Garip Telâkkileri Vardı İğ abamın, iki ailesi bulundu. . ğunu söylemiştim: Benim annem, Servet Hanım, onun ilk zevcesiydi. Yaşça Ahmet Mıthat- tan büyüktü. Ellisini geçince bir- denbire çöktü. Adeta beli büküldü ve babamdan, artık kendisini -0 devrin usulünce - tekaüt etmesini, ve tekrar evlenmesini istedi ve ©- nun bu samimi, bu ferayatkârane isteği üzerine babam da, Melek Hanımla evlendi. Ben, bu izdiya, cın vuku bulduğu sırada, benüz dört veya beş yaşimdaymışım. Me- lek Hanim evimize girince, evvelâ beni kucaklamış, ve bir öz âna şef- katile göğsüne basmış, Ben, Servet Hanımdan döğdu. Zum halde, hakiki ana olarak, bu altın yürekli kadını taniyorum. O beni, bir öz evlât gibi yetiştirdi ve ben, payansız âna şefkatinin ma- sum lezzetini; bu kadının sevgi do- Iu göğsünde tattım. Servet Hanım ile Melek Hanım, tam yirmi beş sene, iki kardeş gi. bi geçindiler: Biribirlerini bir da- kikacık bile kırdıklarını hatırlamı! yorum. Ben, kadının ne şayan: hür. met bir mahlük olduğunu, haya- tımda İlk defa, şimdi ikisi de rah- mete kavuşmuş bulunan bu kadın. ların şahıslarında tanıdım) Fakat, dfyebilirim ki, bu iki ka- dın arasındaki sevginin o derece riyasız, o derece derin, o derece si- cak, ve ö derece pürüzsüz oluşun. da, Ahmet Mithatın müsavatçılığı- nın, ve İyiliğinin de çok büyük te- siri vardı. O, her iki ailesine de münavebe. ten ayni alâkayı, ayni musmeleyi gösterirdi. Onun bu husustaki İnce mahareti bana daima: — İki kadını idare eden, bir dev. leti de idare edebilir! Sözünü dü- * gündürür ve Ahmet Mithatın, güç. lüğü darbımesel haline girmiş bu- lunan bu marifeti şaşılacak bir ko- laylık, ve muvaffakıyetle göster. mesine şaşırtırdı. İS mi bir elma kesse, onun dilimlerini ailelerine müte- saviyen taksim etmek hususuna, hepimizi güldüren bir itina göste- rirdi, Analarımın, entarilik kumaşları bile, daima, ve mutlaka ayni top. tan kesilirdi. Hattâ bazan, Servet Hanım, sevimli bir hiddetle itiraz & — Canım, bu kumaş genç işi. Bana yakışmaz! Derdi. Babam da güler ve: — Ben, senin gönlün oleun diye, peyramberin emrine * karşı gele- mem! Cevabını verirdi. Ahmet Mithatın, ikinci anam. dan da fki oğlu, üç te kızı oldu: On- dan doğan oğullarının isimleri Sü- Jeyman ve Galip, kızlarının isim. leri de Hacer, Azime ve Zibadır. Ne tuhaftır: Babamın müsavat prensipine, tablat te müzahir ola- cak ki, onun, her iki ailesinden do- ğan çocuklarının dedi, hattâ cin. siyeti bile üsavi çıktı: Çünkü Sere vet anamın çocuklarının da yekü- Bu beştir, Ve ikisi erkek, üçü kız. dır! 0 sene gareteciin eden Ah- met Mithatın mesleği hak- kımda bir garip telâkkisi daha var. dı: O, uğrunda canını verebileceği derecede sevdiği mesleğine, başka larının da rağbet göstermesini ka- tiyen istemezdi. Sezdiği ve teş- vik ettiği ender İstidatlar müstes- pa, gazeleci olmak istiyen bütün gençlerin şevk ve heveslerini kı rardi ve: — Bizim meslek, aşka benzer: Aklı başımda olan insan, ona bile bile tutulur mu? derdi. Gazeteciliğin bilhassa maddi ba. kımdan verimsizliğine kanidi: — İnsan, mutlaka muharrir ol- ypayı göze alırsa, bununla birlikte geçimini mümkün kılacak gi *, kinci meslek te seçmelidir! Der. d. : Nitekim aflesinden hiç kimseyi ni, bugünkü mesleğime hemen he- men zorla teşvik eden odur. Ben, bugün çok sevdiğim mesleğimi de onun teşvik ve intihabına borçlu- yum. Ne tuhaftır ki, Ahmet Mi. hat sadece oğullarım doktorluğa teşvik etmekle kalmadı. Kızlarını, torunlarını dâ hep doktorlara ver- di: Meselâ, benim İzzet, Galip, Rı- za, İrfan, Kadri eniştelerim hep doktordu, Şimdi maalesef, onlardan yalnız Galip, Rıza ve İrfan hayattadırlar. B» bahsi açışımın asıl sebe. bi, babamın, damat intiha- bında gösterdiği diğer / garip bir * prensiptir: Bu prensip Ahmet Mit- hatın insanlarda hangi huyları me. ziyet, ve hangi huyları kusur saydı- ğını da — kısmen — anlatmakta- dir; O, namuskâr hovardaları, lâksız perhizkârlara tercih hattâ: — Bir insan, Feleğin yedi çen- berinden de geçmedikçe, hayvan- lıktan tamamile kurtulmuş sayıla. maz! Derdi. Ben Ahmet Mithatm sarhoşluk ve gençlik saikasile hap- se girmiş bir çok gençleri kurtar- dığını hatırlarım. Hiç şüphe yok ki, Ahmet Mit. hat Efendi, devrinin en itibarlı, en hatırlı ve en nüfuzlu şahsiyetlerin- den biridir. Fakat, o, iltimasa düş- mandı. Kendi öz çocuklarını bile, itibarından, nüfuzundan, iltımasın. dan müstefit etmemiştir. Hattâ bi lâkis, onun himaye aleyhtarlığın- dan şahsan kendimin ne kadar bü. yük zarar gördüğümü sırası gölin- ce anlatacağım, fakat bıma rağ. men, sarhoşluk keyfine kurban gi- den o tecrübesiz gençlere, bir baba şefkatile acır, onları elinden gel. diği kadar korurdu. Bir cura sabahı, evimizin ka- ii SS sa ben açtım. Ve kibar kayafetli yaban TE karşılaştım. Büyük bir nezaketle sordu: — Ahmet Mithat Efendi bura. dalar mı? Bu kadar kibar kıyafetli bir mi- safiri — yabancı da olsa — Ahmet Mithatın kapıdan çevirmiyeceğini bildiğim için, tereddütsüz cevap verdim. — Buradalar efendim! — Acaba bendenizi üç, beğ da. kika huzurlarına kabul ederler mi? —Lütfen içeriye buyurunuz da haber vereyim efendim! Yabancı zat, içeriye girdi. Ben kapıyı kapayarak sordum: — Kim diyeyim efehdim? V şimdi açığa vurmak is- temediğim maruf hüviye. tini bildirince, ben daha hücmet- kâr davrandım ve onu salona Ma- rak, gidip babama haber verdim. Babam, o zatı ismen tanıdı, fakat, kendisile hiçbir münasebetle te. mas ve alâkası olmadığı için, ken- di kendine: — Hayırdır inşallah, dedi, Bu zatın, benimle ne işi olabilir? Biraz sonra salonda, babamla karşı karştya geldiler: Beno 73- man, büyükler tarafından adam yerine konulamıyacak kadar kü. çük yaştaydım: Bunun içindir ki, mevzuları gayet mahrem olduğu halde, benim yanımda konuşmak- ta mahzur görmediler, Ben de, o zatın yaptığı bu beklenmedik zi- yaretin sebebini, çocukça bir teces. Süsle merak ediyordum. Misafir zat, uzun boylu mukad- demeye lüzum görmeden söze baş- Tadı ve: — Efendi Hazretleri, dedi. Al lah kimin varsa bağışlasın bende nizin de dârı dünyada bir tek ev- lâdım yar: Gösterdiğimiz itina ve ihtimam sayesinde, fevkalâde Iyi yetişmiştir. Bir kız çocuğundan far. kı yoktur. Evlâdım diye söyleme- diğimi, mübalâğa etmediğimi, bir görüşte kabul buyuracağınızdan e- minim. Bugüne kadar, dizimizin dibinden ayrılmamıştır. Hâşâ min huzur, belâya bile, bizlere ber ah. eder, Dünkü Şirkeli Hayriye Kongresinde bulunanlardan bir grup. Silâhtarağa Elektrik fabrikasında yeni yapılan kazan dairesi. Elektrik Fabrikası Genişletildi Elektrik İdaresinin, Siihtar fab. rikası İstihsâlini genişletmek, yeni ibtiyaçlara cevap verebilecek hale koymak üzere getirttiği iki kazan fa. aliyete geçmek üzeredir. Kazanların İısınma tecrübeleri yapılmaktadır. Bu tecrübeler bir ay kadar sürecek ve yeni kazanlar önümüzdeki Nisan çinde istihsale başlıyacaktır. 1938 senesi temmuzunda Elektrik | şirketi, İstanbul elektsik işleri umum müdürlüğüne devredilirkeni Silihtar fabrikasının takatı türbogenaratör bakımından takriben 70000 kilovattı. Fakat mevcut kazan takati yalniz 40000 kilovat olup bunlardan ancak 25000 kilovatlık kısmı modern 4 ka. zan ve mütebaki 15000 kilovatlık kıs mı da eski tipte, alçak tazyikli bu. har verebilen 8 adet küçük kazandan müteşekkildi. Şehrin elektrik ihtiyacı artmakta devam ettiğinden kazan. tesisatının emniyet bakımından kâfi ge.mediği görülerek 25000 . 30000 kilovat ta- kat temin edebilen 'yeni bir kazan dairesinin acilen tesisi kararlaştırıl. mıştı, ” Yeni kurulacak kazan dairesine en modern tesisatla mücehhez ve be. eri saatte 62 ton, 42 atmosfer tazyik a e hararette, buhar Mei müşti e Kazanlarm Sikleti takriben 2200199 ton olup beton temel, bina, kömür siloları su ve buhar boruları, elek. trik ve kömür nakli gibi diğer muh. telif tesisatla beraber sikleti takri, ben 6000 tonu bulmuştur. Kazan da. iresi için 1000 metre murabba sat. hında ve 4 mötre irtifada betonar. me hususi şekilde bir temel yapılmış. tır. Temelin üzerine inşa edilen bi. inanın cephesi 32 metre tulünde olup derinliği 20 metre ve irtifaı 16 met. iredir. Binanın üst kısmında kazan!a. kabül eden 600 ton kömürü istiap e- debilen silolar vardır. Geçen şubat 939 ortasmda hafri. yata başlanmıştı. Fabrika için yük. sek yük mevsiminin başlangıcı olan Birinci Teşrin ayı sonunda montaj işleri bitirilip tesisatın çalışmağa baş lıyabileceği kuvvetle ümit edilmek. te idi fakat başlıyan harp dolayısile kazan ve boru aksamından bazıları. nm teslimatı gecikmiştir ve bu yüz. den İnşaat ve montaj işleri ancak şubat 940 başında bitmiştir. Yapılan keşiflere nazaran yeni ka. zan (tesisatının Obütün mesarifi .100.000 liraya baliğ olacaktır. Bu tesişgtın Ikmali üzerine Silih. tar santralı türbin, generatör ve ka. zan bakımından 70000 kilovat taka, tında tesisata malik olmuştur. e Vali ve Belediye relsi Lütfü Kır. dar dün elektrik idaresine giderek. İstanbulun ihtiyacı için celbedilecek olan otobüsler meselesile meşgul ol. muştur. Son harp vaziyeti yüzünden birçok firmalar münakasaya gireme. diklerinden dolayı bunlarla muhabe. İre suretile pazarlık edilmesi zarureti hasr olmustur. Bu firmalardan alına. İcak son cevaplar, münakasaya giren firmaların yaptıkları tekliflerle kor. | slastveilanak ve etobüsler. en Ucnz. rın 48 saatlik kömür ihtiyacına te.) i Yedek Asteğmenler Şubeye Çağırılıyorlar Eminönü Askerlik Şubesinden: Şubemiz kaydında 313 ilâ 326 dahil £ doğumlu olup 45 günlük staja tâbi asteğmen (yarsubay) lardan süva- ri, ölçme, istihkâm, nakliye! ışıldak ve piyade #ınıflarına mensup olan. ların vesaiklerile birlikte 12 Mart ye müracaatları ilân olunur. 940 gününe kadar behemehal şube- Yeni Bir Ticaret Usulü Meydana Çıktı Şeker fiyatlarına yapılan zamdan sonra kaçak muamelesi yapılacak şekerleri tayin etmek hususundaki tereddüt, kaçak- çılığın kâti şekilde takibine imkân vermemektedir. Bunun sebebi, harbin başından beri yeni icat olunan bir nevi tica- bü defa şeker üzerin. de de ihfikâr yapmak için ortaya çı.| karılmış olmasıdır. Artık herkesçe malüm olan bu ye. nl ücaret usulü “mağazasız Ve yazı. hanesiz ticaret,, dir. Birço sırâ. sında görülen bu usul şudur: Harbin bidayetinde birçok maddeler üzerin. de büyük fiyat zamları ile ihtikâr başlamadan evvel bazı kimseler bazı maddeleri piyasadan ok maddelerin sat toplamışlar ve depo etmişlerdi. Hükümetin bu çeşit hileli ve saklı ticarete karşı şiddetli tertibat alacağı duyulunca her zaman bir takım “ardiye, lerde toplanan bu meler. muhtelif kısımlara ayrılarak tılmış ve hileli erek en çete e tır. Hükümetin kontrol (teşkilâtı, saklandığı malüm olan maddelerini birinci ve ha inei ellerde dahi bulabilmek imkânını bu suretle kay- betmistir. Çünkü bu mallar, bir ara- da değil dağınık bir şekilde saklan. maktadır ve bunları ayrı ayrı tesbit edin, aslında bir tek ele aft olduğun anlamak için muszzam bir teşkilâta ibtiyaç olduğu muhakkaktır. Bugün ortaya çıkan şeker mesele- sinde, hükümet şeker satan bütün müesseseleri, zam kerarından evvel ellerinde mevcut bulunan şeker mik. tarı hakkında beyanname vermeğe mecbur tutmuştu. Fakat şeker istih. lâk eden ve şekerli maddeler yapan istihlâk müesseselerinin de beyanna- me vermeğe mecbur tutulup tutul. mıyacakları henüz malâm değildir. Bu hususta vekâletten yapılan istim. zaca da henüz bir cevap gelmemiş. tir. Hâkim olan kanaat; ellerinde bunca miktar şöker bulunanların, beyanname vermekten (kurtulmak içini tıpkı daha evvel diğer madde. lerde yapıldığı gibi, şekeri ya istih. lâk müesseselerinin depolarına, ya- hut da azar azar ve gözden kaçacak yerlere nakletmişlerdir. Bugün şeker işi ile de tekrar orta. ya çıkan bu nevi kaçakçılığa sıkı pe. İkildo uğraşabilmek için ticaret ve| İfktisat vekâletleri, milf korunma kanununa bağlı olarak bir talimatına. me hazırlamağa başlamışlar ve bu tiimatname ikmal edilmiştir. Tali. #malname bugünlerde Dul aa nden geçerek mer yola E.Y, * Melba ve Lion şeker fabrikası ile ardiyesinde mühim miktarda şeker bulunan Seferoğlu hakkındaki zabıta tahkikatı dün de devam etmiştir. Melba fabrikası sahipleri müstehlik oldukları için beyanname vermeğe mecbur bulunduklarını bilmedikleri. ni söylemektedirler. Bunlar hakkın. daki tahkikat evrakının buşünunül. kemeye verilmesi muhtemeldir. 4 Taksimde Darülâceze İçin Bir Balo Verilecek Son ay zarfında Darülâcezede ace. İze ve çocukların kadrosu 800 kişiyi geçmiştir. Müessesenin ötedenberi sinema ve tiyatrolardan almakta ol- den gelir kaynakları mühim miktar- da azalmıştır. Gerek belediye, gerek müessesenin vaziyetile alâkadar olan bazı hamiyetli zevat müessesenin mu valfakıyetle faaliyetine devam ede- bilmesi için bazı varidat membaları aranılmasına lüzum göstermektedir. İlk tedbir olmak üzere müessesenin menfaatine Taksim gazinosunda bir balo verilecektir. Baloyu Vali ve be- lediye relsi Lütfi Kırdar humayesine alacaktır. Ayın or altıncı günü de Taksim belediye gazinosunda Çocuk Esirgeme kurumu menfaatin: bir balo verilecektir. “Gazlnonun açılma merasimi dola, yısile verilmekte olan bu ilk balonun İevkalde parlak olmasına itina edil mektedir. mmm 8 — Ortamektep mezunuyum, munl- tim mektebinin dokuzuncu 8 gir mek istiyorum, mümkün müt C — Muallim mekteplerine kabul €- dilen talebe, ortamektebi iyi derece İle geçenler arasından müsabaka imtihanı ile seçilir. Bu imtihanları hariçten gire mek Maarif Vekliletinin hususi müsâ» adesine bağlıdır. . 4 — Aynştayn ile Makelm Görkinin miliiyetleri ve meslekleri medirt C — Aynştaym Alman Yehadisidir. fizikçisidir. Yahudi olduğu için Alman- yadan koyulmuştur. Maksim Gorki büyük Rus ediplerin- den birisidir. Roman, hikâye ve mekale muharriridir, Birkaç sene evvel ölmüş” tür. . DİKKAT: Ban karilerimiz eskert bahisler ve mükelletiyetler etrafında minller sormaktadırlar, Şehrin her ta- rafında, her kazada askerlik şubesi 2 iye okuyucularımız bu şube» atla müşküllerini hallede- hile, Bu bahisler etrafında cevap duğuaidat ta maliyeye devredildiğin- | Fiyatlarda Yükseklik Sebepleri Son haftalar içinde piyasamızd 1.097.000 kilo petrol, 250 bin kila *İbenzin getirilmiştir. Müstemlekeler» den de 15 bin kilo çay, 30 bin kile karabiber, 5 bin kilo darçın, 15300) kilo tutkal, $ bin kilo zamk kâğıdı, 130 bin kilo ağır sığır derisi, 10 bin İkilo kalay, 30 bin kilo kanaviçe, 49 bin kilo kopra, 30 bin boş çuvs! ithali edildiğinden piyasada genişlik husu” le gelmiştir. İthal maddelerinden ber larının fiyatlarında yükseklik gös rülmüş ve alâkadar kontrolörlük daf resi araştırmalara başlamıştır. Bazi erzak fiyatlarında görülen fiyat yük” sekliği de piyasalarda bu gibi mad. delerin gitgide azalmakta olması ve ihracatın devam etmesinden ileri gek diği temin olunmaktadır. Yunanistan ve Fransa ile Kliring anlaşması Türkiye - Fransa arasında meveul kliring anlaşmasının müddeti bu » yaza zata Düenemena hökd, dkllik ikame arasında yeni bir anlaşma içim'esa$” ları takasa müstenit olmak üzere gö” rüşmelere başlanacağı haber veril mektedir e Yunanistanla aramızda, müddet bitmiş olan kliring anlaşmasının marj tın onuncu gününe kadar kezadit”e- dildiği alâkadarler" Bildiri Imiştir. Yani sisere” önlaşması hakkında Am Karada cereyan eden müzekerelerif iki güne kadar intaç edilerek parafâ olunacağı ümit edilmektedir. Dün Şirketi Hayriye Kongresi Toplandı Şirket! Hayriyenin senelik mum meclis içtimai dün sabah saat ond8 şirketin Galata (o Fermenecilerdekİ merkezinde toplanmış ve içtimaa Net meddin Kocataş riyaset etmiştir. İçtimada idare meclisi ve murakjf İ raporları okunmuş ve heyeti umumisi yece tasvip edildikten sonra | idare İ meclisi ve murakıp seçimleri yapık mıştır. Açık olan idare meclisi az# lıklarına Haydar Uzelle Amiral Vw sıf, murakıplıklara da Şevket ve Ga Up seçilmişlerdir. —— Sinemalar Hile Yapamıyacaklar Belediyenin sinemalar için hazır” ladığ: tarife bütün sinemacılar tars# fından kabul edilmiştir. Hattâ Üskü” dar, Kadıköy gibi bazı kazala: İ sinemalar, belediyenin tarifesinde dâha ucuz bir tarife hazırlıyarak tas” dik ettirmek için belediyeye getire mişlerdir. Ancak yeni tarife ile Bet yoğlundaki sinemalar, koltuk ve bif rinci mevkilerdeki yerleri çoğaltmak suretile ucuz fiyatlı yerleri azaltmış” lardır. Belediye sinema seyreden haK kın gözlerinin bozulmaması içinibi nun da önüne geçecektir. z — TAKVİM 10. Mart 1940 PAZAR Sünümy Gün3i Kasım: 124 Arab: 1358 Rumi: 1356 Muharrem; 30 Subat: 26 Güne 620 — Öğle 124 İxindi: 18.41 — Akşame 18.10 Yatm : 1939 — İmsâk: 443