e; öportaj Tam Altı Gün Ankaz Altında Kalan Ihtiyar zi * (Başı, 1 incide) !rucukla, iki hamam peştemalına sa- Tılmış genç bir kadıncağız var. Genç kadın gelini, çocuklar da torunları imiş! Oğlu, ailesi ve bir kızı kurta. rılamamışlar. Kendisi, gelini ve iki torunu zelzeleden tam altı gün son- ya enkaz altından sağ olarak çikarı- Jabilen en son kazazedelermiş. İlk tedavileri yapılmış ve istasyon. da kendilerini İstanbula götürecek olan treni bekliyorlarmış. sasiyocun, Akka. Mütekait bir memür ve münevver bir insan olan ihtiyarden evvelâ, ni- çin biraz arkasındaki binanın sıcak eatısı altma sığınmadığını ve karlar altında beklediğini sormuştum: İhtiyar zat, Erzincan şehrine sır. İni dönmüş, Erzincandan bahseder- ken dönüp arkasına bukmıyor. Ve meselâ: “.- Şu gördüğünüz çarşınm arka. sında Münzevi sokağı vardır.,, Diye söze başlıyarak evini tarif e- derken bile Erzincan şehrini bana baş parmağı ile arkasını işsret ede. rek gösteriyor. O anlarda yüzünde can düşmani- Je yüzyüze gelmekten kaçınan bir in- san nefreti beliriyor. . Nitekim ilk sualime muhatop O- lunca viran Erzincan şehrini yine baş parmağı ile arkasını işaret ederek göstermiş: — Şu, demişti, nankör memleket, binadan ürküttü beni. Hangi çalının altına sığınsam başıma yıkılacak gibi geliyor bana. Bundan sonra dağ ba“ şının ayazı, ocsk ateşine müraccah. tır benim için. Sonunda böyle başı- ma yıkılacak olduktan sonra sıcak yuvayı ne yapayım ben. O, Erzincan şehrine ikide birde musallat olan zelzele felâketinin ya. min başındaki besit tarihini yap - tıktan sonra; — Vâkıa, diyor, bu sefer sağ ka- Yanların akı'ları başlarına geldi ama pe faydası var. Şunun şurasında kaç kişi kaldık biz. Hem o kurtulanlarda yeni bir şehir değil, eski bir çadır kuracak takat bile yek. Büyük ve taze bir felâketin sillesi ile sarsılmış olan biçare ihtiyarın bu derece bedbinliğine şaşmıyorum, o içini çekerek devam ediyor: — Zaten bu memleketten bize ha. yir gelmiyeceği eski Erzincan ozan- arının türkülerinden de belW idi. “Bizim türkülerin hemen hepsinde o “eski zelzelelerin bir türlü dinmiyen yarasını dinlersiniz.» O susuyor ve dalgınlaşan gözleri, kim bilir hangi hatıranın hafızasile o slanıyor. Ben: — Acaba, diyorum, bahsettiğiniz z türkülerden bir iki tanesin katırlı. «O yabilir misiniz? Biraz düşünüyor, sonre, - unuttuğu mısraları şarkının bestesini murılda- nıp hatırlıyarak - o söylüyor, ben ya-| o ayorum: Erzincan selleri Oynar oynar yerleri Yaram sızlıyor yârim * Neden sevdin elleri Kahır canıma yetmiş i Ben üzerine vücudümle siper oldu- © ğum halde karla ıslanan defterime © mot ettiğim şarkıları cebime koyar- © kene: — Nasıl, diyor, tıpkı bugün ya. gılmış gibi değil mi? © Ve sesi eski şifasız bir derdini ya- nan bir hastanın sesi gibi titriyerek © İMâve ediyor: i — Halbuki biz bu türküyü bir a- © sırdır söyleriz. © O türkü ve bu cevap bana kendi