Bir kaç gün sonra etrafında ir kaç Fransız arkadaşı vi den büyük bir kalabalık ol- ğu halde resmen Fransa kralı limanlariyle, kuleleriy! leriyle, civar boğazlariyle,| izyan havalisini, keza “Sen Saint - Luis — Ohio” büyük rinden itibaren, Kolber yani ssissipi nehri boyunca, ve bu membamdan, Meksika körfezine veya denize olan man- ibına kodar. Palmiye çayını da unutmıyarak, bütün kollarını, o ideki bütün ahaliyi. millet. vilâyetleri, kasabaları, $e- hirleri, köyleri madenleri, cev- i, avları, nehirleri” tasar- aldı. Ve “Buda, Koller nehrini inen veya çıkan ilk Âv- iların biz olduğumuz, Yet tarafından bize verilen nata istinat eder... Ispanyollar Soto ile bu toprak lara altın aramak için gelmişler iakat terketmişler. Oralarda ha- bile kaybolmuş. Bu ova- ların Amerika müverrihi John iley'e göre Missisipi nehri ke- ün bütün mânasiyle Fran - John Fuiley “bu yolu açmak için bir buçuk asır çalışmak icap »tmiştir; her merhalesi Fransız- ın hakiki bir zaferidir. Fran- sa buraların tasarrufunu daimi o- elinde tutmamışsa da; şe - İni olsun muhafaza etmiştir. Oraların tasarrufu evvelâ In - güterenin tasarruluna geçecek - İngiliz kolonileri $ en Loran kıyılarında, Mi ipi boylarında, Fransız” lar İngilizlere izkaddüm etmiş - lerse de Amerika Birleşik Devlet olmıya namzet olan koloni - lerin doğacağı havalide, ilk gö“ 'Tünenler İngilizler olmuştur. Ka- n ((Cabot) seyahatleri üze - n birçok yıllar geçmiş, In aya yer « gilizler hâlâ yeni düny: İeşmiye başlamamışırdı. Uç çey- Tek asırdan fazla bir za: kimse bu seyahatlerin, keşiflerin, pe büyük ehemmiyetini, ne ikbalde bundan çıkacak h. şayan değişiklikleri, anlıya- man hiçbir ay - hsiyet çıktı, Atlantiğin öbür ya İkasında bir gün bir milletin do - gabileceğini evvelinden görebil- Bu adamın adı Sör Volter Re- j (Sir Walter Raleigh) idi. Volter Releyg, üvey kardeşi Sör Htamfrey Cilbert'e (Sir Huphrey Jilbert) kraliçe Elizabetin (1578) istiyan Prensin fiilen tasarru- fında olmıyan uzak ve fayen müş iklere ait bütün topraklara ta - etmek ve oralarda otur - ak,, yani mülk olarak koloni is etmek hakkını ve onun nü- fuzlarını ele aldı. Cilbert, Ternövün çorak sahil- vardı, hem de iki tane! boşu boşuna bir müesse- © Hattâ White Plains'deki evinde, köpeği bile Nakleden : ŞÜKRÜ KAYA , #e kurmıya çalıştı, Imtiyaz kön- İdisine geçince, Kaleigh'de güzel bir plân kurdu. Raleizh mahir bir gemici, cesur bir asker, mükem - mel bir edip, zarif bir şair, âlim bir müvetrih, kibarlığı tam bir saray adamı idi, şahsında, bu zat bize, Renessansın, kuvvet, ve gü- zellik havası içinde yetiştiği, o yüksek ruhlu insanlardan birini, üstün adamlığı temsil eder. Kraliçe Elizabeth'in ileri göz delerinden biri olan bu adam) fazla olarak çok zengindi. Ame- rikâda koloniler tesis etmek üze- Te gemiler donatmayı isteyince) Kraliçe istidasını kabulde teha — lük gösterdi. Bu