Yazan: Merhumun Oğlu Dr. Kâmil Yazgıç Mithat Efendi Rodosta Nasıl Affa Uğradı? —19— ö Ahmet Mithat Efendi, bu karat sayesinde, tsşarı çıkmak imkâna kavuşunca Rodoslular ikinci bir i- met Mithat Efendiyi de, başmusl. Bim olarak bu mektebin başına ge. tasarrıfın fltimasile, zindanda da- ha iyi muamele görüyor, hattâ yi. Be ayni İltimas sayesinde bitsiz bir yerde yı mazhariyet ve #aadetine bile kavuşuyor. Çocukla- rının okuduğunu, her gün, yeni ve zen Ro diye bir parça daha ar- hürmet ve şefkat du. i yürel gi! itikçe derinleşen bir or. O kadar ki, nihayet, tasarnfın buzu heyet daha gönde. riyorlar. Bu heyet, mutasarrıftan ithat Efendinin, şehir da. hilinde bir evde ve nezaret altında oturmasına da müsaade etmesini istiyor. Cesareti medeniye sahibi olan münevver mutasarrıf, bu bü- yük risayı da kırmıyor, hattâ: » — Haklısınız, diyor. Zaten, ne zamandanberi, ben de böyle bir düşünüyordum. Bu izla, bu tasavvurumu tahakkuk ettirmemi hızlamıdırımşı oldunuz! lunması, biçare ve mağdur Ahmet Mithat Efendiye hayatının €n unutulmaz tabassüsünü duyu. ruyor. Ona, Rodosun güzel, temiz bir mahallesinde, iki odalı, ufak, yeni, şirin bir ev kiraliyorlar. Ve babam, hapishaneden oraya taşini- yor, daha doğrusu geçiyor. Zaman geçtikçe, Rodosa ve Rotloslulara » Sınan Ahmet Mithat, biraz da pa- Fa kazanmak ve ailesini geçindir- mek imkânını bulur bulmaz, İstan. bula mektup yazarak, annemi, ve ablasını yanına çağırıyor ve Rodo- sa yerleşiyor. O tarihtenberi: (Medresei Si. leymaniye) adın: taşıyan mektep, Rodos halkının hafızasında, ve Ro- dosun irfan tarihinde çok sıcak, çok kıymetli bir hatıra olarak kak mıştır. O mektebin duvarları ara. sında ilmin besmelesini çeken ni- ce gençler, sonraları, İstanbulun büyük mekteplerine © geçmişler tahsillerini ilerletmişler ve vatan. larına büyük hizmetlerde bulun» muşlardır, Ahmet Mithatın, Rodosta başar- dığı işler, günün birinde, İstan. bulun ve sarayın kulağına aksedi- yor ve bu faaliyetinin, bu fedakâr. İığının uyandırdığı takdir saye &inde, Ahmet Mithat “Affı şaha- ne,, yo mazhar oluyor. Bu haber, Rodosluları; hem çok sevindiriyor, hem çok müteessir ediyor. Haksız bir cezaya uğradığına manmış bulunduklârı iyi bir insa- nın lâyık olduğu affa kavuşması, ve bu suretle de, adaletin tecelli etmesi, onları bittabi sevindiri. yor. Fakat, hürriyetine kavuşun- ca, Ahmet Mithatın kendilerini bi- rakıp gitmesi ihtimali, onlarda de. Tin bir hüzün ve teessür uyandırı- yor. Nitekim, bu affın kendisine teb. fiğ olunuşundan bir müddet sonra korktuklarına uğruyorlar. Vâkıâ, Ahmet Mithat Rodosluları birer ar- kadaş, birer kardeş, birer evlât gibi seviyor. Fakat Rodosun ha- vas, ne ona, ne snneme, ne de ha. lama yaramıyor. Bu yüzden, be- bam kavuştuğu afdan istifade et. mek ve hem hemşiresinin, bem refikasının, hem kendisinin sıhha- ni korumak İçin, Bodustan ayrık mak mecburiyetinde kalıyor. ba. bamin bu mecburiyeti duyarak Ro- dostan ayrılışının ne kadar hazin olduğunu kestirmek güç değildir. Babam, göz yaşları içinde teşyi olunuyor ve İstanbula ağlayarak dönüyor, Bu af, bu ayrı sında çektiği ıstırap.yüzünden, ay- ni zamanda bir ikinci ve acı ceza oluyor. İstanbula döndükten sonra da, yeniden gazetesini çıkarıyor, ki taplarını yazıp bas ki hayatına, eski kavgasına yeni den başlıyor, B abamın, en fazla meşgul ör. duğu mevzulardan birisi de, dil meselesiydi. Bir gün, bu bu- susta düşüncelerini bana, şu cüm- lelerle anlatmıştı “— Bugün, Fransada Fransız. lar fransızca, İngilterede İngiliz- ler ingilizce ve Arabistanda Arap. ler arapça konuşurlar. Ve her mil- let, kendi dili ile iftihar duyar Halbuki, maalesef, .bepler yüzünden, Türkiyede di; bilirim ki, türkçeden başka her li- san görüşülür. Bugün, Türkün kullandığı lisan türkçe değildir. Ona katılan bir çok yabancı keli. meler, zavallı Jisanımızı bir aşure kazanma çevirmişler, ve berbat et- mişlerdir. Aramızda, arapça konu- şan, farsça konuşan, boşnakça, rumen, ermenice, yahüdice, arma. vatça, lehçe, çerkezçe konuşan var. Hattâ, fransızca, İtalyanca konuş- miya özenen yerliler bulunmasına rağmen, halis türkçe konuşmıya çalışan yok. Bu yüzden, İstanbul, bir kocaman Babil kulesine, bey. nelmilei bir dil sergisine dönmüş- tür, Ve her kavim, ayrı bir lisanla konuştuğu içindir ki, Osmanlı te baasında bulunanlar ında bir türlü ittihat ve anlama hasıl ola... muyor, Hattâ, bilâkis, bu yüzdem a- ralarında, bir çok ihtilâflar doğu. yor ve biribirlerinden ayrıliyor- lar, biribirlerine düşman bile kes siliyorlar. Bu davada kazanç yolu. Du tutmamıza, matbuatın ön ayak olması lâzımdır.,, Vâk:â bugün için, hayli bayatlamış sayılır, Hiçbir o- rijinaliteleri ve ye 4 kalma. mıştır. Fakat sarf inkılâbımıza te- mel teşkil eden bu fikirlerin, Bun- dan senelerce evvel Ahmet Mithat tarafından beslenmesi, onun lehin. de kaydolunabilecek bir meziyet- tir sanırım. Babamı yakından tanı. yanlar, onun daha o zaman, lâtin harflerini kabul etmemize bile ta- raftar olduğunü hatırlarlar. Fakat babam, hemen her hususta meç Iste ortâya atıp müdafaa ettiği bu fikirleri daha fazla açığa yuramı. yordu. Bundan yarım asır evvelki İstanbulu -ve memleketi düşünen- ler, babamın bu ictinabım ve ihti. yatını mazür görürler sanırım; Çünkü, öyle bir devirde, “Frenk hurufatı” nın kabulüne taraftar olmak, insanm mürteciler tarafın- dan “kâfir, likler itham edilmesi- ne ve sopa ile öldürülmesine bol, bol kâfiydi. Böyle büyük bir da. vayı kazanmak, ancak Atatürk ka- dar emsalsiz bir dehanın ve kud. retin başarabileceği bir inkılâptı. Zavallı babam.. Bugün, hayatta olsaydı, ve o emelinin tahakkuk ettiğini görseydi, eminim ki, ha- yatının bütün acılarını unuttura- cak kadar büyük bir saadet içinde ölürdü! arici, dahili memleket me- selelerinde, matbaatın dev- lete yardımcı ve millete rehber To- Tü oynamıya başlamasında Ahmet Mithatın gördüğü hizmeti, ve gös- terdiği gayreti unutmamak lâzım- ş esna. bu fikirler Meselâ, o, bundan kırk sene ev. vel, matbuat vasıtasile Girit mu- hacirlerine iane toplamıya teşeb. 'büs etmiş ve bu hayırlı, bu isabetli teşebbüsünde muvaffak ta olmuş- tuz. Devamı Var) muhtelif se- | Kesik Başın Katilleri .Tutuldular Aydın (TAN) — Germeneik nahi- yesine bağlı Baltacık köyü civarında. ki kuyudan kı başı çıkarılan Os. man öldürdü! Je üç kişi tev- kif edilmiş ar, Ortaklar kö yünde oturan Sökeli Ali Çelik, De veci Süleyman Akgül ve Eskidere köyü muhtarı Neşet Germendir. Bu na göre, maktul Neşet mış, geçen sene Süleyman Akgülün yanma girmiştir. Süleyman Akgül, birgün, zeştin | ve incir getirmek bahanesile, Ali Çe- ik ile beraber Osmanı aldıkları, Tahtacı mezarlığının arkasındaki Ka- lacık mevklinde Ali Çeliğin Osman: iğ gözünden kurşunla vurup öldür. düğünü, sonra başını cesedinden &- ığını söylemiş, bu cinayeti haber vermemesi İçin ölüm'e tehdit edildi. Zini de iddia eylemiştir. Ali Çelik f- $e, namus düşmanı bir adam olduğu- nu ileriye sürerek Osmanı öldürmi. ye kendisini teşvik edenin Süleyman olduğunu, Osmanı kendisinin vurdu- Bunu, fakat başını cesetten Süleyma. Bın ayırdığını, bu cinayete bedel Sü- ymandan bilâhare 120 lira aldığın Bir Adam Metresini Öldürdü Feneryolunda oturan Yakup öç senedir beraber yaşadığı Fatmayı ev. velki akşam bıçakla 16 yerinden ya- ralıyarak öldürmüştür. Yakupla Fitmanın bundan on beş gün evvel kıskançlıktan dolayı ara. ları açılmış, kadın, Yakuptan ayrıla- rak başka bir yerde yatıp kalkmıya İ başlamıştır. Nihayet evvelki akşam, Fatmanın, komşularından Behmede ait öküz arabnsile Bağdat ceddesin- den geçsiğini gören Yakup hiçbir çe; söylemeden bıçağını çekip atılmış, kadını 16 yerinden y öldürdükten sonra ortadan kaybol. muştur. Yakup dün sabah yakalar- muşlır. Şüpheli “Ölüm Maçkadaki apartmanlardan Birin. de dört beş gündür misafir kalan Hü- seyin oğlu Resül ağzından köpük çı- ölmüştür. “Tabibiadi Salih , ölümü şüpheli görmüş, ed. set morga kaldırılmıştır. 4 Belediyeye alt, Kasımpaşadaki halk hamamında çalışan Arslan dün hamamdaki odasında ölü olarak bu- lunmuştur. Morga kaldırılmıştır. Nakşi Tarikati Mensuplarının Muhakemelerine Başlandı Aydın, (TAN) — Nakşilik tarikine Mensup bulunmak ve bu tarikatin mensuplarını çoğaltmak İçin çalış maktan suçlu, altısı mevkuf, ikisi gayri mevkuf bulunan bir kafilenin ceza mahkemesinde muhakemelerine başlanılmıştır. Suçlülardan Cema! Eralçin, Nakşi- Yiğe intisahı yüzünden hukuk tahsili. ni bıraktığı, tarikata İlk intisabında 40 gün bir odaya kapanarak oruç tu- tup tesbih çektiği, şeyhleri İbrahim Ethemin ölümünden sonra iki sene seyhlik yaptığını, fakat işrete daldı. Bından şeyhlikten çıkarıldığım, tek- Kelerin kapanmasından sonra tari- katla alâkasını kestiğini söylemiştir. Şeyh Kuşadalı İbrahim Sadegül, Nakşilik ile alâkası olmadığını, eski. azeli tarikata mensup olduğu- nu, köylere Mevlüt dinlemiye gittiği. ni söylemiştir. Mehmet Çakıcı, şeyhinin ölümün- den sonra kendisine müracaat eden tarikat mensuplarına, her gece gay» ri muayyen vakitlerde namaz kılına. larmı ve sayısı beş bini aşan tesbih çekmelerini tavsiye ettiğini anlat- mmuştar. Sadık Candaş, AN Molla, Ahmet Başkan da mevlüt okumak ve dinle. mek maksadile köylere gittiklerini, tarikatle alâkadar olmadıklarım söy. lemişlerdir. Bunların tahliye taleple- ri reddedilmiştir. Gayri mevkuflardan eskici İspar. tah Mustafa ile Arap Davut, tarikat- İa alâkaları olmadığını iddia eyle. mişlerdir. yanında 7 . 8 sene çaliş-| Çiçekçiler Cemiyeti umumi heyeti dün foplanmıştır. Bir se- nelik faaliyel raporunun tasvibinden sonra yeni idare hejfeti seçimi yapılmış, Sadık Güzelosman, Lütfi Arif Kenber, Salâ- hattin Zümrütkaya, Hasan Karanfil, Mehmet Erkenli, Kâmil ekseriyet kazanmışlardır. Dünkü toplantıda bazı dilekler üze- rinde de konuşulmuştur. Çiçekçiler, Belediyenin eskiden oldu- ğu gibi, daimi sergi yerine müsaade elmesini ve meyva ağaçla: rının çiçekli dallarının kırılıp satılması hakkındaki kanuni ya- sağın tatbik olunmasını istemektedirler. Yeni idare heyeti, bu hususta Belediye ile temasa geçecektir. Adliyede Son Günler de Matbuat Aleyhine Açılan Davalar Yirmiyi Buldu Müddetumumllik tarafından doğrudan doğruya ve eşhas. tarafından verilen istidalar üzerine matbuat aleyhine açılan hukuku umumiye davalarının sayısı yirmizi b Dai vur. Bunlardan on tanesi Afrodit da. tovellük etmiş dav, e Tİ e ğa e Cumhuriyet alerhine, diğer davalar da Akşam, Bu davaların listesi şudur: TAN ALEYHİNDE 1 — Tekzip neşretmemek, 3 — Konyalırın mektubunu Kovrsinak, 3 — Matbunt kanununa İouhalefet; 4 — Hakaret, 5 — Afrodit düvası hakkında yazı yaz. mak, gimiz » . "» 7 — Kaonyahnın birlikten #hradı habe- rini yazmak, CUMHURİYET ALEYHİNDES 1 — Afrodit divası hakkında yam yaz- mak, gül . - .. — » . .. 4 — Konyah haklında Beşriyatta bu- hunmak, Bain » ” . 6 — Konyalırın birlikten Mıryeimi yaz- mek, 7 — Tekrip neşretmemek, AKŞAM ALEYKİNDE: 1 — Afrodit dâvası hakkında nogriyatta bulunmak , SON. TELGRAF ALEYNİNDE: 1 — Mattvuat kanımına muhalefek, YENİ ADAM ALEYMİNDE: * 1 — Maftuat kanıma muhalefet, YENİ SABAH ALEYHİNDE 1 — Hakaret, 2 — Hakaret BUGÜN BAKILACAK DAVALAR Bu davalardan muharririmiz Sahi. ha Zekeriya Sertel ile gazetemiz, mu- harrir Vâlâ Nurettin ile Akşam gsze- tesi aleyhine açılan ve Afrodit dava- sından mütevellit olan dsvalarla, mu. harrir Osman Münir aleyhine açıl mış olan hukuku âmme davasına, bu gün öğleden sonra Asliye Altıncı ce. za mahkemesinde devam edilecektir. ERZURUM VALİSİ TARAFINDAN AÇILAN DAVA Erzurum, (TAN) — Malatya me- busu Nasuhi Baydarın Ulus gazete- sinde (Erzurum yolunda) başlığı al. tında neşrettiği bir yazıya cevap ola- rak, İstanbul matbaalarından birinde (Nasuhi Baydara açik mektubum) İsimli bir risale bastıran Bahadır Dülger hakkında Erzurum valisi Ha. şim İşcan tarafından dava açılmıştır. Asliye ceza mahkemesinde muha- kemeye başlanıldığı zaman, daveci valinin gelmediği, kendisini iki avu- katın temsil ettiği görülmüştür. Bahadır Dülger, risale İstanbulda basıldığı için suçun da orada işlen- miş sayılacağını, ayni zamanda dava- canın .vali ve unuz! müfettiş vekili on telgraf, Ye ve mecmuaları aleyhine açılmış bulu Volduğ Adam ve Yeni Sabahı gazete aktâdır. unu, bu sebeplerle davanın, İsmahkemenin salâhiyeti haricinde kal dığın ve başka bir yöre nakli lâzım geldiğini söylemiştir. Davacı vekillerinden Muhsin Ya- #ieroğhu, buna itiraz eylemiş, müekki- Jinin, hiçbir tesir yapamıyacağını söy lemiş, risaleden bazı Parçalar okuya- rek, Erzurumlulara hakaret edildiği. ni iddia etmiştir. Yarım saat süren bir müzakereden sonra, malikeme, kesif bir mersklı kütlesi önünde kararını bildirmiştir. Buna nazaran, maznunun - salâhiyet iddiası teddolunmüğ, nakli dava key- fiyöti yüksek selâhiyetli “mahkeme. den sorulmak üzere evrakın 'ddi makamma tevdilne karar verilmiştir. Satie Davası Satle binasının. satışından. doğan davaya dün birinci ağır ceza 'mahke- mesinde devam edilmiştir. Son şahitlerden Meliha, Muvaffak ve Lütfi dinlenmiş, geçen celsede An kara ağır ceza mahkemesinde tekrar dinlenilmesi istenen Zonguldak me- busu Yusuf Ziya Özencinin İstinabe. si okunmuştur. Yusuf Ziyanın Satie binasmın sutışmda hiçbir mukavele- yi imza etmediği ve mutat toplanti. lardan birinde bu satış keyfiyetine muttali olduğu anlaşılmıştır. Suçlulardan Atıf Ödülün talebi &- zörine Sicili Ticaret güzetelerinde çı- kan Jerans şirketinin mukavelera. mesi suretile şirketin temsil ve umu- ru İdaresi hakkında yazı okunmuş ve diğer bir sirkülerde hissedarlardan Ahmet Vefik yerine Artin Bukerin tayin edildiği anlaşılmıştır. Geçen celsede istenen 22.12.27 ta- rihli ve İktısat Vekâletinin Başvekâ- lete hıtaben yazılmış tezkeresinin te. kiden istenmesine karar verilerek da- va başka bir güne bırakılmıştır. ———— Bir Kadının Ölüsü Bulundu Adana — Dilber Sekisi civarında baraj inşaatını idare eden şirket me- mur ve amelesine aşçılık eden 54 ya. şında, Rumen tebaasından Almanya- MH Madam Emma Orandi, karyolasın. da ölü bulunmuştur. Vücudünün bazı yerlerinde mar lekelere tesadüf edildiğinden ceset te otopsi yapılmasına karar verilmiş- tir. Emmanın Rumen olan kocası ha. Jen İstanbuldadır. YILDIZ! Belediye Alacak Yıldız sarayını Maryo: İkten sonra, belediy b para yatırı İstanbul vali ve belediye £ | Kırdar; Yıldız sarâyı ile müştemilâ- timi 'satın almak istemektedir. terdarlık vasıtasile bu tale bi berdar edilen Maliye Vekâleti, vali- nin teklifini muvafık bulmuştur Def terdarlıkla belediye arasında bu hu. Susta başlamış olan görüşmelere na- Zaran sarayın bahçesi bilâbedel, b. nası az bir ücretle belediyeye devre dilecek, bu devir esnasında akademi- nin Hal ettiği kisim Hüriç bırakılan caktır. İstanbul vilâyeti, Yıldız sarayınm bahçesini fidanlık haline Hfrağ ede- cek, binalardan istifade şeklini bilâ. hare düşünecektir. Yol İnşaatı Tahsisatı İstanbul belediyesi fen işleri mik dürlüğü yeni sene bütçesine yel im- şastı için 600 bin lira koymuştur. Tahsisatı, daimi encümen kabul etti. ği takdirde inşa edilecek yolların İm şa ve keşif projeleri hazırlanmıya başlıyacaktır. Kanalizasyon İnşaatı Belediye fki senödenberi kanali, zasyon inşası için bütçeye tahsisat koymuyordu. Yeni sene bütçesine ka- Ballzasyön İnşaatına devam olunması için üç yüz bin lira konacak, bu para ile ik plânda yapılması lâzım gelen kanalizasyon boruları tamamlanacak» tr, Yakında inşasma başlanacak olan Harbiyedeki emlâk caddesinin inşa. atı &snasında kanalizasyon tesisatın. da yapılması istenmişti. Belediye fen beyeti, caddenin kanalizasyon tesi. satını ikmal etmek için iâzun olan yüz bin lirayı tedarik edemediğinden Dusler memiamammm hita Boyalı Sucuklar Son on iki sy zarfında belediye kimyahanes'nde muhtelif gıda mad. delerinden 12836 nümen'n tehlil ya- pılmış, bu rümunelerden 1612 si bor Def. Jzuk çıkmıştır. Belediye müfettişleri boyalı su. cukları müsadere etmektedir. Sucuk» çular Sıhhiye Vekületine müracaat aki boyali sucukların satışa mü. saade edilmesini istemiştir. Sihhiye Vekâleti sucukcularin talebini reddet miştir, TİMAND. Komisyon, Haliç Tarifesine Zam Yapmıyor Deniz nakil vasıtaları tarife komle, yonu dür de. toplanmıştır. Şirketi Hayriye vapurlarında sivil seyahat eden: zabıtana hüviyet varakalarını göstermek şartile tenzilât yapılması. ba karar verilmiştir. Üniforma ile seyahat eden zabitler kaç kuruş bilet ücreti veriyorlarsa sivil zabitler de ayni tarifeye tâbi tutulacaktır. Komisyon, Haliç vapurları ücretle- rine zam yapılması talebini red fik. rindedir. Bütün Aza, zarar mevcut ise belediyenin bunu bütçesinden ka- patması İcap edeceği, diğer medeni memleketlerde de ayni usulün tatbik. edilmekte olduğu, âmme hizmetleri. le meşgul olan bir müessesenin zara- rını kapatmak için halkı fazla para vermiye mecbur tutmak düşüncesi. nin yersiz olduğu kansatindedirler. Komisyon gelecek toplantıda bu hu- susta kati kararın: verecektir, Kereste Bulundu Adalar denizindeki son fırtınadan sonra Enaz sahillerinde 3500 kerestd görülmüştür. Bunların fırtınaya ta. tularak yükünü denize atan bir denla hakil vasıtasna ait olduğu tahmin e dilmektedir. Keresteler muhafaza al tına almmıştır. TAKVİM 27 Şubat 1940 SALI inday Göm39 Arabi 1358 ye Li — öğ belma 338 — Âksame Yat ; 19.30 — İmaâk: Kasım: 112 Rumt: 1355 Subat: 14 1277 1757 500