1 Haziran 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1.6 - 940 | — 1 HAZİRAN 940 |T AN ÂİBONE BEDELİ İ kiyo Ecnebi l - Kn 1 sene 2800 Kr. Tw b 86 Ay 1500 ” X " 8 Ay 800 | *” İ n 1 AY s00- * ımîetlf_ıı-arası posta ittihadına l olmıyan memleketler için & bedeli müddet sırasiyle 16, 9, 3,6 liradır. Abone be- Peşindir. Adres değiştirmek rüştür. Cevap için mektup- 10 kuruşlük pul ilâvesi lâzımdır. D “ÜNÜN MESELELERİ "İ'nvayda Geçen ; tip Bir “İta Hâdisesi j “ll, taksimden saat 14 te # | kalkan 15 numaralı Har- y — Aksaray tramvayına bin. mvayın Taksimden sonra Ş ilk istasyonda, yani Par- «i *bı durağında, 2739 numa. Ş'atmanın arkasında duran "alnndnş indi. Fakat onun # V, *ydan inmesiyle, vatmanın W K Sini birakıp onu takip et- B bir oldu. Vatman, adamca. # V Yakasına sarıldı, ve: ', Sen, dedi, bilet almadın; # |ç' ver de öyle git!,, e b inin verdiği cevap şu ol. Evvelâ yakamı bırak ve ©Ol. Sonra, bu işin senin ü- , Vazife olmadığını düşün. '_'.Va Taksimde binip bura. geh “simden de belli ki, ben g$' İYda bedava seyahat et. Öi lemiş bir anaforcu deği. Bi arabaya yanlışlıkla bin. ğ Şimdi - arkadan gelen “A4Ya bineceğim!,, Man, bütün bunlara kıy- g| *rtmedi: Bilmem... seni parayı ver- & İ Ptrakmam! W K” numaralı biletçinin de . Ydan atlayıp vatmana ta. $ Sıkması, işi büyüttü. Halk Va İşe polis karıştı. Müna- Z2adı. Ve ortada, çok şükür, kaza, belâ yokken, böyle " Vp * bir münakaşa yüzünden oP " beş”“dakika beklemiye — Ş” kalarak hiddetlenen yol- ' Ç Vatmanla biletçiyi işleri $A, Sağırdılar.. Fakat, onlar g' halka, arkaya sıralanan — Ra, bekliyen yolculara K &ra!,, diye tutturmakta W 3* Bu vaziyet karşısın- ©ÇA “ardan birisi: 48 V banım, uzatmayın: İşimiz ©Z var: Gelin de biz vere- ÇK Muizi!,, demiş bulundu. O oA Yatmanla biletçi öteki va. K yakasını birakıp tram. “hdiler, ve bu sözleri söy- — bytuya yapıştılar: İ *fil oldun: Ver bilet pa- " 'hfn. kendim veririm de- v k'hiı veririz!,, dedim. İs. "yiğ “rkesten onar para top- h*yrı'...' Sen vereceksin: ıtuyu sana inandık ta bı. ı .. Polis efendi!,, ÖL vaya girdi. Eğer yol. Yih, ' birisi, tramvaydan inen “ n bilet parasını ödeme- O Hmal, araba içinde za. #in, tlacaktı! / etle, ve belki yarım saat ” Fia. tramvayda, iki bi. v seyahat etmek mecbu. l"klılan vatandaş: B *, diyordu, bu hiç he- A Meğer tramvaya bi- Dd 4, © dört bilet almak mec. H © kalabileceğimizi he. BU, | imişiz!,, ğ .| lı., tramvay halkı şahit. ! Vâkıâ, bu sütuna en kı- w- Ve hiç mübalâğa olun- C, ıştır. m *Yda bulunan yabancı. dt Ayyır birakarak güldü , ddise önünde, ne söy. imizi — kestiremiyoruz. ON in tahsilât işinde gös- tekâmül, belki varida- far arttrrabilir: Fakat o” K Yd i hükmü göze al. , derecede büyük de. İriz, li ::Kkıxılmlnıre Hacı Hafit T 5 te Bay Emin Aliye: arecilik için Türkku- BÜR Ap, “Ya Kurumu müdüriye- * almanız ümk on yazımda, Fransanın ta- nınmış - iktısatçılarından Delaisi'nin beşeriyetin geçirmek te olduğu büyük iktısadi buh- ran hakkındaki fikirlerini hulâ. saya başlamıştım, Buna devam ediyorum, İçtimat bünyeye himayecilik evvelâ çok mütereddit ve müte- vazi bir surette girdi. Bu, çok mukaddes olan deyvletin ademi müdahalesi prensipine şiddetle aykırı bir işti. Her memleketin kendi topraklarında, müstakbel inkişafının mihveri olan bazı e- saslı sanayii tesis