> 22.5.9040 22 MAYİS 940 . AN 3 ÖNE sepet! © Ecnebi #ne — 2800 Kr, i il e “EPP rizm AM PA wi gü " Ice birçok memleketler | İris? celbi için nezaretler - “İiyor, bircok masraflar » bircok teşkilât o vülcude oranda, istan, o Yugoslavya ve “da hirer turizm nezare- : Ve bunların gayesi *t€ mümkün olduğu ka. turist celbetmekti. de Başvekülete bağlı müdüriyeti umumiyesi $ilirken bir turizm şube- Pulduğunu göri “ki son zamanlarda tw & Besinci Kol teşkilâtına| lıkları anlaşıldı. Birçok yp emleketlerde bu turist. Man hesabına çalışan a- sağ olduğu meydana çıktı. Bu- di ne Romanya, Yugoslav. istandaki turizm ne. n vazifeleri değişti. turist © eelbedecek, Memleket dahilinde bulu. “stleri hudut harici et. Şrul olmıya başladı. turizm şubesinin bu) İçihle ne iş yapacağını iz. Harp içinde, bütün İzi müdafaa etrafında #tmeğe meebur olduğu. Strada, bir turizm şubesi ii lüks hir iş gibi görüyo- “ Şwboye harpten sonra »X Fakat bugün turizm faaliyet sahası gör. pik: “ o AİŞ* Tedbirleri "bulda yapılan tetkikat İiirmen ve fırınlarda kâ- a ihtiyat un bulunma Ri *Ydana çıkarmıştır. nb * hakikat, dikkatimizi “çok ihtiyaçlar üzerine > gerektir, harp halinde İstanbulun hiçbir ârza vukua “ini temin için şimdiden * almıya mecburuz. Tay. mlarına karşı sığınak Yapmak kâfi değildir. İNlerinin durmamasını te. *k te yapılacak işlerin di Kelir, İstanbulun elektrik, su gibi ihtiyaçlarını İçin bir ârızaya karsı hi- lâzım gelen tedbirler p dar? Nakliye vasıtala. maksızın işlemesini te. k sürette hazırlıkları V m midir? valimizin hu ihtiyaç. ünde Yulundurarak, bu vaktinde (o alacağına vardır. e e Sn Yükselmesi Matları kontrat işinde vlet müesseseleri ma p Bâzim rolünü oynama. andan bahseden yazı *rli Mallar pazarında Mwa fiyatlarının hayli nden bahsetmiştik. k Yerli Mallar mü- i bu yazımız izahname. İnbrikalarda imal edi- Mn. heyeti umumiyesi- * İktisat Vekâleti Celi İş Merbanık şımumi' mü. * fİmdan yapılan tet- Ürakaheden sonra tayin v6 mağazalarımızda fiyatları da yine ayni tarafından verilen di. ı, Sahilinde tesbit olun. si ir tların her hangi şekil ın arttırılması tak. n Bı veçhile hiçbir — “vzün bahis değildir. Yaprak Dökümü "Yy ablat henüz uyanır, to murcuklar daha yeni ye. 54 körpe filizler halinde sürer ve nihayet tarlalar yemyeşil bi. rer halı gibi ayaklarımızın alti- na ve gözümüzün önüne serilir. ken; yaprak dökümündan bah- sedişimi bir münasebetsizlik 0- lsrak tavsif ederseniz sizi pek nazik bir münekkit olarak ka. bul eder, terbiyenize karşı olan hayranlığımı sunarım. Sunula.. cak gibi en küçük bir şeyin a- teş pahâsına çıktığı ou sıralar. da bu urmağanımu hor bakmaz. sınız sanırım. Çânım, efendim! Yaprak dökümünden maksa- dım, ağaç yaprağı, gül yaprağı, asma yaprağı gibi yeşil yaprak değildir. Hattâ (Varakı mihri vefa) gi. bi mevhum ve rengârenk bir yaprağın lâfmı da etmek İstemi. yorum. Mevzuubahis etmek istediğim yaprak dolmalık oyapraktır. Yaprak dolmasını bilirsiniz de- Bil mi? Sağ yağlısı olur, zeytin- yeğlısı olur. Sağ yağlısı hafif yağlıca kıyma ile yapılır. Ufacık ufacık sarılır. Bir iki baş yekpa- re soğanla birlikte kuşhunede pişirilir, İlik gibi bir yemektir Eşine emsaline gezip dolaştığım diyarı küfürde tesadüf etme- dim. “Diyarı küfür” deyines şüphesiz daima küfredilen sö. yülüp sayılan bir memleketten b m sanmazsınız. Bu. radaki küfür bizdeki küfür de- ğil, alafranga küfürdür, Evet! Zeytin yağlı yaprax dol paasına da yalancı dolma derler Pazinçle yapılır. Evvelâ pirinç biraz kavrulur. Ondan sonra yapraklara sarılır. Bol yağ Ji. zumdır. Fıstık üzüm ve biraz da bahar ilâve etmeyi unutmama. ! lıdır. Bu yalancı do'ma freakle- rin bizim yemekler içinde mef- sun oldukları bir (mailde) dir ki, bunun da cihanda menena! UP, benim: bahsedeceğim yaprak bu dolmanm yaprağı. dır. Ama hakiki mânasile değil de, mecazi mânasili Evirip çevirip ağznuzda ge- velediğimiz yaprak dökümü ge. rek bizde, gerek Avrupada ga. zete yapraklarının dükülmesi- dir. Oralardaki ne Kadura çık- #w4ken ne derekeye düşmüştür. pek bilmiyorum âma bizde 32 sayfaya kadar gezete basıldığı. nı ye yine nüshası beş kuruşa ağ satıldığını henüz unutmadığımız gibi 5 kuruşa gazete alıp kose kâğıdı yaparak apartman bina etmi şaçıkgözler de unutulma” mışur, Bugün iş geri tepti Diyorlar ki: — Beş kuruşa altı sayfa gu- zete olur mu? Bu sualin cevabını Nasreddin Hoca, meşhur doğuran tencere fıkrasında vermemiş midir? Hani Hoca, eyreti aldığı ten-| cereyi kamşusuna iade ederken! yanına bir deküçük tas koy-! muş. l Komşu sormuş: , — Bu tas nedir Hoca? | — Sizin tencere gebe imiş| Bizde iken yavruladı, demiş. ! Komşu ses etmeden taşı almış. Aradan bir müddet geçtikten sonra, Hoca ayni komsudan Yi- ne eyreti olarak kazan almış, fa. TAN Kahve ! Yazan: - Sizin kazan sizlere ömür vefat etti! Demiş, Buna karşı: — Yahu! Hiç kazan ölür mü? Diyen herifi Hoca: — Tencerenin doğurmasına inanırsın da, kazanın ölümüne meden inanmazsın! Cevabile is- kât etmiş: Şimdi gazeteciler de: —32,24, 20, 18. hattâ 12 sayfa trka basa havadis, tefri. ka, haber, sicak ve soğuk her nevi şaka, roman, hikâye, ma. sal, tevatur, şayia iledolu bir gazeteyi beş kuruşa alırken ses etmiyenlerin şimdi alı sayfa. da mı akılları başlarına geldi? diyorlar. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, bu yaprak dökümünden halktan ziyade gazeteci müşte. ki. Okuyuculara (bildirilecek haberlerin ve gazeteye konacak yazıların çokluğu (karşısında sayfa bağlıyanlar herkesten faz. şeyden evvel kâğıdın belime vurdu. Ona da lâyıktır ha! Fransanın Vazife Başına Çağırdığı Mareşal Petain 85 lik İhtiyar Asker, Geçen Harbin En Büyük Kumandanlarındandır Son zamanlarda Fransız ka binesine giren ve esasen Fran- Siz askerlik hayatının tanınmış simalarından olan Mareşal Pe, #sio'i okuyucularımıza biraz da. ha tanıtalım: Alman ordularına karşı kul * landığı, “dayanacağım!,, keli. mesini seksen üç yaşına rağmen ihtiyarlığa karşı da şiar ittihaz &den bu büyük askerin bir asra yaklaşan yaşının izlerini yüzün. den anlamak kabil değildir. Çünkü bu azimli simada ufak bir buruşuk görülmez. Büyük Hatpte Petain ismi, bütün dünyada Fransız muka- vemetini temsil eylemişti. Her türlü cereyanlardan hariçte kal. mış, her yerde şahsiyet ve hu. susiyetini ancak Fransaya olan merbutiyeti şeklinde göstermiş- tir, Mareşal Petsin çok söz söyle- memekle marultur. Fas harbin. den