24.3.9041 Siyasi Manzarası İ 01 — Almanlar Garbi Akdenizdeki piânlarının tahakkuku için muhtaç oldukları Fransız ve İspanyol yar dımlarını henüz te Bülerdir. Bu yardımı Bizde veya Atlantirte | İrgilirlere kati darbeler indirmeden temin edebilecekleri de şüphelidir, 3 — İngilterenin Madrit Büyük Elçisi ile Portekiz Başvekil ara- sındaki mülükst dikkati çekmek- tedir, Bu mülâkatia | İngilterenin zora geldiği takdirde, Portekiz X- smanlarından Ve adalarından işti İadesi o meselesinin görüşüldüğü tahmin edilebilir, Balkanlarda ; Imanyanın o önümüzdeki kış mevsiminden evvel harbi kendi lehine olarak bi- tirmek için bütün gayretiyle çalıştığını ve bütün cephelerde ayni zamanda siyasi ve askeri | taarruzlara geçtiğini gösteren emareler pek çoktur. Şimdiki halde iki esaslı cep- he, Balkanlar ve Akdeniz cep- hesi ile Atlantik cephesidir. * Almanların Balkanlardaki si- yasi ve askeri taarruzları, ya- kın istikbalde Sarki Akdeniz- de yapmayı düşündükleri daha geniş mikyasta bir taarruzun baslanıcı olarek tasavvur edil. melidir. Filhakikn Almanya i- <in bütün Balkanlara hâkimi etin gayesi, Sarki Akdenizden liz donanmasını koyduktan sonra, Suriye ve Filistin ve Mi- siri ele gecirmek ve şiddetle muhtaç olduğu Musul petrolle- rinden istifade etmektir. Almanya, Garbi Akdenize do hâkim olmal Fransa ve İs- panva ile işbirliği yapmanın garelerini aramaktadır. Almanva bugün bu ki gaye- den oldüken uzak bulunuyor. Surki Akdenizdeki hedeflerine ötürecek Yolun üzerinde ve- Eiki Dolar, sine çok cetin möânialar vardır. Buna rağmen Almanlar hu yol üzerinde, im- kânların müsaadesi nishetinde yürümekte devam ediyorlar. Garbi Akdenizdeki plânla nin tahakkuku için muhtaç dukları Fransız ve İspanyol Yardımlarını henüz temin et- mis değildirler. Bu yardımı, Sarki Akdenizde veya Atlan- #ikte İngilizlere kati darbeler İndirmeden temin edebilecekle- ri de şüphelidir, Bununla beraber Almanyanm bu zamana intizaren İspan- yada olduğu kadar Fransanın Şimali Afrika O müstemlekele- rinde de hazırlık faaliyetlerin- de bulunduğu anlaşılıyor. Amerikan © kaynaklarında gelen haherlere göre, Alman a- janları, İspanya hükümetinin ULEN SEMİRTECEK Yediğimiz yemeklerin vücu- dumuza yarıyabilecek hale gel- mesi için, onların terkibinde — vitaminlerden başka — türlü türlü madenler bulunması lüzu- mumu da bilirsiniz. Bereket ver- sin kir yemeklerimizin hepsinde bu madenlerden, pek az, fakat; çıkardıkları © ivonlarla lüzumu kadar iş görecek nisbette bulu- Nur: İnsan et, sebze ve yemişler- den yedikçe bu madenler baki mından tasa çekmesine Jüzüm kalmaz. Yalnız vücuda lüzumlu olan tuzu insan yemeklerinin hepsin- de bulamaz. Yalnız balıklarla beslenen insanlar müstesna ol üzere, herkes kendisine lü ii tuzu, yemeklerine İlâve etmiye mecbur olur. Tuzun vü- "lu beslemekte lüzumu şüphe- siz olduğu gibi, vücudun semir- mesinden gördüğü is te ehemmi- Yetlidir: Uzun müddet az tuzlu Yemek yiyen insan, sonunda mutlaka sayıflar. Zayıflıktan se- mirmek istiyenlerin de yemek- Terini ceken — fakat, tabii, ma- kul nisbette — tuzlu yemesi şart- tır.. Meselâ devamlı bir ishal meticesinde, yahut çokca kan ASONE Türkiye BEDELİ Ecnebi 2000 Kr. 0 180 3 Ay vay 80 , s. . tahkim edilmiyeceği hakkında İngiltereye Oteminst verdiği, Tanca'da kumandayı fülen elle- rine almışlardır. Akdenizin anahtarı olan Ce- belitarık, ayni denizin kilidi vaziyetinde — bulunan Tanca” dan takriben 50 kilometre me-| safededir. Bu şehir ağır toplarla tahkim olunacak ve hurada de- niz ve hava üsleri tesis edile- çek olursa, Cebelitorık'ı tehdit edebilecek bir vaziyete gelir ve İngiliz naklive ve harp gemile- rinin Atlantik ve Akdeniz ara- sındaki seyrüseferlerini hemen imkânsız bir hale getirebilir. Fakat İngilizlerin, böyle bir tehlikeli varivet hasıl olmadan evvel, müdahalede hulunacak- ları muhakkaktır. Son sjans haberleri, Cebelitarık / garnizo- nunun takviye edildiğini bildir. mektedirler. Atlantik Harbi: E” büyük harp meydanı olan Atlantikte ise, Al- man denizaltıları, gittikce artan bir şiddetle, nakliye gemilerini batırma faaliyetlerine devam it nakliye ve harp gemilerinin İngiltereye verilmesi; İngiliz dominyonl, rında ve Amerika tersanelerin- de yeni nakliye gemilerinin inşası; kafilelerin, (oAtlantiğin bir kısmını. Amerikan homhar- dıman tayyarelerinin himnye- lerinde geçmeleri; İngiliz nak- liye ve harp gemilerinin Ame- rika tersanelerinde tamiri; kısa mesafeli tayyarelerin de kendi yasıtalariyle İngiltereye gide - bilmelerinin temini icin Groen- land'da ve İzlanda'da hava üs- TAN NÜ €7 yi MANCUKUO WA / ge pm GE MAM e MY AŞA SARMAN O AŞAMA 74 Bu haritada Japonlarm üç sene sekiz ay harpten sonra Çinde işgal etmiş olduklar: yerleri görüyoruz. Bu Sahalar ince noktalarla ayrılmışlır. Cenupta Japonlar kıyılardaki büyük şehirlerden İçeri girmemişlerdir. Şimaldeki işgal sahaları arasında da pek çok boşluklar vardır. Harita bize Çung King hükümetine hariçten yaz pılan yardımların takip ettiği yolları da gösteriyor, Aran yardım vadet- tiği memleketler arasın- da Çin de var. Çinliler üç buçuk seneyi geçen uzun bir mütten- beri, kuvvetli bir ordu ile mem- leri tesisi; Yakın Şarka ait gıda maddeleri ve harp malzemele- rinin, Amerikan ticaret gemile- riyle, tehlikeden masun bulu- nan Ümitburmu ve Süvevs yo- lu ile nakledilmeleri, İngiliz - Amerikan blokunun, denizaltı harbine karsı al ve makta bulundukları müessir tedhirlerdir. İngilterenin, bunlardan baş. ka, Atlantik harbini kazanma» sını kolaylastıracak diğer ted- birleri de almıya çalıştığı his- sedilmektedir. Geçenlerde, İngilterenin İs. panya Büyük Eleisi Sir Samoel Hoorn'ım Portekiz Basvekili ile görüstüğü haber verilmisti. İncilterenin, cok zorn geldiği takdirde, Portekiz limanların- dan ve adalarından istifadesi meselesinin. konusma mevzun- nu teşkil ettiği tahmin edilebi- lir, İngilterenin bu hususta acele etmesi icin eiddi sebepler oldu- ğu anlasılıyor. Filhakika. Amerika kaynak nakları, Almanyanın İspan ve Portekize nit adaları eline gecirmek icin gizli fanlivetlerde bulunduğunu haber vermekle ve Almanyanın bu adaları isgal etmek suretivle Simali Atlan- tiğin kontrolünti eline almasına Amreikanın müsamaha ve mü- sande edemiyeceğini bildirmek tedirler. ( Sonu: Sa 5; Sü /) ANE yl MADENLER Tuz böbrek üstündeki gudde- lerin iyi işlemesi icin Tüzumlu maddedir. Bu guddeler yolunda işlemeyince, insana zayıflık ge tuz buna mâni olur. Seker madeni bir madde olma- makla beraber, bu zayıflık bahsi- nin sonunda onun da semirmiye hizmetini söyliyeceğim... Cok şe- ker yiyenlerin semirdikleri es. kidenberi bilinir. Çünkü şekerin e vücutta yağ halinde biri- Fakat şekerin semirmek İcin hir türlü hizmeti daha vardr. İnsan sabahleyin aç karnına 50 nihayet 75 eram şekeri (on, on beş paren kahve şekeri demek) su içinde eriterek bu surubu erse, hem onun vereceği semiz- likten istifade eder, hem de #e- ker kann karışınca pankreas <uddesinin ifraznı arttırır. Bu gvddenin ifraz ettiği ensiilin in- sanı semirtir.., Birndan baskaca da, pamkrens guddesinin ifrazı arttıktan bir müddet sonra, kan- daki şeker nisbeti tahit derece" sinden asağı düser, Bunun neti- tesi olarak fa, seker suruhtnu iç» “ikten iki, üc sant enmre İnsanı büyük bir istiha gelir, İstiha ile wenilen yemek te İnsanı semirtir. aYbederek zayıflamış olanların Pe #w sırıngalariyle semirdik- rt Şekerin semirtmek icin bu hiz- meti birkaç gün içinde meydana çıkar. leketlerini istilâya gelen Japon- larla kahramanca çarpışıyorlar. Japonlar 1937 Temmüzunda ba- sit bir hâdiseyi babane ederek Çinin istilâsma teşebbüs ettik- İleri vakit bu işi üç ay içinde bi- tirivereceklerini tahmin etmiş- erdi. Japonların fikrince, toda- riksiz bulunan Çin başkumanda- nı Şiang Kai Şek az zaman İçin- de silâhlarını teslim edecek ve bütün Çinlileri etrafında topla - mak sevdasından vazgeçmiye mecbur olacaktı. 1937 de Ja- ponyanın slelacele Çini istilâya kalkmasının üç sebebi vardı: Bi- rincist Çinin son senelerde ikti- saden tutunmıya başlamış olma- sı idi: İngilterenin mali yardı- mı ile Çin parasının kiymeti tes bit edilmişti. Yeni kurulan Çin Milli Bankam bir çok mühim teşebbüslere yirişmişti. Avrupa ve Amerikada dolaşan Çin mu- rahbası Dr. Kung mali mües- seseler nezdinde İyi karşılan: mıştı. Böyle gidecek olursa Çin sanayii yakın bir âtide Japon- yanın küvvwetli bir rakibi ke- slecekti, ** pa sebep: Çin birliğinin sağlamlaşması idi. 1911 de Çin Imparatorluğuna nihayet verildiğindenber: memleket bi- tip tükenmiyen danili cidaller i- çinde bunalmış katmış iken Çi- nin gayretli milli şefi Şiang Kal Şek ilk defa olarak bütün Çin- İleri kuvvetli şahsiyeti etrafın- da voplamıye muvaffak olmuş- tu, Çinin askeri kudreti de günden güne artıyordu. Japon- İar Çıni hemen U- zakşark üzerindeki emellerine bir daha kavuşamıyacaklarını pek iyi lardı. Naziler gi bi Japonlarm da dünya hâk'mi- yeti kendilerine “mukadder” ol duğuna dair bir kanaatleri var- dır. Onların da bir “Mein Kampf,, lari mevcut. Eski Baş- vekillerden General Baron Ta- naka'nın kaleminden