18 Mart 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

18 Mart 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEDELİ Ecnebi 2000 Kr. agi müddet sarisi 40, 16, liradır. Abone bedeli peşi değiştirmek 76 ki Sevan bu İçin mektuplara 10 kuruşluk i Mâvesi lâzımdır. ğı kusurlu olduğu anlaşılınca, '"İ Vekâleti, bu kitapları yeni yazdırmıya teşebbüs etti, Bu n müellifler arasında evvelâ , <ktep kitapları için müsabaka isti. Birinciye 7000 lira gibi ih- ç, Sillemiyecek bir mükâfat vaa. & Buna rağmen hazırlanıp, Ve. gönderilen kilaplardan hiçbi. » kabule şayan olmadığı görüldü. İı,” İcrübe kâfi değilmiş gibi, Ve. he i bir müsabaka daha açtı, daha ileri giderek, diğer mek- larının yazılmasını da mü- ya koydu. Alınacak neticeyi çi den haber verebiliriz: Menfi, nkü bizce tutulan yol yanlıştır. | (*P kitabı yazmak ayrı bir ilim Mlartir ve m sai 1f'm olmek "teb kitabi yazmak için kâfi de. e | muallim mekteplerinde usulü öğretilirse, Avrupa ve > muallim © mekteplerinde P kitaplarının nasıl yazılacağı , Yrica tedris olunur. Mektep ki. Ya; yek #mak, yalnız o mevzud: psikoloji ve pedagojide hayli malik olmayı İcap ettirir. öy, * mektep kitabı yazmıya teşeb- Yaz lerin çoğu ise, mektep kitabı by ,,* metodlarına Naş girişirler, Vücude getirdikleri kiç, şlmi olmaktan uzak kalır. O va Öyebintile beğenilıez. *lenberi tavsiye ettiğimiz usul Me makktep dei. İnk asia üzere hususi: bir heyet hel eder. “Bu heyet, en modern ie, *P kitaplarını getirtir. Ayrca telgiz e YEM nasıl yazılması lâzım İĞi hakkında intişar eden eser. ti, oplar. Bir sene kadar ilzari tet- liç Papılır. Sonra her bahis en sâ- Üraktfar kimseler tarafından yazı- zg, bU beyetin tetkik ve tenkidine “aş,nur. Bu hususta heyetin hari- 1 çe Kalan salâhiyettar kimselerden ifade edilir. tiye Kteplerimizin muhtaç olduğu öle &r, anenk bu suretle hazırlana. ui. A Varacağını umarız. et Bir Sem Düz Kaybettik ti Hüseyin Zade Ali Beyin ve. ö berini verdiler. Büyük bir in. dem, aha kaybettiğimizi öğrenerek, Hapı acı duydak, Menu nkü nesil Hüseyin Zadeyi ta- a aya bilir. Fakat irfanile, ahlâkile, Pükgeşi Ber hangi bir cemiyette en Ayılabı ve en büyük insanlardan biri rü, pöilecek kadar kıymetli ve bü- İL aa İnsandı. Hüseyin Zade, şair. ak, Ssikişinastı, edipti, doktordu, Siyade Psinden evvel ve her şeyden nan © büyük bir insandı. Zaman za. ” hppsete karışmış olmasına rağ. ik g, Pit temizlik âb'desi, bir insan. Hü olarak kalmıştı. Miyeg yin Zadenin ölümü, Türk ee- için telâfisi güç bir kayıptır. i Radık; öy Kayma ymakamına Açık Mektup iragi #vde dam ukarsa, duvar yıki- W, öle? her hangi bir ârıza olur. *vig sakini alâkadar olan adam, © tan ada, ai 6 evin içinde otu. Kadıkö; ». y kaymakamasınız, bi. ig ey Kadıköyün bugünkü sahi, Men bi odada bir aydanberi devam toprak kayması var. Bu top- kaymasile ilkönce alâkadar ola- fı çap 20t sizsiniz. Evinizin bir ta. kay, » demektir, Bu toprak Süşüygşn Moda burnunu tehlikeye İse bilgizünü en salâhiyettar kimse. alarak, ediler, Bu kaymanm önünü Km, A, blikeye mâni olmak lâ. hil pg, gradan bir ay geçtiği halde, denhey; Hareket görülmedi. İki gün. de, be Yağan yağmurlar neticesin- içler ea. kayalar düşmeğe, a- Harmana yrilmeğe başlamış, Moda ie denize dökülmesine kadar Eka. si vükif olmadan! Sovyetler tarafından civarında esaslı tahkimat .yapıldığı bildirilen Bakâdaki petrol kuyularından bir kısmının görünüşü Karadenizdeki Sovyet (Bükreşte çıkan Le Monent ga zetesi, 8 mart 1940 tarihli nüs. hasında, Sovyetlerin Karadeniz. deki Jimanlarını niçin tahkim ettiklerine dair bir makale neş- retmiştir. Bu tahkimalın Kara- denizden vukubulacak O muhte- mel bir tecavüze karşı müdafan tedbiri mahiyetinde olduğunu anlatan bu makaleyi aşağıya naklediyoruz.) o G azetelerden öğreniyo- ruz ki, Sovyetler, Al- man mühendislerinin teknik yardımile Odessa, Novoros- İ sisk, Batum limanlarını, ve | Azak denizinde Morioupol imanını tahkim ile meşgul- Bikletiser rine 2s Acaba, Karadeniz, bugünkü"ha- reketlerin tesirile yakında birinci plâna geçecek mi” Eğer böyle olursa, onun sahille- rinde bugün ilk defa dövüşülecek değildir. Bu deniz, 1323 . 1829 'Türk - Rus harbine, Kırım muha- rebesine, 1877 - 1878 Türk . Rus harbine, vs nihayet geçen 1918 - 1920 harbine sahne olmuştur. Bütün bunlar, Karadenize hâki. miyetin bu denizin sahillerinde vu. Ku bulacak kara harplerinin neti- cesi üzerindeki ehemmiyetli tesi- rini tebarüz ettirmiştir: 1 — Şiddetli Rus hücumu, ta. mamile hâkimi bulunmadığı'bu deniz havzasına çarpmış, ve Rus. ya, bu denizden istifade imklının- dan mahrum olduğu için birisi Kafkasyada, diğeri de Balkanlar- da olmak üzere, biribirine uzak iki çephe açmak mecburiyetinde kal. miş. İ O2 — Denize hfkim olan tarafın j donanma kuvveti, sahillerde tutu. nan kuvvetlerinin himayesi altın. da muvaffakıyetli müdafaa ateşi yapmak bususunda çok ehemmi. yetli bir rol oynamıştır. 3 — Mütearrız, Karadeniz gira- fında ilerlediği takdirde, onun ha- rekâtı, cenahlarından yediği dar. belerle ağırlaştırılmıştır. Ve bu ta. arruzlar, düşman ordusuna çok pa- halıya mal olmuştur. 4 — Deniz hâkimiyetinden müs- tefit olabilen orduların irtibat bat. larını ve İaşesini temin etmek çok basittir. Halbuki, ayni ihllyaçları temin etmek hususunda, Rusya gok müşkülâta maruz kalmıştı: Çünkü bu işleri başarmasına hiz- met eden süratli ve müsait yolları mahduttu. 5 — Karadenizde, askeri manev. ralara hâkimiyet hususunda da, denize hâkim olanlar, dalma bü. yük kolaylıklara kavuşmuşlardır: Halbuki, deniz yolundan istifade edemiyen Ruslar, Balkanlarda, ve Kafkasyada açtıkları cephelere kuvvet sevki hususunda da yaya kalmışlardı: Çünkü uzun kara ha- reketleri yüzünden, cephe gerisile irtibatları kesilmişti. 6 — Nihayet, denize hâkim olan taraf taarruza geçmek firsatıni ka- zanınca, mükemmel hareket üsle. ri bulmuş, muhtelif istikamesler ü- zerinde faaliyet göstermek imkân. larına sahip olmuştur. (Kırım mu. harebesi) (| Ediliyor ? Bgv» Avrupa Busyasının cenup cephesi, Garp cephe- sinden fazla taarruza açıktır. Fakat, Karadenizde, bu tecrübe. fi muvâffakiyetle yapabilmek, o. raya girmiye, yani Boğnzlardan serbestçe geçebilmiye mütevakkıf- tır. Bunün içindir ki, Karadenize bâkim olmak şansına sahip bulu. nan garp kuvvetlerinin, bu kapı. nin kendilerine açık tüti arzu edecekleri tabiidir, Bahri kudreti noksan bulunon Sovyetler Birliği ise, bilâkis, bu Küpinin kapab kalmasını ve Hiç bir düşman gemisinin Karadenize girmemesini temenni edecektir. Halbukt, rakiplerin va; 1914 e kadar, bugünkünüa mile aksiydi: İngiltere, Türkiye. yi, siyasi gayretlerle, Boğazları kapamıya zorluyor, Rusya ise, as- keri tazyikle ve hiç yorulmadan o. Ru açmıya çalışıyordu. Maamafih, Ruslardan © bazıları, vaziyeti daha iyi görüyorlardı. Hat. tâ Dahiliye Nazırı M. Doürnovo, 1914 de, Çar İkinci Nikolaya baş- vurmuş ve: “ — Boğazların kapalı tutulma- sı, boğazlarn bizim sahip olma. mızdan fazla menfaatim'ze uygun- dur: Çünkü, boğazlar kapalı bu. lunduğu müddetçe, Karadeniz, bi- zim için, düşman taarruzlarından masun ve.emin bir göl haline gi. Keki Kazlara ” Karadenize bir düşman nanmasi sokmamanın çaresini hiç çekinmeden bulabilir!, Sovyetler, bu fikri, tarihi tecri. belere bakarak benimsemişler ve Çarlığın asırdide siyasetine bü ye- ni istikameti vermişlerdir. İ LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ YAŞLILARDA GANGREN | | Gençlik, her bakımdan iyi bir şey olduğu gibi, bilhassa gangren hastalığı bakımından, yaşlılığa gö- re, pek çok iy'dir. Çünkü kırmızı kan damarının müzmin iltihabın. dan ileri gelen gangren hastalığı, elli yaşından önce pek az görülür, hattâ 45 ile 60 yaş arasında gelir. se, ona yaşlılıktan önce gelen gan- gren derler. Bu hastalığın âdeti, altınış yaşından sonra gelmektir. Bir de kadınlarda olması pek müs- tesnadır. Hemen her vakit, yalnız yaşlı erkeklere musallat olur: Ta. bii, bayanlara hiçbir vakit yaşlı denilemiyeceği İçin... Kan damarı iltihabının neticesi olan gangren İnsanın, burnuna, parmaklarına, kulaklarına ve da. ha başka küçük parçalarına mu. sallat olursa da, daha ziyade, bü. tün bir bacakta meydana çıkar. Damardaki müzmin iltihaba se. bep ne olduğu pek iyi bilinmez, | zaten gangren meydana çıktığı va- kit, onu arayıp; bulmak ta — man geçtiği için — pek güçti Belki insanm geçirdiği türlü türi mikroplu hastalıkların birinin, yi hut farkında olmıyarak geç'rdi, zehirlenmelerden birinin neticesi dir, Fakat kan damarı iltihabı, u. mumi olduğu halde, gangrenin yal. nız bir bacakta olması düşünüle- cek şeydir. Demek ki, gangrenin sebebi, yalnız damardaki müzmin iltihap değildir. O iltihabın dama. rı tıkaması için bir sebep daha lâzımdır: Bu da çok defa ayakla. rın ve bacakların kirli olması, ü- şümesi, yahut bir kazaya uğrama. sıdır. Gangren meydana (o çıkmadan haylice zaman önce, bazı alâmet- ler onun geleceğini haber verir. Bunların en mühimmi, herkesin daima hatırında kalması lâzım o. > Janı, arada sırada musallat olan memektir: İnsan bir yolda gider- ken, baldırına, ayak bileğine, a- yağına birdenbire kulunç girer, €- peyce sancı verir. İnsan bir tara. fa dayanarak, durmağa mecbur 0. Tur, Kulunç geçse bile, ayak ağır. laşmış, uyuşmuş bulunur. Az, çok uzunca bir müddet dinlendikten sonra, tekrar yürümek kabil olur. Böyle, yolda durmıya mecburi. yet nöbetleri haftalarca, aylarca sürdükten sonra, arka üzeri yal dığı vakit, ağrılar başlar. Yaşlılık. ta insan gece yatarken, ayak par. maklarının birinde, en ziyade bü. yük parmakta, uyutmuyacak ka. 'ddetli ağrı duyarsa, gan- hatıra gelmeli, ağrıyan par. kat etmelidir. Kai rma, bazıların. da ayak parmağının her tarafını birden kaplar, bazılarmda parma. fin ucunda bir nokta gibi başlar, yavaş yavaş yayılır, Bir, iki hafta sonra kararma, çı- kacağı yere kadar çıkarak, orada durur. Beyaz kalan ve kararan yerler arasında bir çizgi belli olur. O zaman sancılar da geçer. Fakat sancılar geçmeden, hattâ arada sırada gelen topallama baş. layınca, gngrenin önünü almak, elbette, iyi olur. Yürürken, adale. lerine kulunç giren taraftaki baca. ğı, bilhassa ayağı — her iki taraf. taki daha iyi — gayet temiz, ku- ru ve sıcak tutmak, her gün baca. ğı sıcak suya koyarak iyice ku. rutmak, sonra da üzerine yün ço- rap giymek, soğuktan ve rutubet. ten korunmak çok defa gangrenin önünü'alır. Gece ağrılar başladıktan sonra, bile, yataktan hiç kalkmıyarak, a- yağı ve bacağı pamuğa sarmakla gangrenin önü alındığı vardır. Gangren belirinee, ayakları sslat. maktan mutlaka çekinmelidir. Da. şir. iri kl) do. Limanları Niçin Tahkim Bi içindir ki, : Boğazları kapattırmanın kombinezo- nunu bulmıya, ve yeni Türkiyeyi kazanmıya çalıştılar: Bu gayreti gösterirken, ne vakitlerini, ne de, garbin gafletle hazırladığı fırsatları kaybetmediler:“Kemalizmi, daha beşiğindeyken tuttular, İstanbulun 'Türk kalması lâzım geldiğini ilân ettiler, şark milletlerini 1920 de toplanan Bakü kongresine çağırdı- lar, Türk milliyetperverlerini, harp malzmesile beslediler.921de Mosko vada ve Karsta imzalanan iki mu- ahede, bu mütekabil ve iyi vaziye. ti takviye etti, Fakat, Lozan muahedesine beğ. Nu Boğazlâr. anlaşması (1923 te) Sovyetlerin ümitlerini yıkar gibi VON ğaay'x şip Çünkü Sovyetlerden bilvasıta In- , tikâm alan bu 'muahsde, ' yavaş, yavaş Boğusların. ması yolunda bir rejim tesisiye gi. diyor gibi idi. Fakat, Moskova, bu vaziyet kar- şısında ümidini kesmedi. Türkiye nezdinde, uzun müddet eski siya. setini takip etti. 1925 te imzalanan dostluk ve ademi tecavüz muahe. desi, 1931 de yapılan deniz anlaş ması, onu ümitlerine yeniden yak. Jaştırdı. O sıralarda Rusya Türki. yenin Boğazları yeniden askerileş- tirmek hususundaki meşru arzu. Hulâsa; o tarihlerde müdafaa hat. | tanı Söbostopol'den . Boğazlara si. yasi yollardan geçerek indirmek, ve 1914 te M. Dournovo'nun orta. ya attığı Yikri tahakkuk ettirmek uğrunda, her fırsattan istifade et. miye çalıştı! âkat sonra, birdenbire ma ra değişti. Sovyetler Birliği 939 da Almanyanm yanırda yer al. dı,ayni zamanda, 1935 tenberi fa- aliyette bulunan ve 1918 - 1922 yılındaki kızdırıcı dolambaçlılıkları. nı göstermiyen üslü ve saburlu İn. giliz siyasfhi, Türkiyenin Ingiltere ve Fransayla anlaşmasını hazırla- dı: Geçen sene İmzalanan İngiliz - Fransız - Türk paktımın gayesi; muhtemel bir Alman veyâ Sovyet taarruzunu Cenubu Şarki Avrupa- sında ve Yakın Şarkta önlemek, mukavemet etmek ve sulhü müm. kün mertebe muhafaza eylemektir. Fakat, bu vaziyet, Molotofun beyanatından da anlaşıldığı üzere Moskovayı pek memnun bırakma. di Zira, Lozan muahedesini taçhi- hen, 1936 da Montrö'de imzalan. mış olan yeni Boğazlar muahedesi, bir harp sirasında Boğazların kon. trolü hakkını tamamile Türkiyeye vermektedir. Harp (gemilerini Boğazlardan geçirip geçirmemek, İ Türkiyenin ihtiyarın bırakılmiş- tır. Ve kendi menfaatleri de, Tür. kiyenin, bu ihtiyarmı, icabında, müttefikleri lehine kullanmasını âmirdir. Acaba, yeni bir taarruz ferdasin. da biz, beki ve muzaffer Kırım İt- tifakının dirileceğini tahayyül e. delim mi? Balkan, Kafkas cephe. lerini ve diğer harekâtı omuzlıya- cak olan Karadenize hâkimiyetin i kiymetini 'bir defa daha ileri süre. rek, 1854 - 1855 e müşabih bir vas ziyet görebilir miyiz? sunun tahakkukuna müzahir oldu. | e OUA 16 Mart Mateminin Sosyal Mânası !5*> a Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel kalabalık, Şe- 16 Mart matemini, ün büyük bir hitlikte, daha hı 16 Mart, İstanbulun işgali Yünü şehit düşen askerlerin, uğrunda öl. dükleri gayenin sembolüdür, Bu ga. ye herhangi bir düşman karşısında, milli östiklâli müdafaa gayesidir ki, bunu o zamana kadar yapılan harp- lerin gayesinden ayırmak lâzımdır Osmanlı imparatorluğunun haşmet devirlerinde istilâ peşinde koşan, “Allah Allah,, nidalarile Müslüman. lığı yaymak, eblisalip ordularının İdin namına servet hazinelerini, esir. leri yağma ettikleri devirlerde sali. be karşı cihatla karşı koymak için yapılan harplerin gayesile, istilâya karşı tek bir mâna ile milli müdafaa. yı ifade eden bu harp arasında çok. fark vardır. İstismarcı bir Avrupa emperyaliz. minin karşısında, geri teknik ve me. deniyetle karşı koyamıyan bir Os. manlı imparatorluğunda inhilâl baş. ladıktan sonra, yer yer koparılan va. tan parçalarını veren Türk milletini harbe sürükleyen gaye, tecavüzi mâ. biyetten çıkmış, tedafül hir mahiyet almıştır. 1914 de Türkiyenin harbe niçin girdiği münakaşa edilse bile, hüsnü niyeti üzerinde şüpheye ma- hal yoktur. Hudut boylarına serilen orduların gayesi, hiçbir istilâ ve te- cavüz gayesi beslemiyen, sadece top. raklarını ve istiklâlini müdafaa eden orduların gayesiydi. 16 Mart şehiile. ri bu temiz ve yüksek gayenin kur- banlarıdırlar. İstanbul ve Anadolu düşman eline düştükten sonra milletin bağrından yükselen feryat, Sakaryalarda, İnön. lerinde binbir fedakârlık ei rem yaratan İstiklâl harbi, bu milletin şuurla, imanla yaptığı harplerin en haklısı, en hayati münalar saklıyanı. dır. İstiklâli elinden gitmiş bir mille. tin yaptığı müdafaa harbi kadar, harbi mazur gösteten . hiçbir sebep ve gaye mevcut olamaz. İstiklâl har. te 16 Martia ve bütün harp 43. ıhdia şehit düşen askerlerin, ik- tısadi ve siyasi istiklâli elinden gi. den milletin şuurundan ve kalbinden | doğmuş bir harptir. 16 Mart, bu mü. dafaa harbinin başlangıcı, saikı, ve döriim noktasıdır. Bu ölüm merha. lesinden, bu yıkılıştan sonradır ki, Anadoludaki İstiklâl harbi doğmuş, bugün elimizde mevcut olan, ve mu- hafazası İçin her türlü tedbiri aldı- İ ğumız istiklâl, bu şehitlerin mezarı üstünde yükselmiştir. 16 Martın 505. yal mânası, istilâ ve tecavüzden, is. tismar ve esaretten tamamile uzak, İ en büyük hak olan. istiklâli, milli varlığı müdafaadır, bu şehitler bu mildafaanın kurbanlarıdırlar.. Eğer onlar bu kabirlerde yatmamış olsa- lardı, belki de bugünkü bayrağın rengi ve arması değişmiş olacaktı. 16 Mart bir matem güni, ayni za. manda bir kurtuluş günüdür. e ——— ——— — Gümrüklerdeki Pamuklu Mensucat Ankarâ, 17 (TAN) — Gümrükle. rimizde bulunan pamuklu mensuca- tın itbalini temin eden kararname, bugün Vekiller Heyetince kabul © Junmuştur. — —— İş Bankasının İskenderun Şubesi Açılıyor Ankara, 19 (TAN) — Türkiye iş Bankası İskenderiye şubesi önümüz” deki cuma günü merasimle açılacak. tır. Merasimde banka umum müdür. lüğünü, muavinlerden Mecit temsil edecektir, İkinci Bir Memlekete İhraç Edilmiyecek Eşya Ankara, 17 (Tan Muhabirinden)— İhracat ermtiamızın zurulunu teşkil eden ambalâj eşyası bariç olmak Ü- zere İngiltere ve Fransa İle bunların himayeleri altında bulunan memle. ketlerden ithal olunacak emtianın memleketimizden ikinci bir memleke te ihracının menedilmesi, Ticaret Ve. kâletinin teklifi üzerine İcra Vekille- ri Heyetince kabul olunmuştur. hemmiyeti haizdir. Buralardaki va- ziyet değisiklikleri ie, ayni dere cede karakteristiktir. Şayet Mos kova, br ileri hat saydığı Boğaza. Ta icabında güvenemezse, eski s'ya- setine dönmek mecburiyetini - du 9 dominyon ve müstemlekelerinden ve , bu sırslarda şayanı dikkat bir e-

Bu sayıdan diğer sayfalar: