24 Şubat 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

24 Şubat 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RE TN A ME ıı — DÜNKÜ SPOR HAREKETLERİ Bölge Şampiyonluk Maçları Dün Sonu Erdi Beşiktaş Lig Birincisi, F. Bahçe İkinci &. Saray Üçüncü ve İstanbulspor Dördüncü Oldular Lig maçlarını son oyunları dün Fenerbahçe stadyomunda ya - pılmıştar. ların derecalri üzerinde bir te- siri olmadığı için oyunlar y vaş fakat düzgün geçmiştir. Ha- vanın güzelliği statta dört bin kişi kadar tahmih edilen bir se- yirci kütlesinin toplanmasına vesile olmuştür. F. Bahçe 4 — İ. Spor 1 İlk maçı Fenerbahçe ile Is- tanbulspor takımları yapmışlar» dır. Fenerliler geçen haftakin- den daha güzel ve daha rahat oynamışlar, İstanbulsporlular ise | geçen pazar Galatasarayı mağlüp eden oyunlrina hiç te benzemi- yen bir maç yapmışlardır. Dün Fenerbahçenin sistemini hemen hemen ayne aynen taklit eden İstanbulspor büyük bir hataya düşmüş ve ilk anlarda tecrübe ve teknik itibariyle ken- dinden yüksek olan Fenerbah- çeye iki gol atmaz fırsatını ver- miştir. Göllerin ilkini Fikret #irikiten, ikincisini de Cemil kafa ile yapmışlardır. Bulki golü Yaşarın yaptığı ü- çüncü sayı takip edince sarı si- yahlılarda bir silkinme görünmüş ve Süleymanın pasını iyi kulla nan Cihadın mukabelesinden sonra devre l- 3 Fener lehine bitmiştir. Ikinci devrede İstanbulspor daha durgun oynamışsa da ara - daki farkı izale edebilecek bir oyun gösterememiştir. Bu devre zarfında bir çok fırsat yakalı yan sarı siyahlı forvetler sayı çıkaramamışlardır. Küçük Fik- retin yaptığı dördüncü Fener golünden sonra maçın neticesi hangi taraf lehinde (olacı kat'i surette belli olmuş ve o- yun Fenerin galibiyeti ile bit- miştir, v Fenerbahçe: Cihat, "Taci, Ce- mal, Nazif, Fikret, Lebip, K. Fik- ret Yaşar, Niyazi, Cemil, Istanbulspor: ... Fikret, Cemil, Hayri, Sefer, Muzaffer, Rüştü, Celâl Tarık, Süleyman, Cihat, Kadir, Ismet, G. Saray 2 — B, Spor 0 Ikinci maçı Galatasaray ile Beyoğlüspor yapmışlardır. Oyun birinciye nisbeten daha az düz- gün ve daha az şuurlu başlamış” tir. o Galatasaraylıların epeyce Salâhaddin Buda'nın yaptığı ani gol takımını biraz olsun rahat oynamağa sevketmiştir. Bundan sonra üstüste bir kaç firsat yakalayan Galatasary, bun- ları mühacimlerinin beceriksiz- liği ve çok uzaktan şut atmak gibi şuursuzca hareketleri: yü- Bu maçların, takim-| re 1 - 0 sarı kırmızılıların lehik- ne bitmiştir. Ikinci devreye her iki da hiz Başlamıştır. da daha ağır basan Galatesa- Ty 4 üncü dakikada sntfor Sa- lâhaddinin yaptığı güzel bir gol le galibiyet farkını büyültmüş takım İve bundan sonra işi biraz gevşe- İterek bozük oynamıştır. * Beyoğuspor Galatasarayın bu yavaş temposundan İstifade ©- decek hareketlerde bulunama - miş olduğundan, dakislar Ga- lafasarayın galip vaziyetine ha lel gemeden geçmiştir. Oyunculr arasında hafif mü- pazaslar ve faul'lerin başladığı bir sirada oyun sarı kırmızılı rm gaebesiyle bitmiştir. Doktor Tarık maçı iyi idare etmiştir. Galatasaray: Osman, Faruk, Necdet, Musa, Enver, Halil, Bar- baros, Mustafa Salâhaddin. Sa- lâhaddin, Mehmet Ali, Beyoğluspor: Ksidias, Cive - lek, Stavro, Statos, Angelidis, Çiçeviç, Talca, Culafi, Hristo, Stelyo, Tanaş, Kros Şampiyonluğunu Eşref Kazandı Istanbul kır koşusu birinciliği dün sabah Şişlide 7500 metre üzerinde yapılmıstır. Koşu baş tan nihayete kadar heyecanlı geçmiş ve bidayette basta giden maruf kosucu Artan ile Kons- ntin'i elli metre geriden ta- kip eden Eşref sonlarda vap tığı kuvvetli bir bitirişle güzel bir taktik göstermiş ve yarısı 26.9 dakiak ile kazanmıstır. Ge çen mevsim çalışmağa başlıyan ve zayıf ümitlerini büzünkü kuvvetli neticelere tahakkk ettiren genç Istanbul şampi- yonunu tebrik ederiz. İkinciliği Artan, üçüncülüğü Remzi almıslardır. "Takım, isiha- riyle birinciliği Beşiktaş ka - zanmıştır.. Küçükler arasındaki kosu da 5000 metre üzerinde ya- pılmış ve Haydarpasadan Raif 17.15 dakin ile. birinci, Kurtu- luştan Spartalı ikinci Havdar- üçüncü olmuslar - Vefa Beykoz Altıntuğ Süleymaniye Tonkam İk anlar-| Sokak Koşusu Fatih Halkevinin tertip ettiği 3000 metrelik * sokak koşusu dün sabah yapılmıştır. & Birinciliği Ibrahim 114553 ile kazanmış ikinci Aleko, üçüncü Cevat gel- mişlerdir... Birinelye bir eşof - man elbisesi, ikinciye bir lâ ayakkabı, üçüncüye de bir atlet külot ve mayosu verilmiştir. Basketbol Maçları Dün Eminönü Halkevi salo- nunda basketbol müsabakalarına devam edilmiştir. Neticede: Ücüncü katagoride: Heybeli, Kurtuluşa 16-14, Robert Kollej Galata gençlere 18-11 galip gel mişlerdir. Birinci katagoride; Bozkurt Kabataşı 49-22 mağlüp etmiştir. Voleybol Maçları Ankara Siyasal bilgiler okulu ile nbul lisesi arasındaki vo- leybol karşılaşması dün Eminönü Halkevi salonunda yapılmıs ve maç 15-11, 15-12 Siyasal Bilgiler ekibinin galibiyeti ile nihayetlen- miştir. Güreş Seçmeleri Dün Güres kulübü salonunda Ankaraya gidecek ölan İstanbul ekibinin seçmeleri yapılmıstır. Greko - Romen güreşlerde: 56 ki. loda Fehmi. 61 kiloda Marol, 66 kiloda Halil, 72 kiloda Zeki. 79 kiloda Hüsöyin Bektas, 87 kiloda Adnan, ağır siklette Coban Meh- met ve Samsunlu Ahmet seçil- mişlerdir. Ankara, 23 (TAN) — Buxün 19 Mayıs stadında ikinci devre lig maçlarına Ankarasticü İdman Yurdu müsabakalariyle devem edilmiştir. Ankaragücü - Maskespor maçinın birinci dey | resi 010 beraberlikle neticelen mis, ikinci devrede Maskösporlu: lar bir sayı yaparak maçı kazan mıslardır. Günün ikinci (o karşılasması Genelerbirliği - Harbiye İdman Yurdu arasında olmus, birinci in gali biyetiyle bitmistir. İkinei devre- de Harbiyeliler 1 sayi yaparak, maç beraberlikle netirelenmistir TAN Uzak Şarkın . o Cebelitarık'ı: Singapur (Başı 3 üncüde) rın haricinde, fakat hemen yanı başında kendisi için o kuvvetli bir üs hazırlamıya kalkışması doğru bir hareket olur muydu? Hükümet, bu itirazlara cevap olarak Singapur hazırlıklarına daha evvel başlanmış olduğunu ve konferansta buna bir şey denmediğini ileri wustralya Başvekili İse: “Singapur, memnu mınta- ka içerisine alınmış olsaydı. ben Avustralya namına bu muahe- deye imzamı koymazdım., di wordu. Bu sıralarda İngilterede hükümet isci partisinin eline geçmis ve Singapur prolesi bir tarafa stılmıstı. Büyük bir sulh cü olan amele fırkasının oBas-| vekili Ramsay Mac - Donald Singapur projesi irin “deli saç- ması, farakârlar tekrar iş basına ge dikten sonradır ki, Singapur isi yeniden canlandırıldı ve 15 se- ne süren bu İş icin 50 milyon İngiliz lirası harcandı. akat bü paranın pek ehem- miyetsiz bir kısmını İn- gillere ödemişti, üst tarafını Hong Kong, Malaya Federatif Hükümetleri, Boğazlar İdaresi gibi müstemlekeler ile Avus- tralva, Yeni Zeland Dominvon. ları ve Johor Hâkimi temin et- mişlerdi. Üssün senelik masrafı olan 500.000 lirayı da Boğazlar İdaresi denilen küçük müstem- leke üzerine almış bulunuyor Singapur bu müstemlekenin merkezidir ve Malakka Yarıma- dasının Penana kısmı da bura- ya bağlıdır. Müstemlekenin me- sahası bizim Zonguldak vilâye- tinin yarısını ancak bulur, rü. fusu bir bucuk milyonu birz geciyor. Bu kücük hükümet bu kadar paravı nereden buluvor, diye sorarsınız. Boğazlar İda- resinin iki mühim kavnağı var: Biri Amerikaya sattığı kalav ve kauçuktur; bunlara yüksek bir resim koyarak Singapur masrafınm bir kısmmi Ameri- kalılara ödetmiş oluyorlar. Ö- teki kaynak daha garin: Boğaz. lar İdaresinde afyon hülküme - tin inhisarı altındadır. İnhisar idaresi afyonu İrandan ve Hin- distandan ucuza tedarik ederek halkın sandu dediği lâstik heli- ne geliriyor ve maliyet fiyatı - nın on altı misline satıvor, İste Boğazlar İdaresi bütcesinin üç- te birini temin eden kaynak bü- dur. Yalnız bu iş o kadar ustalıkla hazırlanmış ki, neticede halk için zarar değil, bilâkis umu- mun sıhhati namına kaydedile- cek mühim bir iyilik vardır. Çünkü afyonun alım: gibi satı- şı da hükümetin sikı kontrolü altmdadır. Afvon kullananların yüzde 99 u şehrin Cinli ahalisi- dir. Gerçliklerindenberi afvon istimaline alışmış olanlara dok- torun raporu ile ve tesbit edilen miktarda afyon veriliyor. A£ - yon fiyatının çok arttirilması- nın sebebi de herkesin bu zehiri kolaylıkla tedarik edememesi i- çindir. Bu tedbirler neticesinde afyona alışmamış olanlar, hu- susiyle yeni nesil bu belâdan Çocuk Esirgeme Kurumunun Faydalı Çalışmaları Çocuk Esirgeme Kurumu E- minönü kazası, şubesi yapıları ha- yırlı işleri müesseseleştirmek yo- İundaki mesailini genişletmeğe karar vermiştir. Kurum bir çocuk kütüphane- si açmış, ayni binada bir çocuk aşhanesi, bir çocuk hamamı te- sis etmiş Dizdariyede bir çocuk bahçesi vücüde getirmiştir. Aş hanede her gün 30 - 50 çocuk beslenmekte, çocuk