—- TİYATRO Ti Soma Tiyatrosu Mart nihaye.| tinde kapılarını kapadı, Bu mevşimde verilen - temsilleri bir) daha gözden geçirmeyi faydalı) buluyoruz. “Bu suretle yapılacak sahat bılınçosunda Tiyatromu | zun eser, mizahsen, sanalkâr ve dekor bakımından Yaptığı temev- vücrtin grafik'ini ğ Dram kısmında te: pirin “Otello” su ile açıldı. Bu pi- yes hakkında © zaman yazdığımız | tenkitte fikrimizi söylemiştik. E-| Gilen uzun münakaşalardan anla-| sıldığına göre, Şehir "1 rejisörü (Otello) da bir yenilik yapmak ve (Ötello) nun klâsik sehsiyetini tamamen değiştinrek ona büsbütün başka bir hüviyet vermek istemiştir. Bunu maalesef münekkitlerr kadar artistler de anlıyamadıkları Şekspirin şaheseri, şapla seker arasında bir tesir bırakmıştır. Bu tesirdeki menfi netice o kadar kuvvetle te- barüz eyledi ki, dekorların mü- kermmeliyeti bile bunu izaleye kâ fi gelmedi, Rejisör, Otello du mu- vaffak olduğuna kanidir ve bunu isbat için hasılat yekünunu santi- mine kadar bir kaç defa tekrar &tmiştir. Bu itibarla komedi kis- minda oynanan (Kiralık odalar) r- dünya şaheserlerinden biri ol- ması lâzim gi Piyeste mühim rolleri olan Ha- di Hün, Talât, Cahide, Mahmut Moralı bu yeniliğe kurhan edile- rek silik bir vaziyette kalmışlar- dır. (Ötello) dan sonra geçen seneki “O kadın” in gördüğü rağbetten cesaretlenen Şehir Tiyatrosu (Bir Ana) isminde Tristan Bernar'dan adapte bir piyes oynadı. Piyes tutmadı, tamamiyle frenklerin dedikleri gibi bir “fur” oldu. Bu iki muvaffakıyetsizliği (A- yak takımı arasında) biraz telâfi &tmistir. Gorky'nin piyesi Vâ-Nü nun tereümesiyle bize biraz nefes aldırdı, Burada grafik “hasenat” hanesine doğru yükseliyor. (Bulunmaz uşak) ayni zaman- da bulunmaz bir pivesti, Temsil- ler yükselişi bu eserle muhafaza &diyorlar. (Dostoyevski) nin. (Aaptal) £ ile tahavvülü gösteren ibre bir- den muvaffakiyet U istikametine doğru fırlamıştır. (Aptal) harikulâde güzel tem- sil edildi. Burada bir mücidetten. Deri sanatında büyük bir inhitat görerek aci tenkitlerimizle ikaz €ylemek istediğimiz Cahideyi Birdenbire görmek istediğimiz t&- kâmül noktasında buluyoruz. Pi yesin bütün ağırlığını taşıyan bu sanatkâr (Aptal) ın muvaflakıye- tinde &n büyük âmil oldu. Avni Dilligil'i de tekrar hatırlatmak isterim. (Aptal) dan sonra öynanan (E- millia Galotti), geçek eser, gerek mizansen ve gerek dekor itibariy. Is müvaffak olunmuş piyesler. dendir. Burada Avni Dilligil'le Mahmut Moralı eserin ruhunu ir. yatro Mevsimine Bir Nazar Yazan: ULUNAY BAHİ "SLERİ — Şimdi (Meşaleler) e geliyoruz Batay! ın bu eseri, mevsim töm sillerinin tİyatro Lârihine muvaf fakıyetini altın harflerle kavde- lerek kadar güzel oynadı. Ar- tistler, sanata verebilecekleri bü tün a: a attılar; Bi) hassa Cahideyi artık geri dönemi yecek kadar ilerde görüyoruz. Bu eserden sonra telif olarak (lmralının insanları) oynandı. Ester hakkında fikrimizi Yaz mastik. İkinci telif piyes (Hürriyet &- vartımanı) oldu Bu tali eser Şehir Ti- yatvosundan -nedense- bir üvey evlât muamelesi (gördü. Öbür kardeşlerinin eskileriyle givdiril. | di. Hüner göstermek icin kendi sini halka arzeden bir artisti. sahneden çekilmesi icin bir falso yapmasına intizar edilir gibi bir vaziyet alındı. Fakat aksi olacak. eser tuttu, Hattâ ikinci akşamı bütün yerler alınmıştı. Buna rağ men İHürriyet apartımanı) eserde olduğu gibi yandı. kül oldu. Ye rine son temsil olarak yine (O- telle) kalm oldu. Dram kismini Seksnirle kapa- mak isteven zat, tabif piyestek yenilikleri muhafaza etmişti sonra bir de inat meselesi var, 'omedi kısmına gelince: Marcel Pagnol'un (Yalı uşağı) başlığiyle adapte edilen (Marius) u dram kısmındaki (Bir ana) nın âkıbetine uğradı. Halk gözlerinden esneme yaşları akı- atak ne örfümüze, ne üdetimize adapteye pek kısa hammül edebildi (Yalı sağı) ndan sottra Kome- di kısmı “güldürmek” Vazifesin- de kusur etmedi. Piyesleri ayrı| ayrı zikretmeye hacet sörmüyo- rum, v * * His edelim: Bu mevsimde Şehir Tiyat- rosu Dram kısmında 9 piyes ver- miştir. Bu dokuz piyesin beşi ter- cüme, ikisi adapte, ikisi de telif. tir. Komedi kısmında ise topu to- pu dört sdapte piyes verilmistir. Halbuki bu mevsimde Sehir Ti. yatrosu bize tercüme ve adapte 0- larak vaadettiği ön bir niyesten baska telif olarak ta altı piyes va- adetmisti. Bilhassa bunlardan Kral Ödipi ile Pirandello'nun e- serlerini büyük bir sabırsiklikla ledik, Telif eser olarak ise duvar i larında okuduğumuz (Köroğlu! nu değil, (Avvazi imi bile görmek | nasip olmadı. Oyun verine sak-| lambaç oynar gibi, görünmesiyle kavbolması bir olan İki eser gör. dük Komedi kismi tamamen ihmal edilmi O kadar ki orada veris lecek piyeslerden bahis bile edil- diği yok. Mevsimin başlangıcında: “Se- hir Tiyatrosu meler hazırlıyor?” kavrayan iki emsalsiz sanatkâr.) başlığiyle bir makale yazmıştım O zaman daha münekkitliği te- Yedek Subay ve Askeri Memurlar Kanununda Tadilât Ankara 7 (A.A) — Büyük Mü Ist Meclisi buğün toplanarak be- lediye kanununun 15 inci desinin tefsirine alt mazbatayı etmiş ve hava taazruztarı- ununun 10 line ve bu kanuna yeniden bazı hükümler ilâvesine ait kanun | İiyibası ile yedek subay ve askeri memurlar kanununun o muaddel | üçüncü maddesine iki fıkra ilâvesine iy müstaceliyet o karariyle müzakere ve kabul etmiştir. Meclis rüznamesinde bulunan 27 kânünuevvel 939 tarihinde ve müteakip günlerde vuku bulan zeleelede fevkalâde hizmetleri gö- rül bazı mahkümların cezalı Tırın affı hakkındaki kanuna lâyihanın da birinci müzâkeresi- ni yapmış ve çarsamba günü top- lânmak üzere içtimas nihayet vermiştir. Dünyanm Siyasi (Baş tarafı 3 ünetide) rın maruz kaldıkları ciddi mü- kavemetlerden bahsetmektedir. ler, Diğer cihetten Moskova rad- yosu, dün aksafdan itibaren Bul- garcü neşriyata başlamıstır. Rütün bu hadiseler, Bulgaris- tana Alman ordularının girmek üzere bulunduğu zaman yaptır &ı deklârasyon ile Balkan! ki hadiselere lâkayıt kalmadık» larını resmen ve alenen göster- meye başlıyan Sovyetlerin hu bölge ile daha yakmdan ve da ha ciddi olarak alâkadar olduk- larına birer delil olarak alınabi Tir. Bu alâkanın, Balkanlardaki hadiselerin müstakbel inkisafla. nı üzetine de müessir olacağı tahmin edilebilir. M. ANTEN İzmirde Temizlik İşlerinde Kadınlar Çalışıyor İzmir, 7 (TAN) — İzmir öelee diyesi temizlik işleri kadrosun- daki noksam tamamlamak üzere kadın İçel almıya karar vermiş- tir. Belediye ilk olarak 25 kadın #mele almış ve bunlara yekne. Sak elbise giydirmiştir. veceühe feda etmek lâzım geldi- ini takdir edecek bir zihniyetin mevcudiyetine Inanmadığım icin Muhsinle vuku bulan mülâkatım- da aynen bana söylediği şu cüm- le yazdığım yazıya girizgâh yapmıştım: “Bü seneki repettuvarımız ol- dukta zengindir. Dalma gecen mevsimler, gelecek mevsimler hakkında bâha yol gösteriyor. Halkımız tiyatroyu seviyor ve her şeyi kolay koluy beğenmiyor. Bunun İcin biz de repertuvarda biraz titizlik ediyoruz... Bunu okuduktan ve Sehir Ti- yatrosunun da gerek drem gerek komedi kısımlarında bu seneki mesaisini gördükten snra buna karşı söylenecek sö; — Allah için öyle!. Den başka bir şey değildir! “| hâkkedilmis TAN Meşhur Adamlar Galerisine Kimlerin Resimleri Asılmalı ?| (Başı 1 incide) bir “kitabe, yap- maktır. Hattâ bu “kitabe, leri duvara değil, okuyanları biraz da eğilmiye mecbur edecek şe - kild& birer mermet sedir üzeri. ne fasılalarla ve sırasiyle kov - mak daha muvafiktır. İyi secmeli, az setmeli ve ö-| lümlerinden en asağı yirmi beş) sene geçmedikçe, vani söhretle. | ti bir nesil sonra dahi tasdik e. dilmedikce kimsenin ismine bu galeride ver vermemelidir. Simdi başka bir mühim nok. tadan bahsedeceğim: Bir mille tin büyük adamları valnız pe vüksek sönatkârlar. sanat ince- liğinde söhrete erismis nâdir dâ. hiler değildir. O milletin kül Tüne mahviyetli, fakat müessir de çalışmış, onu elinden tu- tarak bir hoca, bir baba sefka - tile. göz nuru, alın teri döke. rek irfan ve medeniyet yoluna sevketmiş sahsiyetler de büyük adatnlar arasindadir. Bu itibarla bizim O edebiyat © galerimizde misilsiz lisan mimarı olarak (Bâki, (Nef'i, (Fikreti. kalb sairi Fuzuli, zevk salri (Nedim), müteceddit #air (Galin Dede) ve kiymetli nlsir (Naimâ) dan son. İra — (Ahmet Mithati Efendi ile Şemsettin Sami) ninde yeri bulunmalıdır. (Ahmet Mithat) Efendi, Par mentier'nin açlığa. kıtlığa kara bir zemanlar patatesi zorla. uğ- rasa, didise se Avruoa halkına kabul etirisi gibi bizi de irfan sefaletinden kurtarıp eserleriyle Garb bilgisine dovuran, Meshaf Yazısmdan in söke - miven bir millete matban harf - Terivle hir ileri medeniyet asia. van harikvlâde caliskan. inatcı ve müteşebbis bir adamdır. (Sumsettin Sami) ise: modern! tekniğe uvgun İlk kamuscu ve| Türetei, misli heniz vetissmemis biricik lisan üstadıdır. Her ikisi de bizden evvelki bizimki ve biz. den sonraki nesiller icin irfan: - mızın velinimetleridir. Folklor bakımından bütün bir milletin karakter ve zekâsını temsil eden (Nasrettin Hoca) ise. galeride tam istihkekla ku- vulun oluraçak muazzem bir var. lık, değme millete nasi olmamıs büvük, essiz bir sahsiyettir. En fena sartlarla vakında filmde gösterileceğini resimle - rinden anladığım ve bu Surefle de Maazallah Kel Hasan'a dön. dürülüp bütün hüvivet ve kıy- metinin mahvedileceğinden kork tuğum o kudel sahsivete galeri- de “kitabe. tahsisi artık bizim icin yalnız bir “hakkını vermek, n ibaret kalmıyor. bir ayıbı ört. mek. silmek, bir vicdan borcu da alar! reaemeeeeekesessesaziz 2i NİSAN ÇOĞUK BAYRAMI BAYRAMDA © yavrularınazın bayramlıklarmı hazırlarken mii- letin yardım ve şefkatiyle yaşı- yan çocukları da sevindirmek | &in Coruk Hsirgeme Kurumunu yardımmzla kuvveflendiriniz. ANNE KANİYLE YARATTI. Ğ! GOCUĞUNU, #ÜTİYLE Bes. L#MELİ, YÜREĞİYLE Sevip Tam Listesini Milli Piyanonun 5 inci tertip 3 üncü çekilişi dün, Ankarada saat 17 de Sergievinde yapılmış ve aşağıdaki numâralör ikramiye kazanmıstır: 20000 lira kazanan No. lar 031043 51290 103996 221999 227323 233664 270740 257321 65.000 lira kazanan No. lar 024812 26629 48352 120975 130520 145517 150058 234588 2.000 lira kazanan No, lar 034796 048337 OB5265 102619 109515 124986 159149 163078 204RAT 716190 1.006 Tira kazanan No, lar 8704 O1ARG4 2158 22401 26815 2ea32 Sanma 3577 as973 37245 4174? 47447 49033 60960 ÂdIS9 GARO 66042 60066 TIRA TNYİŞ 76004 77712 BIR San? #25417 ©5925 96720 09573 gORTI. 100256 108792 11156 119462 11900 116907 116512 12005 121440 121409 129495 127015 Y4şın? 144775 14N0<9 180147 169AKA 163022 170444 173092 rar 1784n5 177140 180142 190805 191702 194005 205249 217047 218726 210045 #2aRi9 date? oranan 22941 220042 DANR?T ZSAAMT 2aana6 YANITI dadmAN ARAT ZATA YATINR DANSA OSRAĞR ORRRAN ORRAS S9np DTUrdA DTİK DARI MRK YTRARI ORİMAT R9644 ORAKAN 204A0I 207852 20180M SORAR Diğer ikramiyeler Son dört rakamı (1848) #la ni- havet bulan 30 numara 500 er, son dört rakamı (5078) ile ni ayet bulan 30 numsra 500 er. son dört rakamı (12651 ile niha- vet bulan 30 numara 500 er on dört fakamı (0$58' fle nihayet Bulan 40 numara BON er bira Son dört rakamı (2369) 'le pi. hayel bulan 30 numara 200 or. <on dört rakamı (8R18) le niha- vet bulan 20 numara 200 er son dört rakarm (29499 ile nihevet bila 30 nermara 200 er, son dört -akaiı (1109) ile nihayet bulan 10“numara 200 er. sol dört Ya Vent (5900) 30 nurnarı 200 er lira, Son üç rekamı (084) a vet bulan 300 numara 100 er Gm iin yaam ORAY ia nike. Dahi oRejisörE R BAKMALI! ... v Akşam gittikçe bastırıyor, gök yüzünden bağıra Milli Piyango İkramiye Kazanan Numaraların ile nihavet tele Yıldızlar Yıldızı G RETA | Neşrediyoruz vet bulan 300 numara 30 ser lira, Son İki rakamı (83i ile nihe- get bulan 3000 numara 10 ar lira Son bir rakamı (1) İle nihavet bular 30.000 numara $ er lira, Son bir rakamı (7) (e nihavet bülanı 30.000 numara 4 er lira ikramiye alır. nın dört parcası İs- bul. hirer narcası da Aksehir İzmit. Erzurum, Karadeniz E. reğlisinde satılmastır. 5.000 lira- nın dört parcası İstanbul birer) parçası da İzmir. Afyon, Cerkes-| köy. Adana. Randirma, Bartın, Körs, Elâzğ, Bafra ve Ankara.| dadır, | Akıl Doktorları Toplantısı Türk Nöro - Ps'hiyetri Cemiyet mütat aylık ictimem: Bakerköy akli. ve ve eabiye hartânesinde (Prof. Fahrettin Kerim Gökay'ın başkanlığı alanda Yapma, Akliye diçenti İhsan Sükrü Aksel Teerit etmis oldüğu yeni bir metin. seğpbelke Vi hakkımda teb. bulunmuş. hayvanlar. üzerine pdr tetrübelere sit preparas- vonlar söstermiştir. Dr, Kenan Tükel, Prof, Fahrettin Kerim Gökay İle takin ve tedavi efe #ikleri bir (VI) revç felet ve Catata- niave ârar sösteren diğer bir Saka m etınişitir, Operatör Hami Di- All Bastalarımın o yuttukları, asık gibi» etsimlerin onların barsaklarından cıkarimalnrı süllerini izah etmiştir. Büteresan va- xalar görtarmiztir. #z TOPLANTILAR Kartal Gençler Birliğindeni Birli- İ ——— 8-494 BULUNDU Kr 8.00 Program (çiz Mütlk ÇPL) 803 Haberler | | 1639 Konuşma 8,18 Müzik (PL)| 1845 Çifçi saati 448 Yemek hs | 18.09 iüzik (PL) tesi 1930 Haberler 19,45 Konuşma “ 1950 Faml Beyeti 1420 Program (20.16 Rüdyo ga- 1483 Türke ölesi plâzlar 2045 Salın or» 14,80 Haberler vektrati 1408 Türkçe | s9 Konuşma piâxlar 2148 Türk korosu 13.20 Müzik (Pİ)| 250 Haberler * 2248 Müzi (PL) 00 Program ( ! 2325 Kapanış VEFAT Bosna öşrafından Şihinpağa 0- teli sahibi Şahin Paşa oğulların- dan Haci Selim Şahin vefat et. * miştir, Cenuzesi büğünkü Salı günü öğle namazını müteakip Fatih camlinden kaldırılacaktır. Mevlâ rahmet & HALKEVLEKİINDE Eminönü Halkevinden: Çarşamba akşamı sast (2048) de İngiliz piyes | muharrirlerinden Derek Patmero ta- rafından (İngiliz. dramı ve mödarn Anglo » Seksan Hyatrosu) #evzulu bir konlerans verilecek ve Kon- ferans O İRFAN KONUR faralın- dan türkçeye çevrilecektir. Konfe » ranar müteakıp Temsil Şubemiz Kle- manso'nun (Ssadet Perdesi) İsimli piyesini temali edecektir. Numara)ı giriş, kartlarının Büromuzdan ması Ficâ ölünür. MÜNİR NUREDDİN KONSERİ izin senelik kongresi | 12/4/1941 Cumartesi günü seat 21 de Gençler Birligi salonunda yapılacaktır Yarın Akşam MELEK Sinemasında tulamıyağak RO BAŞ NST LUBİTSC (Ladam O Kamelya) dan sonra MELVYN DOUGLAS İle Beraber Çeçirdiği yegâne filmi GÜLMEYEN KADIN "Türkçe sözlü emsalsiz San'at Şaheserinde Halkını koşturacak müstesna ve bü Bu Perşembe Akşam $S ARA Y Sinemasında » Yerler Bugünden tedarik edilebilir. amm d GÜLECEK Boğazına bir şeyler tıkanmış, kulakları oğuldar BÜYÜK BİR AŞK MUKADDES VAZİFE Herkesi : Heyecana düşürecek ve Hatırasi kolay kolay unu. LEW AYRES - LYNN HARVEY - LİONEL BARRYMORO ük Film bağıra karga sürüleri geçiyordu. Çobandan gelen inekler, avlu kapılarının önünde güdük boynuzlar riyle kaşınıyöorlar, kalın ve yumuşek seslerle bö- ğürüyorlardı. Hafız Muradın evine çıkılacak küçük yokuşun hemen dibinde ağagilin pınarı vardı. Sultan ana- $ı Emine, birkaç kadınla beraber su dolduruyordu. İmam çocuklardan biraz yeri kalarak sordü: — Damadın evde mi Emine? —Evde Hocafendi, reolmuş? Bugün neredeydi? — Pazara gitti. — Pek âlâ... Kızın Sultan hereye gitti bugün? — Ne olmuş, hoca, ağzında bir şey var senin? — Sultan neredeydi, dedim? — Bahçe çapaladı akşama kadar, eve. geldiydi Sonra çapayı bostanda unutmuş. İmam: — Kahpenin rezil yı diye homurdanarak göçti, Emine, ikinci kavganın olmasılı beklemedi. Bü-| | yük ve ağır bir işe hazırlanır gibi örtüsünü başına Sımsıkı dolayarak arkalarına düştü. Hafız Murat, Sultanla evlendi evleneli, bir bu- çuk senedenberi, bir türlü aşı tutturamadığı ve bu hun için ihtiyarlar odasında her ağzını açtıkça bir çare sorduğu yarı yarıya çürümüş kalın ahlatın altında cigara içiyordu. Gövdenin dibine küşücük bir karaltı halinde çörmelmişti. Cigarası, kırmızı bir göz gibi yanıp sönüyordu. İmam: — Selâmün aleyküm Hafız ağa! deği. Murat doğruldu: — Aleykümüsselâm Hoçafendi, buyur, kayırola! Murat bir türlü nefesliyemediği cigarasını, ağzı na götürüp aşağı indiriyordu! Omuzları daracık, kısa boylu, kavuruk ve çekingen bir adamdı. Gül) mesini de, hiddetlenmesini de pek beceremez, yal- nız kırılan bir kuru tahta sesile sık sık öksürürdü. Askere gitmeden önce, Çankırı Ziraat Rankasın- 'da biraz hademelik etmiş, bü sırada tayyare piyan gosundan bes vüz lira kazanmıştı. Çocukken, uzun GÖL İNSANLARI Yazan: Cemalettin Mahir (zaman Pufza çalıştığı, ouz cüzden yirmi kadarını şöyle böyle ezber ettiği için köyde (hafız) diye ça- drırlardı, un bu işe böyle acele koşması, cuma leri ezan okuyan, müezzinlik eden Muradın hafız- lığına hürmetinden İleri geliyordu. Sert sert bur-| nunu çekti: —Oğlanlar, bugün Sultanı kötülükte görmüşler, — Hangi Sultanı? — Hangi Sulter:? Lafa bak... Sehin karı; — Yok canım, Çavuşun Sıtkı mahpustan kaç: yağma? gününü bititmeğe daha bir yıl var, diyor- al 5 — Sıtkı ile değil, marangoz Helil alçağile... — Yök canım? 5 İmam, bukadar Sakin bir cevap beklemediği için biraz şaşırdı. Kovaları yere bırakıp konuşu- lanları ses çıkarmadan dinliyen Emineye dargın! dargın baktıktan sonra torunun arkasından iterek ortaya sürdü: — Gördüğünü bir tamam anlat, doğru söyle... Çocuklar, sıra ile o kısacık manzarayı anlattılar. | Murat, küçüklerin, ellerile işaret elmeden, se$-| Utanma"... lerini değiştirmeden, ipaalar sadesikle, söyler doxleri sözleri göğsüne vurulan birer gi) bi eti sızlıyarak fakat sallanmadan dinledi. Nihayetinde Imam: — Artık, seh ne yapacağını bilirsin, dedi. Müs- lüman adamsın, hafızsın. Zaten Sıtkı ile kaçtık.| tan sonra karıyı almamak vardı va, oldu diyelim, | benden bukadar din kardeşliği Hafızağa... Al, ge tir heyete... Ayağının bağını çöz. Çocukları önüne kattı. Bir kaç adım ayhldık- No: 28 tan sonru siyah cübbesini savurarak İmineye döndü. “© - Kızımı döğmeyen, dizini döğer bildin mi Emine? Murat, ağzında gevrek bif tahta parçası çiğni- yor gibi öksürdü. Bir adım att — Dur hele, Höca, nereye birden bite? — Ne var? — Hele dur! Murat, evin açık kspısına doğru yürüyordu. İçerden, dışarıya ocak aydınlığı vurmuştu. Kapı eşiğinde oturan koca köpek kusruğunu salladı. Murat sükünetle seslendi: — Kız Sultan, bana bak! — Ne istedin? — Hele gel hele... — Ne diyecekmiş?.. Sultan, bilekleriyle gözlerini oğuşturarak dışarı çıktı, Kapıdan vuran, dumanlı, bulanık ni içim den kalçalarını kımıldatarak, çıplak ayakları biç yere değrmiyormuş gibi geçti. Bilerinde hampır bü- laşığı vardı. Muradın burnuna ıslak un kokusu çarptı. Sultan, İmamın yanındaki çocukları görünce evvelâ hiç bir şey gannetmedi. Tarlada ayak ses- lerini duydukları zaman, marangoz Halil; “Gür mi « meraklanma,, demişti. Buna inandı. & İçin yüreği ferah: Fâkat İmam, torununu yine arkasından itip: — Haydi, söyle!... der demez birden bire kork- tu. Bağırmamak için bir kaç kere alt dudağını ısırdı. Çocuk henüz söze belimi halde, içinden bir kaç kere : “Görmüşler! rmüyler domuzun çıkardıkları. dedi, Söylenen kelimeleri hem dinlemiyor, hem anlamıyordu encamında, imamın sana bir diyeceği var. müya bağlamıştı. Çocuklurı eskiden beri sevmiyordu. Bunlan hiç bir işe yaramaz, gürültücü, pis ve hastalıklı şey- lerdi, Kendisi doğurmamıstı ama komşulardâ gö- rüyordu. Evde, tariada meme çekiştiren baş be- laları... Ağagillerin sıska oğlu Mehmet konuşurken ken dine geldi. “Şunun boğazını sıksam mı, boynunu koparıversem mi?,, diye düşündü. Karının sıcak sıcak yüzüne toplandığını hissediyordu. Az da “Halille bu halı eden bir ben miyim? imamın gelini Şehime, Karagizün karısı, muhecirin karısı hep Halille tutulmadı mı?,, diyecekti. Az daha: “Hacer teyze ayarlmadık gelin mi bıraktı köyde Kocası gurbette olan karıların yoldan çıktı be İmam, sen bilmezden mi gelirsin? diye bağı racaktı Boğazı o katlar kurumuştu ki, hiç ses çıkmıya: cak zannederek susuyordu. ş: Çocuklar sözlerini bitirince Imam yere tükür- 'dü. Cübbesinin yakasını çekiştire çekiştire yürüdü Emine, kafasını yumruklayarak yere çökmüş, kısık kisıki — Vay başıma, vay başıma... Kız süna kahpe derler, kız sana kötü derler! diye döğünüyordu. Sultahın sırt: ürperdi. Bir kaç sene evvel (Eğrioluk) deresi kenarında Sıtkı kendisini bırakıp kaçtığı zaman duyduğu, kötü olmak ve dünyada bit başma kalmak korku» sunu ayni şiddetle hissetti. Boğazını acıtarak yut- kundu. Yine oli, ayağı tutulmuştu. Kaçmayı, yal- , ne olursa olsun inkâr etmeyi düşünme den, parmaklarındaki hamurları Ulahyarek, ala ca karanlıkta korkunç bir şeylerin olmasını bek» W lu. O iha br pey dürzesek isis Üksürerek koca kunduralarını sürükleye sürükleye ahorâ doğru yürümüştü. Omuzundarı birisi dütüyor gibi sarsılarak gi- den bu sıska adama, Sultan gönlü bulanarak bakı ) va e VAZİFE FİLMİ vi bir şuheset : LLERDE GARBO H'in İdaresinde TİR. O Bütün İstanbul BULMACA 12345617189 Soldan sağa; 1 — Vermek» içinde ateş yanar. 2 — Aslanda bulunur - bir hayvan 3 — Ters okunursa: bir Yahudi ismi * üm- muktan müzari # — Bir devlet merkezi - baba değil 5 — usture © — Sövme - mürtshase 7 — / rabistandadır « istirham 8 — Bal tıkta bir körfez - inanmak 9 — Bir Asya devleti - murabba Yukarıdan aşağı: 1 — İstan bulda bir semt - bir renk 2 — Yaraşır - hür değil $ — Bir har. fi değişirse: Alev olur - bir ka seba 4 — Bir has isim - ters oku nursa! kişın yağar 5 — Ticari bi a maktan emir - bö ık 7 — Yedi gündön bisi - çeh re 8 -- Azmaktan fall « kirala mak 9 -- Çeka - yuva, Evvelki bulmaca -c.'“-n ağa, 1 — Dan'marka 2 — Ad za 3 — Ziza - Aban 4 — Drama. Isâ 5 — Eğe 6 — Ray - amulu 7 — Icop -dtat 3 — Yeni - çart 9 emir salar