BÜYÜK ADAMLAR Galerisine Kimlerin Resimleri Asılmalı? i e mn Mimar Behçet, Galeriye Yalnız Resim Asmak Kâfi Değildir, Bunların Eserleri ve Hayatları Hakkında da Malümat İlâve Edilmelidir, Diyor Birinci, İstanbul İkinci, Ege TAN G. Saray1. Sporu3 -7 Yend. Beşiktaşla Fenerbahçe de 7- 1Berabere Kaldılar Adanada Yapılan Türkiye Güreş Birinciliklerinde Ankara Grupu Üçüncü © met Yılmaz ikinci ve Seyhandar Hanefi Zanapalı üçüncü olmuşla dır. Takım tasnifinde Ankara bi rinci, İstanbul ikinci, Eğe grupu üçüncü, Kocaeli grupu dördüncü | Kayseri grupu beşinci olmustur. 4-4-941 BUGUNKL ravulkn a Program © |1945 Çişan mi Bisiklet Yarışı Haberler | Ein g Ajanlığın tertip ettiği seri bi-| 8.18 Müzix (Pi)İ:930 Haberler siklet yarışlarına dün Topkapı.) 9.00 Ev kadırr |1949 Konuşma da devam edilmiştir. Silivri yo- 16.50 İncesez lu üzerine 75 kilometrelik bir) 1250 Program (o |2045 Radyo gi mesafe dahilinde yapılan dünkü | 1233 Şurkdar zetesi koşuyu Süleymaniyeden Lâmbo | 250 Haberler na Piyano sol iki saat kırk beş dakikada kazan- | 189 Sarkilar oo (21.05 Dilekler Oldular mış Beyoğlu gençlik klübünden 1600 Müzik (P), Türk mimarlar birliği idare heyetinden yüksek mimar Beh - çet Ünsal anketimize şu cevabı vermiştir; “Tesebbüş esas itibariyle iyi, dir. Ecdat bilhassa mimaride yurdumuzun her tarafını sügM- yen pek çok eser yaratmış olflu- Bundan, obu branşta galerinin mimari köşesi iftiharla bakabile. ceğimiz bir zenginlik arzedecek- tir. Fakat bence galeriye yalnız eserleriyle memlekete ve mede, niyete hizmet etmiş üstadların resimlerini asmak kâfi değildir. Galeriye bunların eserleri ve ha- yatları hakkında da malümat i. İâve edilmesi “Jâzımdır. Tâ ki, bir resim kolleksiyonu seyreder #ibi kupkuru bir intiba birak. masin. O zaman meşhur şahsi. yetleri resimleriyle, eserleriyle tanımak mümkün olabilecektir. Bu, meslek icin de, ilim ve sana: te alâka gösterenler için de fay- dalı olur. Büyük adamların, ekseriya fa- rih olduktan sonra kıymetleri anlaşılıyor. Hayatta bulunanları koymak, bunlar uzun münukasa, lari mücip olacaktır; bu itibarla hayatta olmıyanlar galeriye ko- nulmamalıdır. Yasadıkları devir. de istihfaf ve hattâ istihkarla karsılasın nice adamlar vardır ki, tarih onları bilâhare lâyık ol- dukları mertebeye çikarmiştır. Tarihe mal olmuş şöhretler zaten herkesin hatırına gelecek ve resimleri behemehal kona. caktır. Ben vakın tarihin belki de hatıra gelmemesi ihtimal da- hilinde olan bir şahsivetinden bahsedeceğim, Mimar Kemalet- tin. Bu zatın Türk mimarisinde iki büyük rolü olmuştur; Biri, zamanının telâkkisine möre ven. tı büyük eserlerdir. İstanbulu süsliyen vakıf hanlar bu avada zikredilebilir. Mimar Kemalettinin ikinci ve mühim rolü, memlekette mimari bir zümre vetiştirmiye çalışmış olmasıdır. Bu suretle vabanct tn- surlar elinde kalmıs olan mimari mizi kurtarmak ve Türklerin ar. tık eser vücude getiremediği z6habina düşen bir devri orta - dan kaldırmıştır. Eskilerden de Koca Sinanın çömezi üstad Yu- sufu zikredeceğim. Bu zat şim. di bizim Avrupadan mütehassıs celbetmemiz gibi Hindistana mü- #ehassıs olarak gönderilmiş, 've Hindistanda birçok saheserler yaratmıstır. Bu da Türklerin mi- 'meride birçok milletlere örnek olacak bir mertebeye ulaşmış ol. duklarını gösterir. Herkesin malümu ve tarihe Mimar Kemalettin: ——— İTO de doğmuş, 1627 de öl ir. Üsküdarlıdır, Türk ve İslâm eserleri ni pek iyi tetitik etmis olan Mimar Keinalettin, meydana Retirdiği bina- larda eski Türk üslübumu yeni ihti- yaçlarla teli etmiye calismis ve bi zim son mimarlık sanetimizde gır sahibi olmuşur. İstanbulda birine tiden dördüncüye kadar vakıf hanla- rı, Lâleli Harikzedeğân apartımsniarı. Bastene: cam; Ankarada o Atulürk Muallim mektebi, İstasvon o yanında demiryolları binası ve İstanbulda dü- hü haz eserleri yardır, Dalgıç Ahmet Çavuş: 16 mer sanda yi Türk mimarıdır, Milli küme futbol. maçlarına dün Şeref stadında devam edil miştir. Maçların takımları bir sı- raya sokacak derecede ehemmi- yetli olması, üstelik Fenerbahçe ile Beşiktaşın bir kere daha kar. sı karşıya gelmesi dün Şeref sta- dımin kâmilen dolmasını intaç et- miştİ, Dün bir kere daha görülmüştür ki, Şeref stadi halkın spor a” sını teksif eden böyle maçlar icin ıslaha muhtaçtır. Hiç olmazsa da. ha iki gisenin ilâvesi dünkü iz- dihamı kısmen önliyecek bir tedbir olacaktır. İşaret etmek istediğimiz ikinci hadise hakem meselesidir. Son amış, büyük bir Büğmimarlıktan sonra, Brrurum, | Zamanlarda şikâyete meydan ver Şam, Halep. ve Silistre Eoylerieyi| mİYen hakem işleri dün tekrar almuştur. Kalenderoğlu ile © yapılan | aksaklık göstermiştir. Saat 15 te başlaması icap eden Galatasaray - İstanbulspor maçı 40 dakika teehhürle başlamıştır. Buna sebep maçm tavin edilmis hakemi olan doktor Tarığın gel memesi neticesi ortada hakem İ bulunmamasıdır. Kendilerine mü racaat edilen bazı hakemler böyle bir emri vakli kabul etmekte ma- zur olabilirler Fakat yan hake- mi olarak tayin edilmiş olanlar. dan birinin orta hakemliğini ka. bul etmesi mecburiyeti de âsi kâr olan bir keyfiyettir. Böyle yapılmayıp yan hakemlerinin İs tinkâfı hos görülerek henüz li sansı olmiyan bir hakem namze tine çok mühim bir Mili küme maçının idare ettirilmesi hem o- yunu bozmuş, hem de garip ol muştur. G. Saray 3 - İ. Spor 1 Şeret stadında ilk maç Galata. saray ile İstanbulspor arasında İ- di.Oyunun büyük bir kismi İstan bulsporun baskısı altında cereyan etmişse de, kaleci diğer arkadaş. larından çok dün bir oyun cıkar mış ve bir saşkınlık neticesi İs- tanbulspor, oyun başlar başlamaz Salâhattinin attığı bir burun sütü ile ve yedinci dakikada Salimin beklerin tereddüdünden istifade ederek yaptığı golle 20 mağlüp vaziyete düşmüştür. Galatasaray akımı dün âra stra tehlikeli hü cumlar yapmış ve hakemin cal. madığı bariz bir penaltı kezan- mişsa da 43 üncü dakida Sülev- mandan bir gol yiverek haftayı. mi 2-1 galip bitirmiştir. İkinci devrenin bidayetinde ev- velâ karşılıklı hücumlarla geçer oyunda Salim bir ara kaleci ile karşı karşıya kaldı, fakat süt a- vut oldu. 14 üncü dakikada Sü- sürülen mütaldalata göre, Sırp ordu- su 1918 deki hareketi tekrarliyarak düşman ileri kollarmın geçmesine müsaade edip #ukasım ordunun kasına sarkmak usulünü pekâlâ bik edebilir. Sırplar bu suretle iki he tice birden elde etmek imkânını ka- zanırlar, Yani düşmanın yiyecek ve malzemesini ele geçirerek bunlardan istifade etmek ve ayni zamanda düş- man hatlarını bozarak hasmı erka- dan gelecek kafilelerden mahrum ey- lemek. Almanların Yusoslav ordusu- mu harp harici etmeden maddi ve hakiki muvaffakiyetler elde edemiye- ceklerini söylemek. hülyaları hakikat yerine almak değildir. Yuşoslavların harbi dağlarda araması çok mümkün. arazide dür. Çünkü Sırp sekeri bu bütün kabiliyetlerini o gösterel gibi, Hitlerin asterlerine o mi bir tefevvuk © bahşeden sotiiri makinalı vanıtalar Ga bu havalide pek büyük işler göremezler, Kezalik münakale hatların bozul. madığını kabul etek bile, Almanya- nın çok fakir ve düşman bir memle- ketteki askerlerine inen, yiyecek ve mâlzeme yardımları s#öndermek hu - susunda büyük zorluklarla karsılmsa- cağı da muhakkaktır. Bu vaziyetleri #özönüne vetirilecek olursa o meşhur “Alman Cebi, nin bireek mahzur- ları olduğu anlaşılır. Almanlar o hiç olmazsa bu cebi genişletmek mecbü- riyetinde kalacaklardır iki. bünü #n- cak düsmanı geriye doğru atmakla vapabilirler, Yunan kıtalarna gelince; bu ki talar çok kuvvetli dağlık meve'lerde Yerleşmiş bulundukları için bunların zorlanması güç olduğu gibi, yandan sarılmaları da imkânsız değilse bile, cinin hi ndan bilistifade, ü- çüncü Galatasaray golünü yap- tıktan sonra İstanbulspor boşta çırpındı ve üstüste yaptığı akın. lardan bir netice alamadı. Hakem Bülent bu maç için hafifti, Bu- hunla beraber herhangi bir ha- kem namzedi bundan çok muvaf fak olamazdı. w : Osman, Faruk, Ad- Haki, Salâ- Esfak, Enver, fa, Salim, Mehmet Ali, İstanbulspor: Sefer, Muzaffer, Muzaffer, Süleyman, Kadir. Ci Nevzat, Hayri Tarık. Celâl, hat, İsmet. Fenerbahçe 1 - Beşiktaş 1 İkinci macı Fenerbahçe, üc haf ta evvel önünde 7-1 gibi farkb bir mağlübiyete uğradığı Beşik. taşa karşı yaptı. Hakem Samihir davetivle takımlar şu kadrolarla dizildiler: bip, Ömer, Esat, Fikret, K. Fik- ret, Naci, Naim, Niyazi, Rebii. Besiktas: Mehmet Ali, Ya Hüsnü, Rifat, Halil, Feyzi Hakkı, Sabri, Şeref, Şükrü. Dün Fenerbahce çoktandır gör imediğimiz güzel bir oyun cıkar- mıştır. Beşiktaş her zamanki iyi oyununu oynamışsa da, Fener santrhafı Esadın takımında tek- rar mevkiini almiş bulunması ne- #cesi, bundan evvelki maclaki kadar müessir olamamıştır. Fener sağ beki Zeynel de asıl yeri olan haf mevkiine ara sıra kaçmışsa da son zamanlarda Fe nerlileri en çok tatmin eden bir rin çalışması da Beşiktaş akınla. rmin akamete uğramasında mü- essir olmuştur. Cihat her zaman- ki gibi fevkalâde idi İlk on dakika tamamen Fener hâkimiyeti altında geçmiştir. O kadar ki Beşiktaş kalesi bir çem ber icine alınmıştı. Fakat İstan. | bul şampiyonu bundan sonra dı. zelmiş ve Fener ceza cizgisi için de tehlikeli veziyetler ihdas et. mişse de Cihat gayet emniyetli tutuşlar yapmıştır. 30 uncu da- | kikadan sonra Beşiktaş birdenb. re hızlandı ve Şerefih ani olarak attığı şüt dışarıya çıktı, 38 inei dakikada Sabrinin sağdan sola &* cirdiği topu Şükrü Fener kalesi- ne çekti. Kaleci ile bekin arasın- da kalan top Kaleye girmişti. Ha- kem, top bekin eline çarptığı için penaltı verdi. Hakkı sıkı bir şüt- le ilk Beşiktaş golünü yaptı. Fenerbahce; Cihat. Zeynel, Le sağ bek olmuştur. Takımda Öme- | 20 inci dakikada Salim kale-İ men oyunun İdaresini eline aldı “| yomunda devam edilmiştir. Yani altı dakika farkla ikinci) — gelmiş, Feshane gençlik klübün-| 1800 Saat ayarı | 3730 Haberler : den Mehmet üçüncü olmuştur,| “902 Caz orkes- Kücük Fikretin ve ara sıra Rebi rası «eL) inin tehlikeli inişleri Beşiktaş» heyecanlı anlar yaşatıyordu. Fa- kat yavsş yavas. siyah formalı; forvertler de Fener kalesini ziya-| rete başladılar ve 13 üncü dakika da Zeynel Serefi zor durdurdu. | Devrenin yarısından sonra Fe nerbahçe birden hızlandı ve o- vunda cok sürstli bir tempo hür kim oldu. Bununla beraber 35 in ci dakikada Şerefin ani olarak st tığı voleyi Cihat fevkalâde bir plonjonla kurtardı. Beş dakika sonra da Niyazinin bir sol volesi Besiktas kale direğini sıyırarak gecti, Bundan sonra Besiktas ta- kımında Sabri ile Sekir yer de Giştirdiler ve oyun cok seri bi tempo ile yapılan karşılıklı hü. sumlarla 1-1 bitti Füruzan Tekil 4* Türkiye Güreş Birincilikleri İ Adana, 13 (TAN Muhabirin deni — Bugün Türkiye serbest güreş birinciliklerix? şehir stad. Ferdi tasnifte 86 kiloda İzmir- den Şefik Kandemir birinci, İs- tanbuldan Ahmet Çakır ikinci ve Ankaradan İsmail Sezgin ücün- cü; 61 kiloda Ankaradan Musta- fa Beton birinci, İstanbuldan A. li Yüzer ikinci, Sivastan Hamdi | Topsalak ücüncü; 72 kiloda An karadan Celâl Atik birinci, Ko- çaeliden Beslen Kısınbay ikinci, Denizliden Hamza Akka ücün- cü; 79 kiloda Ankaradan Aziz Ki- per birinci, Kocaeliden İsmi Topcu ikinci İzmirden Tayyar ü cüncü; 47 kiloda İstanbuldan Ad nan Yurdaer birinci, Çorumdan Mehmet Ali Demirkaya ikinci | Bursadan Recen Salman ücüncü: | Ağır sıklette İstanbuldan Coban Mehmet birinci, İstanbuldan Ah- İyaparak bir göğüs farkiyle galip Derece alanlara madalyaları ve- rilmiştir Basketbol Müsabakası Eminönü Halkevinin tertip et- tiği basketbol turnuvasının final) maçları dün Halkevi salonunda yapılmıştır. Birinci kategori mü Sabakası heyecanlı olmuş ve Bar kohba Galatasaray 36 - 32 yen- miştir. Ikinci kategoride “Istan- bulspor Robert Kolleji mağlüp etmiştir. Maraton Hazırlığı Dün Türkiye Maraton birinci- liğine hazırlık olmak üzere Fe- nerbahçe stadı ile Bostancı afa- sında bir koşu yapılmıştır. Yarış baştan nihayete kadar heyecan- lı geçmiş ve Konstantin 46,38, 18,40 Fasıl heyeti | 2230 Kapanış Fenerbahçenin Kongresi Fenerbahçe spor kllibü seneli kongresine dün klüp binasını yaptığı içtimalar devam etmişti Evvelâ eski zabıt okunmuş bi dan sonra Altınordu ve Kadıki spor klüplerinin iltihakları, kli be yeni intisap edenlerin rlâyı mecbur oldukları şartlar göz nünde tutulmak kaydiyle kal edilmiştir. Bunu müteakip si olkaimnzzmain tekini miş ve içtimaa gelecek hafta vam edilmek üzere nihayet vi rilmiştir. Dünkü toplantıda kli bün ismi “Fenerbahçe spor lik klübü,, olarak tesbit edilmi tir, gelmiştir. Ikinciliği Ali, üçüncü- lüğü Hakkı almışlardır. Harp Okuluna Havacı Subayı Yetiştiri Üzere Sivil Liseden Mezun Olanların Kayıt ve Kabul Şartları 1 — Lise olgunluk imtihanını vermiş bulunmak, 4 — Aldıkları mezuniyet diplomalarındaki kanant notu iyi veye çoh iyi bulunmak, 3 — Olgunluk diplemu tarihinden bir seneden fazla müddet geçme miş bulunmak, 4 — Sağlık durumu pilotluk hizmetine müsait olmak, 5 — Yaşları en yukarı 2 olmaz. NOT : Bilâhare hava müsyene heyeti tarafından o yapılncıx muayenede sağlık durumları pilotluk sınslına müsait görülmiyenler & isterlerse Har; Okulunun diğer snıflarina verilmek gibi hiçbir mecburiyete tâbi tutul mazlar, Tam serbestlirler. Kendilerinin arzularına göre muameleye tâbi tutulurlar, Okul tedrisat 15 Mayis #41 de başlıyacağından talip olanların, bu- lundukları askerlik şubelerine müracaat edeceklerdir. Askerlik şubeleri, yaptıracakları sıhhl muayenede müsbet netice lanlar evrakları iie harp okuluna sevkedileceklerdir (2822) R YENİLİK SINEMA, ALEMİNDE BİR. YENİLİK İLK SÖZLÜ MEMLEKETİMİZDE İLK WESTERN ELEKTRİK SESLİ MAKİNELERİNİ, FİLMLERİ (PARİSLİ ŞARKICI), İlk türkçe filmi (İSTANBUL SOKAKLARI), İlk türkçe dub- İdi filmini (GÜN BATARKEN |, getiren müessesemiz, bu defa İLK TÜRKÇE SÖZLÜ (TEKNİKOLOR) 7TABii MUAZZAM RENKLİ BİR FİLMİ TAKDİM EDECEKTİR. NAMUS BORCU mal olanlardan benim derhal ha- tırladıklarım şunlardır: Sinan, Mehmet Ağa, Kasım, Hayreddin, Dalgıç Ahmet ve Mi- mar Alİ Adı Geçen Meşhurlar Mimar Behcet Ünseltin cevapımda adr geçen meşhur mimarlardan evvel. ©e hayat ve eserleri hakkında malü- mit vermediklerimiz şunlardır: çek müşküldür. bet husus sikeri 4 gerektir. — Dur hemşeri, Kapıyı açacağım... -- Namusumuzu kepaze ettiniz. Dursun, saka- ından da sıkılmazsın! diye arkadaşlarına çıkışa- Tak kapıya doğru yürüdü. Kapı açılınca Sultan koşup Bekirin yanına geldi. ert İmişsiniz... Tanrı misafirine kahpe- olmaz. 7 lak kömürcü sağ elini bıyığına götürdü: — Hemşeri, bizim uşaklar seni denediler. — Erkek kısmı erkekçe deniyeceksin. Karıyı! korkuttunuz. — Aldırma canım. Yürekli adamsın. Karnı sana layık, Dünyada, ahrette kardeşimizdir. Haydi bir çorbamızı için. Bundan böyle bizden size zarar kötülük gelmez. — Lâzım değil. — Vallah, billah bizden fenalık gelmez. İşte sana bir yemin! — Lâzm değil dedim... Uzatma, — Haydi yolun açık olsun. Bizim uşaklar cahil- 'ik ettiler ama tabancadan korktular zannetme. Sendeki silâhtan bizde de vardı. Karıyı benim #ö- züme bıraktılar, Bekir dönüp baktı: — Eyvallah... Eksik olma! Kulübeden epey uzaklaşınca Sultana sordu —- Korktun mu kız? — Korkmadım! — Bağırdın ya? — Sana ses vermek için bağırdım. — Tabanca olmasaydı üzerimde... — Ölürdüm de yine teslim olmazdım. e z ö * W-“sr pek az konuştular, Rastladıklanı arı an karşıya göçerek gün batısına doğ « ormanın içinden yürüdüler. Yek üstlerini abücak okurutmüuştu. Genişçe yaylalar geçi- Jorlâr, boş çoban kulübelerine harap ağıllafa zastlıyorlardı. Bekir gideceği tarafı bilmeden uzun uzadıya Düşmanın lehinde olan yegâne müs İtalyanlarla teması temin etmiş olmaktan o mülevellit kuvvel maneviyeden ibarettir, Filhakike Almanlarla birleşmiş ol- mak, İtalyanlara yeniden itimat ve- vebilir, Fakat Almanlar İtalyanların müzaheretine — güvenmeseler yürümeğe alışık değildi. Ramazandan başka Za-| ,Mavzerlerini omuzlarıma çapraz asmış, iki jan- Jeyman Galatasaray kalecisi İle karşı karşiya kaldı, fakat top Os- mana çarparak geri geldi. İstan. bulspor sağ içi bir şüt daha attı Bu da kaleciye çarptı ve her iki taraf oyuncuları kalecinin üzeri- ne yüklendiler, Osman sakatlan- dı ve çıktı. İşin garibi hakem ka leci kendine gelip oyuna girince ye kadar oyunu başlatmadı. yüksek , Bu gol üzerine sarsılmayan Fe. nerbahçe hemen raip kaleye aktı ve tazyik etmeye başladı. 44 ün cü dakikada bir kere daha inen Fenerbahçe sağ açığı topu Nai- me geçirdi. Naimden Niyaziye ge. cen top Beşiktaş kalesine girdi. Devre birer golle ve beraberlikle bili, İkinci devrede Fenerbahçe he GÖL İNSANLAR Yazan: Cemalettin Mahır manlarda da uzun müddet aç kalmamıştı. Orma nın gölgesine de, güneşine de, kızıyor, tabanca - sında iki kurşun kaldığını düşündükçe kendisini kuvvetsiz hissediyordu. Kömürcülerin kulübe - sinden sonra büsbütün ürkmüştü. Sultanla be - raber yol boyundan gitiniye çekiniyordu. Bir de karyı elinden aldırırsa... Tamam... Artık köye hiç 'dönmemeli... Yurdu, ocağı, snayı, ksbileyi terke dip ölünciye kadar gurbette sürün... Çamların dibinde, kırmızı bir toprak parç İçinde tertemiz duran bir kaynaklan sabahtan - beri belki onuncu defa su içti. Su, dişlerini sız- latacak kadar soğuktu. Yüzünü yıkadı. Biraz iler- de duran Sultanın hiçbir şey konusmamasına hid- 'detleniyordu. Öğle sıcağı bastırıncn, ne olursa olsun, caddeye ibip yolu sormıya karar verdi. — Köyün adı neydi kız? — Kızılhamam. | — Ne cehennemin dibi yermiş batasıca!.. © | — Caddeden bu kadar sürmezdi. Biz dağda do-| laştık besbelli! İ — Elbet dolaştık... Lâfa bak... Çaresi yok ş0sa- ya inip yolu sormalı. — Sen bilirsin, Bir saattir, bazan görünüp, bazan ağaçların lan toprak yola döndüler. Tam arkasında yolun üstüne çıkacakları zaman, uzaktan nal ses- eri işitildi. Bekir: — Son şu çalının arkasına geç bakalım. dedi, ben yölu sorar. Süftan, kendisine gösterilen yere çömeldi. Be- kir/bir ağacı siperliyerek bakıyordu. No: 34 darma süratle yaklaştı . Bekir, bir sıçrayışta Sultanın yanına geldi, EE i ma ulan! Diye fısıldıyarak eğildi Candarmalar önlerinden geçip gidinciye kadar çalının arkasında durdular, — Candarma imiş... Seni kaçırdım beller... Ke- Yakola götürürler adam, — Götürürler öyle y Biraz beklediler. Başka gelen giden olmadı. Yolu karşıya geçip ayaklarına çarpan taşları yu- varlıya yuvarlıya kurumuş bir sel yatağına indi- ler. Burada toprak kumlu ve yumuşaktı. Yağmur fazla düştüğü için hafif hafif tütüyor, kum tane- erinin parıltı gözlerini sulandırıyordu. Gölgeye oturdular, Bekir, kuruyup katılaşan kunduralarını çıkar- yordu: “Tabancayı satmalı. Tabanca satılır mu u- İan... Ceketi satmalı öyle ise... Köyün birisine da- lıp ekmek istemekten doğrusu yok. Karıyı alsam da gerisin geriye köye döndürsem ne olur?,, Küçük bir kertenkele önlerinden hızla geçerek beyaz bir taşın üstünde durdu. Yeşil hakışlı kuy» ruğunu kımıldatmadan, patlak gözlerini kırpışur. madan bir yere bakıyordu. Karnı, ayaklarının &- rasında gergin ve toktu. Zi Bekir, ayağiyle yakındaki çakıllardan birisini, yanına çekmek istedi. Beceremeyince uzanmağa üşendi. Gerindi ve esnedi, Sultan, dizlerini dikip çömelmiş. önündeki peş- temal bacaklarının arasına sarkmıştı. oŞalvarının paçaları, bilek kemiklerinden başlıyan beyazlığı kapatıyordu. Örtüsünü biraz aralıyarak yüzünü açtı. dı. Bir Şeyler düşünüyor, karar vermeğe çalışı -| (KAHRAMAN FEDAİ) Şaheserlerin saheseri, son 5 sene işinde yapılan en büyük film 17 Nisan Perşembe Akşamı İPEK Sinemasında Ayni filmin gene Teknikolor FRANSIZCA nüshası 16 Nisan Çarşamba Akşamı MELEK Sinemasında Gösterilecektir. LR m inni - Yoruldunsa biraz yat karnın da acıkmıştır. — Senin karnın acıkmadı mu — Acıktı. e — Paramız yok kız! — Ne yapalım, teyzemin köyüne kadar daya- maPız. — Çaresi bulunmazsa o dayanacağız. Bak ne | düşündüm. Bir müşteri bulsam tabamcavı sata rım. — Yaban yerde tabancayı kim alır: Tabanca bu... Kim olsa alır. — Sus.. Erkek kısmısı silâhını satar mu 1miş? Bekir, duymamış gibi sesini çıkarmadı, En iyi- si evlerden ekmek İstemekti. O kadar orman köylerine rastladıkları hslde, burnu neden skıl Jetmediğine şağtı, Kertenkele, ince kuyruğunu savurarak hiç gü- rültü etmeden beyaz taşın arkasına kaymış. Bekir, yerinden sıçrıyarak etrafına baktı. Sultan hemen yüzünü örttü. — Korkma, gelen, giden yok.. Tavşan, keklik raslasa da vursam dedim. Ateş yakar pişirirdik. Kuşağını düzeltti. On, on beş adam yürüdü. Kumda hiç bir bayvan izi görümnüyordu. Elleri- İni kalçalarına dayayıp, çalıları, kayaları, ağaçlar rı ve Sultanı gözden geçirdi. Kızın yüzü pek yor- İgundu. Sarı kakülleri tutam tutam alnına yapı- İmaştı, Kadın olduğu için onun, kendisinden daha az yorulduğunu biliyordu. “Köpoğlular... Bir de kocalarını severlerse... Dur, otur bilmez çalışır lar, Sabah gün doğmadan kalker. skşamın yatsı vaktine kadar damda, mutbakta, tarlada bahçe- yy Heriften, hafta başı sopa yer. Kocar gider nita- munda...,, Kendi kendine: * ip şunu bir sıkı, kucaklasam, ne olur”, dedi. Yürüyünce Sultan başını kaldırdı. Yeşil gözleri korkmuş o korkmuş bakıyordu. Tabakasını çıkarmak için elini kuşağına götürerek; “ Arkası Var de uğraşır kadın kısmı... Yılda bir çocuk doğutur.|8 Beki, uyum ULMACA t, sempati uzuvlar 3 — Yüz . bir âlet 4 — Ters okunursa: arsba » göz ven gi 5 — Ters okunursa: sütten yapılır - bâyram 6 — Belli - bir kasıba 7 — Bir nota - a nursa: yiğit 6— Şart edatı - asker - ters okunursa: köpek 9 — Şart edatı - iskambilde bir renk Yukarıdan aşağı: 1 — Bir harple meşhurdur 2 — Bir mu- harririmiz -içilir 3 — Bir nota - bir harf değişirse: imale olur 4 — Rusyadadır 5 — Ters okunursa” bir renk - ters okunursa; bir renk - bir nota& — Odun7— Bir çiçek - bir harf değişirse: er Ezelilik 9 — Yüksek ihtisas | veri, 1 Evvelki bulmaca - soldan sağa | 1 — Yugoslav 2 — Uzak - ademi 3 — Nur . âbide 4 — An - aza lan 5 — On -dile 6 — Er .rakad. 7 — elti - şe 8 — Makas - an 9 — Yakan -on