26-2-941 HIKAYE Bodur anaamasaameseme o Yazan: Mi untazam ayak sesleriyle kn, Sira, Sıra, tabur, tavur Öğden sel gini akıp giden kan lik âbidelerini seyrediyo - £ Mehmetçik geç Türk inin biricik evlâdı. Yurdun hi, imanı, kahraman Meh - ik geçiyor! hi yaratan, tarihi çizen, Meh bu munis, bu müşfik yurt iklarının bakırlaşan yüzlerin- Hâtiralarım onların yarattığı a m derinliklerinde. * rüya gibi değil, bir baki * Bibi geçmişleri hatırlıyorum. “ümden geçen kısa boylu i Mehmetçiği hayalimde hey - şen Ankaralı Bodur Ahmede iyorum. Onların hangisi Sirine benzemez ki.. Her şey - İYle, biri hepsi ve hepsi de bi- ai Tarih onu kıskânırsa hak - . mı alar, fetheden fatihlerin &ri onlarda kalmışsa hakları mu? shmetçik yalnız kendine ben ; Onun bütün mümtaz vasfı hu | padır. Köyünün Mehmedi kış- Mehmetçiği değildir. O| lnı giydiği, beline palaska- taktığı, sırtına kaputunu ge di anda hamur kadar yumu - kalbi granit bir taş kadar Şur. İşte bu hüviyet Meh- Ptiktir.. Mehmetciğin tâ ken- “ir.. Geriye dönüyorum onun İt tarihiyle beraber yazdığı et ve kahramanlıklarla do-| Ürihinden yalnız bir' sayfayı) Vr, yalnız bir destanını oku-| *im, Bütün bir beşer ömrü onun ciltler ve asırlar dol-| fan kahramanlık menkibele Makle kifayet etmiyecek kadar Bu asil ruhu ve bu emsalsiz Üret kaynağını hangi insan oğ- Yardır ki, yakından bilmesin. ** H €r gün cepheye, memle-| ketin dört bucağından üç acemi teftişini vererek yı- Yığın gelen etrat arasında bo h'de bölüğüme yirmi nefer İnüştü. Bunl içerisinde > taşıdığı mavzerden-daha u- olmıyan Ankaralı bodur Ah-| © « derhal nazanıma çarptı. O bu'göz doldurmıyan küçük Pili hoşuma gitti. Çadırıma çar > Adın ne sehin? > Bodur Ahmet efendim! © insan kendine bodur der Ahmet? —— Yiğit lükabiyle anılır konu” m, 0, bu cevabı soğuk bir jestle İl tam bir sâfiyetle söylemiş» >> Peki, dedim, haydi git on- llyı gör, Seni bölüğün sakası bm arkadaşlarını susuz bırak- ba Seri bir selâm çakaral İ— Emret komutanım, dedi ve Ydan çıktı. Büyük harekât için hümmek İ İsaliyet içerisinde idik. Bo- * Ahmedi unutmuştum. Miçe Ar sabah şafakla beraber başlıyan taarruz ile biz de © hareket emrini almıştık. Ts- kumandanım “172, rakımlı »enin iki saat içinde zaptedil - Mini emretti. €nnemderi bir gün yaşıyor” « Toplarâmansız bir feryatla uya başladı. Silâhlardan fış- lerce demir parçası dağ- ak İnsanı arıyor. Fakat, as- en ufak mâneviyat bozuk- si LL ilik Manzarası (Başı 3 üncüde/ anya, 1914 harbinde de reyi müglap etmek İçin m güvenmiş, #anat k tere, Amerikanın yardımıy- 9 zaman bu tehikeyi stat - Ya muvafak olmuşuu. rap kun de mügilizsesa - çok 20- aş gerdükleri muhakkak olan Genizaitı harbine karşı » yine Amerikanın yardımıyle - lâzım- Ölen tedb.rseri alancıarım, su pu birçok yeni naklıye gemile- di İnşa ettirdiklerini, bu gemile- maye edecek muhrip.er te taşi #tlklexini ve şımdıye dag apılan tecrübelerden isti - hi ed.rek kafile sisteminde d Soru içn Eişhl kler yaptık arını bi $ v rası muhakkaktır ki, Al- ya yalnız denizaltı harbi İngilt. reyi mağlüp edemiye- Bunun içindir ki, adayı lâ emek, Akdenizde Ingi) * 'ye d rbei dirmek teşebbüs- de bulu.mak mecburiyeti Ida kaybett i i Ahmet | ahmut Atilla Aykul <8 luğu yok. Sürünüyor, yor, köşü ui. Evet cehennemden bir gün, Fa İkat biz bu cehennem ateşi içinde . Şu halde neden kurksca - Ve kimden çekineceğiz? 'Davranın çocüklar!,, dedim: Sanki hepsi bu emri bu işareti larının üzi de patlıyan binlerce ölüm kov Bınâ memleket değiştiren kırlst gıç sürülerini seyreder gibi kayıt sızce bakıyorlardı, Bir aralık içlerinden biri yanın daki arkadaşıma aynen şöyle de- di; - Çok aptal şey şu kâfir be! Hasan hele şu boşa attığı mermi- lere bir bak. Bunlar misir tanesi olsa kıyamet kadar para tutar. O, düşmanının kendisin! öldü mek için âmansızca üzerine yağ dırdığı kurşunların boşa gitme sine üzülüy hesabına kendi acı duyuyordu Çürkü o bir gün silâhının te- tiğini boşa çekmemiş. Düşmanını avına getirip bir kurşunla üç be şini bir araya yığmayı daima he- sap etmiştir. Hattâ bu tasarruf uğurunda çok defa canı bile aci- mıştı, Siperden sipere atılan bom balet önüne düştüğü zaman pat- lamadığını görünce onu hemen avuçlamış ve sapan fırlatır gibi, karşı siperlere atmıştı. Iki suat dolmamıştı ki, tepe işgal edilmiş bulunuyordu A * yni zamanda arkadan i- kinci bir emir almıştık. Düşman bütün cephede ric'at ediyor. Çay istikametinde bare - ket edi Ve nihayet bütün gönülleri bir sevinç bir müjde, bir beşaret sa- rası gibi yerinden oynatan bü - yük Başbuğun son emri yevmisi- ni de askerime okumuştum. Hedefiniz Akdeniz. Tevakkul etmeden istirahat vermeden yürüyorduk. Maraton koşusuna çıkmış atletler gibiy - dik. Herkes diğerinden evvel diğerinden çabuk maksada, he- defe, gayeye ulaşmıya çalışıyor- bu Yedi gün sonra idi. Ric'at hat- tı kesilen bir düşman taburunu kovalıyorduk. Bir. akşam , üzeri güneş; kendisine ulaşmak istiyen e yedi gün onun battığı ufuklar i bulmak, için ko- şan, yorulmıyan susamıyan, ye - miyen uyumayan ve bir âşık Ge- rip sevdasiyle dilinde, gönlünde, yalnız kaybettiğinin sevgisi yal- Bız gönül verdiğinin şarkısı şıyan Mehmetciğe “Bana yal sın, bana Ulaşacaksın,, der gibi gülerek, göz kırparak son selâ - mını verip gözden kaybolduğu bir saatte atımın üzerinde zafer neşesi içinde yeni bir temizleme zenin vanına gidiyordum. e çe am yol üzerinde ufak bir gölge gözüme çarpı. Bt rafa dagumış kaçmıya | savaşan düşman askerterinden biri sana- rak atını onun gıtlığı tarala sur- düm. — Dur diye bağırdım. Ve birden hayretle irkildim. Bu, düşman askefi değil, bizim saka Bodur Alımetti. bvet Bodur Ahmet .Şu boyu, taşıdığı mavzer- den uzun olmıyan Anadvlu çocu- ğu bodur Ahmet; Onu biz harple şehit düşmüş zannetmiştik. Onu böyle garip bir çöl detvi- şi kıyafetinde görünce şaşırdım. Omuzunda çank ipiyle takıl - mış bir tüfek namlusu asılıydı. Ayaklarındaki | postalın yalnız yüz derileri kalmış ayak parmak ları görünüyordu. Sürüsünü önü- ne katmış müsterih bir çoban ka yıtsızlığıyla sorgularıma cevap verdi. Kurşunu kalmayınca silâ- bının dipçiğini kullanmış. O da sert bir kafaya tesadüf edince kırılmış. Bölükten sorarlar diye kaval gibi, namluyu omuzunda taşıyordu. — Nereye gidiyorsun Ahmet?. Dedim Güneşin battı yeri gösterdi Tek başına korkusuz, #fütursuz si- lâhez çarıksız gösterilen hedefe gidiyor, kendinden geçmiş bir vect içerisinde sarhoş gibiydi. Fakat yorgun değildi. Badur Ahmet kahraman Meh- metçiğin hemşerilerinden bir ta- neciğidir, Asker geçerken onu hatırla onu andım.. Gözleri - mi yumdum. Kendimi esetir kah- Tamanlarının €İsâne olmıyan ha- kikat âlemleri içinde sandım! İş Arıyorum 330 Doğumluyum, askerliğimi yaptım. Bâzı bürolarda çalıştım. Birr iş arıyorum. M. ANTEN Bevoğlu, İstiklâl caddesi Gö- nül sokağı No, 14 İsmail Zena koşuyor | yanacak ve çökecek bir çatı de-| gi ameliyesiyig uğTasan bir müfre- | İ Yunanistan | İ (Başı 1 incide) İlaşmayı meçhullerden birinin or taden kalkması şeklinde tefsire kadar vardılar. Almanlara gö- İre, bu paki, Türkiyenin niyet leri hakkında mevcut olan tered- düdü izale etmiştir. Filhakika Almanya, Türkiyenin bu anlaş- ma mucibince, hudutlarına te- cavüz vaki olmadıkça harp etmi- veceğine ve Almanları Bulgaris- tanda serbest bırakacağına kani bulunmaktadır. Fakat Saraçoğlu'nun matbuat tarafından neşredilen beyanatı, bütün meseleyi yeniden ortaya koymaktadır. Bu beyanatta Tür- kiyenin, Emniyet sahasında yapı. lacak öcnebi faaliyetlerine ya - bancı kalamıyacağı tasrih edil - mektedir. Bu beyanat Londra'da memnuniyetle karşılanmıştır. Londra mahfilleri bunu, Türki- venin muahedelerle giriştiği ta- ahhütlere sadık kalmak husuçun- daki kat'i kararının kıymetli bir ifadesi olarak telâkki etmekte - dir. Esasen Londra mahfilleri Türkiyenin niyetlerinden hiç bir zaman şüphe etmemiş ve Türk - Bulgar anlaşmasında, mevcut ta- âhhütleri koruyan fıkrayı Leba- rüz ettirmekten hâli kalmamış- gazetesinin de rekât için Burgaristanı bir olarak kullanmak istedikleri tak- Türkiyenin sı/“€stisini muhafaza elmek istediği mal dur, Fakat Londra'daki Bulgar si-| yasi mahfilleri, meseleyi baska| bir zaviyeden görmek istemek- tedir, Bu mahfillere göre, Sa-| raçoğlunun beyanatında, anlaşma da mevcut olmıyan yeni hiç bir sey yoktur. emniyet sahasi, tâbiri mübhem bir tâbir olup Türklerin, hudutları tecavüze uğramadan da harbe girebilecek- lerine ssla delâlet etmemekte - dir. Mezkür mahfiller, eğer Türk lerin böyle bir niyeti olsaydı, bunu daha açık bir şekilde ifade ederlerdi kanaatini taşımaktadır. Ayni mahfillere göre, Alman- yayı, projelerini tatbik mevki- ine koymaktan meneden yegâne şey mevsimin, bu genişlikte ha- rakât için pek az müsalt olma-| sından ibarettir. İkinci meçhul Yugoslavyanın vaziyetidir. Son zamanlarda Yu- goslavyadan Londraya pek AZ haber gelmiştir. Fakat Belgrad- da bir sinemada cereyan eden bir hâdise, hiç olmazsa bir kısım Yugoslav halkının hissiyatını göstermek bakımından » sayanı dikkattir. İçinde İngiliz Kral ve| Kraliçesinin de göründüğü bir havadis filmi gösterilirken halk| İngiltere lehinde o kadar hara- retli tezahürat yapmıştır ki, polis ; defa ihtar ettikten sonra ni hayel sinema salonunu tahliy etmeğe mecbur kalmştır. Bütün bu hâdiselerin ortsında Yunanistan soğuk kanlılığını mu hafaza etmektedir. Yunanlılar, Türklerin dostudur, ve Türkler kendilerini bütün maksat ve ha- reketlerinden haberdar etmişler- dir Ücüncü bir meçhul de İngilte- vaziyete ne dertewe kadar muhtemel olduğu noktasıdır. Bu gün Wavell ordusunun en aşağı yarısı Bingazi'nin zaptından s0n- ra serbest kalmş bulunmaktı- dır. Bu nokta Almanların na- zarı dikkate alacakları o nokta- lardan biridir. Bunurla beraber Bulgaristann işgalinin yakın ol- duğu kanaati mevcuttur. Bulgar Kralı, siyasi fırka relslerile görüştü Sofya 25 (A. A) — Kral, dün faşist fırkası ile Almanlara ta- raftar olan Çankof'un reisi bu- ırka müstesna olmak ün siyasi fırkalar reis © Sofya muhabirine göre, si fırka reisleri, bir istida ile Krala müracaat ederek huzura kabul edilmeleri ricasında bu- İunmuşlar ve memleketin harici siyasetine müteallik meseleler et- rafında kendisiyle görüşmek İs- tediklerini arzetmişlerdir. Eden Ankarada (Başı 1 incide) İ nel Kurmay Başkanı General Sir İ John Dili, yarın (bugün saat on- da şehrimizi şereflendirecekler - dir. Misafirler istasyonda Hari ciye Vekâleti erkânı ve bir kıta asker tarafından merasimle kar sılaracaktır. Muhterem misafirlerimiz doğ- ruca Ankarapalasa gidecekler ve aksam sereflerine (o Ankarapalas salonlarında Hariciye Vekili Sük. rü Saraçoğlu tarafından bi sam yemeği ve danslı süvare tertip olunacaktır. Mister Eden'in şehrimizde kal İ dığı müddet esnasında Başvekil ve Hariciye Vekili ile müteaddit temaslar yapacağı ve iki memle- keti alâkadar eden muhtelif meseleler üzerinde fikir teatisin- de bulunacağı anlaşılmaktadır. İtikava asker, mühimma .Jaz çok sıkıntıyı mucip olmust Hitler'in Haber Verdiği Tehlike (Başı 1 İncide) lerini kaybetmediler. Bilâkis mü dafaa sistemlerini tamamladılar ve rvetlendiler. Hitlerin tahtelbahir harbine bu kadar ehemmiyet verm istilâ tesebbüslinden de çekindi ğine delâlet eder.Bütün haz. larına rağmen böyle bir tesebbüse cesaret ede- memiş, simdiden sonra da bu bü- yük tehlikeyi göze almak kudre- tini kendinde görememistir. Bi- naenaleyh bütün zafer ilmidini denizaltı harbine bağlamıs görü- nüyor. jrsiitere harbi kazanabilmek icin imparatorlukları, do- minyonları ve Amerika İ münasebetlerinin tehlikeden r halde bulunmasına iht yacı vardır. Cünkü İngiltere harpten sonra bile, ithalât ve ih- racatı ile yasıyan bir memleket- tir. Amerfkanm göndereceği tav- yare ve harp malzemesini. İmps- ratorluklarından gelen ham mad. de, gıda maddesi ve harp İevn- nmım alamazsa, İngiltere uzun müddet Harbe mukavemet ede. mez. Gemilerinin bir kısmını Af- N erzak etmeye İngilterede r Binâenaleyh İngilterenin can da. marı imparatorluk ve dominyon yollarmın serbest olmasındadır. İngilterenin harp basladığı 7a- man 20 milyon tona yakın tica- ret gemisi vardı. Bir sene sonra, vani 1940 Ağustosunda İnsilizler 2.500.000 ton gemi kavbettikleri ni, Almanlar ise 5.075.000 ton gemi batırdiklarını iddia etmis- lerdi, Fakat İngilizler kavhettik- leri gemilerin boşluğunu Norvec. Holanda, Belcika ve Fransadan alınan gemilerle orlardı. O tarihten sonra tahtelbahir ve ayda vasati 230 bin ton gemi batırm” va basladılar. Bundan ce- sarel alarak bir denizaltı harbi açık denizlerde ticaret gemileri ne karsı amansız hücumlara ka- rer verdiler, Her hakiksti merk sövliyen İn- giliz basvekili Churehill tahte) bahır harbinin İngiltere için tav- vare hücumlarından daha büyük bır tehlike teskil ettiğini itiraf- tan,cekinmedi. Nitekim bu haki Kati kavradıktan sonra gemi İn- saatına #szla ehemmiyet verik ve Amerikan tersaneleri de fa- nitvete getirildi. an manada tehtelbahir hü. z ta Mi ai ma aire nakline tahsis mecbur olusu bile, vasıtalarına baş vuruldu gemileri tahtelbahir hücum! na karsı korumak icin kullanıl. mak üzere Blackburn Dota ismi ni verdikleri veni bir sistem tay» yareler yaptırdılar. Bu tayyare ler iki motörlüdür, torpil atma- ya mahsus teçhizatı vardır. Ay- rca tahtelbahir bombasr atabilir. Gemi kafileleri bu tayyarelerin refakatinde ve donanmanın hi- mavesinde yola çikarılmaktadır Almanva bu denizaltı harbin- de muvaffak olacak midir? Geçen harpte de Almanlar harbi denizaltı hücumlarivle ka- zanacaklarını zannetmisler, fakat anmıslardı. Bu defa da ayni hataya düsmüs olmaları ihtima- W çoktur. Çünkü ayda bir mik( yon ton gemi batırsalar bile, buj harpte kat'i neticevi alabilmek in hiç olmazsa bir sene ayni siddetle taarruz kabiliyetini mu hafaza etmek lâzımdır. Halbuki mütehassısların fikrine göre bu mümkün değildir. Cünkü bolacak tahtelbahircilerin yerine veni mürettebat yetiştirmek ko- lay is değildir. sa İngiltere Başvekilinin Diplomatlarla Yaptığı Görüşme Londra, 25 (A.A.) — “Reuter, “Times,, in diplomatik muhatriri yazıyor: Churehill, Japonya ve Türkiye bü: « * elçileri ve Yuna- nistan elçisi me dün yaptığı gö * rüşmelerde, son zamanlarda ger- ginliğin artmış olduğu uzak şark- ta ve Balkanlarda İngilterenin ta kip ettiği siysseti sarih sur, diplomatlara anlatmıştır, Chur- chili, Japon büyük elçisine, Sin- gapurda alınan tedbirlerin ihtiy tedbirleri mahiyetinde olduğunu temin etmiş, Türkiye büyük elçi- si ve Yunanistan eği yaptı. (a görüşmelerde, Eden'in orta şark seyahatinden ve Akdenizde- ki İngiliz stratejinin inkişafından bahsetm büyük elçisine, Türkiyenin taah- hütlerine sadık kalacağına ıtima- | dını bildirmiş, Yunanistan elçisi ile görüşmesinde de Yunan mil- İetinin mücadelesi (karsısında hissettiği büyük hayranlığı anlat- mıştır, simdiye kadar |? Tİ rak galebe calmıştır. kapattıklarını | ilkbahar icin kesif| yapmaya ve > Churehill, Türkiye MAN m me Orta Akdenizde (Başı i incide) gemisi vardı. Fakat düşman, gay retle; donanmanın diğer cü- zütamları üzerinde teksif etmiş-| tir, Harp gemileri, süratli ticaret vapurlarını himayeden başka, muayyen plân mucibince uzun bir cevelâin yapmışlar ve ne bomba tayvarelerine ne de İtal-| n donanmasına aldırış elme- erdir. İtalyan donanması, a- deti üzere, hiç kendin! gönterme- miştir. Bütün gün, tayyareler donan- manın hareketlerini gözden ka- çırmamaya gayret etmişlerdir. Fakat tayyare gemisinden avcr- larımız yükselir yükselmez he- men uzaklaşmışlardır. Avcıları- mız “Heinkel,, Alman bomba tayysrelerinden mürek- kep bir teşekküle baskm yapa- | l Hârp gemilerimiz yollarma de vam ederek İtalyan filosunu bu maya çalışmışlardır. Bu ara: ma bizi İtalyan sahilleri yakını- pa götürmüştür. Bütün topları- mız ateşe hazir bir halde idi. Fa- alyan denizcilerinden eser memistir Berat'a hava hücumu Londra 25 (A. A.) — Hava Ne- zaretinin tebliği: Dün gece. bom İ bandıman ve sahil muhafaza ser. vislerine mensup © tayvareler, “Hipper, sınıfından bir düsman kruvazörünün bulunduu malüm olan Brest doklarına hücum et mislerdir. Hava daf! bataryala rımn çök şiddetli ateşine rağ men hücum sonuna kadar yapı- İ mış ve hedefe bir cok alır bom- İ ba salvoları atılmıstır. Bu hs- rekete istirak eden bütün tay- vearelerimiz üslerine dönmüstür. Askeri Vaziyet (Başı 1 imeide) Mersa Taklay'da karaya çıkmışlardır. Şimdi İtalyan müstemleke toprak” zin ayak basan bu kıtalar, cenubâ doğru, yani Massava limanına doğru çekilmekte olan İtalyan kıtaların ar kalarından ilerlemeye başlamışlardır Eritredeki İngiliz harekâtı, sahil mem lakasında harekele geçen bu Fransız kıtalarının işbirliği | sayesinde daha geniş bir inkişaf göstermeye bâşlıya- caktır. Çünkü Kerendeki müstahkem mevkilerinde elân mukavemet etmex- fe olan Halyanlar, Asmura ve blassa- ya ile irtibatları kesilmiş olmakla be- iki şehrin sukutunda ra, büsbütün ümllsiz bir vaziyele şeceklerdir. * Yunan - “İtalyan cephesinde geçen, ayın ilk haftanıdanberi kayda de- ger bir ilerleme hareketi olmamıştır. Bu müddet zarfında Yunanlıların eli- ne yeçdn son mevki, Klisuru boğuzi İdir. Burası geçen aym İkisinde zap- İisiyanlar, sevkülceyşi e- büyük olan bağazı is- iyle bir çök mukabil La“ lerse de, her zaman üşler ve ağır zaylatla tard Her iki tarafım cepbe harekât, mevzii faaliyetlere inhisar etmiş gibidir. Göze çarpan yeyine rokta, İtalyanların mütemadi taarru- & hareketleridir. Bunlardan hiç bir netice ekle edilememiştir. Fakat bal phune serfedilmiş, İKİ tarafın dn himmat stoklarında miyim boşkuk ti m manda, bütün püskürtüli edilmişler, nizelas demarkasyon yan etmekte olması, ayrıcı gözönüne alsunaya lâyık bir nokla teşkil eder. Şarki Afrikada (Başı 1 incide) lerinden yardım (gören İngiliz kıtaları İtalyanları Kub - Kub mıntakasındak! mevzi atmışlardır. e Büradaki kuvvetleri şimdi sahil boyunca şimale doğru İleri hareketlerine devam etmektedirler. Diğer taraftan Sudandan Ha- besistana sarkmış olan İngiliz kuvvetleri tazyik hareketlerine devam ederek Gondar yolu üze- rinde Amanti kasabasını işgal et mişlerdir. Keren etrafında Hartum, 25 (A. A.) — Eritre- de Kub - Kub'un zaptedilmesi zerine Kereni müdafaa eden İta)- yan kıtaları şimalden yeni bir tehlike ile karşılaşmıslardır. Bu hat boyunca ilerlemekte 0- lan Hür Fransız müfrezesi simdi Kerene 100 kilometre yaklaşmis bulunmaktadır. Bu Fransız kıtasınm bütün 74- bit ve erleri SenegalliXr. Bunla- ra, gecen İkinei teşrinde Fransa- dan firar edinceye kadar ikinci dan bulunan bir mektedir, Bu zat, Fransız - Ak man mütareke komisyonu azasın dan idi. İngiliz tebliği Kahire, 25 (A. A.) — Umumi 'karargâhm tebliği: Eritrede: Kıtalarımız, Kub-Ku hun cenubunda ileri hareketleri. »e devam etmektedir. Burada İ 2 Şubat tarihinde varrlan hâre- İvât esnasında 4MN esir lmmış ve * top İğtinam nhurmustur. İtalyan Somslisinde: Cıba ir- Etitrede Hür Fransız kuvvet-| 7 Ulusun Makalesi Mister Eden ve Dill'in Ziyaretlerinden Bahsederek Diyor kı: Fikir Tea Müşterek Emniyet Teatileri Bölgemiz Sulhünün İstifadesine Olacaktır Ankara. 25 TAN Muhabirin- Falih Rıfkı Alay “Mü in muhterem mü- i Ankarada, baslığı al- tinda yarım çıkacak Ulus gaze tesinde şu makaleyi neşretmek- tedir; “İngiliz hariciye nazırı muh- terem Mister Eden Genel Kur- may Baskanı General Sir Jhon Dil ile beraber dün (bugün) öğ- le üstü tayyare ile Adâna aerod- romuna İnmislerdir. Bu sahah Ankaraya “gelmis olacaklardır Devlet merkezinin ve Cümhuri- yet hlikümetinin iki aziz ve müm taz misafirini gönülden selâmla- TIZ.. “Her ikisi de büyük hir impa- ratorluğun başhen salâhiyet ve mesuliyet makamlarından ikisini is#el etmektedirler. O imparator. luk ki, son sekiz on av icinde belki de tarihinin en cetin ve se- refli İmtihanlarından birini ver- mistir, Dost ve düsmen. İneiliz mü- cadele ve hürriyet iradesine her kes hayran kalmıstır. Biri harbi- ve ve hariciye nezaretlerinde bu- | lunmak, diğeri milli müdafaa kuvvetlerinin hazırlık ve barp iyetlerini baslıca idare eden- lerden olmak itibarile muhterem misafirlerimiz imnarstorluk mil. etlerinin minnetlerini kazanan sayı liderler arasındadır... “Hariciye nazırı Mister Eden bu harbe takaddüm eden sene- lerde. sıllhü kurtarmaya ve her- bi önlemeve çalısan beynelmilel sahsivetlerden o biriydi. İnmiliz devletinin milletler cemiyetinde mümessili veya hariciye nazır olarak, anlaşma ve uzlasma poli tikasını muzeffer kılmak icin €- linden geleni yaptı; kuvvet he-| #emoriyasma karsı, enternasvo- | nal bir hak teminatı kabul ett meye uj Her halde Mi Edenin ismi harp sonrası tarih nin barısçılık faslında ver almış- "Türk - İngiliz İttifakı, Yakın şark ve Balkanlar “Malümdur ki, Türkiye ile İngiltere ittifak halindedirler Bu ittifak, hic kimseye karsı bir tecavüz maksadiyle yapt mıstır, Ve hic bir menfaat hesabi üstüne müstenit değildir. Bu İt- Hifakın eavesi elden gelen bütün vasıtalarla harbi önlemek, eğer hu mümkün olmazsa, elden gelen bütün vasıtalarla harbi. müste- rek emnivet bölgelerimiz iein| sirayet ettirmemek idi. Hic sün-| he yoktur ki, buzün, yakın sark ve henüz harnten masum bulu- nan Balkanlar âlemi simdiki hu- İvar ve sükünlarmı İnsiltere ile Türkive arasındaki itifekın, bu müsterek emniyet bölgesine mah i ve ivi nivetli karak- icin nazik nlen buhran sürlerin- efik arasında «ik sik| favdalaı inkâr © dilemediği kadar bu fikir teati- lerinin, müsterek emnivet böl- im istifadesine ola- nit bir tesadilf. bu defa Ankara- mn mesul sahsivetlerivle birinci sınıf İngiliz salâhivet sahinlerini bir arsa aatiyanattadir Avrupa harbinin hâd devresi “Yeni Avruna harbinin en hâd Aevrelerinden bi e daha vakla- wworur. Ru sırada bir ittifaka imza İememme glenların vaziyeti veni bir terliira tâbi İetmsların- Ann deha tahif ne olahilir?., “Muhterem i Arkaramızda has b Yariz, Onlar: burada Türk misi #roerverlik ve vataız hin hatıra ole mii aklen hash *nekil at farikasını #ini ofreneklerdir., vaffakıyetle inkişafta devam et- mektedir. Adis-Ababa'ya akın | öcari kazanc hedefi İ var rubleye İma davasına ait Aden, 25 (A. A.) — İngiliz hava kuvvetlerinin tebliği: Ad İdis - Abeba'ya karşı yapılan bir havâ akını esnasında bir tayyare mevdanı binalarına çok büvük zarar verilmiştir. Dessle - Alo mata mırhAkasmda bir nakliye 'kolu bombardıman edilmis ve mitralyöz ateşine (tutulmuştur Kamyonlar hasara ouğramıstır Nakliye kolu mürettebatı sra- nda zaviat vardır. Tayvarele- rimiz düsman mukavemetivle Warelasmıslarsa da hepsi üsleri- mağının ötesindeki harekât, mu- ne dünmüslerdir $ Japon Nota> (Başı 1 incide) hangi bir hare kette bulunmağa ve yahut mute vassıt rolü ağa tamamiyle hazırdır. Japon Hariciye Nazır bilâhare, Almanya ile görüstük ten sonra yaptığı âleni beyans tında, bu sözlerinin Avrupa binde bir tavassut teklifi telâkki edilmemesi lâzım Kini birdirmiştir. Her halde Japon tesisi için her Hariciye Ns »giltere Basvekili tarafin dan şundan haberdar edilmişti olduğ n, hie bir ara zi kazancı ve vahut maddi ve gütmiyen akat bütün insaniyetin istikba lini alâkadar eden bir davada kompromi ve yahut o müzakere s mevzuu olamaz. Butler'in bu beyanatı, Avam Kamarası azası tarafından şiddet le alerlarımıstır. Mali uoka'ya göre Tokyo 25 (A.A) —“D.N.B oka, me mlekeci ulan bir müs lik işleri hakkında 5 Suale verdiği cevapta demiştir ki: Benim fikrimce, her sevden evvel Okyanusun simalden cenu- kadar uza; 1200 millik ve garpten sarka uzanan 1000 mik lik muazzam sahayı Asya millet- lerinin istismar mıntakası olarak telâkki etmek lâzımdır. Bu saha- da, ham maddelerin çokluğu do- layisiyle daha 800 ilâ 800 milyon nüfusa yer vardır. Sovyet Meclisi Dün Toplandı Moskova 25 (A.A) —“D.N. B Sovyetler Birliği yüksek Sov- yet meclisi bu akşam Krosilin- devresinin anmıştır. İç ve Molotov ile hu- susi localarında kordiplomati! bir cok aza da hazır bü tur. Maliye halk komiser geçen 1939 - 1940 senesi büt- cesi ile önümüzdeki 1941 senesi bütçe projesi hakkında geniş iza- hat veren bir nutuk söylemiştir. in devlet büt- na ilk top” 215,4 milyar ve masraf 215.4 mil baliğ olmaktadır. Yüzde yirmi bir nisbetinde bu- lunan bu fazlalık, milli ekono mik inkisafında ve bilhassa Sov- vet endüstrisi istihsalinin tezyi- dinde kuManılacaktır. Velles - Umanski mülâkatı Vaşington 25 (A. A, ) — Ame- rika Hariciye Nazır muavini Welles, Sovyetler Rirliğinin Va- sington büyük elçisi anski'yi kabul etmistir. Bu. Rusyaya tay. yare ve benzin gönderilmesine konulan. ambargo kaldırılalıdan si Sovyet elçisinin ilk #İvareti- ir. —— — ——— İstanbul Asliye 12 inci Hukuk mahkemesinden: Müddel: Hasan Sabri, Rami cuma mahalesinde Değirmen s0- kağında 11 No. lu evde M. Müddelnleyh: Fatma Raciha Kocamustafa pasada arabacı Be- yazıt mahallesinde eski cami s0- kak 5 No. da M. Müddei Hasan Basri taraf! dan müddeialeyh Fatma Raciha «levhine (acılan o mahkemenin 941-74 No, lu dosyası ile boşan- arzuhal sureti müddeisleyhe tebliğ edilmek ü- zere yazılı adresine gönderilmiş” 86 de mumaileyhin mezkür ika» metgâhını terk ile semti meçhule sittiğinin bevanile isde kılınma- st üzerine Hukuk Usulü Muhake meleri ve 183 üneli maddelerine tev kan iade kılman dava arzuhali ile muhakeme gününü gösterir davetiye varakasının mahkeme divanhanesine | asıknasına Ve 8941-74 numarada kayıtlı işbu da vaya müddeinleyhin 15 gün için de cevap vermesine karar veril mis ve bermueihi karar arzuha' ile davetiye varakasın mahkeme divanhanesine asılmış olmakiz mumailevh Fatma Racihanın yv karrda vazılı müddet zarfında da vaya cevap vererek tahkikat İ- cin tayin kılman 28-3-941 T.M cuma günü sent 14 de mahkeme mizde hazır bulurması veya ka nuni bir vekil göndermesi lüzu mu tebliğ yerine geçmek üzere ân olunur. gm Dr. İhsan Sami BAKTERİYOLOJI LÂBORATUARI mum) kan tablilğn. Frene oktar mazarından (Wassermar /e Kahn tesmülleri) kan kü eyvatı sayılması, tifo ve sim. nastalıkları teşhisi, idrar ba) dara, cerabat, karural ve su lab Wlât Ülrm mikroskoni husus anlar istihzarı, kanda Ora se Ker. klorür, kollesterin miktar larının tayini, Olvanyou Na. 118. Tek 20941