sonra huzırlanan bir mera- simde, Lejyon alaylarına katşı uzun bir nutuk söyliyeceği bek. lenirken, Mareşal kürsüye çık. miş ve: “— İçinizde kahramanlar vardır. Bu sıfatı haiz olmıyan Jar da gayret edip arkadaşları gibi kahraman olmalıdırlar!, demiş ve kürsüden inmiştir. Fransa en müşkül hödiselere onun kaya gibi sağlam şahsi. yetini dalma bir siper ittihaz eylemişti. Pek fırtınalı hâdise. lerden sonra 1934 te teşekkül eden son Dumerg kabinesinde Burhan Felek Çünkü başımıza ve başınıza gelen her şey, her sıkıntı hep kâğıttan gelir. Cumallar kâğıda yazılır. Mahkümiye: kararları kâğıda yazılır, İcra ihbariyeleri, vergi kaciznameleri, hulâsa can sıka- vak ne varsa hepsi kâğıda ya. zılır. Kâğıt olmasa idi bunlarin Hiçbiri olmaz ve bihessa şu meşhur ve mendebur kırtasi. yecilik olmüzdı. Köküne kibrit suyu! İlle Kahve! B“ tiryakisi değilin de onun İçin mi kahvenin kıymetini bilmiyorum acaba? Nedir bu kahveye korşı göste- rilen izzet ve ikram, decin a. Jâka? Mareşal Petain bir aralık “vazifeye göre adam,, Prensibi gözetilerek, Harbiye Nezaretine getirilmiş ve Dahili- ye Nazırı Möwyö Cheron ilz zu. hur eden ihtilâfta: “— Hükümetin muvaffak o. labilmesi için onu hareketinden alıkoyan bir tekım ağır! klar a- tılmalı Yolunda vukubulan itirazına Farşı Mösyö Cheron: “. Bu ağırlıklardan murs. dıniz ben miyim?,, Dediği zaman, koca askerin, kisaca: “— Evet!,, cevabını vermesi Mİ © zaman bütün gazeteler dil. lerine destan eylemişlerdi. Mareşal o Petain'in Büyük Harpte ettiği hizmetler r.alüm- dur, Fransa, İspanya harbinden sonra OMareşali sefir olarak Madride gönderdi. Petsin Fran- sada tahsil eden General Fran. co'nun taktik hocası idi "as vu- kuatında da General Franco ile Resimli Röportaj ÇARŞAMBADIR ÇARSAMBA Yaprak Dökümü - İlle Gazeteler her gün: Kahve çıktı, kahve indi, keh. ve geliyor, Kahve çeki ve kavruldu! Diy3 bu ediyorlar. Yeni kahve olmazsa kıyame: Yazan: Sevim SERTEL | 'Havadisi Geç Alan Pilot « Unutulan Mücevherler - İki Ate: mi kopar sanki! Eskiden: — Bir kahvenin kırk yıl tırı vardır, diye bir söz söy nirdi, Şimdi bir adama bir k ve içirseniz değil, bir kahveha- ne hediye etseniz ne hatır sa. yıyor, ne gönül! Sırası gelince, insanın bal gibi beline vuruyor. Demek o da boş. O halde? Nedir bu kara kuru taneciklere karşı olan inhimâr Piyasada pahak olan bir bu mu var yahu? Şu marula bir baksanıza! Beş kuruştan aşağı inmiyor. Erbabı için bir marol, bir fincan kahveden çok dah kıymetlidir. Hele akşam Kerahat vakti yaklaşınca. Ya o kabağın kabarışı, bakla- nın hali! Ne ise baklayı çıkar. miyalım ağzımızdan. Mademki; pahalı şey arıyo. ruz. Daha kolayı: Şunur. fiyatı çıkt, şunun miktarı azaldı. bu maldan ithatât yapıldı; İnlen gibi eksileni, yükseleni, pahalı- laşan şeyi yazacağımıza, ucuzlı. yan veya pahalılaşmıyan şeyleri yazsak bem daha az yer işgal et miş, hem de halka alamıyacağı değil, alacağı şeyi haber vermis oluruz. Fena mı olur? temasta bulunduğu için, temsil! ettiği devletle İspanyayı mürh- kün mertebe uzlaştırmıya mu. vaffak olabildi. Mareşal Pewin 1850 senesin. de Pa Dö Kale'nin bir ufak kö- yünde doğmuş Se Sia'da tahsil ettikten sonra piyade, Şasör AL pi alaylarında bulunmuş ve er- kânıharbiye mektebine girdik- ten yirmi sene sonra ayni mek. tepte hocalık etmiştir. Büyük Harp, bu büyük askeri, Miralay rütbesile altmış yaşında tekaüt edilecek bir yaşta buldu. Otuz! üçüncü kolordu ile 1915 Mayı. sındaki Artua muharebesi, ay- ni senede Sampany tasrruzu, nihayet zafer eklilinin en par. lek ziyneti olan Verdön! 1917 senesinin 5 eylülünde Şimal ve Şimali Şarki orduları kumandanlığına tayin edildi Nihayet 1918 in 19 İkinciteşri. ninde Mareşalliğe kadar yük- seldi. 1925 ten 1927 ye kadar Fas vukuatının teskinine me. mur edilmiş ve memuriyetine İ. Jâve olarak fevkalâde meclisi uskeri ikinci 16isi tayin olun. muştur. Mareşal, meral ve siyasi fen akademisi ile Fransız akademi âzalıklarına intihap edilmiştir. Bütün sâyi hayatında Mare. şalin en yüksek düşüncesi şa cümle ile hulâsa edilir: — Hizmet. Daima hizmet.| Her zaman hizmet. Y ücüm Imanların Holandayı isti. lâları esnasında buraya ipen İlk tayyareci Kanadalı bir abittir. Bir çırpıda üç Alman tsyyarecisile tek başına mücade. le eden Kanadalının son dakika- da motörü bozuluyor ve yere İ- niyor. Karşısna çıkan yabancı üniformalı muhafızlara soruyor: — Neredeyim? Holanda topraklarındası. niz. O zaman Kanadalı yorgun ol masına rağmen soğuk kanlılıkla: — O halde size teslim oluyo. rum, diyor, Bir gece evvel Norvtçe yap. tıkları taarruzdan henüz dönüp yere inmiyen bu tayyarecinin aşağıda olanlardan haberi yok-. tur. Hitlerin Holandaya taarruz ettiğini ilk defa sabahın bu er. ken saatinde kazara düştüğü Ho. landa topraklarında öğreniyör. Zira Holandalı muhafızlar: — Teslim mi? Ne münasebet diyorlar. Şimdi siz bizim mütte- fiklerimizsiniz. Sonra uzaktan geçen bir ta. bur askere işaretle: — Bakınız, diyorlar, işte sizin ordunuz geçiyor. Bu ufak vaka hüdiselerin ne kadar süratle değişmekte oldu- Bunu gösteriyor. On saat için yeryüzünden ayrılıp geri döndü- Bünüzde bir devletin daha orta. dan kalkmak üzere olduğunu öğ. rTeniyorsünuz. . Unutulan Mücevherler Böisin Londrada başından göyet tuhaf bir hâdise geçen ufak tefek yapılı, orta yaş- li bir Holandalı vardır. Onun ce. binde, daha doğrusu beyninde, â» çinde 88 milyon frank kıymetin- de elmas bulunan bir kasanın 3. nahtarı bulunmaktadır. Bu kasa, Amsterdamdadır, fakat kasayı açan parolayı, yalnız Londradaki bu elmasçı biliyor, Kendisi geçen perşembe günü bir iş için Londraya gitmişti. Bir kaç gün içinde evine dönmek ni. yetindeydi. Derken Holandada harp başladı. Cuma günü bütün Amsterdam ve Anvers clmasçı- ları çantalarında elmasları hudu. du geçip emin yerlere iltica e- derken, o Londrada beyhude ye- re çırpınıyordu. Bugün Amsterdamda bu 88 milyon franklık omücevherden |” başka, elmas namma hiçbir şey kalmamıştır; ne yazık ki, bu ka. sanın da anahtarını sahibi kendi- sile beraber Londraya getirmiş bulunuyor. . İki Ateş Arasında Fransalı nefer Laroix'yi Ren nehri civarında Hunninge'de Al- manlar esir ediyorler. Onlara alaymın mevktini göstermesi i. çin Laroix'yi fena halde tazyik ediyorlar. Sonunda razı”oluyor. Hep birlikte yola çıkıyorlar. La. rolx, şöyle hesaplamıştir. Onlara yanlış yolu gösterip düşmanı pu- suya düşürür ve son dakikada va. zifemi yapmış olurum. Böyle ya- piyor. Alman askerlerini kendi İmüfrezesinin bulunduğu istika- Tank Harbi halinde tanklar, Bu resim tankların Hoca; glerindeki radyo, asker, mühimmat ve üat- lerindeki top taretleri (kuleleri) ile tank Jar hakiki ve tehlikeli müteharrik kalelerdir, Düz, yokus, çamur, taş, hendek, “kanal aldırmı. yarak, ber Mirlü arazide korkunç süratlerle ilerler, kat aradan hayli geçtiği halde kazanı iade etmeyince komşu istemiş: — Hocam! Şu geçende aldı. ğın kazanı versene) ie 2 afif bir Ingiliz tankını gösteren bu resim. de görüldüğü veçhile şoför, kulaklarında radyo ve telefon ahizesi top kalesinin altında bulunur, Tehlike kendini gösterince kapaklar kapanır ve bütün tank her tarafı kapslı bir çe- Hik kale halini alır, masıl bir sraride iş gördüklerini, nasıl yük. sekliklerden kolaylıkla aşağı atladıklarını iyi gösteriyor. Modem ordularda tanklar tatmuştur, çok süvari yerini / Arasında - Casus mu, Değil mi? İHavadisi Geç Alan Pilot mete götürüyor. a Böylece kendi alayınm önün İgelince birdenbire (o bağtı İ başlıyor. Hemen Fransizler $- başlıyorlar. Alman taburun kumandanı ölüyor, diğerleri es İ ediliyor. Bugün Laroix, Fransadaki aj keri hastanelerden birinde tediğ vi altındadır. İşte size harp esnasında len bin çeşit kahramanlık yelerinden bir tanesi, . i i Casus mu, Değil mi? İngilterede artık şüphe, her fi gilizin kemiğine işlemiştir. Ni redeyse ana evlâttan şüph cek. Geçen gün Micham'lı müfettişi Jones, otomobilile i laşip yangın musluklarını tefi ediyordu. Etrafta endişe uy mamak için bu işi tek başına sessizce yapan Jones, oradan çen bir kadının dikkatini çeki Kadın: 1 — Bizim musluklarımızla bi kadar alâkadar olan adam hakkak bir Alman paraşütçüsüü lacak, diye düşündü. j Ve merakını tatmin için s9 du: : — Bir şey ml istiyorsunuz?" Yabancı gayet hafif bir sesi — Hayır, teşekkür ederim, mekle iktifa etti. Bu adamın konuşmaktan & | çınması, İngiliz kadınını şüpl ni kuvvetlendirdi. Müfetdiş * zifesi başına döndüğü zaman p listen şöyle bir telefon geldi; — Allo, Mösyö Jones, Hemi faaliyete geçiniz. Micham musluklarının etrafında süph bir şahsm dolaştığını haber diler, 3 Çorlu Cezaevind Kaçanlar Yakala Çorlu, (TAN) — Hırsı iki suçlu olarak Çorlu hapishanesi de yatan İzmitli Fehmi, Mehmet Hoca, Muratlı nah sinin Sarılar köyünden O bundan 6 gün evvel hapi nin demir parmaklıkların ke rek kaçmışlardır Mahkâmlar gi geçmeden jandarmanın sıkı fğ kibi neticesinde yakalanm la dır. 4 BULMACA Buzünkü Bulmacamız. 1 $ 3-24 s e rig SOLDAN SAĞA: İ 1 — Bir Belçika geliri - Meyva, $ Ağaçtan olur » Üye. 3 meyen şeyler. $ — befretini kazanan bir velar - Suçunu bağışlamak. men - Bir kiz ismi. 7. Kusapta bi lunur » Arz. 8 — Kindi çiridedip w uzvumuz. 9 — Uzsklık bildirir « İ #ümden yapılır, YUKARDAN AŞAĞI; 1 — İstilâya uğ Bir hi 3 — Tahmin a kmek yapılır - Nota » Çi r. 5 — Büyük bie Türk Bir nota. 6 — Bir şart odat - Bir hayvan. 8 — Ternai Al - İle. 9 — Zarifik, a DÜNKÜ BULMACAN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ ş SOLDAN SAĞA: ki e 3 a-Pa 4 — Hap Kar - Eda,6 —İlk - Dev. 7... 1—Adı-KI-Sn2 Re. 3 — Sarkma 4 — Pil. Mag 0 tv. 6 — Adet. ? — We. edeni —AV-LA 9 iran.