Yazan: £.D, Bu Harpte En Çok Çocuklar Mahvoluyor e Elektrik ve su kalmamıştı Bum G, “su kadınlardan | ğ iki kişi şimdi hastahanemiz de ölümlerini bekliyorlar, diye ilâve etti ve: “Fakat daha tuhaf vak'alar da vâr, diyrk anlatma ğa başladı: “Ufak bir kız tarls- ya sürüsünü otlatmağa getirmiş- ti, İnekleri her halde asker zan- neden tayyareler onları bombar- lamağa başlamış ve bu arada za- vallı kızcağızı da öldürmüşlerdi. Başka bir yerde büyük bir lahns tarlası bombalandı. Bozgundan kaçan bir kadın vağondan su al- mak üzere çıkan, bütün çocuk- larınm fayyarelerden atılan bir bomba ile parçalandığını bizzat gördü. Zavallı, evlâtlarını yalnız elbise ve ayakkabı bakiyesinden tanıyabildi. Bu harpte umumi- yetle en fazla çocuklar mahvo- İuyor. Almanlar tarafından iş- &al edilen yerelrden mekteplerin nakledildiğini tabll işitmişsinizdir Tayyareler vapurları nakleden irenlere öyle ateş edyorlardı ki #stasyonlarda çocuk cesedi odun gibi istif ediliyordu, Radyonun, çocuklara tayyarelerden zehirli şekerlemeler © atıldığını haber verdiğini işittim. Aman bu ka- darı da olur mu? Bütün gün tâ akşama kadar, ufack sığınağımızda oturarak bombaların uğultusu altını korkunç hikâyeleri dinleme, mecbur oldüm. bittikten sonra, yemeğimizi ye- mek ve radyo dinlemek iâin eve girdik. Kendimi ailemin yanında fikren olsun hissetmek için Rumanya- yı bulmağa çalışıyordum. Alârm işaretleri ve propaganda nutuk- lari berşeye mâni oluyordu. Bir: | ©" la etrafmızda olup biteni anlatı- Akşam hücum! Çeviren: Y. yan G, yi tayyarelerin korkunç uğultusuna rağmen İs götürdükten sonra, 4! den Yadya ile beraber eve dört yordum. Dehşet ve kalbimi sıkıyordu... Herşey ve soğuktu, Gözlerim birdenbi-| 18 çalılar arasında yürünen ya- banl bir cisim üzerine düştü! Genç kız bunun bir heykel oldu-| kaldırmış, duruyordu. Bütün tavrı da hilm, | berrak yüzünde: “Korkmayın! Yanınızdayım,, Diyen bir ifade vardı. Bunu bir sevkitâbii ile tekrarladım. Yadya, söylediğimi anlamış ve heykelin önünde diz cökerek ağ. Uiya ağlıya dua etmeğe başlamıştı Bundan sonra, en korkunç anlar- da, bu yer bizim en sağlam sığına ğrmiz olmuştu. Ertesi gün, topcu yalnızlık | K boş! Es “ İsuretle ameli bilgileri de arttı - A İrılmaktadır. Akhisarda Köy JKalkınması © Merkezindeki Köy Fidanlığı Esaslı | Şekilde Tanzim Edildi Kaza talebesinin lunmuştur. Köy kalkınma pro - a ilk maddede köy 6- mıştır. Meyvalı ve mevvasız a-| bu arın Kovalık mevkiind. ğin kurutulrü öne dükiT miştir, Bu suretle ise da! 'niine geçilmiş olacaktır. Evlerden dışarı sular akıtıl ması da yasak edilmistir. Kay makamlik, her evde birer kuyu açılmasını emretmiştir. Ali Şir Büyük Türk Şair ve Edibi Her Tarafta Nevai İhtifali Hürmetle Anıldı Ali Şir Nev: için dün gece Eminönü Halke - vinde bir toplantı tertip edilmiş- kullarına büyük bir pay ayrik-)tir Kalabalık ve güzide bir küt - *İlenin hazır bulunduğu toplantı: Yı Halkevi reisi doktor : Yavuz Abadan acmış, ve büyük Türk mütefekkirinin sahsiyeti hakkın- İda kisa bir hitebede bulunmus. tur. yaptığı hizmetleri kkında bir konfe rans vermiştir. Ali Nihat 'Terlanm alâka R 'nin 600 üncü do-fdoktor Salih şairin iki şirini o * İğum yıldönümü münasebetile bu “ İbüyük Türk mütefekkir ve şairi cum Bilâhar Neval yurdunun larını orijinal kostümlerle oy - namıslar ve Neval'nin bestele - nen eserleri çalmmıştır. Ankaradaki merasim Ankara, 9 (TAN) — AliS$ir Nevaf'nin 500 üncü vildönümi münasebetile Ankarada dil, ta- rih ve coğrafya faköltesinde de ir merasim vapılmıstır. Töreh- die vrofesör Fuat Köprülü . Ali Sir Nevai'nin hayat ve eserleri hakkında bir hitabede bulunmuş ve fakfilte talebelerinden bir - kaçı Ali Sir Neval'nin eserlerin. den bazı parcalar okumuslardır. Törene istirak edenlere bi lardır. Türkistanlı gençler uhtelif oyan- (Üç Kıpti Kadın | Sokakta Döğüştüler | Kavgabılardan: rdan İkisi Ağır Para Cezasına Mahküm Oldular Dün sabah Fatihin Ortaçeşme mahallesinde Kıpti kadınları ara. sında bir kavga cıkmış, polis ve >eksilerin müdahalesin onları ayırmak bir hı muştur. Kavgacılar, Şükriye, Bahriye | ve Bahriyenin annesi Eminedi; Ana kız bir olup Şükriyeye mü racâat etmişler ve 15 kuruştar ibaret olan alacaklarını istemis lerdir O da vermeyince üç kadır birden saçsaça başbaşa kayda et meye baslamıslar ve bötün bi semt nalkını başlarma inizi lardır Kadınlar bununla da ka naat etmemişler, kendilerini de hakarette bulunmuşlardır, mesine verilen suçluların duru$ gelirse, Bingazinin sukutu silinmek bile tamamile side yor. Onu, etmiştik. tes gil lavan Türk delikanlıları, gilile rer erkek kıskanchiğile di ler: Gazi oldular, sehit Fakat teslim olmadılar. Ve rika kıtası, Türk kahrı timsali gibi yüks tesi, Dün Üçüncü sulh ceza mahke-| vak ahenzi, 10-2 e Bingazi. Yazan: Naci Sadullah N ihayet o da düştü... Fakat itiraf etmek lâzım hiz bir bakımdan derin bir e dg verdi, Ve hu derin elemi, ng* rinin bir dost eline geçtiğini dü vaktile biz müdafa Tertemiz kanlarile, 8 yanan eöl larını su Bin arkıntılığa uğreyan sev ini koruyan mutanı Zidi oldular AL o sıcak sahilinde inin yeller n Rinsazi ka serefimize ve e üstümlü zalerimire, ilmez basımızın “ d. bedi bi a ii vlan islik Tin ve beles halet eden di bir hatıra gi zaman Afrikayı lüsünsem, Cezair marsının kav * hafızhmı sıcak bir Kaymakamlıkla vilâket. müs- tereken sehirde birkac miltahas- dinlenen ve alkışlanan hita m Madiş vük şairin renkli bir minvatürü ii havi hür hrrelie AnMetrlemvetip, | gi sısı buluna ronteni havi bir muharebesinin yaklaşan gürül tüsü işitildi. : Villâmızın Üzerinden tehditkâr bir ıslıkla uçan mermiler orman- da patlıyordu. Şafapneller de müthiş bir gürültü ile parçalanı- yordu. Evimiz ormanın üstünde duran Alman ve Içeh topçularının ateşleriyle sarsılıyordu. Çok geç meden orman, topçu ateşi ortadan kaldırılmış, civar köyle- rinden kaçıp gelenlerle dolmuş-| vr. tu. Villamda kadm, çocük ve ya ralıları almıştık, Hepsi heyecan- yordu. * ir gün, evimizin önünde du- ran bir kaç kadın gör- düm. Hepsi ormanın üzerinden İbize doğru gelen tuhaf, bulutlara bakıyorlardı den biri, burn kerek: “Gazler!,, Diye bağırdı. Bu hartket etra fımızdakilerin müthiş bir karga şalık ile bodruma hüc rine kâfi idi, Arka | ve bakmamı bilhassa rica ufak köpek te oraya almış | tı. Bodrumun gözlere karşı £ izlerin. a biraz hava çe denbire kulağıma yakın bir ses işittim, bu profesör Joje.|bir Korunma yeri olduğunu an nin sesi idi. Rumanyada, asri| harp hakkında bir konferans ve JE sler-| riyordu. Kahramanların lerini ve Ortaçağ muharebelerini ssri harbin dehşetli usulleri ile mukayese ediyor, bugün insanın!” insanla değil, asla yenemiyeceği © makine ile döğüşmeğe çalıştığın söylüyordu. Profesör henüz geçir diğimiz ve ileride geçirmeğe mec © bur olduğumuz cehennemi tasvir latarak onları yaptıklarından vaz geçirmeğe çalıştm. Fakat, "bütün yretlerim boşa çıkmıştı. Yalnız beni de biraz korkütma- pansızın, ateş seslerinden çok farklı, kuru bir uğultu işitildi Gök gi üsünü tanıdım. Geniş bir nefes alarak zavallı korkak- ları bodrümdan çrkarmak için ora ya koştum. Önümde oldukca gü-| memleket hastanesinin temini - ne çalışmaktadırlar, Köy yollarına .ehemmiyet ve- rilmektedir. Son sevlâp yüzün- den bozulan Manisa - Akhisar sosesinin mühim bir kısmına menfezler oacılmakta ve yollar Mütelerrik: Yeni Ekmek Tipi İçin Tetkikler Nisanda Açılıyor Poliste: masi yapılmış, 20 den fazla Kip yahit olarak dinlendikten son *İra bunlardan Bö Eminenin yirmi beser lira ağır para cezası ödemelerine karar ve. rilmiştir. rive İle annesi eöl rüzgârı gibi oksar ve Bingazi müdafaasının hatırası. göğsümü zevkli bir grurla kahartırdı. Bu- nun ir ki, en şerefli kavga” mizin hatırası olan o Bingazinin, kendi hile mütenasip bir ce- lâdetle müdafan edilemeden düş- mesi hize derin bir elem verdi. Evet... Nihayet o da düştü, Fa- kat bize eza veren cihet, Binza- *amir edilmektedir. Köy bütcelerinde köylüye yük olacak fuzuli masraflar kaldırd- miş; köy kâtiplerinin ehliyetle-| Trakyada El ve Ev İşleri Sanayii EL ve eviy-| rakya köylerinde cmenler arasında çok idir. Bu hareket bü- tün köylere örnek olacak, tez - bu çeşitlere göre uydu - ı kadar satış ve estetik ihim bir hare- öy, kasaba ve hattâ şehirle- arları bu gibi el ve tez - bağlı. ve alış - ük İktiset “Binre- İktisat Ve hi yük davasına tam erinde olarak iştirak etmiş bu- İunuyor. Ankarada 1936 senesin e açılan el, evişleri sergisinde madalya ve takdirname kazananlar pek çoktur ve geçen senelerde İzmir Fuarı Trakya pavyonunu canlı bir surette süs iyen el - evişleri vitrinleri bur nun güzel bir örneği idi. Bir yandan köy Eğitmenleri kursları, bir yandan da köy ens- Hitler nasıl ki 30.000 köylü » müzü ışıklandırmak yolunu tut- muşsa ve nasıl ki onlar bilgi ve kültürünü koruyorsa t87- müh hareketleri, köy demircilik ve marangozluk kursları ve biç- jdarlı yeni ekmek tipi rini tesbit için bir kurs açılmış-| rai Belediye İktısat Müdürlüğü - nün hazırladığı yüzde 20 çav - Ticaret, Ziraat ve Sıhhat Vekâletleri ta- fından tetkik edilmektedir. Bu husustaki karar henüz Belediye: ye gelmemiştir. Fakat Belediye dünden itibaren yeni bir ekmek tini üzerinde daha calışmıya haş- lamıştr. Bu tiplerden biri be - denildiği takdirde, ekmeği “biraz daha ucuzlatmak mümkün ola taktir. EKMEK FİYATI — Belediye Daimi Encümeni tarsindan ek - meğe 10 para zam yapildiğini yazmıştık. Bu kararın tatbikins dünden itibaren baslanmış ve ekmek 14.5 kuruşa çıkmıştır. TAVUK İSTASYONU — Vi- âyetin o Halkahda açtığı tavuk etme istasyonunun genisletil- mesine karar verilmistir. Bura - da kurulacak yeni tesisat ile ta- Vuk cinsleri daha geniş ölcüde islah edilecektir. İstasvonda 15- lah edilen tavuklâr vilâyet hu- dutları icindeki köylere gönde- rilerek adi tavuklarla değiştiril. mektedir. BAKIRKÖYDE SU. TESİSA TI — Sular İdaresi boru almak 'n muhtelif memleketlere mi racaatlarda bulunmuştur. Boru- lar gelir gelmez Bakırköyünde terkos su tesisatı yapılacaktır. MEKTEPTERDE Maarif müfettişleri, TEFTİŞ -— İstanbul Maarif Müdürlüğünde bir top - lantı yaparak orta tedrisat okul- larında teftişler yapmıya karar Üç sene evvel Vekiller Heyeti kararile kapatılarak Ankaraya nakledilen İstanbul O kambiyo, paralar, esham ve tahvilât bor- Sasının yeniden acılması hükü- metçe kararlaştırılmıştır. İstanbul borsasının önümüz- deki nisanda açılacağı söylen- mektedir. Ankara borsası yine Ankarada faaliyetine devam ede- cektir. Almanyadan 22 Lokomotif geldi Almanyaya evvelce sipariş e- dilmiş olan demiryolu malzeme- si meyanında 22 lokomotif ve 17 yolcu vagonu memleketimize getirilmiştir. Bu ay içinde yine Almanyadan 28 lokomotif ve 50 vagonun daha geleceği haber ve- rilmektedir. Almanyaya bunlara mukabil yapılacak ihracata bir milyon 8 bin liralık koyun derisi de ilâve edilmiştir. İHRACAT İŞTERİ — Pinlan- dadan birçok firmalar, İstan- bul Ticaret Odasına müracas' bulunarak deri, tifük, kuru züm,-yaprak tütün, hah ve sa - man almak istediklerini bildir - mişlerdir. Oda, alâkadar tüccar- lara bu talepleri haber vermiş tir, İzmir İhracat Birlikleri U. Kâtibi İstanbula Geliyor İzmir, 8 (TAN) — İzmir ihracat. ve ithalât birlikleri umumi kâtibi Atıf İnan, İngiliz ticaret birliğile zeytin yağı ve zahire üzerine $a- tış müzakerelerinde bulunmak ü Bir Kurşun Hırsızı Yakalandı Beyazıtta o oturan met Yavuz adında biri burs da belediye tarafımdan yıktırılan binalardan bir hayli kurşun ve çinko calip kacarken yakalanmıs- | tır. Dün eürmü meşhut nöbetçisi olan Sultanahmet üçüncü sulh ceza mahkemesine verilen Mah met Yavuz 1 ay hapse mahküm olmuş ve derhal tevkif edilmiş tir. BİR KIZCAĞIZ BOĞULDU— Mecidiye köyünde Balmumcu ci. varında Muallim mektebinin bah- çesinde oynamakta olan Sevim adında bir kızcağız kazaen kuyu- Ya düşmüş ve boğulmuştur. Ha dise etrafında zabıta tahkikat yapmaktadır. BİR COCUK YANDI — Ba kıröyde oturan . aSlâhaddinin 11 aylık çocuğu mangalın üzerinde kaynıyan kazanı devirmiş, dökü Jen sularla muhtelif yerlerinde haşlanmıstır. Cocuk can kurta! ranla Şişli hastahanesine kaldırıl mıştır. PARMAKLARINI MAKİN l YE KAPTIRDI — Beykozda ge kumpenyasında çalışan Nural kazaen elini çalıştığı ma kineye kaptırmış, parmakları doğranmıstır. Ahmet Nümune hastahanesine kaldırılmıştır. AMBARA DÜŞTÜ — Eminö- nünde Tütün gümrüğü iskelesin- de hamallık eden Cemal, yük ta- sıdığı Kocaeli motörünün amba- rına düşerek bel kemiği kırılmış- tır. Hamal sıhhi imdet otomobi- xiyi, onu zaptedenler değil, mü- dat het, bir çok yerler İ imal İ fabrikaları olanlar kadar bunlar- la hiç alâkası Ol kimseler de pamuk İpliği ile alâ- kadar olmaktadır, bunlar arasın» da müşkülâtla aldığı #pliği işle in askeri mânada değil, ma - nevi mânada sukutudur, Binga- edenler düşürdüler. Ve Bingazinin bu bakımdan mesi karsısında, avrıldığı es ki bir sevgilinin ahlâki snkutu- na uzaktan sahit olmus vefakâr, vicdanlı, ve eski hir âşık ozası #uvuyoruz, Bingari, vaktile de, yabancı eline geçmis, İnkat bugünkü gi- hi. dememin Pamuk İpliği Satışlarında Yolsuzluk Var Pamuk İpliği buhranı gün geç“ tikçe şümul ve ehemmiyetini art- tırmaktadır. bir kütleyi alâkadar eden bu buh- ran, fiyatlarında gayri tabii yükseliş ler husulüne sebep olduğu gibi ortaya zincirleme bir ihtikâra da Memlekette. genis yerli pamuk O mensucat. yol açmıştır. arttıran ei- tezgâhları, ve dokuma İşin ebemmiye! thaneleri bez nayan pek çok yenlerden fazla, iplikleri pake- tinde 2,5: 3 lira gibi yüzde 50 den fazla bir kârla derhal devreden ler bulunmaktadır. i ediyordu, Tahammil edemedim|lanç bir manzara vardı. Herkes zere yarın İstanbula hareket ede.| li ile Cerrahpaşa hastahanesine| (Tabildir ki, tekrar iplik almal birbirine | vermişlerdir. Teftişlere bu ay i- ki - dikiş yurtları da ve hüngür hüngür ağlamağa baş- Tadım. Üstadımın, başıma gelen bütün, bu belâiları gördüğümü zennediyordum. Önümde prafesö © rün yüzünü, etrafında sevdiğim dershaneyi, Üniversiteyi, dost- larımı ve beni her halde ölmüş Sönan ailemi görmüş gibi oldum. Çok sevdiğim profesörün, ka- dın ve çocukların müthiş mez- bahasi olan asri harbi takbin ederek heyecandan titriyen kal - © bime yakın sesini son defa işitti- ğimi zannediyordum. Hakikaten — de öyle oldu. Polonya toprakla- rında profesörümü . sön defa dinlemiş bulunuyordum, Ertesi gün elektrik istasyonumuz tah- rip edildi, bizler yalnız radyodan değil, elektrik ve sudan da mah- rum kalmıştık. “Yadviga,, villâsı gün, arkadaşım düşman iskerlerinin yaklaştık -| larını. görerek Varşovada ka- lan babasının yanmdada bu- lunmak arzusu ile son ban- liyö trenine binmiş ve oraya gitmişti. Ben, ricası üzerine &- Taştırmalar esnasında evi yağ madan kurtarmak için villâsın- da kalmıştım. Sayfiyede oturan- lardan hemen hepsi Varşovaya gitmişti. Ben, bu büyük ormanm içinde, boş, her tarafi kapalı vil- Yaların arasında yapayalnız kal- mıştım. Yanımda yalnız iki hiz. © metçi kadın ve bunlardan birinin | ——— ufek bir çocuğu vardı, Korkudan delirmiş insanlar arasında kendi- mi o kadar yalnız hissedyordum Ki,. Fakat müşterek feliketimiz © bizi birbirimize yaklaştırdı, Ba- toprağa oturmuştu, (Devami var | sarılmışcasına yürümektedir. çinde başlanacaktır. İşin Lâtife Tarafı ilmem Refik Hakt'in “Bayrak, başlıklı yazısını okudunuz m?? Üstad, şehirde dolaşırken, bazı yerlere asılmış bulunan Türk bayraklarının ya: malı, soluk, yırtık, ve eski oldukların: görmüş. Ve bayrakların bu manzarasi karşısında derin bir isyan duymuş ola- cak ki, kalemine sarıl bayrakları açmış. Fakat bana sorarsanız, asılan her bayrağın yamasız, lekesiz, yırtıksız ve yeni olmasını istiyen Refik Halidin bu arrusunu yerine getirmek hayli müş- küldür: Bu “eli bayraklı, bolluğunda, 0 kadar bayrak bulmak kolay mi? ?4 * Kavganın sebebi nedir ? Yetmiş yaşında bir erkek, altmış yaşındaki zevcesini dövmüş. Bu havadisi neşreden retikimize bakı- lırsa, bu karı koca kavgasının sebebi kıskançlıkmış, Ve güya o yetmişlik er- kek, altmışlık zevcesini, süslenip, nıp pençere önünde oturduğu için döv- müş... Eğer, kavganın hakiki sebebi bu i- se, yetmişlik erkek, altmış yaşındaki zev cesini kıskanmamış, yoldan geçenlere acımış olacak? » Harp masrafları kabarıyor ngiltere İmparatorluğunun harp masrafı her gün biraz daha kaba- riyormuş. Geçenlerde okuduğuma göre, İngilizler, sade harp masrafı olarak gün- de tam on iki buçuk milyon fı rası harcıyorlarmıs: o Acaba bu parayı kaldırılını De buyruluyor? Meğer, kadar keskin bir silâh olduğunu söyli- şar. yenler haksız değilmişler: meslekdaşımızın. damlıyor! X kalemin bıçak görmüyor musunuz? O neşriyata kahraman olan Kaleminden için fabrikalara müracaatla sıra” ya girmekte ve iplik almaya ça” İışmaktadırlar. Bunun sebebi pa” muk ipliğine hükümetçe narh ko nulmuş oluduğu hajde narh ha“ ricinde ve çok yüksek fiyatlarla satışın almış yürümüş olmasıdır. Müstehlik sıfatile mal alanlar bir kaç paketi kârla devrettik* leri gibi, mutavassıt tüccarlard& da vaziyet böyledir. Bunlar iplii& kan düşmanlarına barışamazlar mıydı dersiniz? Fakst bana kalırsa, İngilterenin harp masrafı, her gün biraz daha arta- caktır: Çünkü Afrikada esir edilen İtaj- yan ordularını da İngiltere besliyor: İ- nanmazsanız, aldığı esirlerin sayısını c©- medin! verseler, * Kara gözlüklü bir hırsız w serlevhayı da “Haber, refi- kimizde okudum: “.— Zabita, kara gözlüklü hir hır sız arıyor!,, Alâmeti farikası bu kadar sağlam Bırsınız yakayı ele vermemesine imkân var mı? Zabıta işlerinde ihtisas sahihi bulunmadığım halde, “Haber, gazetesi- serlevhasını okur okumaz harsızm kim olduğunu ben bile anladım: O İza- hata göre, hırsız, hepinizin tanıdığınız çizmeli Mehmet Ağa olacak! * Kalemden damlıyan kan: Dp“ Beyoğlunun maruf eğlence yerlerinden birinin sahibi bulu- nan bir zatten bir mektup aldım. Onun yazdığına göre, sahibi bulunduğu barda çalışan hayanlardan birisi, işinden çıks tıktan sonra dostiyle kavga etmiş. Bu kavga neticesinde, fena halde hiddi Ienen erkek, damarına basan sevg sini hafifçe zabıta muhabiri ise, haber aldığı bu has i ip bulmamış, ve tecrübeli muhayyilesinin geniş yardımı sayesinde, o alelâde kav» gaya enteresan bir mahiyet vermiş &u yeni şekle sokulan havadise konulan parlak serlevha da şuymuş: “Bir bar sahibi, yanında çalışmak is- temiyen güzel bir artisti birkac verin- den bıçakladı!” Müessese sahibi, mektubunu şu cütü lelerle sona erdirmiş: “— Hadiseye verilen bu şekil, şu anda işinde çalışmakta bulunan kadın- cağızı da, kendisiyle kavga eden arka- duşını da, bar dahilinde öyle bir vaka geçtiğinden tamamen bihaber bulunun garsonları da, beni de hayrette bırekti, Bahsi geçen kadın, o havadisi okumadan evvel, çalışamıyacak derecede yaralı değildi. Fakat, o satırları okumak, bi- greyi o kadar içinden yaraladı ki, vazi- fesine ancak bizim tsrarımızla, ve güç- halle devam edebiliyor. Bundan da belli ki, o havadis ay kalemi, benim muhayyel çok daha keskinmiş. Bu itibarla, o muhayyel havadise şöy- le bir serlevha atılması daha münasip “Bir gazete muhabiri, kendisine ser- maye olmak istemiyen güzel bir bar ar- tistiyle bir bar sahihini bir kaç yerin den,.. kalemledi!” Müessese sahibinin bu mektubuna Eski Defterdekiler « ik sık eski defterleri karıştıran Nizamettin Nazif, Habeş İm-| pParatorü ile vaktiyle yaptığı bir mülü katı şimdi neşrediyor, ea Habeş İmparatoru o mülükatında Nizamettin Nazife şu, cümleyi de söy. wee — Etiyopiya lezelâlem tente, “Om mani padme hüm,, mısramın şairi meşhur “Asaf Hâlet Çelebi, nin & sarına benziyen bu cümle, Habeş dilin- de: «— Habeşistan ebediyen (yağiyü-caktır!,, Demekmiş. Tevekeli değil, İtalyanlar o zaman Habeş İmparatorunun bu iddiasına ku- lak asmadılar, ve tâ 'Adisababa,, ya ka- dar girdiler... Ayol, bambinolar o dilden anlarlar m? Netekim bu hakikati nihayet Ha- beş İmparatoru da kavramış olacak ki. şimdi iddiasını İtalyanların anlıyacak ları dille söyliyecek! Eğer onun İtalyan. ların anlıyacakları dille konuşmıya ka- rar verdiğini nereden anladığımı sorar- sanız verteğim cevap şudur; “ — Silâha sarılmasından!,, Naci Sadullah almak isteyenlere narh fiyatına fatura vermekte ve fakat faturs harici de para almaktadır Pamuk ipliğinde bu zincirle” İme ticaretin tâ ilk ellere kadaf andığı, fabrikalardan iplik 8 mak için müracsat eden kimsele rin çoğunun ne bez fabrikaları ve ne de dokuma tezgâhlarile alâka” ları olmadıkları halde isimlerini yazdırarak mal aldıkları ısrari& iddia edilmektedir. Bunun neticesi oarak bu şekik de iplik alanlar bunları büyü kârlarla asıl ihtiyacı olup ta 5 lamıyanlara devretmekte ve tek“ rar ipik olmak imkânlarını srâ$” tarmaktadırlar Mahallerinde tetkikat yapıldı” fa takdirde fabrikalardan iplik İan ve isimleri sık sık geçen b cok kimselerin hakikatte iplik £ şile alâkalı olmayan kimseler ok duğunun ortaya - çıkacağı ilef sürülmektedir Alikadarlar her ne kadar h# riçten iplik gelmemekte olmasi” na rağmen dahilde bez fabrik ları ve dokuma tezgâharının 9“ velce işledikleri iplik nisbetir N ve mevcut nâzarı dikkate alına"” bir teyziat vanıldığı takdirde i9 lik narin harpten evveline M# zaran çök “farklı olmadığında pamuklu mensucatta bir & gi temini mümkün olabileceği” ısrar etmektedirler.