12 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

12 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Merhumun Oğlu Dr. Kâmil Yazgıç Bazan Ekmek Paramı Bile Kitapçıya Verdiğim Günler Oldu ei Bu basit iyilik te, bana paradan çok daha kıymetli bir şey kazandı. Yıyordu: Kendilerine yardımda bu- lunduğum temiz ve fakir insanlar, bana, bakışlarında okumakla de. rin ve masum bir lezzet duyduğum derin bir sevgile bağlanıyorlardı. Evvelce geceleri, ocağa asılmış kör kandilimin cılız aşığında o kadar çok okuyordum ki, bunun zararını gözlerim çekmiye başladı. Fakat, kazancım biraz çoğalınca daha iyi ışıkta okumak imkânına kavuştum. Ve gözlerimi tehdide başlıyan teh- likeden kurtuldum. Bilginin dü mağ aydınlatıcı temiz ve tükenmez ışığına doğru Koştukça, hevesim ve hizim büsbütün artıyordu. Ba” zan bu şiddetli hevesle, kitabi ek. meğe bile tercih ettiğim ve ekmek param kitapçıya verdiğim oluyor- du. Fakat öğrenilecek şey bereke. tine kavuşmak, bana, yiyecek yok” luğunun acısını unutturuyordu: Başım doydukça, karnımın açlığı. ni duyuyordum. Okurken konuşuş tarzım, harekâtım, düşüncelerim, etrafımdaki insanlara karşı duygu” Yarım da değişiyordu. Ve bambaşka bir insan oluyordum. O kadar ki, ustam ve babam bile, bana karşı muamelelerini tamamile değiştir. mek ihtiyacımı duymuşlardı. Beni dövmüyorlar, hattâ bilâkis, âdeta hürmet gösteriyorlar, ve bir büyük insan muamelesi yapımya başlıyor- lardı. Bütün bunlar, benim kitaplara, ve bilgiye karşı duyduğum cazibe. yi büsbütün arttırıyordu. İşte o sı- Talarda, harikulâde bir tesadüfün yardımı sayesinde, Hacı İbrahim Efendiden ders slmıya başlamak. la açilan taliimin en büyük lütfunu gördüm. tarihte, büyük Mithat Pa- şa, Bulgaristan umumi va. 3si Idi, Büyük kardeşim Hafız Ali Ağa da, Mithat Paşanın muhafız bölüğünde jandarma idi. Karde- şim kendisine yazdığım mektupla. rı, hükümet dairesindeki memur- lardan birisine okuturmuş. O zat, mektuplarımı kardeşime okurken, hakkımda çok takdirkâr cümleler kullanmaktan kendisini alamaz ve: “— Yahu, dermiş, senin karda. şinin ne temiz ifadesi, ne sıcak üs- Jübu var. Bizim vilâyetin mektup- çusu bile, bu kadar tatlı ve kıvrak yazı yazamaz!,, Bu sözler de, ağabeyimin koltuk- larmı, kabartır, gözlerini iftihar sevincile yaşartırmış. Ben karde. şimin bana gönderdiği cevaplar- dan bunu öğrenince, ona yazdığım mektupları daha büyük bir itina i- Je kaleme almıya başladım. İtina ile yazıp gönderdiğim bu mektup- lardan bir tanesi, onu okuyan me. mür tarafından fevkalâde beğenli- miş ve o memur, kardeşime: “.— Yahu, demiş, bu çocuk İs. tanbulda ziyan olup gidiyor. Bu kadar güzel yazı yayan insan, at- tar kahfalığında bırakılır mı? Sen ona söyle: Hemen kalksın buraya gelsin, Vali Paşa (Büyük Mithat Paşa) Hazretleri, böyle, eli kalem tutan gençleri, sever, himaye eder. Bir yolunu bulup, ona kardeşinden bahsettirdik miydi, mesele kal maz. Senin kerdeşin de, attar kal- #alığından kurtülur, lâyık olduğu mevkiine kavuşur!,, Ağabeyim Hafız Ali de, bu fik- re İştirak ettiği için, derhal bana bir mektup gönderiyor. Bir miktar da para yolluyor, ve: *“.— Derhal, yola çık, ve gel!,, di. yor. Ben, artık o sıralada, tam yirmi yaşımdaydım. Artık, iyice okuyup, yazıyor, hattâ fransızcayı epeyce ilerletiğim için kendi kendime, u- fak tefek tercümeler bile beceri- yordum. Bu mektubu alır almaz, evvelâ hâlâ hasta bulunan ihtiyar boca. mın, sonra anamın, babamın ve ri- »avet ustamın - beni hayli tokat. eğ ir dl; lamış olan - ellerini birer birer öp- tüm, Ustamıdan başka hepsi de, » kendilerinden ayrılacağıma üzül- mekle birlikte « parlak bir istik! Je doğru koştuğuma seviniyorlar- dı. Fakat ustam, hiçbir bakim. dan memnun değildi. Zavalh a- dam, ayda bir liraya, iki lisan bi. len, sekiz adamın işini gören, ha- marat, becerikli, kabiliyetli bir kalfayı bir daha nereden bulacak. 11? Bana: “— Sen böyle maceralara atıl- ma... Sonra, başını taşa çarparsın. İnsan, hazir ekmeğini tepip te ha. yal peşinde koşar mı? Beni dinler- Sen pişman olmazsın. Ben senin İ. kinci baban sayılırım. Hiç seni hakkında hayırlı olacak bir işten alıkoymak ister miyim? Ama, bu gidişin iyi gidiş değlit,, kabilinden bir yığın baba nashati (!) verdi, attarlığın parlak istikbalinden, bal- landıra ballandıra uzun uzun bah. setti ise de, kulak asmadım. Hattâ en sonra yaptığı maaşımı arttır. mak teklifini de kabul etmedim ve hepsinden sonra anacağımı da, bir defa daha, ve doya doya öpüp dua. #ını aldıktan sonra, yola çıktım. ok şilkür, ustamın söyledik- lerinden birisi bile çıkmadı. Hattâ bilâkis, ben, ümit ettiğim a. lâkaya, umduğumdan çok erken kavuştum. Rumeline varışımdan bir kaç gün sonra, çok 'yi kalpli bir insan olduğu için, herkes ta- rafından çok sevilen * büyük kar. deşimin hatırını sayan, ve ricasini kırmıyan tevatın #ltimasile, mejc- tup kalemine, fahriyen çıraklık et. miye başladın. Bu vazifeye her gün büyük ve heyecanlı bir sevinçle gidip geli- yordum. Unvanım: “Fahri çırak, tı. Fakat devlet dairesine girip çık. mak, okur yazar insanların gör- dükleri işleri yapmak imtiyazını kazanmak, beni bahtiyar etmiye bol bol kâfi geliyordu. Kalem çıraklığını, dükkân çırak. lığına bin defa müreccah buluyor dum. Ara sıra kendi kendime: “.— Ah, diyordum, bir gün, şu çıraklıktan da kurtulsam. Dükkân. da çırak., Dairede çırak.. Ben hep çırak mı kalacağım!,, Maamafih, bunun derhal tesel- Hsini buluyor: “— Canım, diyordum, daha dün bir, bügün İki.. Nasıl olsa, günün birinde, bu meramıma da kavuşa. cağım!,, Okuyup yazma, nefsime karşı i- timadımı da artırmıştı. Çalışmak, muntazam ve çok çalışmak saye. sinde, tuttuğum her işi başarabile- ceğime inanıyordum. Ve bana, de. rin bir iç rahatlığı veren kuvvet te, bu samimi inanıştı.. Nitekim günün birinde, bu emelim de ta- hakkuk etti: Çünkü yazdığım müs. veddeler, nihayet, Büyük Mithat Paşanın da gözüne çarpmış, obun teveccühüne de mazhar olmuştu. Mithat Paşa, teveccühünü kaza- nan müsveddemi okuyunca: “.- Allah Allah.. demiş, bu ços cuk kâtip değil, âdeta muharrir... Bir münasip zamanda, şu çocuğu bir kere göreyim!,, Bir kaç gün sonra en küçük “kıymet, i bile mutlaka gören ve takdir eden Mithat Paşanın huzu- Tuna girerken, büyük bir heyecan duyuyor, onun odasına giren eşi. ğe basarken, yepyeni bir istikbalin eşiğinde bulunduğumu hissediyor- dum. Benderi nerede okuduğumu sor. du, Ben büyük bir samimiyetle, o- kuyup yazma öğrenisimin malüm hikâyesini anlattım. Bütün bunlar onun bana karşı gösterdiği tevec. gühü büsbütün arttırdı. Sözlerimi, ikide birde: Devamı var) Fırıncılara Karşı Sıkı Mücadele Belediye, Yeniden Kati Tedbirler Alıyor Belediyenin sıkı tamimleri netice. si olarak şehrin bir çok yerlerinde pahalı ekmek satan tablâkarlar ve baka'larla bozuk ekmek çıkaran mü- İteaddit fırınlar yıldırım cezasına İ| çarptırılmışlardır. Bütün kaymakam ve belediye şubesi müdürleri mınta- kaları dahilinde sivil memurlar va- sıtasile sıkı kontrollere her gün de. vam etmektedirler. Belediye bir ta- raftan da ondalık meselesini hallet. mek Üzere tetkikata başlamıştır. Narhtan 10 - 20 para fazla fiyatla ekmek satan bakallarla tablakârların cezalandırılmasından sonra şehirde ekmek satan bakal ve tablakâr mik- tarı pek azalmıştır. Çünkü ekmeğin tablakâr,bakallara da narh üzerinden verilmesi neticesi olarak fırıncılar, tablakârlar; seyyar, bakalları da sa- bit birer satış şubesi vaziyetine sok. muşlardır. 10 para dahi kâr etmeden satış yapmak İstemiyen bir çok ba” kallarla tablakârlar ekmek almamıya |başlamışlar, bu yüzden bir çok kim. seler en mühim gida maddesini $- rınlardan tedarike mecbur kalmışlar. dır. Fırıncılar İstanbulda bir kaç şir- ket kurarak evvelce mevcut 192 fi. rının 42 sini kapattıklarından halk, evlerine çok uzak fırmları kadar git mek mecburiyetinde kalmaktadır. Ekmek satışmdan vazgacen bakal ve tablakâr adedi çoğaldıkça fırınlar İ önünde kalabalığın pek artacağından korkulmaktadır. Fırmerlar müteaddit satış şubeleri açmıya mecbur olduk. ları halde bu yolda hiçbir harekette bulunmamakta, ekmek satışında in hisar usulünün ihdasını istemekte. dirler. Ekmek satışmın ancak kendi- serine Imbhisarı şartile be açabileceklerini ie el bazıları müstesria olrak Üzere, ka. pettıkları fırınları bile satış şubesi Jolarak açmamaktadırlar. Bütün bu vaziyetler karşısında be- lediye ekmek fabrikaları açmak Su. | retile İstanbulun ekmek derdini kati | şekilde halledinceye kadar halkı 81- kıntıdan kurtarmak için fırıncılarla esaslı şekilde mücadeleye karar ver- miştir. İlk iş olarak ondalık mesele- sinin halline çalışacak olan belediye değirmen işlerini de tetkik edecek- tir. Değirmencilerin vaziyeli İstanbula 10 kuruşa ekmek temi- ni maksadile Toprak Mahsuileri O. fisi, değirmencilere ucuz buğday| verdiği halde bugün 10 kuruş 10 pâraya satılan ekmeğin — tablakâr bakallara ondalık temini için . daha | da pahalı satılması vaziyetinin Or- taya çıkması ehemmiyetle nazarı dik. kati celbetmiştir. Değirmenciler Top- rak Mahsulleri Ofisinin - buğdayına ihtiyaç hissetmedikleri, buğdayın © upgejunez mönpun;ng znon Uasut da unun yine pahali olması üzerinde durulmuştur. Bu itibarla buğdayın ün haline gelmesi esnasındaki imali- ye masraflarının tetkiki ile mevcut pahalılık sebeplerinin araştırılması zarureti hasıl olmuştur. Değirmen işlerinin tetkiki neticesinde ekmek derdine sit bazı noktaların halledi. | ra edilmiş, yeni idare heyeti seçimi. leceğine muhakkak (nazarile bakil”| ne başlanmıştır. Nihayet Adem Gök, maktadır. Bir Hırsızlık Suçlusu: | Sabikalı hırsızlardan Ahmet, ev- velki akşam Sirkecide Antalya am. barının arka duvarından aşmak su- retile içeri girip tiftik çalarken suç üstünde yakalanmıştır. Sultanahmet ikinci sulh ceza mah. kemesine verilen Ahmet, dün mah. kemede suçunu itiraf etmiş, yalnız tiftikleri kendisine yorgan yvapmsk için çaldığını, başka çare bulamadı- ğını söylemiştir. Mahkeme, Ahmedin suçunu sabit görmüş, sabıkasını da gözönünde tu- tarak 3 ay 15 gün hapsine karar ver. miştir. Suçlu derhal tevkif olunmuş” tur. met ile arkadaşı Ferhat arasında İş yüzünden çıkan bir kavgada Ferhat, Ahmedi bıçakla başından ağırca ya- ralamıştır. | | | | l * Haydarpaşada smelelik eden Ah | İngiltere İle Ticaretimiz YeniAnlaşma Meriyete Giriyor. İngiltereden Her Türlü Mal Alacağız Londrada Anlaşmayı İmzalayan Murahhas Heyetimiz Dün Sabah Avdet Etti İngiltere ile yaptığımız yeni ticaret anlaşmasını Londrada imzulıyan mürahhaslarımız Sümerbank Umum Müdürü Bürhan Zihni Sanuş ile Merkez Bankası Müdürlerinden Cabir Selek, dünkü Semplon Ekspresi ile Londra: n şehrimize dönmüşler ve dün akşam Ankaraya çitmişlerdir. Bürhan Zihni, yeni anlaşma hakkında şu izahatı vermiştir: “ Londra Büyük Elçimizle birlikte, İngiltere ile yeni ticaret anlaşma sını İmza ettik. Anlaşmayı İngiltere namına Lord Halifax imzaladı. An- laşma 19 Şubatta meriyete girecek ve 941 Martının sonuna kadar devam edecektir, Hitamından üç ay evvel, iki taraftan biri tarafından feshedil. i 1 mediği takdirde, ayni sekilde bir sene daha mutebör olacaktır. Mr İmza etiğimiz bu mukavele wemleketimize bir çok menfaatler temin etmiştir. Tacirlerimizin İngiltere ile iş yapmalarını güçleştiren bütün en. geller harbe rağmen ortadan kaldırılmıştır. İngiliz fabrikaları memleketimize mal vermek hususunda mümkün olan bütün kolaylıkları göstereceklerdir.,, Anlaşmanın en mühim hususiyetlerinden biri yapacağımız. ihracatın yüzde seksenine mukabil İnçiltereden takas yoluyla mal ithal edebilmek imkânıdır. İhracat bedellerinin mütebaki yüzde 20 si bize serhest dövizle ödenecektir. Bu dövizlerle, İngilterede mevcut olmıyan malları, domin- yonlarından serbest dövizle getirtmek mümkün olacaktır. İngilizles , Türkiyeye kâfi miktarda man'fatura, yün ve pamuk İpliği, demir malzeme, Merinos ipliği verebileceklerini temin etmişlerdir. Hin- distandan da çuval getirtilmesi temin ed'Imiştir. Bu suretle İngiltere ile 20 labileceği lüzumu da hatırlatılmaktadır. on liralık bir ticaret münasebeti kuru. rilmekte ve tüccarlarımızın teşk'lâtlı hir halde çalışmaları Karadenizde Yine Fırtına Başladı Şehrimizde evvelki akşam başlı yan. yağmur. din da fasılakız va detli olarak devam etmiştir. Bir müd dettenberi açık ve nisbeten sicak ge. çen hava dün sabahtan itibaren bir hayli soğumuştur. Dün öğleden son- rada yağmurla karışık olarak parça parça kar da yağmıştır. Şimalden fırtına halinde kuvvetli rüzgâr esmektedir. Karadenizde ha. vanın pek sert olduğu bildirilmekte- dir. Vapur seferlerinin yine intiza. | mını kaybedeceği anlaşılıyor. Berberler Cemiyetinin Senelik Toplantısı Berberler cemiyeti umumi heyeti, dün Esnaf cemiyetleri binasında yıl. hık toplantılarını yapmışlardır. İlk defa 939 senesi hasap ve mus- melâtı tetkik edilmiş, bir senelik i. dare heyeti raporu okunmuş ve ek. seriyetle kabul edilmiştir. Bundan sonra 938 senesinde kapanan berber- ler kursunun tekrar açılması teklif edilmiş. uzun müzakere ve münaka” şalardan sonra kursun tekrar açil. ması için hazirlıklara başlamak Üze- re bir heyet ayrılmasına karar veri). miştir. Neticede İsmail Sun, Musta. fa Galip, Mahmut, Şükrü Şaşmaz ve Hasan, kurş idare heyeti azalıkları- na seçilmişlerdir. Bundan sonra eski idare heyeti ib- Mustafa Turan ve Şükrü asli azalık- Elektrik ve Tramvay Şebekesi Yenileniyor Belediye, elekirik ve tramvay şe- bekasini esaslı sekilde tamir ve islah için sarfa karar verdiği 1400.00 ide ra ie derhal işe başlayacaktır. Sir ketten devir alınan tesisa: pek bo. zuk olduğu için ıslahetin mümkün olan süratle yapılması icap etmekte- dir. Sabık tramvay ve elektrik idaresi şebekeyi esaslı olarak tetkik etmiş ve tamirat için bir proje hazırlamıştı. Belediye tamir işleri için bu projeden İstifade edecektir. Evvelâ tramvay raylarının önce tesbit edilmiş olan bozuk kısımları değiştirilerek ve ta. mire muhtaç kabloların yerlerine ye- nileri konacaktır.1.700 000liralık mal zemenin bu işlere kifayet edeceği bil. dirilmektedir. ————— Bir Hırsızlık Suçlusu Bundan bir müddet evvel Galatada bir otelde, oda arkadaşı Mustafanm bir takım elbisesini çalıp, Bursaya kaçan beton armeci İsmall dün İs. tanbula gelmiş ve derhal yakalan. mıştır. Meşbut suçlar mahkemesi, muhakemesiriin mevkufea yapılması nş karar vermiştir. Sultanahmet üçüncü sulh ceza mahkemesi, dün, tk ayaklı Şevket 15- minde bir boyacıya, rezalet çıkarta- cak derecede sarhoş olmak suçundan 1 gün hapis cezası vermiştir. ve Mahmut yedek ozulıklara intihap edilmişlerdir. Toplantıya saat 16 da nihayet ve. lara, İbrahim Safa, Ahmet Kurtotaş 8 — Vaniköyündeki &por kursu tekrar açılacak mı? Girme şart ları nelerdir? eğitmen C — Eğitmen kursunun ikinci defa açılması bir tasavvur halindedir. Henüz kati bir kersr yoktur. Bunun için göte çeye tahsisat konulması lâzımdır. * 8 — Sıhhat ve İçtimai Muavenet Ve» &öletinin sünnetşilik ruhsstiyesini hala olanlar askerlik vazifelerini sıhhiye si nıfında yapabilirler mi? C — İstida ile askerlik gübezine mü- tacaat edilir ve talep şubece veya skeri makazrlarca muvafık görülürse mükel- ef sihhilye sınıfına ayrılabilir. * 8, — Birinei Büyük Millet Meclisi rela vekillerinden ve © zamanın Erzus rum mebuslarından alan Hüseyin Av. rilmiştir. ni, şimdi de mebus mudur, değilse ne- rededir? Ç. — Buy Hüseyin Avni, şimdi me- bus değildir, İstanbulda o avukatlıkie meşguldür. Adresini Barodan öğrene- bilirsiniz. * — Istanbulda evveles da Tetikin adlı bir gözete İmtiyar etti mi? C. — Mütareke yıllarında, esbak Pa- ris Sefareti Müsteşarı Rauf Ahmet, ondan sonra da, bilâhare mebus olar merhum İsenii biüytek, İstiklâ) ismin- e birer gazete çıkarmışlardı. * 8. — Beyant havuzunu hangi bele diye eelal yaptırmıştır? C. — Bu bavuz, Cümhuriyetten son- ra ve merhum Bay Hayderm şehre minliği zamanında yapılmıştır. İ Almanyadan Avdet Eden Talebemiz Almanyadaki Giyecek Sıkıntısını Anlatıyorlar Almanyada tahsilde bulunan tale. bemizden üçü, dün sabahki konvan- siyonel trenile Berlinden şehrimize gelmişlerdir. Bunların anlattıklarına göre, Türk talebeler, tatbikst için fabrika sokulmamaktadırlar, Bundan müteessir olan talebelerimiz tahsillerine başka memleketlerde de. vam edebilmek için teşebbüslere gi“ rişmişlerdir. Yolcular, Almanyada giyecek me. selesinin çok müşkül katlanılır bir | hale geldiğini anlatıyorlar. Nüfus başina 100 haneli kartlar dağıtılmış- tır. Almanlar beher haneye bir nokta İbare vardır: “Sana en çok lüzumu olan şeyleri al. Bu kartı 31.10.940 tarihine kadar kullanacağını unutma.,, Bir takım elbise için karttan 60 hane vermek lâzımdır. Yani bir el. bise 60 noktadır. Palto 40, mendil i- ki, çorap 8, yün yelek 30, uzun don 20, kısası 12. gömlek 15 » 23, pijama 30, pantalon 20, fort 15. pardesü 25, mayo 10, 100 gram iplik 7 noktadır. Bu vaziyete göre insan 60 noktaya bir elbise, 40 noktaya da bir palto yaptırırsa, bütün bir sene artık bir mendil bile satın alamaz. Yahudilere 80 noktadan fazla ve rilmemektedir. Bir takım elbise 60 nokta olduğuna göre, Yahudiler tam takım bir elbise giyemiyecekler de. mektir, Harbin başlarında İngiliz tayya- relerinin attığı kahveler Almanları pek memnun etmiştir. Şimdi de gök. ten tereyağı sürprizi beklemektedir. ler, lily Yazla year İgne lârın; dinlemek yasağı yabancılara da teşeili edilmiştir. Yanlışlıkla bir ecnebi İstasyonunu açan dokuz Ya” şında bir çocuğun annesine 3 ay ha. pis cezası verilmiştir. POLİSTE : Davutpaşada Bir Ceset Daha Bulundu Zabıta evvelki akşam Davutpaşa sahillerinde bulunan cesedin hüviye. tini tesbite çalışırken, dün sabah Ba- kırköy sahillerinde yeni bir ceset bulunmuştur. Son bulunan cesedin ü- zerinde çıkan bir kâğıttan onun Sa. matyalı ve isminin de İzzet olduğu anlaşılmıştır. İzzetin üzerinde bir hayli yara bere vardır. Bunların de- nizde fazla kalmaktan mütevellit ol. duğuna ihtimal verilmekle beraber, hâdisenin bir cinayet eseri olması ih. timali de gözönünde tutulmaktadır. Evvelce bulunan cesedin hüviyeti henüz tesbit edilemediğinden dün teşhir edilmek üzere morga kaldırı” miştır. Şoför Tevfiğin idaresindeki tak- si otomobili İstiklâl caddesinden ge- çerken, Taksimde Ayaspaşada otu- ran 60 yaşında İspasyana çarparak başından yaralamıştır. Yaralı Beyoğ- Yu hastahanesine kaldırılmış, şoför tutulmuştur. Sarhoşluk Yüzünden Kavga Beyazıtta Bozdoğan kemeri cad. desinde oturan Afecanla arkadaşi Nurettin arasında sarhoşluk yüzüne den kavga çıkmıştır. Her 'kisi de bi. ribirlerini o adamakıllı dövdükten başka, Nurettin Afecani sırtından bıçakla yaralamıştır. Yarası ağır © lan Afecan Cerrahpaşa hastahanesi- ne kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. İn m a a TAKVİM 12 Şubat 1940 PAZARTESİ #nciay Oo Gün 30 Arabi: 1258 Muharrem: 3 Güneş: 700 — Öğle İkindi: 1519 — Aksam: Yatsı ; 19.09 — İmsik; Kasım: 07 Rumi; 1854 İktretktimun: 30 27 nas 520 AŞ AA

Bu sayıdan diğer sayfalar: