29.2. 940 5 KIYMETLİ SAN'ATKÂRI UHSİN'in Yarattığı TAN SPOR Dün Sabah Yusoslav ŞEHVET KURBANI , £ syn sama yam Güreş Takımı Geldi mek için bazı tâdiller yapılmış ve gördüğüm kusurları da hiç bir suret. |hiç te fena olmamış. Veznedar bara le örtmek itiyadında olmadığım için | kapılardıktan sonra sakalını bıyığını “Şehvet Kurbanı, nı görmek husu-İtiraş ettiği zaman kendinde hâsıl o. sunda biraz ayak sürüdüm. lan tesiri nasıl anlatacağını merak Çünkü bu filmin vaktiyle Emil |ediyordum. Yanings sakalının güzel, # MEMLEKETİMİZİN EN ERTUĞRUL M Bi» çevrilen filmlerin çok ku- surlu olduğunu bildiğim ve Voleybol Müsabakaları Neticesinde, Şehrimiz Kız Mektepleri Arasında, Çamlıca Şampiyon Oldu Yanings ile çevrilen Nefis Mağlüp Olursa namındaki filmden mülhem olduğunu biliyordum. oYanings ile Ertuğrul Muhsin nasıl boy ölçüşebi. lecekti? Bu korku ile gittim. Filmi gördükten sonra hükmettim ki Muh. sinin. sanat dehası yanında o Y. nings'in ismini bile zikretmek bü bir zaaftır. Filmin mevzuunun ev. velce çevrilen bir filmden mülhem olduğunu söylemiştim. Vakada pek çok değişiklikler yapılmış. Fakat ne €hemmiyeti var? Filmde baştan ni- bsyete kadar Muhsinin her an başka bir kuvvetle tecelli eden sanat ruhu. ğı Üzere bir aile babası nasılsa bir an için nefsi.! ne mağlüp olmuş; bu bata dolayısile silesini, benliğini herşeyini kaybede- rek beşer kütlesi arasında sürükle. nen bir paçavra baline gelmiştir. Banka veznedarı (Ertuğrul Muh- $in) müdürü tarafından vazife İle bir liği ile Mtihar ediyordu. Sarhoşlukla onu da şehvetine feda ettikten son. ra ertesi günü uyandığı zaman itiya. dını kaybetmiş olmak endişesiyle gözlerini açar açmaz iki elini çıplak yanaklarına götürdü. Bu hareketteki Muhsin, meslek arkadaşını taklide | tenezzül etmedi. Sakalını ttraş etti,! aynaya baktı ve kendi kendinden iğ- jrenerek aynada teressüm eden su. ratına tükürdü Muhsin tabiilikten kıl kadar ayrıl. mamıştır. Heyecanı, elemi seyircile rin ruhuna damla damla akıttı. O ka- İdar ki filmde Muhsini tamamen unu tuyoruz Yanings'te teessürde, heyecanda Ifrat gördüm. Muhsinde herşey ta- bil... Fakat filmde Muhsin — valide ro. Yünü yapan artist müstesna olmak şartiyle— pek yalnızdır; o kadar ki herşey odur. Hafif meşrep kadın ro. lünde Cahide bir kukladan başka bir tabiilikten çok bahsedildi, İ Cumârtesi günü Yugoslav güreş takımı şerefine verilen ziyafelten bir intiba I PEK Sinemasında 4 üncü Ve Sonuncu Hafta Temmuza Scnnslar saat 2 — 4.15 — 6.30 ve 9 dr mmm Memleketin Çelik müdafaa kuvvetlerinin Ateş kaynağı Gençliğin yüksek mefkürelerinin nihayetsiz siması olan Harbiyenin yetiştirdiği iç kahramanın Hayat, Aşk vazifelerini yaşatan büyük film 3 HARBİYELİ Fransız şark ordularının iştirakile yapılan azametli bir eser. Aşka bo- yun eğen gönüllerin harpte nasıl şahlandığını gösteren muhteşem bir tarih... Kalbin vazifey, verdiğini anlatan eşsiz bir hayat romanı Bu Akşam L Â L E Sinemasında İlâveten : Lütfen numaralı yerlerinizi evvelden kapatmız. Telefon: 43595 Sevginin kahramanlığa, Aşkın zafere yer Paramunt Jurnal ve renkli MİKİ Galatasaray Reyruta çağırıldı Gülatas birinci futböl takımı, o Beyruttan davet edilmiştir. Şimdiki HALKEVLERİNDE: ha'de gerek lig maçlarının devamı, gerekse 31 martta başlayacak milli küme müsabakaları dolayısile bu se yahate müsaade vermek imkânsız görülmektedir. Galatasaray - Topkapı maçı Kadıköyünde, Galatasaray - Top. kspi arasında yap'lar, müsabakada, hakem oyunun bitmesine sekiz daki- İka varken oyunu tatil etmişti. Ajan. lık bu maçta gayri nizami bir vaz! yet görmediğinden Topkapının. bir Puvanını vermiye karar vermistir. İki oyuncunun vaziyeti Fenerbahçe birinci o takımından Naci ile Gürdüz lisans vaziyetleri do. lsyısi'e takımlarında oynayamamsk- ta idiler. Genel Direktörlük bu iki Köylerde spor oyuncunun ağustos İlslesinde isimle- Halkevleri #por kolu; işa öveelâ İri bülunduğunu” biaehaleyh vaz! By iye rene Karameşe araya İİ i ellik avm lir. Meleğin yaa a pst | e Bekin tesbit maksadile köylerde tstkikat | gesine emir vermiştir. yaptırmıştır. Voleybol müsabakaları Şimdiki haldı Kız mektepleri arasındaki voley. bol şampiyonasına dün de Kız Mu- allim Mektebi sahasmda devam edil. di. İlk karşılaşma İnönü — Kız Muw- allim arasında oldu. Baştan nihayete kadar hâkim bir oyun oynıyan Mu.| allim Mektebi müsabakayı 5 — 15 ve 10 — 15 kazardı. İkinci oyun Erenköy — Boğaziçi «rasında oldu. Bu oyun da Erenki lülerin 3 — 15 ve 2 — 15 lehine ne. ticelendi, Son oyun Çamlıca — İstiklâl ara. sında olacaktı. İstiklâl sahaya gel- mediğinden o Çamlıca hükmen galip sayıldı. Bu suretle hiç 'mağlüp olmadan maçlarını bitirmiş olan Çamlıca 18 puvanla kiz mektepleri e voleybol şampiyonluğunu kazanmiş oldu. Balkan güreş şimpiyo edecek olan Yugoslav takımı dün sa- bahki konvansiyonelle İstanbula gel- miş ve Sirkeci garında spor erkânı ta rafından karşılanmıştır. Yugoslavya takımı kafile reisin- den başka dokuz güreşçi, bir antre- nörden mürekkep olmak üzere on bir kişidir. Takımda, beynelmilel müsabakala- TA iştirak etmiş güreşçilerden Delu. | ka, Magulyak, Merkus, Çuka, İvaniç bulunmaktadır. Y v antrenörü gazetecilere beyanatta bü şampiyonaya çok kuvvetli bir takımla" geldikleri, ni ve müsabakayı kazanacaklarından kuvvet'e ümitli olduklarını söylemiş. İtir. Yunan'ı güreşçiler de bugün ( İs- tanbula geleceklerdir. mahalle gönderiliyor. Trende güzel bir kadına (Cahide) tesadüf eder. Veznedarın setviyetinin binlerle lira İle dolu olacağını anlıyan kadın der. hal şehre vardıkları zaman dostuna Ve adamlarına haber verir, veznedarı kollıyarak o akşam için dostunun ba. rına davet eder, içirir, sarhoş eder ve evine götürmek bahanesiyle tren yo. lunda bir pusuya düşürür. Veznedar kafasına yediği bir demir parçasiyle Yere serilmiş, çanta uçmuştur. Dar. beyi vuran haydut bir dakika sonra bir tren altına yuvarlıyacağı adamın ceketine tama eder, soyar ceketi sır- tma giyer, fakat veznedar” ayılır müthiş bir mücadele başlar, hasmını gırtlağından tutup yolun üstüne fır. lattığı zaman bir ekspres katarı geç- miş hâydudu parça parça etmiştir. Bir adam öldürdüğünü zanneden veznedar için artık oradan kaçmak icap eder. Tekrar Bara avdet etmiş tir. Aleyhinde yapılan darbeden ha. beri olmıyan adam kadının bu işte lığı rolü bilmez, onun da kendi iyle: beraber taarruza uğradığını er. Artk sigara satmak sureti- İe oraya kapılanmıştır; ve her gün iraz daha inerek hergün bir parça aha benliğini kaybede kaybede yer. $iz, yurtsuz bir serseri olmuştur, NI. bayet bir gün İstanbula döndüğü za. man oğlunun büyük bir musikişinas olduğunu ve o akşam için bir konser vereceğini öğrenir, gider konseri din. ler; ve karlı bir Bayram gecesi adım- ib resmi senet, maaş Jarı onu evine doğru götürür... Uzak-| liyet raporu ve ikramiye cüzdanlarile şe- tan artık görmemiye mahküm olduğu |hit yetimlerinin de resmi senede, majş yuvasına bâkarken oğlu bahçeye af nüfus ve ikramiye cüzdanlarile hafta- kar bu İnsan tortusunu iceriye alır, |'0n pezertesi, salı, çarşamba, perşembe kimse onu tanımamıştır. On altı se, |sünleri öğleden evvel, taşrada bulunun nedenberi boş kalan babasının yerine | b Kabil kimselerin de, ya kanuni vekil- oturur. Yemekten sonra kızı, kenan | erin veya e Malan aki eş getirir, oğlu her akşam. olduğu gibi mel yine babacığinin resminin karşısında onun sevdiği parçayı çalmaya hazır | zo ii e z iel lanır, fakat bu yaşıyan ölü artık bung | 70rK MiKTePi > eri — ee > tahammül . edemiyecektir. Birden |“p* günü ** mta e eker konferans salonunda aylık toplantıda Dr. kendini tanıtaca. | eza Muammer Tünçman tarafından ğından korkarak çıkar. “Kan, grupları ve babalık araştırmaları, Yanings ile çevrilen filmde kadr-| hakkında bir tebliğde bulunulacağından, nın rolü ehemmiyetli değildi. Vezne | muhterem meslokdaşların teşrifi rica 0- darın ailesi biraz daha kalabalıktı. kunur. şey değildi. Bar sahipleri pek fena idiler. Suaviden çok şeyler beklerken kusurdan başka bir şey bulmadım.| Bilmem neden (antipatik) bir tesir bırakıyordu... Fakat, tekrar ediyo. rum, ne ehemmiyeti var? Muhsin filmi de, vakayı da artistleri de kud. retli sanatı ile kavramış ve berabe rinde sürüklemiş götürmüş. | Seyircilerin göğsünden taşan hıç- kırıkları, herkesin gözünden dökülen yaşları, Türk tiyatrosunun bu bü.| yük dâhisine karşı bir şükran nişa. nesi gibi kaydediyorum. Beyoğlu Malkevinden Perşembe günü #sat 1840 da Evimizin Tepebaşındaki merkez binasında Doçent Yavuz Abadan tarafından “Devletçilik prensipleri, mev zuunda mühim bir konferans verileceklir. Herkes gelebilir. ANKARA RADYOSU Türkiye ( Radyodifüzyon Postaları Türkiye (o Radyosu Ankara Radyosu Dalga Uzunluğu 3i7m $esKon 20 Kw. 16AR em IR? Ken VON Ker, Perşembe, 29. 