10-3-941 KAN HIKAYE "El Elden ilian kahvesini hüzünle ka- ” Tıştırdı; “hiçbir zaman fi- güranlıktan kurtuuamıyacağım!,, Dedi. “Denemek bile boş.,, Raymond, “Eh, saçma!,, diye çıkıştı. “Hele dur bakalım; nev- mit olma canım!,, — BSenin için, öyle tabii; Ma- ria Mellor tarafından kabul olu- nacaksın; hoşuna gidersen mese - le yoktur. : — İdaresi bir baş belâsiymış, diye işittim. Aynadaki aksine, bu ara kendini beğenmemezlikten gelen bir ümitsizlikle baktı. Hal- buki yabana atılamıyacak dere - cede yakışıklıydı; hele profilden. — Bir belâ mı? Şaşılacak şey değil.. Şu moruk Adolf Zinder'le ahbaplığı doğru mu? Raymond iğneli bir eda ile ce- vap verdi: “Hususi ahbabı her halde!,, mânalı mânalı gülümse - di. Bu yaşlıca aktrisin, milyonerin servetine ortak çık - makla beraber, ayni'zamanda ya kışıklı delikanlıların varlığından istifade etmekteki şöhretini, Li- lian'a anlatmamayı daha uygun buldu. . ilian içini çekti: “Ne şanslı adın!,, Reymond, tatlı bir sesle: “Sen on dokuz yaşının baharında taze bir fidan gibisin. Gençsin, güzel- sin, istidatlısın. Günün birinde, büyük bir “yıldız!,, olmaman İ- çin sebep yok!,, Dedi . — Evet, evet.. Kurbağalar ça- ma çıktıkları zaman! Haydi, €- ğer vaktinde yetişmek istiyor - san, acele etmelisin, Raymond. Uygun düşerse benim için de bir şeyler söylemeyi unutma, e mi!,, Raymond şapkasını giyerken: “Lilian için mi? Maria Mellor, iblis kadar kıskançtır!,, diye dü- şündü. — Ne olur, ben de seninle ge- ş-leyim. Kimbilir, belki.. Hem ben dışarıda beklerim. * * M ıss Mellor'un kapısına ge- lince, saçlarını yenidgen düzeltti ve yaldızlı bir salona götürüldü. Hizmetçi kendisinin, Miss Mel- lor tarafından 3-5 dakika sonra kabul olunacağını söyledi ve çe- kildi. Etrafına bir göz attı. Yaziha-| nenin üzerinde birçok kunturat formülleri duruyordu. Bir kedi yavrusu kadar sinirli olduğu hal- Ge onlara yumuşaklıkla ve emni - yetle baktı. Biraz sonra meşhur aktris İ- çeriye girdi. Biraz sessiz durdu, ihtiyar | Gdi Üstündür!.. Kathleen Hewitt'ten - Çeviren: Ha-Ça .wi düşünürken kapı açıldı. * * dolf Zinder, kıskançlıktan gözleri yuvalarından uğra- Mış bir halde içeriye daldı. İT ek şüphelerimde haklı imişim, Maria! Dedi. denMı's Moller hiç renk evrme- ; malıyız, Mister Carr, dedi; “An- ladınız mı?,, , Zinder şaşkın bir hayret için- deydi. Miss Mellor; — Gülünç olmayın Adolf! Şöy le bir “Anber tozu,, nu tecrübe ediyorduk, diye çattı. — Fakat... Bu aşk sahnesi, baş röldeki artistle olsa gerek?!.. — Eh, evet.. Iyiya. Işte Mister Carr baş rolü oynuyor. O kıy- metli bir artisttir. Raymond imayı derhal benim- H PŞEM Z — Tam kunturatı imzalamak üzereydik, dedi. Zinder homurdandı: , — Hakikate benziyordu bu, ©- yuna değil... — İltifatmıza teşekkür ede - rim Mister Zinder.. Miss Mel- lor'un hayranlarındanım. Tabii bir artist olarak. Şahsi temayül- lerim tösadüfen bir başka taraf- ta. Filvaki Miss Mellor nişanlı - ma da oyunda bir rolN ayırmak lütfunda bulundu. Değil mi, Miss Mellor? K Miss Mellor düşer gibi otur- Tn — Kunturatımı şimdi imza e- derseniz daha muvafık - olur, zannederim. Hazır, Mister Zin - der de burada.. O da şehadet lütfunda bulunur. Haftada elli dolar üzerinde mutabıktık, değil mi? Dedi Mister Carr. Zinder maheuüp; “Huyum o ka- dar da kıskanç ki!.. Amma, ka- bul etmelisin ki, Maria, bazan bir ara da sen sebebiyet veriyor- sun!,, filân gibi bir tekerleme mırıldandı. Miss Mellor, bir an için ken- dini kaybeder gibi oldu. Sonre mağlübiyete meydan okur bir tavırla, yazihaneden bir kunturat çekti, doldurdu ve cart-curt im- zasını bastı. “Raymond, ona teşekkür eder- ken gülümsüyordu: *— Nişanlım Lilian'ı şimdi gör- menizi rica edebilir miyim? zır Mister Zinder de burada.. Lilian çok istidatlıdır. Tabii si - zin büyük dehanız yanında o... Miss Mellor hırsından dudak- larını kemiriyordu: — Görelim!... pembe şiyon eşarpını yi Uulgun hatları üzerinde gezdirdi. Pencereden giren güneş ışığı al- tında saçları, boyalı bir mısır piskülü hissini veriyordu. Yüzü haddinden fazla yorgundu. Raymond hürmetle eğildi. Maria Mellor'un sert bakışı tat- h bir gülümsemeye kadar yumu- şadı: — Oturmaz mısınız, Mister. Carr! Amber tozu filmimde ikin- ci erkek Trolünü oynıyabilecek misiniz? — Herhalde oynıyabilirim. — Tilm Adolf Zinder'in mad: di müzahereti altında çevriliyor! Raymond cebinden kendisi için yazılmış tenkitlerle dolu bir ga- zet eçıkardı. Miss Mellor ters bir el hare- ketiyle- — Onlara ihtiyaç yok. Şahsi hükmümü kullanmayı tercih e- derim. Beraber çalışacağım adam | lar, her şeyden evvel benim ho- şuma gitmelidir!,, dedi; ani ola- rak Raymond'un elini yakaladı ve kıvrak bir hareketle onu ya- nına çekti. — Fotoğrafınızdan daha da yakışıklısınız! Diye fısıldadı Miss Mellor. — Öyle derler. Raymonü, sekiz yerine hafta- da 12, hattâ 20 dolar istiyebile - ceğini düşündü. Miss Mellor hafifçe onun omu zuna dayanarak: “Provalara haf taya başlıyoruz!,, dedi. “Sizin bu kadar hoş oluşunuza öyle memnunum ki... Birçok erkekler hoş görünmeyi beceremezler..,, Sivri kırmızı uçlu parmakla - riyle onun saçlarını okşalamıya koyuldu. Raymond'un içinden gelen hareket, fırlayıp gitmekti. Fakat o rolü kaçırmamayı da çok istiyordu, doğrusu. Ve üstelik bir de, aşağıda bekliyen bir Li - lian vardı. Aşağı yukarı yarım saate ya - “kın. Miss Mellor'un, gittikçe, da- ha açık olmuya başlıyan avansla- rını anlamamazlıktan gelmek is- tedi ve bahsi kuntratoya getir - mek gayretleri daima boşa gitti. Öyle bir an geldi ki, artık ter- biyesizlik etmeden, O 1ğrenç, pörsük ağzı öpmemezlik edemez- di. Öpebilir miydi? Yapmama- Habeşisiaîda (Başı 1 nciıde) keri tesisatı ve Sirenaikte düş- manın bir hava üssünü bombar- dıman etmişlerdir. Şarki Airıka- da bir müfrezemiz Keren mınta- kasında bir düşman müfrezesine hücum ederek dağıtmıştır. Soma lide bir mıntakada tayyarelerimiz Ingiliz motörlü vesaitini ve tank- larmı bombardıman — etmiştir. Nüfusça zayiat ve hasar yoktur. Trablusgarbe hücum bir taarruza karşı müdafaası yal Kahire 9 (A.A.) — Hava ka- rargâhından tebliğ — edilmiştir. Libyada, 7/8 mart gecesi, İngi- liz hava kuvvetleri Trablusgarb limanını bombardıman etmişler- dir, Demiryolu üzerinde bomba- ların patladığı görülmüştür. Ke- za Trablusgarp vilâyeti dahilin- deki hava meydanları da bom - bardıman edilmiştir. Arnavutlukta (Başı 1 incide) kumandanı o'an General Giürati- nin Arnavutlukta esir edildiğini bildirmiştir, Ingilizlerin hava hücumu Atına 9 (A.A.) — Ingiliz,hava karargâhimın tebliği: Ingıliz bom bardıman tayyareleri, avcı tay- yarelerinin himayesi altında, ltal yan - kıtalarının tecemmülerine ve Tepedelen mıpfakası ile Glâva - Buzi yolund. otörlü nakil vasıtalarına hüCüm etmişlerdir. Düşman büyük gayiata Uğramış- he Börün tayfareleridiz ? dleş rine dönmüşlerdir. Emniyet Nezaretinin tebliği Atina 9 (A.A.) — Emniyet Ne zaretinin tebliği: Düşman tayya- releri dün Preveze'yi bombardı- man etmi: de, hasar çok e- hemmiyetsizdir. Keza Argostoli'- ye de bomba atılmışsa da, ne in- sanca zayiat, ne de maddi hasar Vi ardır. DÜ Italyan tebliğine göre Roma 9 (A-A.) — Umumi ka- rargâhın 275 numara'ı tebliği: Yunan cephesinde düşmanın 11 ci ordu mıntakasında yaptığı ta- arruzlar mukabil taarruzlarımız- tür. Düşman olduk”a büyük za- H mıydı? Raymond tam — bunları yiata uğramıştır, — İşte sahnemizi böyle oyna-| * " | vaffak olmuslardır. Amerikan Yardımı (Başı 1 incide) 1 — Müdafaası Reisicümhur tarafından Birleşik Amerika mü. dafaası için mühim addedilen bir hükümet veya bir memlekete ait müdafaa vasıtalarını ve madde- lerini Amerika fabrika veya tez- gâhlarında inşa ve imal ettirmek veyahut bunların başka tarzda istihsalini temin eylemek, 2 — Buüu malzemeleri alâkadar memleketlere borç, — mübadele, satış veya kira suretleriyle muh- telif tarzlarda vermek, 3 — Yabancı hükümetler he- abına tamirat işleri yaptırmak. Meselâ bir İngiliz zırhlısı, Re- isicümhur Amerikanın menfaat. lerine uygun addettiği takdirde, *“Brocklyn.. tezgâhlarında tamir edilebilec&ktir. 4 — Amerikanın yardım etti- ği hükümetlere müdafaava ait her türlü malümatı, verilen ma! zemeve ait her türlü plân ve fo- tografları vermek, Kabul edilen tadil Reisicümhura — verilen yetlerin 30 haziran 1943 te mun. kazi olacağını bildirmekte, A - merikan askeri müesseselerin - den doğrudan doğruya alınacak malzeme miktarını ceman 325 milyon İngiliz lirası olarak tah- dit etmekte ve Reisicümhurun Birlesik Amerika hükümetine ait müdafaa malzemesinin dev- rinden evvel müdafaa kuvvetle- ri baskumandanlariyle istisare etmesini derpiş eylemektedir. Yine bu tadil kararları mucibin- ce, Reisietimhurun kendisine ve- rilen salâhiveti ne suretle kul- landığı hakkında köngreve mun- tazaman malümat vermesi icap etmektedir. teklifleri Vaşington, 9 (A.A.) — Dün Âyan Meelisinde kabul olunan harp malzemesi kira lâyihasının bazartesi veya salı #ünü kanuni- vet keshetmesi muhtemeldir. Ruzvelt'in nutku Vaşington, 9 (A.A.) — Devlet çiftliklerine ait işletme progra- mının yıldönümü münasebetiyle cumartesi akşamı radyoda ira- dettiği bir nutukta Roosevelt şöyle demiştir: “Amerikan çiftçisi milli mü- dafaa programında kendisine dü- şen rolü oynıyabilecek bir vazi- yettedir. Ambarlarımız doludur. Zahire ihtiyatlarımız, gerek bi- zim, gerek diğer memleketlerde- ki dostlarımızın ihtiyacını kar- şılıyabilecek bir miktardadır. Bu dostlar bugün hem kendi mevcu- rıiyetıerı, hem de demokrasi prensipleri icin mücadele edi - yorlar. Bu mücadele, diktatörle- rin dünyava hâkim olmasına mâni olmak icin yapılmaktadır. Ciftciler cephesi topvekün mü- dafaa uğrunda kendişinden iste- necek her şeyi vermiye hazır- dirir 9 Roosevelt. harpten — sonraki dünyanın 1939 eylülünde tani- mış olduğumuz bugünkü dünya- dan cok farklı olacağını söyle - miştir. “Amerika harbe sürükleniyor,, — Nevyork, 9 (A.A.) — “Nev- york - Sun,, gazetesi yazıyor: Kongrenin bu uzun celselerinin teşkil ettiği duman peçesinin ar- kasından Roosevelt hükümetinin mihver devletlerine karsı açık bir harbe doğru sürüklendiği gö- rülebilir. Hükümette, ordu, do- nanma ve kongrede yüksek mev ki işgal edenler, pek mantıki 0- larak harpten maada hiçbir ted- birin kâfi olmıyacağı ve borç ve âriyet verme kanununun da nihayet bü zaruri neticeye Sev- keden yolda basit bir merhale- den başka bir şey olmadığı ne- ticesine varmışlardır. Bu netice ancak, kanun hariçleri tarafın- dan karıştırılan bir dünyada ka- nun ve nizam kuvyvetlerine mev- kilerini iade etmekten ibaret 0- labilir. Buna binaen, kongre me- selenin Birlesik Amerikanın har be girip girmiyeceği değil, han- gi tarihte harbe gireceği mesele. si olduğu kanaatine varmıştır. Mihver devletlerinin hücum- ları karsısında İngilterenin sağ- lJlam mukavemeti sayesinde ge- çen her gün, Amerika hüküme- tine su iki muazzam vazifenin i- fası içi nmunzam bir zaman ka- zandırmaktadır: 1 — Birlesik Amerikanın, is- tikbalde mihver devletlerine yap mıvya mecbur kalabileceği her türlü ihtarı. silâhla takviye ede. bilecek sekilde silâhlanması; 2 — Efkârı umumiyeyi, en mühim sevin nazileri durdur - mak olduğu kanaatine vardır - mak. Birlesik Amerika hükümeti bu iki vazifeve bütün kuvevtiyle haSlanmıştır. Gazete, makalesini şu sözler. 'e bitirmektedir: “İnfiratcılar A- merikanın harhe s#irmesine mâni alamıvacaklardır. Bunlar busij. 'ne kadar ancak Amerikanın har- be girmesini tehir etmive mu - Harp aley- hinde ölan Amerikalıların sayısı salâhi-| | Yunanistan Kararından Dönmiyecek (Başı 1 incide) kaydetmektedir. Almatıya bu mü racaate, İtalyanlara bahane teşkil edecek harekâttan içtinap edil- diği takdirde Yunanistan için korkacak bir sebep yoktur, şek- linde cevap vermişti. Muharrir. Yunanistanın bu vasayaya riayet ederek hiç bir askeri tedbir al- madığını hatırlatıyor ve İtalya elçisi Grazzi tarafından Yunan Ti- cali şerefine verilen ziyafetin er- tesi günü İtalyanın verdiği ülti- matomdan bahsederek yazısına şöyle devam ediyor : me müracaat etmeli idi? Torpil parçaları elimize geçen ve imza- sının kıymeti olmıyan İtalyaya mı? Fakat İtalya bize harp ilân etmiş bulunuyordu, Yoksa ekse- ânsınıza mı baş vurmalıydık? Fakat 28 İlkteşrin sabahı siz ma- alesef Florenca'da bulunuyordu- nuz. Acaba Yunanistan yalnız mı kalmalı idi? Fakat memleketin ne hava kuvveti, ne harp malzemesi ne parası, ne de donanması vardı. Yunanistan, bu vaziyet karşısın- da taahhütlerini hatırlatarak İn- gilizlere müracaat mecburiyetin- de kaldı. Manş denizinde nöbet bekliyen ve memleketleri alevler içinde yanan İngilizler, pek fazla yasıtalan olmadığı halde, şartsız. iddiasız ve pazarlıksız imdadımı- za koştular. O günden beri neler lduğ siz de biliy . bü- tün dünya da biliyor. İtalyanları az ve zayıf bizler yendik; înziliz- ler değil. İngiliz askerlerinin Ar- navutluk toprağına ayak basma- dığını biliyorsunuz. Bu mücadele karşısında siz seyirci kaldınız ve bu meselenin sizi alâkadar etme- diğini söylediniz ve şöyle dediniz: “Bu, İtalyanlara” ait bir iştir. Ben ancak mühim İngiliz kuvvet- leri Selâniğe ihraç edildiği zaman müdahale edeceğim.., , O zamandanberi hiz size şunu sorabilirdik: “— O halde Florenca'da ne i- siniz vardı?,, Fakat biz size bunu sormadık. Hattâ muhaliflerinize sizin Mus- solini ile mutabık - olmadığınızı ve İtalyanlar tarafından aldatıl- dığınızı söyliyecek kadar ileri gittik.,, “Jtalyayı biz şerefli şekilde kurtarabiliriz,, Muharrir, daha sonra yazısına söyle devam ediyor: “—. Bugün bütün dünya radyo- ları Almanlarır Yunanistanı isti- lâ edeceklerir # 1 bahsediyorlar. Ben size soruyorum: “Nicin?,, E- ğer mihver için Yunanistanın iş- gali bir zaruret idiyse, bu istilâ dört ay evvel Grazzi'nin sabah zi- yareti ile başlamıştı. İtalya ve AlL manya ayni zamanda birer ülti- matomla müracaat edebilirlerdi. Bu ültimatomla müracaat Bu ültimatomların metin ve me- allerinin başka başka olmalarında hiç bir mani yoktu. Bu, yemılmadığına göre, o za- man Yunanistan seferinin zaruri 'bir sefer olmadığı anlaşılıyor. A- caba şimdi bir zaruret var mıdır? Niçin olsun? İngiltereye karşı Balkanlarda bir cephe kurulmas için mi? Böyle bir sebep masal- dan baska bir sey değildir. Filha- kika, 6 Mart tarihli resmi teblijğ- de de tasrih edildiği gibi, ne Yu- nanistanın, ne Türkiyenin, ne Yu- goslavyanın ve hattâ ne de İngil- terenin menfaati harbi genişlet- mekte değildir. Böyle bir sey an- cak İtalyanları Arnavutlukta düş tükleri vaziyetten kurtarmak i- çin istenebilir. Fakat İtalyanlara nasıl yardım - edilebilir? İlk Al- man askeri Yunan toprağına a- yak bastığı anda, bütün dünya 8 milyonluk kücük bir mllete 45 milyon nüfusluk İtalyanın teca- vüzünden sonra, 85 milyonluk di- ğer bir kütlenin yardımını isteyi- îi.ni ayıplamıyacak mıdır? Eğer talyanlar kurtulmak istiyorlar- sa, sizin İtalyanın haysiyetini kı- racak bir şekilde müdahaleniz şart mıdır? Biz onları şerefli bir surette kurtarabiliriz. Bunun i- çin İtalyanlrın Arnvutluğu tahli- liye etmeleri kâfidir. Biz her yerde onlrın bizi yendiklerini söy lemeleine ve takipten yorulduk- ları için çekilip gittiklerini iddia etmelerine müsaade ederiz. Fakat çekilip gitsinler! Fakat ekselansınız belki bize şunu sorabilirler: — Hepsi iyi, lâkin İngilizler ne olacak? Biz size şu cevabı verebiliriz: — İngilizleri Yunanistana biz getirmedik. İtalya getirdi. Ölü- lerinin kanlariyle sulanan top- ;izık'lırdın onları nasıl kovabili- Ekselâns, bazı çirkin hareket- ler vardır ki, bunları biz vapama- vız. Bunu bizden istemek, sarih bir surette şerefsiz hareket etme- mizi talebetmek olur.Biz ne ölü- leri, ne de dirileri kovamavız. Hiç kimseyi kovmiıyacağız. Ve onlarla burada kasırga geçip te sünden güne azalmaktadır â “Bu vaziyette Yunanistan ki-|* G. Antonescu Bir Bevanname Neşretti (Başı 1 incide) mına ve bizzat Almanyanın eko- nomik menfaatlerine faydası do- kunacak olan seri iktisadi inkişa- fiına yardım için gelmektedir. Buna binaen tasvibi olmadan hiç bir kat'i muamele yapılamıyacak tır. Bu kabil gayri muntazam muamelelere tevessül eden Ro- menler ihanet cürmü ile suçlan- dırılarak tecziye, yabancılar ise 24 saat zarfında teb'id edilecek- lerdir.,, Romanyaya giren veya Roman yada kalan Alman kitaları hak- kında tebliğde şöyle denilmekte- di yiyecekleri bü- itibariyle Alman- yadan gelmi Romanyanın İş- iraki ikti anlaşmalarla der- piş edilen i racat kontenjanları- na mü adır. Ru- men devleti Alman talim K rı için 100 milyon ley tediyesini taahhüt etmiştir.,, Bükreşin bir tekzibi Bükreş, 9 (A.A.) — “D.N.B.., Bazı İsviçre gazeteleri, Roman- ya petrol kuyularının bulundu- ğu mıntakanın gecen pazar günü bömbardıman edildiğine dair A- merikan kaynaklarından isaa e- dilen haberleri nakletmislerdir. Rumen resmi mahfilleri bu ha. berlerin gülünç ve uydurma ol- Aduğunu beyan etmektedir. Propaaanda Nazırının radyodaki nutku Bükreş, 9 (A.A.) — “D.NEB.., Propasanda Nazırı Crainic, dün radyoda söylediği nutukta, “Al. manyanın tehlikede bulunan Ro- manyanın yardımına kostuğunu ve bunu Romanyanın talebi üze- rine vaptığını söylemis ve sunla. rı ilâve etmitsir: “Ya Almanya ile birlikte muzaffer olacağız, aht onimla beraber öleceğiz... nünceye kadar yanyana #Huraca- ğiz. “Siz ne yapacaksınız?,, “Fakat siz ne yapacaksınız? Si- zin istanı işgale teşebbü edeceğiniz söyleniyor. Fakat biz, saf ve basit ruhumuzla, buna i- nanmıyoruz. Alman ordusunun, düşmanları tarafından da takdir edilen tarih ve ananesini inkâr e- derek kendisini, küçük düşürücü bir hareketle kirletebileceğine i- nanmak istemiyoruz. Biz müthiş derecede silâhlanmış ve dünyada yeni bir nizam kurmaya çalışan 85 milyonluk büyük bir milletin, hürriyeti uğrunda 45 milxonljuk . . Balkan Vaziyeti (Başı 1 incide) lan mahfillerden öğrenildiğine göre, Yugoslav hükümeti salı günü Berlin'de Almanya ile bir ıdıemım i tecavüz paktı imzalıyacak- * Vaşington 9 (A.A.) — Resmi Mahfiller, Roosevelt'in Alman tazyikine mukavemet için Yu- goslavyayı teşçi ettiği hakkında- ki haberleri kat'i olarak yalan- lamaktadırlar. Sivil halkı tahliye Belgrat, 9 (A.A.) — “United Press,, muhabirinin istihbaratına göre, diplomatik mahfiller, Al- manların pek yakında Yunanis- tana tecavüz etmelerini bekle - mektedir. Yunanlılar Trakyanın sivil halkını simdiden tahliye et- mişler ve Selâniğin Garbında bir müdafaa hattı tesis eylemisler - dir. Yunanistanâa karsı yapılacak Alman taarruzunun Selâniğe bir hava hücumu ile başlaması müm * Atina, 9 (AA.) — “B.B.C.,, Almanya Sefirinin Yunan hükü- metine bir nota verdiği ve Al - man kıtalarının Yunan hududu- nu geçtiğine dair çıkarılan ha - berler valanlanmaktadır. ra ziyaretine dair Kahire 9 (A.A.) Eden'in Türkiye ziyareti hakkında soru- lan suallere cevap veren salâhi- yetli mahfiller, bu seyahatin İn- Neticeye Bağlanı V | Tokyo, 9 (A. A) — “DN. ”Niyoka Şimbun,, gazeteinin * | dığına göre, Siam mümesili Pren Radavan ile Fransa büyük elci- * si Arsene Henry, Japon hariciye — nazırı Matsuokayı ziyaret ederek Japonyanın tavassut tekliflerine Tesmen cevap vermişlerdir. Bu ce vaplarda muvakkat anlaşmanın kat'i olarak kabul edildiği bildi- rilmektedir. Binaenaleyh şsulh muâhedesinin pek yakında imza- sı muhtemeldir. Nevyork, 9 (A. A.) — “Ta: ”Associated Press,, in verdiği bi habere göre, bir çok Amı Holanda Hindistanını ter! ek. ; tedir. Bu?lardan bir çoğu tayyare ile Avusturalyaya gitmekte, ora dan da vapurla Amerikaya dön- mektedir. K ll A j Mri. Çan-Kay-Şek H ” Milli Mecliste Uzun İzahat Verdi — Çungking, 9 (A.A.) — Başku- mandan Mareşal Çankayşek Hu- len Çungking'de içtima eden milli halk meclisinde uzun beya- natta bulunmuştur. Mareşal bı b in komünistlerin ında giltere ile Türkiye arasındaki i- timada müstenid karşılıklı sada- kati teyid ettiğini söylemektedir- ler. Bu mahfillere göre, mez- kür ziyaret Almanların Balkan - larda itimatsızlık tevlidine ma- tuf mücadelelerine hakiki bir ce- vap teskil etmiştir. Ingiliz gazetelerinde Londra 9 (A,A.) —- “Times,, in diplomatik muharriri Balkan- ların şimdiki manzarası hakkında yazıyor: Britanya küv- vetleri Afrikada zaferden zafere koşarken, İngilterenin müttefiki- ne karşı gözüken tehditler Alman orduları Yunan hududuna yığıl- dıkça, tekâsüf etmeğe başlamış- tır. Şüpphe yok ki, Yunanlılar büyük bir tehlike karşısında bu lunuyorlar ve buna ezilmek bil- mez bir cesaret ve Büvük Britan- ya'nın müavenetine tam bir iti- mat göstermek suretiyle muka- bele ediyorlar. Ege denizine krrşı olan bir tehlikenin Türkiye icin mânası ne demek olduğunu pek İyi takdir etmekle olan Türk ler vaziveti hülyük hir dikkatle tetkik etmekte berdevamdırlar. Almanlar, Yugoslavyaya karşı her türlü vaidlerde bulunmakla bu memleketi, tamamiyle ihata bir imparatorluğa karşı le eden küçük bir milleti arkadan vuracağına inanamıyoruz. Ekse- lâns: Acaba Yunanistan piyade ve topçu fırkaları yerine hududa kolsuz ve bacaksız kalmış 20 bin harp malülü gönderecek olursa, ordunuz ne yapacaktır? Bu hudut muhafızlarına silâh çekecek bir ordu tasavvur edilebilir mi? Bit- tabi bu böyle olmıyacaktır. Bü- yük veya küçük bir Yunan ordu- su, emir alacak olursa, Epiri mü- dafaa ettiği gibi, Tra_kyayı da ıx_xxı'ıı— “Manchester Guardian,, gaze- mektedir:. şı tazyiki artmaktadır. Fakat, Türkive ile müskülâta uâv'amgk tan çekinerek kendisine her tür- lü dostluk teminatı vermekte ve askeri harekâta karşı bitaraf kal- masını istemektedir. Almanyanın takibettiği gaye, Türkiyenin ge- rek YI istanla ve gerek Büyük dafaa ed tir. “Ne yapı cek?,, diye sormayınız. Orada da carpışacak, ölecek ve beş sene ev- vel meşalesini Olimpos'un nurlu Britanya ile olan bağlarını çöz- mesinden ibarettir. Yugoslavya hükümet merkezin de dol bir çok şayialara göre, ğında yakan koş elinde çavra haline'soktuğu o maşela bu- lunduğu halde, mesahası küçük, fakat manevi büyüklüğü ölçülere sığmaz olan Yunanistanı, tutuş- turmak maksadiyle, Berlinden dönmesine intizar edecektir. E- vet! Yunanistan vaktiyle bütün dünyaya yaşamayı nasıl öğret- mişse, bugün de nasıl ölmek lâ- ldiğini öğr ktir.., yangın çıkarmak için bir gazlı pa- |. Almanlar, Yunanlılar üzerinde müessir olmak icin Prens Paul'ün tavassuttnu temine çalışmakta- dırlar, Almanların kullandıkları delil İngilterenin vaadettiği fiili muaveneti Yunanistana yanamı- yacağıdır. Ayni deliller, Türkiye nin kat olan vaziyetini zaafa Uğ ratmak için Ankarada da ileri sürülmüştür. Fakat Türkiye, AL- ların takip ettikleri gayeye Atinanın tehditlere mukabelesi Atina, 9 (A.A.) — Atina ajan. sı bildiriyor: Bazı propaganda - lar, Yunanistana karşı sinir har- bine devam ederek şu yarı res. mi tehditte bulunmuştur: “Bal. kanlarda sulhü temin ve karışık. lık âmili olan Yunanistanı ber- taraf etmek maksadiyle bu mem lekete karşı girişilecek askeri tedbirler hususunda ancak za - manın, yerin ve kullanılacak u- sulün intihabı kalmıştır.,, Bu doğ; doğruya yap tehdide 'geçenlerde Yunan Baş - vekilinin yaptığı beyanatı tek - rar etmek suretiyle cevap Veri- yoruz. Başvekil demiştir ki: - *Yunanistan hiçbir tehdide al. dırış etmez ve sonuna kadar kuv vetli müttefiklerinin ve dostları. nın yanında ve ta- mamlılığını müdafaa edecektir.,, Diğer taraftan şunu da kay- tamamiyle vakıftır. Ve Yunanis- tan gibi, o da, İngiltere ite tam bir itilâf halindedir. Vichy'nin Bir Kararı (Başı 1 incide) kat'i bir surette temin edilecek- tir. Bu husus, Başvekil muavini Amiral Darlan'ın, Fransız hükü- Vaşington 9 (A.A.) — Hariciye & i tamerike Kai dedelim ki, Y hiçbir kimse tarafından “karışıklık.. â- mili olarak tavsif edilemez. Çün kü beşeri ve ilâhi bütün kanun- lar, Yunanistanın ancak taarru- ”a uğradığı zaman avrıldığı sulh idealini ve taarruz karşısında milli müdafaaya bağlıdır. Yuna- nistan en son encuğunun en son nefesine bu milli müdafaa idea. B çe ç Teisi Davis olunarak ümidsiz bir vaziyete dü | yını tecavüz etmektedir. şünciye kadar sakin tutmak üsu- Ingiltere üz lünü gütmektedirler. Londra; T8 TAADE tesi ise, vaziyeti şöyle hülâsa et- Almanyanın Yugoslavyava kar metinin Afrikada Uumumi mürah- | lerine .e hası General Weygand şerefine tavvarBaşvek'ıı- vermiş olduğu bir öğle yemeğin- | mistir. e . Ç den sonra vuku bulan toplantı | sinin Bir da teyit olt ştur. Bu| kuvve öğle yemeğine Harbiye Nazırı| Dak a General Huntzinger Müstemlekât | hildir; Nazırı Amiral Platon ve hava| de İn | — — Müsteşarı General Bergeret hazır | va hi ğ h bulunmuşlardır. Müteakiben vu- | müs İemiz Zafere — ku bulan toplantıda Fransız Af- e Yrikasını alâkadar eden muhtelif c GH' siyasi, iktisadi ve askeri mesele- INi ği ler görüşülmüştür. İSPAA.) — Atina 've e j bey son faaliyetlerini takbih ve b ları hususi bir ordu tesis memleketin siyasi kontrolünü le geçirmek için harp vaziyı den istifadeye çalışmakla * eylemiştir. Mareşal şöyle etmiştir: “Çin komünis, ahhütlerini ifa ederek Jap — ya karşı müttehit cepheye hak ettikleri takdirde, halen ride bulunan mühim kuvve rin cepheye sevki mümkün o caktır.,, | Çankayşek, komünistleri disiyle işbirliği ettikleri ta de, hükümetin kendilerine askeri bir harekette b cağını toemin eylemiştir. — ——— ——— Van l Va G B aa a ©| * İngiliz Hazırlığı Tayyare inşaatı Londra, 9 (A. A.) — İngiltet havacılık inşaatında son günle de bir rekor kırmıştır. Şubat zarfında inşa olunan tayyare! mecmuu, Kânununsani ayında i $a edilen mikdarı mühim surette geçmektedir. Kânunusani inşaatı rakkamı ise, dünya rekoru teşkil eden 1918 Teşrinevveli K UNE A ! Hava ve Dahili Emniyet Ne retlerinin stebliği: Dün gece- tıktan sonra, düşman tayyı ri Londra mıntakasına bir ruz yapmışlardır. Taarruz ra şiddetlenmiş, fakat gece iş .. sından pek az sonra nihayet bul muştur. İnsanca zayiat Lon de mühim hasarlar yapmıştır. Fakat yangın bombaları her u de süratle söndürülmüş ve o kı dar fazla yangın ci Yangınların ekserisi daha ruz bitmeden önce söndürülm! tür. Bu sabahın ilk saatle de bütün vangınlar söndürülmi bulunuyordu. İngilterenin Cenup, C€ Sarki ve Sarkında da bir takı T noktalara bombalar atı bek az yerlerde insanca olmuş ve hasar umumiyet itib: rivle ağır olmamıştır. - y Şubat amında Ingilterede 789 kişi öldü ——— Londra, 9 (AA.) — T m sabahı sona erepwhafta Z: Almanya üzer” € Miyetleri mümessil- — Dün fısında dün beyanat- rasrüşvekil Korizis, bil - — bey buluna- rak “Exmouth,, vapurunun Fran saya hareketini geciktirmesinin esas itibariyle Italyanın bir tale- bi üzerine vaki olduğunu bildir- miştir. İtalya hükümeti, vapu - rün seyahati hakkında Itıf harp gemi'erine talimat verile - veni hir günesin il YT Ğ ea ee B ği zi_imq&w-hetmiwkm eT amn ea AAÜĞRAŞITIT bilmesi için hareketin tehirini is femiştir. - L Ka het İ ya '?dMetams'm en b sektiden biri olan içtimai — ALZ Yunan milletinin —asmına Adi 5 ©lmaktan ibaret kal Brete bu çetin, fakat ret'ücadelede bir tek — c Sonu: Sa 5; Sü6) —— t&i | â y T