31 Mart 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Deniz Muharebesi : arki Akdenizde | Ingiliz ve italyan fileler; arasında başlıyan ve bir çok Italyan harp gemilerinin tahribine sebep olan büylik deniz muharebesinin ka- ti neticesi hakkında henüz ma- Jümat gelmemiştir. Taranto darbesindenberi top- Iu olarak üslerinden ayrılamı- yan Italyan harp gemilerinin bu yeni faaliyetleriyle, iki ay kadar evvel Amiral Reader'in Italyan deniz kuvvetleri başkumanda- ni ile Romada yaptığı görüşme- ler arasında sıkı bir münase bet olduğu tahmin edilebilir. Kabildir ki, Taranto'da bü- yiik zayiat veren Italyan filosu, Alman erkânı harbiyesinin teş- vikiyle ve belki Alman denizcile rinin kumandası ve idaresi al- tında böyle bir harekete teşeb- büs etmiş olsun. Almanyanın, müvaffakıyetle neliceleneceğini tahmin ettiği böyle bir hareketle: İngilizlerin Yunanistana yaptıkları ve ihti- yaç halinde Yugoslavyaya da Yapacakları geniş mikyasta yar dıma mâni olmak, şimdiden Yugoslavyanın — cesaretini o ve kuyesimaneiyesini kırarak 0- nu mukavemelten vazgeçirmek ve ayni zamanda, Belgrat dar- besiyle sukutu hayale uğrayan Mösyö Matsuoka'ya mihverka kudreti hakkında teminat ver- mek istediğini zannediyoruz. İngilizler için, Italyan denan- masına büyük bir darbe indir- mek, haslıran İkhahar harbi i- çin muvaffakıyetli bir giriş ola” caktır. Böyle bir darbenin temini muhtemel olan mühim neticeler şunlardır: 1 — Ingiliz deniz kuvvetleri şarki ve garbi Akdenizde tam bir hâkimiyet tesis edecekler, Atlantikten Yakm Şarka gelen nakliye gemileri daha büyük bir emniyetle seyrüsefer edecekler» 2 — Tmgilizler, Yunani ve, lüzumunda Yuzoslavyaya, daha büyük hir emniyetle ve da- ha geniş mikvasta yardım ede- bilecek bir vaziyete gelecekler- dir, 3 — On iki adanın Ingiliz kuv vetleri tarafından israli kolarla. şacaktır, LOKMAN? a ABONE BEDELİ Türküye Esnebi 2800 1800 809 300 1400 Ke, . 1 sene 6 ay say 10 » 1Ay 4 — En fena bir İhtimal ile, Alinan kuvvetleri Ege sahile: ne indikleri takdirde dah ye, Filistin ve Mısırı ciddi su relte tehdit edemiyeceklerdir. 5 — Almanya Libyada Italya ya büyük mikyasta yardım ede- eceki Böyle bir vaziyet, Fran- sa ve Ispanya üzerinde derhal tesirini gösterecek; Fransanm Afrika müstemlekelerinin * ve Tanca'nın Alman kuvvetleri ta- ali ve Fransa donan: s-çirilmesi tehlik > leri bertaraf edilmiş olacs*ır. 7 — Akdenizde serbest kala cak olam Ingiliz donanmasının mühim bir kısmı Atlantikte ve ikte faaliyette bulunmak imkânını kazanacaklardır. Esasen bügün Japon donan: bulunan Amerikan mühim miktarda ingiliz deniz kuvvetlerinin, Be- şinci George gibi en modern zırhlıların iltihakı Japonyayı, Almanyanın keudime verdi; vazifevi vapmağa cesaret edemi- yecek bir hale getirecektir. Berlin Temasları: Rihhentrop'un Ja pon Hariciye Nazırı şere- fine verilen ziyafette, Almanya ile menfaatlerinin, harbi esasen kazanmış olduklarmı söyledik- ten sonra, kendi mukadderatla- Tini Japanyanın mukadderatına bağladıklarını ilâve etmesinde garip bir tezat hissedilmekte Ür. Almanyanm mukadderatmı, vaziyeti pek te sağlam olmıyan ve bizzat yardıma muhtaç bulı an Japonyaya bağlaması, n ter Japonya Hariciye Nazırı Müsyö Rihbentrop'a verdiği e yapta Almanyayı memnun ede- cek harpeuyane ve tehditkâr bir lisan kullanmaması ve b «a paktın mahiyeti itibariyle bir sulh paktı olduğüt noktasrı da ısrar elmesi, çok şayanı dik- katür. Roosevelt'in Nutku: ister Koosevelt'in Ameri- kan milletine bitaben söylediği yeni bir nutukta, de « düşman Nazileri anları vasıtasiyle Amerikan — milletinin bozmağa çalıştıkları noktası zerinde ısrar etmesi, Amerika da intiratçıların ve Alman ta- raftarlarının, menfi propaganda Tanityetlerine devam ettiklerini göstermektedir. Fakat, sözleriyle ve hareket- | üstüne | leriyle parti zihniyeti çıkan Mister Wilkie'yi takdir ve hürmetle anan Mister Roose- velt, bu propagandaların an cak Amerikan milletinin naziz- me karşı mücadele azmini tnk viveye yarayacağını bildirmiş tür. wünyanın istilâsina karşı mu knvemet gösterenler için Ame- Tikanın bütün kaynaklarmı se ferber etti” bir defa daha ve katiyetle tekrar eden Mist Roosevelt'in hu nutku bilhas- sa Yugoslavyayı cesâretlendir- mek maksadiyle söylediği hisse. diliyor. M. ANTEN Er i a er iL Baş Ağrısı Nereden Gelir ? mk özi 14 — Vücudümüzün her işine/ler vardır. kanlılardan da baş uğrısı çeken- Yorgunluktan, der- iarışan hormonların baş ağrısma |ler, fakat hormonların fazlasın- ia karışmaları tabiidir, Onların |dan gelen yorgunluktan... üzümundan fazla, lüzumundan | 15 — Vücudümüzün içindeki iksik çıkmaları daima bâş ağn- JUzuvların hastalıkları da baş ağ- ima sebep olur, Bilhassa troit İrisina sebep olurlar. Yürek be ve ipofiz guddeleri ile tenasül JZulur, baş ağrısı gelir. uddelerinin hormonları haş ağ- gerin safra yollarında kum top- #sina sık sık sebep olurlar. tanır, baş ağrısı gelir... Idrar yol- Boyu iri yahut pek küçük bir larında bir iltihap olur, gene baş Jenç sik sık baş ağrısı çeker: E- Jağrısı.. Böyle uzuvların birin- ofiz gudesinin fazla yahut eksik |den gelen baş ağrısının en sikın- #lemesinden... Narin vücutlu, | titısı karaciğerin kifayetsizliğin- arlak gözlü yahut tıknaz vücut İden gelenidir: Her sabah kalkin- donuk bakışlı başka bir genç /ea başta sersemi'kle beraber ge- taş ağrılarından şikâyet eder; (len baş ağrısı. nddesinin fazla yahut eksik hor- | Buraya kadar saylığım sebep- aon çıkarmasından... lerden, baş ağrısının tedavisi ne Genç bir kiz muayyen giinle- ar güç, ne kadar karışık iş ol- inde baş ağrılarından muztarip |duğunu, şüphesiz, takdir edersi- Yur, çünkü tenasül hormonu he- |niz. Halbuki baş ağrısının se- 'üz yolunda işlemeğe başla bepleri bu kadardan İharet (e uştır.. O günleri düzelip te ge- | değildir n olunca 16 — Bir de sinirliler'n çek- emen daima baş tikleri baş ağrısı vordır. Baş ağ- 'eni girdiği hayatındı rılarırın en meşhuru olan bu un (ozla işle v türlüsü de ayrıca bir bahse de Bunun gibi yeni evlenen deli- j ğer. 9 hormo- Karaci- | A ee NANSA ela A ATLAS OKYANUJŞU sdn Alman işgali da Yürelerin kafileleri İngiltere çin yaptıkları eçen hafta ajansların ver- dikleri dünya haberleri a- rasında sıkışıp kaldığı için pek göze çarpmıyan, fakat doğurabi- leceği sürprizler bakımından çok ehemmiyetli olan bir ha dis vardı: Serbest İrlanda hül metinin milli müdafaa nazırı M. Aiken Dublin'den Amerikaya gitmek üzere yola çıkmış. İrlan- İ Malı nazır Birleşik Devletlerin yardımını o isteyecekmiş. Bu yardım top, tüfek, tayyare, mü. himmat gibi harp malzemesin- den'de ibaret değilmiş. Alman- ların muhtemel bir hücumunu önlemek için, İngilizler şimdi- den İrlandada askeri tedbirler almak istiyorlar ve bunun için İrlanda hükümetini sıkıştırıyor» lar. İngililerin bu İstekleri pek haklı gibi görünüyor. İngilizler: “Göçen cihan harbinde olduğu gibi bu sefer de İrlanria sahille- rindeki üslerimiz elimizde ol- saydı, Almanların nakliye gemi- lerimize karşı yaptıkları hücum ler yarıdan yarıya tesirsiz ka- hırdı... Bundan “İrlandalılar da müstefit olurlardı... Diyorlar ve bu üslerin tekrar kendilerine, harp müddetince, birakılmasını istiyorlar. * * âşvekil Mr. Churehili A- vam Kamarasındaki nu- tuklarından birinde; *“Bu üsle- rin elimizde olmayısı, omuzla- rımıza pek ağır yükler yükle- miş oldu. Mademki İrlanda bize vaadettiği gibi kıyılarının kon- trolünü yapamıyor, o halde bu kontrol isini bize bırakmalıdır... Diyordu. Buna karşılık İrlanda başvekili De Valera: “Serbesti- hncava okadar asırlarca kan döktük Simdi tooraklarımı. zın, velev mahdut bir köşesin- de ve mahdut bir zaman için ol. İngilterr karşımda İrlandanın vaziyetini gösteren bu altında bulunan Fi üslerden meselâ Brest'ten havilanacık Alman tay Hmanlarına giden İngiliz tehdit hareket görüyoruz. Alt çizgili olan Lough Swiliy, a kıyıların» pakiiye inin sahasını iry Bay ve İngiltere Karşısında İrlanda reye karşı bir istilâya has zırlanan Almanyanın bu teşeb- büsünü kuvveden file çıksrmak için en kolay yolu İrlandada bulması ihtimali de vardır. Bu- mun içindir ki, İngilizler, Şimali İrlandada tedbirler alıyor ve İn- gilterenin Garbında hemen İr- landeya yeçirilebilecek kuvvetler bulunduruyorlar. Askeri müte- ihanuslara göre <latilâ — teşebbü- #ünde Almanya ; için, iki: istinat moktası, vardır. o Bunlardan biri İslanda, diğeri de İrlandadır. Li Yazan? emma e Sabri Darya sun, İngiliz bayrağının tekrar dalgâlandığını görmiye tuham- mül edemeyiz. ,, diyor ve kim 6- lursa olsun hariçten gelecek bir taarruza karşı İrlanda-toprakla- rının siddetle müdafaa edilece- ğini ilâve ediyor. İste Irlandanın Birleşik Devletlerden istediği şeyler bunlar: Bir taraftan İn- gölizlere meram anlatılmasını, bir taraftan da muhtemel bir Alman istilâsına karşı İrlanda- ya yardım edilmesini istiyor- lar. İrlandanın başı şıkışınca Ame rikadan yardım istemesi yeni bir iş değildi. Asırlardanberi bü böyle olmuştur. 1858 de baş- liyan ve 1906 da biten Femian is- Spike Adası üsler'ni İngilizler #nuhafaza etmiş iken, İrlandallar tle yapılan bir anlaş- mü üzerine tahliye etmişlerdi. Bu sahillerde kontrol İş- lerini İrlanda kendi üzerine almıştı, Fakat buna muvafs tuk olümadığ için İngilizler çok zarar görüyorlar ve bu üslerin yeniden kendilerine bırakılmasını istiyorlar, 1968 e kadar ellerinde tiklâl hareketlerinde İrlandalı- Jar Amerikadan gördkleri mali yardımlar sayesinde İngilizlere karsı mücadelelerine devam -€- debildilerdi. Hattâ: Amerikalı irlandahlar para yardımı ile de kalmıyarak 1870 de Kanadaya karşı bir istilâ teşebbüsüne bi- le girismislerdi. Daha sonraları Sinn Fein'ler de - Amerikadan yardım gördüler. 1916 ihtilâli- nin etehasılarından btulunan ve bugün İrlandanın idaresini elin- detutan De Valera da Nev- yorkta, İsnanyol baha ve İrlan- dalı anneden doğmuş bir Ame- rikalıdır. * * A irikanin Irlanda işleri- e fâzla alâka gösterme- sinin sebebi su: Son asırlarda İrlanda, nüfusunun yardan zi- yadesini muhaceret suretiyle kaybetmişti. İrlandadan hicret edenler en ziyade Amerika Devletlerinde verleş- * Amerikanın teessüsün- de ve ilerlemelerinde bunların büyük hizmetleri o gecmistir. Mikdar itibarivle Amerikadaki İrlandahlar, İrlandadakilerden daha coktur: İrlandanın 3 mil- yon nüfusuna karsı Amerikada- ki İrlandalılar 4 milyonu bulur. Sonra bunlar memleketin siya- set adamları, maliyecileri. gaze- tesileri arasında ve ordusunda mühim mevki sahibidirler, İr- landanın bütün milli ve dini bayramları o Amerikada büyük nümavişlerle kutlanır ve İrlan- da işleri daima derin bir alâka uyandırır, Unutmamalı ki Cihan harbinden sonra Versailles mu- ahedesini torpilteyenler ve A- merika Birleşik Devletlerinin bu muahedeyi tasdik etmemesi- ne sebep olanlar Amerika İrlan- Bazı Cenubi Amerika ralepleri i tere, belirmeve başlıyan ne gecmekte ace- le etmezse, bir havli sıkıptıya dü secektir. Şon 2a- manlarda renmbi Amerika dev'et- «lerinden üç taneri #etevtir Ge atama'a ve Venezüelin İngiltere» Ann srazi talebinde bulunmaktı dırlar, Bunlardan iddiasında en ileri giden Arjantin, İngiltereden Pa- taxonya sahillerinden 500. kilo- mere mesafede bulunan ve Ma- cellan boğazına hâkim olan Falkland adalarını istemektedir. Birbirini takiben İngilizler ve İspanyollar tarafından mütead- dit defalar elde edilen bu sda en nihayet 1820 senesinde cenü- bi Amerika devletleri tarafından müştereken işgal olunmuştu. Tabiatiyle Arjantin de bu dev- letlerden birisiydi, Sonunda bir yolunu bulup İngiltere yine bu adayı elde etmiş ve onu bir da- ha terketmemisti. Simdi Arian. tin hakkımı aramaktadır. Muz diyarı diye anılan, kamışlariyle meşhur olan Hon- -— GOÖZUME . LAL mühim bir vazivetin önü-Yazan; Sevim SERTEL duraz'nun 56,000 i bulan nüfu- su, yerli ahali, kırmızı derililer. siyah derili araplardan ve Suri- velilerden müteşekkildir. Adada bir 200 kadar da İnsiliz vardır. İste Guatamala'nın İngiltereden istediği de bu muz diyarı olan İngiliz Honduvas'ıdır. Fakat bu meyvalar cennetinde yerleşmiş united Frwit Co. is- minde cok büyük bir Amerikan sirketi vardır. Cok muhtemeldir ki, İngiltere ile, Gutamala ara- sında bu araziden dolayı bir ih- tilâf çıktığı takdirde bu şirket te araya girecek ve hattâ belki de en son ve en kuvvetli söz ona düşecektir. Venezüellâ'nin istediği ise bir avuç İngiliz muhafızı tarafından beklenen kayalık bir adadan barettir, O da adına Kanarya a- - daları denen bu kayalıkları el- de etmeyi bir prestij meselesi yapmıstır. Maamafih İngilterenin mev- cut dertleri üzerine bir diğerini eklememek arzusuyla Venezüel- la, bu meselenin halini harbin sonuna bırakmaya karar vermiş tir. Fakat o, iddiasında musır- dir ve neticede bu adalara mar lik olmayı aklına koymuştur. Mick Amerikalılar Az Daha Sigarasız Kaliyorlardı ŞHvp sahasindm uzuk bulu- rsn ve sahavli bütün dün ye #htivactna Y. ek kadar 7 <> fi: y Aİ * bile a * Atlantikteki ablo kadan müteessir olacağın sövlersem Sasmavınız. Bakınız size bir kaç misal zik- redeyim: — Amerikada bir senede 749,100 hektolltre vermut içilir. Bu icinin “790 i Fransadan gi- derdi. 1940 ta Fransa vermut Hönderemeyince, Amerika ver- İolân. A- dalıları olmuştu: Çünkü Ver- sailles muahedesi İrlandanın is- tiklâlini tanımıyordu. Bugünkü harp zuhur ettiği vakit İngilterenin bütün domin- yonları onun yanı başında yer alarak Almanya ile harbe giriş- tikleri helde İrlanda bitaraflığı- nı İlân etmisti, simdiye k bu kararında musir kel buki bu vaziyet İngiltereyi mü- dafaa bakımından pek zayıf dü- Bres'te kadar bütün Garbi Av- rupa sahillerini ellerine zeciren Almanlar: birinci cihan harbin- de görülmiyen bir üstünlük el- de etmiş oldular. Bu sayfada nes rettiğimiz haritada görüleceği gibi Fransa kıyılarında, meselâ Bres* üssünden kalkacak tayva. reler, İngiliz limanlarına doğru yollarına devam eden İngiliz nakliye kafileleri icin büyük bir tehlike teskil. edivorlar. Daha cenupta Lorien üssünden hare- kete geçen denizaltıları da bu kafilelere kolayca ve istedikleri vakit hücum edebiliyorlar. Bu- na mukabil İngiliz deniz deyri- yeleri Okyanusa doğru en İleri üsleri teskil eden İrlanda kiyı- larından mahrum kaldıkları için kafilelerin muhafazası çok sı- kıntılı oluyor, * Jrsüsereye karşı bir istilâya hacırlanan o Almanyanın bu teşebbüsünü kuvveden fiile çıkarmak için en kolay yolu İr- landada bulması ihtimali de vardır. Böyle bir plânı seneler- ce evvel, 1933 te bir Alman coğ rafyacısı Ewald Banse, bir esi rinde tafailâtı ile göstermişt Banse İrlandanın cenubunda Kork ve Waterford'a çıkarıla cak Alman ordusu, İrlandayı ele geçirdikten sonra İngiltere ve İskocyanın sanayi merkezlerini cok kolay tehdit edebileceğini gösterivordu. Geçen asirlar için. de İngiltereye karsı hazırl: istilâ tesebbüslerinin ekseri de de ilk hamleler İrlanda üze- rine çevrilmişti. Armada mağlü biyetinin acısını çikarmak isti: yen İspanyollar 1601 de, dini mücadeleler arasında tac ve tını kaybeden James TI, rai Üçüncü Williams'a karsı 1689 hareketlerinde ve İrlanda ihti- lâleilerine yardıma kosan Fran. sızlar 1798 de hep İrlandaya a- yak basmıya uğraşmıslardı: Su- rası da var ki. bu tesebbüislerden hiç biri muvaffakıyetle ni lenmemisti. Yeniden yânılscak bir tesebbüsün de İngilizlerin deniz hâkimiyetleri önünde ay- ni âkıbete uğraması şüphesiz ol. makla beraber Almanların bir kere sanslarını denemek istemi leri de mümkündür. Bunun icin dir ki İncilizler şimali İrlanda- da tedbirler alıyor ve İngiltere- nin carbinde hemen İrlanö geciriliverecek kuvvetler bulun- duruyorlar. De Valera da ge cenlerde Dublin'de sövleliği bir nutulta: “Memleketimiz üzeri ne hüvük bir kâbus gibi çöken tehditler gün gectikce kuvvet- leniyor. Bunda kimsenin kaba- hati yoktur. Bu haller coğrafi vaziyetimizin cok tabil bir neti- cesidir., divordu. Askeri müte- hassıslar: “İngiltereye karsı ta arruza gececek olan Almanva İ- çin iki mühim istinat noktası vardır.,, diyorlar. Bunların biri! İslanda, diğeri, İrlandadır. Fil- hakika Avrupa kıyıların Nor- vecten Gaskonya körfezine ka- dar ellerinde tutan Almanlar bu iki noktavı da isgal edecek olur. larsa İngiltereyi tam bir çem- ber içine sıkıştırmış olurlar. (Devamı 4 üncüde) mutu kendi yapmaya macbur * oldu. Ve bu sâyede Amerikada yeni bir vermut sanayii kurul- lu. — Lâboratuvarlarda kullanı. lan cam âlâtın çoğu Holanda- dan gelirdi. Holanda işgal edi- lince Amerikan âlimleri az da- ha lâboratuvarlarını kapamsk mecburiyetinde kalıyorlardı. A- merikalılar derhal yeni cam fab. rikaları kurdular ve bu ihtiyacı karşilamıya muvaffak oldular. sigara kâğıdı yalnız Fransada yapılır. Amerikan tü- tün fabrikaları sigara kâğıdını Fransadan getirtirlerdi. Bu mak satla senede 4 milyon dolarlık sigara kâğıdı alırlardı. Şimdi A- merikan fabrikaları mavcut stok larını kullanmaktadır. Bir ta- raftan da sigara kâğıdı yapma- Ya çalışılmaktadır. — Amerikan evlerinde Fran- Sada yapılan porselen mutfak takımları tercih edilirdi. Harp- ten sonra bundan da mahrum kaldılar, — Amerikada müthiş mikdar. da kırmızı biber sarfedilir, Her sene Macaristan ve İspanvadan 1,000 kilo kırmızı biber it- hal edilirdi. Los Angeles'te bir Amerikalı 100 hektar arazisine kırmızı biber ekti ve bu sene 120,000 kilo kırmızı biber a/ Simdi Amerikan ti basına bu adam karşıla; lışmaktadır. İrek gi TE İş TAKVİMDEN i Ne Demeli ? Ne Dememeli? kşam refikimizin sütunlar rından birinde Boğaziçinir en fazla balık geçici yerlerine kurulan dalyanlarına müşabih u fak bir “hata kapanen,, sı vardır Akın akın gecen sürülerden bazı sı, bu vanın kapısından İceri ye girer girmez, dalyan bekcis kapıyı kapar, ondan sonra ağa dil şen balıkları ayıklamak için çın gırağın ipini çeker. Ertesi günü, dalyana düşen ha. taları “Ne demeli? Ne dememe 1i?,, sütununda okuruz. Dalyancı merhametsizdir. Ter. tip hatasını bile affetmez. Zate: bu sütunda teşhir edilenler İ- lârya, çinekop, hsrosbina ks bilinden ehemmiyetsiz seyler dir. Şayet dalyanda kefal, lev dişe dokunacak okkalı hatalar varsa, o zaman daha gö ze görünecek sergiye nakledilir. Lisan bakımından (Akşam)ın bt münebbihli saat vazifesini gör mesini pek doğru buluyorum. Ya zlarını binlerce adama okutmak isteyenler, yazdıkları kelimeleri adam akıllı tartarak yazmalıdır. lar. Yalnız burada bir iki noktaya itiraz edeceği rtip, tashih, takdim tehir gibi olur olmaz yanlışcıkların üs. tünda durulmasa ve bunlar, bir tavına getirilip vafının öz muhar- ririne mal edilmeyiverse fena m olur? Sonra, sütun muharririnin sö; le dememeli, böyle demeli! Gibi sözler iliraz kabul etmez bir edâ takındırması bilme; ne de receye kadar doğrudur. Meselâ dünkü “Demeli, deme- meli” de Anadolu ajansının stas- yon yazmasına itiraz ediliyor: — Stasyon dememeli, İstasyon demeli, imi: Burada “Niçin?,, suali varid 0- labilir, Bir Iki gündür meydan alan im. lâ münakasalarından anlıyoruz ki, dal ir çok kelimelerin ya- zılış tarzları bir kaide ile tesbit edilmemiştir. O gün gelinceye ka- dar edilecek itirazlar her iki ta. rafa “esbahı mucibe” hazırlata. cak münukaşalar şeklinde kala- İstasyon ecnebi bir kelimedir. © Manası, tevakkuf edilecek mahal Bizde bunun güzel iğ, da vardır. Zaten ke- Time İisanımızda yanlış yerde kul lanılır. Biz büyük Garlara da is tasyon deriz, Aslı ecnebi olduğu- na ve ortada mevcut hir kaide de mevcut balunmadığına göre hu kelimeyi stasyon tarzında kulla nırsak, neden bir hata irtikâp et mis olalım? Zaten o. kadar ince eleyip sik doküvacak olursak ben “Ne de- meli? Ne dememeli?,, başlığını da biraz lâstikli görürüm. Bu itibarla lisan ve imlâ mese. lesi bir ka'deye raptedilinceye k: dar bu bapta ağız açmamak doi rudur, O halde ben, şimdilik (Ak. sam) ın baslığından sual işaretle- rini kaldırır ve: Ne demeli, ne dememeli! Derim. Takvimci —— — ——— VENİ NEŞRİYAT RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ — Mirga- ret Mişei'den İlilmi Ziya Ülgen ve Avni İnsel tarafından Msanımıza çev. rilmiş ve Hilmi Kitabevi tarafından neşredilmiş edebi bir ese Yugoslavyanın 7 Devletle Hududu Var! Yumi avyanin tam 7 dev- etle müşterek hududu vardır. İtalye ile olan bududu Fi ndan Villach'e kadar © uzanan 200 kilometrelik bir mesafedir. A vusturya ile olan hududu dağlık ve bir parça daha uzundur. Dra- ve vâdisi boyunca uzanan ve Yugaslavyanın en büyük skeri yollarından biri olan Groz - Bel. grad yolu bu mıntakadadır. Macaristanla olan hududu nis- beten daha uzundur. ya - Macâristan o devi nin müşterek hudut! tâkriber 500 kilometredir. Bunlardan m3 sda; Yugoslavvanın Romanya İ ie 450 kilometrelik; Bulgaris tanla 600 kilometrelik, Yunanis tanla 300 kilometrelik ve Arna. vutlukla da 550 kilometrelik müşterek birer hududu vardır.» Yani Yugoslavyanın komsus olan yedi devletle müsterek hı. dudu vardır ve, bunların mec- muu 3000 kilometredir. Geri ka- lan hududu deniz fzerinedir Adriyatik üzerinde uzanan Dal açva sahili bu İlalyan deniziy. le hemhuduttur. Maamafih bü sahilin stratejik cihetten mü- him bir ehemmiyeti y