2. 1940 12.80 Progrüm ve Memleket saat ayarı, 1235 Ajanı: ve Meteoröleji haberleri 1250 Türk Müziği: Yeni şarkılar ve tür- küler. Çalanlar: Hakkı Derman, Şerit İç- Wi, Hasan Gür, Basri Üfler, Hamdi To- kay. Okuyanlar: Safiye Tokay, Mahmut Karındaş. 13.30 - 14.00 Müzi Karışık Müzik (PL). 18.00 Program ve Memleket saat ayarı, 18.05 Müzik: Radyo,car orkestrası, 1840 Konuşma, 18.55 Serbesi saat, 10.10 Mem- cularını gazetesiz | leket saat ayarı, Alanı ve Meteoroloji bırakmamaktadır. | hübürleri, 10.20. Türk, Müsiği, Cnlerler: i ve Min yeli Fahri Kopuz tiştirmeği kendisine bir zevk bilmek. tedir. hk 4———— BORSA 20-17-1040 Şişli Hatkevinden: Halkevimiz salanunı- | A # da bir Folağraf ve Resim sergisi açılmiş- tır. Her gün esat 15 den 20 ye kadar gez- mek serbesttir, Ulubey'de TAN Resmi gözüken A- li Türkoğlu 63 ya. şında © olmasına rağmen umulmı. yacak bir dinçlik- le gözetemizi' sat. makta ve: “okıyu.. ASKERLİK İŞLERİ : Malül ve Şehit Yetimlerini Davet Beşiktaş askerlik şubesinde kayıtı Yümum malül subay ve #rat ile şehit y Umlerinin senelik yoklemalarını yaptır» mak üzere 1 Mart 940 a 910 tarihine kadar ği LAN tograf de nütus hüviyet cüzdanı, resmi tevzi cüzdinlüri We s- 1 — Okuyan: Radife Erten. i — Bimen Şer — Bestenigör şarkı: (Derdimi ummana döktüm), 2 — Musta. $a 'İzset Ef. « Besteniçör şârkı: (Gayrıdan bulmaz teselli), 3 — Haşim Bey - Beste- nigâr. şarkı: Kaçma mecburundan), 4 — Dede - Beslenigir çarkı: (Ben seni sev- dim seveli). Ni — Okuyan: Mustafa Çağlar: Divan ve Koşmalar. Kemençe, keman ON. Sey- un, Lavta' Hasen Gür refakstila, 20.15 Konuşma (Bibilloğrefya), 2030 Türk Müziği: Fasıl heyeti, 2115 Müzik: Küçük” orkestra (Şef: Necip Aşkın), 1 — Heinrich Secker: Kalbimin sahibisin (Vala), 2 — Heinz Relnfel: Eve gel ya rum (Ağır Vals), 3 — Emmerich Kalman: Folandâlı kadın operetİnden Potpuri, 4 — Ziöhrer: Karnaval çocukları (Vals), 5 — Rübinstein: * Kostümlü balo © suitinde Tortador ve andaluz, 6 — Mozart: Re m: 5ör. divertimente'dan Memuet Dandı, 7 Dlarımred: Bir karnaval hülyası — (Enter- mert), 8 — Alelter: Çobanın sabah şar- kas 22.15 Memleket saat ayarı, Ajans he- 'berleri, Zirani, Esham » Tabvilât, Kam- Biyo - Nukut Borsası (Fiyat), 2230 Mü- ik: Cazband (PL), 28.25 - 2330 Yarınki program ve kâpsı senedi Ve ikramiye Pizartesi, Çarşamba ve Cum» baya müracaat etmeleri ilân olun Tütün İkramiyeleri Eminönü Askerlik Şubesinden: Şubemizde kayıtı harp melâlü subay ve erlerle şehit yetimletinin ikramiye yoklamalarına 4 mart O40 tarihinde baş- lanarak, 15 nisan 940 tarihine kadar de- vam edileceğinden, harp malülü subay ve li i yetmiş beş. seksen köyün yapabilec sporlar tesbit &- dilmiş ve bütün spor levazımatı ve vesait temin edilerek faaliyete geçil- miştir. Bir sene zarfında bu köylerin adedi iki yüze çıkarılacaktır. Bölgedeki toplantı Ajanların iştirakile bölgede ya. pılan toplantıda Genel Direktörlük. ten gönderilen bazı talimatnameler üzerinde görüşmeler yapılmıştır. Bu toplantıda görüşülen bayrak, flâma, istikbal, teşyi talimatnamele- ri üzerindeki mütalealar bölgece Ge- nel Direktörlüğe bildirilecektir. Pazar günkü maçlar Fenerbahçe, Galstasaray, Beşiktaş, Pera arasında pazar sabahı Taksim stadında yapılacak karşılaşmalara, saat 12.30 a kadar bitirilmek üzere futbol ajanlığınca müsaade edilmiş- ti 3m 13018. 2.0675 814 202125 60.3531 2204 01 1.8038 11418 2355 dsi15 30823 21225 31055 ESHAM VE TAHVİLAT ni 1004 190 Landra Nevyork Paris Milâns Cenevre Amsterdam Brikael Stokholm, ». bulunan Mülkiveliler ile Boğaziçi “Lisesi “arasında dün de bir voleybol maçı yapılmış ve bu meçı Mülkiyeliler 11 — 15 ve 18 — 17 olarak kazanmışlardır. Şehrimizde ir. Saat 930 da Fenerbahçe . Pera 10.15 de Gülatasaray « Beşiktaş kor- şılaşacaklardır. bir cesaretle sordu: — Seninle evlenmek istiyecek erkek nasıl olma. hıdır, bünu hiç düşündün mü Ayşe? — Düşünmez olur muyum? Hangi genç kız — Uvey babasını öldürdükten sonra, * annesini de öldürmek! itham edilen genç hoca hakkında ya. milan yazıları okumadınız mı? Kendisini meşgul eden bu dramı hatırlayınca; © kadar heyecanlanmıştı ki, karşısındakinin cevap vermesine meydan bırakmadan sözüne devam etti, — Zavall, kızcağıza ne kadar acıdığımı bile mezsiniz Düşünün bir kere, annesine hücum edip; “Çekmecedeki tahvilâtı şimdi bana vermezsen, seni gu tabanca ile yere sereceğim!,, diye tehdit eden ve: “Onlar kızımındır, kimseye veremem... cevabini alınca; simsiyah bir tabancayı karısının göğsüne çe- viren adâmı, yahi üvey bubasını öldürdükten sorra, kendi annesinin muvazenesini kaybederek, kocss'- nin elidnen düşen tabanca İle kendisini öldürdüğünü görmek! Zavallı kızi iki gün evvel tekrar tevkifha. nede gördüm; gözlerinden yaşlar boşabarak, bana Şu sözleri söyledi: Anneciğimin ölümüne yanarsk, ağlarken, bir taraftan da önün ölümünden mesul tu- tulmak ne feci şey değil mi? Bu sözleri münevver bir kadının, bir hocanın ağzından işittiğim dakikadanberi kalbimin heleceni durmuyor, onün masum olduğuna kani olduğum için zavallının böyle azap ve ıstırap içinde kıvranmasma Ayan ediyordum. Fakat Sedat Bey gibi bir avukatın onu mutlaka, routlaka kurtaracağına inanıyorum. ” — Mehmet Bey Ayşeye bakıyor, dudaklarında de. rin bir şefkat tebessümü ile onu dinliyor. Genç kız, beyetanlı kızarmış, gözleri bulanmıştı. Sözü başka bir mecraya dökmek istedi. © — Senin samimi bir arkadaşın vardı Ayşe; ge- Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND giti? — Belkıs mi? Kayseride babasınm yanmda ça. İışıyor. Artık hayatına iyi bir yol buldu ve büna pek memnundur. rektuplaşıyor musunuz? — Tabii... Her hafta uzun bir mektup. — Demek Belkis Hanım hayatından memnun. Ya sen Ayşe, sen de yürüdüğün yolu seviyor musun? Genç kızin gözleri evvelâ hayretle açıldı, sonra bakışlarından şeytani bir ışik geçti. — Çalışmaktan daha enteresan bir şey var mr dir Amiral? “Amival,, kelimesi bilâihtiyar ağzından çıkmıştı. Fakat aralarına bu kelime girince İkisi de biribirle- rine daha yakinlaştıklarını hissettiler ve bundan ce. saret alan Mehmet sordu: — Bir buçuk sene sonra, stajın bitince ne yapa- caksın? — Kendi kendime bir yazıhane açıp başlı başı. ma çalışacağım. — Sonra? Ayşenin aklına birdenbire KASAR Aİ arkadaşları gelmişti. gn mrarta bu 7 sormuşlardı. O gece arkadaşlarına verdiği cevabı ha- turlıyarak gülümsedi, Mehmet Beyde de ayn; teces- süs ve merakı uyandırmak kastile ve muammalı bir dudak büküşü ile tekrar etti; — Sonra.. Sonra... Siğarasının dumanını üflüyor, göz kapaklarını . hafifçe kapayarak kirpiklerini titretiyordu. — Sonra... Evleneceğim. Bu tek kelime Mehmedin başının içinde bir fır. tina koparmıya kâfi gelmişti, Bir saniye nefes ala- wadan “durdu ve kalbinin çarpmasını tanzim için si. garasından derin bir nefes çektikten sonra sordu: — Kıminle? Bunu sorsn sesi o kadar boğuk ve derindi ki, Ayşe işitmekte zorluk çekti, fakat kalbi birdenbire ferahlamış, hattâ hainleşmişti. Karşısındaki erkekten intikam &lmak istiyen vahşi bir kadın hainliği... — Kiminle mi? Henüz bilmiyorum, fakat elbet- te beni de istiyecek bir erkek bulurum. Genç kızın sözlerindeki hain ve alaycı ahengi Mehmet anlayacak halde değildi. Bütün tecrübesine, geçmiş maceralarına, senelerin verdiği soğuk kanlı” , ğa rağmen içi endişe ile doldu ve birdenbire gelen kendi ideal erkeğini hayalinde yaşatmaz. Siz böyle çalışmakla gün geçirdiğime bakarak beni maddi bir insan mı sanıyorsunuz? Bu yaşta benim de elbette tatlı hulyalarla geçen saatlerim vardır ve bu zaman- ları yalniz değil, hayalimde yaşâttiğim kahramanla beraber geçiriyorum. — Bu tatlı hulyalarla dolu saatlerde ne düşü. nürsün Ayşe? Bu sesin yalvaran, dilenen titrek bir heyecanı vardı. Genç kız bunun farkında olmamış gibi sükü- netle cevap verdi: — Ne mi düşünürüm? Beni çok, pek çok seve- cek bir adamla; başbaşa geçecek uzun bir ömrü... O. nunla birlikte yaşayacağım mesut yılları... — Seni çok, pek çok sevecek olan adam nasıl o lacak? Bunu da düşündün mü? Yarı-haşin, yarı heyecanlı bir ahenkle sorulan bu suale de Ayşe kayıtsız ve şımarık bir kız sadeli. Âile cevap verdi: — Tabii... Fakat evvelâ bir noktayı tashih ede- ceğim: Yalnı? o beni değil, ben de onu çok seveceğim. Bu yanlışlık böylece ortadan kalktıktan sonra müs- takbel kocamın hayalimdeki portresini çizebilirim: Uzun boylu, iri siyah gözlü, dalgalı saçlı, esmer yüz. lü.. Yaşı yirmi sekizden fazla olmıyacak, iyi konuş- masını bilecek; bilhassa sesi çok tatlı ve yumuşak olacak; iyi dans edecek, briç ve poker oynayacak, iyi giyinmesini bilecek, velhasıl tam manasile bir sa. lon adamı olacak. (Devam sar) 5 ei va si