Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
329 - 940 T AN ABONE BEDELİ FRANSA Niçin Mağlüp OLDU? Fr bugünkü mağlübiyeti, daha sulh seneleri içinde kaynıyan ietimal çarpışmalarda Nazizmin yü- rüyüşüne müsamahakâr ve yardım- ©1 bir vaziyet almasının neticesidir. Fransa, Meüuse köprüsü uçurulma- dığı için değil, iç köprüler çok ev. velden uçurulduğu için mağlüp ol- Türkiye Ecnebi İ—— ; l400 Kr. — 1 sene — 2800 Kr. ; dl700 " — B AY 1500 * ; 400 " 8 Ay gğ M Ş AAA TLAMER — Gf Vd (İBUGÜN Hoşnutsuzluk ! ha Yazan: Ömer Rıza Doğrul iyana mahkemesinin ver. diği karar Macaristanda Sevinç uyandırdığı kadar Roman- Yyada hoşnutsuzluk uyandırmış Ve Romafl'ya halkı protesto mi. tingleri ve nümayişlerle bu his. lerini açıkca göstermek İstemiş. lerdir. Macarlar, kendilerini fe- dakârlık ihtiyar etmiş ve anlaş. ma yolunda haklarının bir kısmı üÜzerinde 1star etmeyen bir ci. Vanmertlik göstermiş saydıkları halde Romanyanın muhtelif yer- lerinde kan dökmeden teslim ol- Mayı hazmetmeyen bir - haleti 4 ruhiye ve bu haleti ruhiyenin te. ?_ zahürleri göze çarpmaktadır. Ro. (V>manya hükü bu h K luğu tadil etmek ve onun yayıl- Masına mânj olmak için elinden geleni yapıyor, fakat Romanya halkı maruz kaldığı haksızlığı hazmetmiyor ve kendi vatanı saydığı bir ülkeye karşı vazife. Sini yapmamış olmak yüzün. den derin hir teessür hissediyor. Arzı Mev'ut : illetlerin “arzı mev'ut, M telâkki ettikleri her yurt bu mahiyettedir. Her millet, her tanlı cisim gibi bir bütündür. Canlı cisim en küçük yarayı bile tedavi edip bertaraf etmedikçe bütünlüğünü, ve bu bütünlüğün verdiği hoşnutluğu hissetmez. Her millet te, yurdu haricinde kalan vafan parçalarını camiası. na katmadıkca, yurt haricinde yaşayan vatandaş kütlelerini va- tan camiaşı içinde kucaklama. dıkça, bütünlüğün verdiği huzur. dan mahrym olur ve hoşnutsuz. luk içinde kıvranır. Bu yüzden “arzı Meyvy't,;, yurt dışında ka- lan vatan parçasıdır. Ve bu yurt parçası vatan camlasına katıl. madıkca 49 yatan huzur duymaz. Transilvanya, Macaristan için bir eç Arzı Mev'ettu. Bugün ise, Ro- manyaâ İçin bir arzı mev'ut ma- hiyetini alıyor. Demek ki mese- le hallolunmamış, belki - diken. leşmiş ve hir haksızlığın, muka. | bil bir haksızlıkla karşılanması. sına bakılmıştır. Kim bilir, han- gi fırsat Remanyalıların dilek. | Jlerine yör olacak ve onları “arzı | mev ut,, a kavuşturacak! Bombardımanlar : Bombırdımnnlnrın tahribat Sahası genişlediği halde daki Şüpheler gittikçe artıyor. A_llm!n)'ının İngiltereye karşı va. ziyeti sertleştikçe İngilterenin vaziyeti de Almanyaya karşı ay- ni Mahiyeti alıyor. ih kış mevsimine uzana. cağl ârtık katileşiyor ve bu yüz- den Almanların daha şimdiden î'_nt“;’a':deki kışın askeri istihsa. b $i mevsimi olacağını söy- Tediklerini işitiyoruz. X __İ' askeri istihsalât yarışına dö- küldüğü takdirde hangi tarafın galebe Çalacağını gelecek bahar Ve YAZ Mevsmi gösterecek. Bir tayafta Almanya, diğer ta- Tafta İnçiltere ve Amerika bu YPTYISA giriyorlar ve bu yarışı ka- için uğraşıyorlar. Bu ya- uö—"ı i tarafın kazanacağını tlkyb:l?k bize düşmez. Yakın is- b h dili bu yarışın neticesini ütün dünyaya bildirecek. İA TTTT T L AD ADT OYUNLAR ni kı'kııı bir testide sekiz kilo sirkeleri VarmlR YaLe y riya bölüşmek İsterler, Hal- seki SA testilerinden başka kap, terazi, dirhem Yop | Boş testilerden birisi üç ki. lo, Öiğeri ye L Kij sirke alırmız. Bunlar, sirkeletini l Dü lürler? Hallir K, gekiz kilo sirkeden İiç kilo- . .t fti boşaltıp doldururlar ve onu — beş kilolük teyiy, gökerler. Gene üç kiloluk tes- tiyi döldüm K LA LA kiloluk testiye ko- yunca beş Yicluk dolar, üç kilolukta bir ki- do Birke Ki Beş kiloluk dolmuş testiyi se- Kiz kilo 4a . . gölü olan kaba aktarırlar. Beş kiloky , 0: boş kalınca üç kilo testide arta kalak vi Çiyı sirkeyi beş kiloluk testi- nin İçine y . Bir kere de üç kiloluk Ça ıi'—l-mııı beş kiloluğa aktarınca dör- der kiloya A yrslmış blur. | | | | l kati bir netice vermesi hakkın. İ İ | b" | —r SUAL - CEVAP - AaünanA) ) tepten Kecen sene ikmal imti- '.'::'k"'*ıx mezun oldum, Leylt meccani ö e İltehin birinci sınılına girebilir miyim? y esiniz, Ikmalsiz sımıf geçmiş ol- n Ütmer, * dı'r: Hak Yapı Kooperatif girketi nerede. ir (evi Bö_,k bir şirket mevcuttur. Fakat bu- gün Taaliyetini — tatil - etmiş bulunmaktadır. Mefsüh çinlığığı için gene faaliyete geçe Bilir. —— YAZAN——— Sabiha Zekeriya SERTEL Fransanm kısa bir zamanda mağlüp oluşu, demokrat Fransada nazist bir hükümetin iktidar mevkiine gelişi herkesi şaşırttı. Bu mağlübiyet için orta. ya muhtelif sebepler kondu. Ev. velâ şurasını aydınlatmak lâzım ki, nazist hükümet Fransaya an- sızın. gelmiş değildir. Saniyen Fransa Almanyaya karşı kâfi de. recede kuvvetli olmadığı veya askerlerin harbetmediği için de mağlüp olmuş değildir. Fransa. nın bugünkü mağlübiyeti, daha sulh seneleri içinde kaynayan iç. timai çarpışmalarda, nazizmin yürüyüşüne müsamahakâr ve yardımcı bir vaziyet almasının neticesidir. Nazizm Almanyaya hangi şart- lar içinde gelmişse, Fransaya da aynı şartlar içinde gelmiştir. 1953 buhranı bütün Avrupa ve Âme- rikayı kasıp kavurduğu devirler. de, harpten yorgun ve büyük borçlar içinde çıkan —Almanya, ihtilâlin kenarına gelmişti. Al. manyada nazizm, bu ihtilâli kar- şılamak için büyük sanayicilerin teşvikı ve Sosyal demokratların ihmalile Hitler'i ve nazizmi ik- tidar mevkiine getiren bir hare. kettir. 1933 buhranından sonra müşkül vaziyette olan Fransız sanayicileri de memleket dahilin. de günden güne kuvvet bulan sol cereyanlar karşısında nazizmde kendileri için bir kurtuluş yolu sezdiler, Daha 1934 te milli Şo- venistler, Aktion Francaise (krali yet taraftarları), Solidarite Fran. caise, Genç vatanperverler gru. pu, polis kuvvetleri, eski muha. ripler, daha bunun gibi mürteci daha birçok teşkilâtlar, elektirk tröştü müdürü Mercier'nin ida- resi altında birleşmişlerdi. Par. lamentoda sol fırkaların kuvvet. lenmesi, sağ fırkaları endişeye düşürüyordu. Parlamentoda bur- juva hükümetinin sol cenahını teşkil eden Daladier ve Chau- temps hükümetini devirmek için sağ cenah tarafında» açılan mü. delede Stavisky skandalini ve. sile ittihaz ederek Daladier hü- kümetini düşürdüler. Bu mürteci teşkilâtlar ve matbuat daha 1934 te parlamento rejimi aleyhinde neşriyat yaparak milli temerkü- zü, ve nazizmi müdafaa eder bir cephe aldılar. Nazist teşkilâtları resmen faaliyete geçti... Sokak nümayişleri günlük hâdiseler a. rasına girdi. Nihayet 6 şubat 1934 te bir isyan mahiyetini al. dı. c ont de la Rogue'ün liderli- ği Aaltında teşekkül eden “Ateş Haçlılar,, diğer nazist teş. kilâtlarla beraber parlamentoyu dağıtmak ve nazist diktatörası kurmak üzere Şubat 1934 te meclisin açılması münasebetile meclisin üzerine askeri bir yürü. yüş yaptılar. 11 Kâ idı Fransada bir vakitler günlük ha diseler sırasına girmiş olan bü. yük sokak nüm ayişlerinden biri yangın kundakları koydukları, birçok insanın ölümüne sebebi- yet verdikleri halde, bu nümayiş. lerin tam bir hürriyet içinde ha. zırlanmasına müsaade etii. An. cak halk mubhbalefete geçtikten sonra polise ateş emri verildi. İs- yanın sonunda yapılan tahkikler ilk defa nazistlerin ateş açtığını ispat ettiği halde nazist liderle. rinden hiçbiri tevkif edilmedi; bunlardan tek bir fert mahkeme. ye sevkedilmedi, 7 Şubatta mec. lisin büyük bir ekseriyetini haiz olduğu halde Daladier istifa etti. Nazist matbuat bu istifayı dikış- ladı, bü neşriyat arasında ya. rım - nazist Tardieu'nun da sev kulceyşi vaziyeti meydana çıktı. Ve şubatta nazistlerin bu nüma- yişlerine karşılık olarak komü. nistlerin yaptığı sokak nümayişi hükümet tarafından durduruldu, yüzlerce tevkifat yapıldı. Bi emokrat Fransada bu hâ- diseler nasıl oluyordu? Meclisin ekseriyet reyile iktida. ra gelen Daladier bir sokak nü- mayişi karşısında nasıl oluyor da istifa ediyordu? Demokrasinin şampiyonu Daiadier, Fransız sos. yalizminin meclisteki mümessili, faşistlerin bir parlamento hücu- mu karşısında niçin istifayı ka. bul etmişti? “Parlamentonun ha- kimiyeti,, , “kanun ve nizam,, , “rey sahiplerinin arzusu,, , de- mokrasinin bütün vaitleri ne ol- muştu? Hepsi siyasi fırkalara hâkim olan mali sermayenin ver. diği bir kumanda ile üfürülmüş- tü. Daladier, mali sermayenin emrine itaat etmek için çekilmiş. ti. Daladier mücadele etmek iste- se, gene yapamazdı, çünkü polis irtica kuvvetlerinin elinde idi, ordunun mühim bir kısmı nazist. lerin elinde idi. Mareşal Lyautey bu isyan esnasında “eğer meclis nazistlere mukavemet gösterirse, Parisin üzerine yürüyeceğini,, bildirmişti. Umum fırkaların na- zizme karşı müşterek bir cephe yapamaması, Fransanın nazizm karşısında birinci mağlübiyetine sebep oldu. Bu hâdise ile, demok. rasinin şatosu, faşizmin karşısın- da yıkıldı. Daladier nutkunda istifa şu sebepleri gösterdi: *“Faşist teşkilâtları meclise hü. cufa etmek, meclisi dağıtıp nazist diktatörası kurmak için seferber edilmişti. Bugün tetkik bürosu- nun elindeki vesikalar bunu ispat etmiştir. Bunlara karşı muhale. fet sol ve sağ kuvvetler arasın- da bir ihtilâle müncer olabilirdi. Fazla kan dökülmesine mâni ol. mak için istifayı tercih ettim.,, İsyan vesikaları elinde olan demokrat bir hükümet niçin ic- raata geçemedi? Bir küçük isya. nı bastıramayacak kadar âciz mi idi Herhangi bir sokak nümayi- şinde yüzlerce insan tevkif eden hükümet, nazistlere karşı neden bu kadar iktidarsızdı? Daladier bunun cevabını vermedi. Bu su. retle 7 Şubat 1934 te Fransız parlamentosu kendi idam hük- münü, kendi ellerile imzaladı. undan sonra yerli nazizm, Almanyadan aldığı yar. dım, dahilde gayrimemnun unsur lardan, büyük sanayicilerden al. dığı kuvvetle günden güne kuv- vetlendi; ordunun üst tabakası ellerinde idi; nazizm tehlikesi Fransayı içinden ve dışından sa. riyordu. Buna karşı ancak 1936 dan sonra harekete - geçtiler, müttehit cephe hükümetini yap. tılar. Fakat Habeşistan mese. lesinde, İspanya harbinde, Avus. turya, Çeko.-Slovakya meselele. rinde, nazizmin bütün muvaffa- kiyetleri karşısında müttehit cep. he hükümeti yerinden kımılda. yamadı. Çünkü ipini sanayi tröst- lerinin eline veren bu kuvvet, ip çekilmedikçe Ooynamak ikli- darında değildi. Harbin patlama. sı sıralarında, müttehit cephe hükümeti yıkıldı; nazist unsurlar büyük bir hürriyet içinde faali. yetlerine devam ederken, sol un- surlar âtıl bir hale getirildi, Be- şinci Kol harpte nazizmin mu. vaffakiyetini hazırlamak icin bütün köprüleri tuttu. Fransa Meuse köprüsü uçurulmadığı için değil, iç köprüler çok daha ev. velden uçurulduğu için mağlüp oldu. için Mis Helen Ehren geld - Yaralıların Peşinde - Yaralılar Kervanı Yolda M is Helen kumral, mavi d gözlü, sevimliliği ve ca- zibesile meşhur on sekiz yaşında Amerikalı bir genç kızdır. Harp çıktığı zaman Fransada heykel- traşlık tahsilinde bulunuyordu. İlk fırsatta o da gönüllü olarak Kızıilhaça yazıldı ve atölyesini kapattı. Kendisine ne iş yapabi. leceği sorulduğu zaman: — Bana bir hasta otomobili ve. riniz, ben Oon üç yaşımdanberi otomobil kullanmasını bilirim, demiştir. Böylece Kızılhaçın yaralı taşı- yan otomohillerinde çalışmağa başlayan Helen, başına gelenleri şöyle anlatmaktadır: Yaralıların Peşinde “— Ben her hava hücumun- dan sonra etraftan yaralı topla. maya ve onları hastanelere gö- türmeye başladım. İlk seyaha. tim Soisson'a oldu. Oradaki yara- lıları Parise getirdik. On mayısta mobile bindirmek üzereydik ki gene kulaklarımızda motörlerin uğultuları çınladı. Bir düşman hava filosu üzerimizde dolaşma. ya ve bombardımana başladı. Fa. kat bu bir şey değildi. Zira ça- buk gittiler. Yaralılar Kervani Yolda Kabahat Kimsede Değil... İşi Benimsememekte! Kırk beş sene Pariste otur. duğu halde Fransızca öğ. renemiyen ressam Galibin bu kalın kafalılık rekorunu işiten bir dostum: — Zavallı Paris! Diye ressa. mın gabavetinden ziyade otur- duğu memlekete acımıştı. Ressam Galip kitap okuduğıı zaman çıkar dığı yerleri uy. u hücum kesilir on iki otobüsten müteşek. kil bizim yaralılar alayı yola çıktık. Henüz bir köprüden geç. miştik ki gene uğultular duyduk ve bizim beş saniye evvel üzerin- de bulunduğumuz köprü yerle yeksan oldu. Hayatımız bir sani- yelik bir tesadüf neticesinde kur. tulmuştu. Şimdi bulunduğumuz yer u. fak bir meydanlıktı. Dört bir ta- rafımızda su vardiı ve köprüler birer birer uçurulmuştu. Bizler hemen otobüslerin altına saklan- dık ve Allaha dua eylemeye baş- ladık. Bombalardan bir tanesi Fontain.Bleu'da müthiş bomb dımana maruz kalan hastaneleri tahliye ettik. Buradan kurtardı. ğımiız hasta ve yaralıları yıldı- rim süratile Parise götürdük. Soisson'a vardığımız zaman çarşı meydanını harap bir halde yerlere serilmiş zavallı köylüler. le dolu bulduk. Ellerindeki mey. va sepetleri yerlere yuvarlan. mış, meyvvalar etrafa saçılmıştı; kümeslerinden kurtulan piliç ve tavuklar korkudan sersem ser- sem öteye beriye kaçışıyorlardı. kerv; ızın en başındaki oto- büse isabet etti. O tayyare ve motör gürültüsü arasında bile bu bitkin yaralıların çığlıklarını duydum ve bu vaveylâ hâlâ ku- laklarımın içinde çınlamaktadır.,, Nihayet Mis Helen menziline varmış ve emanetlerini teslim etmiştir. Halihazırda — kendisi Vichy'dedir ve ilk fırsatta Ame- rikaya dönmek