— iş NN 26.717.939 |BUGÜN| Uzak Şarkta İngiltere İle Japonya Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL Şire ile Japonyanın Uzak Şarktaki münasebetleri mü- him bir gerginlik geçirdikten sonra iki taraf anlaşmak yolunu tuttular ve müzakerelere başladılar, Hattâ Japonya Başvekili bu münasebetle söylediği sözlerde iki taraf münase- betlerinin buhranlı safhayı atlat. mış olduğunu anlatmış ve işlerin yo- Tuna girmek istidadında bulunduğu. nu izah etmiştir. Daha sonra iki ta. ral ta aralarını hozan güçlükleri ber- taraf etmek için bir takım formüller üzerinde uyuştuklarını ilân etmişler, ve bu da bir salâh olarak kaydedik mişti. Halbuki beklenen şey, bu va- ziyetin tam zıddı idi. Çünkü Japon malbuatı şiddetli tehditler savuru- yor, ve nerdeyse iki taraf arasındaki münasebetlerin inkrtaa uğrıyacağını ifade eden vaziyet aliyor, hattâ hir ik Japonya ile Almanya ve İtal- ya rasında askeri bir ittifak yapmak için yeniden müzakereler açmak ih- timalinden bahsediyordu. Fakat Japon gazetelerinin bu ney. riyalı Üzerine Japon Hariciyesinin salâhiyetli mümessilleri, Japonyanın hiç bir veçhile İngiliz siyasetine mü. dahaleyi istihdaf etmediğini, yahut| İngilterenin Uzak Şarkta değişen 2e- mini nazarı dikkate alması lâzım gel diğini söylemiş, İngiltere de bugün Şimali Çinde hüküm süren vaziyeti nazarı dikkate almak lüzumunu ka, bul etmi; Bu vaziyet, Japonya “ile Çin ara- sında devam eden harp etidir ve bugün Japonyanın Şimali Çini askeri hâkimiyeti altında yaşattığı, buradaki başlıca Çin şehirlerinin Japon işgali altında bulunduğu, bir emrivâkidir. Bu emrivâkiin meşrui. yet veya ademi bahis mevzuu değildir. Fakat onun vâki SEGtarn Micülkleri Şey, » vâkiin mizanı dikkate ahhiması ve Japonların buralarda kendi ordula. rının selâmetini diğer her mülâhaza. İngilizler de “hâdiselerin zemini,, diye anlatılan bu esasları tanıdıkları için Iki taraf arasında 'Tien - Sin hâ- diselerini müzakereye İmkân hasıl olmuştur. Fakat İngilizler bu hattı hareketi tak'p etmekle, ne Japonyanın Çin. deki fütühatinı tanımış, ne de onla. rın fethetmiş oldukları yerlerde kur. mak istedikleri yeni nizamı kabul et. r#ş değillerdir. Bilâkis İngilizler böyle bir şey yaparak dost kaybet. mek istemediklerini ve prensip bakı. mından fedakârlıkta bulunmak fik- rinde olmadıklarını açıkça söylemiz. lerdir. Çünkü Çin partiyi kaybetmiş, yahut altından kalkamıyacağı mağ. lâbiyete uğramış değildir. Bilâkis Çin gün geçtikçe daha fazla kalkın- makta ve mukavemetini arttırmak. tadır. i Nitekim bugün hüküm süren ka- naate göre Uzak Şark harbi, öyle bir kaç sene devam edecek mahiyette değildir. Bilâkis bu harbin hiç ol- mazsa bir nesil devam edeceği vÜ- zuh ile görülmekte ve neticede U- zak Şarkin vaziyetin tasfiyeye uğri- yacağı anlaşılmaktadır. Vaziyet bu merkezde olduğuna yöre Japon fütuhatını tanımıya im- kân tasavvur olunamaz. Bununla Beraher İngilterenin son vaziyeti milliyetçi Çin mahafilinde pek iyi karşılanmamış olmakla bera- ber er Chamberlain'in siyaseti. ni değiştirmediği ve değiştirmiyeceği hakkındaki beyanatı az çok teselli vermiştir. Fakat İngiltere ile Japonya ars- sındaki müzakereler bilhassa mil- vercileri | sinirlendirmekte, bunlar Japonyanın totaliterlere yüz çevir- mesinden endişeye düşmetke, ve bu endişeyi İngilterenin Japonyaya baş eğdiğini söyliyerek saklamıya gayret etmektedir. Uzak Şark meselesi gün meselesi değildir. Dediğimiz gibi nesil mese- 'esidir ve bu mesele nice nice safha. lar eecirecektir. e Coşkun Tezahürat Hamidiye Talebesi Şerefine Ziyafet Verildi Antakya, 25 (A.A) — Anadolu A- Jansının hususi muhabiri bildiriyor: Büyük Millet Meclisi ve Parti Genyönkurul mümessilleri ve yil yetler murahhaslarından mürekkep heyetin dün Yayladağ vs Iskenderu. na yaptıkları gezinti yer yer tezahü- rata ve Hatay halkının başta Mili Şef Inönü olmak üzere Türk milleti- ne ve Büyük Meclise karşı sevgi ve saygılarının ifadesine yeni vesileler vermiştir. << Yayladağa giderken Şehkoyu na. hiyesinde bütün köylülerin Iştirakile büyük bir toplantı yapılmış ve balk adına söz söyliyen bir genç, bir hi- tabede bulunmuştur. Şemsettin Gü- maltay, verdiği karşılıkta, anavatanın bütün Türk milletinin kendilerini özlediğini söyliyerek demiştir ki: “Görüyoruz ve sevincinizden an- liyoruz ki, siz de bizi ayni derceede özlediniz. Bu hür bayrak altında mü. ebbeden mestit ve bahtiyar yaşayı. DI. Iskenderunda yapılan deniz yarış- larını takip ettikten sonca balkevi- ne giden Şemsettin Günaltay, bura. da 24 temmuz Lozan günü müni betile Şöpilan toplantıda bulunmuş, ve Parti başkanı Hamdi Selçuk tara- fından Lozanın değeri hakkında al kışlarla takip edilen bir konferans verilmiştir, : Şemsettin Ginaltay, Sevr munhe. desi ile Türk milletinin, hattâ ken. disine bırakılan sahada nasıl feci bin akibete maruz bırakılmak İsteniidi- ddelerihin mukaye. muüahede vr sinin Türk milletine kazandırdığı ha- kiki İstiklâlin ehemmiyetini tebarüz eltirmiştir. Heyet akşam tekrar An. takyaya dönmüştür... o» - * TL Mareşal, Fransız 6 ali Şerefine Ziyafet Verdi Ankara, 25 (A.A.)— Genel Kur. may Başkanı Mareşal Fevzi Çak. mak bugün şehrimizde bulunmak- ta olan Orgeneral Huütziger ve ma. iyeti şerefine şehir lokantasında | 52 kişilik bir öğle yemeği vermiş ve bu siyafette Genel Kurmay ve Milli Müdafan ve Hariciye Vekâle. ti erkânt ile Fransız Büyük Elçiliği ileri gelenleri hazır bulunmuşlar. — —-—— diği yerdir. Bu itibarla ği * Almanya ve Italyada şimdi * derdiği son talimatta, siyasi detmistir, — * bahsediyorlar, Danzig meselesinin bir harp mev- zuu olamıyacağını tekrar ediyorlar. Berlinde ve Romada şimdi hep sulh fikri ileri sürülmektedir. Nazi ricalinden biri resmen Danzig için Alman. yanın harbetmiyeceğini söylemistir. Ingiltere hükümeti Moskovadaki muralihaslarını gön. yamanda imzalanmasını ve tarafeynin beraber çalış. mak için? birbirine derhal lâzim mesini kabul ettiğini bildirmiştir. Yalnız bilvasıta mü. tecavisin istişare yapılmaksızın tayini teklifini red. Sovyet Rusya; Romanya, Polonya ve Türkiye ile bir taraflı paktlar imza etmek niyetinde olduğu. nu bildirmiş, İngiltere ve Fransa hükümetleri rim > | Vekillerimizin Tetkik Seyahatleri | —3 Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz İzmirde İzmir, 25 'TAN Muhabirinden) —.| hareket etmiştir. İnhisarlar Vekili bugün Çamaltı tüz- lasına giderek fabrika ve. memleha. yı gezmiştir. Avdette gümrükleri tef. | gelmekte olan Nafıa Vekili Samsunda Samsun, 25 (A.A) — Trabzondan afia Vekili Ali Fuat tiş eden Vekil, yarın öğleden sonra! Cebesoy, vapur İlmanımızda kaldığı İstanbula hareket-edecektir. Münakalât Vekili Ankarada Balıkesir, 25 (A:A;) — Münükalât Vekili Ali Çetinkaya dün sabah sa. st dokuza on kala şehrimize gelmiş, istasyonda hararetle karşılanmıştır. Ali Çetinkaya, Balikesirlilerin ay- ni hararetli teşyileri “arasında saat ona doğru Ankarâya müteveccihen müddetçe fener yanındaki eski tari hi liman ve mendireğin yerini kâra. dan ve denizden tetkik etmiştir Samsun - Bafra' yolunun dördün- cü kilometresinde son seylâptan yı. kılan büyük köprü yerini ve seylâ. bın tahribatını da görmek üzere ma. haline kadar gitmiş ve müteakiben İstanbula hareket etmiştir. | Banka Bareminde Vergi Nisbetleri Ankara, 25 (TAN Muhabiri bildi- riyor) — Bankalar ve. raüesseseler baremi kanununun mevzuuna göre, emeklerin kâhi södüğüsengi mlakeie leri hakkında Maliye Vekâleti, teğki lâtına umumi bir tebliğ yapmıştır. Şimdiye kadar diğer ticaret ve sanat müesseseleri o müstahdemleri . gibi vergiye tâbi olan bu müesseseler me mur ve müstahdemleri hakkında bsrem kanunu ile vergi tevkifleri bakımından devlet ücretlerinin tâbi olduğu hükümlerin cereyan etmesi kabul edilmiş bulunduğuna göre, i- zahnamölerde kanunun bü hükmü- nün hangi müesseseler memurları hakkında ve bunların ne gibi istih. kaklarına tatbik edileceğini kazanç, buhran ve muvazene ve hava kuv- vetlerine yardım vergilerine bu Kük. mün hangi cihetlerden müessir bu- bulunduğu tasrih edilmiştir. İktisadi buhran, muvâzene ve ha- © ver sene 4 eylülde Nuremberg'de toplanin Nazi kon- gresi, gelecek yıl takip edilecek programın tesbit edil- a her yılın kongresine bir ad takılır. Bu cümleden olarak geçen yılki kongrenin adı “Büyük Alınanya,, kongresiydi. Bu seneki Nurember kongresine de “Sulhün parti günü, ve sulh kongresi adını fakmışlardır.. 4 eylülden 10 eylüle kadar süre. <ek kongre miideletinee kullanılacık harita, bayrak, resim vesalrenin üzerine şimdi milyonlarca kişi “Sulh kongresi,, matkasını işlemektedir. Bu seneki Nürem- berg kongresi, sull kongresi olacaktır. mütemadiyen sulhten ve askeri itifakın ayni gelen malümatı ver. va kuvvetlerine yardım vergilerinin tevkifinde ise bir değişiklik olmıya. cağı, Ankarada çalışan memurlara verilecek muvakivat tazminattan ka. zanç ve iktisadi buhran vergileri ke- Silmiyeceği, ancak bu tazminatın as. lindan yüzde 8 muvazene ve yüzde 2 hava kuvvetlerine yardım vergile. fi kesileceği ayrıca tasrih edilmek- tedir, Gündelikle çalışanlar İzahnamenin diğer bir noktasın. daki tafsilâta göre, gündelikle çalı- şan işçilere alt seksen kuruşluk mu- atiyetin kât'ı bakımından devlet mü. esseseleri ile diğer müesseselerde ça- işanlar arasında esasen bir fark mevcut olmadığından, - mevzuubahs banka ve müesseselerde gündelikle çalışan ve yevmiyeleri 120 kuruşu geçmiyen işçilerin eskisi gibi seksen | İSPANYADA Ordunun . | Tensiki Fasta ki Kolordu İhdas . Ediliyor | Burgos, 25 (A.A) — Ispanyol or. | dusunu yeni baştan tensik eden ka. rarnemenin başlıca yeniliği, Fasta i-/ ki kolordu ihdasıdır. Şimdiki halde, Fasta bir sefer heyeti bulunmüktar | dır ı | Kararname, Frankonun noktal na. zarına göre, askeri kuvvetleri yeni. den tevzi etmektedir. Karürname, mecburi askerlik hizmetinin müd- detini tasrih etmemektedir. İyi ms- lümat almakta olan mahafile göre, bu müddet, üç sene olacaktır. Karar. ame, harp Malzemesinin ne suretile tevzi edileceğini de göstermemekte. tedir. Frankonun son beyanatına "spanyol ordusunun mevcudu sulh nanında az, yalnız teslihatı fev- Kulâdö olacaktır. Dahili harp esna- sında Franko, mühim miktarda ufak ritbeli zabit yetiştirmiş olup mem. İeletin âli menfastlerini muhafaza edecek olan “Imparatorluk ordusu” Dün armatörünü vücüde getirmek üzere bunları muhafaza etmek niye. tindedir. mi Ispanyol ordusünun teşkilâtına ait olarak alınacak yeni malümet Fran- konun maksatlarını gösterecektir. İktisadi: Faydaları Görülen Müesseseler Ankara, 25 (Hususi) — Teşviki Sanayi kanunu mucibince ikinci sı. nr muafiyet ruhsatnamesini haiz o. lup ta iktisadi faydaları kabul edil memiş olan müesseselerde tahan helva, un, çırçır, elektrik, makarna, kimyevi ve tıbbi müstahzarat fabrt- &alarile matbaalar, likör ve kanyak fabrikalarının iktisadi faydaları bu defa kabul edilmiş olduğundan mez. kâr müesseseler kanununun 15 inci maddesindeki munfiyetlerden başka; A — Yalnız imalâta tahsis ettik. İleri binslara münhasır olmak üzere bina vergisinden, B — Kazanç vergisinden (asgari vergi dahil), C — Belediyelere ait inşaat, buhar kazanları, motör ve Imbiklerin ruh- göre, kuruşluk muafiyetten istifade etti. rilmesine devam olunacaktır. satiye resimlerinden de mua? tutul. maları kararlâştırılmıştır. böyle bir taraflı bir anlaşmıya muhalif olmadık- Jarını söylemişlerdir. Bu anlaşmalar, Sovyet - İn- giliz anlaşmasının müstaceliyeti lüzumunu hü- kümsüz bırakacaktır, İngiliz donanmasının. devletleri Berlinde * Yukunda İslanbuln ziyaret edecek olan Ingiliz donan- masının” ayni zamanda Bulgaristan, Romanya ve iRus. ya sahillerini de ziyaret edeceği haber verilmektedir. İstanbul ziyaretine ait hazırlık. ları tetkik ve tesbit etmek üzere evelki gün Atinadun İstanbula bir İngiliz askeri tay; miş, ve yine o ukşam dönmüştü resiyle bir heyet gel. * Macaristanda Nazilerle muhalifleri arasındaki gerginlik çok artmıştır. Hükümet, parlâmento ve halk ikiye ayrılmıştır. Her an bir hâdise çıkma- sından korkulmaktadır. Hükümetin düşmesi bek- lenmektedir. Yeni kabinenin teşekkül tarzı, Ma- caristanın mukadderatını tayin edecektir. * İtalyada tayyare fabrikalarının İstihsalâtı, ham mad. de hulunmaması yüzünden, çok düşmüştür, Şimdi ay- da anesk 100 tayyare yapılabilmektedir, x “Almanya hükümeti, ticari münasbette bulunduğu bir iktisat kongresine davet etmiye karar vermiştir. Bu işle eski Maliye Nazırı Doktor Şaht meşgul olmaktadır. a” EE FELEK Ne Tatlı Hayat! Yazan: B. FELEK Greek bastı. Artık üşümekten, soğuk o ulmaktan o korkumuz kalmadı. Hava derseniz istediğiniz. den âlâ ve fazla esiyor. Her tramvay arabası bir hava borsası, Bir taraf, tan girip öhür taraftan çıkan Yel ne şapka bırakıyor, ne külâh! — Eskiden bu pencerelerin bir ta- rafı kapanırdı! diyene: — Hava alıyoruz. cevabı verili. yor. Ne diyebiliriz. Hava almak ta rüşvet almak değil ya! Zaten tramvaylar, kabadayının harman yeri olmuş. Kimseye lâf ç. dilmiyor. Vapurlar da öyle yal Galiba sıcaklık, cesareti arttırıyor, terbiyeyi eksiltiyor. Biz fizik okudu. ğumuz zaman bu mübarek şeyin böyle faydaları henüz keşfedilmiş değildi. Geçen gün bir vakanın şa- hidi oldum. Ada vapurunda bir ha. nım bilet almak için iskelede kalan kocasına çantasını koyarak yanıba. şında bir yer ayırmış. Tam bu sırada vardakosta bir bayan geldi ve çan. tanın işgal eti yere oturmak iste. di. Yer sahibinin; — Lütfen şu tarafıma oturunuz. Orasının sahibi var! .- Demesine kalmadı. Yeni gelen es. ki oturana horozlandı ve çanta. yı kaldırmasına vakit bırakmadan üstüne oturdu. “ey — Aman hanımefendi! Ne yapı! yorsunuz? Bu kadar höş yer varken benim çantamın üzerine oturmakta. ki israrınızı anlıyamıyorum.. der de. mez öteki bir patladı. — Sen benim kim olduğumu bili, yor musun? Ben adama haddini bil. diririm. Şuna da bak! gibi sözlerle aldı, verdi. .— Kadın kışmının horozlanması da öyle tuhaf oluyor ki, hani insanın: — Kuzum efendim! Eliniz değmiş iken şu benim de haddimi bildirse. nize! diyeceği, geliyor. İ Belki hu'Bayan nüfuzlu bir aileye mensuptur, Lâkin ne kadar iyi olur. du, bu cümhuriyet rejiminde kendi. ni diğer vatandaşların üzerinde “bi derebeyi gibi görmese idi. Dedim ya! Sıcak cesareti, cüreti arttiriyor, nezaketi kuruttuğu gibi, * Bizim taraflarda bir plâj var. Ka- labalık, kıyamet! Yerli, yabancı, di- şi ve erkek bütün şehirli orada, Çi. rozdan tulun da balık eti: etine dol, gun, tknaz, tombalak, şişman ve şiş. ko denecek kadar beyaz, huğdaysı esmer vücut varsa hep güya güneşe yatıyorlar . . Yüz çirkinliği değil ama vücut çirkinliği hakikaten gizlenecek şey. Her plâja bir end aynası koy lar da kendilerini (Venüs) sanan Bayanlar ve (Apollon) sanan Bay. lar bedenlerinin güzellikleri hakkın. da bir fikir edinseler, Denize girmem, başımı döndürü- yor. Ben de başımın yerinde kalma» sını isteyenlerdenim, Lâkin plâja bakan bir kahve olursa gidip oturü. rum. Çocuklardan büyüklere, on s6. kizden altmişa kadar insanların bir. birlerine nasıl naz ettiklerini uctz- ca görürüm, Belediyenin himmeti ile dühuli. yesi yirmi kuruşa inmiş plâjlı hir bahçeden denizi seyrediyordum. Gar. son geldi: — Ne içeceksiniz? — Ne var? — Kahve, limonata, gazoz, bira, rakı! — Bu elimizdeki markalar neye yarar? — Yirmi kurusa mukabil alırız. — Kahve kaca? — Yirmi kuruş. — Lokum yok mu? — Yok! — Getir bir kahve! Yarım saat sonra köpüksüz bir kahve geldi. — Ayol bu nasıl kahve — Basbayağı kahve! Köpüğü yol. da uçtu, — Su yok mu sizde? — Var ama kapalı şişe! Garsonla münakaşa edecek deği- liz! İki okkalık ekmekten daha pa- halı bir kötü kahvenin yanında İs. tanbul gibi sw menbaları sayısız bir (Lâtlen sayfayı çeviriniz)