Yazan: ULUNAY $ neffüse çık cukları intizamiyle birder kalkt. Gürültü ile bodrum indiler. Bürada bin kişi Fransa- nın ve dünyanın her tarafına gö derilen gazeteleri, kitapları pa- yapıyorlar, çuvallara doldu- ruyorlar, bağlıyorlar, gireceği ye rin adresini havi bir de etiket takıyorlardı. Bir taraftan kapı - dan birer birer hamallar giriyor, sıra ile çuvalları yüklenerek ön- lerinden geçiyorlardı. Bedri ile Karabet çuvallar yak laşınca adresleri okuyacaklar, çu- valın ağırlığını tahmin edecek - ler ve bunu yüksek sesle kâtiple- Te bağıracaklardı. Fransada kasaba isimleri ekse- riya uzun olduğu için hamal yü- Türken etiketi okumak hayli güç bir mümareseye ihtiyaç gösteri - yordu. Bedri: Neris lesbonne sür hüvare! ismini okuyuncıya kadar hamal ilerlemiş bulunuyordu. Çuvalın kilosunu tahmin ederken ismi u- nutuyor ve bu ecemilik bütün i- şın yürüyüşünü sekteye uğratı - tan şikâyetler, küfürler başlıyordu. Saat üçten gece dokuza kadar hamalların ortasında topaç gibi dünerek, mahcup sesiyle bağıra- k, kan ter içinde uğraştı. Son çuval kamyona yükletildi. Bedri odasının yolunu tultuğu za man yorgunluktan duvarları tu- tarak yürüyordu. Ertesi yün gö- zünü açtı İakat yatağından kal- kamadı; beli, dizleri tutulmuştu Akşama doğru idareye gitti; he sabını aldı. Bu işten sonra tarıdıklarından biri onu r garaja “araba yıkayıcılık,, la yerleştirdi. Löstik çizmesi, meşin gömleği olmadığı için ilk gecesi umdan sıçrıyan sularla tepe den tımağa kadar ıslandı Sabahleyin parasını aldı kaç kuruş arttırarak bir çizme edinmeyi düşündü. Bugün adam akıllı karnımı doyurayım da yarın ayırırım! De di, Proje bir türlü tatbik edileme- di. Bir ay her gece ördek gibi su- ların içinde çırpındı. Romatizma imdadına yetişti. Yerine başka am aldılar. Sokaklarda ilân da fil; pazar yerlerinde satıcıların arabasını sürdü; akşamları yapı yerlerinin kırmızı fenerlerini yak tı; Şatle tiyatrosunda perdecilik yaptı; muharebe piyeslerinde fi- güran rolüne çıktı. Rağbet gür miyen tiyatrolarda alkışçılık yap- tı, İmaretlerde çorba dağıttı ğa güreşlerinde aleyhte nüma çı yazıldı; büyük harp âmal, yol göstericilik, mağaza uş: bulaşıkçılı, memurluğu, seyi: kapıcılığı... Velhasıl yapmadığı kalmadı. A * una Tağmen bir tarafa beş frank koymasına imkân yoktu. Bir gün dalgın dalgın bulvar - dan geçerken eski bir arkadaşı na Tasgeldi: — Vay Bedri! Burada ne arı - yorsun? — Sen ne arıyorsun? — Ben ticaret yapıyorum. Pa- rise sık sık gelip gidiyorum. Beraber yürüdüler. Bedri va - giyetini anlattı. Şimdilik işsiz ol- duğunu söyledi. Arkadaşı: — Benim Hatson Vutson şir * ketinde hatırım sayarlar. Isler- sen sana yorgunluksuz bir iş bu- layım. — Minnettar olurum. Bir hafta sonra Bedri fabrika- da bobin atelyelerinde kontrol memuru idi, Parça üzerine çalı şan bütün amele yaptığı işi ona göstermek suretiyle depoya kabul ettirdikleri için oranın diktatörü gibi idi. Kontrolüne tâbi olan üç yüz a- melenin çoğu kadınlardan mü - rekkepti. Yazın, atelyenin tepe camlarından dökülen hararet 4 - mele kadınların dökülüp saçılma- larını icap ettiriyordu. O ana ka- dar midesini düşünen Bedri şim- di bu ter kokan dişilerin ortasın- da kendini haremi hümayunda bir padişah gibi görmiye başladı Terez! Bu akşam çıkarken beni gör! — Ivon! Sinema için kimseye söz verme — dorjet! Pazar günü benimle