suretle gönderilen ilk iki) gemi şimali Karolin sahiline 1584! te vardı. Sefer kiçbir kolonizas- yon teşebbüsüne girişilmedi; bi - Taz sonra bu gemiler Ingiltere -| ye döndü, Krallığından başka ko- İcası olmamakla övünen (kız Joğlan Kız) “bakir kraliçe,, ka - bından hoşlanan Elizabeth lez - zetli yemişleriyle, kokulu büyük ağaçlariyle, yerlilerin, üzerinde “alın devrinde olduğu gibi,, ya- şadıkları anlaşılan bereketli top- Taklariyle, bu yeni havalinin ha- rikalarından bahsedildiğini işitim ce “memlekete benim hatırama olarak bâkire diyar (Virginiğ) de- meli,, dedi. “Amerikada bir İn- giliz milleti yerleştirmek,, tasav- vuru ile derhal iki gemi daha yola çıkarıldı. Plân, Ruanoke ada- sında bir koloni kurmaktı. Fa - kat endiyenlere (yerliler) “çok mütecaviz davrandılar. Yiyecek kıttı; koloniler buğday ekecek yerde altın aradılar. Kendilerini İngiltereye götürecek gemi gel- diği vakit açlıktan ölmek üzerey- diler. Iki sene sonra Raleigh tara fından üçüncü kadın, erkek, ço- cuktan mürekkep bir kafile gön- | derildi; bunlar da evvelkiler gi- bi Ruavoke adasına yerleştiler. Virgini& Dare (Deyr) İngiliz as - ından ilk Amerikah çocuk 1587 de burada doğdu. Bu kolon! âkibeti evvelkinden daha iyi ol. madı. Kumanya tedariki için li İngiltereye geldi. Anlaşılan iş ler kolayca ve kendi kendine hal- lolunamadı, 3 sene sonra Ameri- kaya döndüğü vakit koloniden Kolonlar yerlilere mi karışa - Tak gittiler, yoksa mahv mı oldu lar anlaşılamadı. Artık kendile rinden bahsedilmez oldu. Her üç teşebbüsü de muvaffak olama - makla beraber Volter Raleigh yolu açmış ve örnek olmuştu. 1 Jâve edelim ki, bu adam, Avru - verdiği bir fermaniyle “Bir| paya, emsalsiz bir tale mazhar olan iki ot sokmuşlur. Patates ve tütün, Aradan daha 20 sene geçti Sa- rayın parlak centilmeni olan Sör Volter (o Raleigh'den büsbütün farklı fakat hatırlanmıya değer başka bir İngiliz daha çıktı. (Arkası var) , Yazan Ev, tek adam için, fazla genişti; radyo ve viski elerinin örkadaşlığı ise dalma eksik bir arka- İG İnhisarlar Vekâleti Teşkilâtı Kadroları Müzakere Edildi Ankara, 14 (AA) Büy Millet Meclisi bugün Refet Ca- mitezin başkanlığında toplanarak Izmir vilâyeti hususi idaresince yapılacak İstikrsza hâzinece ke- İnlette bulunulmasına dair ka - nunun, ikinci müzakeresini yapa- Yak kabul ettikten sonra inhisar- lar umum müdürlüğü teşkilât kadrolarma mütenilik kanun lâ - Yihasının müzakeresine geçmiş - ir. Maddelerin müzakeresine ge- çilmesi münasebetiyle bu teşki -| İât kadrosuna ait kanunun yeni bir takım masrafları istilzam e - dip etmediği hakkında sorulan bir suale cevaben gümrük ve in-| hisarler vekili Ralf Karadeniz yeniden hiçbir masraf ihtiyar o- Junmadığını bütçesi ile verilmiş hsisat çerçevesi içinde ka - lınmış olduğunu söylemiştir. Kibrit inhisarlarınn — vaziyet! İle kibrit kutularında noksan ve kibritlerde tesadüf edilen tehli- keli örızalar ve fiyatlarına yapıl- makta olan on para zamlar üze- rinde Ziya Gevher Etili (Ça - nakkale) tarafından sorular sual lere karşılık olarak verdiği ce - vapta inhisarlar vekili, kibrit in hisarımın 20 sene müddetle .bir işletme şirketine tevdi edilmiş bulunduğunu ve bunun kontrolü ve kibrit #iyatlarının tayin ve tes biti işinin Maliye Vekâletini alâ- kadar eylediğini, kibritlerde gö- Tülen Arızanın harp dolayısiyle başka yerlerden temin edilen ec zanm bu örızalara sebep olduğu- nu, bunun ıslahı ve kutulardaki kibrit adedi noksanının önüne geçilmesi için lâzimgelen tedbir- İere başvurulduğunu bildirmiş - tir. Maliye Vekili Fuat Ağralı, kib tit fiyatlarına yapılmakta olan zam veya tenzilin mevcut muka vele hükmüne göre dolar fiya - tında görülen temevvüçlere na - zaran icra edildiğini bildirmiştir. Izzet Arukan (Eskişehir) inhi- sar idaresi kadrosunda görülen mürakabe heyetinin vekâlet kad- rosu için yer alması lâzımgeldiği mütaldasında bulunmuş, Ziya Er de söyledikten sas mevkilerine âit cet- veldeki bazı vazifeler üzerinde durarak bunların esas kadroya alınmasını İstemiştir. o Mazhar Müfit, müdür muavinlikleri ih - 'dasında bir zaruret görülmediği - ni kaydederek kadro ve teşkilât üzerindeki düşüncelerini izah ey lemiştir. Bütçe encümeni reisi İsmet A- ker (Çorum) ve mazbata muhar- riri Sırrı Day (Trabzon) kadro ve cetvellerdeki vazife ve memuri - yetler ile bunların o encümende tetkiki esnasında gördükleri tâ- diller etrafında izahat vermişler ve bu müzakerenin sonunda ka- nun lâyihasındaki kadronun tet- kiki için muhtelit bir encümene verilmesi hakkındaki takrir ile lâyihanın. bütçe encümenine İa- desi, umum müdür muavinlikle rine ait vazifelerin kadrodan çı- karılması, ihtisas mevkilerinden bir kısmının esas kadroya alın - ; Viki Baum KV Taşkınlar Ve Su © Kadroları (#/ücumlarınaKarşı Dün B. M. Meclisinde Korunma Tedbiri k| Hükümet Tarafından Hazırlanan Lâyiha Dahiliye Encümenince Tetkike Başlandı | o Ankara, 14 TTAN) — Nafia Ve-| | kâleti . tarafından hazırlanari taş- kin ve'su hücumlarina karşı ko- | runma kanunu lâyihası, meclis dahiliye encümeni tarafından tetkik edilmektedir. Lâyiha esaslar'na göre hükü- met, yüksek seviye gösteren w mumi ve hususi kapalı vey akar Suların - taşkın” altında kalan veya su hücümlarına maruz bu an arazi sınırlarını tesbit ve ilân edecektir İ Bu sınırlar icinde hükümetten İ müsande olmaksızın şahıslar, ce- | miyetler, vakıflar ve belediye - ler tarafından Süyün akıtma sina veya suyun seviyesinin yük İ sat işsa veva fadilât yapmak ya- sak ölacaktir. Sahil ve setlerin taşkın sularla yıkılma tehlikesi - ne veya halkım su afetine maruz bulunduğunu görenler derhal ma- hallin su işleri veya nafia mü- dürlüklerine veya en yakın muh- tar veya Jandarma daireleri ve- ya mülkiye âmirlerine haber ver- meğe mecbur olacaktir. Taşkın sularla sahil ve setlerin yıkılma ve yarılma tehlikesine maruz bulunması veya civar arazinin su istilâsına uğraması gibi haller) de bâdisenin vuku bulduğu ma- hallin en büyük mülkiye âmir- lerinin öyle tehlikenin mevnuu lerinin emriyle tehlikenin mev- cut bulunduğu köy ve kasabala- rın 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmuş bütün erkek nüfusu ellerinde bulunan balta, kazma, çapa, kürek, ve el arabası vesa-| ire ile tehlikeya maruz yerlere giderek hizmet ve yardım etmi- ve mechur olacaklardır. Bu kuv- vet kâfi gelmediği takdirde teh- like dışında kalan komsu haik - tan kabiliyetli olanlar da ellerin- de bulunan her türlü malzeme alât ve vasıtalarlar bu yerlere çağırılabilecektir. Bu islerde çalıştırılanlara bu mesailerine mukabil ücret katık temin olunacaktır. * Bu iş- lerde çalışırken sakatlananların kendilerine ve ailelerine tazmi- nat verilecektir. Taşkınları önlemek, yangın ve yığıntıları kapamak üzere salâ- hiyetli memurlar tarafından hâ- dise mahalline gitmeleri emrolü- manlardan, hastalik gibi meşru bir sebep olmaksızın gitmivenle- ri cebren sevketmeğe mahallin en büyük mülkiye memuru #- Iâhiyettar olacaktır. Esbabı mucibe lâyihası Lâyihanm €sbabı mücibesin . de ezeümle söyle denilmektedir: Kapalı ve akar suların zaman 7a- ———— ması taleplerini ihtiva eden tak- rirler okunmuş ve reddolun - muştur, Bunu takiben kanun diğer zaaddeleri okunarak kabul edil - selmesine tesiri olabilecek *esl -| ie) miş ve birinci müzakeresi biti .| rilmiştir. İN man husule getirdikleri lar tesiriyle geniş saha! da ksimakta ve bu yüzden İ ve manevi büyük zarar ve hasarlar vukua gelmektedir. Son iki'yıl içinde yurdun ba/! müintakalarında vukua gelen taş maların bazı sun'i âmiller te- iriyle tahrip sahasını arttırdığı ilmüştür. Yıllardanberi vur- dumuz İçin birer üfet halinde de vam eden bu hâdiselerin bilhas- sa son iki ay icinde açtığı rah- neler bunun süratle kapatılması- ni icap ettirmistir. Bu suretle hükümet ve alâkalı olan vatan - daşlar elbirliğiyle bu mücadele - de müştereken çalışıcak insaat ve tesisatın muhafazası ve ıslahı inde hisselerine düsen Vazi- feyi yapacak ve bu sel felüketle- rine karşı alınması lâzım gelen tedbirleri almakla mükellef ola- caktır. PİYASAD İtalyanlar Nohut ve Yumurta İstiyorlar Dün muhtelif memleketlere 260 bin liralık ihracat yapılmış” tar, En ziyade Almanyaya tütün gönderilmiştir. Alman firmaları son günlerde Marmara havzasın- dan mühim miktarda tütün al- maktadırlar, Şimdive kadar Al- manlarin aldıkları tütünün mik- tarı 18 milyon kiloyu bulmuştur. İtalyan firmaları memleketi - mizden yumurta, nohut ve yağlı tohumlar istemektedirler. Bul- geristandan da palamut, zeytin, zeytinyağ talep edilmektedir. 500 Çuval Kahve — Ticaret o- #isi tarafından getirtilen 500 çuval kahve, Ziraat Bankası an- barında bulunmaktadır. Bu kak- velerin ne zaman piyasaya çi“ karılacağı hakkında henüz bir karar verilmemiştir. Çay ve kahve birliği elinde mevcut olan 11 çuval kahveyi vi- lâyet emrine vermiştir. Bu kah velerin 6 çuvalı belediye koope- ratifine geriye kalan kısmı da İstanbul vilâyeti kazalarına tev- zi edilmistir. Kuzu Fiyatı — Fiyatları mü- rakabe komisyonu, bugün bir toplantı yaparak koyun ve kuzu fiyatlarını tesbit edecektir. Dün de yazdığımız gibi mezbahada farla miktarda kuzu kesildiği icin, kuzu fiyatlarının daha Ziya de ucuzlaması lâzımdır. Komis. Yön kıvırcık etine koyduğu nar- hı (5) kuruş daha indirecektir. german SPOR: Bu Haftaki Maçlar Bu hafta Ankara ve İstanbulda, milli kümenin deplâsman maçları yapılacaktır. Galatasaray ile Fe nerbahçe Ankaraya gidecek. İz- mirin Altınordusu ile Altayıda bu sene İlk defa olarak İstanbu- la gelecektir. Cumartesi günü Ankarada Demirspor ile Galata- irliği ile Fener - i ılda Altınordu ile İstanbulspor. Altay ile de Beşik- İ tas oyniyacaktır. İ Pazar günü takımlar bermutat rakip değistirerek bire ha yapacaktır. İzmir İstanbulda görmek, ki kuvvetleri imkânını verecel ve Fenerbahce takımla işiklikler yapılacağı söv- lenmektedir. Bilhassa Fenerbah- cenin bügünlerde eski verimli muhacim hattım tekrar sahaya cıkarması ve golcü olarak tanın- mas bir oyuncusundan İstifade e* mesi mohtemeldir. Bugünkü seçme müsabakaları 19 mayısta Fenerbahçe stad- yomunda mektepliler — arasında yapılacak olan atletizm müsa - bakalarının sesmeleri bugün $a- at 15,30 dan itibaren ayni stad- da yapılacaktır. Simdiye kadar bu müsabakala- ra vedi mekten kaydedilmistir. İstanbul atletizm bayramı 25 mayısta Robert Kollej sa- hasında yapılacak ölen İstanbul atletizm xecmeleri yazar sabahı ayni sahada yapılacaktır. Müsa- bakalara iştirak edecek atletlerin varın akşama kadar atletizm a- ianböma isimlerini kaydettirme- leri lâzımdır. nların haki- Gitmiyenlerin Vilâyete Müracaati Kendi uarzulariyle (o sehrimizi terkedeceklerini bildirenlerin ka ra ve deniz yollariyle Anadoluya makillerine devam edilmektedir. Evvelce gitmeleri icap eden bir çok aileler, çocuklarınm imtihan- ları ikmal edilmediği için muaây- yen günlerde sevkedilememişler- dir. Bunlardan cok kalabalık bir yete müracaat ©i- miş ve bugünlerde Anadoluya sevklerini istemişlerdir. Vilâyet bunların ellerindeki biletlerle bu günden itibaren İstedikleri yerle- re Devlet deniz ve kara vasıta'a: riyle gidebileceklerini bildirmiz tir. i Evvelee beyanname verenler - den 677 kisinin dün saat 12,30 da kalkacak olan ve kendilerine tahsis edilmiş bulunan trenle ha reket etmeleri mukarrerdi. Fa- kat bunlardan ancak #7 kisi gel- vazgeçilmiş ve bu 47 kisi 14,25 trenine ye: irilmislerdi KRALİÇENİN KALBİ /MARİA STUART) En güzel filmi ZARAH LEANDER 20 Jİk taşıyan, Nisa Öğle vaktiydi. rı fırlayan gençler, dört yanda, evlerin duvarlı Bu; yakıcı güneşine rağmen, havasında herhangi bir dağ rüzgiriyle dolu, gıcıklayıcı bir serli- ın gününün bir parçasıydı. Mağazalardan, 'bürolardan dış Muayyen Günlerde diği icin hususi tren tahrikinden | Tborp, genç kadına bakmak için, orada daha beş dakika kadar kaldıktan sonra, şimal kapısın- dan mağazaya daldı. İstihbarat bürosunda, kır saçlı bir kadın oturü- yordu; görünüşüne bakılırsa, ıslahat cemiyetle - Tinden birinde âza olması icap ederdi! va “Thorp'un bugün, iyiliği üstündeydi; şapkasını çı ak ak saçlı kadına yaklaştı: — Şu vitrinde teşhir olunan genç kadını satın almak isterdim, © — Ne buyuruldu, efendim? | — Vitrindeki genç kadım. Fiyati da üstünde 2.80 dolar, Doğrusu iyi bir fırsat, Kimden alabi- J “İstihbarat bürosu” yumuşamış bir eda ile ce- verdi: il Mösyö lâtife ediyorlar, size ne gibi bir hiz - mette bulunabilirim? Thorp'un krizi geçmişti; mağazaya niçin geldi- şini hatırladı; — Filip adında birisiyle konuşmak isterdim. “Burada çalışıp çalışmadığını biliyor musunuz? — Filip? Hafiye mi? Bir dakika, Mösyö Krom- ii çağırtacağım. Telefonla bir şeyler konuştu ve bir müddet ak saçlı istihbarat bürosu onu göniş omuz- Tu, futbol sampiyonu tavırlı, iri yarı bir delikanlı tanıştırdı. © — Mösyö, Mösyö Filiple konuşmak arzu edi - zorlar, Avukatı 5 — Adım Thorptur, yanımda Filip imzalı bir mektup var. Onunla görüşmek isterdim. — Filip şu sırada kürkler deposundadır, Mösyö. mağazanın yeni hafiyesiyim. Eğer herhangi ş beyi Thorp aceleyle: m — Hayır, bayır, dedi. Teşekkür ederim. Yal 1 bana lütfen şu deponun yolunu gösterin, B —Senbu işleri kolay kolay oluverir mi sa- niyorsun bal kabağı! mânâsına gelen bis eda ile gülümsedi, ve: — Yalnız, dedi, kimsenin kürkler depostma in- mesine müsaade edilmez, ? — Pekalâ, Ama tabli bu adamı buraya çağı Tabilirsiniz ya. i Kromvel onu, soruşturucu gözlerle tepeden rır- nağa süzdü. Ak saçlı istihbarat bürosu (|) ürkek bir balle Belki ihtiyar Filip için, bir iş, bir mevki mevzuubahistir, diye söze karışmak isteği, Yeni hafiye kadına göz kırptı — Bir iş mi mevzuubahis, bayım? vaş yavaş, Thorp'un sabrı tükeniyordu: ana şunu söyleyin: Bu Bayı görebilir miyim, göremez miyim? Evet. yahut hayır!?. — Yarın sastten evvel olmaz. Aşağıda devriyo vazifesini bitirmesi lâzım. — Teşekkür ederim. Benim. için o kadar mü- him değil, ak) ozi ila Br Ve ifrit gibi sokağa fıtladıŞimâi- Mösyö Thorp; kendisi üzerinde, acayip bir mektupta yazılı bir sarma için, kendi kendisine işkence eden, gülünç bir adam tesiri bırakıyordu! “Sabık,, karısının ha- Teketlerinden, ona neydi, sanki? müşse, bu da nihayet sırf kendisine ait bi İh, Nisan güneşi altnda bu küçücük gezinti, içini alışık olmadığı acayip bir ferahlık hissiyle doldu- ruyordu. Bu belkide biraz, vitrindeki o “küçü - gün,, tesiriydi. Doğrusunu söylemek lâam gelir se, onu tekrar görmek için sabırsızlanıyordu. Fa: Ja I hal balmumu bebek yine yerlerinde olduğu halde, yalnız genç kadın ortada olmadığı için, ona öyle geliyordu. Canı sıkılmıştı. Biraz durakladı, homur dandı, sonra bir karar vermiş gibi lez mağdzayı cenup «sna kadar çepeçevre tekrar dolaşarak bu sefer de © kapıdan içeri girdi. Esans- lar Kısmınday'dı; havada küvetli bir menekje Sa- bunu kokusu vardı. Thorp, bu kadın tuvalet eşya- 8 kokuları içinde, sersemler gibi oldu. Burada da yine aynen diğer bir “istihbarat bürosu, vardı. İçeride, orta yaşlı, fevkalâde zeki yüzlü bir kadın oturuyordu. Thorp: — Affedersiniz, dedi. Vitrindeki genç kadının nereye gittiğini bana söyliyebilir misiniz? Bu, “istihbarat bürosu” nda keskin ve çabuk bir anlayış kabiliyeti vardı, hemen gülümsemiye başlamıştı. Kol sastine bakarak cevap verdi: — Genç kadın herhalde öğle paydosunda ols- cak! N — Bana adını, ve onunla nerede ve nasıl gö - rüşebileceğimi söyliyebilir misiniz? “Büro,, nun tebessümü birden kesilmişti. Buz Hibi bir sesle âdeta çıkıştı: — Affedersiniz, Mösyö, bu gibi meseleler hak- kında malümat vermemiz, kat'iyyen yasaktır. “Thorp: — Hay bu kırklık kadınları, şeytan çarpsın! di- ye homurdanarak çıktı gitti. Eğer Stev 'Thorp, Ninayı bü sabah tekrar göre- bilmiş olsaydı, o ilk görüşün ân! ve acayıp tesiri herhalde geçerdi. Fakat bu böyle olmadığı için, kanında, beklenen, fakat henüz bir neticeye bağ- lanamıyan bir şeyin sabırsızlığı kalmıştı. Damar- kat, Stev Tborp sokağa çıktığı vakit, 7 numaralı vitrin, artık bombostu, Yahut. daha doğrusm. 16 larında dolaşan bu hafif ürperme, ona, çoktandır metre oldnön hir havativet hiesi aelenrdn. rına dayanmış, cigara içiyorlardı. Thorp dikkatli bakışlarla aralarından geçti: gözleriyle vitrindeki genç kadını arıyordu. Köşebaşında, halkın balık is- tifi gibi üstüste, acele acele bir şeyler atıştırdık- ları bir yer vardı, Genç kadını orada bulacağı Ade- ta İçine doğmuştu; buna kat'iyyen emindi. Ken- dini, bulabildiği ilk boş iskemlenin üzerine attı ve Jambonlu bir sundviç ıs#marladı. Avukat yıllardanberi böyle bir dükkânda ye - mek yememişti O fasıla zamanını uzun muvaffa- kıyet, hetbaht evlilik yılları teşkil ediyordu. Bün- lar saçlarını döken göbeğini yavaş yavaş büyüten uzun yıllardı. Bütün bu gençler arasında kendi - sini, ilk günler gibi gençi iş hissediyordu, Bak tı, tezgâh başında yemek yiyenler arasında, genç kadın yoktu. Avukat bütün sıraları tekrar *ektar gözden geçirdi: Hiçbirisi, vitrindeki genç kadının yarısı kadar bile hoşuna gitmiyordu. Kendi ken- disine şaşıyordu; kalktı, parayı verdi ve 5 inci cad- dedeki bürosuna döndü . Onu orada, çoktanberi bir müşteri kalabalığı bekliyordu. Öğleden sonra geç vakte kadar işine daldı. Saat beşte, karışık, güç bir müzakerede sonra, Mis Tekl'den kendisine kahve yapmasını rica etti. Elektrik cezvesinin homurtusu ve odüya dolan, hafif kahve kokusu, içine bir ferahlık ver- mişti. Birdenbire: : — Bana telefonda, “Merkez, mağazasından Mösyö Krozbi'yi bulur musunuz, dedi ve kendi kendisine tektar şaştı. Bu, lâkaydi havasının, bu- gün ona nereden estiğini bilemiyordu. Şu, kendi hizmetindeki ihtiyar Mis Tekl'in, telefon muha veresini işitip, onu ayıplayıp, ayıplamamasının ne ehemmiyeti vardı? Mis Teki, baş müdürü, ancak birçok mağaza memurlarının mutat müdahalelerinden sonra bu- labildi, Nihayet telefonu Thorp'a uzatarak muvaf- İfakıyetli bir kumandan edasiyle: — Mösyö Krozbi telefonda! deği, ye BUGÜNKÜ PROGRAM 8.00 Proğram 9,10 Konuşma 3.03 Haberler 30 Haberler 8,18 Müzik (P)) | 1945 Ziraat tak» 845 Bu kadın NM * 50 Şarkılar 12,30 Sant ayar (20,15 Radyo ete Müzik (F) 2100 2180 2145 2230 2245 2130 sa- Haberler Caz (Pi) Kapanış 18,00 Şeat ayarı 18,03 “ 1840 İncessz Hazin Bir Ölüm Geçen sene bi mi barrir arkadaş'a « rınuzdan doktol Süleymaz yanağın kız şeker inhisar, me murlarından Ba yan İlhan Alya nak bir ameliyat neticesi olarak velat etmiştir. Cenazesi dün Gureba hastaha- nesinden kaldırılarak namazı Teş vikiye camiinde kılınmış ve Fe. riköy sile kabristanına tevdi © dilmiştir. On bes gün evvel de İlhanin babası Denizyolları işletmesi sa « bik etibbasından Cemil Sülew manın vefatının birinci (ölüm kraba ve eviddası kebrin. . Henüz 21 ya ebediy « yön kanayan zavallı İlhan, ken disini tanıyanlar tarafından çok sevilmekte idi. Kederdide aile ve akrabasına samimi tazivetler rimizi beyan ederiz. Bu genc ya sında lan ayrılan zavaltı fn çalıştığı seker inhisarı İstanbul subesi #e, tale. besi bulunduğu Güze! san'atler a kademisi ve diğer ahbapları ta- rafmdan O gönedirlen çelenkler süslüyor, bu hazin merasimde bu lunan zevatın gözyaşları suluyor da. “ Bir Muallim'öldü. , İstanbul Öğretmenleri Yandım Ce- miyeti Reişliğinden: Cemiiyottmiz. azannana CfbeM Kiz J ailesine ve sayın ürkadaşlara bziyete lerimizi sunarız, mas» Bu Hafta amaç, SÜMER Sinemasında LUİS JOUVET - CLAUDE DAUPHİN ve JANİNE DARCEY'in Yarattıkları ve Paris haya» tını canlandırdıkları ARTİSTİ NAMZETLERİ Büyük Fransız filmini kp Mutlaka gidip görünüz BULMACA 1234567189 Soldan sağa: | — Eski - İsim- leri bir olan 2 — Susuz - Zevk 3 — Askeri makam 4 — Aptal, bön - Bir nota 5 — Âdem oğlu 8 — Çift değil - Bir Yunan seh- ri 7 — Tire - Tarihi bir şehir 3 — Bir vilâyetimiz - Bir musi- ki faslı 9 — Bir meyva - Bilgin Yukarıdan aşağı: 1 — Ters o- kunursa: Su taşıyan - İplik 2 — Avrupada bir rehir - Yunspnis- tandadır 3 — Cüsse, cesamet - 'Ters okunursa: Alâmet 4 — Mu- kaddes kitap - İlâve 5 — Kisim- lar 6 — Feri değil - Bir Avru- va şehri 7 — Ağacta bulunur - Bir maden 8 — Namuslu - Ha ii çeşit 9 — Lâtife - Babam de- * Evvelki Bulmaca — Soldan sa- ğa: | — Karavana 2 — âza - Â- Teni 3 — Rıvah (hayır) 4— İri yarı 5 — İltihak 6 — Ukaf (ufak) Alba (abla) 7 — Ra (Ar) Ita-158 — Ulunay -lâ9 — *