Dünyanın Siyasi Manzarası yetler Bi r paklı imzalıyi lisinde 17 gün süren ha- arretli müzakerelerden sonra in- firatçı muhaliflerin bütün ma- nevralarına ve obstructionlarına rağmen, 31 reye karşı 60 reyla kabul edilmiştir. apılan bazı kücük tâdil tekliflerinin kabulü için tekrar kongreden geçtikten son- ra Roosevelt tarafından imzala- nacak ve bugün yahut sah günü vetini kazanacaktır. Bu lâyihanın kabulünden son derece memnun olan Londra mahafili, Mister Rooseveltte cok geniş salâhiyetler veren bu kanunu, harbin en mühim hadi- sesi olarak tavsif etmekte ve Mister Churehill'in: “Bize âlet- ler yerin, işi bitirelim, sözüne cevan teşkil ettiğini söylemekte. dirler. Mister Roosevelt, kanunun kendisine verdizi geniş salâhi- yetleri, İngiltereve, Yunanista- ma ve Çine yardım için kullana- cağını beyan etmiştir. Amerikada daha iki üç ay evvel harbe girmeye aleyhtar olan efkârı umumiyede harbe girmek temavülünün gittikçe kuvvetlenmekte ve €sas hedef 7 leri kabul edilen mihver dev- etlerini omağlüp etmek için harpten maada hiç bir şeyin kâ- fi gelmiyeceği kannati hasıl ol- maktadır. Esasen İngiltereye ve Yana- mistana vereceği harp malzeme- sini nakledecek kafilelere Ame- rika harp gemilerinin refakat €tmesi, Amerika ile Almanya a- rasında harp veziyeğini ihdasa müsaittir ve ancak bugün Al manyanın, kendini Amerika ile harp haline koyacak hadiselere meydan vermek istemiyeceği tahmin edilebilir. Çünkü böyl kımdan Almanyanın aleyhine o- Jacaktır, Gecen elhan harbinde Amerikanın harbin kazanılma- sında oynadığı mühim rolü Al- man milleti pek iyi hatırlamak- tadır. Amerikanın Almanya aley- hinde harbe iştiraki, yalnız Bir- Hormonlardan Gelen Vücudümüzdeki yağ nizamına karışan uzuvların en riğhimeri dahili ifraz guddeleri olduğiş için, içerden gelen şişıhanlıkların en çoğu - e guddelerin çıkardıkları - hormonların bozulması neticesi- dir. Hormonlardan bazıları vü cuttaki yağların erimesine ya- rarlar, bazıları da yağların erime. Sine mâni olurlar. Ondan dola yı birinciler azaldığı, ikineiler ço Kaldığı vakit şişmanlık gelir... Yağların erimesine yarayan hormonların on başında erke lik ve kadınlık hdfmonları hat gelir. Çünkü çok yemedikleri halde, şişmanlıktan kurtulamı - yanların - kadın ve erkek - en ço- ğu bu hormonları eksik olanlar- dir. Bir genç kız, büluğ yaşına gel- Miş, biraz da geçmiş, fakat bü- luğ devrini henüz tamamlamış, Şışmanlıktan şikâyet eder. Za- yullık modasına uymak için ye. mmeğini azaltır, sofrada doymadan kalkar. Bununla beraber şişman- lıktan kurtulamaz. Çünkü onun şişmanlığı “o günlerinin,, henüz yoluna girmemiş olmasındandır. Zaten “o günlerinde, sancı çek- Mesi de bunu anlatır... Genç kız gelin olu manlamıva baslar. gene şiş Kocası: onu -İşişmanlığın sebebini ne nihayet verdirecektir. Bir kaç gün evvel, Meksiko hariciye nazırının, Birleşik A merika ile gizli bir muthede Yaptığını ve İcap ederse askeri bi ak ta akdetmekte tered- düt eylemiyeceğini beyan etme- si bu bakımdan şayanı dikkat- tir. Görülüyor ki, Amerikayı Ta- ponya İle tehdit ederek İngilte- reye yardımdan vaz gecirmeğe çalışan Almanya tümamiyle ma- küs hir netice s#lmıs, Amerikayı İngilterenin yanında | harhede- cek bir vaziyete getirmiştir. Uzak Şarkta: B" kaç gündür, Japonya hi riciye nazırı Matsuoka hin Berlini ve Moskovapı ziy ret etmek üzere Avrapa seyaha- tine çıkacağıdan bahsedilmek- tedir, Tokyo mahafili bu seyahati, Taponyanın Sovyetler Birliği İ- le bir ademi tecavüz paktı ak- di için sarfettiği gayretlerin son merhalesi olarak telâkki ediyor- lar, Japon Bi hükümeti, Sovyetler a “yaptığı a mucibince- Almanyanın işine müdahale et- mediği halde, Uzak sarkta Çine yardım etmek suretiyle Japon- yanın faaliyetine engel olmasın- dan gayri memnun görünüvor. Matsuokanın Berlin ziyareti -eğer doğru ise. Almanyanın, Japonya ile böyle bir ademi te- cavüz paktı yanması İçin Sov- yetler Birliği hükümeti nezdin- de tavassutta bulunmasını te min maksadiyle yapılmaktadı Fakat, bugün yalnız Rüyük Okyanusta serbest bir dey5 malik olan Sovyetler Birliği .n, komünizme karsı düsman'ıZ:nı alenen ve resmen bildiren Ja- ponyaya, bu denizlerde ve bü- tün uzak şarkta mutlak hakimi- yet tesis etmek imkânını verme- si ve binaenaleyh Çine yardım- dan vazgeçmesi için hiç bir ma- kul sebep yoktur. Sovyetler | Bü şarkta kendi hâkimiyetini te- edemediği takdirde, kendisi beraber, Amerika, İngiltere ve Japonya arasında ler muvazenesi me etmekte menfaati muhakkaktır. olduğu ei Vichy'nin Kararı ; eneral Weygand'ın Vichy. i ziyaretinin Beticeleri hakkında hiç bir haber gelme miştir. Yalnız Vichy hükümeti nin Paristeki mtimessili Brinon- un Amerikan gazetecilerine ver diği beyanat şayanı dikkattir. Mümessil, Fransanın maruz kal dığı gida müzkülütindan İngik terenin mesul olduğunu söyle. dikten sonra, İngiliz kuvvetleri Fransız nakliye gemilerine hü- cumda devam ettikleri takdirde, bu gemilerin Fransız harp gemi. (Arkası Sa. 4 Sü. 6 da) F kadınlık hormonlarının iş- temesinde değişiklikten gelir, Bu hormonlar da her türlü değişik. lik şişmanlık getirir. Genç kadın gebe kalır, gene sişmanlamıya başlar. Çünkü ka- dırlık hormonu artık işlemekten durmuştur, o zaman yalnız an- pelik hormonu işler. Bilirsiniz ki bu iki hormon ayrı ayrı şeylerdir. Kadın sonbaharına erişir, gene şişmanlamıya başlar, Bu sefer tabii sor- mazsınız... Zaten her hangi bir sebepten, genç'bir kadınm yü- murtalkları ameliyatla çıkarılır. sa şişmanlık gelir. Erkelerde de öyle: Büluğ yaşi- na gelmiş delikanlılar şişmanlar mıya başlarsa spor hareketlerini artırmak fayda vermez, Erkeklik hormonları hesiz iyi işlemiyor demektir. Hormonlar yolüna gi- rinee şişmanlık geçer... Geçmezse . O zaman genç » yahut yaşlıca . erkek bir kere öğsünü yoklamalı “onu biraz tarafmdan kabarık i şişmanlığın sebebini anlar: Vücudünde ka- dınlıktan kalan parça yüzde on- dan fazla demek Gür sesli horoz yağlı olmaz,i Yugoslav Kral Naibi Prens Paul Iman orduları Romanya- dan sonra Bulgaristana r, bu vaziyet her şey- den evvel, Yugoslavyayı tehdit e:mek'ödir. Bu suretle bu mem- leket, cenupta Yunanistan Üüze- rindeki hududu hariç tutulduğu halde her tarafından Mihver devletleri ile sarılmış bulunu- yor. Yugoslavlar daha on gün evvel Macarlarla bir dostluk muahedesi imza.adılar, İtal: larla öledenberi İyi geçinmeye çalışıyorlar, Bulgarlarla da mu. kadenet paktları mevcut; Ak manlar ise iktisat bakımından Yuğoslavları çoktan avuçları a- rasına aldilar, üstelik şimdi Al man süngüleri şimalde olduğu Kibi şark hudutlarında da parıl- dıyor, Bu durum önünde Yugos- lavya ne yapabilecek? Komşusu Bulgarlar gibi üçler paktına gi- rerek istiklâlini ve bütünlüğünü korkunç bir tehlike içine mi a- tacak, yoksa başvekil Tzvetko- viç ve muwini Hırvat köylü partisi lideri Doktor Maçekin geçen gün gazete mümessilleri- ne dedikleri gibi devlet ve mil- letin istiklâlini korumak a mukavemet mi gösterecek? İş- te bütün dünyanın bugün me- rak ile beklediği karar budur, Akdenize doğru yürüyüşün- da Almanyanın önüne tabiatn â- çap hazırlamış bulunduğu üç yol çıkıyordu: Bunların en kısası ve €n kolay geçilebileni eski Avus- turyanın ananevi nefes borusu olan Adriyatik yolu idi, Bu'yo- Tun ağızları Triyeste ve Fiume'- de bulunur, fakat mihverin ha- tırı için bu iki limanı bir tarafa bırakarak yolun ucunu Zagrebe ve orada cenuba doğru çevire- rek, Fiume'nin Yugoslavyaya bı rakılan kısmına, Sisak'a inmek mümkündü. İkinci yol, yolların en uzunudur, fakat en zengin sahalardan geçer: Tuna yolu... Almanların petrol ve zahire bol- luğu sebebiyle ihtiyar ettikleri bu yol on ancak Karadeniz kıyılarına indirebilirdi. Ücüncü yol Morava ve Vardar olukla- rından Selâniğe iner. Ege de- nizi kıyılarına varmak için en müsalt yol da budur, fakat bu yol Yunan topraklarına girme den evvel Yugoslavyanın şark bölgesini şimelden cenuba kate. yerleşti Belgradda Tuna üzerinde Şimdi Sıra Yugoslavyanın Mıdır? Birinci Cihan Harbinde Almanya- nin ası Balkanlarda mağlâp ol- duğunu söyliyenler az değildir. Bunlara göre garpla müttefiklere zaferi temin eden bidise şerk cephesinde Almanların tesadüf et- tkleri zorluklar olmuştu. Bugün de eskisine benzer bir baskına uğ- ramaktan korktuğu içindir ki, Al- manya, iltereye karşı bir istilâ hareketine geçmeden evvel bu ci- hetien emniyet ve selimetini te mine çalışıyor ve bunun için Bul- garistandan sonra Yuşoslavya ile anlaşmak ve onu yola ogelirmek istiyor, see LAR? lee Hin Sabri Duran der. Görülüyor ki, Almanların motorize kuvvetlerini rahatça ve süratle Selâniğe akıtacak o- lan yol Bulgaristanın Struması değ, Yugoslavyanın Vardarı- dır, ismarek: “Bütün Avrupa- da Balkan işlerine all erdirebilen iki kimşe vardır: Biri benim, öteki ile görüsmek istiyorsanız, onu tımarhaneler- de arayımız.,, Dermiş, Filhakika Balkan işleri bir zamanlar için- den çıkılması güc bir muamma halinde idi, Hususiyle Osmanlı imparatorluğunun bu sahalar- dan uzaklaşmasından beri bu ta. Jihsiz ülke, dahili karışıklarının yanı sıra Avrupa büyük dev- İetlerinin nihayetsiz entrikaları İçinde boğulmuş kalmıştı, Fakat Osmanlılar devrinin ekslliyet- ler meselelerinden Arnavutlu- ğun himaye ve sonra İstilâsı- na varan İtalyan müdahaleleri- ne kadar bütün karışık işlerin altında saklı olan alâkalar hep bu üç esaslı köşe başına varan Kral Aleksandr köprüsü yolların ehemmiyetinden doğu- yordu. Denizlerden uzak kalmış olan milletlerin kıyılara kavuş- mek arzusu ile icat ettikleri ba- hanelerin arkası gelmiyordu. Vaktiyle Macarların Hırvat meselelerine verdikleri ehem- miyet hep Adriyatik sahillerine ayak basmak emelinden doğu- yordu. Selânik üzerine açılan bir Vardar yolu olmasaydı, Ma- kedonyada miup biten