sin... Bütün bu emirlere itaat edili- yordu. Hele edilmesin. Kontrol de dört parça reddedilirse hem yarım günlük yevmiye ksybolar hem de kızın dosyasma “fena a - mele,, işareti konulurdu. * edri kelebek gibi bir müd- det çiçekten çiçeğe kon- Avktan sonra bir gün saskın ispi- Bir ilstik uğ, ik, dom «meydanda | gece bekçiliği snbar| apartıman | Yi Eleği No: 60 aat üçe gelince herkes te-ş noz gibi ökseye tutuldu. Atölyede gür kızı beslik bir dul kadın var işinden başka bir şey düşünmi- yen bu kadına da (diğerlerine yaptığı gibi sırnaşırdı, İvet ehem miyet vermedi. Bu mukavemet onu büsbütün ateşlendirdi. Artık gözü ondan başkasinı görmüyordu. Kendi kendine — Kadın değil, sanki bir Sa'y ilâhesi! Diyordu. *y ilâhesi en aşağı bir taba-| kaya mensup olduğu icin Bedri- Bin iltifatlarından bir şey anla- mıyordu. Bir gün fabrikadan çık- tıkları zaman bu sırnaşık âşığı bir kac kişinin içinde en galiz küfürlerle tahkir etti, Bedri ha-| karete müthiş bir sille ile muka-| bele eyledi. Kadma anlıyacağı bir lisanla hitap edilmişti Ondan sonra bir ufak apartı- man tutarak beraber yaşamıya başladılar. Bu münasebetin karı koca ha- yatına benzer yeri yoktu. İkisi de daimi bir harp halinde bulunu. yorlardı. En ehemmiyetsiz bir meseleyi kavgasız. küfürsüz gö- rüşmelerine ihtimal yoktu. Bir- birlerine daima dargındılar. Bu-| na rağmen ikisi de bir yastığa baş koyuyorlardı Muasakaları aygırların, kısrak- İların tekmeli, çifteli; Mart kedi- lerinin feryatlı, figanlı münase- betlerine benziyordu — İvet! Ben gidiyorum. — Cehenneme kadar var. l yolun Cenen tutulsun! Bu “allaha ısmarladık!” ekti. — Bugün ne yiyeceğiz? — Ziftin pekini! Bu du patatesli biftek demekti (Vaterlo) da kendisini saran İngiliz kuvvetlerine (General Karabron'un verdiği müstehcen cevap onlar için gündelik iltifat yerine kullanılan bir kelime idi Bazan ehemmiyetsiz bir sözden müthiş bir kavga çıkıyor. Bu kavga bir dövüş seklini alıyor, ekseriya konu komşu müdahale- ye mecbur oluyorlardı. Böyle dö- vüşlerden, kadin siyahlaşmış bir söz. patlamış bir dudakle cikYor Bedri günlerce ablak - suratında tırmık yaraları taşıyordu. Bütçe de İren Ziraat Bankasından İlen depolara Şehirde Un IStokuna Başlanıyor İaşe Umum Müdür | Vekili Şehrimizde Teşkilât Yapacak Ticaret Vekâleti İaşe Umum Müdür Vekili Faruk Sunter kaç güne kadar şehrimize gele rek burada inse teşkilâtını kura- caktır. İaşe Müstesarı Sefik © yerin yaptığı tetkiklerden sonra sehrimizde hükmi şahsiyeti haiz bir milyon lira sermayeli İaşe Umum Müdürlüğü kurulmasına zaruret hasıl olmustur. İsse U mum Müdürlüğü, halkın muhtac İ olduğu maddeleri tedarik etmek bu maddeler üzerine stoklar yap TAN GÜNÜN Yüksek Denir Tisaret mekt vüs: Denizyolları Umum Müdürü mak gibi islerle mesgul olacak-| tır. Simdiye kadar bu vazifeyle sehrimizde Vali Muavini Ahmet Kınık'ın riyasetinde toplanan İ aşe Komisyonu mesgul olmak. taydı, Komisyon, sehrin iste leri hakkında simdiye kadar ha: zırladığı tetkikleri, yeni tesek kül edecek olan İaşe Ümum Mü. dürlüğüne devrerlaraktir. Un stoku Şehirde un stoku için Beledi ye emrine verilen bir milyon Yi- adan bir kısmı bugünden ilibs- ah Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdarın riyaseti Beledive sube müdür Sehir Meclisi âzasından n İstirakiyle teskil edi- ibavaat Komisyonu da bu sabahtan itibaren faaliyete gec 5 olacaktır. Komisyon, yerleri tesbit edi. un yerleştirirken, bunların zamanla bozulmasına karsı tedbir alacaktır. Pırmlar ihtiyselerını depolara yerlestiril. tar, doktor altında mis unlardan temin edecek'er.| Bu suretle stok daima veni, leştirilmiş olacaktır. İaşe Müste. sanı Sefik Soyer, gelecek hafta tetkikatına devam etmek üzere İstanbula geldiği sırada, Beled teşkil o edilen komisvonun tiyle meşgul olacaktır. vede " MÜTEFERRİK: Şehir < Meclisine Verilen Bir Takrir lerinde en ağır masraf tabak, ça- nak, bardak, sürahi parası idi Her kavgada büfen kim bulunursa cephane ambarına yakın düşman topçu neferi gibi, eline we gelirse karşısındakine fırlatıyor, hedef öfke ile iyi Bi İ sanlanmadığı için mermiler du-| vara çarparak şarapnel gibi dağı 4 layordu. Hasım tarafı taarruza geçince mukabil taraf da tedaSiii vaziyet alıyor, o zaman ya birdenbire masanın altına gizlenmeyi yahut eline geçen tepsi, sigara iskemle- lesi gibi esyaya kalkan vazifesi gördürmeyi Ihmaj eylerse, müta- reke mutlaka eczahanede imza lanıyordu. 4 * edrinin “Sa'y ilâhe Tâhe” si olmuştu. Kapıcı ile bütün komşular va- kayı bilirlerdi. Pakat her ikisi de yüzleri, gözleri sarılı oldukları halde bir komşuya rasçelirlerse hemen: — Büyük bir kaza atlattık. Dün bindiğimiz taks! tramvaya carplı. Camlar ku Yüzümüz, gözümüz yaralandı! Derlerdi Bu, bütün ev halkınca bir pa- rola gibi idi, Apartımanlarında feryat başlayınca komşular kapı-! siya sesleniyorlardı — Madam Marten' Yukarıya cıkm. Yine bir otomobili kazası olacak!. Bu müthiş kavgalardan sonra yaralar. yi r, ehemmiyet i isine tentür © de daha ehmmi yetli ilâçlar konuluyor ve tedavi bittikten sonra ikisi de bir müd- det uzanıp İstirahat ediyorlar ve bunu müteakip te sofranın basına geçip yine birbirlerine küfrede ede iştaha ile yemeklerini yiyor- lardı “harp İ l | (Arkası var) Milli Şefin İmzalı Fotografları Ankara, | (A.A) — MüilM Şe- fin Parti ve Halkevlerine hediye buyurdukları fotografları Trah- zon, Artivin, Yusufeli, Borçka da da bugün merasimle şeref mevkilerine konulmuştur. Bu münasebetle yapılan toplantılar. da halkımız Milli Şefe karşı olan er içten bağlılık duygularını bir Şehir meelishiih evvelki gün yapılan son” toplântısında Azsdan İ Mustafa Aşkın riyaset makamı- na bir takrir vererk belediye 2a- tallmatnamesine haramal- in maddeler £- Belediye re- Tesrini- lâvesini istemiştir. şehir meclisinin ,etkik edecek, müna- rse zabıta talimatna - sip görü yeni madeler ilâve olu- mesine nacaktır, Belediye zabıtası talimatna- mesinde apartıman kapıcılannın tâbi olacağı şeraiti gösteren mad- deler de mevcut değildir. Ka- pıcılar cemiyeti idare heyeti top) İanarak belediyeye bu yolda ye- ni müracaat yapmağa karar ver- mişlerdir Alman Teklifleri Alman firmaları, memleketimizden mal almak için alâkadarlarla temas- larda bulunmaktadır. Toprak mahsulleri ofisi ile firması arasmda 5000 ton ke- pek anlaşması imza edilmiştir. Çekyadarı da kuru meyve iste- hilmektedir. Topkapıda o Tarihi Mezar Taşı Meşheri Topkapı mezarlığının ağaçlan- landirile kısmına ölü görülme. mesi icin Belediye Reisliği hir Meclisinden salâhiyet almış tr Bu sahaya bin kadar sğnc d kildiği, yeniden bin ağac daha dikileceği yazılmıstı, Melediye mezarlıklar müdürlüğü o amele- sinden mühim bir kısmını bura. a teksif ederek faaliyeti bir an evel sona erdirecektir. Mezarli- ğa ölü gömülmemesi kararı lındıktan sonra burasınm tarihi bir mezar taşı mesheri olarak muhafazası muvafık o görülmüş tür. Ağtaçlandırılma emeliyesi mezarlığın o muhitinde o vapıl . makta, orta kısım bos birakıl- srılan kistm- lardaki mezar tasları ve lâhitler yerlerinden kaldırı rak müte- lara okutulacak, tarihi €. hemmiyetlerine göre acık sahaya verleştirilecektir. Her taş ve lâhdin üzerine bir numara ko. nacak, ayrtes saklanacak hir ver de bu numara tas ve Vâhitler hakkında tarihi malümatı ihtiva »den bir defter bulundurulacak- kere daha izhar eylemiştir. tır, bir Alman| üst katında tesis edilen Bahar hayramı dolayısiyle, dün re yerlerine akın etm D. Ticare Bir Hitabesi Genç Yüksek Deniz Ticaret Mekt bini biliren 15 gence dün saat 16 da mektebin bahçesinde me- rasimle diplomaları verilmiştir. Merasimde Örfi İdare Komu- İtanı Korgeneral Ali Rıza Artun. kal, Parti Başkanı Reşat Mimi voğlu, Denizyolları Umum M dürü İbrahim Kemal Baybora, Devlet Limanları İşletme Umum Müdürü Raufi Manvaslı, Minta- ka Liman Müdürü Refik Ayan. tur, Münaklât Vekâletine bağl müesseseler erkânı ve birçok da- vetliler bulunmuştur. çaldığı slanmıstır. Bunu mekt rü Süruri Devrimer'in hitabesi takip eb iruri Devrimer nutkun- da evvelâ merasime gelenlere teşekkür” efnle, va veni mezunlara, üz . dıkları vazifenin * büyüklüğünü, şerefini arılatmış ve muvaffakı- yet temennisinde bulunmustur. Müteakıben Denizyolları Um Müdürü İbrahim Kemal Bayba- ra âyağı kalkarak talebeye Münakalât Vekili Cevdet Kerim İneedayı'nın bu merasimde bu- İunmayı cok candan arzu ettiği. ai. fakat daha mühim isler icin Ankarada kaldığını söylemiş ve demiştir k “ — Vekilimiz bu sabah tele- İdon etti. We burada kendisini Parti İdare Heyeti Reisi Resat Mimaroğlu, Münakalât Vekilinin Telefonla Dikte Ettird den bir görü. mezunlara diplomalarını Veriyor Karadeniz limanlerma ilk kafile diin hareket etmistir. Bu resim- de Tırhan vapuriyle giden yolculardan bir grupu görüyoruz. yeni yolen salonunun işçiler yurdunu açarken... birçok kimseler kırlara ve mesi- ir. Bu re simde, neşeli bir grup görülüyor | t Mektebi Mezunları Dün Diploma Aidılar iği Denizcilere Okundu msil etmemi söyledi. Sizlere taben de telefonla bana yaz- dırdığı şu hitabeyi okumıya be ni memur etti: Münakalât Vekilinin hitabesi “— Genç denizci rım? Su anda Türk ticaret filomuz gönülleri meslek aşkiyle, kafa- ları yeni rejim denizciliğinin is- tediği taze bilgilerle dolu 15 gence daha kavuşuyor. Hudutla- rmin üçte iki arkadaşla. yök denizeisi olan mill, mizin mühim bir isini uhtenize alıyorsunuz. Sizi akı İter. calıskanlık v nızdan emin olarak havata ati. yoruz. Bu güzel ve mühim mu eğin istikbalindeki üstünlük! de, boş olan yeriniz yor. Oralara ulasmak İdir, ak ve vayacnk gemilerin kaptan o köprül ve makine başlarında ıpta edilir birer kumand mek en halis ve candan * silerimdir, hepinizin gü Snerim.,, İbrahim Kemal vakalât Vekil kuduktan sonra yen bora tabesini mezun! o Yeni Yolcu Salonu Dün Açıldı Ayni Binada İşçiler İçin de Mükemmel Bir Servis Yapıldı İş hatlar vapurlariyle seyahat edecek yoletların ve onların ge. «irici ve karsılayıcılarının va purlara girip cıkmalarını kolay- lastırmak O maksadiyle Galata htımınde da tesis olunan yolcu salonünün o küsat resmi dün İöğleden evvel saat 11 de yapı mastar. Bu merasimde Vali Dr. Lütfi Reşat Mimaroğlu, diğer idare leri ve matbuat erkânı hazır bu- Yunmuslardır. Davetliler evvelâ dış hatlar yolcu salonunda toplanmıslar ve uradan yeni ie hatlar salonu - na gitmişlerdir. Vali ve Belediye Relsi, yeni salonun kapısındaki kordelâyı keserek salonu açmış. tar, Limanlar İsletme Umum Mü- dürü, salonu davetlilere gezdire- rek izahat vermistir. Müteaki- ben yine avni binanın üst katın. da tesis edilen isciler servisine sidilmistir. Kamdaki o kordelâyı Parti Reisi Resat Mimaroğlu kesmiş ve bu suretle servis de elmietir. Rafi Manyaslı burada esp eden izahatı verdikten sonra bir »k irdederek ezcümle de- miştir k “ — Bugün kiymetli huzuru- muzla isciler yurdu ile iç hatlar yoleu #alonlarımızın ikincisi hiz- mete acılmış bulunuyor. Vekâ. letimizin bunların bir an evvel tahakkuk ettirilmesi hususunda- ki direktiflerini buzün verine getirmiş bulunmakla omübahi- yiz... Yeni yolen salonunda, “ karşı- layıcılar, teşyiciler ve yoleular icin oturacak yerler, büfe, oto. matik telefon odası, bilet gisesi müracaat bürosu. hamal tesis t bulunmaktadır. İsciler servisinde de işçilerin aturmalerı icin bir salon, semek hane, soyunma dolapları, ban- ya ve duş yerleri vardır. Yeri yoleu salonu dünden ft baren halka ve yoleulara acı mıs, je hatlardan gelen vanurlar voleularım veni salona çıkarmı- en haslamıslardır. Yeni yoleu salonunun. acılıs Wöreninden sonra. Limanlar İs- letmesi Umum Müdü; Raufi Manyaslı, nrerasime istirak eden- leri, büyük yöleu salonundaki iman İokanlasına davet ederek evvelee hazırlattığı büfede izaz ve İkram etmistir. Eyüp ve Civarının Yeni İmar Plânı Sehircilik mütehassısı Prost, Eyüp ve civarının imar plâmnm hazırlarken, bu semtin hususi - vetini, Halicin vaziyetini ön »lânda tutmustur. o Unkapanın. dan itibaren Eyübe sahili taki- ben imtidat eden geniş yolda bazı hususiyetler mevcuttur. A- razinin topoğrafik vaziveti gözü- nünde tutularak münasip geniş. likler tesbit edilmistir. Yollarm iki tarafında altışar metrelik sahalar ayrılarık ağaçlandırıla- caktır, Balattan o Ayvansarayâ kadar takriben 24 bin metre murabbal saha kücük sanayle, Avvansa- ravdan Eyübe kadar takriben 52 bin metre murabbai mahal de orta sansyje tahsis edilmistir. Eyüp iskelesinden itibaren ter- kos köprüsüne kadar olan sahi. lin de buralardaki hosusi mües- seseler tarafından £ yanbırılarak kendileri tarafından kullanılma- “ı teklif edilmistir. Eyüp iskele caddesini taki ben Kalendehane sokağı, Bahri. ve enddesi ile sahil arasındaki âbideler mıntakası tarih noktai razarından ha'z olduğu ehemmi- vete binaen ve bircok tarihi kıv- meti halz saheserleri ihtiva et -İmesi hasebiyle 'aynen muhafaza <dilmistir. Surların iki tarafında tekri. - ben 30 metre arzında yesillik bir ahs avrılmıstır. Surların hari- le 500 metrelik saha da ay. muhafaza edilmistir. ven diplomalarını vermiş ve hepsini ayrı ayrı tebrik etmistir. Diploma tevzii işi bittikten sonra Örfi İdare Komutanı da genç denizcilerimizi tebrik et- miştir. Mütsakiben davetliler evvelce hazırlanan büfede izaz ve ikram a İ edilmişlerdir. Kırdar, Parti İdare Heveti Rek.| i Kurtuluş Kavgası ve Türkiye Yazan: Naci Sadullah | irası geldikçe daima söyle dik ki, iki yıla yaklaşan. aylardanberi devam ©den bu harp, bir “dünya topraklarını ve dünya pazarlarını paylaşma İ kavygasıdır. Almanyada mağdur sınıfının | menfaatlerini korumak vandiyle resikâra gelen hükümet, yıkmak İ istediği “yiksek sanayi sermaye darları” nın muhafızı haline gir miştir, İngilterede hükümet, impara torluğun topraklarını ve pazaj rini, onlara ortak olmuıya kalkısar lardan korumakla mükelleftir Ve bu vazifesini, âşikâr bir sa. fahatle başarıya çabalamakta ar. Bu dava ile doğrudan doğruya İ alâkadar olmıyan kücük millet ler, tesadüfen büyük amniyon. lar arasında yapılan bir boks mü- sabakasinın geniş rinzine çıkmıs seyirciler gibi, birer birer çiğ- nenip gitmektedir. Bu arada, Türkiye, bu büyük çarpışmayı, emin bir köşeden, ve derin bir dikkatle takip eden bir seyircidir, Ve bu seyircinin de- vam etmekte bulunan kavgaya karışması ane: müsabıklardan birisinin, rakibini bırakıp ringten dışarıya o fırlamasına ve ken. disine (saldırmasını omütevak- kıftır, OFukat o Türkiye, kemi Oolmyan bu gayri ni zami müsabakada, bu ihtimali de hesaplıyarak davranacak de- recede ihtiyatkârdır. Ve bunun İ- çindir ki, o yorgun müsabıklar» dan bi Türkiyeye saldırdığı takdirde, nâmemul bir tanrruz karşısında afallıyan dalgın bir seyirciyi gafil avlamış olmıya- caktır. vayetlere bakılırsa, hasımla- rı Türkiyeyi, içinden çıkılmaz bir çembere sokacaklar, ve bu suret- le onu, yapacakları taleplere: “— Ha; diyemiyecek bir İ turağa düşüreceklerdir. öyle bir çemher takdirde, o Türkiye, müttefik bulunan İng yardım göremiyeeği ii yacak olan kavgada yardımsız, ve yapayalnız kalacaktır. Evvelâ, Türkiye, bu kavgayı doğuran malâm sebeplerin ta- mamiyle yabancısıdır: Çünkü, o, İ yabancı topraklara, ve yabanet pazarlara muhtaç değildir. Sonra Türkiye, sebebiyle alâ- kadar bulunmadığı hu kavgada bir taarruza uğrarsa, korunmak kudretini ve mukabele etmek c0- saretini, sadece bir müttefikten beklemez! Çünkli o, kendi istik- lâlini korumak kudretinden hiç bir zaman mahrum kalmamıştır. Fakat, buna rağmen, ilâve ede. yim ki, yarm başlaması muhte mel görünen bir ikinci “Mili kurtuluş kavgası” nda rkiye- yapılan çeşitli taarrozların bilâ mübalâğa en asılsızı, en yersizi, ve en gülüneüdür. Et ve Zahire Ucuzluğu Başladı Yeni et fiyatlarının fatbikıra bir haftadanberi devam edilmek tedir. Et fiyatı narhi on beş giğg- lük olduğundan, gelecek hat narh tekrar (değistirilecekti Kasaplar cemiyeti umumi kâti bi Ömer Koç, kasaplık hayvan muvaridatı, et İstiblâk ve et fi yatları hakkında t maktadır. Umumi k kikatının netleesini pazartesi gü. nü toplanacak Fiyat Mürakabe Komisyonuna anlı ıktır, Ego havzasından yapılan kuzu muvaridatı . gittikce artmakta dır. Son hafta zarfında Trakye sehirlerinden de kuzu gelmiye başlamıştır. Kasaplar etmiyet reisi et fi arı hakkında şun ları sövlemistir: «— Eze mt ka diğer vilâyetlerde! bul piyasasına kur dir. Fiyat M nundan et fi cuzlatmasını $ Zahire ucuzluğu Son zamanlarda gıda madde, lerinde venzluk bassöstermistir. İKısın fazla miktarda istihlik e İsilen kuru sebze fiyarlarındı de otuz nisbetinde bir fi sukutu görülmektedir. Yalnr bunların arasmda nirine fivst larında hafif bir yükseliş vardır Tereyağ fiyatları gecen hafta va nisbetle biraz daha ucuzla mıştır. Trabzon tereyağları 120 kurusa düsmistür. İki hafta ev» vel fiyat 135 kuruştu kasından, bas. de ge İmekt? Komisyo tekrar w