Milli Küme Fikstüründeki Müsevatsızlık Klüpler milli küme tu ma müsavi sartlar altı Airme- la beraber bu mü- nuvanın yeniden p, veya klüplerinİm zi bir iddialarına s teşkil ettirecek mahiyette ASKERİ VAZİYET ba ei uvasi-| i Akdeniz Harbi İçin Yunan pdalarmı İşral etr lâ-İ Bu adaların gizseniz ve Ege denizin: Milli küme fikstürüne bir göz uiacak olursak, İstanbulspor klü- bünün yaptığı bütün deplâsman ve mahalli macları hep erken sar silerde oynadığını, yâni bütün turnuva imtidadınca sahaya İlk çıkan takım ok nu kolayca görürüz. ım Maskesporu ve Es- Demirsyoru da, fikstü- Te köre, ekseriya bu vaziyette. dir. Bu iki takımın beraber dep- Jasman yaptıkları takımlarla pek az zaman müsavi sartlar laşıdık- arı görülmektedir. Maskesporun grupundaki Har. Biye, ve Demirsporun grupunda- ki Gençler Birliği çok defa iki gün arka arkaya misafir takım- Tarla günün Ikinci maçını oyna- mak icin sahaya çıkacaktır. Gerek ' İstanbulda, ve gerek Ankara veya İzmirde İstanbuls-| 4 por hep ilk maçları oynarken,|, Beşiktaş da hep son maçları oy- mıyacaktır. “lik razarda belki bunun bir mahzur ifade etmediği zannı hâ- 8il olabilecektir. Pakat, mill! kü- e maçlarmın maalesef Tem- Muzun ilk haftasına kadar uza- Bacağı (o da teehhür vaki olmaz- a) gözönünde tutulursa sicak- Törda oynamakla nisbeten serin ölan havada maç yapmanın far- kı anlaşılacaktır. Mamafih denilebilir ki,İstan- bulspor gibi rakibi de sicak he- Vada oyniyacaktır. Fakat ertesi gün İstanbulsporun Karşısma bir gün evvel akşam üzeri maç yap- miş takım çıkacak Bu takim gerçi 20 saat dinlenmiş İstanvul- #por da 22 saat istirahat etmiş olacaktır, Böylece hangi'avantajın diğe- rine faik olduğunu varsın fut Bol federasyonu tayin etsin. En mühim nokta bir takımın koca bir yaz mevsimi zarfında'müte- #madiyen her hafta cehennem si- cağında maç yapması, böylece sürantrene olmak tehlikesi ile Kara karşıya gelmesidir. Diğer taraftan Fenerbahce ol © sun, Galatasaray veya diğer klüp- Ter olsun münavebe ile bir gün birinci, ertesi günü ikinci maçı oynamaktadır. Bu takdirde en Gök form muhafazası emniyeti i- Je oynıyan Beşiktaştır. Altmor- ,dü da bir kere İzmirde bir kere dö İstanbulda iki gün arka arka- Ya ilk maçı oyniyacaktır. Futbol işlerimizde, şimdiye Kadar meseleler pekde ince e deki Bir, Bibi tinda bulunan Onik Kıbrıs ve Gi n ve İtalyan adalari cakları hava üsleri ve Yunan mde besin edecekleri deni Bu adaların strateji bakımından ha- iz bulundukları bu ehemmiyete sağ- men, Almnalar tarafmdan İşgaline İn- gilizlerin mani olmuya teşebbüs etme- miş olmaları şaşılacak bir yeydir. Fa kat Almanlar bu adaları işgal için İn- giz donanmusnın fevkalâde vreşasl olduğu zaman seçmişlerdir. İngiliz donanması bir taraftan Pire İle Girit arasında Yunanistanden çekilen 88- kerleri nakleden gemilerin himayesi ile meşguldür; diğer taraftan şimal Atçikada Tobruktaki İngiliz kuvvet lerine yazdan stmiye çalışmaktadır. weiliz donanması ba lardir, Manmatih hakiki Alkdleniz harbi AL adalara tamamen yerleşmesini müte- akip başlıyacaktır, Almanlar şimdi- den Akdenize seri hücum botları in- dirmiye başlamışlardır, Mora yarım adasında ve adalarda da hava Üsleri kuracaklardır. Asi! harp ondan sonra başlıyacuktır, Şimali Afrikada Şimali Afrika harbi de Akdeniz harbi ile alikadardır.-Çünkü Alman- ların buradaki hakiki hedefleri, İs- kenderiyeyi zaptelmek ve Süveyş ka- Zam Yapılmıyor Ankara 29 (A.A.) — Şeker f£- yatlarına zam yapılacağına dair dolaşan şaylaların esassız olduğu yaptığımız tahkikat neticesinde anlaşılmıştır. Böyle bir zam mev» zuubahs değildir. dan düşmesi iş olup bittikten son ra anlaşılır. Bu itibarla bu iddia pek de yarit görülmiyecek, bel ki de “o kadar kusur kedi kı zmda da bulunur, denileçektir. Tashihine imkân olmasaydı belki biz de böyle düşünecektik, Hal- buki bu müsavatı tesis etmek o kadar kolaydır ki federasyonun neden bunu görrediğine, nasıl ca lışıldığım ve son milli küme de- dikodularını bilmesek belki hay- Şeker Fiyatlarına | Karşılıklı Hazırlıklar İki hpftadanberi Saarruz. huzırlıkları arkaşırı tehdit eden bu mühim nokta işgal edilmedikçe, Msıra karsı y mun İçin Alma: iş leri evveli Tobruk müdafaa: mi kırmıya mecburdur Şimdiki ileri hareketinin hedefi di Barranidir. General Grazyi Msira hücum için buraya Kadar İler- lemiş, ve taarruz hareketi için buram de huzırlanmıya büşlamıştı, Şimdi de Alman » İtatyan kuvvetleri Sidi Bar- Taniye kadar ilerliyerek burada te- cemmü edecek ve Ancak Yobruk düş- tükten sarıra büyük burrnzâ bağlıya- bilecektir, Buna, mukabi! İngilizler de Masırda |” tedbirleri almakta- dırlar, İmparatorluk kuvvetleri M- sırda toplanmaktadır, Habeş harbi de Dessle'nin zaptındın sonra bitmiş gi- bidir, Buradaki kuvvetler Misirs ge- tirilecektir. Misrdaki o Imparatorl heva kuvvetleri da Alman bava vetleri ile boy | ölçüşecek darı idir, Binaenaleyh © İngil sürnile müdafı İbursda zayıf değil im şimdi en xi- t verdikleri nokta Tob- ni uzatmak, ve düşma- manların Yunanistan sahillerine Ve) po taarruzunu göclktrmek'ir. Çünkü ergeç burulardn cehennemi sıcaklar başlıyacaktar, Bu © ethennem içindi harhetmek güçtür, İngilizler bundan istifkde ederek Alman taarruzunu 8- kim berakabilir. Zaten Mister Curihlli de son nut- kunda Mısır harbinden enaniyet veri bir Wsanla bahsetmiş, ve İngiliz ordu- | lermım Alman (ordularının yerinde buhunmasmı tercih etrmiyeceğini #öy- rinin vaziyeti Almanlarınkinden ha iyidir, İzmirde Bir Kadı Sevgilisini Bıçakla Öldürdü İzmir, 29 (TAN) — 35 yaşın- da Pakize uzun müddet dargın bulunduğu sevgilisi 33 yaşında Ali ile barışmış ve o gece bir eğlenti yapmışlardır. Bu esna- da rakı içerlerken tekrar müna- kaşaya tutuşan sevgililer arasın- daki kavga gittikçe büyümüş ve nihayet Pakize bicağını çekerek Aliyi öldürmüştür. » Deri tacirlerinden Mehmet Karaym, sevgilisi artist Müser- ref ile danseden 17 yasında Re- NVE Cebelitarık Taarruzu ve Neticeleri (Baş tarafı 3 üncüde) haline getirildiği takdirde, İn. giliz donanmasının bu Boğa: daki hareket serbestisini leştirebilirler. Mihverin İngil. tereye nazaran diğer bir üst lüğü de, bu harp sahasında İn. gilizlerin bizzat Cebelitarıktan başka yakın bir hava üssüne malik olmamalarıdır. Mihver devletlerinin bu im- kânlarının karşısında İngilizle- rin de kuvvetli müdafaa vasıta. larına malik oldukları muhak- kaktır. Kura ile irtibatı kesilmis yek pare bir granit kayadan ibaret olan Cebelitarık müstahkem mevkiinin, yeni harp tekniğinin icaplarına göre tahkim edilmi ve uzun bir mukavemet için ha arlanmı olduğundan süphe ©. dilemez. Boğazın Akdeniz ve Atlantik cephelerinde hareket imkân malik olan İngiliz donamması, Tanca ve Septe'nin tzhkimine kısmen mani olabilirler ve mü- tearrız kuvvetlerinin ilerleyisi- ni gücçlestirehilirler. İngilizlerin Vaziyeti : izlerin Portekize kâfi in İ mikdarda asker ihraç © derek Alman kuvvetlerinin -sağ cenahlarını tehdit etmeleri de imkân dahilindedir. İngilizlerin, dahili harp sında muvaffakıyetlerine dım etmemek gafletinde bulun. dukları General Franco'nun düş manı cümhuriyetçi İspanyolla- rın da Franco kuvvetlerine ba- zı müskülât çıkarmak imkânla. nı yek değildir. Fakat, bü bu ihtimalleri tahakkuk edebilmesi için İngi lizlerin, mutatlarının hilâfına o- Tarak, hadiselerin inkişafma im: fizar etmeksizin mihvercilerden daha evvel davranmaları icap | eder. Bu işin muvaffakıyetle başarılması, Amerikanın harbe girmesini de icap ettirmektedir. Aksi takdirde İngi - Amerika cephesinin bu partiyi de kaybet. | mesi ihtimali vardır. “Diğer cihetten, Cebelitarık müdafanasının omüessiriyet ve muyaffakıyeti, büyük mikyasta Mısırm kapılarında cereyan ©. den harbin mukadderatı ile a- Tâkadardır. İngilizler bu harbi kaybettikleri (o takdirde donan- maları, Akdenizde hapsolmak tehlikesini önlemek için Atla: tiğe çıkmak mecburiyetinde ki lacak ve bu keyfiyet, Cebeli. tarik müdafaasını çok zayıflata, ; caktır. İngilizler, Misırdaki harbi kaybetmemekle beraber Alman ve İtalyan kuvvetlerini de mağ- lüp edemedikleri takdirde do. nanmaları -bugün olduğu gibi- ayni zamanda şarki ve garbi Ak denizde faaliyette bulunmak ü, zere iki parcaya ayrılmış ola» eaktır ki, böyle bir vazivet, İ- talyan donanmasının o kuvayi külliyesine garbi o Akdenizdeki İnsiliz donanmasını oyalamak imkânı vermek suretiyle, Cebe. Titarık'ın müdafaasını zayıflata. ASKERLİK İŞLERİ ŞUBEYE DAVET Üsküdar Askerlik Şubesinden: Ö-| Emisönü'As, Ş. den: Yedek Lv, As- demişte iksmet etmekte iken Üskü-|teğm. Süleyman OOğ, Hasar Tevtik darda Doğurcdar radilesinde 17 sa-| Alstay (18196). Ankara şubesi yılı hane ve süresi turdukları o iş'ur edilen |yedek muhabere Asteğm, ie aranıldığı halde buhu- | Nihsi Jandarma yüzbaşı Sü-| vay Abidin oğ zünnisa ile oğlu: Mu veele şubeye müracaatları, Milli Musikimizin Büyük Zaferi MÜNİR NUREDDİN'in en sahhar şarkıları, MÜZEYYEN SENAR''ın nefis terennümleri ÜSTAD SADETTİN KAYNAK'ın ibdalı besteleri ve FERDİ TAYFUR'un harikulâde taklitlerile Bütün İstanbulu Gaşy Eden BİN WE GE Gördüğü Harikulâde Rağbetten Dolayı ra, ç / 3 MİLLİ ? rr! Bugünden € itibaren. Ç Sinemalarında BİR HAFTA DAHA GÖSTERİLECEKTİR Bu muvaffakıyet şerefine Programa meşhur Polis hafiyesi ŞARLİ ŞAN'ın Yeni ve Müthiş Heyecanlı Filmi KİM? KA leL İlâve Etmiştir. ERE İstanbul muhitinde daima en seçgin filmleri gösteren İİ ÇEMBERLİTAŞ SİNEMASI Zi. Bugün Matinelerden İtibaren: Emsalsiz 2 şaheser film birden Bu sinema mevsimiride gösterdiği meşhur filmleriyle Beyoğlu muhitinde büyük alâka uyandıran ŞARK sinemasında göste. rilen ve büyük takdirlere mazhar olan I BAL PARE İLSE WERNER ve PAUL HARTMAN Tarafından yaratılmış emsalsiz şaheseri takdim eder. Senenin Süper Filmi 2-LONDRA KALESİ BAZİL RATHBON İngiliz tarihinin Haşmet ve azamet dolu safahatı... Kralların BORİS KARLOF - harbi... Saltanat hırsı. Londra kalesinin merhametsiz, ve esrarengiz cellâdı... Büyük ve hazin bir Aşk faciası. en son harp ve dünya haberleri Avriea: PARAMUNT Jurnal em BU AKŞAM MELEK Sinemasında RİCHARD DİX gibi 4 büyük sinema Yıldızının şahane bir surette yarattık- ları harikulâde güzel ve müessir sahnelerle dolu KIRIK YUV Oran (31470), Yedex P. Ziver (318-818) BİRİNCİ LEMDAR rr RİCHARD GREEN - BRENDA JOYCE GLADIES GEORGE - Hayri öğ, Yar- di g gaddar a A J)R00 Sast ayarı lenip sık dokunmamıştır. Bir ta-| ret ederdik. © kımın forma girmesi veya form- Bengison canı sıkılmış gibi davrandı, fakat ha kikatta bayram yapıyordu. Yeşil kumaşı topladı: © « — Peki, Aşağı indiriyorum. Yedi numaralı vit- rinden başlıyacağız! Senmen Bu suretle ihtiyara, kendi istediğini kabul et- © tirme metodunun doğruluğunu bir kere daha is - bat etmiş oluyordu. İhtiyar mütehakkim: — Size evvelce de söylediğim gibi, birinci vit « rinden başlamalısınız, diye emretti. Bengtson ge- De üzülmüş gibi davrandı: — Yarabbi! Sen ne istersen olur! Ve basma örneklerini kucaklıyarak atelyeden çıktı, Asansörde hâlâ, Lilian'ın esans kokusu dalga Tanıyordu. KISIM: MM Lilian, elbise kısmının, Fransız modeli salonun- dı, Lilian Smith'ti; çünkü kanal in kızıydı; kendi aile isminin ve #eceresinin “âdiliğini,, saklıyabilmek için başma bir de Lilian eklemişti. Bazı bazı, hiç belli etme- den, kendi adının afişlerde nasıl bir tesir yapaca- ğını düşünürdü: Sinema aktrisi Lillan Smith, Mü- Zik“hol yıldızı, güzellik kraliçesi Lilian Smith. Bunu düşündüğü zamanlarda, Smith'i başından “defetmek ve yalnız “Lilian,, « alıkoymak isterdi. Ruhunda, “aşağı tabake,, dan gelen her şeye karşı derin bir nefret vardı; Penceresinden bacaklar - “dan başka bir şey gözükmiyen kendi bodrum ka- “bnn mutfak kokusundan geceleri yerlerde koşu- şan hamam böceklerinden âdi cins aynanın çat- dağından nefret eder, yatağından, elbisesinden, anasından babasından ve çok çalıştıkları çin hiç bir zaman hakiki bir kibar eli olamıyacak olan «ilerinden nefret ederdi. Müşterilerden de nefret «der ve bu histen bir türlü kendini alamazdı. Ken- di hususi otomobilleriyle, çantaları çek dolu, ya- © butta onlar nâmına para ödiyen adamlarla birlik- te mağazaya geler zengin kadınlardan nefret e- derdi. Evet, onlara öğretilmiş, satılık bir manken tebessümiyle omuzlarının fakat ayni zamanda bütün varlığiyle hepsinden güfret ederdi. üzerinden — gülümser, | sadı kıskançlık saikasiyle-ve ta- Füruzan TEKİL banca ile barda öldürmüş Sazan : Vicki Bam Lilian bir kenar mahalle çocuğuydu; çocuğun- dan mahallenin en eski evlerinin harabeleri için- de meydana çıkan, büyük gaz kanalları içinde saklambaç oynamıştı. Sonra bâsık ve pis kokulu bir terzi dükânında çıraklığa verilmiş, daha sonra Ünion Skuer'in bir mağazasına ve en nihayet Merkez mağazasına yerleştirilmişti. Orada, muh- teris bareketleri sayesinde, mağaza müdürlüğü idaresindeki satıcılar* mektebine devam etmişti, Evvelâ girdiği dikiş eşyası kısmından, sırasiyle çamaşır kısmına ve nihayet iyi hizmetleri ve ken- di şahsi gayretiyle, prova salonunun en kibar kısmına kadar yükselebilmişti . Burada her şey; renkler, sesler, ışıklar üdela Joşlaştırılmıştı. Yerlerde, genç Lilian'ın üzerlerin- de yürümiye bayıldığı kalın, gri - pembe yumu - şak halılar, ayni renkte dıvarlar, ışıklarını tava" na aksettiren kromlu projektörler. Baş satıcı, Fransız Madam Şalon, bütün bunların mutlak hâ- kimiydi. O âdeta yarı deliydi, iyiliği - kötülüğü hiç belli olmazdı; o rüzgâra tâbiydi: Hisli saatlerinde satı- cılara, Paris'in meşhur bir moda ressamiyle çirdiği betbaht aşklannı: aylatırdı.) Lilian. Nada min gözüne girmek için, 'elinden geleli yapıyor» du; çünkü ilerlemek daha ileri gitmek, daha yük- seklere yetişmek istiyordu. İki aydır srf satışla uğraşıyordu; 16 dolarlık sınıftan, şimdiden işini üzerine almış bulunduğu, daha yüksek Ücretli mankenler sınıfına geçmek üzereydi. İçeriye, ya bir-samur kürk, ya gece fuvaleti, İveya Patu modeli, gece mavisi bir dekolte ile gir- diği zaman, kendisini aynada bir lâhzecik görebi- Çeviren: - Ça değil, ayni zamanda modellerin teşhiri işiyle de| bilir. M. ANTEN Nefis Bir Şaheser Takdim Edecektir. No. Jiyor, duruyor, ve öğrenmiş olduğu mutat hare- ketlerle elbisesini bacakları etrafında genişleti - yor, dönüyor, ve omuzları üzerinden, o nefret et- tiği müşterilere gülümsüyordu. Meslek diliyle söylemek icap ederse, genç Lili- an, 40 beden manken vücudüyle harikulâde bir; endama malikti. Tek kelimeyle o, ince zarif kal-| Ivi boyu, narin bilekleriyle hakiki bir) andırıyordu. Onda her şey yerinde ve| Göğsü, dizleri, kalçaları, sanki Allah bu amele kızını özene bezene, kadın cinsinin en zel nümünesi diye yaratmıştı. Umumiyetle bütün hatları fevkalâdeydi; yüzü o kadar güzel değildi; ” ağız ve çenesinde babası İ“Smith,, i, “aşağı tabaka,, gelişi, yükselmek ihti- Tasını andıran bir ifade okunuyordu . Giyindiği bütün o elbiselere, o ipeklilere, şifon- Tara, kadifelere âşıktı; hele, kürkler onu deli edi- yordu. Bütün bu harikulâde kumaşların okşayışı altında derisi, dalma bahtiyardı. Erih onu zamanlar, “soğuk bir mermer, © behzetmişti. Fakat bu doğru değildi, çünkü icin- de müthiş bir ihtiras vardı ve çok zaman o, da- yanılmaz bir steşle yanıp tutuşuyordu. En fecii de İprovalardan sonra, bütün onları çıkarmak, ve 12 dolarlık zavallı kostümünü giymek mecburiye - tiydi, Eibise (değiştirme payı olarak mankenlere 1-2 dakikadan fazla müsaade edilmez. Satış salo- nunda, müşteriye karşı, yavaş yavaş, istediği gibi yürüyebilir, fakat oradan çıkar çıkmaz, soyunma yerinde, üç kanatlı aynanın karşısında, onu müte- madiyen dürtükliyen baş satıcının önünde, #ırtın- dan bir elbise sıyrılır ve öcele acele o yilir. Fakat her şeye rağmen, bütün bunların en fecii, bu canım tuvaletleri, müşterilerin sırtında görmektir! Böyletikle bir modelin zarafetinden ne- ler kaybettiğini, bütün bu, fazla şişman, fazla bü- cür, fazla yağlı, fazla yaşlı Kadınların onların içine sığabilmek için, nasıl çırpındıklarını ve aynanm karşısında nasıl saçmaladıklarını görmektiri.. Esa- son hiçbiri onları taşımasını becerşmez, en güzel kürkler, üzerlerinde âdeta bayağılağırdı... Genç Lilian'ın, içinde yanan netreti, işte bunlar yakmış tutuşturmuştu. O, ortaya çıktığı vakit, çok zaman müşteriler, “Ah, ne olurdu, sizin endamınız bende olsaydı, di- ye hayıflanırlardı, Lillan, kendi kendine, gurur ve istihfafla; — Tabif ya, diye düşünürdü; tabii benim vücu- düm sende olsaydı... Ve düşüncesine şöyle devem ederdi: — Olaydı, ne olurdu sank!"?.. İnsan işte böyle benimki gibi bir vücutle haftada ancak 16 dolar kszanır, ve bir bodrum katında oturur, evet, ta €n dipte, Bu endamda bir kızın sevgilisi bile maz; çünkü o, erkeklerin çoğü İçin fazla güzeldir! Onun ayar erkeklerin ise bu âdi mağazaya zaten işleri düşmez! Madam Thorp: — Kemer fazlaca dar! Sözüyle Lilian'ın bu kar- makarışık düşüncelerini bozdu. Madam Thorp, arkadaşları üzerinde, “Heybet- li, tesirini uyandırırdı: siyah, dar bir gece elbise- si içine güçlükle sığışabilmiş, aynanın karşısında, olduğundan hafifçe daha iyi gözüküyordu; bütün tış salonlarındaki aynalar bu hususta az, Çok müsamahakârdır! Onların yapılışları sırasında söy- Je bir miktar himmet (!) te bulunulmuş, bu saye- de Bayanların (!) olduklarından âzıcık olsun, da- ha zayıf görünmeleri temin olunabilmiştir. Hol - buki, hazır elbiseler kısmında bu zahmete lüzum b tir: Orada 48-50 beden müşteriler bol. dur, fakat onlar buna, tevekkülle katlanırlar ve Allahın verdiğine şükrederlerdi. Alış-veriş sonun- da yorgunluk almağ üzere, şöyle hafiften yukarı- ya, büfeye tırmanırlar, orta bol bol sandüviç ve kremalı elma börekleri atıştırırlardı. ( Arkası var ) 8.08 Faberler ü,l8 Dilrir (EİN 3,00 #v kadını (10495 Yonkışma 1733 Türküler 1280 Hebarler 13405 Şarkılar 1400 Orkestru 2125 Saz 2145 Bundo İ2230 Haberler İ9245 Caz (PL) İ2830 Kapanış, 18,03 Melodiler Mevlüdü Nebevi Merhum Ali Rıza Mataracını ruhuna ithaf olunmak üzere Ka dıköyünde Osman ağa camii ş ifinde 1 Mayıs 1941 tarihine te sadüf eden Perşembe günü öğl Bamazını müteakip mevlüdü ne bevi kıraat olunacağından mer humu tanıyanların teşrifleri ricr olunur. , Mataracı ailesi MARMARA) Lionel Barrimor un bütün ruhları heyecana veren, bugünkü bütün dün- yayı gözyaşlarına boğmuş lan MUKADDES VAZİFE!... Başladı. Ayrıca: Dahi Komikler: LOREL - HARDİ nin Kahkahalar rekoru HAYDUTLAR ARASINDA Taa Türkçe Sözlü vi Ne Bugün matinelerden itibaren Kadıköy OPERA Sinemasında Mevsimin en heyecanlı filmi KİM ÖLECEK KİM DÖNECEK?! Yedisi ölecek.. Beşi dönecek Nasıl? Niçin ? Bakir ormanlarda, kafstası avlıyan vahsiler ve yam- yamlar arasında geçen Fransızca sözlü film : ie TAN Gazetesi İlân Fiyatları Başlık maktu olare”; 750 Soldan Sağa: 1 — Asyadi “| bir ova 2 — Ahz edememek 5— Ters okunursa; Yük taşır $ — Bir isim - Ölüm 5 — Tersoku nursa: Bir asit - Sıfat yapmıyt yarar 6 — Deynek - Bir Âlmar Nazırı 7 — Ters okunursa bil nehir - Bozukluk $ — Bir hari değişirse: Çok değil - Bir hari değişirse- : Nehir 9 — Çiçeğir uzvu, Yukarıdan Aşağı: 1 — Tenhi değil 2 — Alâkadar olmıyar 3 — Oruç ayı 4 — Fakat 5 — Kahve içme yeri 6 — Ummak tan emir - Ters okunursa: Met rukât 7 — Bir isim - Hasret çe kilen yer 8 — Bir harfi deği şirse' Ok olur - Bir renk 9 — tılmaklar fani EVVELKİ BULMACA — Sol dan Sağa: 1 — Palabıyık 2 — Amalara 3 — Rer -Ba-Ar4— Ariza - Aka 5 — Lise - Usul6 — Aka - Sraya 7 — Ma - Mib - Uş 8 — Iceleca ) — Karaburur