arzusundadır. Zi. ra bugünkü Fransada ne tahsili- ne devam edebileceği bir sanat Akademisi, ne de iltihak etmek Tam meydandaki biçareleri oto. istediği bir Kızılhaç kalmıştır. LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ ERKEKLİK VE DİŞİLİK.... B u tâbirden dolayı bayan okuyu cularımdan özür dilerim: — Je- netik bahsi bütün canlı cisimlere şa- mil olduğundan dişilik demeğe mec. bur oldum, Kadmlık yalnız insanlara mahsus olduğundan, mektep hocaları da meleklerden bahsederken, onlarda erkeklik ve dişilik yoktur, derler. Ço- cuklar da kendi kendilerine, fakat yer melâikelerinin hepsi dişidir, diye dü- şünürlerdi... Bu dünyada yaşryan canlı cisim. lerden —ayni zamanda hem erkek hem dişi olmıyanlardan hemen hepsinde erkeklerle dişilerin sayısı bir olduğu tabiat ilminde istatiztiklerle sa bit bir şeydir. İnsanların da hepsi bir- den tetkik edilirse dünyadaki erkek- lerle kızlarm sayısı aşağı yukarı mü. savi çıkar, Sonradan kadınların daha çok olması erkeklerin çocuklukta bile kızlardan ziyade — telef olmalarından ileri gelir. Tabiatin kurduğu bu kaide insan. larm da aklına uygun olmakla bera- ber, erkeklik ve dişilik acaba ne zaman belli olur, diye sorulabilir: Ana ve baba tohumlarının birleşmesinden hâ. sıl olan ilk hücreden, yavrunun erkek veya dişi olacağı bellidir. Yavrunun erkek veya dişi olacağını ilk hücrede. Iki ikromosomlar gösterir. Bu ilk hücrenin kromosomları mik. roskopta tetkik edildiği vakit —24 babadan, 24 anadan gelen— 48 tane peratör Cevdet, Cerrahpaşa has. 7 Şubata kadar devam eden, so. kaklarda ikat mücadelesi ÇA inden tam çıkmak üzere iken telefon çaldı. ÇTMA 4, varan bu isyan hareketleri halk ve polis arasında büyük zayiat ve birçok mühim caddelerde mühim tahribat yapıyordu. Asiler sokak- larda “Fransayı kurtarmak için Almanya ve İtalyada olduğu gi- bi bir lider lâzımdır,, diye b_:ğı. rıyorlardı. Daladier hükümetini düşürmek için yapılan bu nüma. yişleri nazist lideri, aynı zaman- da polis müdürü Chiappe idare ediyordu. Asiler Borbon sarayı. Meral dü: — Alo! Rica ederim doktor, bir da- kika Kirürji kısmma kadar çıkar mı- sınız? 30 numaralı hastanın ateşi çok yükseldi. Cevdet Yücel, bütün bi dekemdi 'A * mırıldanıyordu: — Hastabakıcı Meral!.. Ha, şu yeni gelen kırmızı saçlı maymun.. 30 nu. maralı hastâ,, 30 numaralı hasta,. Şu apandisitten ameliyat oları Bursalı o- lacak. Hemşire Meral,, 30 numaralı yata. ğın üzerine eğilmiş, hastanm alnını operatörler gi. kendi kendi nı, parl mi Ta ettikleri, halk arasında silâhlı çarpışmalar olduğu halde, polise, nazistler üzerine silâh atılmama. sı emrini veren bu polis müdü- rü idi. Action Francaise, Echo de îeî?s;zıLâı Jo;u_;; Figaro gibi mür. atbua YERÜZ u kıyamı alkışla. Bütün bu vaziyet karşısında sol demokrasi, Daladier hükü. ışetıdıîe vaziyet k:rldı? Daladier- nin düşmesine nin düşmesine karşı yapılan bu kta idi. Saçları, beyaz çarşaflar üzerinde, bir altın ve bakır külçesi gi- bi parıldıyordu. Doktor Yücel, bu manzara karşı- sında, “İşte göze çarpan bir tablo!,, diye düşündü. Ancak, bir kaç gün sonra, doktor, asansörde rastladığı hemşire Merale, alaylı alaylı: — Farkımdayım: 30 numaralı has. taya hususi bir alâka gösteriyorsunuz. Meral kızardı; çapkın gözlerini in. direrek fısıldadı: — Sevişiyoruz, Bay doktor; hem de et M Da. ladier, hükümetine itimat reyi verdi, komünistler kar. üttehit bir hi şı mütte! cephe yapmağı teklif ettiler. Talepleri reddedil. di. Diğer sol firkaların büyük bir ekseriyeti Daladier'nin etrafında toplandı. Buna rağı Daladier 30 numaralı hastanın klinikte yattı- &1 üç ay zarfında, hemşirenin saçları. nı, beyaz ve hasta yüze kaç defa yak- laşmış olarak yakaladığımı saymak kabil olmadı. Fakat nihayet, doktor, bir akşam Merale, hastabakıcılar oda- sında, Na Eief:' —demiye mecbur oldu,— hükümeti, asiler mahpese hü. yakın olmasa, sizden, bütün hastalara müsavi muamele et. cum ettikleri. büyük binalara..menizi. ciddi hir cakilda rica edecek. HASTABAKICININ İDEALİ Yazan : Rüveyde Sinanoğlu tim; yahut ta... Meral atıldı: — Yahut çıkıp gitmemi mi? Zaten onu yapacağım, Bay Doktor; evleniyo- rum. — Evleniyor musunuz? — Evet evleniyorum; sizin 30 nu- maralı dediğinizle. — Şu ayakta durmıya takati olmı. yan zavallı ile mi? — Ta kendisi, Benim idealim zaten kendisine çocuk gibi bakacağım bir kocadır, eral Cerrahpaşa hi Bi nin ve saçlarının güzel renklerini da- ha çok göze çarptırmak için ilmi yahut 24 çift kromosomdan bir çifti. nin ötekilerin hepsinden ayrı durduk. ları göze çarpar. Bu bir çift kromo. dururdu; hele çapraşık isimlerde en hazır ceyap kavukluları geri. de bırakacak buluşları vardı. Radyoları olanlar elbette far. kına varmışlardır, Terfi listesi okunurken spiker bu kadar bile meharet gösteremedi. Bir çok i. simleri çıkaramayınca: | — Ajans listesinde bu İsim 0. kunmaz bir tarzda yazılmıştır! Diyerek işin içinden çıkıverdi. Liste arap harflerile olsaydı belki isimlerin yanlış ol bil. mesini kabul ederdim. Fakat ye. ni harflarle yazılan bir kelimeyi insan yanlış okumak istese oku. * yamaz. Ne yapalım? Yoksa da« ha okunaklı olsun diye hareke mi koyalım? Bundan anladığımız şudur: Ajans, Jlisteyi hazırlattıktan sonra bir kere karşılaştırmaya bile lüzum görmüyor; radyoda okuyacak olanın eline tutuşturu. yor; kapıp koyuveriyor. O zat te kendi kendine olsun bir defa göz gezdirmeden cihazın önüne geliyor ve okuyor. Sorarım bu * nasıl spikerliktir? Spikerler ken« dilerini binlerce adamlarım din. lediklerini unutuyorlar mı? De. 1 mek spiker'in eline dalgınlıkla meselâ bakkalın hesabı verilse — dinleyicileri terfi listesi yerinet — “*Yarım kilo sade yağı, sekiz yıla — murta, 250 gram kaşar pe k on kuruşluk sirke...,, Diye erzak — listesi dinleyecekler. Spiker bu- — nun farkına varabilirse derhal kabahati ya hademeye yahut bir '_'_ başkasına yükleyerek işin İçin.& ” k. Ya babal ama som ve onların terkibindeki binlı jenler yavrunun erkekliğine veya dişi. liğine sebep olanlardır. fnsan ilk hücresinde bu bir çift kromosomun ikisi de biribirinin ayni olursa çocuk kız doğar. Birisi ötekin. den küçük olursa çocuk erkek olur. Bu ayrılığın sebebi babadan gelen to. humdadır. Şimdiye kadar tetkik edile, bileh canlı cisimlerin hepsinde erkek tohumu —yarı yarıya— iki türlüdür. Bir türlüsünda 24 kr d ayrı duran bir tanesi dişi tohumunda. kinin aynidir. Bir türlüsünde, canlı cismin cinsine göre o ayrı kromosom kadın tohumundakinden ya daha kü- çük, yahut başka bir şekilde olur, ya. hut hiç bulunmaz. İnsanın erkek to- humlarından yarısında © ayrı kromo. som kadın tohumundakinden daha küçüktür. © İnsan yumurtası, yahut ilk hücresi. 1ni. teşkil etmek üzere birleşen iki to- humdan baba tohumunda o ayrı kro. mosom anne tohumundakinin ayni o. hlanca ilk hücre anne gibi kızdır. Baba tohumundaki kromosom küçük olursa hücre baba gibi erkektir... Baba ve a- na tohumlarında, ötekilerden ayrı du. ran ve çocuğun erkekliğini veya dişili ğini tayin eden kromosomların türlü türlü adları varsa da, her dilde kolay- lık olmak üzere, anne ve baba tohu. mu X harfiyle, baba tohumlarının ya. Doktor ona hayran hayran bakıyordu. Onu böyle başında haşlığı ve sırtmda beyaz gömleği olmadan da- ha ilk defa görmekte idi. Düşündü: “Güzel!... Yazık, şu mânisi olmasa idi!,..,. Bir portakal dilimi âlarak ağzına götürdü. (Meral ona bakıyordu.) Son- ra birdenbire gözlerini kapadı; nefesi tıkanıyormuş gibi elini boğazma gö- türdü. Hemşire, sandalyeden fırlıryarak, — Doktor! —diye bağırdı;— Neniz var? Doktor gözlerini açtı, — Bu hal bana çoktandır. geliyor, —dedi.— Gerçekten hastayım zanne. derim. Otuz yaşında. Biraz acı amma., Lütfen bana bir kordiyal getirir mi. siniz? Meral başmı çevirir çevirmez, Cev- gibi idi. n M ayrıldıktan sonra, Doktor Cev- det, çok defa, operasyon saatlerinde düşünürdü: “Şu kadınlar budaladır vesselâm,,, Yahut ta, “yazık, aklı ba- şında bir kıza benziyordu!,, diye ha- yıflanıyordu. Bir akşam her zamanki gibi, Tak- sim Gazinosunda yemeği yerken, Me- rali, köşedeki masalardan birinde yal- nız başına görünce, bir mucize gör- müş gibi ayağa fırladı. Meral yalnızdı. Ona doğru giderek, garsona: — Yemeği şu masaya getiriniz! dedi Meral kızararak, — Oh, doktor, diye mırıldandı. Cevdetin ilk işi, 380 numaralı hasta. nım ne olduğunu sormak oldu. Hemgi. re, gayet sakin, sanki “uyuyor,, dermiş gibi, * Öldü, dedi. Doktor Cevdet, bir an şaşkm kaldı; sonra kıza sordu: — Simdi siz ne det gizlice gülümsed *ok Meralle Cevdet Yücel şimdi ev- Hdirler, Bir gün Heybeliadada Yalıboyunda gezinirlerken, 30 numaralı hastaya rastladılar. Cevdet Yücel, şaşa kaldı; safca: — Amma bu., Ölmemiş mi - idi?., diye sordu. Meral, kızıl başını arkaya atarak güldü. — İyi bir operatörsün, amma.. Da. ha anlıyamadın mı? — Neyi? — Benim idealim bir an için bile 30 numaralı hasta değildi. O behtim * üy- durduğum bir komedi idi, Meral Cevdetin birar gücenmiş bir hal aldığını görünce, — Affedersin, —diye ilâve etti;— sen çr:k dılzı:ıdxn;' seni kendimle nasıl — Tekrar bir hastahaneye girece- ğim, — Başka bir hastaya daha mı âşık olmıya? ? — Pek âlâ, olabilir de, Meralin gece mavisi elbisesi, teni-| bilemiyordum. Bense seni o kadar seviyordum ki... Sahip ve Neşriyat Müdürü: Emin UZMAN—Gazetecilik ve Neşriyat T. L. Ş. — TAN MATBAASI rısında ve ötekindi daha küçük olanı da Y harfiyle gösterirler, Şu halde kız olacak insan yumurta. sı anadan ve babadan ayni kromoso. mu aldığı için kadınlık X X, erkek o. lacak yumurta da anadan ve babadan başka başka kromosom aldığı için er. keklik X Y demektir... Geçenlerde yazdığım babasız yavru bugün anlattığımı çürütmez: Şimdi tabiatte çereyan eden hal budur. İler. de insanın da babasız yavrusu mey- dana çıkarsa yavrunun ne vakit kız ıâjeışfı erkek olacağı o zamari tetkik e. İr.., Daha önce yazdığım gibi, insanla. rım ayni zamanda hem erkek, hem ka.- dın olmaları da bugünkü yazıyı çürüt. mez, O karışıklık — yalnız inşanlarda değil, canlı cisimlerin hepsinde var. dir, İnsanın ve canlı cisimlerden hep- sinin tam erkek veya tam dişi olması kromosomları teşkil eden jenlerin te- siri d bul! muvazene hiç bir şeyde görülemez. Ondan dolayı olacak ki bütün dün. ya —şaşkın terazi gibi— daima mu. vazenesiz haldedir. — Dünyanın en meşhur Cazı... “BENNY — GOODMAN, SWİNG BAND — Amerikanm en güzel sesli ; Artisti Dick Powell - Rose Mary Lane Perşeılıbe akşamı LALE Sinemasında e' deki parçaları geliyorlar. L ee A İ tam sına bağlıdır... Halbuki dünyada tam | , den çık calarının, kocalarının, damatla. rının İsimlerini dinlemek iste- yenlerin uğradıkları ne yapalım? Nasrettin Hocayı mahalle. sinde yapılan düğüne davet et« meyi unutmuşlar. Hoca ziyafete « iştirak için bir bahane di müş. Beyaz bir kâğıdı mektup şeklinde bukmüş ve doğru dü- ğün evine gidip ev sahibine ver. — dikten sonra sofranın başına — çökmüş. Düğün sahibi kâğıdı e« virmis, cevirmiş: — Hocam, demiş. Bu kâğıdın üstünde yazı yok. Hoca hiç bozmamış: — Efendim, demiş, onun için. * de de yazı yoktur. Aceleye gel di, Kusura bakmayın! Takvimci ü rapa l v0 | Okuyucu Dilekleri | Bir Rica Ihtiyat efrat olarak askere alınan Elektrilk idaresi ücretli memurlarından biri bize mü«. racaatla idarenin kendilerine ücretlerini — vete memekte olduğundan bahsetti ve dedi kiz “— Bizim bir de yardım sandığımız var, Burada birikmiş paramız da bulunuyor. Far kat 'nizamname mucibince bu paraya dokun« mamast ve bizim ücretimizi vermesi lâzem- * dıt. Zaten Hayagazi ve Sular idaresi talim için alınan ve kendi memuru olan ihtiyat ef radın. Ücre! A Mâkadarların bizie> , wiyetimizle de meşgul ol- masını dileriz.,, Postadan Temenni srgani Madeninden yazılıyort * «Müteahhit posta nakliyatını ı*hü ve- ya ve böyle de rdi Fakat bir Haftadır hayvanla işliyor, bu yüzden de postalar günlük teahburlar yapıyor, bu yüze den zarar görüyoruz, Alâkadarların — uazatı dikkatini celbederiz. * Aynalıgöl Bataklığı Izgitte oturan karilerimiz. Aynalığöl — we- nilen bataklığın kurutulması için şimdiye kas dar harekete geçilmemiş olmasından — müte. essir olduklarını bildiriyorlar. Vezir çifiliği ve Kullar köyünü de içine a- ln bu bataklık #rmitin sıhhatini şüphe — gö- er bir şekilde tehdit etmektedir. Okuyu- celarımız bataklığın bir an evvel kurutulma- Bi için harekete geçilmesi temennislade bur lunuyorlar. ö Yalova Telefon Ücreti Yalovadan yazılryor: Yalova ile Tecambül arasında telefon mükâlemesi evvelce yirmi beş kürüşken her nedense Münakalât Vekâ- leti bu Ücreti yetmiş beş kuruşa çıkardı. Müstacel işleri olan halk bu çok narayı ve- rememekte, bu yüzden sarar etmektedir. * 'da oturan yan Hidayet yazıyor: *Tstanbulun Marmara sahillerinde —ek # Glümle neticelenen sandal karalarına tesadili ediyoruz. Ölenlerin çoğu çocuktur, Banim dü fırsat buldukça arkadaşlarile beraber ve habef” tizce sandal gerintisine çıktığını öğrendiğii 13-14 şlarında bir oğlum var. Ben her Bt kadar diyorsam da o, fırsat buldukga BU #andal gerintisini yapıyor. Fakat benlem diğime göre ehliyetnamesi olmayanların tüM- dal kullanmaları yasaktır. Zabta hu vaşallt tatbik ettirmeli ve sandalcıları, hiç değilet 18 yaypından aşağı çocuklara boş sandal Bi- ealamaktan — menetmelidir. Yok<a — çocuklük hevesine kapılarak ölüme gidenleri — bayk türlü kurtaramayız...