4 Ağustos 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

4 Ağustos 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | Yelpr 2 4-5-935 TAN Sinema Yıldızlarını TitretenBir Cemiyet: Amerika K İlâhi Baba Ruzveltin Komşusu Oldu Amerikada, bir müddet, şöyle bir haber dolaştı: — İlâhi baba Cümhurrelsi Roose- Velt'in sayfiye komşusu oluyor, “İlâhi baba” kimdir? Ba, Amerikanın Harlem Allahı diye tanılan adamdır. Bunun, Roose- Velt'e sayfiye komşusu olması, bil $$a zengin bir Amerikalının Cüm- hurreisinden intikam almak için kur duğu plân cihetinden, bütün Ameri- ka halkını için için güldürüyor. Meselenin esasi şüdür: Hovland Spenser, Hüdson'un zen- Bin bir çiftlik sahibidir. Onun, tam velt'in o “sayfiyesi karşısında “Krüm Elbov” isminde pek geniş ve Şok mahsuldar bir arazisi var. Spen Ser, bir türlü iyi işçi bulamadığı i- Çin, bu arazisini işletemiyor, onun Mahsulünden istifade o edemiyordu. Şiftlik sahibi, bu o müşkülâttan çok #inirleniyordu. Nihayet, işçi bulama- Masını, Roosevelt'in ikatısadi siyase- tinin fonalığına atfetti ve ondan in- am almaya karar verdi ve: — Amerikalı işçiler, onun siyase- © yüzünden çalışmıyorlar. Madem, i «mele bulamıyorum, onu, Roose- Veltin iktısadi siyasetinin aksini tas | kip eden “İlâhi baba” ya bağışlar! Pim, Rossevelt, burnunun dibinde, Kendi usullerinin aksine nasıl çalı « Sıldığını görsün. Dedi, Spenser, bunları söyledik - sonra, “Harlem Allahı” nın hu- #ürüna kabul olunmasını rica etti ve ORA, arazisinin tapusunu takdim ey- Yedi, İlâhi baba, azametli bir tavırla, #ert bir lisanla; Amerikanın ilâhi babası — Dünya mali beni alâkadar et- Mez; #akat, otrafımdaki melekler, Sizle batırınızı kırmamaklığımı ben m rica ediyorlar. Tapu senedine, tı siyah meleğim: Sadakat Misi, İ- ya Misi, Mari - Madlen Misi, Sulh “si, Zafer Misi Rut, Aşk Misi Ra- imzalarını atacaklar, * Penser, melekleri tarafından im tl kabul edileceğini söyliyen aba” ya tapu senedini tes - W &itikten sonra, keyifli keyifli #rini uğuştururuyor; >— Bülün dünyaya, “İlâhi baba” iktisat nazariyelerinin, Roose - İnkilerden daha doğru olduğu - tada #deceğim. O da, bu hali, li penceresinden seyretsin ve ipi babanın memleketlerini nasıl tibiri için çalıştıklarını, mesai se- Stelerini ne suretle aralarında tak #ttiklerini görsün. iyor, me” kaç gün evvel, “İlâhi baba” vi Samyonları, “Yeni cennet” e yir gel, dar zenci getirdiler. Bunlar, “ek hafta çiftliğe gelecek ve İh, velt'in gözü önünde zenciler ik, SN arazisini ekip biçecek olan e. 5 “Siyah melek” in rahatça Semesi, için, bahçeleri temizli - biler. binaları boyayacaklar ve arğı* yatakhaneleri hazırlıyacak hıç erikulılar, “Harlem — Allahı” ğ tisat usullerine Roosevelt'in ne Yeceğine merak ediyorlar, 1 “hi Amerikanın “Kadın klüy nema yıldızlarının en korkunç, en bi- | İaman düşmanıdırlar. Sinema yıldızları dikleri hükümler,” bir mahkemer | selam iamin Ser AŞ bir mahiyeti baizdirler. Amerikan gazetelerinde, bugünlerde, yine bu “Kadın klüpleri, nden bahsolunma- sı, Holivudun meşhur yıldızlarından Fransız güzeli “Siman Simon,, un bir “skandal, 1 yüzündendir. “Kadın klüpleri”, Amerikada, yüz binlerce âzalı muazzam bir teşkilât- tır, Bunların gazeteleri vardır ve sık «ık İçtimalarla, aralarındaki tesanü- dü muhafaza ederler. Her ahlâki me- selede, hep birden harekete geçerler. Bakınız, bu “Kadın klüpleri, sine- ma yıldızlarını nasıl titretmişlerdir. Fati, bir zamanlar, Amerikanın ve hattâ bütün dünyanın en meşhur ko- miklerinden biri sayılıyordu. O, mil- yonlar kazanıyordu. İsminin yalnız ilânlarda görünmesi, büyük bir halk kütlesini sinemaya koşturmaya kâfi geliyordu. Fati, bir gece, bir iyş ve işret âle “Gece yosmaların- eğlencede patlayıncaya için düşüp öldü, Bu ölümün mesuliyeti “Fati,, ye ye verildi ve kadının ölmesinde bir dahli olmadığı için beraet etti. Gel İ gelelim, “Kadın klüpleri, ona kanca- aleyhinde var- | ln İ İyi taktılar ve: -— Bu kadar öşağlık âlemlere de- | yam eden bir aktörü, istemeyiz! Diye propaganda yapmaya büöşla- dılar. “Kadın klüpleri, nin ne kadar kuvvetli olduğunu takdir edemiyen sinema firmaları, bu kararı tebes- sümle karşıladılar. Fakat, bu gülen firmaların, çok geçmeden, gözleri faltaşı gibi açıldı; çünkü sinema sa- lonları, “Fati,, nin yeni filmlerini ka- pılarından içeri sokmuyorlardı. O filmleri oynatan sinema salonlarına müşteri gelmiyordu. Fati ölmemişti. Propagandada pek mahir olan bir menacer, Feti ile an- laşmış, onu ölmüş göstererek hem kadın klüplerinin Fati'ye karşı mer- hametini celbetmek, hem de filmleri. ni göstermiye imkân vermek için böy le bir çareye başvurmuştu. Fati, u- Zak bir çiftlikte saklandı. Bu “ a kralı", Kadın! klüplerinin de, mükemmel istihba- rat vesaiti olduğunu hesaba katma- muşta. Bir gazeteci, öldüğü ilân edi- | adınlar Klübü Simon Simonun Altın Anahtarları Ona Mevküini Kaybettirecek mi? (kardı ve onunla bir mülükat yapma- ya da muvaffak oldu. “Kadın klüpleri”, bu sahtekârlık ayaklandılar ve “Fati,, nin bile merhametle karşılamı- Min elli © Fati, Amerikada dikiş tatturami- yacağını anlayınca, Fransaya hicret | etti; fakat orada ancak bir sene ya» şayarak, pek genç yaşta, bir işret â- lemi gecesinde gözlerini hayata ka- İpadı. Marlen Ditrih'in başına da “Fati,, ninkine benzer bir felâket geliyo: du. “Mavi Melek,, filmi pek büyük bir muvaffakiyet kazanınca, Marlen Ditrih Almanyadan Amerikaya alın- . Bir gün, Marlen Ditrih'i Holivuda getiren Jozef fon Sternbergin karısı Riza Royce Alman aktrisin kocasını baştan çıkarmaya çalıştığını. şikâyet Jetti. Mahkemeye mi? Hayir.. Kadın İKlüplerime... Kadın Klüpleri, Marlen Ditrih'in aleyhinde harekete geçmek üzere i- ken bir tesadüf, onun başına gelecek felâketin önünü aldı. Marlen Ditrih, Kadın Klüplerinin vereceği hükümden titrerken, kızmı Almanyadan getirtmek, evlât mu- habbeti tesellisiyle avunmak çaresi- İ ne başvurdu. Gazeteler, Marlen Dit- yüklendi. Şöhretli komik, mahkeme- | rih'in vapurdan çıkan kızına büyük bir şefkstle sarılışmı fotoğraflarla tesbit edince, Kadın Klüpleri bu he- yecanlı sahnenin önünde durakladı- Jlar; aktrisin nahlâki günahını “ana- lık şefkatine, bağıladılar, Kadın Klüplerinin dehşetli icraat- larını, böylece, iki misafle tesbit et- tikten sonra, şimdi, Simon Simon, un macerasına gelelim. Son zamanlarda, Holivüdda, her- kesin ağzında şu cümle dolaşıyordu: — Zavallı Simon Simon! Kim zan- nederdi, ki Hu “Altın anahtarlar, hâ- disesi bu kadar fena bir netice vere- cek! Mesele hakikaten mühimdir. Bu Benç yıldızın şöhretinin, böyle buda- laca bir macera yüzünden, kararaca- ğını kimse hatırına getirmiyordu. Ne olmuştu? Simon Simon, İstirahat etmek için Fransaya gitmişti. Amerikaya avde- tinde, hususi kâtibi Matmazel San- dra Marten'in bankada bulunan 11 bin dolar parasını alıp kendi hesabı- na geçirdiğini anladı. Sandra, tevkif olunduğu günün haftasında, Simon Simonu tevkifha- | İneye çağırttı ve ona teklifsizce: — Simon, aklını başına al! Bir da- len “Fati” yi, saklandığı cenup eya- etlerinde. yakaladı, fotoğrafını çı- ha ihtar ediyorum. Son pişmanlık fayda vermez. İnin el attığı haber alındı. SİMONE SİMON Simon, bu mükâlemeyi fazla uzat- maya lüzum görmedi; çekilip gitti, Simona, arkadaşları da bu işten vaz» geçmesini, ihtiyatlı o davranmasinı| tavsiye etiler. O, yine dinlemedi. Fxi kadın, mahkemcd tu lar. Muhakeme, Amerikaya hâs ga rabeti ile cereyan etti, Amerikalıla- rın hallerini | bilmiyenler, muhake- meyi dinlerken kimin mazmun oldu- Şunu bir türlü anlayamazlardı. Hu- susi kâtip Sandra: — Ben, bu 11.000 doları ç dim. Siinon Simon, bu par: rem işlerinde kendisine ettiğim hiz- met mukabilinde alacağımı biliyor- du, Ben, Simonun villâsının kapısı- na bir altın anahtar yaptırdım. Son- İfa da, bir altın tarak, balon biçimin- de bir altın saat, ipek pijamalar yap- tırdım. Bunları yaptırmak zahmeti mukabilinde bu parayı hak ettim. Daha sonraları, Simon Simon âşıkını değiştirdiği zaman, ikinci sevgilisi İ- gin de diğer bir altın anahtar yap- tırdım. Hakkımı alışım neden kaba- hat oluyormuş, dedi. Hâkim, bu cevap üzerine Simona döndü ve; Ş — Bu altın anahtarları kimin için yaptırdın? Diye sordu. Simon, bu sırlarını fâşetmemekte ısrar elti. Hâkim yine sordu: —'Bu anahtarların her birinin 750 dolara mal olduğu doğru mudur? | Simon, bitkin bir halde gözlerini kapayarak cevap verdi: — Evet, doğrudur. — Onları, kimlere verdiğinizi söy- lememekte mussır mısınız? — Evet, — Kimlere, hediyeler gönderdiği” nizi de söylemiyecek misiniz? — Hayır. Mahkeme, Sandrayı mahküm etti; fakat Simon Simonun “Altın anah- tarları,, da, bütün Amerika, hattâ dünya gazetelerinin dedikodu serma- yesi oldu. Nihayet, hâdise unutulmak üzere iken, bu işe “Kadın klüpleri, Herkes, “Kadın klüleri,, nin Simon Simon aleyhinde nasıl bir hüküm ve receğini merakla bekliyorlar. “Kadın klüpleri, nin, Simon Si- mon'un pek genç yaşta bulunduğu- nu, tecrübesizliği yüzünden “altın a- nahtarlar,, yaptırdığını bir mazeret telâkki edeceklerine, “bir defaya | mahsus olmal üzere,, onu affedecek- | lerine dair ortada rivayetler dolaşi- yor. Bu rivâyetler tahakkuk eder: Simon Simon büyük bir felâketlen kurtulacaktır. Ankara Nümüne hastahanesi Sıhhat İşleri İçin Geniş Bir Proje Hazırlanıyor Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti önümüzdeki yıllar zarfında memleketin muhtelif yerlerinde hastaneler, doğum evleri, verem sanatoryomu, âciz ve yetimler yurdu; emrazi zühreviye ve sıtma dispanserleri inşa ve tesis etmek maksadile geniş mikyasta bir proje hazırlamışır. Projenin tahakkuku İ- çin hemen faaliyete geçilmek üzeredir. Tesbit edilen projenin esaslarını bildiriyorum: Memlekette bugün muhtelif has talıklardan mustarip vatandaşları kabul eden 8639 ya um mi hastane vardır, Bundan başka 2400 yataklı dört akıl hastalıkları hastanesi, 351 yataklı on yedi do- ğum evi, 820 yataklı dört âcizler yurdu, 160 yataklı iki yetimi vİ, 305 yataklı beş sanatoryom, 6 verem mücadele dispanseri, 83 em razı zühreviye dispanseri, 87 &ıt- ma dispanseri 2 sıhhat merke 310 muayene evi mevcuttur. 146 umumi b göre her on t Tupa memleke bu nisbet daha yüksektir. kâlet almış olduğu son tedbirlerle memleketimizde bu nisbeti daha ziyade fazlalaştırmak için çalış maktadır. İlk kedef şu yakın yıl lar zarfında bu teşebbüsü yine on binde asgari on heşe çıkarmak için aktadır. Bu takdirde bugünkü hasta yatak adetleri az Üç misli artmış olacaktır. Halen 62 vilâyetimizden 56 sın- da vilâyetin büyüklüğüne göre her birinde bir veya birkaç haslane vardır. İstanbulda #se resmi ve hu- susi her türlü hastalıklara mahsus olarak 39 hastane mevcuttur. Vi. liyet nüfusu ile hastane adedöi nis bet edilecek olursasburada on bin nüfusa 80 kadar yatak isabet et- mektedir ki bu nisbet a ri en ileri memleketlerde nişbetlerine muadildir, Vskilet dünyanın bütün me- deni merleketlerindeki sıh hat ve içtimai muavenet mües- seselerini, bunların vüsat ve çalış- ma farzlarını esaslı bir şekilde tet kik ederek, memleketimizin bu sa- hadaki ihtiyaçlarını hakiki bir şe- kilde tesbit etmiştir. Meselâ mem- leketimizde akı! hastanelerile ve- rem sanatoryomları, doğum evleri, dispanserler gibi müesseseler ha- riç olmak üzere yalnız umumi has- talıklar için mevcut bulunan 146 hastane ve 8639 yatağa mukabil bu nevi hastaneler ve bunların ya- tak adetleri diğer bir kısım mem- leketlerde şu nisbettedir: Bekikada 20.000 yataklı 350 hastane Çekoslovakyada 60.551 yataklı 384 hus- tane, Danimarkada 23.683 yataklı 140 har. sne, İsviçrede 13.944 yataklı 150 hastane Japonyada 86:904 yataklı 2061 hartane, Meksikada 13.880 yotaklı 282 hı Fransada 744000 yataklı 18: İrgiltereir 204.083 yataklı ne tedbirler ala en tnne, meta, hasta- Bulgaristanda 7218 yataklı 70 hasta- ne, Yunanistanda 17658 yataklı 87 Yuyoslayyada 3: Yütekir tane, hastane, 184 has- İşte muhtelif memleketlerdeki bu hastane ve yatak adetleri bun- ların nüfusları ile de mukayese e- tak isabet etmesine mukabil Bel çikada 24, Danimarkada, 63, İsviç- vede 33, Japonyada 14, Meksiikada 7 Bulgaristan ve Yunanistanda 11 yatak düşmektedir. Devlet sıhhat ve içtimai muave- net işlerini üzerine simiş bulunan Sıhhat ve İçtimai Muşvenet Vekâ- leti Parti ve hükümet programla” rinin da tesbit ettiği veçhile hazır- lanan bu projenin bir an evvel ta- bakkukuna kati ihtiyaç görüldüğü hususları tesbit ederek esaslı ve muhtelif senelere: şümullü geniş mış ve fa- u söne ve önümüzdeki sene lerde devlet büdeesine ke- ulan ve kopulacak olan tahsisat- larla başarılacsk olan bu işler iki kısma ayrılmıştır: a — İçtimai yardım işleri. b — Koruyucu tababet işleri, N et on sene içinde ikmal e dilmek şartiyle yapılması karar- laştırları teşkilât ve İnşaat: şün- lardır: 1 — 27 vilâyette yeniden ellişer yataklı hastane. 4 vilâyette yeniden yüzer ya- taklı hastane. z 10 vilâyette yeniden 150 — 500 yataklı hastane açılscaktır. 2 — 25 kaza merkezinde sıhhat merkezleri inşa ve tesis edilecek- tir. 3 — 2 yerde her biri 500 yatak- lı verem hastanesi, 2 yerde her biri 500 yataklı ve rem sanatoryomu, Z yerde her biri 250 yataklı ve- rem cerrahi sanatoryomu, 2 yerde her biri 200 yataklı ve. rem Privantoryom, 4 — 30 vilâyette yeniden verem mücadele dispanserleri kurulacak tır, — 4 yerde beberi 500 yataklı ıkları hastanesi ile İs- tanbuldaki akıl hastanesinin mo dern ve 2000 yataklı merkezi akıl hastanesi haline sokulması karar- laştırılmıştır. 6 — 16 yerde beheri yataklı doğum evleri, 5 yerde beheri 250 yataklı azil şifa bulması kabil olmıyan ha talıklara mahsus hastane) 7 — 2 yerde her biri 500 yataklı darülâceze ve ihtiyar yurdu, B — Yeniden 5 çocuk hastanesi. Bunların ikisi 100, üçü de 50 şer Yataklı olacak ve İstanbuldaki co: cuk hastanesini de 250 yatakli modern bir hastane haline getirile. cektir, 9 — 5 emraz! sariye ve istilâiye hastanesi yapılacak, bunların ikisi yüzer, üçü de ellişer yataklı ola caktır. 10 — 2 yerde beheri 250 yataklı cüzzam hestanesi yaptırılacaktır. 11 — 500 mevcutlu geri kalmış ve malül cocukler müesseseleri kus rulacak; İzmirdeki sağır. dilsiz ve körler müessesesi tevsi edilecek- 30 —50

Bu sayıdan diğer sayfalar: