JAN Dünyanın Siyasi Manzarası Belgrad Haberleri: git alâka ve dikkat, Yu tavya üzerinde temer küz e Çünkü burada pek yakında vuku bulacağı tah» min edilen hâdiselerin, barbin umumi seyri üzerinde müessir olacağı kanaati mevcuttur, Bütün Alman matbuatı radyoları, Yuzo: man düşmanlığının gittikçi yadeleşerek köylere kadar Almanlara m , Alman köyleri- nin yakıldığını, gamalı ayaklar altında man tebaasının, eşya ve yiyecek almaksızın Yugoslavyayı terke mecbur kaldıklarını yazmakta ve söylemektedirler, r cihetten, Almanlara karşı yapılan bütün bu düşman- ca hareketlerden, pakta taraf- tar olan Hırvatların mes'ul ol- madıklarını o söyliyerek (o Yu- goslav milli birliğini bozmıya gayret etmektedirler. Mösyö Macek'in kabineye gi- receğinin © Vilhelmstrmse (o ta- rafından resmen tekzip edilme. si, Yugoslavyanın dahili yasetine müdahale mahiyetin- de garip bir hareketfir. Bundan başka, Almanyanın Belgrad elçisinin, Almanların maruz kaldıkları zararların taz hükümet tarafindan üç- lü paktın ka iin alenen te- yidi ve Yu ordusunun terhis talepli kümeti ki Berline bareket ettiği mektedir. Yarı resmi Alman mahefili Almanyanın Yuzoslavva hâdi - ve AL zi- mini, kat cebrin ve müsamahanın da bir haddi olduğunu. Bulgarista- nın da hâdiseleri büyük bir a- Tika ile takip ettiğini fakat na- sıl bir harekette bulunacağının henüz tahmin edilemiyeceğini beyan etmektedirler, Bulgaristan mahafili vaziyet. ten endişeli görünmekle bera - ber, Almanyanın Yugoslav me- selesini de Çekosl ya gibi kolaylıkla halledeceği fikrini izha ar etmektedirler. nın vaziyeti ile a- ak gele him haberler de Alman hüküm. hükümeti arasında Yuzoslavya Bugünlerde kahve niyetine iç- tiğiniz şeyin kahveden ziyade kavrulmuş arpa tozundan kayna- tıldığını düşündükçe, gözde çıkan pacık halırınıza gelse gerek tir. Göz kapaklarından birinin kenarında - tabif, oraya mikrop: ların girmesinden hâsıl olan küçücük bir çihan. mi ğının kenarında bir yer ilkin kı zarır, kabarır, sonra ucunda bir beyazlık peyda olur ve delinir icinden cerahat çıkar... Bn ziyade x kanağının kenarında 0- kücücük çihan hiç bir sev yapılmasa da üç dört gün ) kendine kavholur aya kadar insane Arnacık. çocuk olmıvanlarır üründe peyda olunca, çak ıstırap İ vermekle beraber ona pek te e hemmivet verilmez. Üstüste tek-| a bile, arpacık mivir, dedikleri isin Yayıf olanlara hiraz da tese Arpacığın semirt in vabana atılacak sö ronlara mu net icin beslenme isine hı? Bu bızla apracık kaybol- uktan sonra da insan daha iyi Çocuğun Gözünde Arpacık... * kamaktan ABONE Türkiye BeDeLi Ecnebi 2100 Kr. 1500 wo . 800 1400 Kr, 1 sene 70 . 6Ay say ' Ay “0 8 . / hâdiseleri ler olmustur. Romanya, Yuzoslavyaya pet- rol ihracatını durdur. Yugoslavyada bazı i silâh alana çağrılmıştır. Devlet nazırı olarak yeni ka hineye dahil olan Mösyö Gab leviç'in Moskovada kalmasi | Vendisine tebliğ edilmiştir. Tedbirler Alındı: Yöroslav kaynaklarından gelen haberlere göre de memlekette normal vaziyet ta- le inde edilmiş, siikün ve| kkında görüşme - dahili ve harici diren beyannamesi. esaslı noktalarını a sağıya tesbit ettiğimiz emirna - yeni Yugoslav hikü nin, bitaraflık sivaeetine kalacağını, fakat milli istiklâli korumağa tamami olduğunn göstermesi itibariyle şaynnı dikka! “Mahirane bir surette isa dilen yalan haberlere kulak as mavınız. telâş etmek icin hie bir sebep yoktur. Hükümet bütün komsularivle dostluk molitika sı takin ediyor ve bu politikayı nın hududu dahilinde istikbalde de takin edecektir Hic kimsenin sebepsiz yerini terketmesini menedivorum. evetleri vazifeleri, ğa hazırdırlar. ziyetin nezakr* ve vahame- tini tamsmivle müdrik ve icap eden tedbirleri almıs olan Y goslav hükümetinin karsısında nasıl bir battı hareket takip e deceği hakkımda ancak tahmin ler yapılabilir ve yapılmakta - dı i Alman kavnaklarından veri - len ve İngiliz resmi mahafili ta- rafından henüz teyit edilmeyen bir habere göre, Mister Eden ile General Dili Relgrada git- mişlerdir. Bu ziyaretin, Alman- yanın gittikçe artan tehlidi kar- sısında, Yaşoslavyanın milda. faası ile alâkadar min edilebilir. Almanların o Yugoslavyava! karsı yapacakları hareket hak- kında kehanette bulunmak doğ ru değilse de, muhtelif kay - naklardan gelen haberlere na - bir neticeye var - mak müm Almanlar bir taraftan, Südet- ler meselesinde yaptıkları bu sefer de Hırvatlardan de ederek Yugoslav milli ni bozmıya çalısırlarken, ay. ni zamanda Yugoslavya: etmek için lâzım gelen askeri hazırlıkları hararetle tamamla - maktadırlar. Bu İnarruzün yalniz bir cep. heden değil, belki Yugoslav or- | dularının İtalyaya karşı Yunan | ordulariyle beraber hareket et melerine mâni olmak maksadi. le, bütün cephelerden yapıl ması da beklenebilir. | M, ANTEN tekrarla- de acıklar semirmesi beslenir ve dıkca view mümkün olur. Fakat arpacık kücük çocuğun gözünde çıkarsa, annesi argacık- tan sonra çocuğum semireceğine inansa bile, çocuk bunu bilmez. zünln ağrısından rahatsız olur. r, uyuyamaz. huysuzluk © der. Kendi kendine gececeği bi- linen bir arpacık İcin de rocni hir göz mütehassısına götürmek hatıra gelmez, yahut göz müta- hassası nturdulunuz kasabada köyde bulunamaz. © halde çocuğun arpacık rıkar sözlinü günde bir kaç defa, asit berikli ilik va pamuk batıra- rak onunla vıkarsanız çocuğun gözünden çektiği ıstırap hafif. ler, hem de arpacık daha cabuk kavholur... oArpacıklar tekrarlayınca, önünü söz mütahassısına cocuğu götür mek zaruri olur. Göz iehassı- sı, bulunduğunuz yerden pek w- rakta olup ta cocuk oray gözlesini asit borikli ılık su ile vi- vazzeçmemelidir. bes ti ve cenubu şarki Avrupanın en kuvvetli ordularından olan Yugoslav ordusunda dağ kıtantı Askeri Tetkikler | Bim» şu yakınlarda ve yahut şu son seneler zar- fında, Yuğoslavyaya hiç uğra- dınız mi? Bu memleketin hu- dut istasyonlarından girip çıkan bir yolcu. buralardan pek hoş tesir ve intibalarla uzaklaşır. Hele Tuna yolundan sarktan garbe doğru Yugoslavya top- raklarına ayak bastınız mı, kar- şınıza cıkan simalar, hudut me- murlarının farkh durumları, ilk karşınıza dikilen polis ve jan - darmanın biraz sert, bazan ka- fakat vakur ve askerepsi- ve muameleleri, sizde | bambaska intibalar u- yandırır ve daha etrafınıza ba- kınıp tetkikler yapmıya vakit bulmadan diğer Balkan memle- ketlerine hiç benzemiyen başka havalı bir diyara vardığınızın hemen farkına varırsınız. Gözü- nüze ilk carpan nokta, her şey- de. her cesit memur kıyafetle. rinde asker renk ve tavrının hâ- kimiyetidir. Polis ve jandarma- nın resmi elbiseleri, operet Ü- niformasına hic benzemez. Bu her ilâh sınıfının üniforma- ları birbirinin aynidir. Aradaki biricik fark, kumaşın boyasın - dan ibarettir. Gözünüze çarpan ikinci nok- ta da, herkesin size karsı tavır ve münmelesinde gösterdiği de- mokratcasına tabiiliktir. Bir Yaposlavyalmın Pazarında c€- nebinin yerliden farki yoktur. Askerlik duygusu, onun futri anenesidir. Bu anane. memleket hayatının bütün tezahür ve ifa- delerinde hâkim bir rol ovna - mış, sadeliğe ve acık sözcülüğe doğru inkişaf ederek Yugoslav- yalıyı temiz bir tabiat cocuğu sevivesinde büvütmüş. askerlik i ve vekarı onun kanına ir, Bu vüzdendir ki. goslavya tarihinde en büyük rolleri ovmvan kuvvet. daima ordu olmustur. Yumoslavyayı ordu yaratmıs. ordu ayakta tut- “Dünyanın En En Çok Felâkete Şahit Olan Adamı 26 yaşında esmer, uzun bovlu ve çok cazip bir adam olan Bill bu genç yasına rağmen sayısız fe- lâketlere şahit ol- mestur. Simdi İneilte- rede bulunan bu dene adam, Kızılhacı tarafından yetistirilen hususi vardımcılar- dan biridir ve bugün seyyar A- merikan Kısılhaçı yardım ekipi- nin basındadır. Bundan altı sene kadar evvel bir gece ansızın Amerikanın meshur Mississinpi nehri testı; tarlaları su bastı, evleri yıktı es doğdu, gün ağardı ve bu azgın su elderi ortalığı kapla- mekta devam etti. Felâket oObüyüktü. (Evsiz, barksız sokaklarda kalanlar. bo- #ulanlar, kaybolanlar, yarala - nanlar.. bir mahser'ki sorma git- sin... İste bu mahser yerine ko- san imdat ekibinin basında bi- zim Bili vardı ve orada alelace- bat vasıtasiyle 10,000.000 kisiyi açlık ve soğuk urtarmıslardı. oslav Ordusu Askeri Muharririmiz Yazıyor | i Bugünkü Yoguslav ordusunda tanklar r*uş, ordu beslemiş ve büyüt - müştür, Sırp demek, asker de- mektir. * gösürkü Yugoslav ordusu, mörkezi ve cenubi şarki Avrupanın, hem kemmiyi hem de keyfiyet iti ii kuvvetli ordularından Sulh zamanında süondi 150 bin kisidir. Harp zamanında, 2.500.000 muallim asker çıkarır. “Muallim asker,, divoruz; çün- kü hap halinde silâh altına alı- nan her er, her sene muntaza- man acılan talim devreleri save- sinde, askeri terbiye noksanla- rını tamamlanmış. veni silâhları öğrenmis. modern harp vasıta - Jariyle ünsivet pevda etmistir. İki bucuk milyonluk Sırp ordu- ii : Sevim SERTEL 1938 senesinin eylülünde At- lantik sahilinde kopan müthiş iklonun ortalığı silip süpür. zaman Hızır gibi herke sin İmdadına yı tahâne ve levazımiy zim Bill'di. Pansyivania maden öcakla rında cıkan yangını müteakip elvar nehrin taşmasiy likete uğrayan amelenin imda- dına yine o yetişti. Almanlar Holanda ve Belçi- kayı istilâ ettikleri vakit te o uzakta değildi. Fransanın bası- na büyük felâkeş geldiği zaman © paçaları sıvamış harıl harıl çalışıyordu. Simdi Londrada bulunan Bill burada da boş vakit bulama - maktadır. Bundan bir ay kadar evvel bir gece bir fakir mahalle- sine bomba isabet etmiş, büvük yangınlara sebep olmuştu. Bill yardım otomobiliyle derhal 0- sa, 5 orduya (ayrılmıştır. Her ordu, 3 piyade fırkasından, 1 topçu alayından, 1 ihtiyat 2- layından, 2 suvari fırkasından ve İ muhafız fırkasından müte- sekkildir. Her niyade fırkasının. 3 veya 4 piyade, 2 toncu alayı ile ihtiyat kıtaları vardır. Bir muhafız fırka, 1 piyade vari ve 1 sahra topcusu dan mürekkeptir. Süvari fırka” ları ikişer alaylıktır. Bundan maada her suvari alayının 1 bi- sikletçi taburiyle bir cok mo- törlü cüzütamları vardır. * eçen dünya muharebe - sinden sonra iktidar ma- kamına gelen bütün Yugoslav- ya hükümetleri, ordunun techi- zatına fevkalâde bir itina gös- raya koştu ve enkaz içinde ca- lışmağa başladı. Burada bir evin rasında şöyle bir o manzarayla karsılaştı. Kaldırılan enkazın arasından genç bir kız yerde baygın yatıyordu. Başından fe- na halde yaralanmıştı. Kızın al- tından biri 4 diğeri beş yasında iki çocuk çıkardılar. Onlara hic bir şey olmamıstı. Yalnız korkudan bayılmışlardı. Ücünü de derhal hastahaneye kaldırdılar. Cocuklar kendileri- ne çabuk geldiler. O müthis ge- cenin hikâyesini batırladıkları kadar anlattılar: — Alörmlar çalınca, ablam bizi yataklarımızdan (kaldırdı. sığınağa kosuyorduk. Birinci kata henüz inmistik ki, başimi- zn üzerinde bir vızıltı oldu. Ab- lam bizi yere yatırdı ve kendisi üzerimize çıktı, Buradan sonra- sını çocukların hiç biri hatır- harabeleri a- termislerdir. Devlet bü yüzde yirmisi senelerce orduya tahsis edilmiştir. 1928 senesin-! de ordü bütçesinin yekünu 2 milyar 495 milyon dinar bul- müuştu. Buna 687 milyon dinar: | lık munzam bir techizat bütçe- si ilâve edilmiştir. 1938 senesinde Avrupada Al- man lâsı patladıktan ve bil- hassa Çekoslovakya, Lehistan ve en sonunda Fransa da orta- dan kalktıktan sonra, Yugoslav- ya, techizat hususunda yepyeni bir vaziyetle karsılaşmıstı. Ar- tik ordunun muhtaç olduğu si- lâh. cephane ve saireyi haric ten temin etmenin imkânı kak mamıştı. Fakat Yu bu apansız kapanan pılarının karsısında madılar; bilâkis derhul ise & rıldılar ve memleketin muhteli* yerlerinde bir çok yeni silâh fabrikaları kurdular, Bu Yugos silâh fabrikalarının mer- Kraruevac sehridir. Bu- ulan fabrikalar, mak nın merkezi Jan diğer fabri raları yapmak mühümm, yetiştirmektedir. Drvar'daki Zellul fabrikaları devlet idaresine gecmis, Roko- viça'daki tayyare motör fabri - kaları da orduzun emrine veril- miştir. Bundan manda, yine bu son seneler zarfında Yugosla yada yapılan askeri demirvolla- Tı, 3000 kilometre uzunluğunda dır. Memleketin dört tarafında askeri nakliyata elverişli şoseler açılmıştır. Yugoslavya ordusu, mâneviyat, gerek techizat ba- kımından, vazifesini Haya, bu- Rün her zamandan ziyade hazır-| dır. Yugoslavvanın kan dök - meksizin istiklğlinin en kücük! bir hakkından bile vazgecebi! ceğini düsünmek, Yuzoslavyalı- yı tanımamak demektir. lamıyordu. Ancak üç gün sonra July is mündeki gene kiz kendisine gel- İlk sözü kardeşlerini sor. Se oldu. Bill hastahaneye muntazaman geldi ve kıkı ziya- ret etdi, July kimsesiz bir kızdı ve w- ğurlarında hayatını feda etme- ğe kalktığı yavrular üç gür evvel cuklarıydı. Genç kız iyileşince Bill'in yanında çalısmağa başla- dı. Üç hafta içinde vardım eki- binin en faal, cessur ve bece- rikli unsurlarından biri olmuş” tu Geçen hafta Bil| ile July Lon- dranın ıssız bir mahallesinde küçük bir kilisede evlendiler. * * Madalya Alan Köpek örerler dalma sahiplerine olan sadakatleri, feda- kürlikları ile anı- İZ Skapi| tirlar. — Bilhissa ye simdi harp esna- ix sında hayvanların akla gelmez kah- ramanlıklar yap- tiğını gören İngilizler bundan böyle hayvanlara da gösterdik- leri yararlıklara göre madalya” lar vermeğe karar vermişlerdir. ! gerek İŞBİR YAPRAK Bir Senbol alim bir üvey ana elinde Z kalmış ana baba öksüzü bir yavru kadar acınacak bir hal de idi, esizliğini bildikler. için ber gün hakuz târizlere tenkitlere maruz kalıyordu, de kusur etmemesine râğ. men yaptığı fedakârlıklar mak bule geçmiyordu. Gündüz akşa ma kadar çalışır çabalar, gece Sa bahlara kadar gergefin üstüne kapanarak çevreler işlerdi, Onun bu sükünetinden istifade edenler baberi yokken bohçaları nı açarlar, sandıklarını kırarlar Yalnız elinin emegiie gözünün nu riyle meyduna getirdiği eşyasını değil, babasından kalan yadiğ ları da elinden çeker alırlardı, Ne zaman sokağa çıksa mahal. le çocukları onu müdafan edecek, kimsesi olmadığını bildikleri için üzerine saldırırlar, kimi boynun. daki inei boncuk dizisini koparır kimi saçındaki altınları ele geçir. mek için saçlarını yolardı; miha- yet kulak memelerini parçalıya Tak küpelerine varıncıya kadaş her şeyini aldılar, başına örttüğü oyalı yemenisini çekerek çamur lu papuçlarına «ilgi bezi yaptılar Oks kızı ağlıya ağlıya «cak bir kül yığım haline gelmişti. Güzel gözlerin » den kanl yaşlar akıtarak umut - suz, perişan kuru topraklara u Fakat bir gün bir mucize oldu. Kadife gibi yumuşak fakat çelik kadar kuvvetli bir el onu elinden İtutarak kaldırdı. Yaralı yüreğine merhem çaldı, kanlı göz Yaşlarını kuruttu, Hasta, perişan, gün ruhuna yeni bir hayat üfledi. Ze- İ hirle dolu olan yüreğini imanla oldurdu. — Sen yaşıyacaksın. Yaşamak i senin hakkındır! Oksüz köylü kız gün geçtikçe serpiliyor, gel nakları dolmuş, sarı ben; ebru kırmızı dalgalarla renklen- mişti, Olümünü görmek istemi - yen bir hasta gibi kapanan fer- siz gözlerinde şimdi başka bir a- teş parlıyordu. Ondaki bu değişiklik bütün mu hitine sirayet etmişti. Etrafında- ki kül rengi yanık topraklar fe- yizli bir uyanıklıkla yeşile bürün- müşlerdi. Tarla komşuları arasında kıya- met kopuyor, o gözlerini tarlası » nın sınırlarına dikmiş, nasırlı a - yaklarım toprağına yerleştirmiş yabası elinde bel or — Güzel kız! Senin gerdanma bütün Basra körfezinin dizi dizi incilerinden gerdanlıklar taka - yum. — Güzel kız! Geçtiğin yerlere Hama kumaşından sırma örtü - ler sereyim. Yürürken güvercin ayakların incinmesin! — Güzel kız! Topraklarından <Uİ nurlu servet fışkıran ülkelerden sana meş'aleler yakarak meh » tapsız gecelerde yolunu aydınla « tayım... — Güzel kız! Altına sırma ha- bağdadi küheylânlar çeke Güzel kız bütün bu aşk terane- lerini dinlerken gülümsüyor. A- caba ne cevap verecek? Orasını kendi bilir! Takvimci yil Server Hilmi ve Halid Şazi İhtifalleri Diş tababeti ve eczacı mektep » leri müdürü merhum pfofesör İ Server Hilminin ölüm yıldönümü İ münasebetiyle bugün saat 13 te Merkezefendi mezarlığında bir ih. fal yapılacaktır. Bu ihtifalde profesörler ve talebeleri ile dost: İarı hazır bulunacaktır. # Yarın da saat 18,30 Cağaloğ- lundaki Etibba odasında toplana cak olan diş tabipleri, mesleğin bânisi ve diş tababeti mektebinin İ müessisi merhum profesör Halid İ Şazinin hâtırasını tâziz edecekler İdir. Bu toplantıda ilmi konuşma: lar da yapılacaktır. m komşusunun öksüz çol———— İlk kahramanlık madalyasını kazanan Aivdi isminde on iki yaşında bir köpel Geçenler- de Londra üzerine yapılan bir tayyare hücumu esnasında Air- daile'in Mis Marjorie French'in nin bulunduğu leye bir bomba düşmüş. li zarar olmuş, hemen evler va tamamen veya kısmen yıkılmıştır. Haber üzerine gelen vardım ekipleri Mis Marjorle'nin evi- a girdikleri va in opencelerivle yerleri kazarak dişleriyle enka? altında kalan sahibini dışarıya çekmekte cldulunu görmüsler. dir. Fed önek bu suretle kadının vöcudürün üçte ilet enkazın altından , çıkarı mutahassısların re onu muhakkak bir öl kurtarmıştır.