30 Sonkânun 940 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi #00 Ke sw » || yer s0 * 1400 Kn no » #0 “0 * 9 Sena * Ay 3 Ay 1 Ay Milletlerarası porta ittihadına dahli olmıyan memleketler için abone bedeli müdlet surasiyle 80 16, © 85 liradır. Abone bedeli mesindir Adres o değiştirmek 25 kuruştur Cevnp için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır EDEN Felâket Dolayısile Yunanistanda Duyulan Teessür imdi önümüzde, Hanyada çı. kan rumca bir gazete var, Bu gezetenin ilk sayfasının baş sütunu, Erzincan felâketi karşısında ıstırap duyan yüksek mektep talebelerinin yazılarına ayrılmış. Onları okuyun. ta, gözlerimiz yaşararak, bir defa daha İnanıyoruz ki, zelzele felâketi. nin, Yunan talebelerine duyurduğu stırap, bizim (attığımız acıdan daha *z derin olmamıştır. Ayni gazetenin diğer sütunlarındaki yazılar da, Yu. man halkını, zelzele felâketzedeleri. ne yardıma çağırmaktadır. Biz, Yunanlı dostlarımızın, felâ.| ketimize karşı gösterdikleri, derin ve kardeşçe alâkadan bundan evvel şlikranla bahsetmiştik. Çok Iy diğimiz bu hakikatin, Han; gazetenin sayfalarında bir daha te. zahür etmesi, yüreklerimiz! dolduran sicak şlikran duygularını tekrar kö. rükledi. Yunanlı dostlarımızın bu candan | alâkası, taze ve derin yaramızın si. ısını hafifleten müessirlerin en ba şında yer almaktadır, * Çok Yerinde Bir Karar İşittiğimize göre, İstanbul Beledi. yesi, Şehir Tiyatrosunu olduğu gibi, Halk Operetini de himaye etmiye ka. rar vermiş. İstanbul Belediyesinin, İstanbul şehrindeki sanat hareketle. rine karşı eskiden besledi zihniyeti iştirdiği rar, hayırlı neticelere gehe görün. mektedir. Eski İstanbul Belediyesi, » Şehir Tiyatrosunu himayesi altında bulundurduğu içindir ki - diğer &- yatro teşebbüslerini, dalma, garip bir rekabet duygusile baltalamıştı. Bu yüzden, İstanbul, bir ikinci tiyatroyu | kavuşmak ümidinden uzun müddet mahrum kalmıştı, Halk Opereti, ax. nelerdenberi, her çeşit mahrumiyete göğüs geren feragatkâr, fedakâr ve| bazıları çok kıymetli sanatkârlarile, Belediyenin bu himayesine çoktan liyakat kazanmıştı, Hattâ biz, bu hi. #Mmayenin lüzumunu, Muhittin Üstün. dağın Belediye Reisi bulunduğu ralarda da ortaya atmış, ve: “.— Eğer, bu teşekkülün bir rakip Mmücssese şeklinde, ve müstaki) bir halde yaşatılması, Şehir Tiyatrosu hesabına tehlikeli görülüyorsa - hiç olmazsa - bu eperetin en kıymetli elemanları Şehir Tiyatrosu kadrosu. ma sokulmalıdır!” demiştik. İ Bütün bunları hatırladığımız için. | dir ki, Belediyemizin verdiğini öğ. zendiğimiz himaye kararını, samimi bir takdirle karşılıyoruz. Koca İstan. bul şehrinin, bir tek tiyatro ile kal. manın hicabindan kurtulabilnesi, eski zihniyetinden tamamen uzak. | laşmasına, ve böyle isabetli bir yel; tutmasına bağlıdır. * Kültüre Hizmet Mecmuacılık âleminde yirmi set. dir fasılasız mesaisi ile mecmnacılık tekâmiiltünü adım adım tahakkuk et. tiren Sedat Simaviyi karilere tanıt. | mıya lüzum yoktur. O, fikir, sanat ve| mizah mecmuaları ile olduğu kadar resimli resimsiz neşriyatı ile kütüp. hanelerimize eserler sunmuştur. Sedat Simavinin son nesrett #er. “50 Türk Büyüğü” adını taşı.) maktadır. Bu eser, ressam Münifle | muharrir İbrahim Alâettinin müşte. yek mesaisile meydana çıkmıştır. Re simlerin ve baskının nefaseti yanın. | da elli Türk büyüğünln veciz bir su, | rette hayatlarını anlatan vazıler da dikkate liyık bir tasnif fikrinin ifa. desini vermektedir. Temiz ve sempatik bir tabı kisve. sine bürünen eserde Türk çocukları. nin ellerine iyi bir medeniyet tarihi | hulâsası verilmiş bulunuyor. Bu cins | #serlere çok mühtaç olduğumuzu an. | İatmıya lözum yoktur. Çünkü ya ın zamanlara kadar Türk milletini Zöcebe, medeniyetsiz bir esmia ha. linde tasavvur etmek mütad idi. Bu sahadaki boşluğu doldurmıya hizmet *den esere verilecek ad sadece kültü. ?e hizmettir, Taze iddialar ve taze davalarla yetişen yeni edebi neslin bugünkü isyanı hangi sebeplere dayanıyor? Yeni nesil, sanat telâkkisini zafere kavuşturmak emeliyle niçin böyle bir taarruza kulknuştır? Cevapları bu yazıdadır: enç Edebi Neslin Isyanı angi Sebeplere Dayanıyor? Berin. şa iki sualin cevabını istiyorlar: “1— “Eski edipler”, “yeni edip- ler,, patırtısının neticesi ne oldu? 2 — Sen, bir yazında tasfiye is- tiyen muharrirlere, diğer bir ya. sında da, tasfiye olunmaları İste. nilen muhai ere taarruz ettin; Eğer dikkatli bir muarız tarafın- dan sorguya çekilirscn. bü garip tezadın hesabını nası! vereceksin? Bu suallerden de kolaylıkla an- laşılmaktadır «i, tikir ve sanat cephesinde hâlâ devam etmekte 0. lan bu-mücadelenin hakiki mahi. yeti, - muhtelif sebepler yüzün- den. çok yanlış telâkkilere ve tefsirlere uğramıştır. Ekseriyet sanmaktadır ki, bu münakaşalara sebebiyet veren me. sele, Gavsi adında bir delikanlının, isimleri bir “Kara liste,, ye yazılan bazı şairleri, ve muharrirleri, - tap- kı işe yaramıyacak yaşa gelmiş me. murlar gi teksüde sevkeitirmek istemesinden ibarettir, Yine ekseriyet sanmaktadır ki, bu garip iddia, teknüde sevkolun- maları istenilen muharrirler ve şairler tarafından İstihza mevzuu haline sokularak yıkı'mış, ve kav- ga da bitmiştir. Ve böyle sanıldığı içindir ki, ekseriyet tasfiyeye tâbi tutulmaları İstenilen muharrirleri Yazan: Naci Sadullah ve jairleri yerden göğe kadar haklı bulmaktadır. Kime sorarsanız! *“ —Canim, diyor, yle çocukça ldd'a olur mu? Muharrirler, şsir, ler, tıpkı memurlar gibi İradeyle azil ve naspedilebilir mi? Genç. ler. fikir ve sanat âleminde siv- rilmek İstiyorlar: büyüklerine “pay, vereceklerine, afkârı umu- miyeye “eser,, versinler Bu İşte, en bitaraf hakem, “okuyucu, dur. O. kuyucu ise, hükmünü “iddla,,ya gö. Te değil, “eser,, e göre verir. Aca- ba büyük iddialarda bulunan o delikanlılar, bu basit hakikati ni- çin idrâk edemiyurlar ve niçin bize “eser..lerini değil de, “dil,.lerini uzatıyorlar? Yoksa hücuma uğru yan muharrirler. kalemleri, kâğıt. ları, kitapları inhisar altına mi al- dilar?,, Hhakika, meselenin kökü, meçhule gomülü kaldıkça, böyle zannedenler? ve böyle hi. küm verenlere hak vermemek mümkün değildir. Fakat, şu anda kapanmış sanı. lan bu edebi mücadeleye gittikçe artan bir hızla devara edenlerin id. diaları, Halid Fanri zade Gavsiye isnat olunan garip iddiadan çok başkadır. Bu kanaute sahip bulun- duğum içindir kı, bugün, bu mi- nakaşanın mahiye tebarüz tirmek ihtiyacını yı yorU Bu bahsin, bir davs nalinde or. taya çıkmasına sadece vesile olan Gavsi Ozansoyla hemen hiçbir hu- Susta hemfikir sayamıyacağımız gençler tanıdım ki aralarında, Sa- i Abidin Dino gibi, İs. 1, Nal V. g Bedri Rahmi gibi, Sabahaddin Ali gibi, Nureddin Eştak gibi ve yaşi nın kırka çok yak sına rağmen, Sadri Ertem meçhullü meşbur'u hakiki 'kıy- met,ler, ve “ümitler vardı. Ve bunlar diyorlardı ki: “.— Sanat meydanı, bugün. ver. yüzünün hlebir yerinde: “Sanat, sanat içindir!” diyenlerin elinde değildir. Bugün açılan mücadele, dahn hâlâ, kurunn vustai sayılan ir zihniyetle; “ di diyenlerle, , cemivet içindir!” diyenlerin (o kavgasıdır. Ortamekteplerin havalnere«t genç kızlarına zevk veren, mese İktisadi Abloka Karşısında Romanya, Almanyanın Petrol ihtiyacını Ne Derecede Temin Edebilir? H” başlıyalıberi, siyasi ha. roketlerin sahası genişledi. Bütün dünya halkı bitaraf memle- ketlerin hudutlarına gözlerini dik- miş bekliyorlar. Nazilerin nerele- re hücum edeceğini herkes merak ediyor. Almanların Belçika, Ho. landa veya İsviçreye tecavüz ede. ceklerini iddin ederek, şehrim'zde bahıs tutuşanlar bile vardır, Fa kat, son günlerin haberleri arasın yeni bir kor'der meselesi orta. ya atılmıştır. Garp ve Şimalde harbin başlamasına âmil olan Po. lonya koridoru, yeni bir korider kelimes'le yeni bir harp sahasını hatıra getirerek, endişcler tevlidi. De sebep olmuştur. o Alman; Romanyayı yeni baştan tar; tiği haberleri ve Almanları lonyanın Cenubundan Romanya. nım Ch'ca - Voda istasyonuna ka- dar uzanan demiryolunu muraka. be etmek vaziyetini elde etmiş oL. maları, Almanyanın Şimali Ro- Manyayı Tuna sahillerine kadar tamamiyle istlâ plânlarının İlk merhalesi addedilmektedir. Bu is- tilâ şimdi; tısadi bir mahiyet arzetmektedir ve müttefiklerin ab. lokastnı hükümsüz bırakmak mak. sağma matuf bulunmaktadır. Ro. manyanın Şimalinde Sovyet Rus- yanın muvafakat'le açılacak yeni bir koridor, Almanya Için Garp cephesi kadar mühim iktisadi harp cephesidir. o Romanyanın © ihraç maddeler! tetkik edilirse, bu mem- lekette Alman tazyikinin sebep ve âmilleri meydana çıkar, | Semin petrol serveti 6.100.000 tondur. Petrol ve müştakatı buna dahildir. Kereste ihracatı 1.120.037 ton, buğday ih. racatı 1,000,254 tondur. Arpa, yu. laf, mısır İhracatı 1,117,497 ton, taze ve konserve etler, yağ, yn. murta, kuru sebze ve meyva 123.866 ton, deri, yön, kıl, kepek, küsbe ve yağlı tohumlar 303,083 tondur. Bundan başka da 65,381 ton cam lı hayvan ihraç edilmektedir. Bun ların yekünu 9,637,497 tona baliğ olur. Bir kısmı Almanyaya İhraç #dilen bu malların hiçbirinden AL Yazan: Lütfi Arif KENDER m müstağni kalamazlar ve her ne pahasına olursa olsun, bu malların yine Almanyaya ithalini temin etmek isterler. Romanya 'h. zatatının yüzde 34.8 | Almanyaya ve yüzde 65.2 si İngiltere, Fransa, İtalyan, Macaristan, Yunanistan, Belçika, Misir, Türkiyeye yapıl. maktadır. Almanlar bu memleket. lere ihraç ed'len malları da Mae ristan ve Slovakya yolile Alman- yaya İthal etmeğe uğraşıyorlar. Fakat Romanya hilkâmeti, Alman. nın bu arrusuna mukayemetle, İhracatının istikametini tehd'le ya. nasmamaktadır. Yeni koridor me- selesinin ihdasındaki başlhen Se bep, bundan dolayı Romanyayi tehditle yola getirmek icindir. Rumenlere alt petrollerden AL manya bu sene ancak 1,587.000 ton benzin, 827.000 ton petrol, 750,000 ten motörin, 917.000 ton mazot alabilmiştir. Halbuki harbi bir sene devam ettirebilmek için, mütehassıslaren o Almanyanm 20 milyon ton petrole ihtiyacı olduğu hesap edilmektedir. Romanyanın bütün istih. Bü bile, Almanya tarafm. dan alımabilse, harp İhtiyacının an- cak dörtte biri temin edilmiş ola. b'lir. Buna da şimdilik imkân rülmemektedir. Esasen Romanya petrollerinin tamamı hükümete n- it değildir. Kuyularn yarısı hükü- mete ve diğer yarısı ecnehi ano- nim şirketlerile hususi şahıslara nittir, Devlet kuyuların senelik fetih. salâtı 3,7 milyon tondur. Şirketle. re nit kuyulardan istihsal edilen m'ktar ise, 3 milvon tondur. Ra. men sermayesinin petrol sanayil- ne olan iştirak hisseleri İse, ancak yüzde 20 — 25 nisbetindedir. Romanya hükümeti son bir ka- Tarname ile ecnebilerin şirket his, selerine alt senetleri satın almıya başlamıştır. Bu itibarla Rumenler. le müşterek sermayesi olan şirket. ler tedricen o Rumenleştirilmekte- dir, Mevcut on bir şirketim istihsa- lâtı şudur: Astra Romana Holanda şirketi (Şel) 2,160,000 ton, İngiliz, Fran. sız ve Rumen şirketi olan " Romana 1,580,000 ton, Fransız, Belçika ve Rumen şirketi Concor. da 1,340,000 ton, Amerikan stan. dart Oil şirketi olan Romana - A- mericana 1,300 006 ton, İngiliz U. mirea şirketi 1,191.000 ton, Rumen Creditul M'nier 630,009 ton, Ru. men Petrol Bloch şirketi 600.000 ton, Fransiz Colombin | şirketi 525,000 ton, Rumen Radeventza şirketi 502,000 ton, İtalyan Praho- va 430,000 ton, İngiliz Dac'a - Ro- mana şirketi 217,000 ton. G irlilüyor ki, Rumen petrol, lerinde İngiliz, Fransız, A- merikan, Holanda, Belçika ve İtal. yan sermayeleri ehemm'yetli bir yekün tutmaktadır, Komanyanın kabul ettiği yeni petrol kararnamesinin gay. AK man tazyikine karşı Rumen bükü- metin'n serbesti bir siyaset takip eüchilmesi İçindir. Bu kararname ile hükümet, bütün petrol istihsa, lâtına vazıyed edebilecekt'r. Hattâ hükümet imtiyazlı ecnebi sirket. lerin mevcut mukavelenamelerine rağmen, şirketlere ait petrolleri İs | ted'ği şekilde satmak imkân el de etmiş bulunuyor. Petrol karar namesinin tatbikatında | tahaddix edecek vaziyet, Almanyanın manya Üzerine yapacağı tazyikin derecesini gösterecek b'r miyar © lacaktır. Ecnebi şirketlerin son bir ay evveline kadar yaptıkları satış ve taahhütlerin deva medip etmiye ceği de, bu miyarın rengini göste vecektir. Almanların, Tunayı Ren nehri gibi siyasi bir hudut vaziye- tine düşürmek imkânmı bulama. yınen, bu nehir hududunu Iktısadi bir cephe şekline sokmıya çalıştık. lar tahakkuk etmekted. Mütte. fiklerin geniş iktisadi abloka çer- çevesinde küçük hir gedik ol. Tuna mecrası, yakın bir âtide bü- yük bir rol oynamak istidadını göstermektedir. Ro. ; “Aşkım seni, canavarlar gibi ta. kip edecek!” Veya: “Hicran sal pençeni, aska gecir dislerini, pula kahvelerin geçmişlerini!” Kabilinken mısralar yazmak, “sanat,, i yapmak değil, yıkmak. t “Satıver bir aldı beşi vurdı başlıyan e sanın viran bir ki, “Dan, dan, dan... Saat ” cümlesile romana ler, “Ben, Kasımpa- odasında doğar. ken, sefil annem, Beyoğlu barla. | kabilinden kazanan ro. r sürtmekteydi!” elerile şöhret mancı (!) lar, “Odamda, ellerim arkamda, dolaşarak “Akşam. ga. zetesini okuyordum ki, kapı ça. hındı!” şeklinde cevherler vara. tan üstad () lar, vey i irlerinden Rasin der z sile söze başlıyan kültürlü () mü. ellifler, yahnt dat “— Açım!” Diyen bedbaht bir insana, kafi. ye icabı; “Kırıştı alnım, ağardı saçım!” mısraile cevap veren manzum pi. yes kahramanları yaratan sair. er ()), sanatın, sanat icin yapıldı. Eını isbat edehilmekten de uzak kalmıslardı, Bunun icindir ki, bi- zim, onlara karşı acmıs bulundu. Eumuz mücadele, bir külâh, post, köse kavzası değil. #ma-ık, ve çır. çıplak fikir kavgasıdır!.” B u iddiaları yapanlardan ba. zılarının çek değerli eser. leri hemen her«esce malümdur. Fakat bazılarının Benöz isimlerini bile duymadığınızdan - maalesef - eminim. Onların da, inkâr edilmez birer kıymet olduklarını, kendi e. serlerile isbat etmiye, bu sütun elbette müsait ve kâfi değildir. Fa. kat, küçücük bir fikir edi niz için sizden, şimdi önüm lurian “Ses,. mecınuasından iktibas edeceğim İâalettayin 'ki manzum. ve olgun hicivi okumanızı isti. yeceğim. ismail Kemaleddin. fmzasını taşıyan ve Mehmet Akifin “A sım., ını kelimelerle “karikatür eden, meselâ şu ; satırlarda, ince, keskin bir istihza, fikir ve mikte muvaffakıyetle yuğurulmuş değil mi? m efendi oğlum Yağlı güreş yapar. “Bekçi yazılmadığı. halde, Sarhoş kovnlar. Döğer aleni nakzı siyam eden. leri, Yüreği Kâbe toprağı, Gözleri hacericsved taşıdır. Başında kabalağı, sırtında sivil rnba Mehmet Akifin Asım elendi oğlu, Kırpık bıyıklı bir subaşıdır! x Üstünde “Fikretin mezarında, serlâvhasım, da ayni İmzayı taşıyan, ve ayni janrda yazılmış olan şu satırlar da güzel değil mi? 31 Mart İsyanı var. “Tarihi kadim” i yeni mızrağa takacaklar, “Sis,, li b'r akşam üstü, “Perda,, yı yaknenk'a: Göründü kara cübbelerile vesil sarıkları, “Sebilüirreşat,, çılar hortlamış oluyor, Bir tek satırından senin hâlâ, — Hey koca Fikret — Bak ki nasıl korkuluyor? Ayni mecmuayı karıştırmak zan metine katlananıar, bu gençlerin iddinlarile mütedssip olgunlukta şiir örnekleri bul.nakta güçlük çek. miyeceklerdir. Bunlar da isbat et. mektedir ki. “kıymet,. lerini, “e ser,, lerile tanıtmış, veya tanıtabı- lecek kudrette bulunan iddia sa. hiplerinin bu seferki cepheden ta. arruzları, İki nükteyle savuşturu- labilecek ve sindirilebilecek «adar sudan değildir. imdi siz: “— O halde, ne duruyor lar? Niçin. bugüne kadar kendile. rini tanıtamadılar?,. diyeceksiniz. Fakat bu sual, son yıllarda teessüs edebilmiş sayılı. taze şöhretlerin, hangi mânilerle karşılaştıklarını, hangi vartaları atlattıklarını ve hangi suikastlere uğradıklarını çinden bilenlerde çok acı bir te- bessüm uyandırır. Muvaffak olmak içın “eser, yaz- SAĞLIK ÖĞÜTLERİ Vitamin Eksikliğinin Alâmetleri Vücude lüzumla olan vitamin. lerder her birinin nerelerde bu- lunacağını ve her birinden ne ka- dar lüzumlu olduğunu öğrenmek İyi bir şeydir. Fakat bu kadarını bilmek yetişmez. Çünkü insan ber yemeğini dikkatle seçerek ve her gıdasını terazide tartarak yese bi- le yine vitamin eksikliğine tutula- Gıdalarla ye iz vitaminlerin hepsi mutla- ka işimize yaramaz. Kalori hesabi- le yemek gibi. İnsan tam kalori hesabile yer de gene açlıktan erir, Gerek kaleri verecek madde gerek vitaminlerin vöcudün içinde İşe yaramıasına mani olan sebep- leri bir vakit burada yazmıştım, Meselâ harsakların hasta olması... Vitaminlerin işe yaramalarına mani olan sebepler de daha mide- den başlar. A ve C vitaminleri mideye birlikte girerlerse orada rini yok ederler... denim ekşi ifrax etmesi azalırsa A vita- mininin yanında € vitamini bulun- masa da gene onun bir kısmı yok olur, Mideden aşağıda Kolihasil denilen mikroplar pek çok olursa onlar da A vitaminini tahcip eder ler, ğ Barsaklar hasta olduğu vakit « kalori verecek maddelerde olduğu gibi : vitaminlerin de kana karış masına mani olurlar. Barsaklar ga yet dikkatli ve kana karışacak, karışmayacak şeyleri pek iyi ayırd eden - tabiri affediniz, sahiple den daha akıllı uzvumuzdur. Fi kat ince olan her alet gibi biraz bozulunca işini göremez. Kana karıştıktan sonra da, kara« ciğer isini göremi sebzelere den gelen A vitamini başlangıcı tam vitamin olamaz ve İnsan vü cudünün işine yarıyamaz... Kanda şeker nisbeti fazlalaşınca B 1 vita» mini yok olur, sinirlerin rahatı bo» zulur, Şekerli hastalarda sinir ağ- rilarmın çek olduğu gibi... Bunlar şimdiye kadar öğreniler bilen sebepler. Vücudumuzdaki ka- lori işlerinde olduğu gibi, vitamine lerin İşe yaramalarına mâni dah; başka «ehepler bulunmadığı da id- din edilemez. Onun icin, her gün Tüznmleol- ! duğunu bildiğiniz şu kadar ölçü vitaminleri verecek yemekleri: iyi intihap etmekle beraber - ne olur, ne olmaz, diye - vitamin eks'kliğim den gelen âlömetleri de İlmek ihtiyatlı olur. Bu bilgi yalnız gebe hayanlara değil, herkese fayılalıs dır. Ancak, iki can besliyenlerin İhtiyacı daha ziyade olduğundan onlar için daha mühim olduğu şüp hesizdir. Vitami rsa, eksikliği pek büyük o k bir hastas hk meydana çıkar. Çocukların yi- temin eksikliğine tahammülü az olduğundan onlarda büyük hasta- hk çabuk çıkar... Yaşlı olanlarda hastalık yerleşmiş olsa da omun an- laşılmiası aranılmasına bağlı oldu- a gibi, ilk âlâmetleri de belli ok mar, Olgun yaşta bulunanlarda « ge- be bayanlar genç olsalar da çocuk annesi olan çocukluk devrinden şıkmış demektir. - Vitamin eksik» liği büyük bir hastalık meydana çıkarmadan önce, küçük ölâmet- lerle belli olar, Bunlar bilinir de dikkat olunursa vaktinde yetişiler rek tedavi edilmesi kolaylaşır, mak lâzım: Fakat yazılmış bir ese. rin alâka uyandirabilmesi çın &. hınacak pratik ve basit tedir ne- dir? O eseri, evvelâ, “edebi birer eksi per. sayılan maitr “üstad. ların Bazarı alâkasına arzetmek değil mi? , Okuyucu zümresinin, teessüs et. miş “şöhret,, lerin verecekleri hü. kümlere emniyet beslemesi. ve yne ların yapacakları “müsbet,, “men- fi,. telkinlere kayılması, bildir. Fakat maa'ösef iti lim ki. yıllardanberi, âdeta bir “e- debi tröst.. teşkil etmiş görünen “üstad. ların. nazan alâkalarma Arzolunan eserler hakkında ver” dikleri hüküm, tektir; “— İdami,, Daha dün, bü “Tistad. Jardan bir İanesine yeni yetişen çeneler tara. fından yazıldığını söylediğim fl “şlir,, okudum. Dudak bükerek bük münü verdi: "— Berbat! 2 ön de gülümsiyerek cevap vef- *“— Okuduğum bu eski şiirler izm Hikmetindi!,, Yarın, bu cevabın o muhatabı ! (ütfen sayfayı çeviriniz)