etmekte men- faati olduğu çabuk anlaşıldı. E- ğer bu sanayi, faaliyetlerinin başlangıcında, daha evvel tees- süs etmiş olan, kısmen amorti edilmiş tesisat ve makinelerle ve daha tecrübeli işçilerle çalı. şan ecnebi sanayi müesseseleri. nin rekabeti karş bırakı- o YAN 9 den fazla mâmül madde için hu- susi tarifeler elde etmiştir. İki nesilden az bir zaman zar- fında, evvelâ sadece bazı sınai teşebbüsleri alâkadar eden mu. vakkat ve mahdut bir tedbir o- lan himayecilik, daimi ve umu- mi bir müessese haline geldi. Devletin müdahalesine, — bundan en çok istifade edenler tarafından hücum edilmesi, serbest iktısat re- Jimi içinde garip bir ihtilâldir, Fakat ferdi menfaat bu tezatlara aldırmaz. Serbest iktısatçılara göre, ademi müdahale prensibi, sadece tahdit edilerek idame edilmiştir. Zımnen kabul edilmiştir ki, inkişaf lacak olursa, doğdukları gün batmaları ihtimali çoktu. Olgun yaşa gelmelerine müsaade et- mek için onlara himayeci bir tarife tatbiki icap ediyordu. Bundan sonra, yalnız kendi kuvvetlerile hayat rekabeti teh.- likelerine göğüs gerebilecekler ve müşterek iktısadi Darvinizm rejimi içine girebileceklerdir. Bunun içindir ki, bütün XIX un- cu asır esnasında himayeci tarifeler, ancak az miktarda sanayi şubele- rine, çok mahdut bir zaman (umu- miyetle beş sene) için tatbik edil- miştir. Maaleseft himaye edilmeğe çok çabuk alışılır, imtiyazlı sanayi şu- beleri, müsterihane bir surette iç ken, onların ecnebi rakipleri teçhi- zatlarını tekemmül - ettiriyorlardı. Tarife için tayin edilen müddet bit- tiği zaman, olgun yaşın henüz- gel mediği görüldü ve bu tarifeler ye- nileştirildi, Bundan sonra, milli mü- dafaa zarüretleri yahut ücretleri in- dirmek kerkusu, bu himayeci tari- feleri devam ettirmek için yeni ba- haneler oldu; ve gayri mahsüs bir surette, kendilerine bir yardım ola- rak verilen şeyi bir hak telâkki e- den bir imtiyazlı sanayi şubeleri kategorisi teşekkül etti, Milli menfaat mefhumu, mik. tarları gittikçe çoğalan kimyevi, nesci.... sanayi şubelerine teşmil edildi. Sonra «(Tâvikçi tarife. ler — Tarifs — compensateurs) mefhumu ortaya çıktı: Eğer çif- çi, bu tarifelerin tatbiki neti. cesi, mâmül eşyayı daha paha. lıya satın alıyorsa, ona buğda- yını daha pahalıya satmıya mü- saade edilmesi lâzım değil mi- dir?. Bunuün üzerine, erzak fi. yatlarının yükseldiğini gören a. mele, daha yüksek bir ücret is- tediler; ve bu, sanayii himaye eden tarifelerin yeniden yüksel. mesini meşru kıldı, ihayet demokrasi ile, mü. savat hissi iktısat âlemi. ne nüfuz etti: Neden daima bü- yük sanayi himaye ediliyor da küçük sanayi edilmiyor? İmti. yazda müsavat İstendi. Bugün bütün mebuslar, mahalli sana. yilerin himayesini istemekte- dirler: Son Fransız kanunu ile halinde bul her sanayi, hususi sanayidir; bu itibarla onun, serbest olarak, müsaadesiz ve inkişafa hakkı vardır. Fakat eğer, her hangi bir sebepten dolayı iç piyasa da tehdit altında kalırsa, “milli,, bir sanayi olur ve sır£ bu sebepten dolayı devletinin himaye- sine hak kazanır. Bu, bütün parti- lerin mutabık kaldıkları bir nokta- dır ve bugün bütün medeni millet- leri tdare eden en esaslı prensipler- den biridir. Hakikatte devlet, ecnehi re- kabetin tehlikelerine karşı bir umumi sigorta şirketi haline gelmiştir. Her vatandaş, sadece vergilerini