Miral Darlanın bir çok defa- lar Parise gidip Laval r Alman ajanlarile mü , Fransa - Hitlerin İs etmediğine şahit oluyoruz. İman Hariciye Nezare' ral Darlanın son defa P. yaptığı konuşmaların men- tetice vermediğine ve V | ile Berlin arasındaki buh- eskisi gibi devam ettiğine Kt olunmaktadır. (iriste Alman nüfuzu altın çıkan 1 Yevvre, Bazeteleri, k ri hüc hı » Jowr gıbı £i Vichy hükümet mlarını ve itham a şındeti telere göre: , son Felain - Laval mülâ- lu akamete uğratmış; Lava Almanyaya karşı gırdiği ta- rin yerine i olmuştur. Lavalin kabine ayrılmasından beri Vi Berlin arasındaki | te slar €n tamamiyle kesilmiştir sanı mili ve beynelmilel ndderatının o mevzuu bahis ğu böyle bir zamanda Vichy imeti, vatanın nfaatleri- İÇ bir hattı hareket takip ktedir. kini enidişesi Fransayı harp uzak tulmak olan Mareşal “inin, Almanyaya karşı - mi İke şartlariyle tesbit edilmiş İ - taahhüdlerini, taassup de ine varan bir asker dürüst i ile yerine getirdi e edilemez. Mareşal adar, ne general De Gau Ayül ederek Ingiltere, ne de hl'e kapılarak Alma: ri bir iş birliği yapmı muharip devlet karşısında taflığıni tamamile muhafaza İş ve bu suretle Fransayı ar bir harp sahnesi olmak- bugüne kadar korumuştur. muharip devletin Vichy metine karşı aldıkları va- * birbirinden çok (arklı ol- ur, İisitere, Fransa - Almanya m başlangıcında, siz donanmasının bir kıs- bbir emniyet tedbiri olmak « tahrip etmis, İngiltere ile (aka sadık kalan Hür Fran getirilmesine , kümetine karşı 3 ABONE Türkiye BEDEL Ecnebi 2100 1500 000 100 1401 ru 400 1s Kr, 1 süne x 8 Ay BA Ay sayı temsil eden General De Gaull de Mareşala karşı hücüm- larda bulunmuştu. Fakat gün| geçtikçe, Mareşalin bitaraflık si yaseti takip ettiği görüldükçe, daha doğrusu, Mareşala karşı hücumlarda devamın kendisini Almanyanın kucağına atacağı idrak edildiği için, gerek Gene ral De Gaull ve gerek İngiliz resmi makamları ve matbuatı, Vichy hükümetine ve tahsisen Mareşala karşı daha mülâyim ve müsamahalı bir lisan kullanma- ya başlamışlardır. Fakat Mareşalin bu bitaraflık siyaseti Almanyayı, Vichy hi gittikçe dahs| fazla tazvike sevketmiştir. Bu tazyik, zaman zaman tehdit şek- Dini almışsa da, bugüne kadar Fransaya karşı askeri bir hare- kete geçilmeye cesaret edileme- miştir. Bunun sebepleri de ma- lümdur. Fransız bozgunundan ve Duhn- kergue rieatinden sonra İngilte- renin mağlübiyetine bir emri vaki olarak bakıldığı bir sırada, Almanya ile askeri bir işbirliği yapmaya temayül etmeyen Ma-| reşal Petain'in, İngilterenin A: merika yardımı ile nihai zaferi | kazanacağı kanaatinin umumi- i bir zamanda buna £9** 0- Incağı düşünülemez. 7 Esirler Meselesi: Di cihetten, İngiliz kuv vetlerinin Tunus hudut- larına yaklastığı bir sırada, Al manvanın, bütün Fransız mü temlekelerini o aleyhi cek yeni bir isgal germesi, mantıkan, beklenemez Mareşal Petain'i en çok endi. selendiren meselelerden biri hic süphesiz, Almanvadaki 1 mil yon 800,000 esir Fransız askeri- nin mukadderst'dır. Fakat Al anyanın bu kadar vok mikdar. da muallem askeri Fransaya edeceği hakkında Maresalir | kücük hir ümit beslemediği tab- min edilehili Diğer cihetten, Virhv hiikü- meti. Alsas » Lorren'den baska biç bir arazi fedekârliğına razi o'mavacağını bilhassa İtalyaya hiç bir muzalleriyet hakkı tanı» madığını ve imparatorluğun ta- mamiyetini muhafaza etmeye karar verdiğini bir cok defalar salâhiyetter sahislerın nğizla rından hevan etmistir. En son Fransır mının Siyama terkini İsteven bir anlasmavı kahul edemiyece- ğini, Tekvodaki sulh konferan sıpa bildirmiştir. İngiltereyi o mağlün ederek Avruna üzerinede mutlak hâkimi yetini tesis eden Almanvanın bugün yanncaje bütün vantlere rağmen- diğer Avrupa devletle. ri gibi Fransavı da menfnaile- rinin ican ettirdiği sekil, tismar edeceği bir sömürse holi ne koyacağı; Fransanın istiklâ nin ve İmparater'ağunun muha. farasının ancak İngiliz ralibive. ti ile temin edilebileceği en ha it bir hakikattır, Bu hakikatı, Mareslin herkesten daha iyi id- rak etmemesine imkân voktur. M, ANTEN anların haline acıyanlar/ şüphesizdir. birçok hiç ha adan İ? bulunur. Aksine İer için, bir sişman gö niye vesile olur. | Edi, canlı adam, bir de hal den şikâyet ediyor! İk Halbuki giymanların 2 hu hal kendi kabahatleri- heticesidir. En çoğunda şiş- htecesidir. kn çoğ i ya başka bir hastalığa da- ilmek için, yahat vücudün m birinin iyi islememesi n le gelmiştir, herhalde Şiş- i başkalarının eğlenmesine olacak bir hal değildir. Şiş- k bir hastalık © bir sakatlık demektir. dolayı başkaları şiş - ira ocımasalar bile, onlar kend lerine acıyarak kendi. sakatlığın neücelerinden ya çalışmalıdır. likte bir sişm lar gibi hareket etmiye, he- ar gibi spor yapmıya kal - Yüreğini erkenden yor - Mur, Böbrekleri de yorgun kurtulmaz, Şişman! Yük tehlikesi de bu iki u gelir. irla genç şişme Viz. hiç spor yap #hı söylemek istemediğini ek | | tar. Şişman vücut sporda atlet ol “İmanın çocuğu İ ciğeri kı sişman ol- Fakat oOovücut (o hareketle - rinde daima itidal gözetmesi şart | muya elverişli olamaz. Şişmanların bamiarı çocuk an- “nesi, çocuk babası olamazlar, yâ- hut kısır kalacaklarından dolayı şişman olurlar. Herhalde bir şiş- olamazsa bu saşmamalıdır. Bir şişman mikroplu bir has - talığa tutulunca hastalığı daha şiddetli olur. Onun İçin şişman olan o hastalıklara karşı başka - larından daha ziyade korunacak» ta nanın yaşı ilerledikçe kara yea kan toplar. Bar * sakları yolunda işlemez. Devam- lı peklik en ziyade şişmanlara musallat olur, Şişman vücut şe ker hastalığına, kum sancılarına aha istidatlı olur. Şişman bir vöcude ameliyat yapmak lâzım olunca, nesiçlerin beslenme İşi muntazam olmuma- sından dolayı hali daha nazik o- lar. Bu ihtimallere meydan verme- ; mek icin en iyisi her şişmanın! vücudünde az çok bir sakatlık bulunduğunu bilerek vakit vakit kendi hekimine mürneaatla ondan “yaşama tarzı, öğrenmektir. ! İngilterenin Uzak Şarktaki başlıc a deniz ve hayz üssü olan Singa purdan bir görünüş, rası g “Dün gün gelecek Sing; et alacak, der- s haberlerine ba- r bugün i- ponyanın cemuba ikçe Asyada sarkmak arzus nez bir mahiyet zler alınca geçtiler: » veni ordular ge merikada kendileri i- hazırlanan bombardıman İayyarelerinden 200 ünü Kali- forniya'dan hava yo pur'a yolladılar, liman etrafı- inler döktüler. Bütün * er gösteriyor ki Uzak r fırtıma kopacak olur- sa Singapur çinde en mühim rolü oyrıyacak olar yerdir. Singapur Asvanm cenubu sarkisinde ve Hindistandan Çi- ticaret yolunm he - yerinde, Malakka Ya- Tımadasının cenup ucunda kü- çük bir ada üzerinde kurulmuş çok kuvvetli bir deniz ve hava idür. Buradaki hazırlıkları gilizler mühim bir sır lar. Yalnız şura i Singapur. Cebel n dahs kuvvetli bir kale ha- line getirilmiş, etraftak! kücük adalarda her kayanın arkasında büyük büyük toplar saklanmış milyon tonlarca benzin alan mahzenleri, en büvük zırblıları bile içerisine alabilecek vüsette biri sabit, biri sabih iki ha zu vermiş ve Singapur'un hava üsleri dünvanın en modern te- sisatı sayılmakta imiş, UZAK ŞARKIN Cebelitarık'ı : SİNGAPUR Singapur, Asyanın o Cenubu Sarkisinde Hindistandan Gine giden ticaret yolunun he- men yarı yerinde Malakka Yarımadasının cenup ucunda, küçük bir ada üzerinde kurul- muş çok kuvvetli bir deniz ve hava üssüdür. Bu üs, 15 sene- de vücude getirilmiş ve 50 milyon İngiliz lirası harcan- «sin senelik masrafı liradır. ve ez | iFaik Sabri Duran! a İ Ss ihgapur'u İngilizlerin di- ğer deniz üslerinden da- kuvvetli ve ehemmiyetli bu- aldanmiyorlar. Singa- üstünlüğü üç noktada Bir kere burası Şarka doğru viden larma hâkim olduğu indis Avustralyanın müdafaası içi de çok mühim bir merkezdir. Bununla beraber, Malta çok yakın bir komşunun tehdi- di altında değildir. Uzak Sark- İa İngilterenin başlıca rekibi o- lan Japonya, Sinmanur'dan 3000 mil urakta bulunuyorlar. İşte bunun içindir ki, Japon- lar her sene biraz daha cenuba doğru inerek Singapur'a yak- lasmak istediler, Cenubi Çin sa» hilleri, Hainan adası derken Spratly. adalarına yerleştiler. Bununla beraber, Amerikalılar Filipinlerde bulunduken Japon- ların bu yaklaşışları, Singapur için büyük bir tehlike sayıla- maz. İkinci mühim nokta Sin- Rupur'un arkasında çok sakin ve İngiltereye iyice bağlı bir memleketin buluhmasıdır. Mi: lakka Yarımadasınm Birleşi veya mürferit yerli müslüman hükümetlerinde siyasi ve milli hareketler mevcut değil. İngil- tere himavesinde olan bu Sul- tan'klar bilâkis fırsat düstük- ce İngiltereye mali vardımlar- Sa bulumuyorlsr. İngiliz “do- nmasinm mühim bir uzvu 0- lan 31.000 tonilâtoluk Malaya zırhlışmı bu Prensler yantırdı- lar. Bu harp başlayınca Perak, Selangor. Pahang Sultanları birleşerek İngiltereve yarım milyon “İngiliz liralık bir cek Aöreerdiler. Johor hâkimi Sul ten İbrahim Sineapur üssü mas raflarının büyük bir kismm memnuniyetle vükleriyor. Cün- kü bu memleketler İngilizlerin temin ettikleri sulh ve emniyet icinde zersinlestiklerini unut- muyorlar.Üçüncü mühim nokta Singapur'da “çok kuvvetli. bir hava üssünün kolaylıkla kurul- mux olmasıdır. Ş iresper adacığı yüz yirmi sene kadar evvel batak- bklar ve sık ormanlarla kanalı bir yerdi, Ormanlarında filler, gergedan, X üzü ve kap- İsn gihi vahsi hayvanlar dola - şırdı, Kıvının bir kösesine sığır yarak hat-korlıkla gecinmive ca- lışan 200 kadar insan malarya- dan yakasını kurtaramıyordu O devirlerde Asyanın Ceni bunda ticaret işleri büyük k pahyaların elindeydi. İngiliz! rin de bir Sarki Hindistan kum. panyaları vardı. Bu şirketin me- murlarından Stamford Raffles isminde akıllı bir İngiliz. bir i- şe varamıyan bu adanın ehem- mivetli bir merkez haline ret rilehileceğini düsünmüs. Johor| hâkiminden adayı almıya ve o- rada Singapur sebrini “e muvaffak olmustu, Önceleri bu hizmetini memleketinde kimse takdir etmemisti, 1 münden sonra kumps les'in karısı aleyhine acarak, “kocanız | kumpanvanın paralarını Sing pür isinde harcadı. bunları v rese ödemelidir. diye kadıne 1 10.000 lira tedivesine mah küm ettirmisti, Fakat aradan zaman gectikce Reffles'in uzağı cok ivi gören değerli bir mü: temlekeci olduğu arlasılmıs ve Westminister kilisesinde diğer İngiliz büvükleri arasında onun da heykeline bir ver verilmisti Fakat bu büvük limanın keri bir üs haline gelmesi ni beten yeni bir is sayılır: İngiliz. ler bu üssü Cihan Harbinden sonra kurdular. Bakmiz. nasıl İngiltere harpten sonra belirmi- ye baslıvan yeni yeni iddialar dan şünhelenmive | baslam Hususivle müttefik! Taponva - nın takındığı azametli tavır hic hosuna sitmivordu. Bu cihetle daha 1919 da Totland kahram, nı Amiral Jellicoe'vu Uzak Sarka göndererek vaziyeti tet kik ettiren hükümet, onun ver diği rapor Üzerine Sinda mühim bir askeri üs h tirmiye karar vermisti Vasington deniz konferansında | büyük devletler arasında deniz kuvvetlerinin tahdidi için mü him karalar verildiği sıralarda idi, bir yandan İng pon ittifakma nihayet veriliyo; yandan da Singanur'un tahki mne baslanıyordu. Fakat hü- kümetin bu kararına karsı İn Rilterede birçok itirazlar isit miye baslanmıstı. Bu ve: çin milyonlarca lira sarfetmiye ne lüzum var, deniyordu. Hem bu hareket Japonvayı bos vere kızdıracak ve sinirlendire değil miydi? Bundan baska İn- gilterenin bu kararı bir nevi fki| yüzlülük sayılabilirdi: Öyle va Vasington deniz anlasmasında | 110 derece sarki tül dairesinin sarkmda hicbir istihkâm ve de- niz üssü tesisvedilmemesi, esası kabnl edilmemis miydi? Böyle ce Janon eli ve kolu ba lanırken, İrmiterenin bu sm (Devamı 4 üncüde) Fritanya hava kuvvetlerine rdim ekibi ikinci subayı Miss Jean Dephne Pearson kendisine Kral Georges tara- fından harp madalyası veri- len ilk İngiliz kadınıdır. Bu fe- dakâr kız yere düşen bir tay- yareden çikan alevlerin içine dalarak tayyare pilotunu kur- tarmaştır. 24 yaşındaki Marthe Korh harp madalyasmı kazanan ilk Fransız kızıdır. Bir sıhhiye © tomobilinin 40förü olan Mar- the bombardıman © esnasmda ötomehilindeki | dört yaralıyı hastaneye götürürken kendisi ağır surette yaralanmış, fukat yine yoluna devam etmi Hastanede tedavisi en güç © lan yaralı Marthe idi se Ren »ehri üzerindeki bir or- manda düşman tarafından esir edilen Renâ Laroix onların 1s- rarı üzerine mecburen düşma- nı Fransız ordularının önüne fakat sonra Fransız- haher vermistir. Hemen acılan Fransız alesi üzerine a- gır yaralanan Renö, hastane. ye kaldırılmıs. fakat diisman maksadında muvaffak olama- mıştır, Arthur Straton bu harp es- nasında madalya kazanan ilk Amerikalıdır. İdare etmekte olduğu sıhhiye © otomobilinin önündeki mitralyözle alcaktan ucan bir düsman tayyaresini düşürmüs ve böylece yaralıla- rm hayatını kurtarmıştı Guy Bocher, Sen nehri üze- rindeki kasabalardan birinde yisıyan on üç yasında bir mek lep talebesidir. Harp esnasin- da bir düsman tayyaresivle parasütcüsünün yere inmekte olduğu": görmüs: hemen inn- darmaları haberdar etmistir. Vaktinde vanılan hu ihhar <a- vesinde hüyvtik | #ahr'hst van- mva selen diişman askerleri esir edilmiştir. Tayyare zabiti Thurston Smith soğukkanlılığı sayesin- de Atlantikte Almanlar tara - fından batırılan “Kensington Goort.. gemisinden 34 semlel kurtarmıya muvaffak olmus- tur. Smith, kendisi gibi ma- dalya kazanan bir hastabakıcı ile evlenmistir. Herold Marcus, Viktorya salihini kazanan ilk İngiliz askeridir. Dunkeranc'in tabli- yesi esnasında bir mitralyöz tüfeğiyle tem on vedi düşman 'askeri öldürmüştür. Bir tayvarenin radyo onera- törü olan John Hannah bir u- cus esnasında düsman defi topları tarafından tavvnrede «ıkarılan yanını evvelâ yansın söndürme âletivle söndürmiye uğrasmıstır. Fakat ihtiyat kim yevi maddeler bit halde yangının. sönmediğini Giyen cesur gene ntaele büyük not defterlerivle müca- dele ederek sonundu fak olmus, fakat fena yanmıslar, elleriyle ve muvaf- halde * İtgörmek) değil, *İ onu türk Dili, Vecize Dili için mi diyeceksiniz? Çün kü evvelâ “harfi tarif denilen kayıt ile bağlanmamıştır Ondan sonra eşyaya varıncaya kadar her kelimeye bir cinsiyet takmamıştır. Kadın mahluka ka- dın, erkeğe erkek der; onlara ay- rica bir nişane koymaz. Masa, is kemle, kitap gibi şeylerin başka dillerde old. il kekliği yoktur. Çu den ibarettir. Arapçadaki gib olanı ayrı, üç olanı ayrı eemet- mez. Yine başka lisanlar gibi bn çokluk edatının şekli kelimenin sekline tâbi olmaz. Bu itibarla İ Türk dili dünyadaki isanların en sadesi, en doğrusu ve en ve- cizidir. Hele yeni harfler kabul edil- dikten, sadelikten hoşlanmıyan ve bilhassa arapçanın güçlüğünü bilgileri için bir imtiyaz addeden lisancıların ukalâlığına set çeken imlâ bahsi sırf phonigue bir şekle irdikten sonra lisan daha sade leşmiş, daha kolaylaşmış, d: sağlam bir surette vecize dili ol- muştur, Bundan sonra midenuvaz ya- zıp maydanoz okumaya lüzum ok. Kayboldu'yu çok şükür ga- ib oldu yazmıyoruz. Bazı lisancılar türkçede cümle terkibinin fiilden başlıyarak ya- pılmamasını nedense kusur & rüyorlar, Meselâ “Ahmedi ev gördüm,, denilecek yerde “gör- düm Ahmedi evde!,, demek da- ha doğru imiş, Niçin? Belki hu- nun sebebini onlar da bilmez. Ben bilâkis düm. diye bas- İlan bir cümleyi fikir itibariy- İle dağınık ve gayesiz buluyo- “Gördüm!,, denilince, neyi? kis İ mi? Bilmiyoruz. Halbuki bu cüm i lede maksut evvelâ (Ahmet) tir | O halde Ahmedi denilince mu- İ hatabın fikri lâzim olan noktaya celbedilmistir. Cümle ondan son» ra Ahmedin evde olduğunu ve nihayet görüldüğünü ifade edi- yor, düm,, kelimesi de yuka- rıda dediğim gibi, kısaltılmış, İ miri hazfedilerek daha veciz bir İ sekle konulmustur. apcamv Türkçeye olan kuv- vetli tahakkümüne © rağmen biz | vu kayda girmedik. Arap lisanını daima yabancı bir dil gibi tuttuk, #renmeyi bir “lüks,, addet- tik, Hattâ öğrenenlerin çoğu an- cak okumasını yazmasını belleye- bildiler; sarfını, nahvini hattâ ede hiyatını da öğrendiler, fakat ko- nuşamadılar. Halbuki Fransızca, İtalyanca, İspanyolca gibi lisan- lar lâtincenin yavruları olduğu halde, onun gibi veciz olamamış- lardır. Fransız lisan arapça kâ- dar kaidelere, istisnalara boğul- ustur, Bunu atalar sözlerinde örüyoruz. Mesel e bizim lisanımız gibi sade ve kısa sözler» le bir cümleyi ifade eder, Fran- sızlar lâtineeye bu vâdide yaklaş» İ mak icin ancak darbı mesellerin- de harfi tarifleri hazfederler, Bizim arapcanın hu tesirinden azade kalmamızı, doğrudap doğ- ruya Çagataycanın nüfuzuna at *ediyorum, Türkçemizin cümle terkibi tıp kı Cagntavca gibidir. İşte bü Ji sandan hatırımda kalan bazı me- | seller: Öt tütünsuz bulmas, yigit va İ zuksuz bulmas (Ateş dumansız | olmaz, yiğit kusursuz olmaz), Kutsuz kuzguka girsa kum ya- gar (Bahtsız kuyuya girse kum yağar). İfek sinkak «ütke töşür (Acele- ci sinek süte düser) Atası acığ alma yise oglunun tişi kamar /Babası acı elma yese oğlunun disi kamasır). Türk dilinin diğer bir hususi yeti de k henzi meselesi dir. Vaktiyle bir silâh müzesin de gördüğüm aran top! İ zerine -o asırda âdet zere- şu cümle hakke7lmisti “Himmetlirrieai, — taklatüleibal (İmsanların bimmeti dağları yı k su cüml | ker) manasında olan lâzim selen (takla”) lara teklak . Halbuki bi Üzerine ba üme | Türk tam k » Bir top i dan veciz, bundan ahenkli bi söz olur mu? İnsan telâffuz e derken ton gibi rürlediğini zan nediyor, Türk dili süphe yok k dünyanın en güzel, en veciz di | idir. Takrimei v vu e leme ac ık koymuşlardır. Etimesut radyo lektrik fabrika lar teşkilâtır.