çıkmış 0- Denizaltılara Karşı Balon Kullanacaklar merikalılar odenizaltılara yeni bir silâh bul- mi ir: Balon. Geçen harptenbe - ri harp sahala- rında büyük fay- daları o olmadı - ğı görüldüğü e çin ihmal edilen balon, bu Gefa Amerikshlar tarafından tekrar ele alınmıştır. Bunlar, küçük boyda balonlardır. Balon, sür'stini denizaltıları- na uydurarak onları yüksek mesafeden tehlikesizce takip e debilir. Havada iki üç gün ka- labilir, Motörlerini durdurup geceleri su üstüne çıkan deni- zaltıların motör seslerini işide- bilir. Bu balonlar Helium geziyle doldurulacaktır. Bu gaz yalmz Amerikada bulunur. Amerika şimdien bu balonlar Japonya 3,5 Yılda Çinde NeKazandı? Japonya, Çin harbini 3 ayda bitireceğini ümit ederek İşe gi- rişmişti, Fakat Japonların tah minleri doğru çıkmadı. Harp, üç sene sekiz aydır bitmek bil- miyor ve Çin başkumandanı Mareşal Şiang Kai Şek'in tat- bik ettiği harp tabiyesi saye- sinde Çinliler lehine hâlâ uza nıp gidiyor. Yazan: Faik Sabri Duran lan bu eser Japonlara muhasım- larının müşkül vaziyetlerinden nasıl istilade edebileceklerini gösteriyor ve Uzakşarkta hüki- miyet temini için Di ge dan girlilmesi muvafık olacağı- ba dair bir plân dinlen Bu plâna göre inden başla- mak lâzım geliyordu. Çinin se- nelerdenberi içinde sürüklendi” ği kardeş kavgaları göstermişti ki Çinliler birbirleri ile kolay birleşemiyecekler ve hariçten gelecek bir istilâiya karşı ko- yamıyacaklardı. i Şiang Kai Şek'in muvaffakıyetleri ka- naati sarsıyor, Japonların plâ- nını altsüt ediyordu. Bir üçüncü sebep daha var- dı: Beynelmilel vaziyet böyle bir sergüzeşt için çok müsait olmiya başlamıştı. Japonların eski dü olan Sovyetler hazır değillerdi. Avrupa büyük devletleri birbirlerinin boğazına atılmak üzere idiler. Fırsatı ka- çırmamak lâzimdi. * * t Japonların tahminle ri doğru çıkmadı. Çinlileri GÖZÜ dan 48 tane inşasma karar ver- miştir. Kl Esrarengiz Bir Hâdise gece Bükreşte Kogal- ne büyük bir i- taat ogösterilen Romanyada bu akşam gördükleri inanılmıyacak bir şeydi. Bu geniş ve Karanlık sokağın köşesindeki beyaz ko- N 5 ME 3 Ye Yazan: Sevim SERTEL dağıtmak için açtıkları harp bi- lâkis bu bağlılığı daha kuvvet- lendirmiş oldu, Üç ayda bitiri- vereceklerini zannettikleri harp işte bakınız üç sene sekiz aydır bitmek bilmiyor. Çin Başku- mandanı Şiang Kai Şek'in tatbik ettiği harp tâbiyesi Çinliler le- hine hâlâ uzanıp gidiyor. Çin orduları geri çekilerek ve &a- hillerdeki büyük şehirleri fabri- aklarındaki bütün makinelerine ve üniversitelerinin bütün lâ- boratuvarlarına kadar boşaltıp uzak köşelerde emniyetli yer- lere taştyarak Japon ordula- rm peşleri sıra memleketin içerilerine doğru çekip sürükle- miye muvaffak oldular. Harp cephesi genişledikçe kıyı üsle- rinden uzaklaşan Japonların güçleşiyordu. Daha 1437 Birin- cikânununda - Japonları Nan- kıng'i işgal ettikleri ve Şiang Ka Şek'in içerilere doğru çe- kilmek plânı anlaşıldığı vakit askeri mütehassıslar; “işte Ja- ponlar şimdi harbi kaybettiler. fikrini ileri sürmüşlerdi. Çünkü bu vaziyette Japonlar Çin ejde- tini kuyruğundan yakalamış 0- Tuyorlardı. Onlar bu kuyruğu $ikıştırdıkça ejder kafasını kal- diracak ve Japonları boyuna 1 siracaktı. #- p Nis de öyle oldu: Uç buçuk seneyi geçen bir harpten sonra Japonlar Çini alt edemediler. Çinin mesahası Ti- beti, Çin Türkistanı ve Mogoi- yası ile birlikte 10 milyon kılo- metre kareyi geçer, demek Ay- rupadan da büyük. Japonlar bu koca ülkenin asıl Çin kısmında mesahası 2 milyon - kilometre kareyi bulan 9 eyaletine girebil- diler. Çinin 450 milyonu bulan büfusunun bu eyaletlere düşen kısmı 200 milyon tahmin edile- bilir, Daha ne olsun diyeceksi- niz amma iş öyle değil: Japon- Jar bu eyaletleri baştan başa zaptetmiş bülünuyorlar. Çini büyük bir yamalı bohçaya ben- zetirsek Japonlar bu bohçanın mahdut bir kismindeki dikiş yerlerini ele geçirmişlerdir di- 3 nağın bır odasın pencerelerin- den dışarıya çok kuvvetli bir işık sızıvordu. Perdeler bile indirümemişti. Muhaksk bura- da oturan aklını çare ta. apıya 4 yeli i şe yk ze İP veri boşa gi” ver miyordu. Derken bir ikinci, bir üçüncü bekçi toplandı. Hep- si sopalariyle Kapıya vuru - yorlardı. Fakat nafle. En nihayet kapıyı zorlamağa karar verdiler. Yatak odasında, yatağın için- de bitik bir halde yatan çok güzel bir kadinla karşılaştılar, Zavallı kesik kesik nefes alıyor. du, Hemen hastahaneye nak- a iŞ büyük şehirleri almışlar, kana! boylarını, nehirleri ve demiryol ların tutmuşlar amma bunla-| rın arasında kalan geniş geniş sahalarda tek bir Japon neferi mevcut değil, Çınlil.r Yu vazi- yetten istifade ederek Japonla- ra karşı başıbozuk müharebele- ri yapıyorlar. Böylece her Ja- pon küyvetinin arkasında he- men yeni bir Çin cephesi yara- tılmış oluyor. Memleketin çok arızalı olan vaziyeti, motorize kuvvetlerin sür'atle naklini ko- laylaştıracak iyi yolların ve sık demiryolu şebekölerinin bulun- mayışı, başıbozuk harplerine çok müsait şartlar yaratmış. Japonlar şimdiye kadar yaptık- ları cephe harplerinden ziyade bu gerilla baskınlarında zayist|” verdiklerini saklamıyorlar. Ml > Akı milyon kilometre kareyi İY bular işgal o sahasındaxı 200 milyon nürüs arasında asa- | Yişin temini hayli müşkül bir iş. olsa gerek. Japonlar bu çok Ka” Jabalık memlekette halk ile mi uğraşsınlar, yoksa Şlang Kat Şek'in henüz sapasağlam olan ordusunu mü arayıp bulsunlar? Miktarı bir milyonu bulan bu işgal ordusunun her gün mil - yonlarca lirayı bulan masraf- iarıni karşılamak ta güç bir iş Şimdi de Amerikanın yardımın- dan bahsolunuyor, ajanslar Tokyonun meşhur Niçiniçi ga- zetesi bu yardımdan bahseder- ken epeyce telâşlı bir lisan kul landığını bildiriyorlar. Japon - ya Çin hükümetinin harıçter Yardım görmemesi için çok uğ- raştı; Çın malliyetçilerinin deniz ile alâkalarinı tamamen kesti Fakat Çung King'e çekilen Şi- ang Kai Şek hükümeti hariç dostları ile olan bağlılığını, bu sahifedeki haritada gösterdiği- miz gibi, üç yol vasıtası ile t6- min ediyordu. Bu yollardan biri Sovyetler hududundan gelir ve Hsingana'a varır. Bu yol bugün de açıktır, Ikinci yol Hindiçini nin Haifong limanını Nanning'e bağlar. Japonlar Hainan adasi- ri işgal eârek ve Hindiçinide Fransızları sıkıştırarak bu yol- dan Çine yardım edilmesine mâ- ni oldular, Geri kalıyor: Çung King - Rangoon yolu. Birman- yadan geçen bü yol Çinin arka kapısıdır. Bir aralık ingilizler Japonyayı kazanabilmek içi bu yolu kapamışlardı, sonra bu hareketten bir fayda göremiye- rek yolu yeniden açtılar. İşte Amerika yardımının Çine aka- cağı yol burasıdır. . iponlar Çinin büyük bir; J kısmını işgal ederek içeri- | lere doğru yayıldıkları vaklı, Çinin âkıbetini pek karanlık görenler: “Peki amma bunun; sonu nereye varacak?,. diye s0- ruşturmıya başlamışlardı. Böy- | le bir suali vaktiyle Rusyayı| istilâ eden Napoleon da Krem- lin sarayına girdikten sonra ken di kendine sormuştu. Dünya- nın en eski milleti olan Çin- lilerin siyasi varlıkları ve kül- türleri 4.000 sene evvellerine kadar yükselir. Eski Yunan medeniyeti doğarken Çin me- deniyeti kocamış bulunuyordu. Çinlilerin Konfuçiyus'ları Bü- yük Iskenderlerden, Jül Se. zarlardan çok evvel dünyaya geldi. Sokratların, Isaların, Sar- İlmanların, Newtonların ve Bis- markların döğüp öldükleri de- virlerde Çinliler yine o Çinliler- di. Tarih şimdiye kadar Çine yapılan bir çok istilâlardan bah seder, fakat Çin medeniyetinin müstevlilerini eritmiş yutmuş olduğunu da kaydeder. Çinlile- rin: “Çin bir engin denizdir, İ- çine atılan nehirleri hemen tuz- lulandırır.” diye bir stasözleri var, Acaba bu atasözü tayyare- ler, tanklar, telsizler ve radyo- Jar devrinde de isabetinin bütün kuvvetini muhafaza ediyor mu? lediten bayan biraz Sonra orada öldü. Bu güzel kadını hastahanede derhal tanımışlardı. Bu aslm- da Romanyalı olan fakat son- radan Ingiliz tabiiyetine geçen Zoe Simson isminde çok tanm- miş bir kadındı. iz. Japonlar limanları ve | Meddahlığı abah gazelelerinden birin- de neşredilen *Hatızat,, Ikinci Abduıbamıde sit kısmı meslextaşları dan kirini fen: halde sinirlendirdi. Hatıratı ye zan zat mecnun padişah hakkın daki ihtisaslarını birea yumuşa! tarzda anlatıyor; netice itibariy le de alkolik bir babanın oğlu ol ması dolayisiyle terddisimi ma zur gösterecek bir lisan kullanı- vor. Meslekdaşım, Abdülhamlt ida- resinden memleketin büyük bi ekseriyeti gibi doğrudan doğru rar görmüşlerdendir. Halbu yu hususi ve şahsi zararla fenalıklara nis. ki millete yapılan betle hiç kalır. Ikinci Abdülhamit başında bu- lunduğu memleketi cennete çevi recek, mukadderatını elinde tut tuğu milleti de refah ve saadet i çinde yaşatacak bir mevkide idi Bunların hiç birini yapmadı ül dimağı yalnız bir Kendisinin rahatı! Sayei şahanede otuz üç sene bir devlet gibi değil, Avrupa re- kabetinin temin ettiği müsait va” tiyetlen istiane ederek bir siya- set tufeylisi gibi yaşadık. Bizde ne havsivet! ne şeref! me izzetinelis bırak! Borçlandığımız sarraf, parasını alamayınca mensup olduğu dev- lete müracaat ediyor; o da bir a- damızı işgal ediveriyordu. Ecnebi maznunlara karşı mah- kemelerimizin adaletini konsolos hane kavasları kontrol ediyor” lardı. Hazinesi tamtakır olan Mali- ve Nezareti Yemene asker gön- dermek için ihtiyacı olduğu pı rayı cok defa Galata sarrafların- dan faiz mukabilinde borç sure" tiyle tedarik ederdi. Halbuki hü- kümdarın sahsi serveti hüküme- tini bu tefecilere dehaletten kurtarabilirdi. Bunlardan o padişahı zişan hiç müteessir olmuyordu. Ahdülhamitten sonraki reji- min kötülüğü Abdülhamit idare- sinin iyiliğine bir höceet olamaz. Mesratiyet denilen o köprü reji- minden kurtulup cümhüriyete dik; Cümhüriyetin ilânı artık bu memleket için bir zaruret halini almıştı, Başka türlü Tür- kün hakkını tanıtmağa, ona ha” yat vermeğe İmkân yoktu, Hatırat sahibi Abdülhamidi rahim ve müşfik olarak göste- riyor. Meslekdaşım da bu hüküm darın idari hükmü ile menfada ölen babasını yadederek böyle bir kalpte rahim ve şefkat ola- mrvacağını söylüyor, Buna karşı belki Ismail Saf için şöyle düşünenler de olur: — Abdülhamit ona ne yapmış? Midilliye cennet gibi bir adaya şürmüs. Bu zulüm sayılır mı? Menfa ne A'raftır, ne de cen- nettir, Menfa, menfadır; yâni ce- hennemdir. Insanlar yalnız güzel hava, güzel su ile . yaşamazlar; onları hayata rapteden bir çok mânevi amiller vardır; bunlar - dan mahrum olduktan sonra bu- Ir. dukları yerin züzelliğiri göz görür mü? Yedikleri yemeğin lezzetini damak tatar mı? Hetıralarda tebrie ettirilmek isteme» Ikinci Abdülhamit tari hin muhakemesinden yakasını kurtaramar. Yalnı" o değil -“a #net ve gabaveti yüzünden sele- Tesiri Mehmet Reşat ile şahsi iwenlaati için vatanı feda Ge hiy- netinde bile tereddüt etmi. yen Wldettin bu memleketin boynuna dolanan felâket zinciri: nin ür lânet halkalarıdır. Bunların hiç bir bakımdan ler tutar yerleri yoktur ve ula maz, Takvime mmm İİ YENİ NEŞRİYAT OSMANLI ORDUSU SAVAŞLA: AI — 1877 - 1876 tarihindeki Osman- li - Rus ve Rumen savaşından bühir bir eserdir, Yazın emekli OGenerâ Halil Seder'dir, 119 uncu saylı ns keri mecmuaya eklenerek 14 harita Bükreşte pek meşhurdü. Mü- tenasip vücutlu, bu sarışın gü- zel bir kaç lisan biliyordu ve hemen bütün diplomatik ziya- ak partilere davet olünür- hu. Bir zamanlar Romanyada In- “ giliz ataşemiliteri olan kocası onu Zoe'nin bir yabancı ketin tma mensup olduğu da söyleniyordu. Hastahanede bu hâdisenin bir intihardan ziyade bir sulkast e- seri olması ihtimali üzerinde yı havi olduğu halde heşredilmiştir. Gurmüuşlarsa da kat'i bir netici elde edememişlerdir. Bu vak's nın vukuundan bir kaç gün evvel Zo& müteaddit defalar u- mümi yerlerde. görünmüştür Eski neşesinin gittiği fakat ba” kışlarında büyük bir özim ve emniyet olduğu bir çoklarmın dikat nazarını çekmiştir. Sirf zevk ve macera için bir çok şüpheli işlere girdiği zan- Dolünan bu güzel kadına ne ol- müştu? İşte harp sahncsnde yer alan ve belkide halli hiç bir zaman * mümkün olmıyacak olan diğer esrarengiz bir vak'a... kavuşmaymca kendimize geleme. Günin kölü idaresine tüy dizen |