hamamında her gün 15 - 20 çocuk yıkatıl- maktadır. Bu işlerin müsbet neticelerin den cesaret alarak Çarşıkapıda Merzifonlu Kara Müstafa Paşa medresesinde bir dispanser açıl mıştır, Her gün bir çocuk dok- toru gelerek muayyen saatlerde | burada 15 - 20 çocuğu tedavi vr projesi icin deli #ac-İetmektedir. Bunların yoksul o- iyordu. le müha- lanlarınm reçeteleri o kurumca İ yaptırılmaktadır. Bu müessesenin vücut bulma- sı Beyazıt, Eminönü, Alemdar ve Kumkapı nahiyelerinin yardım- lar sayesinde olmuştur, Bu yar- dım kâf! gelmediğinden, Em nü kazası da başardığı bu işe el den gelen yardımı yapmaktadır Cocuk Esirgeme Kurumu teş- kilâtı, şimdiye kadar yoksul ço- cüklara elbise, ayakkabı, ve Sa- ir giyecek esyası dağıtmakta idi. Kurum fakir çocuk analarının doğum hususunda uğradıkları müşkülâtı ve bazı ahvalde bu müşküllerin cocuk vefiyatına bi- le sebep olduğunu nazarı dikka- te alarak dispanserde bir de do- Bum evi vücüde getirmek kara- rını vermiştir. Bu süretle ço- cuk'arın sağlık ve yetiştirilmele- ri işine tâ doğumdan başlanmış olacaktır. Vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kırdar da kurumun mesa- isini yakından takip etmekte ve disnanserin genisletilmesi işinde bilfiil âmil olmaktadır. Bu cüm- leden olarak Kara Mustafa Paşa 'medresesinin yan cephesini ka -#4 payan dükkânların istimlâk! ka- rarlaşmıştır. Bu suretle hem ta- rihi bir eser bütün hususiyet- leriyle meydana çıkacak ve hem de müessesede bir doğüm evi vü- cude getirilmesi mümkün olahi- lecektir. Edirnede Peynir Sıkıntısı Var Edirne, (TAN) — Son gün- lerde alınan tedbirlerle bir müd- det için önlenen beyaz peynir si- kıntısı yeniden hissedilmiye baş lamıştır. Piyasada yağlı ve İyi ceynir bulunmamaktadır. Buz- hane ve depolarda stokun azal- masi buna sebep olarak gösteril- mektedir. Et sıkmtısı da devam etmek- tedir. Belediyenin koyün etine 60 kuruş narh koymuş olmasına rağmen kasaplar koyun kesme- mektedir. tın almak için Singapur'da ya- ali olanların miktarı 35.000 ka- dar Cinli imis. Hesap edilmiş. Vz üssü masraflarının yüzde doksanı Boğazlar İdare- sine düsüvor ve bunun dörtte birini de bu 35.000 Cinli yut - tukları afyonlarla ödemiş olu- İstanbul ve Mülhakat Motörlü Kara Nakil Vasıtaları Cemiyetinden: 311041 Cuma günü #aat (17 de cemiyet merkezinde yapılan senelik heyeti umumiye toplantı- sından ekseriyet hasıl olmadığın- dan yeniden 26 şubat 941 Çar- şamba günü saat (19) te Beyoğ-| hi Halkevi salonunda ikinci bir| umumi toplantı yapılacağı ilân o- Yunur. Ruzname: Bir senelik o mesal raporu, 1940 yılı hesabatının tet- kiki ile idare heyetinin ibrası, Idare heyeti nısıf aza tebdili —— — sekerlik — subesi den aldığım babriyeli terhis terk resini kaybettim. Yenisini slacağu dan eskisinin hükmü yoktur. 320 doğumlu iyeli Ahmet oğlu Veli İnel SİNGER. YENİ FUTBOL Saatlarımız Geldi. UkUum 18.03 Ori 0.18 Düzik (FI)! 845 Yemek Hs-| tesi . 1230 Program. 1233 Semailer 50 Haberler Türküler Müzik (Pi) * DRAM KISMINDAN Bu akşam oyun yokl KOMEDİ KISMINO ukşam saat 20,30 da KİRALIK ODALI Kayıp i j i i numatada eden oğl yaşında Fil Fiyatı 35 Lira Hem saattir hem de Futbol için 45 dakikalık taksimatlıdır. Singer Saat Mağazaları Istanbul Eminönü No. 8 ŞHİRLEY Bütün Dünyanın DAĞLAR Fransızca ÇEMBERLİTAŞ »DUNY Kocaeli İzmit - İstanbul hudut yolunun de hörülebilir. Muvakkat teminat 3090 Htradır. İsteklilerin ihale tsrihinden 3 lüğünden alacakları vesikaya | na dair istida ile yeni sene Ticaret zünden kaçırmıştır. Birinci dev. — Eğer ben senin gibi alçakça bir cü işle- miş olduğuma kani olsaydım bunun metayicini de, hiç şikâyet etmeden kabul eder, bu işe hiçbir suretle karışmamış olan zavallı, günahsız bir kızın başını ateşe yakmazdım. Şimdi ben keyfiyeti Muhtar Beye nasıl izah e- deceğim. — Müsaade ediniz de bü ağır yükü ö: alayım, Muhtar Beyle bizzat ben Mithat, Nejadın son sözlerine pek ehemmiyet vermemişti, o, bu facianın ml sebeplerini bul- mya çalışıyordu. — Zalimliğini en yüksek sirada” çıkarmak için mi onu intikamına âlet etmek istedin? Yoksa, ek Yuhun onu sevmek küstahlığında ı mı bulun ünüzden “Kejat kuru bir sesle güldü. — Bir insan mahpesten çıktığı zaman ince his- lerle dolu olmaz Mithat Bey, benim düşüncelerim intikam yoluna aktı, aşk yoluna değil! — Demek, zerre kadar sıkılmadan, bir nebe vicdan azabı duymadan kendini ona sevdirmiye uğraştın onu benim elimden aldın! Birdenbire durdu... Zihninden yeni bir fikir geç- mişti. — Fakat, hapisten çıktığın gündenbşri bu deb- debeli, tantanalı hayatı nasıl Dİ eee Fik hakika, o zavallı adamdan çaldığın paraların bir kısmı bulunamadı... Mutlaka o parayı bir tarafa koymuş ve serbest kalacağın zaman için saklamış- tın değil mi? Nejat yumruklarını sıktı, tehditkâr bir sesle ce- vap verdi. — Sabrım: tüketiyorsun Mithat; her şeyin bir haddi. bir hududu var. dinlersen, haydi bu- tadan çık git. Yalnız sana şunü söylemek istiyo- rum Bugün almış olduğun haberi İstediğin. gibi istimal edebilirsin, bundan ben korkmam ve bu benim kararımı hiçbir suretle sarsmaz. — Bana bunun için izin vermene ihtiyaç yok Osman, berhalde zavallı Şermini senin hain pen- çelerinden kurtarıncıya kadar, onu sakin bir ha- yata ulaştırıp aldığı lekeli ismi silineiye kadar bir saniye bile rahat etmiyeceğime emin olabilirsin. Sen ne zannediyorsun Ben de onu, senin gibi al- çak ve bayağı bir hisle mi seviyorum? Hayır, ya- rılırsın, o, benim için dünyanın en muhterem, en muazz€7 kadınıdır ve onu, ömründe bir tek kadın sevmiş olan bir erkek gibi seviyorum, icap ederse onun uğuruna hayatımı da feda etmiye hazırım. Birdenbire durdu. Nejadın yüzünün mânası, yumruklarının sıkılması, sözünde devam. mâni ol- muşlu Nejat ağır bir tavırla bir iki adım ilerliye- rek onun karşısında durdu ve tehditkâr bir sesle haykırdı? — Aklımı başına al, karımdan uzakta dur! İşi- tiyor musun? Aşkını kendine saklar v8 ona yak- “nakil adar ki, gö een ok yanaşmıştı görenler mruğunu Onun indireceğine wükmede- ilirlerdi. Fakat; Mithat yerinden kımıldamadı. Kendisini, Şerminin aşkiyle kuvvetli hissediyor, hiçbir tehlikeden “korkmuyordu. ın senden korkmam Osman, sana hitap et- miye de ys) etmem, Sen kim oluyorsun? E- ger benim aşkım bir'gün Şerminin imdadına gelir ve ona bir yardımda bulunabilirse, bunu onun 8- yaklarının Gibineisermakis mes'ut olacağım... Ya- ni, bununla, onu! senelen ayırmak, için elimden ge- len şeyi vapmaktan çekinmiyeceğimi söylemek istiyorum. — O benden ayrılmıyacaktır. Görürüz. Bir dakika karşı karşıya, göz göze kaldılar. İki- si de bir söz söylemiyordu. Nejat tehdidini dahs İleri götürmedi çünkü cesaretini bu suretle ibraz eden adamlara hakaret etmekten hoşlanmazdı. Mithat ta sustu ve yavaş yavaş masaya doğru iler- liyerek şapkasını aldı, kapıdan dışarı çıktı. kurtarılmış oluyor. Afyon sa-! yorlarmış. TEFRİKA No. 65 Nejat gözleriyle onu takip ederek olduğu yerde kalmıştı. Bir adım atmıyor, bir hareket yapmıyor- du. Donmuş gibi idi. Onu bu dalgınlığından Şer- min kurtardı. Genç kadın sessizce yaklaşarak eli- ni onun kolüna koymuştu. Bu temas Nejadın ök- anı başına getirdi ve sert bir hareketle dönerek karısını omuzlarından yakaladı, yüzüne acı bir te- cessüsle baktıktan sonra yine sert bir hareketle iterek salonda bir aşağı bir yukarı dolaşmıya baş- Tadı, Şermin bir şey söylemiye cesaret edemeden ona bakıyordu. Bir kaç dakika geçtikten sonra Ne- jet sordu: — Bana söylediklerini işittiniz mi? — Bilâihtiyar dinledim amma tamamiyle anlı- yamadım. Genç adam tekrar odada dolaşmıya başladı. Yalnız bir fikrin onu meşgul ettiği, yalnız bir şe- yi düşündüğü belli idi. Nihayet karısının karşısın- da durarak, hiçbir mukaddemeye lüzum görme- den ve sert bir sesle sordu: — Beni hâlâ seviyor musunuz Şermin? Karsı onün nazarlarını cesur bakışlariyle kar- şılıyarak tereddütsüz cevap verdi: — Onun s özleri benim kanaatimi değiştirir mi sanıyorsunuz? — Sizi benden ayırmıya, sizi kandırmıya çalı şacak. , — Buna muvaffak olamıyacak. Nejat uzun bir müddet pencerenin yanında ar- kası dönük durduktan sonta başını çevirdi, kırık bir sesle: — Onun muvaffak olmasını isterdim. Dedi, Şermin biran kocasına baktı: — Sizi bırakıp gittiğimi mi istiyorsunuz. — Evet Bu tek kelime, sıkılan dişleri arasından ıslık ça- larak çıkmıştı. Şermin düşünceli bir tavırla cna yaklaştı; elini onun omuzuna koyarak kendisine bakmıya mecbur ettikten sonra sakin bir sesle: —-Benden bu kadarmı korkuyorsunuz? Nejat? Diye sordu. Onun cevabı yine sertti: e Sizden korktuğumdan değil, fakat sizm z beni m ye vaziyete Yi Be Nejat birdenbire bir kâbustan sıyrılmak istiyor- muş gibi geri çekildi — Allah Pızası için beni rahat bırakınız. — Bunu itiraf ediniz, açık yüzle mücadele edi- niz Nejat... Fakat, benden korktuğunuzu farret- sek bile kin ve intikam hırsınız korkunuzu yene- çek kadar kuvvetli değil midir? İntikam arzunuz bana karşı duyduğunuz arzuyu öldürecek kadar büyük değil midir? ? Bu soon sözler çok yavaş fakat kat'l ve serbest bir sesle söylenmişti, Zerrninin mavi gözleri Ne- İsdın siyah bakışlarını öyle kuvvetle sarmıştı ki, onun söz söylemesine mâni oluyordu. Bir iki da- kika böylece birbirlerinin gözlerinde yaşadıktan sonra Nejat, üstünden sihirli bir kudreti atmak istiyormuş gibi başını çevirdi, boğuk bir sada ile şu cevabı verdi: — Size karşı hiçbir arzu duymuyorum, sizden korkmuyorum. Yalnız sizi etrafımda görmek beni sinirlendiriyor, sizın gitmenize ihtiyacım var. Söze soğuk bir eda ile başlamışken cümlenin s0- nunda sesi titredi. — Pekâlâ Nejat, mademki istiyorsunuz, gide- Tim. Fakat, sizin bana karşı yalan söylemek mec- buriyetini duymanız çok acınacak bir hal! Bir saniye tereddütle afına baktıktan sonla odasına girdi. Mademki bütün gayretlerine, bütün sözlerine rağmen Nejadın kararı sarsılmamıştı, o halde gidecekti. Belki de en iyi çare de buydu. Artık bu gergin vaziyetin daha fazla devam et-|53 miye tahammülü yoktu... Demek aşkın kin üze- rinde hiçbir nüfuzu olamıyordu. ge'yi Cumartesi Küleli kantinind tektan daha avğ miştir, N Junduğumu bilen veya göreni, insaniyet namma adresime teri rica olunur, Küleli mektebi kantincisi Merhum eczacı Mehmet Et tur'un ruhuna hediye ediz bugün Fatih camli şerifinde mazını müfaakıp üstat Sadet nak tarafmdan mevlüdü nebi rast edilecektir. Merhumu sevenlerin ve İyuran zevatın teşrifleri rica Merhumun TEMPLE En Büyük Zaferi IN GÜL Sözlü Filminde gz Pek Yakında SİNEMASIND AŞKA, Kapalı Zarf İlân Nafıa Müdürlüğünden : 14 4 880 — 23 4 681 kilom ri arasındaki 53390 lirm 38 kuruş keşif bedelli şose İnşaatı 20 gün detie kapak eksiltmeye konulmuştur, Bu işe sit mukavele projesi vessir fenni evrak ONUCa Müd: gün evvel inirsesatla Nafia den bir fen memuru kulla, Odası kâğıdı ve 2400 sayılı ka tarifahı dairesinde yazıcakları teklif mckfibunu ihale günü olan 941 cuma günü saat 16 ya kadar İzmit Nala Müdürlüğünde müti ihale kemisyoruna verilmiş olmaları lâzimmir. (419) BULMAĞ Soldan sağa: | — Bir 2 — Bir nehir - bir nota 3 çeşit elbise 4 — Sanat - kunursa: yemek - bir 5 — Bir böcek - irirasi 6 isim - şer'i olarak 7 — kunursa: Bir hayvan - bir İİ »- Ege'nin bir hecesi 8 — Bi sap 9 — Bir renk - ters ol sa; er, erbap. f Yukarıdan aşağı: 1 — B van 2 — Amerikalh 3 — ikunursa geniş değil - terfi nursa: bir hayvan - dirir 4 — Vâzifeden çık - saçsız 5 — Bütün dünya hür bir roman kahramani Bir cins yılan 7 — Bir şi'rin bır hecesi - bir no Tlitica olunan yer 9 — Tef nursa: çok değil - bir Evvelki bulmaca — 1 — Petain -ta 3 Rıb - fare 4 — Etiopl - Ramazan 8 — Metelik 7 Arkası Var kiye 8 — Şiraz - dam 9 "bedi. “ i- el

Bu sayıdan diğer sayfalar: