25 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: lime eği Dr. Kâmil Yazgıç Afyonkeş Kahveciye Bahşişta Vermişti — im bilir kaç saat uyuduktan rüya görüp dalga geçtikten sonra ke ine gelen babam, ev- velâ masa başında birdenbire uyu. yup kalışına bir mâna verememiş, fakat biraz düşününce, kendisini © hale sokan sebebi tahmin etmekte zorluk çekmemiş. Derhal Arap Ab. dullahı çağırmış. Arap Abdullah ta o zamana kadar, yaptığı dalgın- hığı anlamış bulunuyormuş. Bir a. ralık, merak ve korkuyla odasına da uğrayıp, sızdığını gördüğü Ah- met Mithatın kendisini çağırdığını öğrenince gözleri korku ile büyü. müş, dizleri titremeye başlamış. Hattâ, gözlerinin önüne, Ahmet Mithatın bekçi sopasına benziyen kalın bastonunu getirince, sırtının daha dayak yemeden sızladığını hissetmiş ve işi gücü bırakıp kaç. mayı düşünmüş. Fakat sonra, Ah- met Mithatın babaca şefkatini ha. tırlamış ve ona güvenerek, yukarı kata çıkmış. Bu şefkşte güvenme- sine rağmen, Ahmet Mithatın oda, sına girerken titriyarmuş. Ahmet Mithat, onu görünce gülümsemiş ve yumuşak, dostane bir sesle; “- Gördün mü yediğin haltı? demiş. Ahmet Mithatın tebessümü ve yumuşak sesi Arap Abdullahın kor. kudan ötreyen yüreğine su serp- miş. O da geniş bir nefes alarak, gayri ihtiyari gülümsemiş. Babam, yine mütebessim ilâve etmiş: — Bundan sonra beraber çeke. Yim diye, beni de alıştırmak istedin galiba!,, Arap Abdultakı Keketemii « — Vallahi... Ne kadar utandığı. gu bilemezs'niz... Ömrümde hiçbir dalgınlık beni bu kadar üzmedi!,, Arap Abdullahın, aşikâr bir sa. mimiyetle söylediği bu sözler, 22. ten hiddetlenmemiş olan babamı büsbütün yumuşatmış, kesesindeki yirmi kuruşu çıkarıp Arap Abdul İaha vermiş ve: — Al da, demiş, ziyanı telâfi et... Eğer dalgınlığı arttırır da, her kese, on parsya, esrarlı, afyonlu kahve satarsan, Iki ayda sermaye. yi kediye yükletirsin.... Bana gelince her köyü tatmış. tım ama, bugüne kadar, esrarın, afyonun tadını öğrenmemiştim. Ne yalan söyliyeyim? Merak etmiyor da değildim. Senin dalgınlığın yü- zünden, bu meraktan da kurtuk dum. Sana verdiğim 20 kuruş ta, bana yeni bir şey öğretişinin ücre. tidir, Bir şeyin iyiliğini, veya fena. Tığını bilmek, yani bilmek, her şe. Yi bilmek, hattâ, esrarın, afyonun tadını bile öğrenmek, bilmek iyi şeydir. Fakat esrarı beğenmedim. Sakın bir dahâ senin kahve ile be- nim kahveyi karıştırmıyasın. Çün. kü ben, insanı uyutan şeyleri değil, uyandıran şeyleri severim! İlerde çok uyuyacağımız için, dünyada mümkün mertebe az uyumak isti. yorum!,, Arap Abdullah, bu sözleri um- duğu dayaktan kurtulmanın ve Üs- telik te, yirmi kuruş bahşişe ka- vuşmanın keyifli dikkati içinde dinlemiş ve babamın söylediğine göre, o gün, o şartlar içinde dinle. diği o sözlerin tesiri altında kala- rak, esrarı da, afyonu da bıraka. rak, mazbut, ayık ve bambaşka bir insan olmuş! Gren, değişmez hüyların. dan birisi de, kiymet bilme. siydi. Ahmet İhsana, Ahmet Cev- dete, Hüseyin Rahmiye, Ahmet Rasime, Fikrete, Cenaba karşı, bi. ribirinden farklı meziyetlerinden dolayı, derin bir sevgi besler, on. lardan dalma, sevgi ve hürmetle bahsederdi. si “. Yeni yetişen gençlere karşı, yük bir alâka duyardı. Meselâ, bir gün, ondan şöyle münasebetsiz bir Sual sormuştum: * — Babacığım. Allah sana çok uzun ömür versin.; Fakat, günün birinde, herkes gibi, senin de ha- yata gözlerini kapayacağın maale- lr muhakkak. Sence, ondan sön- ra, senin bırakacağın boşluğu kim Hiç düşünmeden cevap verdi “— Ben, arkamda bir boşluk bi. | Takacağımı ümit edebilecek dere- cede bahtiyar değilim. Fakat senin Sualik Yarının en büyük gazetecisi kim olacak?,, şeklinde kabul ede. rek, cevap vereyim. Eğer bu suali, başkalarına sorarsan, sana. “Ah. met Cevdet!, diyeceklerdir, sanı. rım. Fakat ben, Ahmet Cevdete karşı derin bir hürmet beslediğim halde bu kanaatte değilim. Vâkıâ Ahmet Cevdet, çok tecrübeli, çok bilgili bir zattır ama, cesareti, bil- gisi ve iri yarı heybetile mütena. sip değildir. Halbuki, cesaretsiz bir gazeteci, manevra fişeği gibidir. Hakiki kavgada müessir olamaz. Benim kanaatimce, yarın, bu mes. leğin en parlak yıldızı, bugün, Hüseyin Cahit ismini taşıyan genç tir. Yalnız temenni ederim ki, bu aşırı cesaretile, politika kurbanları arasına katılmasa...., Zaman, babamın bu görüşünde- ki isabeti kâfi derecede teyit et. miştir, sanırım. Ze Ahmet Mithatın yeti. şenlerle yakından alâkadar oluşunun ve yeni kıymetler yetiş. mesine çalışmasının yegâne misali de elbette bundan ibaret değildir Hattâ babam, o devirde, yalnız er- keklerle değil, kadınlar'a da alâka. dardı: Şair Nigâr, Cevdet Paşanın kızı Fatma Aliye gibi bir çok ka. dınlar, her hafta, Ahmet Mithatın Beykozdaki yalısına gelirler, ona, yazdıkları yeni şürleri, eserleri o. kurlardı. Ahmet Meat, bU eserlerden va zılarının neşrine delâlet eder, be. ğenmediklerinin kusurlarını uzun, uzün anlatırdı. Bugün o bayühlar. dan bir çokları, biraz da hususi bi. Ter derse benziyen o konuşmalar sayesinde, memleketin edebiyat ta- rihine kadar girmek şerefine ka. vuşmuşlardır. Babam, tıpkı bir maden arayıcısı dikkat ve sabrile, istidat ve kabi. liyet peşinde koşardı. Kimde bir istidat sezse, onu elinden geldiği kadar himayeye çalışırdı. Meselâ, Ahmet Rasim, Darüşşafakadan çık. tığı zaman, ilk yazılarım “Tercü- manı Hakikat,, sayfalarında neşret. mişti, Ve meselâ, Ahmet Cevdet, bir keresteci oğluydu ve bir kenar. da kalmıştı. Eğer, günün birinde is. tidatlara karşı alâka gösterdiğini duyduğu babama bir mektup yaz- masaydı, ihtimal, ziyan olan ve bir türlü parlamak fırsatı bulamıyan bedbaht istidatlar ve kabiliyetler arasına karışıp gidecekti. Fakat, babam, Ahmet Cevdetin kendisine gönderdiği mektubu ve yazıyı, sa- mimi bir dikkat ve alâka ile oku. muş, sonra da, bir maden küşlet. miş gibi sevinçle: “ — Bu çocukta cevher vari, diye haykırmış, derhal, kalkmış, gitmiş, onu arayıp bulmuş, babası- nı kandırıp yanına almış ve yetiş. tirmiş. Biz, matbuat tarihinin, Ah. met Cevdet kadar şerefli bir sima. ya kavuşmasını, belki biraz da ba- bamın bu çok yerinde alâka ve hi. mayesine borçluyuz... Tefahur sanılmasmdan ürktü. ğüm için, bu husustaki misalleri çoğaltmaktan kaçınacağım. Şimdi, o devirde babama, çok çalışmasından ilham alınarak takıl. mış bir lâkabı, ve bu Wkabm hoş bir hikâyesini de hatırlıyorum: Mü- saadenizle, şuracığa, bu hikâyeciği de sıkıştırayım: Babam, çok okur, ve çok yazar. dı. Sırasi gelince, onun yazma, ve okuma hususiyetlerinden bahsede. değim. İşte çok yazı yazdığı için. dir ki, arkadaşları, ona şu ismi taks muşlar: * — On iki beygir kuvvetinde bir yazı makinesi!,, Söylediklerine göre, bu isim o na Ahmet Resim tarafından takıl. mniş. Ve Ahmet Cevdet, Ahmet İh. san, her yerde, bu isimderi bahset- mişler. Ben, galfba içinde “beygir, kelimesi bulunduğu için, bu ismi KonserVâtuvarın küçük talebeleri dün Fransız tiyatrosurdn üçüncü senfonik konserlerini verdiler. Hepsi kızlardan mürekkep olan orkestranınşeli de kendilerindend . Konser çok iyi hazırlanmış ve çok muvaffaki. yetli olmuştur. Konser salonu dolduran seçme bir dinleyici kitlesi tarafından takip ve takdir edilmiştir, Bir Kızı Sevgilisi Kuyuya Attı İzmit, (TAN) — Karasunun İslahi, ye köyünde Fatma Kabaş isminde 16 yaşında çok güzel bir kız, diri diri kuyuya atılarak öldürülmüştür. Fatma, köyden birdenbire kaybol. muş, yirmi gün hiçbir iz bulunama. | muştır. Nihayet, jandarma çavuşu Mustafa, heyelândan hasıl olmuş bir kuyuda Fatmanın cesedini bulmuş, İ yapılan otopside, Fatmanın erkek bir İçocuğa altı aylık gebe olduğu görül- müştür. Talikikat reticesinde, ameazadesi Kemal ile * tiği ve bunlarin halömr ismi bır Kaz dının evinde sık sık birleştikleri an. Fatmanın, Patimi a, bir Abaza aflesinin kızıdır. kardeş çocukları- dur. Hattâ, söy lenildiğine göre, böyle bir teşeb sün cezası idamdır. İşte bu sebeple Fatma ve Kemal, evlenmek için bir çare ararken, Kibar isimli kadının da Kemali sevdiği ve Abaza snanele- rine göre, Fatma İle evlenemiyeceğini ve bu yüzden hayatının bile tehlike- de bulunduğunu sürerek Kema. Mi, Fatmayi öldürmiye ikna ettiği Kuvvetle tahmin edilmektedir. Ke. mal, buradan kaçmaktan başka çere yok, diyerek, lipa lâpa kar yağan bir gece Fatmayı almış, ormana “dalmış ve kuyunun içine atmıştır. Bu ema. da Fatmanın kolu kırıldığı, iki gün ve iki gece ölümle pençeleşerek, ku- yudan çıkabilmek için her çareye başvurduğu, mevcut o emerelerden| anlaşılmaktadır. Kemal ve Kibar tevkif edilmiştir. Yakında Adapazarı Ağırceza mahke. mesinde muhakemelerine başlanıla. caktır. Pasif Korunma . Broşürleri Dağıtılacak Vilâyet seferberlik müdüriyetinin halka dağıtılmak üzere tabettirdiği broşürler tamamlanmıştır. 400 bin nüsha olarak tabettirilen bu Öroşür- ler pasif korunmanın esası hakkında mufassal malümatı ihtiva etmekte. dir. Bunlar halka bir imza mukabi- linde meccanen tevzi edilecektir. İm. zanm alınması ile broşürü alan her. kes onun içinde yazılı vesayaya rla. yet edeceğini taahhut edinmiş olacak- tır. Bu tanhrüdatın ifası için evvelce bir müddet tahsis edilmiş ise hare bu müddetin biraz d tılmasına lüzum görülmüştür. Bu müddetin hıtamında her müessese ve evler birer birer dolaşılacak, bro. şürde yazılı işlerin yapılıp yapılma. dığı kontrol edilecektir. Yapmıyan. | lardan para cezasi alınacaktır. Emektar Bir Memurun Tekaütlüğü İstanbul posta başseyyarı Mustafa | Sirek, teknüde sevkedilmiştir. Posta | idaresinde tam 45 sene lekesiz hizmet | eden bu emektar memur şerefine ar | kadaşları Sirkecide Valde Yokantasın. , da bir toplantı yapmışlar ve Mustafa | Sirekin yarım asra varan hizmetini | tebcil etmişlerdir. İ Köylük, Yatağan, Muşta: Malazgirt, Halkevlerinin Sekizinci Yıldönümü Bugün 5 Halkevi, 145 Halkodası 25.2 çılıyor Halkevlefinin sekizinci yıldönümü bugün sant 15 te lk kutlulanacaktır, Merasime, Halkevleri umumi başkanı, Başvekil Refik Saydamın bir nutkile başlanacaktır. Bu nutuktan sonra her Halkevin. de Ev resi tarafından birer nutuk söylenecek ve her Halkevinin son bir senelik faaliyeti izah edilecektir. Bundan sonra muhtelif piyesler temsil edilecek, şiirler söylenerek, Tasimden sonra da Kadıköy, Beyoğl merisime devam olunacaktır. Me. mı Bakırköy ve Eminönü Halkevle- rinde birer fotoğraf ve resim sergisi açılacaktır. Halkevlerinde gece sant 20.30 temsil edilecektir. Beşiktaş Halkevin verilecektir, Fatih Halkevi de güzel dir. Halkevlerinin 1 yldönümü, münase- Yeniden 5 Halkevi, 143 de Halk oda. sı açılacaktır. Açılacak Halkevleri şunlardır: İz. mir vilâyetinde Kınık, Kayseride; İnce, Kırşehirde: Avanos, Kocaelin- de: Hendek, Tekirdağında: Malkara Açılacak Halk odeları şunlardır: Afyonkarahisarda: Suut, Sincan. h, Eğred, Çobanlar, İshaklı, Avcılar, Ji, Ankarada: Ayaş, Çubuk, Nallıhan, Polatlı, (OKalecik, o Kızılcahamam Haymana. Aydın vilâyetinde: Köşk Balike. | #irde: Havran, Zeytinli: Bingöl vi- lâyetinde: Genç, Boluda: Çarşamba, Üskübi, Gündoğdu, Yılıca, Yeniçay, Bursada; Armutlu, Orhangazi, İz.| nikte: Karacabey, Orhaneli, Bitlis. te: Hızan, Çanakkalede: larabiga, Canpazarı, Bozesada: Çankırı: Eski. pazar, Atkaracalar, Ovacık, Kurşun. Tu, Çoruhta: Borçka; Denizlide: Hu- ma, Işıklı, Baklan, Karaman, Diyar- bakırda: Hani, İzbir, Kulp, İğir, E- lâzığta: Sivrice, Koban, Başkir, Ka. Taçohan, Ağın, Hankendi, Balhbey,| Kavak, Kıvancılar, Afşin, Eskişehir. | de: Mihalıççık, Gümüşhanede” rus, Hakârid. Hassa, Süveydiye, Harbiye; bulda: Yelova, İzmirde: Zeytindağı, Turanlı, Kastamonu; day, Araşlı, Devrekâni, Kayseride: Sanoğlan, Akkışla, Elebaşı, Karahi. sar, Ortahisar, Kocaelide: Geyve Gölcük, Karasu, Sapanca, Kırşehir: Mucur, Hacıbektaş, Kaman, Konya. da: Bozkir, Hadım, Kütahyada: Sı- vaslı, Susuzyatacak, İslim, Oturak Malatyada: Kâhta, Mardinde: Kızıl. tepe, Muğlada (Köyceğiz, Oğlak Niğdede: Ovacık, Kayyumlu, Çiftlik, Gülcük, Maden, Arapsu, Derinkuyu, Nar, İçhisar, Avcılar, Rizede; Mil. yat, Erdeşen, Dare, Kaptanpaşa, Çu. da da merasim yapılacak, piyesler de de bu vesile ile bir aile balosu bir karagöz gecesi tertip etmekte. kurlukoca, İkizdere, Samsunda: Ka. Ervari, an, Besili, E- - Şarkışla, Yıldızeli, nda: Hayrabolu, zonda; Vakfıkebir, Tunçelinde: Çimişyezek, o Ma Nâzmiye, Himçakmak, Urfada: Yaylak, Hal. seki, Yozgatta: Çayırşeyhi, Hamam, andir, Zonguldakta: Özemez, Kara. bük, Çaycuma, Alaplı, Amasra, Hi. sarönü. Şirvan, Kut Marmara ve Karadenizde fırtına Kesildi Karadenizde fırtına dün sabah ta. mamen durmuş, üç gündenberi gefer yapamıyan vapurlar denize açılabil. | mişlerdir. Yalnız küçük merakip her ihtimale karşı dün geceyi de Büyük- dere önlerinde geçirmişlerdir. Dün ilk defa olarak Antalya va. püru Bartına, Sus vapuru Mudanya. ya, Ülgen Bandırmaya, Saadet Ay- valığa hareket etmiş, Trak Mudan- - |yadan, Mersin vapuru da Çanakkale. İden gelmişlerdir. Diğer taraftan şiddetli fırtına yü. zünden Avrupa İle telefon muhavere- si güçleşmiş, bozulan hatlar henüz tamamen tamir edilememiştir. Bal- kanlarda şiddetli soğuklar devam et. mektedir. Dün gelen yolcuların an. lattıklarına göre irtifa metreyi bulan kar yüzünden Belgrat. Raşka Mitroviçe şimendifer yolu mu- vakkaten kapanmıştır. Üsküp civa. rında da donanlar olduğu duyulmuş. tur. Tavşanlıda Şiddetli kış Var Tavşanlı, (TAN) tına hüküm sürmekte, maktadır. Halkın çoğu, soğuktan di. sarı çıkamamaktadır. SUAL 8. — Köylülerin telefonla radyo yap- tıklarım yazdınız. Biz de meraklıyız, en mükemmel makinalarla tecrübeler tık, yalnız Eskişehirde Porsuk çayı» nın nâklliyetinden istifade ederek, kis sa dalga 0005 istanyonunun karş muhaberelerini © zaptedebildik, Ankarayı bile alamadık. Bu hususta nereden malümat alabiliriz? GC, — Bahsedilen malâmatı gazete mise Kınlcahamamdı Kânm Yazar vermiştir. Bu adrese bir mektup ya- yarak. teteflAt tetteebiirriniz. CEVAP 8. — 12 sene evvel lik tahaliimi ter. etmiştim, fakat sureti hüsusiyede ça- hıparak, tahsilimi ilerlertim, fransızcayı da öğrendim, şimdi böyük bir müsme- azı İşlerini ve muhaberat servi yorum, ertamektep bitir. me imtihanına girebilir miyim? C. — Maarif Vekâletine mürscant etmek şartile ortamektep bitirme Hhanma girebilirsiniz. İmtihanda mu- vaffak olmak için ortameklep müfre- dat programını almak, bu programda- ki derslere çalışarak bilginizi bazele- yek rireafike eler bir buçuk — Şiddetli bir fır. kar da yağ- ADLİYE Sarayının İnşaatı Adliye sarayı binasının umumi ha. pishane binası yerinde yapılmıyaca- ğı hakkında dolaşan haberler doğru değildir. Mesele adliye sarayı bina. sının biraz geride yapılmasından iba. rettir. Bu zaruret, proje ve plânın, şehir imar plânma tatbik edilebilme. si için İşin birsz fazla tetkik edilme- sini fcâp ettirmiştir. Bunun Adliye Vekâleti bu husustaki plân ve projelerini hazırlıyarak (belediyeye vermiştir, Belediye İmar bürosu ve şehir mütehassısı halen bu plânlar ü. zerinde meşgul olmakta ve bunları şehir plânma uydurmıya çalışmakta. dır. Maamafih adliye sarayına alt plâ. nin şehir plânına uydurulabilmesi $ çin sarayın, bugünkü (Binbir direk hududuna kadar geride yapılmasını icap ettirmektedir. Bu işe bir milyon Uraya yakın yeni bir istimlâk bedeli- ne lüzum göstermektedir. İmar plânı ve harita hazırlanıyor İmar plânınn tamamen tatbikji. çin 15 senelik bir zaman. Jâzım gel. mektedir, Plânın vaziyeti şehir hal kınca malâm olmadığı için bir çok mülk sahipleri mülklerinin imar sa. hasına tesadüf edip etmediğini öğren. mek için belediyeye müracaat etmek tedirler. Belediye riyaseti, halkın bu müracaatlerini nazarı dikkate alarak evelâ İstanbul ve Beyoğlu cihetleri. nin, sonrada Üsküdar ve Kadıköy cihetlerine ait teferruat plânlarının bir an evvel ikmal edilerek meclise sevkedilmesini ve sonra da bu plân lara istinaden bir şehir haritası ha. zırlanmasını imar müdürlüğüne biL İdirmiştir. Belediye. riyasetinin bu emri üzerine imar müdürlüğü İstan. bul cihetinin teferruat plâr hyarak mütehassısın tetkikine ar- zetmiştir. Hazırlanacak olan şehir bilecektir. Gazi Köprüsünde tetkikat Gazi köprüsünün müyakkat kaba. İlünü yapmak üzere bir komisyon te. İ şekkül etmiştir. Nafta Vekâleti mü messillerile belediye mühendislerin. den mürekkep olan komisyon dün ilk defa köprüye giderek tetkiklere başlamıştır. 1. Hakkı Konyalı Basın Birliğinden İhraç Ediliyor Türk Basın Birliği İstanbul mm. takası idare heyeti, dünkü toplanti- sında İbrahim Hakkı Konyalının va. İziyetini tetkik etmiştir. İstanbul vilâyeti, İbrahim - Hakkı Konyalının gazetecilik edemiyeceği. ne dair olan 27.12.931 tarihli ve İs. tanbul vilâyeti matbuat memurluğu- nun 209 numaralı tezkeresini birlik İstanbul mntakasına tebliğ etmiştir. Bu tebliğde aynen şöyle denilmek. tedir: “Beyanıtta Tavşantaşı Dibekli ca. mi caddesinde 9 numaralı hanede #ö- kin İbrahim Hakkı Beyer,, “24 kânunuevvel 931 tarihli istide nıza cevaptır: “Sizin Mütareke sıralarında dör. düntü şube yolcu kalemirde müstah. dem bulunduğunuz sırada milli hares kâtı işkâl edici ve düşman lehine mütezahir ve müsbet efalinizden do- layı gazetecilikte istihdamınızın ka. ir görüldüğü beyan olu. nur efradim.,, * İstanbul valisi namına Fazlı,, Basın Birliği İstanbul mntakası idare heyeti, İbrahim Hakkı Konyalı hakkında verilmiş böyle bir karardan ve İbrahim Takkı Konyalının düş. man lehine çalışmış olmasından he- berdar bulunmadığı için onun dört ay evvel yaptığı bir müracaat üzerine kendisini birlik âzalığına kabul et. mişti. Bu tebliğden sonra kanunen Kon. yalının Basın Birliğinde aza olabil mesine imkân görülmemiştir. İ Ancak İstanbul mıntakası idare | heyeti, herhangi bir aza üzerinden â- zalık sıfatını kaldırmıya salâhiyettar bulunmamaktadır. Kanun bu hakki, yüksek haysiyet divanına: vermiştir. Bu sebeple dünkü içtimada vilâyetin tebliği ile beraber keyfiyetin yüksek haysiyet divanına arzına ve Konyalı. nın Basın Birliği azalığı sıfatınm ne- İlinin istenilmesine karar verilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: