“ki taarruz hazırlıklarına devam et. 10 SULH Taarruzu (Başı 1 incide) dit ile iş göremiyeceklerine ve de. mokrasileri korkutarak emellerine varamıyacaklarına kanaat getirmiş lerdir. Danzigte patlıyacak bir “si- lâhın bütün dünyayı ateşe vermesi ihtimali kuvvetlidir. Halbuki bütün hazırlıklarına rağmen, totaliter dev- letler uzun bir harbi göze alabilecek kuvvetle değildirler. Münihten evvel olduğu gibi İngiltere hükümeti Mit. leri müşkülden kurtaracak sulh tek- İlleri de yapmamaktadır. O halde demokrasilere bir konuşma kapısı aç- mak lâzımdır. Bu düşünce ile Mus- solininin ileri sürdüğü sulh plârını işae etmek ve anlaşma şart ve im. kânları hakkında demokrasilere bir fikir vermek doğru olur, Evvelâ İ- #a)yan gazeteleri böyle bir imkândan bahsettiler. Arkasından Almanyahın resmi gazetesi Folkişe Beobahter, de- mokrasilerden sulh teklifi beklendi- ğini anlatan bir yazı meşretti. Bu. nunla ayni zamanda . Alman efkârı umumiyesini de oyalamak imkânı ha- sıl olacak, ve onlara: — Görüyorsunuz ya, biz anlaşmak istiyoruz, fakat ne yapalım, düşman- Yarımız bizi imha etmekte ısrar edi- yorlar, diyebileceklerdi. İşte ortaya atılan sulh fikir plânları bu maksatla işae edilmiştir. Buna totaliter devletlerin sulh taar. Tuzu adını da verebiliriz. > * İ Kami devletlerin bu tema- yüllerine Times gazetesi, der- hal sulh masasına oturmak için ka- bul edilmesi lâzım gelen şartları ile. ri sürdü. Bunlarin başında Çekoslo- wvakyanın tahliyesi vardı. İşte bunun üzerine Alman matbu- at' derhal taarruza geçti. Demokra- silere ve bilhassa İngiltere ile Po. Tonyaya karşı şiddetli bir yaylım «i *teşi başladı. Bu suretle mihvereilerin | sulh taarruzu da akim kaldı. Şimdi ne olacak? Geçirdiğimiz günler buhranlı gün- erdir, Almanlar Polonya etrafında» ve imektedirler. Pakât Clano - Hitler imülâkatından sonra, arada tam fikir “mutabakatı bulunduğu hakkında ve- 'rilen teminata rağmen, Mussolininin harbe taraftar olmadığının o anlaşıl- ması, Macaristan ve Japonyanın he. müz ittifaka alınamamış bulunması, ani bir harekette bulunulmasına mâ- midir, Ve bir defa sulh rivayetleri başla- dıktan sonra iki taraf ta bu imkânlar üzerinde işleyip pazarlık etmekten I Milli Şefin Edirnelilere | Bir Hitabı (Başı 1 incide) Zaç istasyonuna gittiler ve istasyona daha evvel gelmiş bulunan hususi trenlerinde kısa bir müddet istirahat ettiler. Bunu müteakıp, trendeki hu- sust salonlarında Trakya Umumi müfettişi ile burada bulunmakta ©- lan mebuslarımızı ve onları takiben Maarif Vekili Hasan Ali Yüceli ka. bul buyurdular, Başvekil Doktor Re- fik Saydamın da hazır bulunduğu bu kabul esnasında Umumi Müfettiş General Kâzım Dirik Trakyada ya- pılmakla olan muhtelif işler üze- rinde malümat ve izahat verdi ve bir ssat kadar süren bu görüşme sonun- da Cümhürreisimiz aldıkları izahat- ten memnuniyetlerini İzhar ettiler, Vilâyet fidanlığında tetkikler Reisicümhur, sant 16.59 de Kara- ağaçtaki hususi trenlerinden cıktılar ve refakatlerinde Başvekil, Milli Mü. dafan, Nafia ve Maarif oVekillerile maiyetleri olduğu halde otomobiller. le Vilâyet nümune fidanlığına geldi- ler, fidanlığı gezerek tetkiklerde hu- Tundular. Trakya Umumi Müfettişi General Kürm Dirik ve ziraat bah. çeş! müdürü, meyvalar hakkında Milli Şefe mufassal izahat verdiler. İnönü her fidanın önünde durarak muhtelif sualler soruyor, verilen İ- zahatı büyük bir alâka ve dikkatle dinliyorlardı. General Kâzım Diri- ğin verdiği mufassal izahattsn sonra ziraat bahçesi müdürüne sordular: .- Köylüye fidan dağıtıyor musu- nuz? — Senede 150, 200 bin kadar fi- dan dağıtıyoruz. — Bu iklime Sana meyvalar da. ha uygundur? — Muhtelif ae meselâ sef- tali çok iyi yetişiyor. Yarım kilo bü- yüklüğünde elma yetiştiriyoruz. 312 dönüm araziye sahibiz. Bütün Trak- yadan başka İstanbul ve Ankaraya da fidan veriyoruz. Bilhassa İstanbul bizden gok istifade ediyor. Mülli Şet, bundan. bahçede- a ie le ettiler. Trakya Umufmi Mülettşi Kâ. ta 250 istasyon olduğunu izah etti ve cins kümes hayvanatmın köylüler tarafından cok arandığını söyledi. İnönü sordular: — Bunlardan köylerde de var mi? —- Asıl köylerde var, Halk arasin- da tavuğun tanesini bir liraya teda- rik etmek istiyenlere rastlıyoruz. Bundan sonra tavşan İstasyonu ge- zildi. Kâzım Dirik Macar ziraat na. vazgeçemiyeceklerdir. Yeni Elçimiz Moskovaya Vardı Moskova, 17 (A.A) — Türkiyenin yeni Moskova büyük elçisi Ali Hay. dar dün Moskovaya gelmiştir. Ve Başvekil Molotof tarafından kabul edilmiştir. iğ Alman Tayyareleri Fena Yapılmış Stokholm, 17 (A.A.) — Almanya “tarafından İsveçe satılan bir bom- — Obardıman tayyaresi Haegernes ma- nevra meydanında sakatlanmış ve üç kişi ölmüştür. Hükümet partisinin gazetesi olan “Sociale Demokraten,, Almanya ta- rafından verilen tayyarelerde ikinci defn da sakatlık olduğunu yazıyor ve bazı tip tayyarelerin hiç te memnu niyet verici olmadığını ilâve ediyor. Müstakil sosyalist “Folkets Dag- blad,, ve komünist “Dag. Şiddetli tahkikat açılmasını istiyorlar. Muhafazakâr “Svebs Dagblad, gazetesi İse tayyarenin fena yapık mış olduğu hakkındaki ithamlar . reddeylemektedir. —— o— P Zirmat Vekilinin Tetkikleri Bolu, 17 (A.A.) — Düzce ve Ak. gakocada tetkikatta bulunduktan son “Ya buraya dönen Ziraat Vekili Muh- lis Erkmen dün Seban dağını gez- miştir. © Ziraat Vekili, bugün Karadere or- — manlarmı tetkik için Boludan ayrıl. . N zırının gönderdiği iki cins hayvan- dan tavsan üretildiğini snlâttr. Milli Şef, Trakya Umumi Müfet- tişine: — Halk bunu alıyor mu? Diye sordular. General Dirik, ce- vap verdi: — Bu halk işi değildir. pasam, bunları piyasa alıyor. Tüylerinden istifade ediliyor. Bu izahat üzerine İnönü su te mennide bulundular; “Fakat bu tüy. leri halk satmalı, bize bu lâzım. Hal- ki buna alıstırmalı., Kâzım Dirik dedi ki: — Evet, fakat henüz alışamadılar. Çünkü bu ise yeni başlanmıstır. Başvekil Refik Saydam, Reisicüm- hurumuza hitap ederek: — Tavşanların pişirilmesinin ayrı bir hususiyeti vardır. Halk buna bil mer, eti ekşimsidir. Bunun İçin ye. mez. dedi. "Arteziyen işleri Müteakıben General Dirik, Trakya işleri hakkında maruzatta bulunur. ken, son zamanlarda her yerde büş- lamış olan arteziyen faaliyeti ve çe- şitli ziraat kurslarını Milli Şefimiz, büyük slâka ile dinlemişler vs sbun- lar üzerinde Başvekille konuşmuş. lardır. Arteziyen işleri hakkında direktif alsn Nafıâ Vekilimiz bu işler üze- rinde tedbir alacaktır. o - Milli Şef, fidanlık meydanındaki gardakta oturdular ve kendilerine takdim edilen meyvalardan aldılar. İ- nönü bu esnada bilhassa dişlova eri- ği ile alâkadar oldular ve: — İhraç edilecek erik bu, öyle mi, hususiyeti nedir? Diye sordular, Reisicümhurumuza şu cevap verildi: — Bu erik çok dayanıklıdır. Uzak yemi kadar balkan ye lica servetin! teşkil eder. Bulgarlar, bunun çürüğünden de, yine bu eri. ğin adını verdikleri bir nevi rakı çı. karıyorler. Dişlova eriği ağacını da rarangozlukta kullanırlar, cilâ ka- bul ettiği için çok makbuldür. — Kastamonuda bu erik ağacın- dan yüz binlerce yetiştirmiye çalışır yorlar. — Bu tarafın da toprağı Dislova eriğini yetiştirmiye cok müsaittir. Gördüğünüz mayhoş elma ile bu e. rik Avrupada çok para ediyor. Milli Şef, “halkı bunlara alıştır. mak lâzimdır., temennisinde bulun- dular, Edirne Halkevinde İnönünün fidanlıktaki mesguliyeti bir buçuk saate yakın sürdü, Moli Şef ve mhiyetleri fidanlıktan ayrıl. dıktan sonra otomobillerle şehir i- çinde bir gezinti yaptılar ve bazı tet. kiklerde bulundular. Bu esnada «0. kakları doldurmuş olan Edirneliler, Milk Şefi, bütün coşkunluklarile al- kışlwor “yaşa, var ol, sadaları orta- lığ: çınlatıyordu. Relsicümhurumuz saat 18,50 de Edirne halkevine şeref verdiler. Hal- kevi civarı kalabalıktan geçilmez bir hale gelmis, temsil salonu hıncahme dolmuştu. Sürekli ve şiddetli alkışlar arasında evin temsil salonuna giren Milli Şef, salonda hazırlanmış olan masanın önünde oturdular. Sağ ta. raflarında Başvekille Waari* Vekil, sol taraflarmda da Nafta ve Mi Müdafaa Vekilleri, karşılarında Trak yâ Umumi Müfettişi yer aldılar. Ev. velâ Halkevi çalışmaları etrafinda izahat alan İnönü, Edirnelilere bir hitabede bulundular. (Hitabeyi diğer bir sütunumuzda bulacaksınız.) Salon alkıştan , çınlıyordu. “Milli Sef a: kalktılar ve halkın teza- hüratı arasında ilerlediler, Bir ihtiyarın coşkunluğu Bu esnada gözleri sevinç yâşlarile dolu ihtiyar bir Edirneli yaşından umulmıyacak kadar kuvvetli bir sef Ie haykırdı: “Yaşasın Si “ME Şefimiz İsmet alar ağdan çıkan “bin yaşasın, sesleri takip et. ti. General Diriğin konağında İnönü büyük tezahürat arasında otomobillerile Trakya Umumi Müfet. tişi General Kâzım Diriğin konağına gittiler, Konağın her tarafı elektrik- İlerle donanmış ve bu esnada Edirne camilerinin de kandilleri yakılmış bu Tunuyordu. Bilhassa nurlar içinde yıkanan Selimiye camii, General Kâ- zım Diriğin Edirnenin yiiksek bir ye- rinde bulunan konağından seyrine doyulmaz bir manzara arzediyordü. Mili Şef, konağın balkonunda kı. sa bir müddet istirahat buyurdular. Manevralar hakkında izahat Bü esnada büyük Trakya manev. raları baş hakemi General Salih, ma- hevra sahasından Edirneye gelerek, Umumi Müfettişin konağında Mim Şefe manevralar hakkında harita ü- zerinde izahat verdi. Bilhassa Mili Şefin Edirnede bulunduğu öğleden sonraki vüziyeti bütün tafsilâtile an- dattı, İnönü, saat yirmiye doğru Genera- İlin konağından ayrıldılar ve otomo- billerile Karaağaca giderek hususi trenlerinde istirahate çekildiler. İnönünün yarın (bugün) öğleden evvel Edirnede halkla temaslarda bu- lunması muhtemel görülüyor. Manevralarda vaziyet 15 ağustosta başlıyan manevralar âün daha ehemmiyetli bir safhaya dahil olmuş, Edirnenin Şimali Şar. kisinden bir kolordu tatrruzda bu- lunmuş, kırmızılar bu taarruzu dur- duracak mukabil harekâta geçmişler- dir. Manvera muharebeleri bütün şid. detiyle devam etmekte olup bugün de mavi ve kırmızılar karşılıklı ha. rekâtta bulunacaklardır. .—— İspanyadaki Mevkuf Fransızlar Salıveriliyorlar Madrid, 17 (A.A) — İspanya hü- kümeti Fransa elçiliğine yaptığı bir tebliğde, İspanyada bulunan bütün Fransız harp esirlerile adi cürümler. den dolayı aleyhlerinde takibat mev. cut olmıyan bütün Fransız sivil mev klar tahliye olunacağını bildir- TAN Mısır ei . Heyeti Yarı Şehrimizde (Başı 1 incide) Şef İnönüye tazimlerimizi sunmak fırsatını bulacağımdan dolayı bilhas. sa bahtiyarım. Bu vesile İle bütün dünyanın hay- ran olduğu yeni Türkiyenin Bânisi ebedi Şef Atatürkün önünde eğilme yi de bir vecibe bilirim. Heyet Cumartesi sabahı Çanakka. leye O muvasalatında denize Mısır Türk renklerile bezenmiş bir çelenk atacak karadaki âbideye konmak ü. zere de bir diğer çelengi Çanakka- lede birakmak suretile kahramanla” rımızı selâmliyacaktır, Heyet bu sabah Kral Faruk tara- fından kabul olunmuş ve İskenderi. yeden vapura binerek İstanbula mü. tevecelhen yola çıkmıştır. Ankara, 17 (A. A.) —- Kahire top- çu kumandanı Tüm General Hüsnü Ezzeydi Paşanın riyasetinde memle- ketimize gelmekte olan Misir askori heyeti cumartesi günü İstanbula ge- lecek ve Tüm General Hüsnü Rıza i- le İstanbul Kumandan Vekili, İstan- bul Merkez Kumandanı ve mihman- darlıklarına tayin edilen Kurmay Al- bay Hamid Doğruer ve Kurmay Ön Yüzbaşı Münir Arsl tarafından me. rasimle karşılanacaktır. Heyet İstanbulda kaldığı müddet- çe kendilerine hususi daireler ayrıl. miş olan Perapalas otelinde ikamet edecek ve bilâhare ecnebi ataşemili. terlerle birlikte 'Trakyaya giderek manevraların son gününü ve büyük geçit resmini takip eyleyecektir. Bu Sefer Şaka Değil! (Başı 6 ncıda) sevkedemezsek, yapabileceğimiz baş- ka bir şey var: “— Onu yazı yazmamıya seyket- meki” Fakat acaba Ebüzziya zade Velit, kendi nara konuşun o meşhul va. Eğer böyle ise, Velit namına yapı- tn | ci ar çk a lc ka | pir - yen bir kere: Bay Velidi, türkçe yazmıya, yani bu memleketin çoktan kabul etmiş bulunduğu bir inkılâba riayetkâr davranmıya çağır rıyorsunuz. O derin bir istihzayla si- ze şu cevabi veriyor; ““— Bizden geçti: Bu iş ancak dün. yaya öbür gelişimizde olur!” Bana öyle geliyor ki, bu cevabı ve- rebilen zat, Türk inkılâbının Türk matbuatına kazandırdığı kalem hür- riyetinden, lüzumundan çok fazla istifade etmiş oluyor: O satırları karalıyan kalemin sa- hibi her kim ise, mutlaka emin olsun ki, bu memlekette Velidin üslübile okuyup yazan, yani dil inkılâbına muhalif davranan yüz binlerce insan yoktur, Ve hu memleket, her birine sarsılmaz bir sadakatle bağlı bulun- duğu inkılâplarına kafa tutmıya, ay- kırı davranmıya kalkışanların sade üslüplarını değil, yollarını da değiy- tirebilecek gençlerle doludur. Zira bu inklâp, kırk yıllık muhar- rirlerin üslüplarmı değil, kırk yıllık softaların sarıklarını bile değiştir. miştir; “Bu itibarla, eğer bozuk niyet bes- liyenler varsa, onların haberleri ola ki, tertemiz Türk diline yeniden A-|. cem külâhi geçirmek istiyeceklerle hoç geçinemeyiz: Zira, eğer bugün hayatta olsaydı, kendi gösterdiği yollardan bizi Atatürk bile çevire- mezdi: Biz, 6 yolların doğruluğuna o kadar inanıyoruz: Altı okla göste, rilen altı yol ağzında tereddüt eden- ler, geri dönmek isteyenler ve bocn- lıyanlar olursa, mesuliyet yükü ken. di omuzlarındadır. Zira on sekiz mil. yonluk kütle, birkaç şaskını çiğneyip gecmemek icin hızını kesemez! Bu itibarla, kestirmeden söylüyo- rum: '— Üslünlarını, niyetlerini, kafa. larını değiştirmiyenlerle, değiştir. mek mecbüriyetinde kalacağımız şe- yin adı şudur: — Küllâh'” e . Sıhhat Vekili Amasyada Amasya, 17 (A.A) — Sihhiye Ve- kili Dr. Hulüsi Alataş şehrimize gel- miş ve istikbal edilmiştir. YAL ie elemek ele Bir Konferans (kdi Teklifi Reddedilecek (Başı 1 incide) dünyada kıtalardan birinde cereyan Martera -Fiğlandiya-, memleketi- İeden büyük Vakaların'diğer kıtalar- nin büyük devletler tarafından her türlü garanti verilmesine şiddetle muarız olduğunu söylemiştir. Borgman -İsveç., . bitaraflığın ge- rek İsveçin gerek şimal memleketle- rinin esas siyaseti olduğunu ehem- miyetle kaydeylemiştir. Sehaipman -Holanda-, efkârı umu. miyeyi harbe teşvik eden bazı gaze- telerin bu sulistimallerine karşı şid- detli tedbirler alınmasını teklif et- miştir. Markoviç «Yugoslavya-, Memleke- tinin Avrupa sulhü için her şeyi ya- pacağını söylemiştir. Salih -Misır., Arap dâvasnı mü- dafan eylemiştir. Weber -İsviçre., İsviçrenin bıtaraf- Tağını kaydetmiştir. Graz -Macaristan-, sulh muahede- leri sdâlete istinat ettirilmiş olsaydı bugünkü zorbalıkların bu hale gel. memiş olacağını ve muahedelerin tâdili fıkrası tatbik edilmediği için- dir ki milletler cemiyetinin akim kaldığını söylemiştir. Londra gazeteleri sulh plânları hakkındaki son neşriyalı sinir har- binde yeni bir manevra olarak telâk- ki etmektedir. “Times,, gazeteri, İn- | giliz hükümetinin bu haberlerden müteessir olmadığını ve dikkatini vâkıalar üzerinde teksif etmeği ter- cih eylediğini yazıyor ve diyor ki: “Bu vâkialar arasında, Almanya. nın iki milyon askeri seferber ötmek ve Danzig âyanına kurnazca teşvik- lerde bulunmak suretile Polonyanın üzerinde yapılan tazyikt zikredebili- riz.” Fransız gazeteleri de ayni mesele ile meşguldür. “Jour,, diyor ki: “Sinir harbi bütün şiddetile devam ediyor, Hergün, ekserisi Alman kay- naklarından olmak üzere, yeni bir heyecanlı Kaber ortaya atılıyor. Bun- dan maksat sulh sephaninde kanun luk çıkarmak ve Polonya ile mütte. tikleri Fransa ve İngiltere İnğiltere arasında | 4 şüpheler uyandırmaktır. Hitler, bü- tün hakikatlere göz yumarak, Po- lonya ile onu garanti etmiş olanların nihayet ürkeceklerini ve boyun eğe- ceklerini umuyor. Aldandığını ken- disine söyliyebiliriz.” “Ocuvre,, gazetesi de şöyle yazı- yor: “Yalnız Danzig meselesini değil, ondan çok daha mühim meseleleri de muslihane halletmek üzere bir sulh konferansı aktedilmesi fikrini Almanlar dün ortaya attılar. Bu çok hesaplı ve mahirane bir Bu suretle bizim sinirlerimizi yıprat. mak istiyorlar. Fikat muvaffak ola- mazlar. Hiçbir zaman Fransiz mille. $i bugünkü kadar soğukkanlı bulun- mamıştır.” İtalyan gazetelerine göre Roma, 17 (A A.) — İtalyan gazete- leri, Almanyanın birliğini temin ve Akdeniz meselelerini hallelmek için bu iki devlet tarafından yapılan ta- leplerin tamamile isafı lâzım geldi. ğinde ısrar etmektedir. İtalyan gazetelerine göre, Polonya- ların gösterdiği taşkınlıklar ancak Varşovayı idare edenlerle Polonya milletine hâkim olan “intihar.. arzu- sunun tezahüründen başka bir şey Financial Times gazetesinin diplo- masi muharriri, İngiliz - Leh ittifak muşhedesinin 15 güne kadar Londra- da Lord Halifax ile Polonya sefiri a rasında İmza edileceğini yazmakta» dır. Ayni muharrir, bu vesikada di- ğer hiçbir memleket isminin zikre- dilmiyeceğini ve ihtiva edeceği mad- delerin B. Chamberlain'in Avam Ka- marasındaki beyanatına muvafık 0. lacağını tasrih etmektedir. Mumaileyh, bu beyanatında bu muahedenamenin hiç kimse aleyhine müteveccih olmadığını ve ancak iki memleketten herhangi birinin doğ- rudan doğruya veya dolayısile teca- vüze maruz kalması halinde yekdiğe- rine mütekabilen yardımda bulun- malarını istihdaf etmekte olduğunu söylemişti, Baldvinin bir nutku Nevyork, 17 (A.A.) — Demokrasi terbiyesi kongresinin vermiş olduğu Sa ei ai nutuklar da behemehal akisler uyandırmakta olduğunu ve “kimsenin etrafı duvar. la çevrilmiş bir bahçe içinde yaşa- muıyacağını”” söylemiştir. Hatip, bir harp çıktığı takdirde bu harpte be- şeriyetin hürriyeti mevzuubahsolâca. ğını, fakat harp bu takdirde İngiliz etinin her zamandan ziyade kuv- vetli maddi vesaiti ile mücehhez ve beşeriyet hürriyetinin harbin neti- cesine bağlı bulunduğu kanastine sa. hip olarak ortaya atılacağını söyle- miştir. Bu sözleri sırf kendi şahsı namına söylemekte olduğunu beyan eden es- ki İngiliz başvekili, sözlerine şöyle devam etmiştir: “— Naziler ve komünistler, kendi idealleri için ölmeğe nasıl hazırlan. mışlarsa demokrasi de kendi ideallş. ri için ölmeğe hazırlanmalıdır.” Polonyalılar Casusluktan 150 Almanı Tevkif Ettiler (Başı 1 ineida) bulunmaktadır. Bir Alman bankası basılmış ve bu bankanın ufaklık para buhrunu yap. mak için madeni sikkeleri toplamak- la meşgul olduğu anlaşılmış, hattâ bankanın bu şekilde hareket için Almanyadan talimat aldığını göste- rir bir takım emareler de elde edil. miştir. Almanların Silezya hududunu ka- pamalarına mukabil Lehliler de, ay. ni şekilde hareket etmişlerdir. Al manların hududu açmalarından son- ra Lehliler de hudutlarını açacak. lardır. Hüdudun kapalı olmasına rağmen Almanların hücum Kıtalariyle Le- histanın hudut muhafızları geğsında Dir çarpışma vükubülmüştür. Va sa makamatı hücum kıtaların 5 dudu tecavüz etmiş olduklarını bil dirmektedir. Diğer taraftan, Alman makamisrı- nin Almanyadaki Polonyalı ekalliyet aleyhinde bazı tedbirler alınış oldu- Bu tebarüz ettirilmektedir. Ezcümle, Garbi Silezyada çıkan Nevinoy Polskia ve Şarki Prusyanın yegâne Polopyalı gâzetesi olan Ga- zota Olztinska'nın kiç bir tabı çık- mamıştır. Bu gazetelerin bütün tab. larının toplattırıldığı sanılmaktadır. Jandarf'daki Polonyalı mektebinin müdürü, altı halta içinde Almanyayı -İterke davet edilmiştir. Danzig'den O öğrenildiğine göre, 1500 müsellâh Nazl yarın akşam ilk defa olarak Försterin önünde bir ge. çit yapacaktır. Slovakyanın resmen işgali için hazırlıklar yapılıyor Diğer taraftan Times gâzetesinin Bratislâvadan gayet emin bir mem- badan öğrendiğine göre, pek yakın. da Slovakyanın hükümet merkezine bir Alman askeri kumandan tayin olunacaktır, Diğer taraftan bütün e Alman kıtaatına tahsis edilmek üze- re tahliyeleri Bratislâvanın resmen Alman kıtaatı tarafından işgal edi- leceğini gösteriyor. Vah vadisi boyunca bütün şehir. ler ve keza Tsencin ve Zilina asker» le dolup taşmaktadır. Ve Slovakya. nın başlıca demiryolu merkezi olan Zilinaya giden bütün yollar hususi seyrüsefere kapatılmıştır. Wah vadisindeki istihkâmlar tam teçhizat ve mevcutların: almıştır. Waşington, 17 (AA) — Polonya Büyük Elçisi Potocki. arieiye müs- teşarı Welles'i ziyaret etmiştir. Bu mülâkattan sonra #ezetecilere beyanatta bulunan Polonya Büyük Elçisi Avrupa vaziyetinin nikbinli ğe müsait olmadığım söylemiş ve Polonya halkının Danziş meselesin- de noktai nazarına bağlı kaldığını ilâve etmiştir. * Roma, 17 (A.A) — Polonyanın Roma Büyük Elçisi Varşovadan dün avdet etmiştir. Budapeştede bulun. makta olan Macar Elçisinin de he- men gelmek üzere olduğu haber a