— 9.1.90 | TAN : ABONE Türkiye BEDELİ Ecnebi M00 Kr, 1 sene Gay say Tay 2800 Kr, 1800 800 300 Ke 7 0 EEE SE 5350225 Bi dp eee ai Dünyanın Siyasi Manzarası 1 — Al mümkün olduğu nanya nal Afrikaya met cephesi kurmaları Afrikada: anslar, Almanyanın va ve kara kuvvetlerinin Şimali Afrikada ve Orta Akde- nizdeki faliyetleri hakkında şu haberleri vermişlerdir: Libyada Alman askerleri ve tayyareleri, İtalyan kuvvetleri ile beraber, İngiliz kuvvetleri ne karşı harekete geçmişlerdir. İtalyada, Trablusgarbe ve Bi- zerteye sevkedilmek üzere 200 bin Alman askeri talışit edilmiş- tir, 40 İtalyan avcı tayyaresinin himayesinde 40 Alman bombar- dıman tayyaresi, Maltanın Su- ka tayyare meydanını bombala- müşter, Bunlara ilâyeten, Hür Fransız ajansı şu malümalı vermekte- ir; Kazablanka'daki mütareke ko misyonu kadrosu mütemadiyen yeni mütehassıslar, teknisiyen- İer ve propagandacılarla geniş- Jemektedir. Bu komisyon bugün bütün hava meydanlarının kon- irolünü eline aamış olduğu gibi, denizaltılarına mahsus üsler de hazırlamaktadır; bütün benzin depolarını da nezareti altında busundurmaktadır. n, İtalyanın yalnız kendi kuvvetleriyle Şimali Af- rıkada tutunamuyacağını anla- dıktan sonra, bu harp sahnesine bilfiil müdahale etmek mecburi- Idığı muhakkaktır. Sicilya adasında hava üsleri tesis ettiği günden- beri, İngiliz kuvvetlerine karşı gittikçe artan bir şiddetle taar- ruzlarda bulunduğuna şahit 0- nanyanın İtalyada haber verilen 200 bin askeri, Mareşal Petain ve General Weygand'ın müsaadesi olmaksızın, onlara rağmen harp ederek Bizerteye çıkarınak isti- yeceklerini zannetmiyoruz, Bu, evvelâ maddeten mümkün de- ğildir. Çünkü bu kadar külliyet- li mikdarda askeri taşımak için İtalyanın kâfi derecede nakliye gemisi olsa bile, denize hâkim olan İngiliz donanmasının bu- na müsaade etmiyeceği muhak- kaktır. Bu askerlerin tayyareler vasitasiyle nakli mümkün oldu- gu akla gelebilir, Fi relerinin o kuvayi tedafüi ve tecaviizi İngiltereye karşı şimal cephe- sinde tulmak mecburiyetinde bulunan, mühim bir kısmını da Romanyada tahşit eden Alman- yanın ayrıca Afrika cephesi, ruz ki, Almanyanın Şimali Afrikaya mümkün oldu- ğu kadar çak mikdarda asker ve layyare göndermekten esas ga- yesi, Ingiliz kuvvetlerinin Trab- İusgarbi de zaptedip Tunustaki meral Weygand kuvvetleriyle ittisali temin etmelerine mani ları takdirde, İngilterenin Afrika ordusunun serbest kalarak mühim kuvvetleri Bal- kan cephesine göndermelerine, yabut Sicilyanın işgali için kul- İanmalarına oyni zamanda, Ge- meral Weygandın İngiltereye temayülüne mani olacaklardır... Eğer Almanlar Balkanlarda esaslı bir taarruza geçmeyi ka- rarlaştırmışlarsa, Trablusyarbe ve Maltaya karşı daha geniş mik. yasta tanrruzlarına intizar edi- İebilir. Balkan taarruzu başlar. ken ayni zamanda İngiltere a- dasına karsı da şiddetli hava hücumları yapılması muhtemel. dir. Uzak Şarkta: skyodan gelen haberlete R göre, Hindiçini ile Siyam arasındaki harbin nihayetlen. si için yapılan son sulh tek- lifleri kabul olunmadığı takdir: de, kuvvete müracaat edeceğini resmen Fransaya bildirmiştir. Vichr'den gelen bir haberde, Fransanın Hindiçini meselesinde kâfi fedakârlık göstermiş oldu- ğunu ve daha fazlasını yapıl- masına maddeten imkân bulum- madığını bildirmektedir. Diğer cihetten, Çin hükümeti namına beygmatta bulunmaya mezun bir zat ta şunları söyle- miştir: Japon kuvvetleri cenuba doğ- ru yayılmak için, Kanton'da ve Haynan adasında büyük bir.fa- aliyet göstermekte ve Hayı adası bu faaliyet için başlıca üs olarak kullanılmaktadır. Japonyanın, İngilterenin Av- rupada ve bilhassa Şimali Afri- kada ve Balkanlarda fazla meş- gal olmasından, Fransanın sıla» nüz kâfi derecede hazırlanma- mış olmasından İstifade ederek ve belki de Hindiçiniye karşı ya- uza karşı Ame. ülişnereke, ceruhi Pasifikte yer- leşmeye çalıştığı anlaşılıyor... Hindicinide ve Siyamda esaslı bir surette kara, deniz ve hava üsleri tesis ettikten sonra, Ame- rikanın Filipin adalarını, Holan-| da müstemlekelerini ve Singa- puru, iki taraftan tazyik etmek Japonya için mümkün olacaktır. Japonyanın Birmanyaya karsı taarruz için, Hindiçini ile Siya- mı üs olarak kullanmak istediği anlaşılıyor. Bundan başka, Ja- (Devamı 5 incide) — | bundan maada — Su Insanı Şişmanlatır mı? sişmanlaması ve şişmesi Çok yemekten şişmanlamış © Tunca, kar gibi beyaz sofra örtüsü üzerinde pırıl pırıl ışıldayan bil- lâr bardağın kenarından tutup İ- çindeki berrak suyu, ayran İçer gibi höpürtimek te, doğrusu insa-| çok ye- na keyif verir. Onun İ meyi sevenler çok su severler, Bundan dolayı suyun da öte- denberi, şişmanlatır diye adı çık- muştur. Zayıflamak modasına uymaya çalışan bayanlar da mümkün ol- duğu kadar az yemek yedikten baska hiç su içmemeye gayret e derler. Halbuki çok yemekten şişman- byanların çok su içmeleri başka, suyun şişmanlık verip vermi ceği de başka şeylerdir. Çok ye- mekten şişman olan insan çok su içer, bu onun hakkıdır. Fakat suyun insana şişmanlık vermesine bir sebep yoktur. S de sudan ne vücudün içinde birk kecek yağ çikar, ne de vücu icinde yağ haline gelebilecek se- ker. Su, vücudümüz için yağla se- ker ve albüminden daha lüzum'u gıdadır. Ancak onun işi vücu beslemek, sişmanlatmak değildir. Vücudün icindesu birikince şi$- ik olamaz, şiş elur. Vücudün' meyi de ayni seyler olmadı; da herkes bi- lir... Suyun vücudümüzde gördüğü işlerin en o mühimlerinden biri, viicudü temizlemek, vücudün i- de biriken zararlı maddeleri sürükleyip, bilhassa o böbrekler- maktır. Şişman olan in- meyince, yediği yemek- lerin terkilindeki yağda dar istifade etse gene böhrekleri tıkanmış gibi olur. Ondan dolayı şişmanlar çok su içmekte âdeta zaruret hissederler. Suyun şit- manlara bir faydası da iştahı az çok durdurarak daha az yemeye sebep olmaktı Su içmeyerek zayıflamaya Tışmak maksada faydalı olmadık» tan başka, vücuda tehlike getirir. Zayıflamak isteyen şişman sebze: ler gibi zaten hararet vermiyen yemekler yedikçe az su İçer. O zaman sebzelerden gelecek su vücudüne yetişemiyeceğinden aç karnına su içmesi İlzumlu © İuir, Su aç karnına, bilhassa yat madan önce, içilirse yücüdü daha | i temizler... Alkollü ickiler, tabii, su demek değildir. Alkol -biroz geç te ol- sa- vücudün içinde kalori çıkarır ve şişmanlık verir, Aj»s haberleri, Japonyanın A Pasifikte nüfuz mintakasını genişletmek için bir takım hazırlıklara giriştiğini bil- diriyor. Japon donanmasına men- sup gemilerin Hainan adasında *oplandığı söyleniyor. Hindiçini- Siyam ihtilâfını halletmek mut bilinde Japonların bu iki memle ket arazisinden bir takım üşlerin kendisine terkini istediğini öğ- reniyoruz. Tokyonun giriştiği hazırlıkla- rın hedefi ne olursa olsun Japon- ya bu emellerine kavuşabilmek i- çin bilhassa donanmasına istinat ediyor. Filhakika Japonlar bü- yük harpten evvel olduğu gibi sonrada Pasifik denizine hâkim bir donanma vücuda getirmek i- çin büyük gayret sarfetmişlerdir. Bilhassa Vaşington konferansın- dan sonra bu mesaiye hız veril miştir. Bundan önceki yazımızda A- merikan donanmasından bahset- miştik. Bu gün de Uzak Şarkta hareket halinde bulunan ve Japon emellerinin tahakkukuna çalışan Japon donanmasındın cekiz. * Hattı harp gemileri: pon bahriyesinin 1940 yılı J sonunda 272.070 mecmu tonluk dokuz adet hattı harp ge- misi vardı. Bunlardan başkada 1937 de inşasına başlanmış olan 12.500 tonluk iki adet hattı harp gemisi de yapılmaktadır. Helen vazife- de bulunan dokuz hattı harp ge misinden 32.720 tonluk “Mutu, 1920 senesinde vazifeye girmiş, 1936 senesinde tâdil suretiyle mo dernleştirilmiştir. Mezkür geminin 8 adet 40.6 ları ağır bataryasını teşkil eder. Bundan maada vasat bataryası da 20 adet 14 santimetre topla donatılmıştır. Hava dafi silâhla- ri da 8 adet 12-7 santimetrelik topla 10 adet makineli tüfekten ibarettir, Bu hlardan maada 6 adet toprito, 3 adet tayyare ve bir de katapoli, taşır. Ayni ev- safta olan “Negato,, 1919 da ya- pılmış ve 1936 da tâdil görmüş- tür. Bu iki geminin süratleri 23 mil, boyları 206 metre olup ni sıl kutur seyri 10.000 mildir, Mü- rettebatı 1340 kişidir: “Hyuga,, ve “İse, hattı harp gemileri de 1917 ve 1916 yılla- rında inşa edilmiş ve 1936 yılla- rında tâdil görmüşlerdir. Bu ge- miler 20.990 tonluk ve 23 mil sür rattedirler. 12 Adet 356 santi metrelik, 18 adet 14 santimetre- lik ve 8 adet 12.7 santimetrelik topla 10 adet makineli tüfek ve santimetre 45 çap tulündeki top-| lar. 4 torpito ve 3 tayyare taşırlar, Boyları 200 met- Aman Ödümü Kopardınız! Hepsi Bu Kadar mıydı! Bir Londrada bir evin kapısı vuruluyordu. Ev sahibi kadın kapıyı açtı ve karşısında bir polis görünce fena halde heye canlandı. Polis; — Bayan, dedi. Size çok fena bir haber vermiye mecburum. Kocanız bir kaza ge- girdi; kendisini hastaneye kal- dırdılar, Kadın, derin bir nefes aldı ve: — Aman ödümü kopardınız, dedi. Gecenin bu saatinde bana bunu söylemek için mi geldiniz? Ben de iç tenviratı karartmak için açtığım siyah perdelerin bi- rinin kenarından dışarıya ışık sızıyor sandım. Doğrusu boş ye- re beni bu kadar korkuttunuz. , Yine mi Tuzlu Su? zinli olarak Londraya gelen bir gemicinin boğazı ağr- yordu. Bir doktora gitti. Hekim hasta- yı uzun uzadıya muayene etti ve sonra: Boğazınızda hafif bir rahatsızlık var, dedi. biraz üşütmüşsünüz. Vereceğim ilâçtan içiniz ve muntazaman : re ve nısıf kutur seyirleri 10.000 mmildir. “Yamasiro,, ve “Huso,, hattı harp gemileri de 1914 ve 1915 yıllarında inşa edilmiş olup son- tadan tâdil görmüşlerdir. Bu ge- miler 29.330 tonluk ve 225 mil sürattedirler. 12 adet 35.6 santi- metrelik, 16 adet 1$.2 santimetre- Hik, 8 adet 12.7 santimetrelik top- la 2 borpilo ve 3 tayyare taşırlar. Boyları 197 metre ve nısıf ku- tur seyirleri 9.000 mildir. (Nisıf kutur seyri, tam hamule ile hiç bir limana uğramadan seyredebi- leceği azami mesafedir.) “Kirisina”, “Haruna” ve “Kon- &o,, hatlı harp gemileri de 29.330 tonluk ve 26 mil sürattedirler. 8 adet 35.6 santimetrelik, 16 adet 15.2 santimetrelik, 8 adet 12.7 santimetrelik topla 4 torpito, 3 tayyare taşırlar, Boyları 199 met. Te ve musıf kutur seyirleri de 8000 mildir. Bu gemiler 987 senesinde tâdil ve modernize edilmiştir. # Tayyare £ gemileri: giren bahriyesinin 1940 yılı sonunda 96.520 mecmu tonluk 6 adet tayyare gemisi var- dı. Bunlardan maada iki adet te inşa edilmektedir. Halen faal o- anlardan “Hiryu,, ve “Soryu, tayyare taşıyıcı gemiler 1937 ve 1935 senelerinde inşa edilmiş 10.050 tonluk, 30 mil süratinde olup 12 adet 12.7 santimetrelik tayyare dafi topu ile bir çok mâ- kineli tüfek ve 40 tayyare taşır- « Bu iki gemi 1938 yılında kısmen tadil edilmişlerdir. *“Ryuzyo,, tayyare taşıyıcı ge- misi 1931 de inşa edilmiş 71.000 tonluk ve 25 mil süratindedir. Esliha itibariyle ayni olup 40 tay. yare taşır. “Akag,, ve “Kago,, tayyare ge- mileri de 26.900 er tonluk olup 28.5 mil sürattedirler. 10 adet 20.3 santimetrelik ve 12 adet 12 santimetrelik topla 60 tayyare taşırlar. “Kaga,, tayyare gemisi de 80 tayyare taşır. “Hosyo,, tayyare gemisi ise 4 adet 14 santimetrelik, 2 adet 8 santimetrelik topla 26 tayyare taşır. Bu tayyare gemilerinden masada Japon (o donanmasında 28.050 mecmu tonluk 7 adet da- ha tayyare taşıyıcı gemi vardır. Bunlar da “Mizuho”, “Tiyoda”, “Titose,, adlı 9000 tonluk, 20 mil süratte gemilerle “Koüsoi,, 17000 tonluk, “Notoro,, 14.050 tonluk ve 16 şar tayyare taşıyan gemi- lerdir. Bunlarm bir kısmı 1936 —. Yazan: H. KORUR | ile 1938 seneleri arasında inşa ©- dilmiş yeni gemilerdir. Tayyare gemileri donanma ile müşterek harekâtta 312 tayyare birden u- çurabilir, Bu tayyarelerin bir kıs- mı keşif, bir kısmı bomba ve bir kısmı av tayyaresi olduğuna göre bu tayyareleri tedafüi ve taarruzi maksatlarla kullanabil- mek imkânına maliktir. * * Ağır kruvazörler: J ipon donanmasında 1940 yılı sonunda 107.800 mee- mu tonluk 12 adet ağır kruvazör bulunuyordu. Bu gemiler 1925 yılı ile 1931 yılı arasında inşa €- dilmiş ve 7000 ton ile 10.000 ton arasında olup 33 mil sürattedir- ler. 203 santimetrelik toplarla bir çok tayyare dafi topları taşır- lar, Bundan maada torpito silâhı ve tayyareleri de vardır. Nısıf kutur seyirleri 12,000 mildir. Bu sınıftan 4309 mecmu ton- luk 3 adet eski kruvazör vardır ki bunlar 1899 ile 1900 yıllarında yapılmışlardır. 25.4 santimetre- İik, 20.3 santimetrelik topla tor- pito taşırlar. Tayyareleri yoktur. Süratleri azdır. * * Hafif Kruvazörler yy Japon bahriyesi bu sinif ge- milere fazla bir ehemmi- yet vermiş ve diğer devletlere nazaran adedini arttırmıştır. Bu smıf gemilerden 141255 mecmu tonluk 25 adet vardır. Tonları 3000 ile 8000 arasında ve sürat- leri 33 mildir, 1919 ile 1938 arasında inşa 6- dilmiş ve bir kısmı tadil edilerek möodemize edilmiş olan 20 hafif kruvazör 15.5 santimetrelik, 127 sanl.metrelik topla, torpito ve tayyare taşırlar. Ve ayni zaman- da bu gemilere mayın dökme ter- tibati yapılarak mavın hususun- da da kullanmak imkânı elde e- dilmiştir. Diğer kruvazörlerin tayvarele- ri yoktur. 14 santimetrelik ve 8 santimetrelik topla torpito ve mayın taşırlar, re Lider Destroyer: İapon donanmasında bu sınıf J gemilerden 118.093 mec- mu tonluk 83 adet yardır. Bu ge- miler 1925 ile 1938 yılları arasın- da vazifeye alınmış ve 1930 dan! evvelki Destroyerler tadil edile- rek (o yenileştirilmiştir. Bunlar 1300 tonla 2000 ton arasında olup Yazan: Sevim SERTEL tuzlu suyla gargara yapınız! Bu son tavsiye bizim gemici- yi heyecanlandırdı. Hemen aya- ğa kalktı ve: — Ne! Yine mi tuzlu su? de- di. Küzum doktor bu tavsiyeden vazgeç! Bu son üç ay içinde bu- lunduğum - gemilerden üçüne torpil isabet etti ve ben tuzlu dan fazla parçamı yaptım. Johny ve “Santi, üçük Johny, İngiltereden tahliye edilip Amerikaya e ) nu gayet iyi bir a- ile harp bitinceye kadar o yanlarına evlâtlık almışlar. dı. Johny yerinden fevkalâde memnundu ve yeni ailesini de çok seviyordu. Bir gece yemek sofrasında Johny, bu sevgi minnetini ihsas etmek isledi. Bir iki dakika yutkundu. En nihayet: — Vallahi ben burasının bu kadar iyi bir yer, sizin de bu kadar namuslu ve iyi kalpli in- sanlar olduğunuzu bilseydim, kol saatimi de beraber getirir- dim. Ama doğrusu nasıl bir yere düşeceğimi bilemezdim ki.. Çal dirrım Mez ile re Gemicinin Sevgilisi B il isminde bir gemitinin sevcilisiyle arası açılmış- ta. Koz delikanlıyı rahat birakmıyor, bulunduğu gemi. ye birbiri arkası- 'na mektuplar gön- dererek ona ver- miş olduğu resmini geri istiyor. du. Bu mektupların hic birine cevap almayınca, kiz Bile son bir mektup yazdı ve eğer res- mini göndermezse hadiseyi ge- pe kaptanına yazacağını söy» 1, Bill baktı ki bu işin kurtuluş tarafı yok; gemideki arkadaşla- rında ne kadar kız resmi varsa Pasifik Japon dosanma mz mensup büvük zırhlılardan biri seyir halinde JAPON DONANMASI 34 mil sürattedirler. 6 adet 12.7| santimetrelik topla 2 adet maki- neli tüfek ve 6-9 adet torpito ta- sırlar. Bunlardan 1922de inşa edilmiş olan 13 adedi mayın da taşır. Bu sını! gemilerden maada da- ha ufak ve 700 ile 800 ton ars- sında 22.635 mecmu tonluk 2* adet Destroyer daha vardır. Bu sınıf gemiler 31.5 mil süratte ve 12 santimutrelik topla torpito taşırlar, Torpitobot; Japonların bu si- nıftan 6.868 mecmu tonluk 12 a- det gemisi vardır. Bu gemiler 1933 . 1937 seneleri arasında va- zifeye alınmıştır. Süratleri 28 mildir. 3 adet 12 santimetrelik topla 1 makineli tüfek ve 8 tor- pito taşırlar. Ve iki adet de su bombası atma tertibatı vardır. we Denizaltı gemileri: Z 1: Şah somenda Japon bub- riyesinde bu sınıf gemile- rin büyüklerinden olmak üzere 15.575 mecmu tonluk 8 adet de- nizaltı kruvazörü vardı. Bunlar su üstünde 1950 ve su altında 2600 tonluk olup 2 adet 14 san- timetrelik ve bir kısmı 1 adet 12.7 santimetrelik top taşırlardı. Japonların bu sınıf gemilerde $u üstü mücadele kuvvetini art- tırdıkları görülmüştür. Bu gemi- ler ayni zamanda 6 adet torpito| taşırlar. Japonların bu sınıf de- nizalı gemilerinden 1938 yılın. da inşasına karar verilmiş 10 adet denizaltı gerisi daha vardır. Bun ların henüz vazifeye alınıp alın- madığı meçhuldür. Japon donanmasında bu deniz- altı kruyazörlerinin ikinci tipi 0-| | larak 41.447 mecmu tonluk 28 a det denizaltı gemisi daha vardır ki bunlar su üstünde 1500 ve,su altında 2000 tondurlar. Bunların süratleri su üstünde 19 ve su al- tında 9 mildir. 12 santimetrelik top, makineli tüfek ve 6-8 tor- pito taşırlar. Bu denizaltıların nısıf kutru seyirleri 16.000 mil- dir. Japonların bir de sahil denizal- tı gemileri vardır ki bunların a- dedi 24 tür, Su üstünde 600-900 ve su altında 1000 - 1300 tonluk- tur. Bu gemiler 8 santimetrelik top ve torpito taşırlar. Süratleri su üstünde 16 ve su altında 10 mildir, Japon donanmasında avcı bot- ları, denizaltı avcıları, mayın ve mayın tarayıcı gemileri, ağ ge- mileri gibi daha bir çik i- rili ufaklı gemiler vardır. Bu gemiler en son senelerin ihtiyaç- larına göre yapılmış ve Pasifikte ki Japon menfaatlerinin korum-|is ması bunlara verilmiştir. hepsini topladı ve ısrar eden kıza yolladı. Ayni paketin içine şöyle bir mektup koymuştu: “Bunların içinden (o ken- di resmini seç ali Senin hangisi olduğunu unuttum gitti, Öteki resimleri geri yol- larsan fena olmaz!,, 0. * Aldırma Arkadaş! trenlerinden birinde ufak tefek bir &- dam bir kanapede oturuyordu. Gaz maskesini (ihtiva €den bir torba da, kanapenin üzerin- de yanında duru- Derken tren bir istasyonda durdu ve içeriye 150 kiloluk bir bayan girdi. Bu hatun geldi, bi- zim ufak tefek adamın yamna oturuverdi. Tabii kazsen kadi- nın altında kalan gaz maskesi öbür dünyayı boylamıştır. Mas- keyi ihtiva eden mahfaza kırıl- müş, maske de parça parça ol- muştu, Kadıncağız özür diledi Fakat ufak tefek adam fena hal- de hiddetlenmişti. o Hırsından kendi kendine söyleniyordu. İşte bu anda onu teselli etmek ümidiyle karda oturan ablak suratlı bir adamın şöyle dediği- ni duydu: — Aldırma arkadaş; yine u- cuz atlattın. Doğrusu allaha dua o TR — el TAKVİMDEN | İ3IRYAPRAK | Yeni Edebiyat "Mesih,, pa gün Naci Sadullah, yeni edebiyat Meryeminin mukades zevci Yusüf Neccar gibi âhuti bir vekar ile matbuat Filis- tininin Beytüllahın © ufukları bana göstererek, — Ulunay? dedi, Görüyor mu- son “Tan,, matbaasının üzerinde bir yıldız doğdu. Sen ki yeni e debi ın varlığını eserle isbat etmesini istiyordun... İşte eser! Oh, çok şükür! Demek Meryem bunca zamandanberi kıvtandığı doğum sancılarından kurtuldu. Sabiha Zekeriya Sertel'e büylk müjde! Daha şimdiden (Maji Kralları) develere katırlara | yüklettikleri İtomar tomar hediyelerle doğan Idızı rehber edinerek yola çık- lar? Gözümün önünde Rafael'in dehasını hatırlatan şöyle bir tab- lo tecessim ediyor! Matbaanın loş bir köşesinde üstüste yığılan kâğıt bobinlerinin arasında samanlara gömülmüş mın etrafı o hâleli o tembul tombul hir çocuk. Yanında itisam bulutlarile gözleri inik ye- ni edekiyatın (bivci bakir) i. Bir “kenarda mütevazi bir gururla asıpa dayanarak gözleri lâhuti ufuklara dalan Naeli Necear! Ve €n yukarıda geniş kanatlariyle bu kudsi sileyi ihata eden bir melek; Suad Derviş! Tablo yavaş yavaş canlanıyor. Yusüf Neccar heyecandan çeh- resi daha ziyade beyazlanan bir gence, pardon bir ihtiyara dönü- yor; — Nekir! Su Münkiri getir! Dışarıdan ilâhi sesleri aksedi- yor: Kafanı kurt yemiş tahta rafında Medrese kapılarında ezberlenmiş, Yaldızlı âyetler, Dağlar tavşan doğurmaz amma “Tavşanlar doğurmağa gebedir, nesi vari Guliver seyahatnamesini hatır- latan küçücük adamlar incecik sesleriyle böyle ilâhiler okuyarak ellerindeki toplu iğneleri budları ma saplıya saplıya beni ortaya getiriyorlar. Herkes bağrışıyor: — Iman et! Münkiri Iman ei! O zaman samanlara gömülen mini mini “Mesih,, kollarımı natarak yumuk ellerini bana doğ- ru uzatıyor. Ve bir mucize İle söze başlıyor. Bakalım ne diyecek” Ben bu tat rüyadan uyanmak İstiyo- rum. Hayalimde canlandırdığım bu penbe vücutlu Mesih'in şim- di ne diyeceğini bekliyeceğim. E- debiyat ve san'at bahislerinde hiç bir tesire kapılmamağı şiar edin- diğim için, tenkit hakkımı mu- hafaza ediyorum. Bakalım “Göl İnsanları, aya“ Eımızı suya erdirecek mi? Takvimci YENİ NEŞRİYAT: ELEM KAYNAĞI — i tarafından yazılan atan yahut Silistre — Namık Ko in bu i, Mustafa Nihat Özön N Remzi szca Gramer — mer kaidelerini türkçe olarak izah eden bu eser, Ali Teoman tarafından vücude getirilmiş ve Rem- 7 Kitabevi tarafından basılmıştır. Fix yatı 50 kuruştur. Devlet Denizyolları ve Limanların Mecmuası — Şubat MI sayısı mesleğe sit yazı ve resimlerle neşredilmiştir. et. Ya yi olsaydı. Tardu? in maskenin içinde O zaman halin nice © * # Yalnız Birşey Anlamadım. enç bir bayan bir tayyar re mühendisi olan nişan- siyle beraber bir tayyare fabrikası. sım geziyorlardı. Delikanlı güzel kıza bir tayyare hakkında ne İza- hat vermek mümkünse, makine leri göstererek, bunların nasıl işlediğini hülâsaten, hepsini bis rer birer anlatıyordu: Bir buçuk saatlik bir izahat- ten sonra tatlı bir tebessümle ye mühendis, nişanlışma sor bu: — Şimdi işin &sasını kavrıya bildiniz değil mi? — Evet, yalnız bir tek şey an lamadım. — Söyleyniz de, onu da izak edeyim. — Tayyarenin havada duruş düşmemesini ne temin ediyor?