vermesi dolayısiyle, kendini sigorta etmiş saymakta. dır. Çiflik sahibi gibi sanayi a- damının da, çifçi gibi amelenin de, buhran halinde, tazminata hakları vardır. Eski “Liberal,, rejimde oldu- ğu gibi her fert, iktısadi faali. yet sahasında tam teşebbüs hür. riyetini muhafaza etmektedir; yalnız, tehlike ortadan kalk. mıştır, yani cemiyete yüklen. miştir. Serbest ekonominin yeni fermanı şöyle formüle edilebi- lir: Kazançların ferdiliği, ka. yıpların millileştirilmesi, Hw,ıvıach.tx İSTTFAVA MÂNİ OLMAKTADIR: Bu sistemin neticesi, artık is. tihsal istihlâke mihaniki bir su. rette ayarlanmaktadır. İktısadi Darvinizm rejimi al- tında fazla istihsal, fiyatların düşmesini tevlit ediyordu. Bu fiyatlar, fena teşekkül etmiş o- lan ve fena idare edilen mües. piyasaya hâkim olmiya çalışırlar- |. 2,400 mütenevvi sanayi, 8,000 LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ —I Daha Nelerden Korkarlar ? "“Sinirlilere musallat olan kör- kuların en faydalısı Claustro. phobie, kapalı kalmak korküsü- dür. Eskiden'zenci bacıların il- leti diye tanınmış olan isteri bayılmasına tutulan bayan bayıl dığı bir odada yalnız bırakılarak odanın kapısı kapanıp kilitlen. miye kalkışılınca sinir nöbeti hemen geçer, bayan iyi olur, kalkar: Bu kapalı kalmak kor- kusiyle, sinirli insan her türlü fena huydan vazgeçirilir. Crâmnophobie kenardan kork mak. Bir vapurun kenarından denize bakamaz, uçurum kena- rından yürüyemez. Böyle sinirli için en büyük felâketlerden biri Sirketi Hayriye vapurları biri. birinin üzerine yanaştıkları va- kit aralarındaki daracık iskele. lerden geçmektir. Crystallophobie cam korkusu, Kırılır ve eline batar diye cam- dan yapılmış hiç bir şeye doku- namaz, görmesini bile sevmez. Cysiophobi& gebe kalmak kor kusu da bayanlar için bir sinir. Tilik alâmeti sayılırsa da gebe- likten kurtulmak kolaylaştıkça bu korku hiç sinirli olmıyanla. ra da yayılmaktadır. Cyrophobi& köpeklerden kork mak, Eskiden bulda kö- pekler pek çok olduğu zaman- larda bu korkuya tutulanlar ev- lerinden çıkamazlardı. Şimdi de apartımanlardaki beyaz tüylü ve dişleri meydanda köpekle- rin haykırmaları çoğaldıkça kö- pek korkusu gittikçe artmakta- dır. Er&mophobi& yalnız başına kalmak korkusu. Bu türlü kor- küya tutulan sinirli yanında da- ima birinin bulunmasına muh. taçtır. Yalnız sokağa çıkama- mak değil, evinde de yalnız ba- şına kalamaz. Züğürt ve kimse. siz olanlar için büyük felâket. LA A ığı Muharrir Bu Yazısında, Beşeriyetin Geçirmekte Olduğu Büyük İktısadi Buhran Hakkında Tanınmış Bir İktısatçının Fikirlerini Hulâsa Ediyor: D azançların Ferdil Kayıpların Millileşmesi YAZAN : Sadrettin Celâl ANTEL Ve seselerin .gelir fiyatlarından da- ha aşağıya düştüğü zaman, bu müesseseler iflâs ederek orta. dan kayboluyorlar ve istihsal, ihtiyaçların seviyesine avdet e- diyordu. Fakat himayeciliğin neticesi, istıfa vetiresi başlama. dan evvel, fiyatların düşmesi hareketini tevkif etmektir. Bu suretle artık, daha az ka. biliyetli olanlar ortadan kalk. mıyorlar; — kuvvetliler serbest bir surette inkişaf etmekte de- vam ediyorlar, fakat zayıflar da yaşıyorlar, Birincilerin müteza. yit istihsali, ikincilerin yerinde sayan istihsallerine ilâve edili. yor. Böylece iç piyasa çabuk işba haline geliyor. İhraç etmek lâ. zım. En iyi mücehhez olan teşeb büsler bunu üzerine alıyorlar. Fakat burilar, enternasyonal pi. yasa, ecnebi memleketlerin daha iyi mücehhez teşebbüsleriyle karşılaşıyorlar. Eski Darvinci sisteme göre fiyatların, en kuv. vetli müesseselerin gelir fiyatla. rından daha aşağıya düşmesi ve muhariplerin ortadan kalkarak mücadelenin sona ermesi lâzım gelecektir. Fakat yeni sigorta — devlet rejimi altında, ihracatçı- nın da milletin yardımına ihti. yacı vardır; devletin (ihracat primi, ucuz şimendifer ve posta tarifeleri şekillerinde) yardımına hakları vardır. Ve parlâmento. lar, bunları münakaşasız kabul etmektedirler. Yahut kuvvetli bir himaye tarifesine istinat e. den satış kartelleri ve kontu- varları fiyatları memleket için. de yükseltmekte ve bu suretle temin edilen temettülerin bir kısmını, harice ziyanına şatabil- melerini mümkün kılmak mak. sadiyle, ihracatçılara vermekte. dirler. Eşyayı yabancılara daha ucuz satmak için yatandaşlara daha pahalıya satan bu hariku. Ergophobie çalışmaktan kork- mak. Mümkün olduğu kadar az çalışmak, hattâ hiç çalışmadan rahat yaşamak herkesin istediği bir şey olmakla beraber, sinirli. lerden bazıları tabii olan bu his- si ifrata vardırırlar, çalışmak. tan korkarlar. Erytrophobi& kızarmaktan kor ku. Bu korku insanı kızarmak. tan alıkoymaz, aksine daha zi- yade kızartır. Geriophobi& ihtiyarlamaktan korkmak. Bayanlar sinirli ol. masalar da bu korku onlar için umumi olduğunu bilirsiniz. Gymnophobie çıplak insanlar görmek korkusu. Deniz banyo- ları çoğaldığındanberi bu hal artık bir korku olmaktan çık- mıştır. Daha ziyade bir keyif sa. yılır. Onun gibi, Heliophobiâ güneş ışığı korkusu eskiden bir çokla- rının yazın şemsiyesiz sokağa çıkmalarına mâni olurdu. Şimdi güneş banyosu yapanları seyret- mek keyfi o türlü korkuyu da unutturmuştur. Hemophobi& kan korkusu. Bi. rinin burnu kanar, yahut parmağı kesilir, biraz kan akar. Ona bir şey olmaz. Ötede, onu gören bir sinirli düşer bayılır. lâde kombi , iktısadi va. tanperverliğin en garip sırların- dan biridir. abil olarak komşu devlet te, ayni suretle hareket etmektedir. Rakibinin dumpin. gine, kendinin daha zayıf olan sanayilerinin müdafaası için, daha yüksek tarifeler koymak suretiyle mukabele eylemekte. dir. Bu suretle her hükümet ay- ni zamanda iki nevi tedbir al- maktadır: Piyasasına yabancı malların hücumuna mâni olmak için gümrük sedleri ve yabancı piyasalara nüfuz edebilmek için dumping. Heyeti umumiyesi itibariyle gümrük tarifeleri ve dumping hemen hemen muadil kıymet- tedirler. Böyle olması çok iyi. dir. Zira, böyle olmasaydı, en. ternasyonal ticaret çoktanberi boğulmuş olacaktı. Bu ticaret, hacmini azaltarak devam etmek tedir. Fakat her memlekette en zayıf müesseseler örtadan kalk- maksızın en kuvvetlileri inkişaf etmektedir. Bu frensiz, dizginsiz makine. I cek ne varsa hepsinin izinsiz ola- rak Fesmini çekmek “yasaktır. Milletin selâmeti noktai nazarın. ikide bir acaip vakalar olmak- tadır. İşte bunlardan bir tanesi: Geçenlerde İngilterenin cenu- bunda, deniz kenarında bulunan Dover şehrinde polisler Albert Havard isminde bir genci askeri bir gemi ve tayyarenin resmini almak suçile yakalamışlardır. A- damcağız karakolda böyle bir şey den haberi olmadığını ısrarla an- latmıya çalışmış, fakat polisler, aksini iddiada devam etmişler. dir. Neticede kendisinin o geceyi yanında bulunan karısile beraber mevkuf geçirmesine ve beri ta- rafta polisin elinde bulunan ma. kinedeki filmlerin develope edil. mesine karar verilmiştir. Zavallı Havard, daha o gün evlendikle. rini ve bu gecenin ilk geceleri olduğunu anlatmıya uğraşmışsa da muvaffak olamamıştır. Gece- yi karakolda geçiren yeni evliler nihayet ertesi sabah serbest bı- rakılmışlardır. Zira gelen resim- ler Havard'ın karısmındır. ve bunlardan yalmz bir tanesinde tesadüfen deniz kenarından ge- çen bir nakliye gemisile onun ü- zerinden uçan bir tayyarenin şöy. le karanlık birer resimleri var- dır. İşte suikast yoktur. Havard balayı seyahatlerinde karısının muhtelif resimlerini alırken tesa- düfen oradan bir gemi geçmiştir. Polisler ise fazla hassasiyetlerin- den dolayı bundan şüphelenmiş. lerdir. Hapiste Geçen İzin ! er yerde olduğu gibi İn- H gilterede de Aaskere nö- betle izin verilir. Günlerle, haf- talarla kan, ateş, duman içinde boğuşan asker böylece arada bir şehre gelerek sinirlerini dinlen. dirir. Maamafih zavallı subay Butler'e bu da nasip olmamıştır. Araya isim benzerliğinden dolayı bir karışıklık girmiştir. Müddeti gelince, subay But- ler'i bir hafta müddetle izinli o0- larak kasabasına yolluyorlar, Er- tesi günü Butler'in kasabasında. ki polise karargâhtan bir emir geliyor. Kasabanız halkından Butler asker kaçağıdır. Hemen kendisini yakalayıp hapsediniz. Hemen polisler Butler'i ya- ka paça edip evinden alıyorlar. O her ne kadar izin kâğıtlarını göstermek istiyorsa da dinliyen olmuyor ve kendisini hapse atı-. yorlar. O bir yanda beyhude yere masum olduğunu anlatmıya uğ- raşsın. Beri yanda günler geçiyor Derken bir gün polise karargâh. tan şöyle bir emir geliyor: “Subay Butler askere dönmüş- tür. Kendisini aramaktan vazge. çiniz. Cezasını biz burada verece. ğiz.” Z İşte bir yanlışlık olduğunu an- Hapishanede Balayı - Hapiste Geçen İzin! - Çocukların Çaldığı Silâhlar! ngilterenin dahilde aldığı tedbirlerden biri de alına- cak fotoğraflara mahsustur. Dev- lete ait eşya ve binaların, ordu. nun kısaca esrarı devlet olabile- dan gayet mühim olan bu kanu- na herkes itaat etmekle beraber dir. Şimdi Butler izinini polis rin hatası yüzünden hapiste | çirdiğini ileri sürerek yeniden | haftalık izin istemektedir. : Çocukların Çaldığı Silâhlar B u sıralarda İngiliz zabi! sı bilhassa şununla n guldür: K İçeriye kaçak olarak getiril silâh ve mühimmatı, b gizli oldukları yerleri harıl h arıyorlar. Bu fazla hassasiye sebep, Almanların şimdiye kar girdikleri yerlere, Beşinci lon vasıtasile harekete geçme der evvel, kaçak olarak müh mat yollamalarıdır. Geçen İngiltere polisi bu münasebi şöyle bir acaip vaka ile ka mıştır: Bir gün polis iç sokaklardan b rinde yıkık, dökük gayet gö rişsiz bir evin bodrum penc sinden sokağa atlıyan altı serseri çocuk yakalıyor. Ço rin ellerinde bir takım tüfek, ! velver ve silâhlar vardır. Ü: rini arayan polisler cepli bir çok fişekler bulmuştur. men bu çocukları silâh hırsı ye yakalayıp karakola götürn lerdir. Yaprlan tahkikat n sinde mesele gayet enteresan safhaya girmiştir. Yaşları on beş arasında olan bu çocukl rın verdikleri ifade şudur: — Biz, diyorlar, her gün sız polis oyunu oynarız; kon! komşunun duvarlarına tırma kilerlerine saklanınız. Ne yı lrm, başka saklanacak yer Bugün de oyun oynarken bir & baktık o evin sokak üzerine ola kiler penceresi kırık; atladık ii riye. Derken bizi arayan ço lar geçiyordu. Görünmemek köşeye saklandık. Orada üzel altımızın birden bastığı' #an kırılınca içinde bu silâhları duk, oynamak için aldık. Polis, bu hikâyeyi din meselenin vahametini kavrı:! Zira çocukların ellerindeki mühimmat hep Alman malaıdı Hemen mahut evi basan polisle! burada mühim miktarda ceph ne bulmuşlar ve tabiatile de faaliyete başlamışlardır. Bu cuklara gelince de, bundan böyle oyunu bir tarafa bırakıp göz kulak olmalarını, bir sezdiler mi hemen zabıtaya ber vermelerini söylemişlerdir, Böylece işe hırsız polis oyunun dan başlıyan çocuklar sonu! hakiki polis olmuşlardır. BULMACA| Bugünkü Bulmacamız e 2-89 $ 5-8 FG Bar — —— | #EELİ B hyan polis tahkikat yapınca yan- lış bir adam tuttuklarının farkı. na varıyor ve Butler'i serbest bı- rakıyor. Fakat bu sefer de Butler'in müddeti dolmuştur. Va- nin bir gün, üniversel muvaze- nesizliğe götürmesine hayret edilir mi?. zifesine dönmek mecburiyetinde. femin olunacak kâr, | - <. (87 h v hâdise karşısında | * (H eğ dikilmektedir, - Fakat denildiği a |M, Mrecilik için hava gedikli Vi “klunamz lâzımdır.,, » Züidir Zürlü türlü ağ ve engeller kurulur. anklara karşı gizli hendek, kuyu, su, çamur, tarlası gibi kapanlar kurulduğu gibi, betondan yapıl. mış dik, kuvvetli ve yüksek duvarlar, çok derin toprağa gö, mülmüş çelik potrel veya ağaç kütükleri gibi göre, tankların en ziyade korktuğu ince demir tel ağlardır. Bu teller demir tank te, kerlek ıiudrle:ine, satilimca tank olduğu yerde kalırmış, bomba B engeller de u, benzin, cephane, top, Muhtelif cins top ve tüfek kullanılır. mitralyöz ve bunları kullana, cak adamları hep birden ve süratle taşrmak mecburi, yetinde olan tank çarnâçar pek kalm zırhlı çeliklerle kapla, namaz, Bu zırhlı gömleği delebilen tüfekler icat edildiği gi bi, bu resimdeki gibi tanklara karşı türlü türlü ufak, iki üç adam tarafından idare edilir toplar da kullanılır, B deme ede ede vuharebe ilk defa olarak bu sene kaydetmeğe başlıyacaktır. Ü Ve nihayet müthiş müsademe! u harpten evvel, “tanka karşı en kuvvetli silâh yine tanktır. Büyük tank küçüğün hakkından kolayca ge. lir. Fakat: ayni kuvvetteki tankların karşılaşması müthiş — bir şey olacaktır..,, Deniliyordu. İşte bugünler geldi. Korkunc çelik kalelerin, eski zırhlr muharipler gibi. birbiri ile müsa, etmesini, modern harp tarihi, galiba K e- M ) Va | g n SOLDAN SAĞA: 1 — Veçhe 2 — Mevcudat, Bir nota 3 — Yol . Bir sayi 4 — hayvan . Sahip 5 — Bazılarınm nuşürken sik sık kullandığı mâüânasız bir söz . Bir hayvan 6 — İskamb ,; mühim kâğıt . Kasapta bulunur 7 K Zıpzıp - Bir çiçek 8 — Büyük . Sâi 9 — İçilir . Bir renk hi YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Faizle para vermek - Yi ı'ş 2 — Vakti bildirir. , Bir toprak 3 — Sahra . Bir vilâyet 4 — ten emir . Sarhoş yiyeceği 5 — P: —' konur 6 — Bir hayvan . Bir Ft -.»ı.g şehri 7 — Bir hayvan .. Kör l—ı Bir meyva , Eleme altı 9 — Vücut. tan çıkan su — Fistanm alt kısmı DÜNKÜ BULMACANIN — HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ — SOLDAN SAĞA: —_ 1 — Yama . Taze 2 — Asi K ğ J—S?_I,âf_Mıl—Tıraks—;î Müs Of 6 Kova — Alm İ aB Ara - Ara 8 — Da , Aşk . Er 9 e| Er. t

Bu sayıdan diğer sayfalar: