———— w.0.ii ” TAN... Adren değiştir. — 1400 Kr. 1 sene mek (28) Kın o 750, GAY v Sovyet - Japon Paktının daponyayı A- rekete seşvik ve Mirinuya tejci edecek merikanın dahili vaziy Çin'in Vaziyeti: ovyet - Japon paktı hak. kında mihver devletleri mahafili umumiyetle fazla mü. taleca yürütmemektedirler. A- Mmerika ve İngiliz mahal moktai nazarları da dün bildiril mişti, Amerika hariciye nazırı Mis. ter Hull, gazetecilere yaptığı Bir o müddettenberi memleket arasında Mevcut olan vaziyeti teyit eden bu pakta, haiz olduğundan ehem i verilmesi Miyeceğini söylemiştir. Sovyet matbuatı ise, bu pak- İn sulhü takviye mından İaydası üzerinde durmaktadır. r. En nihayet mesele ile en ya- kından alâkadar olan Çin hükü- Metinin ve mahafilinin aksülâ- mellerini de öğreniyoruz. Çunking mahafili, en çok; bu Paktın Çine yapılan y: i zerine tesiri meselesi ile alâka- dar olmakta, fakat bu yardımın te göre, Sovyetler bu pak! Tupa harbinin kendi eşiklerine Kadar yayılmakta olduğu bir za. Manda, şark hudutlarını emni Yet altma almak maksadiyle im lardır; ve Amerika İle Taponva ormanda harhi tacil e- den her tedbir Sovyetlerin 1e- hinedir. Diğer cihetten, bütün Çin ga- zetelerinin paktın imzalandığını bildirdikleri halde, resmi komü. bundan henüz manalı görük Mist organının bahsetmemesi, mektedir. İki Telâkki: ovret » Japon paktının ma- hiyeti ve hedefi hakkın- â izeh ve tefsirleri esaslı £ ki telâkkiye irca edebiliriz. Birinci telâkkiye göre bu pakt “Sovyetlerin anti. komintern bakta girmeleri seklindeki garip telâkki hir tarafa bırakılacak 6. Yursa. mahiyeti itibariyle, harp başlamadan evvel Sovyetlerin Almanlarla yapmıs olduğu an- maya benzemektedir. O za- man nasıl o Almanlar, sarkta wyetlerden emin olarak garp İaarruzunu yapmışlarsa ve elin değilse de - pek çok türlü #ebepleri vardır, Bir kere, vücudün dışına ve İçerisine musallat olan davetsiz Misafirlerin hepsi kaşıntı verir. der. Bitlerle, pirelerin ve tahta urularının, uyuz böceklerinn sebep oldukları kaşıntıyı anlatmaz. Ya lazm yoktur. Barsaklardaki MOlue; bilir. Bualar gibi, uylarından birinde wr hâs n paraziteler de... İnsanın vücudünde hiçbir bö- Sek bulunmadan vücudün kir - Ünmesi de kaşını verir. Bunün *ksine temizlik merakından faz- i sabun sürünenler de kaşınır - & Deri $n başta ekzema... Kan hastalık lirnın bazıları, Sarılığa tutulanların da kaşın Malları, meşhurdur, Kanda şeker Misbeti fazla olursa, azot çoğa - isa, idrarda albümin bulunur. sa kaşınma gelir. Hormonlardan, kadınlık hor - nunun, tiroit guddesini hastalıklarının. birçoğu, ABONE BEDELİ b Ecnebi | Türkiye Ecnebi 2800 Kr,! 400 Kr.3 Ay (RO0 Kr, 1500 , | 180» TAy 300 ,, KAŞINMAYA SEBEPLER aşaşnmanın da - baş ağrısı eri çe | ye verdiği kaşıntıdan pek korkar. dığı hormonun azlığından ka-| Askeri harekâta bu sayede de- vam edehiliyorlarsa, şimdi de Japonya bu yeni pakt sayesi de, Sevyetlerden — çekinmeksi zin, uzak şarkta İngiltere ve A merikaya karşı taarruz edebile- eek hir vaziyete gelmişür. Bu t yi teyit eden bir vaziyet te mevcuttur; İngilte- renin sıkışık bir durumda bu. lunması, Amerikanın harp için henüz tamamiy'e hazır olma, sı ve bem kendisi kem de İn, tere için silâblanmak o meebu- riyetinde olması. endisevi de buna İ- lâve etmek lâzımdır! Japonya tarafından Panama © kanalının kapatılması ve Kaliforniya pet. rollerinin tahri Amerika dsnanmasının baş| kumandanı Richardson'un. tivle söylemis olduğu bir «öz bu | bakımdan cok manidardır; “Bir insan Panamada harbi kuzanabilir. Jason tanrruru 6s Basında bizim filomuz Atlantik te bulunursa ve hir İşt'al Pana- ma kanalım kapatarak olursa, her sev bitmiştir. Mağlüp ol- yaşuzdur... Siyasi Hata: kri ayı Amerikaya karsı harekete teşvik ve tesçi edecek diğer bir seben te, Ame. rikanın dahili vaziyetidir. Üc gün evvel Nevvorktan öyle hir haber gelmisti: N “400.000 madencinin grevi bir hafta daha odeyam ederse, Amerika celik sanayfi kapılarımı kanamak mecbürivetinde kala- caktır, Bunun, milli silâhlanma proğramının tatbikini mü rette gerileteceği sünbesizdi Mister Rooseveltin. Amerika milletini tesanüde davet eden son nulku da bu endişeyi akset- tirivordu. Mister Roosevelt, bu nutkun. bir taraftan. harp endüstri. la işlemesini da Fim ikaz maksadiyle, Almanya» da Nasilerin sanavi adamlarına, fabrikatörlere karsı evvelâ mii lâyim ve dexi bir tavır takımın variyete tamamiyle hâkim ol. duktan sonra onlara karsı sid. detli tedbirler aldıklarını sövle. ber cihetten amele küt- le ikaz İçin de, Fransanın| hezimetinde ve bugünkü neri-| san vaziyetinde komünisilerin mesul olduklarını ilâve etmisti, Fikrimizee, Fransanın hesi, metinde bilhassa sağ partilerin | baş rolü oynadıklarını ve hâlâ| da ovnamakta devam ettil ini kaydettikten sorra- Misler Roo-| sevelt, harp end randımanla işlemesini temin et- mek ve Sovvetleri kazanmak i. ens ettiği bir zamanda, bu ka- bil sözleri sarfetmekle gayri sir yası bir harekette bulunmustur. Sovyet « Japon paklının im - timali yok değildir. İkinci noktai nazara göre bu pakt, Sovyetlerin harbin haş- langıcındanberi tekin ettikleri! hitaraflık in | ezahürüdür ye muvaf- bevnelmilek . vazi- i klik yap. Sovyetleri yı anlaşma, bu pakt ile fiilen or- tadan kalkmıştır ve bu suretle (Devamı 4 üneüde) şnma geldiği bilinir, fakat öte- ki hormonların bozulmasından gelmiycecği — iddin — edilemez. Gebelikte, kadınlığın sonbahar mevsiminde çokça kaşıntı gel - mesi de hormonların bozulma * sındandır, Yemeklerin bazıları, bazı kim- nl verirler, Em mej- rtanın verdiği kaşla- tn. Midesi sadece bozuk oldu - gundan yahut ımatçı peklik çek- üğinden dolayı çok kaşınanlar da vardır... bözilurna ilaçlardan banları kaşıntı verir; Meselâ hi- nin yahut aspirin ilâçlarından yu tunca kaşınanlar... Vücudüne fanilâ dokunmasın: dan yubut arkasına giydiği kürk mantonun €nsesihe dokunmasın- dan kaşınanlar bulunduğunu bi Lrsiniz. Bayanların boayı ense - lerine dokundurmadan omuzları: | nın altından geçirerek çengelle -| meleri modası da böyle kaşınmak | korkusundan icat edilmiş olsa ge tektir... Erkekler de, yakalığın bir tarafı yırtılınca onun öne lar, Bi İ İ | gemin ve Şimali Afri- kada muharebeler bütün sidistiyle devam ederken bu cephelerde alınacak neticenin harbin umum! neticesi üzerine doğrudan doğruya müessir ola- miyacağmı nazarı dikkate sl mek zaruridir. Bütün gözler tâli birer cep he olan Balkanlar ve Afrika cenhelerine cevrilmis olduğu halde asıl mücadele Atlantikte ve havalarda cereyan eden car- pısmanın neticesine bağlıdır. Bunu İngiliz Başvekili de &on nutkunda sarahaten söylemiş ve Atlantik harbi kazanıldığı iakdirde harbin kazanılmış O İacsğma İşaret etmisti Almanyanın Avruna kıtesin- da Lehistan. Norvec, Holanda, Belcika ve Fransavu kars ka- zandıı muvaffakıyetler kara kuvvetlerinin üstünlüğiyle be- raber bu kuvvetlere müessir ette yardım eden hava kuv- vetlerinin de falkiyetinden ileri gelmiştir. Kıtadaki bu harekâtın mü - valfakıyetle o tamamlanmasına rağmen İngiltereye karsı düşü- nülen istilâ protesinin tatbik e- dilememesinde İngilizlerin de- nizlere hâkim olması âmil ol- makla beraber, Alman hava kuvvetlerinin İngiliz hava kuv- yetlerini tamamen imha erieme- mis, daha acık tâbirle İngilte- reye karşı kat'i hava faikiveti- ni kazknamamış olması mües- sir olenustur. Bu sebenle harbin bir tarafın galebesivle Iman hava kuvvetlerinin bidâyette İngiliz adaları. na kitle halinde yaptığı akın- larin terkedilerek bunun gece hürumlarına inhisar ettirilme- si Almanların tavyare zayiatı- ni azatlmak ve bunu ascariye indirmek zarvretini duydukla- rına delildir. Halbwlki pece e- kınlarında tahriv edilmesi is- tenilen tesisata muvaffakivet- Te hücum imkânları ve isahet ihtimalleri de cok azdır. Bu- nunla heraber.cok mahdut hava &nvvetleriyle o Almanlarm İn- giltere üzerinde hava akınları- ni idame ettirmeleri harn isti! salâtmın tam kanasitesivle e: Tısamamasını temin ve binneti- Pola İllery'i Hatırlıyor musunuz? undan birkaç sene evvel - sinema meraklıları u- nutmamıştır - “Pa ris damları altın - da,, isminde bir film ortalıkta do- laşmıştı. Bu filmde baş rolü oynıyan Rene Clair o zaman pek itibar- da olan artistlerden biriydi. Fa kat bu filmde herkesin gözünü çeken ve muhabbetini kazanan ulak ve şirin bir kız daha vardı. Ikinci derecede bir rol oyna - makta olan bu yeni artist daha bu ilk filminde çok muvaffak olmuştu. O gündenberi sinema öleminde her gün biraz daha ilerliyen ve tutunan bu küçük artist kimdi? O Paola Tilery isminde Ro- manyah bir köylü kızıydı. Köy- deki yeknasak hayattan bıkmış, bir mikter para biriktirmiş ve 20yaşın verdiği muvaffakıyet ve şöhret ümidiyle Parise gelmişti. Burada hayran hayran sokak- larda dolaşıp ne yapacağını kes tirmiye uğraşırken; köylü kıya- fetiyle ortalıkta alık alık dola- şan bu köylü kızı o esnada ayni mahalden geçmekte olan Fran- sız rejisörü Mösyo Yules'in dik» katini çekmişti, #* Pola İle Jaegues Buluşuyor u meşhur sahne vazii tam iki aydır yeni çevitmek- acemi köylü kızı rolünü oynıyacak istidadı. arıyordu. | Fakat mevcut artistlerin hiçbi- te olduğu “Paris * TAN Bra İngiliz pilotları, bir uçuştan önce, taarruz edecekleri hedefleri harita üzerinde tetkik ediyorlar, ce istihsalât üzerinde müessir olmek icindir. Fakat bu cihet hiç bir zaman herbin neticesini teminde âmil olamaz. Bugün Alman hava kuvvet- lerinin gerek tavyare adedi ve gerekse pilot ve tavyare mü - rettebati obakımından harbin başlangıcında olduğu kadar kuvvetli bulunduğunu kabul etmek hatalıdır. Bir Jâhza Al man favyare İmalâtının her ucuşta kabiliyetlerinden mü - him şeyler kaybettiğini kabul €tmek zaruridir. Bu vaziyet Ingiliz hava kuv- vetleri için de tamamen doğtu olmakla beraber İngi in A- merikan yardımını temin etme - sinden sonra bunun Materyel bakımından olan ciheti varit ol- mamak icap eder. Pilot ve tay- yare mürettebatı bakımından da Ingiliz hava kuvvetleri ber gün yeni elemanlar temin etmek tedir. Hatırlardadır ki, Ingiliz - ler harbin bidayetinde Kanada ve Avustralya gibi harp cephe- lerinden uzak dominyonlarda binlerce pilot yetiştirecek te satı vücude getirmişlerdir. e merika yardımının mü « esir olmıya o başlaması- na müvazi olarak İmparatorluk 8 Yazan: Sevim SERTEL Tisi üzerlerinden şehirli havası- Bu atıp tam bir köylü kızı sevi - yesine inemiyorlardı. Tesadüf bu gece karşısına ta- hayyül ettiği köylü kızının ken disini çıkarmıştı. Bu işi tıpkı filmde yapması icap ettiği gibi şaşkın şaşkın sokaklarda dola - Şıyor; kendini kapıldığı bu cere- yanın içinden kurtarmıya uğra- şıyordu. Mösyö Yules hemen şoförü durdurdu ve oradaki pastaneye koştu. Stüdyoya telefon etti ve baş rolü oynuyan erkek artistin ve fotoğrafçıların derhal bütün âletleriyle birlikte verdiği ad - Test emretti, Yarım saat sonra Yules ile arkadaşları pastanede buluştukları zaman Pola hâlâ karşıdaki büyük ma Bazanın camlarındaki eşyayı sey rediyordu. Müsyö Yules baş rolü oym - yan Jacgues Faber'e: — Bana bak, dedi. Şu karşıda ki kızı görüyor musun? Onun yanına gidecek ve onunla ahbap olmıya çalışscaksın! Bu senin köylü kızla buluşman sahnesi dir. Işte tabii bir dekor.. Işte ha- kiki bir köylü kızı ne duruyor- Jacgues ustasının emirlerine itaat etti. Sevimli bir tebessümle genç kızın yanına sokuldu ve lâf yok luğünda rolündeki sözleri tek - rarladı: — Burada yabancıya benziyor sunuz Matmazel; size yardım edebilir miyim? GÖZÜME . talim projesinin de semere ver miye başladığı kabul edilebilir. Bu proje İngiltereye ayda 2000 pilot ve 3000 diğer tayyare mü- rottebatı temin edecek şekilde hazırlanmıştır. Bir tarafın müteaddit cephe - lerde havs kuvvetlerinin yıpran masına mukabil diğer farafın yeni tayyareler ve yeni eleman Jarla bava kuvvetlerini müte « madiyen takviye etmekte olma- sı aradaki üstünlüğü ber gün biraz daha müsavata doğru gö- türmektedir. Ingilizler orduyu tutucu kuvvet, donanmâğı ko - ruyucu ve tayyareyi de vurucu kuvvet olarak telâkki etmekte- dirler. Bu böyle olduğuna göre asıl düşmana vuracak olan hava kuvvetidir. Zaten bu harbin belli başlı hususiyetlerinden biri ve hattâ en başta geleni tayyarenin kara ve deniz kuvvetleriyle işbirliği edecek bir teknik terakki gös - termiş ve üçüncü bir kuvvet o- larak yer almış olmasıdı * # şte bu sebepledir ki, Alman lar son aylar içinde Ingil - terenin ablukası işine ehemrmi- yet vermiş, denizsitı ve korsan gemilerini Atlantiğe salmış ve (YI Pola evvelâ şaşırmıştı. Başımı camdaki eşyalardan kaldırdı ve kendisine bakan delikanlıyla karşılaştı. İşte Yules'in istediği ilk sah- ne buydu ve fotoğrafçıları re- simleri almışlardı, Ve bu andan Hibaren Jacgues aynen rolünü ezbere okuyarak oynadı. Kızın insiyaki hareketleri, hayreti, korkusu, sevinci hepsi resme a- andı, Ertesi gün resimleri kendisi- ne getirdikleri zaman Yules en mes'ut dakikalarını yaşadı, Fil - min &n mühim sahneleri halle- dilmişti. Hiçbir artist ilk buluş- ma sahnesinde yüzünde Polanın gösterdiği ifadeleri yaratamaz- dı. Bu bir şaheserdi. : Böylece sokakta bulunan Po- layı Yules aldı yetiştirdi. Kızın da bu san'ale büyük bir kabi liyeti vardı. Zamanla Jacgues ile aralarında bir anlaşma ol - muştu, Nedense daima bir ara- da bulunmaktan hoşlanıyorlar - dı, Bİ Artistlikten Şolörlüğe ola İilery ilk büyük rolü- nü oynıyacağı o sırada harp başladı. Bu genç artist derhal bir kamyon şofö - rü oldu ve ordu - ya cephane başımı ya başladı. Bir gece Châtenuroux tay - yare meydanındaki yaralıları toplarken dizinden yaralandı. Askeri Tetkikler | Harp, Havalarda Kazanılacaktır Askeri Muharririmiz Yazıyor bu ablukayı hava kuvvetleriyle de takviye etmiştir. Maksat İn- giltereye havalarda fsikiyoti te- min edeceği şüphesiz olan Ame- rika yardımını önlemektir. Eğer Almanya buna muvaf -) * fak olur, yani Atlantik harbini kazanarak Amerikan yardımı - nın İngiltereye akmamasını te - ein ederse İngilizler hahva hâ-| kimiyetini temin edemiyecekle| Ti için Almanyanın kazandığı! kıta zaferi tehlikeye düşmiye -| cektir. Aksi takdirde bugün In- giliz adalarının Alman hava kuvvetlerinin mütemadi tehdidi altında bulunmasına mukabil Al manyanın bütün sınai ve askeri mıntakalar, münakalât yolları, deniz üsleri bügünkünden kat kat fazla Ingiliz tayyarelerine hedef teşkil edecektir. Bu arada Ingiltere ve Amerika işbirliği Alman sblukasının müessir ola» cağını da düşünerek bunu da hükümsüz bırakmak için ted - birler almaktadır. Norveç hare- kâtı sırası İngilterenin İzlân - dayı ele geçirmeleri ve 80n za - manlarda Amerikanın Gromn - land ve Asur adaları işgal ve buralarda üsler vücude getiril- mesi tasavvurları bu tedbir cüm Jesindendir. Bütün bunlar bir yıpratma) harbinin başlangıcı olacaktır ki,| « buna mihverin ne kadar müğ- det mukavemet edeceğini kes - tirmek güçtür. Fakat bir lihze bunun hayli uzun süreceği tahmin edilse dar hi harbin başındanberi Alman - yanın elinde olan inisyatif İn- giltereye geçmiş olacaktır. Çün- kü Ingiltere harbi uzatmak ve düşmanı uzun süren bir harbin her gün yeni bir sürpriziyle kar şılaştıra karşılaştıra yere ser - mek emelindedir. Görülüyor ki, ne Almanya - nm muazzam kaka kuvvetleri ve ne de İngilterenin bütün de- nizlere hfkim donanması bu - lunması harbin neticesi üzerinde tek başına müessir olmuyacak - tır. Ikinci cihan harbini kaza - nacak olan taraf, hava hâkimi- yetini elinde tutan ve bunu har | İler yanlış dü İ Zater Çelenkleri ünkü telgraflarda lavya Başveki danmın canlı bir Yugos* ve kuman- vari yetlerimizden bizim müttehit kalmamıza mâni olamaz. Katiyyen teslim olmu - yacağız.., Sırplar tarihte vefakâr, cesur, söründe hülf etmiyen bir kavim olarak o tanınmıslardır. Ankarı muharebesinde Timurlenk ordu. lariyle çarpışan Osmanlı ordu- sunda Sırplıların güsterdikleri cesaret ve kahramanlık tarihin serefli sahifelerine geçmiş vuku- attandır. Sırplar Yunanlılar gi bi Balkanlılar arasında istiklâlle. rini gözlerinin bebeği gihi seven ve koruyan milletlerdendir. Bu. m istiklâllerini kurtarınak müstevliye öle olmamak i- cin oluk gibi kan akıtıyorlar, Bu kan aç toprağı doyurmak için İ dökülmüyor, ber katresi ile bir kahramanlık destanı yazılıyor. Büyük fedakârlıkların karsı - sında “kemmiyet,, © aranmaz. “Keyfiyet,, aranır. Yaşımak hükkına malik olan milletler bu hakkı insanlık tarihi» me bir âbide kitabesi gibi oyarak hakkederler. Kartacayı hayat sahasından kazıyurak çıkartan Roma impa ratorluğunun da bugün yerinde yeller esiyor. Tarihin eski sahi- felerini karıştırımanız dünyayı istilâ eden Romalıların yaramaz- lik eden cocukların “Annibal gelivor!,, diye korkuttuklarını okursunuz, Bir Yunanlı “Benim ecdadım iki bin dört yüz sene evvel (Mara- ton) da istilâ ordularını bozdu ve durdurdu! Termopilde bir avuç adam koca orduları yerinde mıh- bahcesinde namiyle Cor. tot'nun bir heykeli vardır. Bir hamlede zafer haberini Atina'ya getiren bir er müjdeyi verdikten sonra yorgunluktan düşüp ölü * yor, San'afkârın bu eserinde yor- gunluğu tasvir etiğini kaydeden raton askeri yorgunluktan değil zaler heyecanından öldü. Çünkü getirdiği haber vafant- nı esaretten kurtaran bir müğ- de idi, Ondan sonra insan ölürse de m yemez! Tarihte huna benzer zafer des- tanlarını okuyan milletleri isti- lâ selleri hayat sahasından kolay kolay silip süpüremez, Tarihin hangi sahifesini karış» tiracak olursanız Yunanistanın bin reticesine tutmuya muvaffak olacak olan taraftır. Bu itibarla harbi sadece or- du ve donanma değil, fakat on- larla beraber tayyare kazana - caktır, O haliyle kamyonu hâstane - ye kadar getirdi fakat kendisi de hastanede bir ay yatmak mecburiyetinde kaldı. Mütareke ilân edildiği zaman Pola sinemaya dönmedi. Kendi- sine bu kadar iyilik eden Fran- sız halkının daha ona ihtiyacı vardı, Pola Alman bududunda ufak bir köyde bir çiftlik işler - miye başladı. Burada yetiştirdi. ği hayvanlar ve sebzelerle kü - yün bütün çocuklarına bekmak-| tadır. Bu çiftlikte o bir müdire vaziyetindedir. Fakat her işi bu cesur Rumen kızı organize etmektedir. Köy halkı Fransanm ber 1- tırap çeken köşesinde Pola'nın çiftliği gibi bir tane olsaydı açlık ve yokluk bir dereceye ka dâr azalırdı diye ona dua etmek- tedirler, “* Pola'nn Düğünü Gg silerie bir çün Pol mutfakta aşçılara neza -| “ ret ederken çocuk: lardan biri koşa- tak geldi ve: dedi, Pola bahçeye çıktığı zaman üstü başı perişan, sakalı saçı birbirine karışmış-yerde inliyen bir askerle karşılaştı. Bu gözler de bir yakınlık vardı... Kimbilir! Çocukların yardımiyle bu Za- vallıyı içeriye taşıdılar. Yarası- nı sardılar, Kendisine temiz el - bise getirdiler, Kesik ve yorgun anlattı, — Altı aydır Almanların e- linde esirdim, dedi. Ep bihayet kaçtım, Fakat bu yara yok mu? Kaçarken bacağımdan vurdular. Bir, haftadır bu yarayla yollar - daydım. aha fazla söyliyemedi. Genç askeri istirahat etsin diye bırak kadar elinde) ©sK istilâ devirlerine sit olan şu parlak satırlarını görürsünüz: “İstilâ orduları Mısırı ve Yu- nan müstemlekelerini zaptetti) ten sonra ana vatana saldrdı; fa- kat hürriyet, medeniyet ve ilimle mücehhez olan bir kavmin mu kavemeti karsısında bütün teseb- büsleri akamete uğradı, istibdat ve kuvvet yenildi. İstilâcinm ilk hezimeti (Maraton) da oldu. Bu- nu takip eden harpler istiklâlini dişiyle, tarnağiyle mıüdafan öden” Yunanlıların azmi karşısında ne- ticesiz kaldı. Yunanlılar Termopil mukaveme tinin intikammı almak istiyen düşmanın Atinavı yakıp kül etme sine rağmen denizde karada aslan lar gibi dayandılar İsti w kırk sene süren bu harpleri nihayet Eurymedon sa- hillerinde Yunanlıların hem ka“ rada, hem denizde kazandıkları büyük bir zaferle hitama erdi. Müstevliler Cimon sulhünü im zaya mecbur oldular,,, Eski Yunanistan kırk sene dayanmıştı, Demek oluyor ki Bulkanda is- tiklâlleri müdafan edenlerin bir Cimon sulhü skdetmeleri i- çin 1970 sövesine kadar vakitle- ri vardır! istilâenlara Takvimei ve temiz gıyınmiş bir adam bul- du. Istirahat ona kuvvet ver - miş; biraz temizlenmiş, traş ol- muş, adama dönmüştü. Akşamın hafif karanlığında; bu ufak kalübenin yer odasında buluşan iki göz birbirinin içine baktılar. Ve sonra iki kısık se$ Ve sonra Polanın sevimli sesi duyuldu: — Burada yabancıya benzi « yorsunuz Mösyü; size yarı Gebilir miyim? Iki hafta sonra Jacgues tama» iMiyle iyileşmişti. O da sinemâ- ya gitmedi. Burada Polanın nında ona yardım etmiye başlar dı. Iki hafta sonra da kilisede düğünleri yapıldı. Ğ N i