İacinlar- dan dünyanın haberi bile ol- mazdı, Tunanın ağızlarına sahip olmak süretiyle Şarki Avrupa- nin anahtarları Romanyanın €- linde bulunma: 1, bu menile- ket bu kadar göze batmaz ve sağdan soldan bu kadar didik- lenmezdi. Hudutları ile Boğazlar arasındaki mesafe üç yüz kilo- metre yerine bir iki bin kile- metre olsaydı, Bulgaristana kim ehemmiyet verirdi? Çar Rus- yası 1793 te İspilânti'leri, Mav- rokordatoları Odessada toplıya- rak Yunan inkişafına bir zemin hazırlamaya | çalışırken Boğaz» lar yolu ile Akdeniz mahrecini elde etmeyi düşünmüyor muy- du? Ve İtalya Arnavutluk ma- ccrasına her halde Arnavutları refaha kavuşturmak için atılım; dı. Bu hareketin başlıca sebebi acaba o Aravrokastro'nun Selâ- nikten 260 kilometre mesafede bulunuşu ve Selâniğin de Boğaz- ların bir bekleme salonu olabil- mesi değil miydi? Bu üç mühim yolun açılması veya kapalı oluşunun bir çok siyasi neticeleri olmuştur: Cihan harbinden sonra Macaristan de. nizlerden uzak bırakıldığı için- dir ki, memleketin başında bu- lunan filosuz Amiral, Almanya- nin bir peyki olmaktan kendini kurtaramadı. Yine kıyılarında bir mahreç'çn mahrum kaldığı içindir ki Avusturya Cümbhuri- yeti, Ansehluss ağları içine ko- layca düsüverdi, ne Tunanın beynelmilel hale konulması ne de İtâlyanların yarım ağızla Tri yestede ona ayırdıkları serbest liman, vaziyeti kurtarabildi, * * Yüzoslavyanın. hariçten ge- lecek bir tazyika karşı koyabilmesi için dahilde kuvvet- li olması, birliğini tamamiyle sağlamlaştırmış bulunması lâ- bildiler, Hirvat rinde muhtarivı ve Hırvat köylü lasma senelerdenber? v3 den gecimsizliklere nih riyordu. Bu anlasamamıği, psikolojik sebepleri vardı lar Avrupa madeniy altında Alman ve müstevlilerini görme: ardı. Dilleri ve kanları le Slav olan Hırvatları manlaşmıs görüyorlardı. cihetten Cihan harbinin bütün yükünü Sırplar vüklenmislerd harap olan yurt onlarınki cihetle Hırvatları çekemiyorlar» dı. Hırvatlar Sırplara “haydu' lara “S al diyor, Sırplar onlara "Siz öte- denberi gecimsizsiniz. hem ne istediğinizi de bilmezsiniz,. ceva- bın veriyorlar ve “bir yerde üç Hırvat yaşıyorsa orada mutlaka dört siyasi parti doğar,, şeklin- deki eski bir darbımesel letıyorlardı. Bundan başka bin. lerce senedenberi istiklâlleri i- i cin hazırlandıklarını iddia ett leri halde bir defa olsun silâhs sarılmadıklarını söylüyor ve on- ları boş yere çene sallamakla ve ne istirliklerini bilmemekle itham ediyorlardı. Bunun gü- zel bir misali de var: 1848 de Macarlar Avusturya hlara karşı isyan ettikleri vakit asilerin şefi olan Koshut, dalma galeyan halinde olan Hirvatları bitaraf bir vaziyette tutabilmek için bazı fedakârlıklarda bulun- mak. istemiş ve parti şeflerin! Peşteye davet etmişti. Fakat mü zakere günlerce, haftalarca uza- mix, bir neticeye varılamamış nihayet Koshut bıkmış, boş bir kâğıda imzasını atarak Hırvat- lara uzatmış: “İstediğiniz şartla- rı imzamın üzerine yazınız, ben kabul ediyorum.,, Demisti. Har- vatlar bir türlü istediklerini ke- leme alamamış ve bu bos kâğtd doldurup Koshut'a iade edeme- mişlerdi. Bütün bu geçimsiz tabiatlarına rağmen Hırvatlar tehlike karşısında Sırplardan ayrılamazlar, çünkü Slav doğ- muşlardır ve ölünceye Okadar Slav kalmak isterler, » # erlin, Romanın Yunanis- tende bir harp açmasın- dan hiç hoslanmamıştı. Cünkü bu harp İngilizlerin Helen top- raklarında hava ve deniz üsleri tesis etmelerine vesile olmuştu Böylece İngilizler Romanya pet. rollerine biraz daha yaklaşmış oluyorlardı. Bundan baska, bü- gün yarın, lüzum gördükleri va- kit İngilizler kafaya da asker çıkarabilecekler ve Balkanlar- da yeni bir cephe açabilecekler- di. İşte Almanynın istemediği budur; birinci Cihn harbinde Almanyanın asl Balkanlarda yenilmiş olduğunu iddia eden- ler az değilidir. Bunlara göre Rarpte mütefiklere zaferi temin | €den hadise sark cephesinde Al manların tesadüf ettikleri zor- Tuklar olmuştu. Amerikalı gaze. teci Nickerbocker'in “arka ka Di, ismini verdiği Balkanlarda, 1918 in Selânik cephesini hatır- Jatacak bir baskına uğramaktan korktuğu içindir ki Almanya İngiltereye karşı bir istilâ hare- ketine gecmeden evvel bu ci- hetten emniyet ve selâmetini temine çalışıyor ve bunun için Bulgaristandan sonra Yugoslav ya ile anlaşmak ve onu yola ge- tirmek istiyor Mektupların Maceraları ün geçtikçe yollar biraz daha kapanıyor, seyahat biraz dah: lesiyor, Fakat bü- tün mânilere rağ. Nİ men, o mektuplar N m insanların o ulaşa- madıkları yerlere ergeç varıyorlar. Onları ne kar, ne yağmur, ne de bombaları ve torpilleriyle harp, bu macerala. ra atılmaktan menedebiliyor. Eğer mektupların dilleri ol. saydı, kimbilir bize ne akla gel- mez maceralar smlatacak, dün. yanın dört bir bucağından ne enteresan havadisler getiretek- lerdi. Harp çıkmazdan evvel Okyanusların bir ucundan di. gerine mektupları bir hafta i- çinde geçirmiye muvuifak ol muslardı. Simdi ise beyaz zarf hamulesini alıp ucunu kapadık. tan sonra iki günlük bir yol k <in dünyayı dolaşmıya mecbur oluyorlar. “Xx Prczüyadan Yunanistana erit i İNİ ii Yazan: Sevim SERTEL tusuna atılan bir mektubun katlan. / dığı şu büyük se 7 yahate bâkın.. Ev. S velâ küçük bir yük vapuruna bin- dirilen zarf, günlerce sallan - dıktan sonra Atlantiği geciyor; Garbi Afrika sahillerini takip ederek Ümit burnuna geliyor; buradan Hint denizinden ge- çerek, nihayet karaya varıyor. Yolda deniz tutmaları, bomba. lanmak korkuları geçirdi mi? Kimbilir? Buradan sonra kars seyaha- ti baslıyor. oradan tren. le Türkiyeye geçiyor. Artık seyahatin güç tarafı bitmiştir. Büradan ufak bir vapurla mek tup nihayet Yunanistana varı- yor. Tabii bu kadar uzun bir seyahat esnasında bazı Yerler. de sansür için de durulduğu hatırlanırsa, nedön bir mektu- bun aylarla yollarda: sürüklen. diği daha kolay anlaşılır. Meksikadan Rigaya eseli oMeksikadan Ri- ga'ya gönderilecek bir mektup, © evvelâ kara tarikiyle altı günlük bir tren seyahati yanarak Nevyork ( sehrine gelir. Buradan At. Jantiği gecen vapurlardan bi - riyle Lizbon'a varır. Oradan İsviçre - Yugoslavya - Bulga- ristan - Türkive tarikiyle Rus- yadan dolaşarak Riga'ya gele- bilir. Üçüncü bir yol da Pasifik Okyanusundan dolaşarak Ja ponyaya varmak; oradan diğer bir vapurla Mancuko'ya secip sonra biradan trenle ve Siber. ya tarikiyle Moskovaya inip burada tekrar tren değistire - rek Letopya'ya ve en nihayet menzile ermektir. Clipper Postası imdi elimize diğer bir mektup alalım. Bunun üzerinde Clipper tayyaresinin pulu vardır ve bir ke. narında » tayyare ile gideceği İsaret edilmistir. Clipper tayyaresi kısaca Atlantiği ge. cen posta tayyaresi demektir. Nevyorkun genis meydanların- dan birinden havalanan bu mu. azzam uçak, 24 saat sonra At- lantikteki Bermuda adalarında yere iner. Burada yolcular çıkıp biraz dolaşırlar, tayyareye lâzım olan benzin alınır, sonra tekrar vola çıkarlar, 24 saat sonra da Lir. bon'a varırlar. Bir defa.tayya. re karaya ayak Yastı mı, hemen buradaki posta memurları mek tupları alır ve tunları gidecek- ; leri yerlere göre ayırır. İsnan. ya, işgal altında olmıyan Fransesele-| sa ve İsviçreve gidecek olanlar trenle bu şehirlere sevkedi Londraya gidecek olan mekyriciye tuplar; İngiltere ile Lizbon arâç reisi sında muntazaman isliyen biylune İngiliz tayvaresi gelip onları ön Fran lıncıva kadar beklerler. nesi Avrupa - Amerika seferleri, ni yapan tayyarelerin bir sev; bildir. hatte taşıyabildikleri mektu ların sıkleti mecmuu 4— Rogdünleri hatır-| İtalyan l İvula doku 8 fedakârlıklar Telâsa Tüziği. daresi arahla İsın, kaldırı verine koy v sızlıktan saatlerce tık, Bu nekil t edebilmek oluk, eocuk h inde kale fethük; © be sporları yap re tramvaya binddi ş MMileuların » turfanrsi Göç venkleri gibi kay virajlarda birbirlerinişm. seyahat etmesi: gidecel söy! dar balık istifi gibimünis değistirmemesi; vatterek Jap 4 en filit cepheye Kovw - Boy'laiiyde, halen vürüven trenlere ati tırmak İster gibi aral meleri; yolcuların dul rinde — bilhassa da — yağmurda, çal uzun beklemeleri, #n evvel hu insan © #en kurtulmak icin den evvel atlarlarsa meleri lüzm geldiği diyoruz. Havsini de meşrep, Ârifi billah sine varmak istiyen teslimivetivle veyahut «ibi telâkki eden bir pi memrunivetivle kahulslır. Subat Ne yapalım? Zaruran tayyarej zurları mühah kılmamsani ayınd küllve., dendir, him sur Bütün hu saydığım ra mukabil tramvay hir tek dileğimiz vari 'Tramvaylara inmek ün; gibi binsinler ve önden. W. nım bulunduğu yerdişman tayya) Bu, o kadar basifekasına bir ( hemmivetsiz; fakatir. Taarruz & İn © kadar havafid fakat gece! İki, birdenbire ahaj mra nihayet İfes uldıracaktır. #4 zaylat Lo İda gayet kolaydı?e) Son tasrru kadar vatmanıniraZ daha fazladır verlerinle müşt'ük bir kısmı mi ihtarda bulunmı iki yangında ol Bu surefle bizdât o mintakal tam inilerek yjâk bombaları e mahsus mâni obâsarlar yapm göbeğini sisirerep bombaları her önü alınmış olacıiktiğ; lmüs ve cık fedakârlık muka çıkman vay idaresine iktisadi faat te temin ediyoruz. man Sisli . Tünel h; evlesem birinci mevij * si cifte bilete! oruş man tarafmdan, diğeri arkasından tarama us kesiyorlar. Bu intizam tek hiletri ile iş halledilei nunla izdihamın önü ali Alınmaz. Fakat hiç intizamlı hir izdiham ti mis gir. Rrr kadarcığını telini yda İmei Londra, 9 (KAŞ 4 5 derim bakı sona ere hafta 28 lan k- ine eğin- tantı Bu uri süt ava vazır vu- Af htelif Sahi > wwis Bir sinin .. * wwSöyledi Dat a 4 a ve hrmiz Zafere gok. A ) — Atina ve İsPÂyetleri mürnessii ında dün beyanat- Dıt/vekil Korizis, bil - Dün iştir; anMetaksas'm en bü ye En biri olan içtimai seki Yunan milletinin mına karşı âdilâne Almaktan ibaret kal & bü çetin, fakat adelede bir tek inin tale- apu -