astırabını, kendi isyanını, kendi ihti- © yacını, kendi türküleri ile fakülte. “den diplomalı şairden, enstitüden — diplomalı ziraatçiden veya geniş iti- — barlı başmuharrirden daha belâğat- le terennüm eden temiz Türk köylü. sünü düşündürdü. Bir mubarririn “harcadığımız, Tatıyordu: O topraktan öğrenip Kitapsız bilendir. Hoca Nasrettin gibi ağlayan Bayburtlu Zihni gibi gülendir Keremdir, Fera: Kel Oğlandır Yol göründü onun gârip sırrına Analar babalar umudun keser Kahpe felek ona eder oyunu Çarşambayı sel ahır Bir yar sever el alır Kanadı kırılır, çöllerde kalır Ölmeden mezar gömerler onu mabaadini hatırlamıya çalışırken dal mışım. İhtiyar, perdesi yükselmiş bir sesle: — Bey, diyor, sana söylüyorum, ne oldun? Kendimi toplayarak: — Hiç, diyorum. Fakat o anda Erzincan viranesinin karlı ve dumanlı enkazı altına diri, diri gömülen zavallı Anadolu çocuk. larının mezarlık servileri arasında dolaşan rüzgârın çıkardığı «cı ahen- ge benziyen bir makamla ve hep bir ağızdan şu mısra okudüklarmı du- yar gibi oluyorum: “ Ölmeden mez İhtiyar: — Siz, diyor, bu memleketin asıl Ismini bilir m 'Tebii bir alâka ile yüzüne bakıyo- iz — Hayır! Onun soluk dudaklarında acı bir gülüş beliriyor: — Siz, diyor, buraya “Erzincan. dersiniz, buranın yerlileri bu keli. meyi kendi şivelerile “Ezircan,, şek- linde telâffuz ederler. Halbuki 93 yaşında ölen ihtiyar dedem, bana vaktile bu talisiz şehre musallat o.” lan zelzelelerden, sellerden- bahset. miş ve: — İşte, demişti. Bunun içindir ki, buraya “Ezercan,, adı verilmiştir. Sonradan manasınm tedhişkârlığı- p7 gidermek için, yerliler bu kelimeyi Ezircan şekline şokmuşlar. Biz. şe- hirliler ise biraz. daha inceltmiş, biraz daha kiharlaştırmış, “Erzin. can,, yapmışız. Fakat alını ne kadar değiştirseniz nafile. Görüyorsunuz ya, o eninde sonunda yine “Ezer- can,, olduğunu isbat etti. Çalınan ikinci kampana yaralı tre- ninin kalkmasına beş dakika kaldığı. nı ilân etmişti, İhtiyarın büyük 1t0- runu koşa koşa yanımıza geldi. — Dede, dedi, ekmek dağıtıyorlar, ben istedim vermediler. Sen gidersen bize de verecekler, çünkü “başınızda kim varsa onu çağır,, dediler. Kim bilir ne zamandanberi aç kal- mış olan İhtiyarın gözlerinde cılız bir pırıltı yanıp söndü: : — Nerede? Dedi, Fakat küçük çocuk, minimini şa- badet parmağı İle ekmeğin dağ'tıl. a gömdüler beni,” İdığı istikameti gösterince ihtiyar, â- deta düşman sadakasını reddeden yk &öt bir efendi gururile doğruldu, kat! bir sesle: — İstemem, dedi, gelinini, torun. larını önüne kattı ve ihtimal gözle. rinin ıslanışmı gizlemek için bana veda etmeği bile unutarak yaşından umulmıyacak bir hızla yaralı treni- ne doğru yürüdü. Birez sonra hepsi de tıpkı kara tahtadan ıslak beyaz bir süngerle yok edilen birer tebe- şir çizgisi gibi karanlığın ve karla. rın arasından silinip gittiler. Biraz düşününce anladım ki, ihti. yar küçlik torunlarının aç kalmaları" nı bile umursamamış ve kendisine verilecek ekmeği, katığı almıya git- memişti: Çünkü torununun küçük parmağı ile gösterdiği yere gitmesi için Er. zincanla bir defa daha yüz yüze ge mesi lâzımdı. NACI SADULLAH ———— Münih Suikasti Maznunları Londra, 4 (A.A.) — Daliy Expres gazetesinin Amsterdam muhabirine göre, Naziler tarafından 9 teşrinisa. nide, Holanda arazisinden kaçırılan binbaşı Stevens ile yüzbaşı Best'in, Münih suikastinde alâkadar olmadık- larını, Almanlar resmen tasdik et - mektedirler. Bununla beraber bu su. © Anadolu çocuğunun yıllardanberi | baylar Almanyada bir muhalefet ha- okuduğu şarkiları bir hatırlayın. Bir | reketi tevlit etmiş veya etmiye çalış- şir, köylüyü, köy şarkılarından alıp | mış olmakla maznunen,halk mahke- © biribirine eklediği şu mısralarla an-' mesine sevkolunmuşlardır. "Erbaa Imdat Bekliyor Kar, Sıvas Köylerine de Esaslı Yardıma Mani Oldu (Başı 1 incide) uğrayan kalk hâlâ sıkıntı içindedi; «Morkez ve mülhakatta bugüne ka dar tesbit edilmiş ölü miktarı 2472, yaralı 540 dır. 1183 bina yıkılmış, 173 bina da hasara uğramıştır. Erbaa da yardım bekliyor Erbaa, 4 (Hususi muhabirimiz bil- diriyor) — Burada şimdiye kadar 1120 ölü, 933 ağır yaralı tesbit edil. miştir. Merkezde 2100 ev tamamile Ben zihnen tekrarladığın bu Şiirin | yıkılmış, 4 köy kil 00 köz pi kısmen harap olmuştur. Zelzele felâ- ketini yangın takip ettiği için zayiat fazla olmuş, saatlerce enkaz altından iniltiler duyulmuş, fakat bâdisenin dehşetinden kimse kimseye yardımda bulunamamıştır. Bu korkunç felâketten her nasılsa kurtulmuş olanlar da şimdi yağmur ve kar altında çırılçıplak aç ve susuz bir halde yardım beklemektedirler. Burada ancak kaymakamın riyase. tinde kurulan yardım komitesi ö- lüleri gömmek, hastaları civar vilâ- yetlere göndermek, kalanlara gıda temin etmekle uğraşmaktadır. Fakat bu kabil mahalli imkânlar ihtiyacın binde birine bile cevâp vermekten u- zaktır. Hemen bütün hayvanlar bir harabe haline gelen kasaba ve köy lerde enkaz altlarında kalmıştır. Bü itibarla hayvanları keserek gıda te- min etmek te kabil olmamıştır, Sam. sundan bir kaç kamyon ekmek gön- derilmişse de günlerdenberi aç olan halka bu da kifayet etmemiştir. Güçlükle kurtulan halkın daha 2i- yade aç bırakılmaması ve sâri haşla. lıktan kurtarılması için imdat heyet- lerinin süratle gönderilmesine ve âcil yardımlar yapılmasına kati ihtiyaç, vardır, Sıhhiye Vekili Erbaaya gitti Samsun, 4 (A.A) — Sıhhat Ve kili doktor Hulüsi Alataş ve refaka. İindeki zevat dün akşam 81 de Sam." suna gelmiştir. Sıhhiye Vekili, Erba. | İadaki feliketzedelere yapılan yar-| dımları mahallinde tetkik etmek ü- zere bugün Erbaaya gitmiştir. Hulü- si Alataş, Erbaadan Lâdik tarikile Srvasa dönecektir, Samsun vali muavini de refaka- tinde Ticaret Odası başkâtibi ve bir fen memuru olduğu halde, Erbasya hareket etmiştir. Samsun Halkevin- den de Erbaadaki teşkilâta yardım! maksadiyle içlerinde doktor bulunan 11 kişilik bir kafile ayrıca Erbaa is. tikametine hareket etmiş ve ilâç malzeme götürmüşlerdir. p Zelzelenin Samsundaki tarhibatı Samsun, 4 (A.A.) — 30.12.939 cu. martesi öğleye kadar olan vaziyet şöyledir: Samsun merkezile köylerinde bir ölü, dört yaralı vardır. Hayvanca za. yint yoktur. 63 ev tamamen, 93 ev de esaslı tamire muhtaç vaziyette harap olmuştur. Çarşamba merkez köylerinde 43 ölü, 12 si ağır olmak üzere 129 yara- hı vardır. 539 ev ve dükkân ve hükü. met konağı, emniyet dairesi, posta telgraf, mezbaha tamamen yıkılmış. 939 bina ile iki mektep kısmen hasa. ra uğramıştır, Terme merkez ve köylerinde bir ölü, beş yaralı vardır. Beş hayvan da telef olmuştur. 147 ev, dükkân, ambar, tamamen yıkılmış, muhtelif bina hasara uğramıştır. Havza, Kavak merkez ve köylerin. de nüfus ve hayvan zayiatı yoktur. Beş ev, üç samanlık yıkılmıştır. Ve- airköprü merkez ve köylerinde nü. fusça zaylat yoktur. Hükümet ko. nağı, jandarma dairesi, belediye bi. nası ve bir mektebin duvarları çat- lamıştır. Lâdik merkez ve köylerinde insan. ca zayiat olmamıştır. Hükümet ko. nağı tehlikeli bir surette hasara uğ- ramış, bazı binaların da duvarları çatlamıştır. Bafra merkez ve köylerinde bir ya- ralı vardır. Üç ev tamamen yıkılmış. iki ev de yanmıştır. Bundan başka 14 ev hasara uğramıştır. Hükümet konağı, dispanser ve üç mektebin du. varları çatlamıştır. Tokat ve Amasyada Tokat, 4 (A.A) — Enkaz kaldırma ameliyesine - devam olunmaktadır. Gökdere nahiyesinde 168 ölü, 90 ya. rah vardır. Bir mektep ve 192 bis yıkılmıştır. Tokat - Niksar yolu açıl miştir. Amasya, 4 (A.A.) — Vilâyet mer. Kezinde ve mülhakatta 629 ölü 136 yaralı vardır, 10 resmi bina yıkılmış. 53 bina da hasara uğramıştır. 986 ev tamamen, 960 ev de kismen yıkın ir, Zile, 4 (A.A) — Kazamız köyle rinden zelzele felâkti yüzünden yor. siz, yurtsuz kalmış olan kardeşleri. mizi kaza merkezine nakil ve yerleş. tirme İşleri ikmâl olunmuşter. Kızılay tarafından giyecek elbise ve çamaşır verildiği gibi, muntaza- man sicak vemek dağıtılmaktadır. Niksardan alınan tafsilât Tokat 4 (TAN Muhabirinden) — Zelzele Niksarda mühim hasarlar »apmıştır. Zelzeleden ölenlerden başka yaralılar da doktorsuzluk yü. zünden kangrenle (o ölmektedirler Karın yolları kapaması köylere gi. dilmesine mâni olmakta ve soğuktan ölenlerin savisı da artmaktadır. Niksar köylerinde ölenlerin iki binden fazla olduğu sanmaktadır Zelzele yüzünden altı köy tamamen kaybolmuştur. Kasabada ölü olarak çıkarılanların sayısı 1101 dir. Dün Reşadiyeden alınan ilk ms. Tümata göre kasabada ölenlerin ade. di 15 tir, Zelzeleden sonra jandarma karakolunda bulunan cephsnelerden bir sandığı infilâk etmiş ve Reşadi. vede büyük bir yansın baslamıstır. Yangın vakfinde söndürülemediğin. den enkaz altinda kalanlar yanmış. ter. Hasıl olan #eniş yarıklardan sıcak sular fıskırmağa baslamiıştır. Niksar ile Resndiye arasındaki sose tama. men.sehrekaymış ve bu yüzden müs nakalât durmustur. Şarki Karahisar köylerinde Şarki Karahisar, 4 (TAN Muhabi. rinden) — Kazamızda vuku bulan zelzele neticesinde 1480 ölü ve 289 yaralı vardır. 2200 ev tamamen, 250 ey kismen yıkılmış, 11400 havvan öl müstür. Kış dolayısile vaziyet çok feridir. İki gündenberi yağmurla karışık olarak yağmakta olen kar dün sabah altıdan İtibaren şiddetli bir kar fır. tınasına çevrilmiştir. Açıkta bulu. nan halkın yerleştirilmesine çalışı). maktadir. Kar fırtınası neticesinde her taraf 15 santimi karla örtülmüştür. Bu yüz.| den < Eğribel dağı kapanmıştır. Fe. lâketzedeler için Giresundan gönde. ne hiçbir eşya ve yolcu kabul edil. miyecektir, Hattâ bütün hatlar için muteber bilet sahipleri de Erzincan hattında gidemiyeceklerdir. Bu emir; yolların kapalı olması ve bütün vasıtaların zelzele felâketze. delerine kullanılması için verilmiş bulunmaktadır. Felâket Mıntakasından Dün Gelen Yolcular Dün Erzurum treni, yolların fezla karlı olması yüzünden tam beş saat rötarla gelmiştir. Akşam saat 16,40 da Haydarpaşaya gelen tren yüzler. Burların bir kısmı felâket sahasın. dan sağ olarak kurtulan yolcularını karşılamak, diğer bir kısmı da gelen- lerden yeni bir haber alabilmek ü- midiyle istasyona gelmiş bulunuyor. lardı. Trendeki 11 yaralıyı Nümune hastanesine kaldırmak için Haydar. paşa İstesyon müdürlüğü tarafından tertibat alınmış, sediyeler ve sıhhiye ekipleri hazırlanmıştı. Fakat gelen Yaralılardan ancak, Erzincanda Hay- rullah mahallesinde oturan Nezihe İve Remziye ile Kurşunlu mahallesin. den Münevver ve Küdret isimli dört kadın hastaneye yatırılmış, diğerle. rinin yaraları hafif ve pek ehemmli. yetsiz olduğundan hastaneye yatını. malarına Jüzum görülmemiştir. Bayan Gülsümün anlattıkları Yolculardan, Erzincanın Salihiye mahallesinde oturan ve felâketten yalnız sol kolunun hafifçe yanması ile kurtulan Gülsüm isminde ihtiyar bir kadın kendisi ile görüşen bir kadaşımıza ağlıyarak şu izahatı v miştir: — Bezi buraya zorla getirdiler. Onların öldüğü yerde ben de ölmek isterdim; Acım o;kadar büyüktür ki.. Onlardan ayrıldığım yetişmiyormuş gibi, bir de kurtulmak elâkeline uğradım. Bir oğlum vardı. Bundan yedi se. ne evvel bitişik evde oturan sevdiği bir kızla nişanlanmıştı. Oğlum alle. mizin şerefine lâyık bir düğün yap- mak için kalktı, İstanbula geldi. Su. rada butada tam yedi sene çalıştık. tan sonra, felâketten on beş gün ev. vel düğünü yapmak üzere Erzincans gelmişti. Hemen düğün hazırlıkları. na başladık. Çarşamba akşamı biz. de kına gecesi şenlikleri yaparlar. O akşam Hayriyenin eline kınalar yâk. tık. Güldük eğlendik. Gece saat 12 de oğlumla bersber evimize gelip İyattık. Ertesi akşam'oğlum Gerdeğe İ girecekti. rilen isşe ve giyecek levazımı yolda) Saatin kaç olduğunu hatırlamı. kalmıştır. Dün yeniden zelzele oldu Ankara? 4 (Tan Muhabirinden) “— Dün skşam Antakyada ikişer saniye süren üç hafif zelzele olmuştur. Ha. sar yoktur. Yalnız, şiddetli bir firtr. na hüküm sürdüğü bildiriliyor. Bu sabah Şarki Karahisorda da bir zelzele olmuştur. Bugün Tirede iki zelzele kaydedilmiş, halk korku. dan sokaklara fırlamıştır. Hasar yok- tur. Amasyada dün akşam 21 de olduk. ça şiddetli ve bugün 15,15 de hafif iki zelzele olmuştur. Suluova nahiye. sinde de 16.40 da hafif bir zelzele kaydedilmiştir. Hasar yoktur, Giresunun Görele kazasında ve Samsunda da hafif zelzelelef olmuş- tar, Memleketten yapılan yardımlar Ankara, 4 (A.A) — Vilâyet ve kü- za merkezlerindeki milli yardım ko. mitelerine yapılmış olan teberrüat dün akşama kadar Antalyada 8356 İspartada 10.000, Vanda 9000. İz. mitte 6686, Kütahyada 4000, Sinop- ta 12.033, Boluda 3339, Denizlide 10.000, Siirtte 2520, Edirnede 11,800, Çanakkalede 7000 liraya baliğ ol. muştur. Kazalardaki teberrüat ise, Ayva. Tıkta 7900, Akşehirde 4650, Akhisar. da 4700, Havzada 200, Bayındırda 1250 lirayı bulmuştur. Erzincan trenlerine yolcu kabul edilmiyecek Ankaradan verilen bir emre göre bugünden itibaren Erzincan trenleri. yorum. Müthiş bir sarsıntı ile uyan. dım. Yatağımdan doğrulmıya kalmadı, bizim ev müthiş bir gürültü ile yi- kıldı. Ondan sonrasını bilemiyorum Kendime geldiğim zaman, enkaz al. nda bulunduğumu ve bir direk par. çasınım bana siperlik yaptığın gi düm. Bu sırada sol kolum acımiys başladı. Bir de ne göreyim. Evin en- kazı yanmağa başlamış, hattâ ateş bana doğru ilerliyor. Avazım çıktığı kadar bağırmağa başladım. Biraz sonra ellerinde kazma ve kürek bu. lunan bir çok insanlar geldi ve beni yalnız kolum yanmış olarak kurtar. dılar, Yalvarmam üzerine oğlumu da aramağa başladılar. Ben bu esnada yere, karların içine oturmuş, ateşler içinde yanan kolu. Mu karın içine sokarak acısını hafif- letmeğe çalışıyordum. Biraz sonra kazma, kürek sesleri kesildi. Ve a. damlar bana bir şey söylemeden bi. rakıp gittiler, Meğer Halidimin cesedini çıkarıp öracığa birakmışlar. Sabahleyin Hay, riyenin de ayni şekilde.ölü olarak bu Tunduğunu haber aldım. Beni alıp is. tasyona getirdiler ve kalabalık bir çadırın içine bıraktılar. Kaç defa şehre gitmek, onların öldüğü yerde kendimi de öldürmek istedim. Fakat bırakmadılar, Nadi Ayyıldızın sözleri Gene yolculardan Erzincanın Ge. rek mahallesinde oturan Nadi Ay. "İlâketzedelerine yardım kabul etmek Unutmaz (Başı 1 incide) reketleri bütün Türklerin kalbinde derin minnet ve şükran duyguları ü- yandırmıştır. Türk, kadirşinastır. Felâket zama- nında yapılân iyiliği unutmaz. Bir kahvenin kırk gün hatırım tutan “Türk, buacı gününde dostlarmın gösterdiği ulüvvücenabı ebediyen ha“ tırasında hulzedecek, unutmıyacaktır. Dost Memleketlerin Yardımları (Başı 1 incide) heyetle birlikte bir seyyar hastahane: göndermek arzusunu izhar eylemiş İ. se de, dost memleketin bu güzel Jess tinden dolayı teşekkür edilmiş vet şimdilik buna lüzum olmadığı ii rilmiştir. Bağdattan bildirildiğine göre, İraki hükümetinin verdiği 12 bin Türk li“ rasından masda İrak Kızılay cemi 3 yeti 1500 lira daha göndermiş ve zel zeleden hasar gören mıntakalar için halkı iane vermiye davet etmiştir. Hareketiarz felâketi dolayısile Me sır Valt Partisi Reisi Mustafa Elna. has Paşa ile Himayel İslâm Cemiyeti, Kitabeti tarafından Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Rendaya tessslir ve taziyet bildiren telgraflar! gönderilmiştir. Diğer yardım ve teberrüler Ankara, 4 (A.A.) — Chunking'dem bildirildiğine göre, Çin yardım ka. misyonu hareketiarz folâketzedeleris ne bir yardım olmak üzere elli bim Çin doları teberrü eylemiştir. Lâhey ve Brükselde de zelzele f6- üzere birer yardım komitesi Yurul- muştur. Pariste bulunmakta olan Gülbenk- yan, hüreketiarz felâketzedelerins yardım olmak üzere Ağliye Vekili Fethi OKyXt delâletile 1090 * İngiliz lirası göndermiştir.“ Bundan © başka Mister Ernest Oriver, Mister Eller- mann Vilson Lina, Mister Papayani Lina, Mister Vesteat Lina tarafından yine Adliye Vekili Fethi Okyar de. lâletile beş yüz onar Türk lirası te. berrü edilmiştir. Da Haye daimi adalet divanı reisi, Gerrero Hariciye Vekili Şükrü Sa- tacoğluna gönderdiği bir telgrafla, hareketierz felâketi dolay'sile dalmi adalet divanının teessür ve taziyetle- rini bildirmiştir. Suriye ve Lübnanda faaliyet Beyrut, 4 (A.A) — Anadolu felâ- ketsedelerine yardım için Türk hü- kümetinin emrine verilen 300 çadır ve 5000 battaniye hususi vasıtalarla gönderilecektir. Fransız Fevkalâde Komiseri Puaux, Lübnan ve Suriye hükümetlerile mutabık olarak müş- terek paradan iki yüz bin frank ayts rarak kamp levazımı tedarikine tah“ sis etmiştir. Bu levazım imal olur 04 lunmaz, Türkiyeye sevkolunacaktır; Ankaradaki Fransız Büyük Elçisi Massigli, Türk hükümetinin hararet- li teşekkürlerini Puauxe bildirmiştir. zelzelenin ilk saniyesinde ve sokağa fırlamak istedim. Fi kârgir evlerin yıkıldığını ve büyük taş parçalarının çıkmak İstediği sokağa düştüğünü görünce cesaret © demedim. Fakat oturduğum ev el sap olduğundan yıkılmadı. Esasen çatısı ahşap evde oturanların hepsi kurtuldu gibi. Zelzeleden sonra Ef“ dncanın halini görmeli idiniz. Bür tün şehir istimdat eden İnsan sesle“ ri ile tıpkı bir arı kovam gibi inlis yordu. Diğer yolcuların sözleri Zelzele © esnasında da bulunanlardan mühendis İbrahir* Haydaroğlu ile refikası Baysn ve kızı Leylâ İle fen memuru ©: refikası ve kızı da bu felâketten men kurtulmuşlar ve dünkü treni şehrimize gelmişlerdir. Bunla; fen memuru Cahidin refikası da miştir ki: — Felöketten selâmet kurtuld. Fakat cebimizde paramız olduğu de 48 saat aç kaldık. Küçük açlıktan saatlerce ağladı. ş.s. dü liz ti