Yazan : Von Kleffens Plânları AH Üst Etmişlerdi Memleketin — göbeğine peresüi grupları indirince her sey değiş miş, mukavemet kabiliyeti kün- inaşta.. Paraşütçülerle mahalli be- şinci kolcular birleşerek hüküme- ti ve Kraliçeyi esir almaya teşeb- büs etmişler, Belçikaya giden yol ve köprüleri tutmuşlardı, Dehil- deki Alman unsurları, ( evvelden memlekete ithal edilen Holanda 0- nilforması giyerek (bir Holandalı imiş gibi çalışmaktaydılar, Bir çex peraşikçüler polis, postacı, bilet- çi hattâ kadın kıyafetinde inmiş- lerdir. a yeli imanlar bütün memleketi mi istilâ edeceklerdi, yok- $u cenup vilâyetlerinden geçe - rek Belçika ve Fransaya inmek mi istiyorlardı?” Pek az zaman sonra bütün Holanda'nın istilâ sına karar verik vaziyet karşısında Holanda aske- ti mukavemet için şu üç yolu tutmağa mecbur kalmıştı: 1 — Şimale doğru ilerlemek, Alman orduları merkeze doğ” ru ilerliyecekse, onu bu takdir. de yukarıdan tehdit etmek. Z — Doğrudan doğruya mer kezden hücum etmek ve düş- manı Şark ve Cenuptaki sn bas mış sahadan geçmeğe mecbur etmek. 3 — Linburg, Brabant vil yetlerinden yelpaze gibi acsla- İarak Belçika hududuna inen Alman kuvvetlerini durdur - mak. © Almanlar cepheden hücüm e- tikleri takdirde ve hudutta bur| lunan kuvvetler mukavemet e- decek, sahil boyuna konan ordu du ihtiyat kuvvet olarak arkadan gelecekti. Fakat Almanlar memleketin! göbeğine paraşut grupları indi - rince bütün bu plânlar alt üst oldu. Lâhey ve Roterdam'ın mu-| kavemet kabiliyeti birdenbire kı. nilivermişti. Bürada tavyareden inen düşmanla mahalli beşinci kol mensupları birleşerek Holan- da hükümetini ve Kraliceyi esir almağa teşebbüs etmişlerdi. 1 Wi Paraşütçülerin hedefi araşütçü / kuvvetlerin bir hedefi de Belçika; den yollardaki köprüleri tı, Roterdam icinden gecen neh rin ağzina deniz tayyareleriyle mühim miktarda asker getirildi. Ve bu kuvvetler hayati ehemmi- yeti haiz olan Meuse. Moerdijk köprülerini zaptediverdiler. Kari, bu köprülerin neye vak- tinde atılmadıklarını #orabili Bunun cevabı şudur: Her ne k: “dar ban köprüler atılmışsa d mühim köprüler evvelden OH inde sivil olarak obulu- pan Alman asker ve zabitleri ta- rafından tutulmuştu, Bu Vesile ile Almanların aylardanberi Ho- landaya gizlice asker üniformela- rı kaçırdıklarını hatırlamamız faydalı olur. Bu üniformaların ne işe yaradığı ancak bu hâdise- den sonra öğernilmistir. Dahilde- ki Alman sefirleri bu üniforma- ları giyerek Holanda zabit ve askerleri gibi calışmıslardır. Bir cok paraşütcüler polis. postacı, tramvay biletçisi, hattâ kadın kı- yafetinde inmislerdir. Bunlar a- rasında evvelee hizmetçi olarak calıstıkları evlerin civarına İn- dirilen OAlman hizmetçiler bile vardı, Bunlar öteki paraşütçüle- re rehberlik etmislerdir. Değismis kıyafetle faalivete gecen Alman parasüteüleri, Ho- anda kitalarına vaklasarak onla” kadan vurmak, önlerine co e ve kadınları katarak hü- cuma pecmek gibi hilelere bas vurmuşlardır. Tayvareden Ho - Janda askeri kıyafetinde iner bövle bir Almen erupn büvük köprülerde o bekliven o kıtalar? Weedilerini takvive ktaları ha linde o göstererek © tek yanaşmıs ve sonra eni b kınla onları imha ederek kö" İsri ele gecirmislerdir. Bu köp- rilerin atı'nmamasının sebebi bu dur, e Karışıklık çıkarmak pi bir takım ( paraşütçü- lerin vazifesi karısıklık karmak, halkı tethiş etmek, mü- makale yollarını bozmaktı. Bun- iği anlaşıldı. Bu) deki (Tülmektedir. İ dir (Holanda Hariciye Nazırı) İlerin nasıl çalıştıkları hakkında Paraşütçüler, | hâdiseleri bizzat (Oçören birini bir fikir edinmiş olmak icin, bi- rinin anlattıklarını dinleyiniz. Bu hikâyeyi anlatan adam per şembeyi cumaya bajlıyan geceyi memleketin cenup şehirlerinden birinde geçirmişti. Safağa doğ- ru moğör gürültüleri, mitralyöz sesleri ve tayyare dafi toplarının velvelesi arasında uyanıyor. Ak lana ilk gelen şey manevra ya- Pılmakta olduğu idi. Derhal otel garsonunu çağıra- rak ne olduğunu Soruyor ve “Almanya Holundaya tarruz et- ti ve harp başladı. cevabiyle yor. Süratle giyiniyor, Yemek salo- Duna indiği zaman burada otel halkinin heyecan içinde ve yük. sek sesle konuştuklarını görü - yor. Bunlar arasında Roterdama #ilmek istiyen iki Otanidığına rasgeliyor. Bu gençler kendisine de onlarla beraber gitmesini tek Mf ediyorlar. Oda bu teklifi memnuniyetle kabul ediyor, Bindikleri otomobilde radyo vardır. Yola çıktıkları zaman Kraliçenin hitabesini işitiyorlar. Biraz sonra uzaktan Holandanın büyük nehirlerinden biri üzerin- Moerdijk köprüsünü görü- yorlar. Biraz ilerlerinde üç ara- banın durz.ğunu ve içinisx.e rin kendilerine dur işareti ver- dikierini görüyorlar. - Aceleniz ne, otoraobilinizi feda mı etmek istiyorsunuz? — Hayır ola, ne var? — İki yüz metre ileride manlar var. Bu onlara tuhaf geliyor. Mem- iekelin bu garp kısmında Al man askeri? O halde bizim mü- AK dafaa kuvvetimiz ne oldu? Bu! sırada içlerinden:biri tepeleri ü- zerine gelen bir düşman #ayya- resini gösteriyor. Tavyareden atılan küçük bulut parçaları ye- re doğru iniyor. — Paraşütçüler iyor, bak. Fakat, çok yüksekte idiler. Bi-| zimkiler otomobillerine binip u zaklaşmağa karar veriyorlar. Pa- kat bir kaç yüz kilometre gidin-| ———— ce bir takım boş otomobillere rashıvorlar. Yol ortasında “Bira: dam onlara şu işareti veriyori — Durunuz, ve otomobilinizi kenara koyunuz. Bu adam Holanda askeri kıya- fetinde bir paraşütçü i elinde bir tabanca, ve belinde el bomba- ları görülüyordu. (Arkası var! Mahkümlar Üsküdar “| Hapishanesinde Toplanacak Bir kaç gündenberi şehrimiz. de bulunan hapishaneler umum müdürü Sakip Güran, tetkikleri- ne dün de devam etmiştir. Şim- diye kadar yapılan tetkikata gö- re, mevkufların İstanbul, mah - kümların da Üsküdar hapishane- sinde toplanmaları faydalı gö- Hâlen İstanbulda 800, Üsküdarda 300 mevkuf var- Üsküdar © hapishanesinde muhcelif san'atlere ait atölyeler de süratle tevsi edilecektir. Hâ- len tevkifhanelerde fealiyette bulunan dokumacılık, kundüra- cılık ve sabun imalâtı atölyele- rine ilâveten daha bir çok atöl - yeler açılacaktır. İki seneden faz- is ceza gören mahkümların Üs- küdar hapishanesine gönderilme- sine başlanmıştır. Harp İlâhı "Mars, a Açık Mektup! erhaba Sinyor Marsi Ne zaman seni tahayyül ini acık- duyarak düşünürüm. Roma mitelojisi seni bize harp T. : Ham Şer ha a elim en kp Tama nmme Gm yaşana sara de mn bir muharip olmadığın evvelâ kıyafo: o dan evvel, “Ziraat ilâhi, olarak meş. oCimamak. ae tinden, sonra da sulbünden gelenlerin bugünkü halinden belli. Romalıların ceddi sayılan dan doğmuş. Halbuki hiçbir dikiş tutturamıyan bugünkü rın, bir harp ilâhından ziyade, bir sulh orlar mı? şünüyo - rum: Başında sarı tüylü bir ımiğfer, boy- perisinden doğmuşa benze, Şimdi bir de kıyafeti; e elinde Ve edep yerini örten meşin müstesna, kocaman bedenini, meczup vilcudü gibi çırılçıplak. Âdeta nurani sayabileceğim bessim çehrenle sen, bir harp Tanrısın- dan ziyade bir sulh delisini andırıyor - sun, İdan günde 60 ton buğday tasar - Yeni Tip Ekmek | iHazırlıkları Tamamlandı Yeni Ekmek Fiyatı Bugünlerde Tesbit Olunacak Yeni tip ekmek için dün de fır rıncılar ve değirmencilerle te - maslar yapılmıştır. Yeri karar - nhamenin tamamen tatbiki için lâ İzamgelen bütün hazırlıklar ikmal edilmiştir. Dün fevkalâde olarak toplanması beklenen fiat müraka- be komisyonu perşembe günü 1ç- tima edecektir Toprak mahsul -| leri ofisinin un stoku yeni esas:| İar dairesinde yapılacağı için bi-| raz gecikmektedir. Bu yüzden yarın piyasaya çıkması beklenen yeni tip ekmek ancak cumartesi satışa arzedilebilecektir. Dün yeni un nümüneleri tet - kik edilmiştir. Yapılan hesaplara | göre ekmeğin 50 para ucuzlama-| sı mümkün olacaktır. Fakat ofis buğday satışlarında yüzde bir fi- re farkını kaldırdığı için fırıncı -| lar 50 paraya razı olamıyacakls-| rını söylemektedirler. Maamafih ekmeğin en az bir kuruş ucuzla- ması prehsip olarak kabul edil - miş bulunmaktadır. Fiat murakabe komisyonu ya- rınki toplantısında ygni formüle göre değirmenlerin işsedikleri un #atını tayin ve belediye de bu fi- ata göre ekmek narhını tesbit e- decektir. “Toprak mahsulleri ofisi şehir ihtiyacı için günde 320-540 Won buğday ve çavdar vermekte de - vam edecektir. Bunun 297 si şehrin ihtiyacına kâfi gelmekte, 20 tonu da mül- hakata gitmekte olan unlara kar- şılık tutulmaktadır. Bir günde Is- tanbulda 300; Ankarada 60, Iz- mirde 90 ton buğday istihlâk e-| dilmektedir. Son kararla bu üç eşhirde ve çavdar miktarının arttırılmasın- | ruf edilecektir. Bu suretle bir sene zarfında) tasarruf edilecek olan buğday miktarı 22 bin tona baliğ olmcak- tar. EMİLE e BEVEDİYEDE: Temizlik Teşkilâtı Genişletiliyor Temizlik işleri kadrosuna yeni- den 400 amele alınacaktır. Mev- cut kadro takviye edildikten son ra yeni İki amele garnizonu açı- aenktır. Kadroya bilhassa kadın işçilerin alınmasına çalışılacak ve belediye çöpçülüğü teşvik ve bir meslek hüline getirmek için pro- pazanda yapacaktır. MEZBAHADA TETKİKLER Belediye müfettişlerinin mez- baha hakkında yaptıkları bir tet- kik dün vali ve belediye reisine verilmiştir. Bu raporda seyluk ha- va tesisatının kifayetsizliğinden. Romulus güya, Rhea Silvia ile senin izdivacm- cephede ye bir demiri andıran kör bir mlzrak var. geri ka- lan kısımları, hamamdan kaçmış bir makinelerin iyi alışmadığından ve Halicin gün geçtikçe fena ko- ku neşrettiğinden bahsedilmekte dir. Rapor muhteviyatı tetkik e- dilecektir. YENİ YOL İNŞAATI — Be- lediye, yel inşaatı içim yeni bir | hakkında da karar İda 2 paket iplik verilmesine ka- TAN (GÜNÜ İN KESİMİ D) Demir ve madeni eşya birliğinin senelik toplantısı dün odasında yapılmıştır. Bu resimde toplantyıa iştirak edenleri hir arada Ticaret görüyoruz. Fabrikalara Iplik Tevziatı Tesbit Şekli Olundu Dokumacılar Noterden Tasdikli Şehrimizdeki bütün mensucat fabrikalarının ve dokuma imalât- hanelerinin iptidai madde ihtiye- cı İçin yeni kararlar verilmiştir. Bu kararlara göre muamele ver sısine tâbi müesseseler 940 se- nesinde istihlâk ettikleri yün ve pamuk iplikleri miktarım göste- ren ve Noterlikce tasdikli birer vesika ibraz edecekler ve ihtiyaç- larına tekabül edecek miktarda ipliği Sümerbank müessesesele - rinden ir. Muamele vergisine tâbi olmu - yan kücük fabrikalarla 940 sene- sinde tam bir istihsal yapmamış olan yeni müesseselerin tesisa- tı gözden geçirilecek ve teshit e- dilecek miktarlara göre mal ala bileceklerdir. Burada elle müte- harrik otezgâhların & vaziyetleri verilmistir. İktisat Vekâleti faaliyet halinde bulunan beher tezgâh için hafta- rar vermistir. MÜTEFERRİK: Demirciler Dün Toplandılar Dün, demir ve madöni eşya! birliği Ticaret odası salonunda se belik kongresini akdetmiştir. Bir- İiğin umumi kâtip muavini bir senelik işler hakkında bir rapor okumuş, piyasanın ihtiyacını te- min için dışarıdan demir almak imkânlarından bahsetmiş. Macâ- ristanlı apılan anlaşmanın €- hemmiyetini tebarüz ettirmiştir. Bundan sonra idare heyeti 8e- çimine geçilmiştir. Doktor Halil Sezer, Vehbi Koç, Mustafa Naz- mi Hasan Tahsin Aker, Öziş, Nişanyan Murad Hun, Meh- met Karamancı idare heyetine in- tihap olunmuşlardır. DERS SAATLERİ — Maarif karar vermiştir. Bu karara göre demir tekerlekli nakil vasıtaları- nın geçeceği yollar asfalt olmı- yacaklır. Evvelee asfalt olarak yapılması kararlaştırılan yolcu salonu - Tophane yolu mozayık parke olacaktır. Diğer yollar da tamir edilecektir. et torunla- ( Fani çehreli bir sa oluşunla, merhum Fi bahçe müşabehet 5: parçası baht bir dilenci haline müte - sadakalarla han hamam hurmuşsun. Hattâ bunun sana, ilkbahar mevsiminin başlangıcı ©- lan (Mart - Mars) ayının adını vermiş- ler. win İsmini taşıyan mu- ziraat ilâh, den daha gülünç bir harp Tanrısı çıka mazdı, Nitekim ben, seni, kralı oluşu arasında daima hazin ezdim. Hele aradan geçen yıllar, seni hergün biraz daha gülünç etü. Halbuki Roma mitelojiki seni, dehşet verici bir sem- bol olarak yaratmıştı. Fiikat zaman se ni, merhamet toplıyan çıplak ve bed - elinde paslı mizrağınla ve çırçıplak vü- cudünle, acemi bir dilenci gi ığa karışsan, avuçlarına müdürlüğü çifte tedrisat yapan ilkokulların ders saatlerinde tâ- dilât yapmış ve bu suretle hafta- da 28 saat ders verilmesini te- min etmiştir. Yeni karar 3 şu- batta tatbik edilecektir. Birinci grup saat 8.40 tan 1243 e ka- dar, ikinci grup 13,10 dan 17,15€ kadar devam edecektir. içindir ki, değil zelliğine âşık i, Şem harp Tanrı ilorinalının şi soktu Buzün o İiyen zırhlı! kalaba- doldurulacak sahibi olursun: İstihlâklerini dir. Ve büğünkü a bağla öyle var ki, sen onların huzurunda, 'Köle,, bile olamazsın. Sana acıyorum koca Mars... Sen, gü- bir meczupmuşsun. Hat tâ tarihler senin, dilber Venüsün diz. leri dibinde yaman bir kara sevda hüm- masiyle kıvrandığını, mariz bir âşık gi bi sarsıla sarsıla hıçkırdığını söylerler Bu halinle sen, bir harp rai ndan ziyade, bir Keremi. bir Ferhadı, bir Mecnunu andıtmaz mısın? Sen gel de, bir harp Taprısının na- sıl olabileceğini bugünün dünyasında gir. Vahşi hayvanlara dehşet veren ız tonluk tankları, mamurelere ölüm ağir çelik baykuşları, gök gibi gür. işman bertalam, zehirli gazleri, tahtelbahirleri az bulan mo- dern “Harp Tanrı,, ları, şimdi Uranium bombasını keşfe çabalıyorlar. harp Tanrıları, leş kokusundan, barul e ül öğ sz Gösteren Vesika Verecekler Bu suretle bütün mensucat mü essesöleri muayyen bir nisbette istihsalât yapabilecekler ve islet- me işlerini buna göre âyar ede - ceklerdir Bir yolsuzluk tahkik ediliyor Dokumacılar kooperatifinin ilk iplik tevrlatında yolsuzluk yapıl- dığı hakkındaki iddialar etrafın- da sanayi müfettişlerince tahki- kata devam olunmaktadır. Tah- kikat evrakı bugünlerde Vekâle- te gönderilecektir. Kooperatif müdürü Yahya Yıl- maz Mıntaka Ticaret müdürlüğü- ne :stifa ettiğini bildirmiştir. Ya- kında bütün ortakların iştirakiy- le yapılacak toplantıda veni bir dare heveti secilecektir. Bu müd det zarfında kooperatif işlerini tedvire Halk Sandığı müdürünün mürâkabesi altında idare heyeti Azsları hakacaklardır ADLİYEDE: Kürtaj Yapan Doktor Mahkemede Gecenlerde doktor Hüdaverdi tarafından yapilan kürtaj ameli- vesinden sonra ölen Katinanın ablası Annavs da kürtaj yapıldı- ğına dair polise bir ihbar vaki olmustur. İddiaya göre Annaya kürtaj yapan Çıkrıkcıyan adında bir doktordur. Müddelamumilik doktorun ifadesini aldıxtar “Ons ra iki dosyayı tevhit etmis ve mahkemeye tevdi etmiştir. Çık- rıkcıyanın duruşmasına gayri mevkuf olarak devam edilecek- Hamdi! "ir Mısırın Bükreş Elçisi Şehrimize Geldi Mısırın Bükresteki elcisi ek- selâns Emin Fuad Bey dün se- bah Kösteneeden şehrimize gel- miş ve Perapalas oteline inmiş - tir. Emin Fuad Bey bir kaç gün İstanbulda kaldıktan sonra Mı - sıra gidecektir. Üniversite Mahallesinin İnşaatı Başlıyor Beyazıtta Bir de Yeşil Saha Sehireflik o mutahassısı Prost dünden itibaren Beyazıdın tâfsi- lât plânlarını hazırlamağa başla” mıştır. Bu plâna göre İnkılâp bakan tarafına bir Şark kahvesi yapılacaktır. Üniversite .mahal- Tesi Süleymaniyede geniş — mikyasta! stimlâk —smelesine başlana - cak, Marmara sinemasının Ö- nündeki binalar yıkılarak postahan& binası insa edilecektir Beyazıt camiinin etrafı da aç- lacaktır. “Tarihi kıymeti olan Sirmakeş hanının Bir kısmının yıkılması lâzım gelmektedir. Bu hususta müzeler idaresiyle temas Jara başlanacaktır. eme Dikkafsizlikten İki Çocuk Öldü Annelerinin babalarının dik - katsizliği neticesinde dün iki ço- cuk daha ölmüştür. birisi Haliç Fenerinde oturan Ah- medin kızı bir buçuk ovasında Gülserendir. Gülseren evde oy- narkön mangala düşmüş, muhtâ. lif yerlerinden yanmış, kaldıfl- dığı Sişli Çocuk ölmüştür. Diğeri o Kasımpaşada Vedadın oğlu 9 yaşında Özerdir. düşen Özer başından ağır yara- sine (kaldırılmıstır. tesiriyle ölmüştür. Ayrıca Yedikulede Taşh sokak hastahanesine kaldırılmıştır. zabıtica yakalar mışlerdır kisi de tevkif edilmişlerdir. Piyasada; Ucuz Ayakkabı imkdini görülmüş gift dikişli ve çivili, le topuklu olmak üzere dört kıs ma ayrılacaktır . İnunda tetkik edilecektir. ye gönderilen tiftik birinci plân. da gelmekteydi. kadın lerde Modem sid diniznekk e nn dileme kokusundan, kan kokusundan, ve feryadından başka hiçbir şeye) “7 âşık harp Tan- 3 ordularında sen sakata çıkarı. | . Ve modern sıhhiye neferi bile kesi mış bir Çünkü elindeki külüstür mizrakla sen. bugün harp cephelerinde değil, şehir- bile k kendini koruyamazsın, Fakat buna rağmen, sana sadece aci- dığımızı sanma, Bilâkis biz seni asıl buglin seviyoruz. Biz sana asıl bugün Lapıyoruz. Ve biz asıl bugün anlıyoruz ki, selâmete varabilmesi, ancak senin bir harp Tanrısma kavuşmasiyle müm- kündür. Ancak şimdi anlıyoruz ki, sen, Haz- reti İsaya benziyen kılığınla, beşeriye- te harbin sevgisini değil, nefretini tel- kine çabalamış bir Tanrı imişsin. #akat maalesef, tali seni, bu muradına ermek- ten mahrum bırakmış. Zaten sana acı mamız, asıl bundandır. Bunun ki, uğradığın acıklı âkibetten dolayı se beşeriyetin ibi içindir Geçmiş olsun! Dememek elimiz. den gelmiyor. Evet... Sana bütün samimiyetimizle: | nan Adliye Vekil “— Geçmiş olsun!,, diyoruz. Çünkü | dün akşamki ekspresle Ankaray? görüyoruz ki, modern harp Tanrıları, | dönmü seni çoktan Mars ettiler zavallı Mars! Naci Si Vücude Getirilecek müzesinin etrafı yeşil saha haline getirilecek, ve müzenin Koskaya | inşası için Veznecilerde ve bir! Bunlardan | hastahaneşinde oturat Evlerinin önünden geçen Kasim: paşa deresinin üstü açık kısmına lanmış, Sişli Çocuk hastahane - Çocuk bir kaç saat sonra başındaki yaranın ta oturan Manok da kale duva - rından düşerek ağır surette yara- landığından o Yedikule Ermeni İKİ SABIKALI YAKALANDI Yankesicilikten suçlu Niyazi i'e sabıkalı hırsızlardan. Kemal dün DOZ ruca adliyeye verilen hırsızların İmaline Başlanıyor | Ayakkabıcılar cemiyeti, ayak» kabı tipleri hakkında fiatlar; mü-| rakabe bürosuna bir proje ver - miştir, Bu projeye göre uyakka- bıların şu evire ayrılmasına Tiki katlı çit ikiŞl, tek katlı Kadın ayakkabıları da dikişli, tahts topuklu, demir çivili, köse- Ayakkabıcılar cemiyeti bu # yakkabıların pek ucuza satılaca- Zına dair de teminat vermekte- dir. Bu proje, yarın toplanacak v- lan fiatları mürakabe komisyo - DUNKU IHRACAT — Dün muhtelif memleketlere 600 bin liralık ihracat yapılmıştır. fhraç İedilen mallar arasında Ingiltere- i Sakar ve munsuz | Bir Davayı Taşıyan i Bir Piyes Yazan : Naci Sadullah ayın Bay Yavuz Abadan; Bir kaç gün evvel, reisi bulunduğunuz Eminönü Halk: vinde hir piyes seyrettim. Ve bur “Torj Klemanso.. nut Sandet perdesi, adını taşıyan © serinden tercüme edilmiş olan | iki perdelik pivesin, bi? halkı vinde oynatıldığını görmenin (€ ( essürü ve tessifü icindeyim, Bilmem, afyonun, büyük bii | kasmını, muazzam bir miskinle tekkesine bayyel bir vak v yipesi siz de gi Piyesi görmemiş bulunmanız ihtimalini daha kuvvetli buldu © müsadenizle mevzuu” Eserin kahramanı, kör bir Çim İdir, Fakat dünyayı görmek sa“ adetinden mahrum bulunmasını! karsı sarsılmaz mektedir. Sevgi dakat ve muhabbetinden zerre kadar şüphesi yoktur. Fakat 28 vallı Çinli, etrafındaki insanlari inanmaktan oğan saadetini, #9* dece körlüğüne borçludur. Nite kim günün birinde, düşmanla" ri tarafından kendisine tavsiye 0* lunan menhüs hir ilâcı kullanf mak gafletini açılıyor, ve gafil Cinli de rine şahit oluyor: En büyük i Güsüyor'ki en inandığı dostu, ir kitabına kendi İmzasını da at: mıştır, Görüyor ki, yer Yüzünde insan olan vefakâr (1 ve sadık () zeveesi, en inandığı bir destiyle sevişmektedir. o Ve görüyor ki, eskiden inandığı, sev» diği, saydığı bütün insanlar, a; rı bir ahlaksızlık, ayn bir hay sızlık, ayrı bir riyakârbk sa heserinin kahramnıdır. Bunun icindir ki, hayattan iğ cenen Çinli, yeniden saadete ka“ vuşmanın çaresini, yeniden kör olmakta buluyor... Ve piyes # böylece bitiyor! Halkevi salonundan çıkan ge lerin bedbinleşmiş telâkkileris b kararmış yüzlerine bakarken, gayri ihtiyari: Acaba dedim. insanlara has hı kikat korkusu, hakikat nefreti a sılıyan bu esere, büsbütün bas ka gayelerle kurulmus bulunan bir Halkevi sahnesinde yer ve rilişinin hikmeti nedir? Şopenhavr'ın, © Konfoçyo'sun, “Niçe, nin bedbin felser i kilerini yeni nesle aşılamıya m4 hakkımız var? Eserin temsiline baslanılma « dan evvel söz alan bir genc, se yireilere şu sözleri söylemişti: “— Bu eserin sahnemize nulmasından duyduğumuz ifti « har büyüktür: Cünkü eser, evis olanlar, san'atkârlardır. Dekorlar, mizde yetiştirilmiş gencler tara fından yapılmıştır: Hülâsa size seyrettireceğimiz eser bizim €s€ rimizdir! Olabilir sayın Yavuz Ahadan: Fakat kabul buyurmanız istire ham ederim ki. her seyini if harla benimseyebileceğiniz o € serin bilhassa bir halkevi sahne sinde bize asla mal edilmemesi fr lazım gelen sakat ve muzır bit tarafı vardı: Dav: ihtıkar » Suçluları Piatlari murakabe bürosu dü şehrimizin muhteii - yerlerinde ihtikâr suçları tesoit etmişti, Bunları aşağıya yazıyoruz; Mahmutpaşa yokuşunda Isak ve ortağı Do kuruşa satması lâ © zmgelen bir kumaşı 60 kuruşü satmıştır. Asmaaltında sabuncü, Stefo sabun ihtlkârı yapmıştır. Kapalıçarşıda Ahmet isminde bif dükkân sahibi 41 kuruşluk ma karayı 64 kuruşa vermiştir. Bundan başka fistları müraki be bürosu, bir bankanın ardiye © sinde manifatura bulmuştur, BU malların 45 kuruştan alınarak el den ele devredilerek 60 kuruş kadat satıldığı tesbit o edilmiştir. Bu malların sahibıde gdlıyey# | verilmiştir. Adliye Vekili Gitti Birkaç gündür şehrimizde pulü Fethi Okvar i tir. Vekil Havdarmasa: Hikmet Onat v€ erkânı tarafında