür. İşiliz do. harmasının bu teşebbüse kat'iy- yen meydan vermiyeceği süp. hesiz addedilebilir. Exe denizine inen Almanlar, buradaki stratejik adaları şimal. den cenuba doğru birer birer iş- gal ederek şarki Akdenizi ta- mamen kontrolleri altına almi- Harp Muhabirleri TEN KAN NEDEN İnsanın bir tarafı kesilince in- ce damarlardan çıkan kan cildin üzerine dokunur dokunmaz he- men pıhtılanır... Kan damarların içinde su gibi kan mem aşağıya aşağıdan yukarıya dön dolaştığı halde, böyle deriye do- kununea neden pıhlılandığı dü- şünülecek bir şeydir. İnsanları bunun kadar çok dü- sündürmüş haşka meseleler de yek az bulunur. Acaba, vücudün içerisinde si cak olan kan, açığa çıktığı va- kit soğuduğundan mı? Bundan olmasa gerek, çünkü soğuk kas nın pıhtılanmasını, aksine, gecik- tirir. ARE EZ, E PIHTILANIR ? cevabımı alırsınız. Kanın meden pıhtılandığı bilinmez, şimdiye ka. dar ileri sürülen nazariyelerin hiç biri herkese kanaat verecek hal. de değildir. Fakat bu hadisenin gayesi mey- dandadır: Kan vücudümüzün en kıymetli unsuru olduğu için, vü- cudün bir yeri açıldığı vakit, a- «lan yerde heimen pıhtılanarak 0- raya kendi kendine bir tıkaç ya” par ve daha ziyade akmaktan kendi kendini korur. Kanın pıhtılanması neden ileri gelirse gelsin, onun pıhtılanmal taki hızı bazan artar, bazan aza- lir... Mikropla hastalıkların bir Acık havaya çıktığı için midir?) coğu pıhtılanmanın hızını arttır Gene değil, çünkü kan havaya â-| rırlar, fakat kara hümma azaltır. ışık olduktan haşka, havası büs-! Meselâ zatürreye tutulmuş bir bütün bosaltılmış yerde, gene pıh | tılanır? Kan vücut icinde daima hare" kette olduğu için, dısarıya cıkıp da hareketsiz kaldığı için mi pıh- tılanır?. O da değil, çünkü vü- cuttan çıkan kanı bir değnekle <alkalayıncn daha çabuk pıhtıla- Bır... Böyle istifham işaretli sözleri De kadar söyleseniz değil, değil hastanın bir tarafı kesilince, kan pek çabuk pıhtılanır da, kara höm malı hastada pıhtılanmak, iki üç misli uzun müddette olur, Bu hastalıklar, ne de olsalar gecici şeylerdir. Fakat kanda pıh #ilanmak hassasının azalmasından ileri gelen iki hastalık vardır ki bunlar insana doğuşundan gelir, bütün ömründe sürer, soyuna da geçer. Hi». dünyanın dört bir bucağında birden patla- dığı bugünlerde askerler gibi, göğüslerini steşe geren ikinci bir sınıf vardır ki, bunlar da ©c- nebi gazetecilerdir. Kendi gazetelerine olanı bi- teni bir şey kaçırmadan öğre nip verebilmeleri için gönderi- len bu gazetecilerin ekseriyeti, İngiliz, Amerikalı, Alman, Fran. $iz ve İtalyandır. Bunlar da askerler gibi, cep- heye giderler, tayyareler ve bombalara rağmen canları kol. tuklarının altında; evde rahatla gazetelerini okuyanlara havadis göndermek icin bucalarlar, Amerikalı bir gazeteci, Yuna. nistandaki maceralarını şöyle anlatıyor; “Ben Yunanistana Yugoslav- yedan geçtim. Daha henüz hu- dudu geçmiş Yunan askerleri- ne iltihak etmistim ki, üzeri- mizde Alman tayyareleri uçmı- ya başladı. Etrafımızda siper namına hiç bir şev yoktu.,, “Ancak civardaki bir ormana iltica ettik. Sabah oluncaya ka- dar burada cehennem gibi bir gece geçirdik. Ortalık & landığı zaman etafıma baktım. Yerler ölü ve yaralı dolu idi. “Sabah, cenubu garbiya doğ- ru ilerlemek emrini aldık. Onla. tı ben takip edecektim. Fakat biz, İtalyanlarla çarpışmak üze- re ilerlerken Alman tanklarının Almanlar Giritte Tutunabilir mi? | Giritte Alman paraşütçülerinin indirildiği Suda limanından bir görünüş Askeri Teikikler e e © Yazan: H.KORUR Lr ya uğraşıyorlar. Fakat Ece de- niziyle Akdeniz arasında bir ka- pı vazifesini gören Girit adası ve bu kapının İngilizler elinde bulunması Almanların bu emel. lerine ve bilhassa Suriyeye çık- mak arzularına başlı başına bir engeldir. Almanların bu kapıyı elde et. mek ve Suriyeye atlamak ilk atlama noktası olan ridi isasle bu bakımdan ihtiyaç duy. dukları m, ige denizinin Akdenize a. çılan kısmında şarktan Harbe doğru uzanan ve Egenin ağzını kapatarak sarkında ve garbinde birer gecitle Akdenize bağlıyan bu ada, bütün Ege de- nizindeki adaları kontrol edebi, lecek bir mevkidedir. Giridin İngilizler elinde bulunuşu, di. #er Ege adalarmın Almanlara Reçmesine rağmen bu denizin kontrolünü lizlere bahşet- miştir, erit hücumuna uğradık. Bu gayet ani oldu. Hepimiz çil yavrusu gibi dağıldık. Ben iki Yunan ne. feriyle birlikte civardaki bir gö. le atladım ve sazların arasnda “Yanımda taşıdığım fotoğraf mâkinesini göle girerken yere atmıştım. Bir a makineyi bulamadım. Ta T Reçip git tiği zaman ötekilerini bulama” dım, ben yanımdaki iki askerle beraber seyahatime devam et- Mr Nihayet Üskübe vardık “ir gün, üç gece yollarda Sürttük. Ufak bir köy- de arkadaşlarım üzerlerine sivil elbiseler giydiler. Ben girdiğim yerlerde malümat topluyor, fa- kat bir türlü oturup da bunlar! yazamıyordum. “İkinci gecenin nihavetinde perişan bir halde Üskübe var- dık. Burası çoktan Almanların eline geçmişti. Ücümüzü de esir edip bir mahpuslar kampma koydular, Ben bir Amerikalı ga- .donanmas tana kıtant nakledilirken.. İSE ALNIMA Yazan: Sevim SERTEL Giritteki üsleri sayesinde Şarki Akdenizin tam kontrolünü elin- tri, çe de-bulunduran,dngiliz. unaniz. ana mensup X Bu adada vücude getirilen hava ve hafif deniz kuvvetleri üsleri, İtalyan Oniki adasını ve Ege denizinin Alman işgali ak tında bulunan Yunan adalarını kolaylıkla kontrol etmek imkâ- umı vermiştir. Bilhassa Giridin garbindeki 68 kilometrelik dar geçitle şar- kindaki 80 kilometrelik geçit tamamiyle İngilizlerin kontrolü altında olduğundan Akdenizden Eye denizine ve Ege denizinden Akdenize yapılacak Olan her- hangi bir akını önliyebilmek ko. Jaylaşmıstır. Girit adasının stra- tejik ehemmiyeti, bu bakımdan da fevkalâde büyüktür. Şu halde Kıbrısı almak, Su- riyeye çıkmak ve İraka yardım etmek için evvelâ en mühim bir mania olan Girildi ortadan kal dırmak Jâzim gelir. Bu adanın Akdenizdeki mevkii Yunanista- na ve Oniki İtsiyan adasına tah. &dilmis olan Alman kuvvet. zeteci olduğumu söyledim. Fa- kat, gölden döndüğümüz zs- man bütün vesikalarım yerisan olmustu.Bir türlü iddiamı isbat edemiyordum. En nihayet Ati- mâdaki Amerikan sefarethane. siyle temasa geçildi, ve neticede beni serbes bıraktılar, Derhal gittim. Sehrin en muhteşem o- telinde bir oda tuttum. 48 sant deliksiz bir uyku uyumak ümi- diyle yattım. Daha aradan üç saat zeçmemisti ki, müthis bir gürültü ile uyandım. Canlar çalıyor, halk ileri geri koşuyor, başımızın üzerinde tayyareler dolaşıyordu. “Bu sefer de İngilizler, Al- manların elinde bulunan Üskü- bü bombalıyorlardı. Her taraf- ta yangınlar cıktı. Otel halkı çoktan sokağa çıkmış, kaçmıştı. Son olarak ben ve otelin ahçı başısı dışarıya çiktik. Bunun ü- zerinden on dakika geçmişti ki, bir bomba isabetiyle otel bina- s1 çöküverdi. “Artık, canıma tak demişti. Buradan da hayır yoktu. Bin müskülâtla. Nuhtan kalma bir 22.5 aşı emee—————— mm m VAN m —— ——————— imkânını veren ilk ve mühim! bir atlama noktasıdır. Bu ads Suriye sahillerinden 800, Krb- ris adasından 600 kilometre me- safededir. * * alen Giritte cereyan et mekte olan mücadelede en mühim rolü İngiliz avcı tay- yareleri oynıyacaktır.Bu husus ta talsilât gelmemiş olmakla be. raber Giritteki hava, ve kara mücadelesinin çok çetin olduğu muhakkaktır. Girit, Almanlar tarafmdan işgal edildiği takdirde, Eze ve sarki Akdenizdeki en mühim stratejik nokta Nazilerin eline geçmiş olacak ve bu suretle Al man kuvvetleri Afrika cephesi- ne 300, Mısıra 200, Suriyeye 210 ve Kıbrısa 180 kilometre yaklas mış olacaklardır. Yani aradek' mesafeler bu kadar daha özal-i mış olacaktır. Bu yakınlık ise Almanların bu cephelere olan yardımlarını ve asker çıkarm, kabiliyet ve kifayetlerini çok arttıracaktır . Giridin garp sahillerine ve Suda körfezi sahillerine inmi- ye muvaffak olan Alman kuv- vetlerinin ikmal ve İaşe İşleri. nin denizden yapılması meebu. riyeti karşısında en mühim va. zife İngiliz donanmasına düş- mektedir. Fakat Almanların bu işte İtalyan denizaltı ve avcı botları kullanmaları da muh- temeldir. İngilizler, Giride harbin bida- yetindenberi büyük bir ehemmi yet vermişlerdir. Yunanistan, İ- talyan tecavüzüne maruz kalın- ca, ilk olarek buraya İngiliz kı- tastı ihraç edilmiş ve burada mevcut hava üsleri ile deniz ü Sü takviye edilmiştir. İngilizler Giritten istifadeye başlıyalıberi yedi aydan fazla bir zaman geç- miştir. Bu müddet içinde lü- zumlu müdafaa tesisatının vü. cude getirilmiş olduğuna hük. metmek için kuvvetli sebepler vardır. Giritten kalkan İngiliz tayva- releri, Oniki adadaki İtalyan üslerini mütemadi şekilde İ2'aç ettikleri gibi, şarki Akdenizde gemi kafilelerinin himayesi ba- kımından da mühim bir rol oy- namıştır, ** on İngiliz resmi tebliğin- den, Giride karşı hazırla- nan Alman faarruzunun daha bir kaç gün evvel hissedildiği anlaşılıyor. Esasen, Churchill de beyanatında bu noktayı aydın” Jatmıştır. İhrac teşebbüsüne takaddüm eden günlerde, cenubi Yunanis- tanda İngiliz tsyyareleri tarafın: | dan yapılan keşif uçuşları, bu- radaki hava meydanlarında bü- Yük bir faaliyet mevcut olduğu- nu tesbite İmkân vermiştir. Bu meydanlarda bulunan Alman tayyarelerinin adedi hissedilir derece artmış ve 'bu müsahede müteakip gecelerde İngiliz ha. va kuvvetlerinin bu üslere kar. sı şiddetli bombardımanlarla hü cuma geçmelerini kolaylaştır. mıştır. Bu taarruzların iyi ne ticeler verdiği resmi tebliğde kaydedilmektedir, Kanaatimizce, Giride karşı yapılan hücüm, muvaffakıyet ihtimali zayıf bir tesebbüstür Buraya indirilen parasütculerin mikdarı 7 binden fazla bile o) sa, denizden takviye ve yardım görmedikce kolayca müsbet bir netice almaları beklenemez. İn- #iliz donanmasının ve hava kuv- vetlerinin buna meydan vermi veceği de muhakkak gibidir. araba buldum. Arabacıyla güc belâ uyuştuk. Ve Atinaya git-| mek üzere yola çıktım. Bu se-| yahatim de bir çok güclüklerle| geçti. Fakat, Allahtan olacak bütün bu maceralar arasında da en ufak bir yara bile almamıs- tım. Ümidim, Atinaya varmak orada otelde deliksiz bir uyku uyumak, sonra kalkıp her şeyi yazmaktı., xx Atinadan Sonra “4 gece güzel bir istirahat ettim Ertesi gün odama mükemmel bir öğle yemeği getirttim. Ak-| limca yemeğimi yiyecek, sonra yazıma başlıyacaktım. Bu düşün ce ile bira şişesini açarken, sise elimden kaydı ve parmağımı fe. na halde kestim. Kan boşandı. Hemen sardık, sarmaladık. Fa- kat yara mikrop kapmıstı. Par- mağım fona halde şişti. Çok zah- met çektim. Elim tam on gür sarılı kaldı. oAtinadan bitaraf bir memleket toprağına gecti- Zim vakit elim hâlâ sarılı idi Herkes bana herpte varalanmıs bir kahraman nezariyle bakar- ken ben yutkunuyor, yaranın hakiki mahivetini söylemiye çekiniyordum. Böylece yazım on bes gün gecikti. Fakat nede | ların içlerinde Sa'bi olsa sonunda istediğim havadis“ leri verdim. Elçiye İltifat pp tarihinde Muaviye oğul. larmdan sonra hükümdar. lığı Emeviler hesabıma gasbeder « “ Mervan, peygamberin zamanın. tarihin nefretini kazan mış bir adamdır. Buna mukabil kendinden sonra iktidar mevkii De geçen Abdül Melik, Emevile rin en kuvvetli, en diplomat hü kümdarlarından r. Araplar milli hilkümetleri Emevilere borçludurlar. Abdül Melik, dahili siyasetin. de çok şedit ve zalimdi. Hâşimi" lere mütemayil olan İraka vali olarak “Haccaç” 1 tayin etmiş ve bütün rakiplerini birer birer or- tadan kaldırmıştır. im sefaretlere tayin eyle. i hatıratında Abdül Me şöyle bir vaka nakleder “Abdül Melik beni elçilikie Rum kayserine gönderdi, Hükün darın elde etmek istediği bir ta kım imtiyazat vardı. Bunlar hak. kında Kayserle görüştüm. Vazi” femi muvaffakıyetle bitirdim. Abdül Melik'in ümidinden fazla menfaat temin ettim. Memleke- time avdet etmeden Kaysere Ye- da İçin sarayına gittim. Beni bek- letmeden huzuruna kabul etti; yanında diğer sefirlerden fazla alıkoydu. Dereden tepeden konu. sutken birden bire sordu: — Senin silende hükümdarlık etmiş adam var midir? — Hayır, Yoktur, Ben halka mensubum, .Cevahı aldıktan sonra maiyetin len birine işaret etti. Bir çok he. diyeler getirdiler. Kayser, Abdül Melik'e teslim edilmek üzere ba» Ba ayrıca bir mektup verdi: Sli n yanına gidip vas zifen hakkında tafsilât verdikten sonra bu mektubu ona elinle ve- rirsin, O gün yola çıktım. Memleketi. me geldim ve derhal saraya gi derek Abdül Melikin huzuruna girdim. Elçiliğime oit tafsilât dikkatle dinledi. Muvaffakıyetim den memnun olduğunu söyledi. İstirahat etmekliğime müsaade etti. Huzurdan çıktım, dış kapıya? geldiğim zaman Kayserin verdi: ği mektup hatırıma geldi. Tekrar döndüm ve yine huzura çikarak: — Kayser size verilmek üzere bana hususi bir mektup vermiş: ti. İltifatınız bana bu hizmeti we natturdu! Diyerek cebimden mek tubu çıkardım, Abdül Melik: Senin gibi bir adamm be unutkanlığına hayret ettim, Fa- kat mutlaka bunda bir hayır var. dır. Dedi; mektubu aldı, ben de tekrar evime döndüm, Daha iceri ye girmeden yaverlerden biri ar. kamdan yetişti: — Emir, şimdi sizi istiyor! Tekrar saraya döndük. Abdül Melik salonda ayakta duruyor” du. — Şa'bi! Dedi. Kayser sana bu mektubu verdiği zaman bir Şey söyledi n — Evet efendim. Dedim, söy- ledi: “Senin ailende hükümdarlık etmiş adam var mıdır?” diye sor. du. Ben de: “Hi: halktan yetişmiş bını verdim. — Bana ne yazdığından habe- rin var mu? — Hayır. Yoktur, Mektubu bana uzattı. Okudum: Kayser şöyle söylüyordu: “Arap- bir dam varken bir başkasını hüküm. dar yapmalarına hayret ederim." , — Mektubun böyle yazıldığın bilseydim efendimize vermezdim Belli ki Kayser daha sizi görme miş! Abdül Melik: — Hayır, dedi. Kayserin bunu yazmaktan maksadı seni takdir değildir. Bana seni katlettirip se“ »in gibi bir dan beni mah rum etmek içindir. Senin benim hizmetimde olmana haset ediyor Kayser, sonraları bu sözleri i sittiği zaman: — Abdil Melik, demiş, Şa” binin hizmetine lâyikmış. Haki katen mektubu bu maksatla yaz maştım... Tarihçi r adamım.” ce. Tek Tip Ayakkabı | İmaline Hazırlık Ankara, 21 (TAN) — Ticare Vekâleti tek tip ayakkabı imal * hakkındaki tetkiklerini bitirmiş tir. 'Te tip ayakkabı imali içir İstanbuldaki ayakkabıcılar birli Bine lâzım olan kundura civisi dikis makinesi ve deri gibi malze me Avrupaya sipariş edilmistir Bu malzemenin önümüzdeki av icinde gelmesine fntizar olun maktadır. - Tek tip ayakkabıla #00 kurusa esiilarsietır Ni JE Li N ii ki tur. Ben |

Bu sayıdan diğer sayfalar: