2 Şubat 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2-2-941) aa R: 'Bugünkü Maçlar ig Dördüncüsünü Tayin edecek g. Dordüncü n Terbiyesi Genel Direk- Üğü tarafından Istanbul böl- & dün tebliğ edilen bir emir, le alâkası bulunan spor- 3rin klüpleri namına müsaba- apmalarını menetmektedir. " 1939 senesi bidayetin- - Müuvazzaf — subayların nlarında yer almaları ş, erlerin de klüp he- | maç yapmaları garnizon ü dütanının müsaadesine bağ- 4| Bu yeni emir ihtiyat veya mu- Zaf subay olsun, er veya tale- Olsun askeri vazife ifa eden "ı' in sporculara şamil olduğun- O bugün yapılacak lig maçla- . takımların ne — şekilde arı merak edilmektedir. Büugün en mühim maç Vefa ile ! ulspor arasındadır. Şeref munun ilk oyunu olan bu b milli kümeye girecek 8 dördüncüsünü tayin edece- “den hayli sıkı olacak ve her |P faraf oyuncuları muhakkak 4i Mülli kümeye girmek Vefa için &Pi bir şey olmamakla beraber #Pödiye kadar muhafaza ettiği bırakmamak keyfiyeti az e- iyetli değildir. İstanbulspor VWVaffak olursa milli kümeye defa girmiş olacak ve belki dan sonra da gevşet- k için elinden geleni yapa- çın en büyük yükü müuhak- ki hakemin omuzlarına çöke- (İktir. Karakteri itibariyle sert Huyan Vefa takımının karşisın- son zamanlarda çok küvvet- iş olan İstanbulspor da ayni EPUL ile o, hakemin en ufak 1idedilebilecek bir lâkaydiyi bile 1PStermemesi ve en hafif bir mü- ğüne İstanbulspor Bugün Karşılaşıyorlar Namzet Vefa ve yakındır.. Beyoğlu sporun bugün Beşiktaş karşısında elde edeceği zayıf ihtimalli herhangi bir mu- vaffakıyet kendisi için ümit ve- ren bir sevinç olacaktır. Fenerbahçe stadında ilk oyun Beykoz ile Süleymaniye arasın- dadır. Kuvvet itibariyle birbiri- nin hemen hemen dengi olan bu iki takımın maçından sonra yapi- lacak Fenerbahçe - Topk?pı kar- şılaşması herhalde pek alâka top- lamıyacaktır. Bu yeni emir üze- rine Fenerbahçe şimdilik Rebii- den istifade edemiyecek, cezası- nın affını beklediği melihten bir- kaç sene - şayet bu Mmemnuiyet -9 TUTUYELU TUKUTYEŞ - ESZBLNEN edecektir. Boks Müsabakaları İstanbul Boks ajanlığı tarafm- dan tertip edilen boks müsaba- kaları dün gece saat 20,30 da Be- yoğlu Halkevi salonunda yapıl- mıştır. Neticede Şevki Receb'e Sermed Sotiriye, Semih Yaniye, Şerif Beni'ye, Abdi Hasan'a sayı ile galip gelmişler, Seyfi ile Cev- det ve Nusratla Nihat berabere kalmışlar ve Muzaffer Hasanı ve Hamid Seyfiyi abandone ettir- mişlerdir. İtalyanlara Göre Ş (Başı 1 incide) yerlerdeki kumandanlar ve idare âmirleri çok müşkül vaziyetlere düçar olmuşlardır. Ayni haberle- re göre meselâ Eritrede benzin ve gıda maddeleri son derece az olduğundan, halk yiyecek bı_ıl— mak için memleketin içlerine git- mektedir. i İngilizlerin deniz hakimiyeti Ektir. | İStanbtlspor takımı son gün- *de takımını Süleyman, Celâl * Salâhaddin ile takviye etmiş " bunların ikisini taktmına al- 3 bulunurken Vefanın bu yeni üzerine dört beş oyuncu- Adan mahrum ı bugün- hi Maçın İstanbulspor lehine yüz esini bekletecek fakat maç * herhalde umulduğundan daha |0 bir şekil alacaktır. İstanbul- Pör bu memnuiyet dolayısiyle hız bir oyuncusunu kaybet- ğ edir, Şeref stadında ikinci oyun Ga- ile Altıntuğ arasındadır. İtlatasarayda asker oyuncu yal- 2 Gündüz vardır ki bunun yok- Undan da Altıntuğ karşısında şe duyacak kadar müteessir acaktır. ile Beyoğl . Beşiktaş ile Beyoğlu- r atî:âdıdır. Şimdiye kadar &lübiyet acısı görmemiş olan iktaşın Beyoğluspor gibi gö- &k bir takım karşısında tem- di oynaması tabiidir. Ancak bu vsim zarfında formünü hiç Üürmemiş olan Beâıtaşmdaîu da atlataca, a a aa c J ile hiç bir sevkiyat yapılama- maktadır.,, Times Muhabirine Göre Londra, 1 (A. A.) — İtalyan hududundaki Times muhabiri şunları bildirmektedir: — İtalyan kabinesi azasından bir çok nazir- ların gönüllü olarak askere git- meleri Roma diplomatik mahfil- lerinde ordu ile Faşistler arasın- da ciddi ihtilâflara, diğer taraf- tan da İtalya milletinin Yunan meselesinin son vaziyeti karşı- sında duyduğu acıya atfedilmek- tedir. İtalyan Genel kurmayının Mussoliniye bile tehlikelerini i- Z derek bu işe girişi ini tavsiye etltiği ifşa edilmektedir. Arnavutluktaki muvaffakıyet- sizlikler tevali ettikçe bu ihtilâf gittikçe derinleşmiş ve İtalyan Generalleri, Mussoliniyi Hitlere mutavaatla itham etmiîlerdir. Bunun neticesi olarak İtalyan ordusunun Almanlara karşı bes- lediği husumet büs bütün mey- dana çıkmıştır. Bugün pek az İ- talyan mütehassısı —Almanların zaferine%anmaktadlr. ler. "kîlip haykırmış: — Bre mendeburlar! Ya hol A Diyerek, l ÜÇ AHBAP Z — Kurt isteyene koyun mu verilir? Şaka azıtır, İş dil kavgasına döner. O kadar ki, handiyse üğürtler (Başı 1 incide) » Meğer ağacın arkasında birisi varmış, bu konuşmayı iyice Ünlemiş, İzbandut gibi heybetli bir adam. Hemen karşılarına Bu mer'aların sahibi ben olduğumu ediniz mi? Burada davarneyi otlatmak benim hakkım. sen kurtlarını ne cesaretle benim arazime sokuyorsun? — Aman Ağam, bu bir kuruntudan ibarettir. Biribirimize keseden hayaller anlatıyoruz. Demeğe vakit kalmadan izband — Sizi gidi hak yiyiciler sizi! s izin de pestilini çıkarayım da kurdunuzu, kuzunuzu görünüz. İ tutar ve ut : Sizi gidi ziyankârlar sizi! ını habire tokuşturur. de serile kalırlar. $ Bu sırada uzaktan bir eşekli peyda olur. Önce kısmet seyahatine çıkan değil miymiş. n aamış. Bir eşek almış. Köy!erdeıı ı!ekma, zeytinyağı top- n"“llllı kalmaz, bellerini kırar. Onunla da kalmaz, ciğerlerini Sökmeğe kalkışır. İki züğürt ahbap inliye oflıya yalvarırlar. Sağ- arıma birkaç tekme daha yiyip ölümden kurtulurlar. ). Ser gider. Bunlar da yolun iki kenarına yarı canlı, yarı ölü bir Adam Bu üç ahbaptan Epice bir para ik için pazara götü- italyadan deniz yolu| "e Birer up i Yormuş, Yolun iki yanına serili iki ahbabını görünce hemen na uş: — Vah, vıhş Demiş. Bu haliniz ne? Zizi kimler bu hale u? Postunuzu kim ıslatıp böyle güneşe serdi? — isi de nöbetleşe ıhlıya oflıya baslarından geçeni ı!ılntıılu. çüncü ahbap, ikisini de ayrı ayrı baştan ayağa bir süzdük- 40 Sonra acı acı gülümser, gülümser de belinden bıçağını çıkarıp 5 ez tulumuna batırır, bir zeytinyağ tulumuna! Tulum- H pekmezler, yağlar yolun üstü ikmağa başlarken yerde- “te der ki: — ka, — Eğer sizin ikinizde de şuncacık, zerre kadar akıl varsa, .qgehıpdçya_ğıîbi şarıl şarıl aksın!... Bulgar Milleti İstiklâlini Müdafaya Karar Vermiştir (Başı 1 incide) Sovyet Rusya ile karşılıklı bir yardım paktı imza edilmesi le- hinde — yaptıkları propaganda B_ulgaristam harbe sürükliyebi- lir. Sağ cenah maceraperestleri de ayni rolü oynamaktadırlar. Bunlardan birinciler Bulgaristanı Şstonya, ikinciler, Romanya va- ziyetine sokmak istiyorlar; “Bunların hiç biri Bulgar mil- letinin hakiki arzusuna tercüman olmamaktadır. “Bulgaristana sülh içinde nur- lu bir istikbal hazırlanması, her şeyden evvel bizzat kendimize ve makul bir siyaset takip etme- mize bağlıdır.., Şimdi de üçüncü bir tezahüre şahit oluyoruz. Bu beyannameyi neşreden muhalif parti liderleri, hükümetten bazı meselelerin tavzihini isteyen bir takrir hazır- lamışlardır. Bu takrirde Kral Boris'in Hitler'le mülâkatından başlıyarak, son günlerin dediko- dularına kadar bütün meseleler bahis mevzüu olmaktadır. Takri- | © rin umumi hedefi, hükümetin bir maceraya — sürüklenmesine mâni olacak açık bir siyasetin tesbit ve ilânını temindir, ee e Gön'ılüyor ki, Bulgaristanda nazi ve komünist taraltar- larının tahrikâtına rağmen hü- kümet ve efkârı umumiye salim ve emin bir siyasetin taraftarıdır. Bulgar milleti, milli emellerinin tahakkuku asına da olsa, vaitlere aldanmak, maceralara sü- rüklenmek ve harbe girmek ni- yetinde değildir, Bulgar hükümetinin bu tak- rirdeki suallere vereceği cevap vaziyeti bir derece daha aydın- latmağa - yarayacaktır, Fakat şimdiden anlaşılan şudur ki, Bul- garistan kendi topraklarını ya- bancı askerlere çiğnetmemek, is- tiklâlini muhafaza ve müdafaa et- mek azmindedir. Bu da Balkan- ların sulhü bakımından en büyük garant. < r. c Wilkie Çağrıldı (Başı 1 incide) hennem köşesi) adının verildiğini anlamıştır. ; Willkie, Fransada işgal edilen sahilden tam 20 mil mesafede bu- lunan Douver limanının şark ko- lu müntehasında bulunduğu bir sırada düşmanın bir “Dornier,, tayyaresi lıman üzerinden uç- muştur. Willkie, istilâya karşı yerleş- tirilmiş olan topları seyretmiş- tir, Bu topların nasıl işlediği ken- disine gösterilmiş ve bir kaç o- büs , atılmıştır. Kendisine bilhas- sa başvek:lin emri üzerine oraya konulan ve başvekile izafeten Winnie adı verilen muazzam top gösterilm*ştir. Willkie şu sözleri söylemiştir: “Bütün istıhkâmları, askeri ve bahri hazırlıkları gördüm. bu a- dayı istilâya teşebbüs eden bir Almanır yerinde bulunmak iste- mezdim bama; Churehill'in Beyanatı Londra, 1(A. A.) — Başvekil Churehili, dün Southampton'a yaptığı ziyaret esnasında bir a- ralık ve birderibire halktan Bir- leşik Amerika devletleri reisi şe- refine tezahürat yapılmasını is- temıştir. Halk, bu talebe hara- retli alkışlarla mukabele etmiş- tir: Churehill, kendisine refakat eden Hopkins'den bahsederek şunları söylemiştir: “Hopkins, demokrasinin ve hürriyetin dostu olan büyük dev- let adamı Roosevelt'in hususi mümessili ve yakın bir arkadaşı- dır. Âmetikanın nüfuzlu kütle- lerinin İngiltereye yardım husu- sunda gösterdiği zihniyet ve yar- dım iehindeki hareketin müte- madiyen attması bizim cesareti- mizi takviye etmiştir.,, Başvekil, Trablusgarp ve Arna vutiluk harekâtından bahsed N 'ek TAN Üniversite Rektörü Cemil Bil- sel, dün saat 17 de Tıp Fakültesi son sınıf talebesine bir çay ziya- feti vermiştir. Rektör kısa bir hi- tabe ile musahabeyi açmış, 7 se- ne evvel Tıp Fakültesinin son sı- nıfında 98 talebe olduğu halde bu sene bu miktarın 356 ya çık- tığına işaret etmiş, kemiyet ba- kımından olduğu kadar keyfiyet bakımından da bugünkü fakülte- nin üstünlüğünü tebarüz ettir- miştir. Müteakıben Rektör talebeleri fikirlerini açıkça söylendeğe da- vet emiştir. Talebenin Dertleri Talebeden Rifat Günba Üniver- sitelilerin hiçbir yerde düşünce- lerini yazamadıklarını söylemiş “— Talebelerin fikirlerini neş- redecekleri bir mecmüa lâzımdır. Üniversitede talebe yüksek mek- tep talebesi gibi değil, bir Etu- diant gibi yetiştirilmelidir. Fakir talebeye yardım yapıla- madığı için, birçok yaratıcı kabi- liyetler yokluk içerisinde eriyor. Burs usulü genişletilmelidir. Istılahlarda vahdet olmayışı da talebeyi çok müşkül mevkide bı- rakıyor. Bu da ehemmiyetie na- zarı dikkate alınmalıdır.” Zeki Salih Başar da Bayazıt ve Şehzadebaşında evvelce tek tük meyhane varken şimdi bura- larda meyhane bolluğuna işaret etmiş, talebelerin bu gibi yer- lerde vakit geçirdiğini söylemiş ve: “— Evvelce arkadaşlar yol u- zun diye meyhanelere gitmeyor- lardı, şimdi meyhane ayaklarına gelmiştir. Meyhanelerle mücadele edilmeli, bu mücadele kahvelere de teşmil olunmalıdır.” demiştir. Cahid Kocabaş'da talebenin o- kumaktan başka eğlenmek gez- mek gibi şeylerden zevk alacağını ve bugünkü şartlar dahilinde bu imkânların mevcut olmadığını ileri sürerek demiştir ki: «—. Süratle bir Üniversiteliler klübü teşkil edilmelidir. Talebe burada rahat rahat okuyahilmeli, “dinlenebilmeli, fikri ve bedil ihti- yaçlarını tatmin edebilmelidir.” Yurttan Şikâyet Cafer Yıldıran yurd talebeleri- nin karşılaştıkları müşkülleri şu sözlerle tebarüz ettirmiştir: —- — Üniversite Rektörü Tıp Talebesile Bir Hasbuhal Yaptı bizi “Haydi mektebe!” diye kov- maktadır. Biz de bizzarlır dersi- miz olmadığı zamanlar vaktimızi *kahvede geçiriyoruz ve bitmez tükenmez tavla maçlarına başlı- yoruz. 6 senedir bitmeyen reka- betler vardır! Kütüphanelerde yer bulmak için karanlıkta yola çıkıyoruz ve hattâ yer kapmak için kavga edi- yoruz. Rahat rahat okuyacak bir yeri- miz yok. Bu sebeple kahve köşe- lerinde çalışmayı öğrendik. Bir Universite birliğinden bahsedili- yor, nerededir? Biz gölgesini bile göremiyoruz.” Rifat Bilge, Tıp talebesi için bir hastaneye ihtiyaç olduğundan bahsetmiştir. Nihad Bozkurd, her sene bir iki defa Anadoluya parasız seyahat- ler tertibini istemiş, F. K. B. sı- | ©" nıfın kaldırılmasını ve staj müd- detinin arttırılmasının lüzumlu görüldüğünü söylemiştir. Hayati Sedon, profesör ve do- çentlerin halkevlerinde fakirlere baktıklarını ve haftada bir iki gün de talebenin sıhhatiyle alâ- kadar olmaları lâzımgeldiğini ile- ri sürmüş ve: “— Hiçbirimizin vücudü tam bir,genç vücudü de- Bildir”, demiştir. Eskiler ve Yeniler Mesud Atasagon: “— Ihtiyarlar yeniliğe düş- mandırlar. Bu ilmi bir realitedir. Eskiler 15 senedir bir ilâç fabri- kası kuramadılar ve eskiler yal- nız ilmi inhisarları altına aldılar ve hâlâ bir Üroloji doçenti çıka- ramadılar.” demiştir. Fuad Özgen: “— Ben ensüline muadil bir formül buldum. Tecrübelerim iyi netice verdi; ihtiyarların uzviye- tini kan reaksiyonu ile tazeliyen bir ilâç yaptım, kediler üzerinde- ki tecrübelerimin muvaffakıyetle neticelendi. Sonra ihtiyar kadın- ların yüzlerini buruşukluktan kurtaran bir pat formülüm var, fakat profesörlerim benim gayre- timi kırdılar, beni teşvik etmek şöyle dursun, sen talebesin, böy- le şeylere karışma dediler, halbu- ki ben alâka bekliyordum.” Rektör bütün bu dilek ve mü- taleaları tesbit ettirmiş, üzerle- rinde ısrarla duracağını vedet- miştir. Bu toplantılar bir hafta “— Sabahleyin erkenden yurddevam edecektir. İtalyanlar Tepedeleni Tahliye Ettiler Ankara Radyo Gazetesi, dün akşam Yunan - İtalyan harbine ait şu malümatı vermiştir: “— Assosiated Press'in Arna- vutluk huduaundaki muhabiri- nin verdiği bir habere göre İtal- yanlar Tepeaelen'i tahliye etmiş- lerdir. Bu suretle Tepedelen de Yunanlıların eline geçmiştir. Yu- nanlılar. bu civarda yeniden bir çok mühim mevziler ele gçirmiş- ler ve külliyetli miktarda malze- me iğtinam etmişlerdir. Yine bir habere göre de Yunan kıt'a- ları büyük bir İtalyan tank hü- cumunu muvaffakıyetle tardet- mişlerdir ” Atina 1(A. A.) — “Tebliğ”: Kıt'alarımız bugün 1900 metre irtifamda dağlık bir mıntakada muvaffakıyetle neticelenen mu- harebeler yapmıştır. Düşman elindeki mühim bazı mevzileri zaptettik ve 150 esir aldık. Cep- henin diğer bir noktasında düş- manın tanklarla yaptığı bir hü- cum daha başlangıçta kırılmış- İtalyan Tebliği Roma, 1 (A. A.) — “Tebliğ”: riye ve topçu faaliyeti olmuştur. Düşman tecemmüleri alçakta u- can tayyarelerimiz tarafından kü çük çapta bombalarla —müessir surette bomt ardıman edilmiştir. Ege sularında: — torpitolarımı- zın gece cevelânları esnasında bir torpitomuz düşman muha- rebe gemileri refakatindeki gemi- lere hücum etmiştir. Asgari on bin tonluk bir vapura isabet vâ- ki olmuş ve derhal batmıştır. Düşman gemilerinin şiddetli mu- kabelesine rağmen torpitolarımız salimen üslerine dönmüşlerdir. Askeri Vaziyet (Başı 1 incide) ha ıslah etmiş, kuvvetlerini ve hazir- lıklarını aritırmıştır. Şematik bir çer- çeve içinde Şimali Afrikadaki bugün- kü askeri vazıyet, şu - kalın çizgiyi gösterir: Büvük Britanya imparatorlu- ğu müdafaadan çıkarak galip ve hâ- kim bir dereceyi bulmuş; İtalyan im- par B de, inhi- zama uğramış; Fransaya gelince -Müs 'deki mevkiini muhafaza et- miş ve yalnız ana vatanda mağlüp ol- muştur F bu y o kadar &ehemmiyetli ve o kadar kuv- vetlidir ki, Almanya ile yapılan üzün- tülü temas ve konuşmalarda onun ye- gâne teşkil Şimal! Atrikada General Weygand- n & darlığı altında l kuv Ekselâns İsmet İNÖNÜ teyit eylemektedir. grafları teati etmislerdir; Ekselâns B. Korizzis BeLE riyet Hük şu sözleri sövlemiştir: *Trablusecarp ve Yı istan iblâğı zatiâli hadiseleri İtalyadaki Nazi - Fa- sist rejiminin çürümüş olduğunu isbat etmiştir Atina ve Kahire üzerine muzafferane yürüyecek- leri yerde, Faşitler, Trejimlerini ıdare edebilmek için Nazilerden yardım istemekte ve hattâ ken- dilerini onların idare etmesini bi- le göze salmaktadırlar. Bütün bunlar bize, önümüzdeki uzun ve çetin hadiselere karşı koyabil- mek için büyük bir cesaret ver- mektedir. Biz büyük işler başar maya lâvik olduğumuzu isbat e- deceğiz. Ne zaman ve nasıl yapa- cağımızı söylememekle beraber, büu harpten muzaffer çıkacağımı- za eminiz O güne kavuşunca İn- gilterenin uzun tarihinde en şe- tefli devrevi tesşkil eden bir za- manda yasamakta olduğumuzu söylemek hakkını kazanmış ola- cağız... Filhakika bu devir, vazi- felerin hakkile yapıldığı ve şe- refli işlerin başarıldığı bir devir olacaktır., KEF SN a Mümtaz iş arkadaşım Hükümet Reisi sında Yunanistanın uğradığı elim ziya” mü y dolu sözlerinizden son derece müteheyyiç olarak zati devletinize teşekkür ederim. Büyük acımıza zatı devletinizle dost ve müt- tefik asil Türk milletinin gösterdiği şiddetli alâka gerek beni, gerek milletimi derin bir surette mütehassis etmekte ve iki memle- ketimizi sıkı sıkıya birleştiren dostluğun kuvvetini bir kere daha kil Dr. Refik Saydam'la Yunan Başvekili Korizis, Milli Şef Elenler Kralını Taziy e Etti (Başı 1 incide) TÜR İYE REİSİCÜMHURU ANKKARA Jan n_le;tnksus’m şah- CÜRTAÜTLMAN iyle le Bayan Metaksas'a Tâziye Telgrafı 1 (A.A.) — Reisicümhur İsmet İnönü, Bayan Me- taksas'a bir taziye telgrafı çekmiştir. Başvekilimizle Elen Başvekili Arasında Ankara, 1 (A. A.) — Metaksas'ın ölümü münasebetiyle Başve- vetler, ne kadardır? Bazı bitaraf as- keri muharıitler ve müşahitler, bun- ları yarım milyona kadar çıkarmak- tadır. Fakat daha ziyade itimat tel- kin eden kaynakların verdiği malü- mata bakılırsa, Bu Fransız ordusunun hakiki mevcudu 300 binden fazla ol- mak :cap eder, Bunların 180 bini Tu- nusta, 70 bin! Cezairde, 50 bini de Fasta tahşit edilmiştir. Ordunun tec- hizat mükemmeldir. ve son zaman- larda bir kat daha mükemmelleştiril- miştir; bilhass? zırhlı muharebe vası- taları, tank ve topçu bakımından, Ma- _resal Grazisni'nin mağlübiyetinden evvelki şimali Afrika İtalyan ordu- su ile boy ölçüşebilecek derecede kuv- vetlidir. Bu ordunun mühim bir kısmını yer- il kıtalar teskil eder. Fakat bunların askeri kiymetleri ve hizmet iktidarla- rı, İtalyan ordusundaki yerli kıtalara nisbetle, yüzde yüz yüksektir. Denizcilik bakımına gelince, hali- hazırda Kasablanka, Oran, Bizerta ve Gabes üslerinde bulunan deniz cüzü- tamları bakkında sarih malümata ma- lik değiliz. Fekat bazi denizcilik mü- una göre, şimali Afrika li- ğgıdaki tel- BAŞVEKİL ATİNA Dost ve müttefik asil Yunan milletinin acı yas haberi Cümhu- ve beni fevkalâde müteellim etti. ve müteheyyiç taziyelerimizin kabulünü ve Kraliyet Hükümetine iâlinizden rica ederim. En samimi Dr. Refik Saydam den rica ederim. vir * Ekselâns Dr. Refik Saydam Başvekil ç ANKARA Büyük Şefinin şahsında Yı ist. uğradığı ziya' ü betiyle gerek şah , gerek Cü iyet Hükümeti namına vâki muhabbetkâr sözlerden son derece müteheyyiç olan Elen mil- Netinin uğradığı son derece acı yasa dost ve müttefik asil Türk milletinin iştirakinden dolayı en derin şükranlarımızın ifadesini kabul buyurmanızı Kraliyet Hükümeti ve kendi namıma zatiâliniz- Majeste Kralın itimadiyle çağırıldığım ağır vazifeyi üzerime alırken size şunu temin etmek isterim ki, Jan Metaksas'a rehber olmuş 'olan yüksek prensiplerden mülhem olmaktan fariğ olmıya- cağım, Ve iki memleketimizi sıkı sıkı birlestiren çözülmer dosı. luğa ayni imanı besliyerek bütün gayretlerimi onun eserinin ida mesine hasredeceğim. j Hariciye Vekilimizin Telgrafları Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu ile Yunan Başvekili ve Hari- ciye Nazırı Korizis arasında taziye telgrafları teati edilmiştir. Eâaticiyîi:.lekilimiı. Bayan Metaksas'a da bir taziye telgrafı gön- KA aei b A y M ç A A f ; ü S manlarıma iltica eden Fransız donan- masının umumi tonilâto hacmi, bir 860 bin kadardır. Denizcilik bakımın- dan asıl ehemmiyetli olan nokta, bu- radaki Fransız deniz üslerinin mükem meliyetidir: Yalnız Bizerta üssünün kiymeti, bütün bir deniz filosunun kıymetine muadildir. Garbi Akdeni- zin en mühim üssü, burasıdır. Bu üs, bütün İngiliz donanmasını istiap ede- cek kadar geniştir Gelelim hava kuvvetlerine: Müta- rekenin imzası anında Şimalt Afrika- daki Fransız hava kuvvetleri, 700 tay- yareden ibaretti; Bunların arasında son sistem bombardıman tayyarele- ri de vardır. Mütarekeden sonra ha- va kuvvetleri de çoğaltılmıştır; İki pek kuvvetli hava meydanı olan Ka- ruba ile Sidi Ahmed olduğu gibi du- tuyor. Bu ordunun başında Wveygand'dan maada, Amirs! Abrial'da bulunmakta- dır ki, Fransız ordu ve donanmasının er muktedir kumandanları da bunlar- dir. A son İngiliz riyetleri, Weygand ordusunun askeri kıymetini ve manevf kudretini bir kat daha arttırmıstır. Mağlün Fran sanın bu son ordusu, acaba rünün bi- rinde bir işe yarayacak mıdır? Bu. hadiselerin ınkişafına bağlıdır; Yakın bir istikbal, bize bu sualin müsbet veya menfi cevabını verecektir. Her halde muh işti “Yunan cephesinde normal dev-| At Cenaze Merasimi (Başı 1 incide) Sen-Sinod azaları, askeri ve siya- si yüksek memurlar, yabancı se- faretler erkânı ve ingiliz ordula- rı mürahhas heyeti kliseye gel- mişlerdir. Merasime Atina baş- piskoposu riyaset etmiştir. Bu merasim yapilirken mubalâgasız bütün Yunanistan ağlamakta idi. Kral, prens ve prensesler, Bayan Metaksas, büyük ölünün ailesi ef- radı ve merasimde hazır bulunan- lar diz çökmüşlerdi. Hükümetimizi Atina Sefiri Temsil Ediyor Atina, 1 (A.A.) — Atina ajan- sı tebliğ ediyor: Türk hükümeti, Metaksas'ın cenaze merasimine iştirak etmek üzere, hususi bir heyet gönder- mek arzusunu izhar etmiştir. Fa- kat vaktin müsâadetsizliği dolayı- siyle Türk hükümetini temsile ve cumhurreisi ile hükümet namına çelenk vaz'ına Atinadaki Türkiye büyükelçisini memur etmiştir. Kral, veliahd, kral ailesi erkâ- nı, Yunan ve yabancı hükümetler tarafından gönderilen çelenkler- den başka çelenk kabul edilme- miştir. KN y Yeni Başvekilin Nutku Atina, 1 (A.A.) — Yeni Başve- kil Korizis Gereral Metaksas için inanın büyük kilisesinde yapı- lan dini âyinin sonunda mühim bir nutuk söylemiştir. Başvekil, çok beyecanlı bir ifade ile, Me- taksasın 1912 den 4 Ağustos 1936 tarihine kadar geçen müd- setmiş ve şunları söylemiştir: “Bundan üç ay evvel.. senin da- vetin üzerine bütün Yunanistan, büyük bir disiplin ve vatansever- lik göstererek, düşmana müttehit bır cephe aldı. Cenabı- ın iradei ezeliyesiyle sarsıl- maz olarak, iman ve şecaatle. kalplerimiz dolu olduğu halde şeref yolunda yürüyoruz.. Yolu bize sen göstermiştin. Şef, Uyu.. bu yol Yunanistanı zafere isal e- decektir.” İsviçrelilere Göre (Başı 1 incide) tarafından şimali Afrikada irat edilecek nutka büyük bir ehem- miyet atfediliyor. “General de Gaulle de dün İi- rat ettiği bir nutukla bütün Fran sızları Almanlara karşı birleş- meye ve mücadeleye davet etmiş- AM De Gaul'ün Heyecanlı Bir Hıtabesi Londra, 1 (A. A.) — Hür Fran- sızıar, Teskilâtı Şefi General de Gaülle, radyoda Fransız milleti- ne ve Fransız Afrikası ordusuna heyecanlı bir hitabe iradetmiş ve İtalyan İmparatoruğunun yı- kılmasında Hür Fransız kuvvet- lerinin istirak hisselerini tebarüz ettirdikten sonra, şunları söyle- miştir: “Fransanın mukadderatı, doğ- rudan doğruya Akdenizdeki bü- yük harbin neticsine bağlıdır. E- ğer bu harp kaybedilecek olursa, Fransa, uzun zamanlar icin istik- lâlini kaybedeceği gibi. İmpara- torluğa da veda etmek mecburi- yetinde kalacaktır. Fakat bu harp kazanıldığı takdirde, düşmanla- rin mukadderatı kat'i surette te- ayyün etmis olacaktır. Çünkü zafer, Avrupaya ve Fransaya doğru havalanabilmek için, Lâtin aenizinir. malik olduğu hareket üslerinden istifade etmek zaru- retindedir.,, General de Gaulle, Amerika- daki Fransız ordusu kumandan. subay ve erlerine hitaben şu söz- leri söylemistir: “Biz, Hür Fransızlar, büyük bir disiplin ve teşkilât gayreti sayesinde bugün gemilere, aske- Fi kıt'alara ve tayyare filolarine sahip bulunuyoruz. Yakında bu kuvvetlerden bahsedildiğini du- yacaksınız — Fransız Afrikasın daki kun.andan, subay ve er ar- kadaşlarım.! Fransanın mukadde ratı silâhlarırızın yanıbasında ta. ayyün ederken, siz, silâh elde fakat ümttsiz ve haysiyeti kırıl- mış bir halde, seyirci mi kala- caksınız ? Gelin, hep beraber ha- reket edetm ve harplerin en â- dilini -şeref ve hürriyet harbi- ni- hep biri:kte kazanalım.,, İstilâ Teşebbüsü (Başı 1 incide) yanın elinde hâlâ 35 bin tayyare vardır. Fakat bunların ancak 6& bini birinci sınıf tayyaredir. Ya- ni istenildiği her zamanda istifa- de edilecek tayyare miktarı bu- dur.” “Ingilizler, Almanyanın İngil- tere üzerine yapacakları büyük taarruzun kendileri için büyül tehlike teşkil ettiği kadar büyü: bir fırsat olacağım söylemezi dirler. Çünkü Ingilizler. muhle mel Alman hücumunu karşıla- mak için bütün tedbirleri almış İmaza sokacaktır.,, det zarfındaki hayatından bah- - &ct lardır. Çünkü böyle bir taarruz' — teşebbüsünün muvaffakıyetsizli- — gi Almanyayı da büyük bir çık- h ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: