BÜYÜK ADAMLAR Galerisine Kimlerin Resimleri Asılmalı ? Mükrimin Halil, Bizde Galeriye Resimlerinin Konulması ve Gençliğe Tanıtılması İcabeden| Pek Çok İlim Adamları Yetişmiştir, Diyor |, ihi profesörü Mükri- Yinane anketimize ver- at, ilim bakımından faydası yoktur. Garp- adamlar hakkımda bir gençler büyük edam nler diye, Bu Söylediğim bağlanmaları, memlekete bağlanmaları, vatana bağlanmaları için yazılmışlardı Avrupada ilim adamları k kında büyük monoğrafiler neşre- diliyor ve ancak bunların ilmi bi- lir. Bunlarla bü- n ymetleri ölçü- lebilir. İlmin gayesi ise yalnız ha- Xikati bulmaktır, meçhulâttan bir düğüm çözmektir. Bizde geleriye re mulması lâzım gelen ve dolayısiy- | n le gençliğe tamtılmaları icap den pek cok ilim adamları yı Büyük müverrih ve ilim adamlarımızdan 16 mc asırda ye- tişenlerden Hişt Behişt müellifi | il si, 10 ciltlik "Tarihi T müellifi İbni Kemal, Bakâtülmemalik müellifi zade Kocanişa; 60'ı tarih ol telif eden Künh ak üzere 100 eser ilahbar müellifi Cenabi, Tacütteva Şeyhülislâm Koca Sadettin; 17 inci asırda yetişenlerdi Fezleke, Cihannüma. Takvimü: tevarih müellifi Kâtip Çelebi, Sa- halfülahbar müellifi Müni hast, Tarihi Âli Osman müel Peçevi; 18 ihei yeti “Tarihi Âli Osman müellifi verrih Naimâ; 19 uncu asırda Tarihi Devleti! Osmaniye müellifi Cevdet Pu: t 20 nci asırda Sicili Osmani müellifi Süreyya Bey bu meyanda zikredilebilir, Bunlar bügün dâha kiymet . lerini muhafaza eden ve her Za man için iyi birer me'haz ols kıymetli eserleriyle tarihimize büyük hizmetler görmüş birer i- Tim adamlarımızdır. Adı Geçen Meşhurlar Profesör Mükrimin Halil Yi- nanc'ın cevabında adı geçen meşhurlar hakkında kısaca mslümatı verivoruz: Celâlzade Mustafa Çelebi disahen niye Müteaddit. eser rakeşi idi, 16 wet as 'Ali Çelebi (Mustafa): 1541 de doğmuş, 1599 da şulr Prf, Mükrimin Halil Yınanç 350 sene evvelki na reiki gah Birçok eseri tipliği yapmıştır. Cenabi (Mustafa Cenabi): 16 met asır Türk tarih âlimlerimiz. , Halep kudısı iken 1500 tari- dendi binde ölmüştür. İ kâtip Çelebi (Hacı Halife, İlacı Kalfa - Halife usta! diye de dr, İstarb HALKEVLERİ yoğlu Halkevinden: günü saat 15 de Evimiz emeli salo- “Dünya ahvalinin son duru Sişli Halkevi ü., hakkı Halit Yaşaroğlu. tarans verilecek akıp temsil şubetr piyesini tersik ede Pazar günü de temsil şubemiz yine pi yeler ünden alınması ri ktaş Ha'kevinden: 20 da profesbr Mükri- tarafından “Türk tarihinin Davetiy: bir konferans v ranstan sonra ter yelerin Evimizden Bakırköy Parti tecektir. leri vardır, Yeniçeri kâ- | i ve fikir âlemi- iyetlerinden biridir. Mustafa): Analırdı. As ismi) lde doğmuştur, Cumartesi | Reisi | rafından bir kon- müte- 7 “Ctza Kanım, lecektir. iyesini temeli ede- rin Ev Müdürlü « len olun: Cumartesi konferans ve- | elerin Halkevinden Pazar günü Azasından lecektir. Kenfe - vardır. Daveti- alınması, Merkezinde © Kan: 15 de Parti 5 (Dünya | ns veri- Askeri Vaziyet Başı 1 incide asıl harbi yapacak #kleri Henüz be an pi; mevkiler: k yeni Bir ümleleti Söklenemez. Asssa Yayoslar ordusu, © marörize ni Bir mmukave - met şösterecek mi, sokun Alman iv tersikiler elde eöebile- ların Ralttanlarda yap makta ullukları harekditm neticesi ü- serinde müessir olahileesi örer - den birisi de budur. Nütenrrız cazi” yete bulunan bir ordunun rotörine kuvvetlerinin birkac şehri zaptetmes müdafssda bulunan edu run teslim olduğu veya olmak Üze- re bulunduğu, hattâ kermeti harbi — © halel geldiği demek değildir, Bilkis, bam abvalde hücuma geç miş kuvvetleri yıpratmak ve “ddafnn hattın darittmek icin birkec sekin terkedilmesi stratej! bakımmdan das hu müsbet netice bile verebilir. Era» ser harpçü bir millet olan Yameslav- ların motörize kuvvetlerle isbirliğine teşebbüs etmekte olan Alman piyade viriikleriyle esaslı bir mücadeleye gi- tişmiş olması veya böyle bir karstlaş- ma icin harmlanmakta bulunmam de beklenebilir. Vâkla, bugün Yugcslar ordusunun müttefikleri olan İngiliz ve Yunan kuvvetleriyle irtibatı kesilmiştir. Fa- kat, yukarda dediğimiz veçhile, Yu- godav ordusu şâyet daha iyi müra- dele edebilmek ve hari Ye çekilmiş butumuyoru derhal yandan yapacağı bir hücüm heticesi, tekrar müttetikleriyle irti- e muvaffak olabilir, dusu böyle bir hira. dernek olabilir mi? Alma kısa bir zamanda mu > etmeleri, Yüğes susu, Almanlu ce V rleri, yolları Ve köprü başlarını ev den tutmuş olsaydı, bati burs da Alman kuvvetlerine o karşı es bir müdafasda bulunabilseydi, hiç Şüphesiz Almanlar bU seri muwafin — eti elde edemez ve Yugaslavyan. bem inilttefikleriyle irtibatı kesilmez. hem de Yunafsol cenahı açik 1 mazdı, Dü suretle de bugüne kadar eşine ez rastlanan kahramanlıklar ya. ratan Elen kı etleri şimdiki duru- ma diişmas Halbuki, Yugoslav. ordusu bunları İ yapamamış, Almanlar da; tıpkı Po - lonya ve Prarsada olduğu gibi, sira tee hatalardan istifsde günkü netireleri elde etmiş! 2oeli duk: lamamak üzere yeni ve müessir bir marekette bulunup * bulunamıyacu ancak, bi lerde gelecek haberler- den. anlaşılabilecektir. mafih, Yugoslav orduru, müt- tetikleriyle irtibatı temine muvaffe isa da olmasa da, Muked: * reyan eden harbi Almanların hen: kali süretie kazanmış olduğu (iddin edilemez. Çünkü, Yunan ve İngili kuvvetlerinin, evvelen tesis ettikleri üzerinde Alman- dikları anla Seltiniğin centp w ordusunun arı tekrarı ları karşılamıya şilmaktadr. Bu hat, , | racat ee TAN İktisadi Hafta men mel | ; - Balkan Hâdiselerinin Piyasc daki Tesirleri - Zleracet Devüm Ediyor « İthalât Hareketi Olarak Kaydedilecek Mühim Birşey Yok! $ on Balkan hödiselerinin pi- yasadala tesirleri 'meler — dir? Bu suale öeyap verinek için, muhtelif memleketlere yapılan 4) hareketleri hakkında lümat vermek kâfidir. Son harp, en ziyade Balkanlardaki ihracat| yollarının “değişmesine sebebiyet vermiştir. Memleketimizin ihra- est maddeleri, İtalyaya, İsviçre. ye Yugoslavya vasıtasiyle sevk edilirdi, Yugoslavya harbe gir -| meden birkaç gün evvel, İsviçre ve Italya mallarının Yugoslav - yadan transit suretiyle geçmesi- me müsaade etmemişti. Bu yol ks- pandıktan sonra ihracat mudde - İleri, birkaç gündenberi Remon ya tariki ile Isviçreye ve Italya- ya gönderilmektedir. Bir haftalık ihracat vaziyeti icaret Odas tarafından ya- pılan hesaplara göre bu hafta içindeki ihracat, yekün iti- bariyle 2 buçuk milyon Tirayı bulmaktadır. Ihracat o yekünunu! kabartan maddeler şunlardı: Tıf- tik, tütün, deri, balık. Bunlardan tiftik en ziysde In- giltereye satılmıştır. Imgiliz ti- caret birliği aylardanberi, Tür - kiye piyssasından 40 bin balye tiftik almak için, tiftik ihracat - çılar birliği ile müzakereler yap - makta idi. Bu müzakereler pak u. zun sürmüştü. İngilizler, piyasa Yı tatınin edecek derecede fiyat teklif etmemişlerdi relerden sonra, Ingilizlere tash- büt edilen üftiklerin ihracına buşlanmıştır. Diğer taraftan Al - mar. firmaları da, bir milyon 200 bin lirabk tiftik satın almak için, tiftik ihracatçılar birliği ile mü - takerelerine devam etmektedir - ler. Tütüne gelince, bu hafta içine de tütün en ziyüde Mısır ve Al * manyaya sevkeğilmiştir. Yalnız Almanyaya gönderilen " kıymeti y milyon lirayı teca- vilz etmekt Mütöferrik ola - rak tütün sitwlan memleketler yp Tasında, Danimarka, o Fihlan Isveç te bulunmaktadır. Kuzu ve keçi dârileri içi ber taraftan talep wardır. En ziyadef Macaristan, Isviçre ve Isvoçten de Ti istenilmektedir. Balık ihrac da, Romanya, Bulgaristan, Yuna- nistana devam etmektedir, Bun - dan başka Almanlar, tuzlu ve konserve balık almak için de, Mü racsatlarda © bulunmaktadırlar. Buna alt ihracat listesi, bahk ih racatçıları arasında tevsi edile - cektir . Birkaç bâftadanberi ile ticaretimizde de bir Filistin inkişaf batsında 2048 Fe lormdan b pr uzanmaktadır. En serp dağlırn ve Aiğer bir tabir arızaların Sulurduğu bu mar a İngiliz. küvvetleri- a pas dağ lıyarak Ohri gölüne Ka- etmelerine müân olmaları beklenebilir, | dan etemebi, Bu müzake-| 4 ürün | va görülmektedir. Filistinden iste 1 niien #maddelerin başında pestil, kufu erik, bulunmaktadır. Bema makebil Pilistinden pamuk »pliği gelmektedir irakla olan ticaretimizde yeni ir tahsvvâl yoktur, Basra yolun lâstıği, çay ve kah ve bek tedir Bu yol üze - rinden ihracat yapı ii pek vâki değildir. Irak demiryolları tari felerin:n yüksek oluşu da, ihr tata büyük bir bni teşkil et sekte. Dışarıdan mal getirmek meselesi içaret ofisinin, a cağı meselelerden biri di buki, ihraca la nazaran d y ve basit bir mesele haline girmiştir. Bugün herhangi bir yiy idesini peşin parayla İstanbul ilmen - da her me bildir. Fakat ithalât bu n kolay değildir. Bu itibarla ith mevzuuna pek haklı olarak di etin müdahale etmesine ihtiyaç Vükıs şimdiye kadar dev- imkânlarını temin ©i- inek için muhtelif ticaret züm - lerine akreditif muamelesi a - çılmasına. delâlet etmiştir. Mese- Amerikadan bam deri getir - mek işin 70 bin agiliz Jiralık| akreditif açıldığı gibi... * Burdan! başka demir, çay, kahve ithali için de zaman zamsn, bu mev -| zula uğraşan birliklere akreditif| temin edilmiştir. Nitekim bürkaç gün evvel çay ithali için, çay ve kahve birliğine 60 bin Ingiliz li- valık akreditif açılmasına deli let edilmiştir. Fakat bu muame - Jeleri temin etmek kâfi değikdir. nal etthek, piyasanın mal taç olduğu mağücleri bulmak herhangi bir ticarwhanenin işi olmaktan çıkıtış, devlet işi haline| "Etrrmişeer” ihracat -mesele -| |, piyasanın muhtaç lann bu mevzula karşılaşa -| caktır, Haftanın ithalât hareketlerin - den bahsetmek © İâzmgelirse, kaydedilecek mükim bir şey yok- Yakında muhtelif memleket lerden mühim miktarda ülizlüt aşyası geleceğinden o bahsedil - mektedir. Hüseyin Avni Dünyanın Siyasi Manzarası (Baş tarafı 3 friüde, nin alınacağı €n mudir, Wister Ükürehin, o Atlantik mevdan maharelesi karanılarak Amerika yardımı devamlı ol; emk temin edildikten öne, Al manyanın muhakkik 'tyağhip e Mileceği kannatini izhar etmis Hitlerin msketi waki nesini hangi istikametlerde ha- rekete getireceğinin tahmin o Tunsmıyacuğım sövliven Mister Churehil”in. Almanvamn, Uk rumen hbebat © ambarım ve Kufkasya petrollerini ele gerir meye tesebbfis edeceğini söste ren bir çok ulâmetler olduğüne heyam etmesi cok manidardye $. Rusya - Japonya: ösyü Matsmoka'nın bu 8! M sam, Melotof'en serefine verilecek sivatette bulunduktar sonra, vaktiyle diblematik bir nemuriyetle bnlunmus oldu. Leningrad şehrini ziynet ede- i bildirilmektedi Japon hariciye marırı dün A- merikan sefiri ite beraber ye- mek yemiş ve üç saat kadar ko nuşmustar, Amerika sefiri, Mös yö Matsuokaya. geçen son ba- hardn Iapansuda bulmalı rada kendisine gösterdiği misn- tirperverliği iade ettiğini ve a- ralarındaki konuşma çok sami ini bir hava icinde cereyan etli- ye neraretimin | oram olan bir gazete, Nisskove da cerevam eden o müzakerele" weticesinde, Sevyetlerle Japan. ya arasında bir ademi tecavüz Paktı imzalamacağını varmıştır Roosevelf'in Kararı: A berler Mister Röosevelk fin iki cok mühlin karar aldı; bildirmektedir. Bunlardan biri, manlarımdaki ecel morikadan son gölen he- Amerika li mesineş Diğeri de, muvakkaten Amerika himaye altına alınarak, orada hava teşkiline ait olan kara: Ru iki kararın da, İngiltereye harp malzemesi naklini kolay- , Atlantik meydan mu le uhndiğı üşikârdmr. M, ANTEN YENİ NEŞRİYAT SİVAS FOLKLORU — $ etmektedir, Vehbi Cem Aşkın tar tılan yazilmiş ve Sıvaz Küm mar ası tarafmdan bastimestar. 4 EYLÜL — Sıvas Halkevinin tör dergisidir. Mart 840 ayının 25 — 4 sayı gitmiştir. m. MARIKA | Mevsimin 1001 harikası filmi olan KORA TERRY İKİNCİ HAFTA OLARAK ŞARK SİNEMASINDA Baslada, — Kim o, kimi istedin? —Remzi kalk... Sana diy Bekir doğrulup oturdu. F cak bir rüzgâ ratle geçiyordu Bekir karanlıkta yi Sul ri nu — Ne var, kız? — Bekir ağa sen misin? — Benim! > Ne oldu gece vaktit. — Hiç... Hiç bir şey olmat Sultan, iki büklüm dururke mişti. Köy delikanlılarından hiç yen, kendi akranlarına, kırk yaşı eği $, her de sesinden im var, n dumanı gibi esiyor, bulutlar alçaktan ve sü- mediği halde hem Jena korktuğu- yere çömeliver: birine benzemi- nda sakallı, uslu GÜL İNSANLARI Tazan: Benim... — Remzi sen — Benim dedi! ranlıkta? Bekir can sıkı verdi: Cemalettin ivlahır misin? ik ya... Sana ne oldu gece vakti Yanında kim var? Remzi yaklaşınca, eğilip baktı; — Mayır ola kız, buralarda ne arıyorsun ka-|fina yakın. ntesiyle, / İgötürsen bulamazlar, — Kızılhamam mi? Kurılhamam Buradan kaç saat çeker bilir misin?) — Bilirim. Altı, yedi saet çeker... bucağı be? — Sen ne diyorsun. Altı, yed Sultanın yerine ceVup)olur? On, ön iki saat sürer ferah, ferah! Remzi, cigarasını yakmak için — Benim Kızılhamamda teyzem ver. yürüdüler, v nat kadar hiç konuşmadan karanlıkta Bekir, karma karışık, biri birini tutmaz, hiddetli ve sevinçli şeyler düşünüyordu. Ormana yâklaylık- Yarı zaman, k biraz yavaşlı mma © taraflara No: 31 Oraya ltanın sık sık soluduğunu farkede adı. Kazılbamanmı adım işitmişti hiç gitmemşiti, Zaten yirmi ya- geldiği halde Orta nahiyesiyle Çerkeşten bü: cehennemin Ankara tafa- atlik yerdi . Bekir, peşlerin. iş saatin lâf mı asvucunda sâk- ka yer bilmiyordu. Çerki muayenesi için, bir defa da mahkemeye şahit ola- k inmişti. Gidenlerin söylediğine göre Ankara, şu tarafta, Çubuktan daha ileri, on sekiz, yirmi sa- de, bir defa âskerlik den belki bir gelen olur, diye mühim harp? sahnesi olduğunu ifade eden kıs | i BUĞÜNKU P&YUlkM Meydan faslı ?0 Haberler 1045 Kömuşma 4.50 Şarkalar ğa- m İk YE Yüzük 45 Yörük 2148 Salon kostrası 1236 Rübörler 1245 Salm çr- kesiraiı 2900 Müzik (PU, Kapanış im Müzik (ELİ * 18.00 Program 18.03 Müzik H ükümetin Teyakkuzu ve İhtiyat Tedbirleri Başı 1 intide en hükümetimiz, Bu püfas ke- Timak iel bazi tediyir. ihtiyacımı duymuştur. birler, Türkiyenin harp ile kara karşıya bülun- duğunu göstermez. Alinan tedbir e hareketten baş »sivle, telâs ve endişeye düşmeye Yüzmm ve ma- hal yoktur, Çünkü OAhağoluya sitmesi tavsiye edilen vatandaş» lar derhal şehri terke davet edil. memişlerdir. Simdilik yatılan yarın bu vatandaşla ket dahiline naklinde la karşilağmamiş olmak için bugümten huzırlanmaktan i- bareitir. Sehri terketmek İstöyen vatandaşlar bugünden bükümete müraçsat ederek vesikalatını a- lscaklar, ve hükümet lüzum gör- düğü gün devlet vasıtaliriyle İs- tedikleri yerlere gidebilecekler- dir. Bu tedbirlerin almmasmı icap ettiren muhtelif sebepler vardır. Bunların başında harp mıntaka- | sında bulunan İstanbul halkının hayat ve emniyetini korumaktır. Yarın bir harp tehlikesi karsısın- da şehri terketmek isteyeceklerin vanik husule getirmelerine mani olmak düsüncesi de böyle bir ted- biri #erüri kılmaktadır. Hüküme- ti böyle bir ihtiyati tedbire sev- köden âmüllerden biri de gehrin aşesini ve asayişini kolaylaştip- maklar, Bu #ibi zruretlerle almması- na lüzüm görülen tedbir kare da aslara düsen vazife s0- faza etmek e telâş ve ehdiseye kapılma mik. tır. Nitekim dün halk arasmda hiç bir telâş ve heyecan eseri gö- ilmemis, hükümetin tedbirini yerin& getirmek izin kendisine | düşen vazifeyi ifaya siten et tir. İ hü İmei Sinan İhtifali €, 10 (A. A.) — Mimar Si- üm. ümünün 330 nci yıldönü mü münasebetiyle dün Selimiye | camii svlusünda muazzam bir ihti yapılmıştır. Ttifale, bâlk ve mektep talebesinin iştirakiyle söylenen istiklâl marşıyla başlan Mış ve söz alah mühreiif hatip koca Sinan'ın hayat Ve esti , memlekette yarattığı sa - lerinin Kıymetini teb - ettirmişlerdir. Metasime İle nihayet ve BULMACA . 1568 adamlar gibi saydıran Bekirden utanıyordu. dillerin mısır tarlalarından yaban domuzlarını ürkütmek için durmadan vurulan, teneke sesleri işitilmekt Bekir, karanlıkta bain hain güldü: Bir şey olmadı da b nedeni geldin? Giyeceği a mış. Şimdi gelir. Ne düz caddeyi bıraktığı için ormana gitmeden evvel Sultana sordu: — Kızılhamanım yolunu bilir misin? — Ankara tarafına düşüyor. Ormandan gidersek bilme: - Şu tarafa demek! Bekir, elinin geniş bir hareketiyle tepelerin üz rinde sim siyah duran ormanın bir kısmını gösteti — İyi öyle ise... Doğru ö yana gidilecek, — Pekâlâ! — Sıtkı, marangoz Halil, bir iki rezil daha, ev-/ladığı kibrit aleyine eğildi: jerini basmışlar. Ellerinden kurtulup al —— On saab. Cehennemin bücdii bel gülmiş — Ne olur, Remzi. Sıkı gidersek daha çabuk — Buraya geldi İvarırız. Sıkı gideriz, ben ağ YER " haraca Remzi, ekin biçmeyi, harmanı, babasının bura- meşe e x.|da olmadığını, mahbushaneden büsbütün edepsiz — Görmediler, dedi, İçikan Sıtlayı, bir arada, süratle düşündü: da, : pa Şimdi ne olacak. — Babam birada yok, dedi, Istanbula manifa - tura getirmiye gitti. Reji dükküm da üzerimde. Hesabı karıştırdık mı yandık. Anem kocadı işler hep bana bakar. Yarın Yunt ovasına gündelikçi gö-| türülecek, Haydi beraber Kızlhamama gidelim Yolda bir hal olur da tez gelemezsem, rezelettir Sen yalnız gidemez misin? İ Sultan cevap vermedi , Bekir ayağa kalkmış kuşağını bağlıyordu. Tâban casını (Bisrsillâh) diye biline #ökbi — Tahakan dolu mu Rem2i? — Biraz tütün var, Buyur. — Şimdi sarmıyacağım, bende kalsın... Anama bir şey duyurmazsın. Yarın akşam buradayım. Kalın pençeli kunduralarını, birisini tekmeliyor Elin ipsizleri ile|gibi k iddetle çıplak ayaklarına geçirdi ydi Sultan, yürü bekâlım, Beraber gid: Soldan S 1 — Bir Yunay vilâyeti 2 erler - Ters okü Bir isim 3 — Müstesna Kemmel - Oyulmüş 4 — Isü .) da - Ced 5 — Beraber 6 — Dök yatı 8ü İle çevrilmiş yer - Ola'- dan kaldırmak, Zevale uğratma 7 — Bir nevi ot - Hürriyeti elin. den alınmış & — Halk - Bir hat değişirse: Diri olur 9 — Baş“ Komşu bir memleket. Yukardan aşağı: 1 — Bir hi van 2 — Bir harfi değişirse: Bit erkek ismi olur - İlâç, çare $ Baki değil, fena bulan - Obüj dünyadadır 4 — Toprak - Bat saklar ö — İlk dört halifeden bi Ti & — Otomobil « Evveli olm: * yan 7 — Bize bizi olduğumuz gibi gösterir - Arabistanda bir yer 0 — Yükseliş yükselmek Yüz kuruş eder. 9 — Ters oku nur$d; Akmaktan temenni - Bİ meyve i görmüşler mi? Ya, gördü-| görseler peşimi bıral — Bizim evi bastı ılar Bekir ağa! — Kim bastı? - Sıtkı, marangoz Halil, İki herif daha. #u dövdüler. Beni tepeden meşe korusuna ordu. altı daha karanlıktı klarda, bir sürü yırtıcı hayvan homurdanıyor gibi kızgın ve korkunç gök gürledi. Bekir alçak sesle: — Yağımur geliyor, dedi, sslanacağız ne dersin? — İnşallah gelmez, kaba buluttur geçer. — Geçmese de olur Sıcakta fena mı, serinleriz — Serinleriz öyle ya. Başlarının üzerinde ve dört taraflarında çam dalları hışırdıyor, rüzgürda orman, ölü duası oku- yorlarmış gibi inliyordu. Kız, Resit ağanın tarlasına gündelikçi mi gel- dindi? — Öyle, — Küç kuruşur. Onlar konuşmağa başlayınca Bekir tüne oturmuştu. Yüzlerini karanlıkta görmedi- di için memnundu; Sultan biraz yüksek s#yeyince Remzi etrafı- na baktı ya) Gsm, “Öyavaş kız, birisi duyarsa kötü olur, Seni gö- türüp bir yere saklamalı, Ne dersin Bekir? Bur hele... Hacer teyzelere bıraksak... — Haçer teyzenin evine gitmem... Beni Sıtkı- ya verir. : ” —— Doğru. Anamın huyunu da bilirsin. Eve koymaz bizi. Dört köyün adamını başımıza top- lar. | Sultan çekinerek teklif etti: — Beni köyden çıkar, Rem3i... m derde girmesin. — Köyden çıkarmak iyi ya... Ani sür- derseniz giderim, dedim. Bu esnada köy tarafından ayak sesleri duyul- du Sultan yerinden sıçradı: Beni verme Bekir ağa... beni verme Korkma sen, kıpırdama! Bekir, yastığın altından tabancasını aldı. T içerek ramlıya fişek sürdü: Kim o, kimsin? — Hayır ola Bekir... Kurban olayım, Sul l bi Uykudan mı uyandın?! iz. Nereye gitmeli? (Arkası var)