Ss İngilizler Futbol B- © Mektebi Açıyorlar Bizde İse Futbol Hareketlerine Biraz Çeşni Veren Milli Küme Maçları Bile Kaldırılıyor , Geçen sene İngiltere şampiyonasında sona kadar şampiyon (Arsenal) ile atbaşı berabere giden ve bu yüzden bütün dünyaya nam salan Wolverhampton takımı bir tek sayı farkıyle İngiltere ikincisi olmuştu. (Wolverhampton) un bu muvaffakıyetinde en büyük âmil olarak klübün men eceri Major Buckley'in ismi zik. redilmekte idi. İngiliz klüplerinde bu menecerlerin büyük rolü vardır. Menecerler klüplerin —tabii fut bol seksiyonlarının — mutlak dikta- törleri gibidir. İyi bir menecer ba- zan bir klübün ikinci kümeden birin &i kümeye geçmesine en büyük âmil. dir. İngilterenin meşhur (Arsenal; ta kımına büyük şerefini kazandıran menecer (Chapman) bütün dünyaya kendisini tanıtmış bir futbol idare- cisiydi. telâfisi çok güç bir idareci kaybetti. Arsenal bugün Chapmanın kurduğu esaslar üzerinde yürüyerek muvaf- fakiyetini devam ettirmektedir. Ge- çen sene Wolverhampton takımı uş- ta bir menecerin eline düştüğü için gok talihli maçlar yaptı. Eğer talihi biraz daha yardım et- miş olsaydı Arsenalın yerine İngil- tere şampiyonu olacaktı, Geçen sene Wolverhamptonun me 'neceri M. Buckey çok cesurane ka - zarlariyle ve bu kararların tatbikin. de elde ettiği muvaffa erle bü- yük şöhret kazandı. M. Buckey takımındaki futbol (As)larını yüksek fiyatlarla başka klüplere tereddüt etmeden satıyor- du. İki senede (48.000) İngiliz lirasın dan fazla bir para bu şekilde kliibün kasasına girmişti. Buna mukabil ucuzca aldığı genç, fakat çok müstait gençleri kısa bir tesrübe devresinden sonra, o meş hür (As) ların yerine takımda öyna- tıyordu. l Tesadüf mü?.. demeli. Şans mı?. demeli!... M. Buckeyin topladığı ve henüz körpe sayılan bu gençlerle, bütün di- ğer takımları birer, birer yeniyor ve kimseye aman vermiyordu. Geçen sene liğ maçlarının sonuna kadar M. Buckleyin bu sistemi mu- vaffakiyetle yürüdü ve herkesin hay ret ve takdirini Kazandı. M. Buckeyin pişmiş ve tecrübeli oyuncudan ziyade genç.ve acar İut- boleulara ehemmiyet o vermesi ve bunda muvaffak olması onda yeni bir fikrin doğmasını nitaç etti: Futbol Mektebi Kurmak Bir futbol mektebi nasıl kurulur? Esasen Wolverhampton klübünün daima nezaret altında bulundurduğu 15 ile 18 yaş arasında yüzlerce fut- bolcusu vardır. Bu gençleri M. Buc-| kley metodik ve muntazam bir usul ile çalıştırmakta ve hazırlamaktadır. ————— niçin evlendiklerini bilmeden birle- şenlerin geçimsizliklerini de ilâve e- derseniz, bu küçücük tekne bu fırt naya nasıl mukavemet eder? g3 Asilenin en büyük içtimai fonksi- yonu, cemiyetin ve insanlığın de- vamını o temindir. Çocuksuz bir sile meyva vermiyen bir ağaçtır. A- ile insanların yalnız cinsi ihtiyaçla- rım tatmin eden bir vasıta değildir. Eğer ailenin gayesi yalnız bu olursa, aileye ne lüzum var? Aile iki taraf tan birinin veya İkisinin karınlarını doyurmak için kurulmuş bir ticaret- hane ve şirket te değildir. Aile van cemiyetlerinde olduğu gibi nes- Ti çoğaltıp, tahiate fırlatan iptidai ve sadece oOcini bir omünase - bet te değildir. O zaman hayvanlar gibi doğurup doğurup atabiliriz. o Bugün milenin ce- miyette içtimai bir fonksiyonu var- sa, o da nesli idame, ve yetiştirece- ği unsurları cemiyete ve insanlığa hâdim unsurlar haline getirmektir. Bu kadar çürük temeller üzerine ku- Fakat M. Ruckley bunu kâfi gör memektedir. O İstiyor ki bu gençler daha kısa zamanda daha iyi randı man verecek şekilde yetişsiri, İşte bü sebeple bir futbol mektebi aç - mak istiyor. Büyük plânları, şeyi hazırlamıştır. Mektebin (300) talebesi (olacaktır. Talebelerin ay- rı ayrı odalarda yatmaları muvafık görüldüğünden mektebin (300) den fazla yatak odası olacaktır. Mekte- bin bir sineması, bilârde salonları, kütüphanesi, balo için büyük salonu bir barı, muhtelif kâğıt oyunları i- çin salonları, büyük bir lokantası te- nis kortları, bir yüzme (havuzu, futbol ve diğer sporlar için lâzım müteaddit sahaları olacaktır. Talebe- ler nazari ve ameli desler görecek - ler ve onlara futbolun bütün incelik- leri teknik ve taktiği öğretilecektir. Talebelere mektepte birçok (Mo- nitör) ler nezaret edecektir. Mektepten üç sene içinde mezun olanlar doğrudan doğruya birinci ta- kımda oynıyacak evsafı caklardır. M. Buekley bu projenin kuvveden fiile çıkması için çok çalışmaktadır. Eğer futbol mektebi. açılırsa oraya İngilterenin her tsrafından her klüp ten en müsiait gençler girmesi de programları her haiz ola - amin. edilecek Ji setle taskin, İ Mektebi) İngilterenin futbol yetişti- ren bir merkezi olacaktır. A.G TAN — İngi dünyanın en yüksek futbolcularına ve en yüksek futboluna malik oldukları halde mek tep açıyorlar, Ciddi bir tahsil mev- zuu gibi ayak topunu programlaştı- rıyorlar. Bizde ise mntakalarda bir parça alâka ve yerli maçlara bir parça çeş- ni veren milli küme oyunları kal- dırılıyor. Buna ne diyelim?.. - —— e — —— Çankırıda Spor Çankırı (TAN) Çankırı spor mıntakası 938 bütçesi umumi mer- kezden tasdikten geldikten sonra Dahiliye Vekâletinin bir emriyle A- ğustostan itibaren 2 aylık muvakkat bir bütçe yapılması bildirilmiştir. Şabanözü nahiyesinde Yeşilyurt rağbetin tesiriyle Amerikayı da ti atlamalar modası başlamıştır. rulmuş bir nileden İse bunu bekliye- meyiz. Hâkimin tecrübelerine istina- ia Fransiz yüzme havuzlarından R Cek Şerri Meydan Okuyor " Karşıma Çıkacak Her Güreşçi İle Güreşmiye Hazırım ,. Cek Şerri'nin son resmi İki gün evvel gazetemizde intişar eden Tekirdağlı Hüseyinin beyanatı üzerine dün maruf Amerikalı cihan pehlivanı Cak Şeri matbaamıza ge- lerek Hüseyinin beyanatina cevaben dedi ki: — Ben buraya İstanbul belediye- sinin daveti üzerine festival şenlik- lerine iştirak için geldim. Tabi bu- rada Türkiyenin en iyi pehivanld- ri ile karşılaşacağım. Bu arada şüp- hesiz en mühim güreşi Türkiye baş- pehlivanı Tekirdağlı Hüseyin ile pmak isterim. Hüseyinle olacak üsabakamızın tarihine gelince, kiye başpehlivanının benimle güreş- mek için hazırlanmak . İstemesi ye Lİ AN hakkıdır ve bu ta i gayet mantı- ki bulurum. Bana gelince; ben bu - günden ren Türkiyede karşıma çıkacak ve benimle güreşmek isti - yecek olan bütün pehlivanlarla kar- şılaşmıya hazırım. Bunlardan hangi- siyle evvel, hangisiyle sonra gü - teşeceğimi tayin etmek de tabii bana değil, beni buraya getirmiş 0 lan komiteye aittir. Cak Şeri, evvelce de yazmış oldu- ğumuz veçhile bu hafta Taksim sta- dında Kara Ali ile güreşecektir. adiyle bir spor klübü teşekkül etmiş ve faaliyete geçtiğini resmen bildir. miştir. Bu klübün tescil ve yardım muamelesine başlamak üzere mınta- ka heyetinden Saim, Şabanözüne git- miştir. SPORDA İCAT Bu bütçe tanzim edilerek gönderii- miştir. HEVESİ Balonla rolanti atlamak Her spor şubesinde yenilikler ve icatlar yapmak hevesini şim- diye kadar Amerikalılarda görüyorduk. Bu arzunun Avrupayı sar- dığını son gelen resimler ve haberlerden anlıyoruz. Fransanın cenubunda tecrübe edilip büyük rağbet bulan ve o saran su Skiyinden sonra Ralan- Mümkün olabildiği kadar suya ufki kalarak Ralanti atlamalar- Amerikaya geçmiş bir modadır. Bu atlayış şekli pek gicıklayicı ve halecanlı olduğundan Avru- »anın her tarafında tatbike başlanmıştır. TAN Vatandaşla Mülâkat Pahalılık Var Bir okuyucumuz şu şikâyeti yaptız “Dünyanın hiç bir yerinde plâj ücretleri İstanbul Okadar Pahalı değildir. Sonra, dün; nın hiç bir yerinde de, insan plâjda banyo alırken, İstanbul. da olduğu kadar fazla rahatsız- lığa, derbederliğe katlanma. Plâjlar bizde çok iptidaldir.. Baraka yığınlarından ibarettir. Bu yetmiyormuş &i plâjlar pistir. Barak , kumsalın üs tü ber yer pistir. Floryada böy- Jİ) le pislik içinde bulunan plâj çoktur. Bu bakımsızlık neden ileri geliyor, bilmiyorum. Her- halde plâjların en temiz yerler | olması lâzımdır. Maalesef biz- de böyle: değildir. Pahalılığa, rahatsızlığa eyvallah, diyoruz. Hiç olmazsa temizliğe dikkat e- dilmelidir. Yol parasını da ilâ- ve ederseniz, İstanbulda denize girmek bir fedakirliktır. Bir sıhhi banyo almak için bunca fedakârlığa katlanan vatandaş. lar, hiç olmazsa, temiz “bir kumsal kenarında denize gir- melidir. Bu hususta alâkadarlarm na- zarı dikkatini celbetmenizi rica ederim... Dünya Bisiklet Şampiyonluğu Her sene muhtelif memleketlerde tekrarlanmakta olan dünya amatör 3 eylül tarihlerinde Hollandada ya pılataktır. Biri sürat diğeri mukavemet ol| mak üzere yapılacak olan bu mü bakalsrs haber aldığımıza göre mi li bisiklet ekipimiz davet edilmiştir. Son samanlarda yapılan müsaba- kalarlâ tam formda oldukları anlaşı- | lan ve 'yaptıklerı derecelerle dünya kiarı muhakkak olan bi- bu karşılaşmalara ri çok doğru ve yerinde bir hareket olacağı tabidir. Bisiklet ( federasyonunun çalışkan başkanı Hüsnü Nallinin bu işi de ba şaracağını ümit ötmekteyiz. Salı olma sikletçileri: iştirak Sinlandiya Güreşçileri | Geliyor | 937 senesi Finlandiya ve Türkiye güreş federasyonları arasında teati edilen bir mukavele mucibince ihdas edilen ve geçen sene Finlandiyada birinci karşılaşması o yapılan güreş temaslarının İkincisi önümüzdeki ey- lül ayında şehrimizde yapılacaktır. Evvelce bildirdiğimiz gibi Finlan- diya güreşçileri ağustosun son. haf- tasında şehrimize gelmiş olacak! dır, Finlandiyalı güreşçiler ile üç müsabaka yapılacak ve bu müsaba- kaların birisi milli mahiyette diğer ikisi hususi olacaktır. Müli karşılaşma şehrimizde husu- si maçlar Ankara veya İzmirde ola- caktır. Bu hafta içinde federasyon tara- Badan müsabakalara iştirak edecek güreşçiler tesbit edilerek çalıştırıl - mıya başlıyacaklardır. iŞ ; Slâvya Geliyor İzmir, 3 (TAN Muhabirinden) — Slavya takımı 21 ağustosta İzmirde İzmir muhtelitiyle karşılaşacaktır. (20 ağustos fuarın açılış gününe rast- Jadığı bu milhim müsabakayı bütün fuar ziyaretçileri görebileceklerdir. Slavya, Türkiyede ilk dela fut - bol tekniğini gösteren takımdır, 937 senesinde, en kuvvetli kadrosunu bulmuştur. Bu yıl içinde, Merkezi Avrupada yaptığı o müsabakaların hemen hepsini kazanmış olan bu ta- kım geçenlerde İtalyanların meşhur Ambrasyo takımını 9 - 0 gibi ağır bir hezimete uğratmıştır. Slavya, İzmi- re tam kadrosiyle gelecek, ve bura- daki m akasından sonra, 27 ve 28 ağustos günlerinde İstanbulda İs- tanbul muhtelitiyle de iki müsaba- ka yapacaktır. e Bir İstifa Galatasarayın eski denizcilik şu- bisiklet şampiyonası 27 ağustos ve| ! HiK ARALARA 100000 BARAN 140 AES, 5 5 Stephen Lemonnier,, den amaaan eman > yivette hiddetini yenemiye- rek bağırdı: — Anlaşıldı; bütün kabahat- ler, kusurlar bende. Sen meleksin; kusursuzsun. Madem, ki iş böyle olacaktı, ne diye gelip beni mesut, yuvamdan, ailemden istedin, ayır- dın.. Her ne hal ise “Talâk,, ı boş yere icat etmiş değiller ki... Balayı alti ay sürmüştü. Şimdi ise cehennem ayları başlamıştı. İ- kisi de genç, güzel ve tatlı insan- lardı; iyi kalbli idiler. Fakat huy- ları biribirine uymuyordu.. Ve bu yüzden dalasıyorlardı Prosper, tatili geçirmek üzere Valensiyaya bir arkadaşın yanına gittiği vakit Syivette'i görmüş ve ona bir yıldırım darbesiyle âşık olmuştu. Parise döndüğü vakit be- kârlığa veda etmiş, nişanlanmıştı. Simonet'ler kızlarından ayrıl. dıkları zaman epeyi mustarip ol muşlar, fakat istıraplarını, kızla- rının istikbal ve, saadeti endişesiy- le belli etmemişlerdi. İki ay sonra düğün yapılmış ve | genç evliler Marsilyaya giderek 0- ve haftalardan sonra Valensiyayâ dönmüşlerdi. Simonet'ler kızlari- nı mesut görünce büyük bir mem- nuniyet duymustular, . Fakat işte aradan altı ay geçince mesut karı koca ayrılmaktan dem vurmiya başlamıştılar. Prosper es- ki serbestliğini arıvor ve bunu ka- rurnna da ihsas ediyordu; çünkü Syivette kıskanç ve oldukça hır- çındı. Sık sık kavgalar baş gösteri- yor ve bu acı sahneler Syivette'in göz yaşları ie nihayetleniyordu. Bu münakâşalar sırasında genç â- dam sert, ağır ve yuları karısına bırakmak istemediğini gösteriyor- ui vaziyet ise kadını büsbü- tün çileden çıkarıyor ve gönül kı- racak sözler söylemesine sebep 0- Yuyordu. N itekim bugün de mfinakaşa ilerlemiş ve Sylvette ayrıl- mayı ortaya atmıştı. — Babam hiç bir vakit annemi üzmez ve böyle şeyler yapmaz, çünkü hakikaten centilmen ve ter- biyeli bir adamdır. — Annen melek gibi de öndan.. — Bana hakaret mi ediyorsun! Pekâlâ.. Ben hakkımı müdafaa et- mesini bilirim. — Yani talâk mı? Mükemmel, güzel bir fikir.. İlk defa olarak bir fikir üzerinde birleşiyoruz. Syivette bu vaka üzerine hemen oturup anrlesine bedbahtlığım an- latmış ve ayrılmıya karar verdiği- ni yazmıştı. Mektubunun sonun- da da: “Bir an evvel yanınıza gelip eski mesut ve sakin yerimi alaca- ğıma o kadar seviniyorum ki an- nel..., Artık burada yapamıyaca- ğım!,, demişti. Annesine mektup yazdığını ko- casına söylediği vakit - Prosper'in canı sıkıldı. Çünkü kaynatasına ve kaynanasına karşı sempatisi var- dı. — Yine bir budalalık daha yap- tım desenel. — Neden budalalık olsun! An: neme hazırlık yapmasını söylemi- yecek miydim? Genç adam karısının bü haline merhametle güldü. İki gün geçti. Ni Akşam Başkasının Saadeti İçin Prosper eve dönünce ka- 4-8-938 —— A YE Çeviren: Faik BERCMEN . 8 ZARARA ELMA TEMA BET LAURA ATAMAN LEŞ array Gr EERAANAA ADANAN rısını pek mahzun görmüştü. Ağ- ladığı belli idi. Onu kolları arasına alarak endişeyle: — Nen var?.. diye sordu. Kocasının eline bir mektup tu- tuşturup göz yaşları arasında mii rıldandı: ğ Ne müthiş şey! Zavallı anne- ciğim! Bak ne Yazıyor: evgili kızım, 5 *“Hayatımın en sikıntık ve müthiş bir anında bana koştun! Meli sıkıntıları ve kayıpları müte- akıp babanın karakteri çekilmez bir hal aldı. O tatlı ve nazik adam tasavvur edemiyeceğin kadar hoy- ratlaştı, Sabrediyorum. Fakat ar- tık tahammülüm kalmadı, İsyan ettim.. Ben de ayrılmıya karar vermiş bulunuyorum. Otuz seneden sonra ne felâket!,.., Prosper bu satırları okuduktan sonra karısına baktı: — Ne olacak? — Bilmem.. Annem oraya gider- sek belki babamı yatıştırabileceği" vaizi SİYA AliYAR ,.. ee ira Çünkü ben artik aileden sağını” yorum, — Şimdi bırak bunları. Anneği* ğimi kurtarmalıyız. Prosper'in iyi kalbi fazla muka” vemet göstermesine müsaade et- medi. Ertesi günü Valensiyada (di- ler. Aman Yarsbbi! O şen ve aydın- hık evi ne büyük bir hüzün ve ka“ savet kaplamıştı. İhtiyar Simonet pek az konuşuyor ve karısına bİÇ bakmıyordu. Sylvette bir babasi” a bir annesine koşuyor ikisinin 8 rasında mekik dokuyordu. Pros” per'in fevkalâde yardimiyle onlari biribirlerine yaklaştırmıya omü vaffak oldu. İlkönee ihtiyar kar! koca biribirlerine gülümseğiler; sonra konuştular, daha sonra d8 mesut bir şekilde öpüştüler. G enç kadının sevincine piya yoktu. Bu eserinden, har“ ketinden müthiş bir haz duyuyof” du, Annesini babasinı barıştırmak” tan doğan bir sevinçle Prospefİ germiye çıkardı. Yolda koluna gi rerek gözlerini yere indirdi ve: — Anneme ve babama karşı çok kibar ve âlicenap hareket etti” dostum! dedi. Sen olmasaydın be” tek başıma katiyen bu işi başar” azdım, Kocasına daha ziyade sokulara$ ilâve etti: — İnsan, sevince bazi fedakö” lıklar yapmak meeburiyetindedif.. Prosper kurnaz kurnaz gülerek” — Evet, diye tasdik etti, On&” için öyle.. Fakat bize gelince mM” sele değişir!.. Syivette başını kocasının or” zuna koydu, ve kolunu daha ziy” de sıktı. Zaten Prosper'in de ist diği bu idi. v B. pk Me Almanlar Arpa Alıyor Almanya için piyasaları. muhtelif maddelerin toplanmiii devam olunmaktadır. Mersin el sından ağustos teslimi şartile 400 kiloluk bir parti arpa kilosu dört ruştan alınmıştır. Ayrıca Ur". sert buğdaylarından kilosu 5.05 ruştan 300 bin kilo #atın j Fr.