A 2.7. op Filistin Röportajı: Yahudiler Telâvivi Niçin Sevmezler? B uradan size biraz da Şen, tatlı haber verebilmek için, N olun, dört dönüyorum. özik ki; bütün gayretlerim, e- boşa gidiyor. in Şimdi yep yeni, lüks bir o- Vobilin rahat, yumuşacık kana- tal ? kurulmuş, tertemiz bir as- yı, Ptede Kudüsten Telâvive ka- E Elderken bile korku içindeyiz. örüm yahudi de ondan mı? öy olaya ne çıkar? 'e bir memleketteyiz ki; her sat her sat kim vurduya in haddi hesabı yok. olda sık sık rast geldiğimiz ma Ma İngiliz askerleri bile en- Gi İZİ 0 kadar gideremiyorlar, bu, “3 da yüzlerinde sükünetten, N, Jön eser kalmamış. yüne olduğu, kim olduğu, kaç olduğu belli olmıyanı fakat tm, ân ummadığınız bir noktada, 2a çı anız bir miktarla karşını- mi muhtemel olan gözü kız Uk * düşman, muhakkak ki, teh- a en fecii, Yin le virajlarda « açık söyliye - > ödümüz kopuyor. Bereket alya sersini İngiliz askerleri O tomobilde radyo var sm- MA, açıp ta bir şarki dinl Mek DA: Açıp şarki dinle- 1 kimin aklına geliyor. Se noktaları ikide bir oto - Üy durdurup bir bana, bir şö- akıyorlar, sonra yol veri - da de İstanbulda bir haylı lan Çif ve Selânikte yaşamış o- e Tün yarım yamalak fürkça attığına göre, bilmem kaç *vWelki bir kargaşalıkta Arap sü a bir otobüsü pusuya dü Wer ve hemen üzerlerine sal »p1,,. şioleulamsoymıya başla - v »# yoloufarden 3 Yapı N Üzeripe yürümüş ve “ne , unuz, ben Türk konsolosu- bunu” SİYe bağırmış. Araplar da ta > af dilemişler ve her 'asini geri vererek ortâ - den kaybolmuşlar Sekiyor. anlatan şoför, acı acı içini EO bal, Bi ç Sünler geçti, şimdikiler ba- * bile saymıyor, dinlemi- tar, Med Yoğ, ge bir barut kokusu var, Bi Kir Vİle namlulardan henüz fış- —ylümanlara benziyor. bir , **İ tarafından anlatacak & Yin yok mu? Dedim. S 9l elini direksiyondan ayır» 2ün Ye yolun kenarından gö kar, örebildiği kadar uzanan kap- TAĞI gösterdi: > Bur, idi, asi bir portakal Orman küj ln bir gecede yakıp Müş i versin Telâviv görün « Şii ü Fe #üratimizi * kısmış, 150 v le hepsi Yahudi olan Miyan çı arla dünyada eşi bulun - mi ig Barip ve yepyeni şehre gi fo; — Hi gö #abilin sol tarafındaki şeh ererek; & Yafa... Deği, Ai Jile, â 9 Pormboş limanı ve sakin abi *inden şöhretini, #kmeğini, Bkaş istikbalini almış olan tarak yı «sU Telâviva diş gıcırda- Birg KiYor gibi idi, bin ri we bıçak gibi kesen ve N < kalabalık olan caddele til o İk Deniz üstündeki gazino- irinin önünde durduk. e “bu yabancının da bu & Re İşi var?, der gibi yang tuhaf tuhaf bana ba- dey arat alabildiğine uzanıp gi. ye y. Binler ve binlerle in m3 pPatırdı içinde yıka - diy, » “İlerindeki #msir koçanlarını duru, İYe kumlarda koşuşup ir, yz in ötesindeki - Yafayı öldü. 2 A Telâvivde bir Yahudi mektebindeki genç kızlar rr rk Yazan: | F. Can ; KAMA Telâvivin meşhur Allenbey caddesi Biraz onlara benzerim de göz hapsinden kurtulurum ümidile bir mısırda ben aldım ve plâjı takip e- derek limana doğru yürümiye baş ladım. Antrepolarile, iskelerile, vinçle- rile ve her türlü asri vesaitile kü » çük, fakat mükemmel bir liman. Oradan sağa kıvrılınca bir za - manlar yarım milyon ziyaretçi çe- ken, 26 devletin iştirakile kurul - muş, fakat yedinci küşat resmin » den sonra bir daha açılmak fırsa - tını bulamamış olan Telâviv şark panayır: sahası, artık harap pav - yonları, yıkik dökük duvarlarile bir yangın yerine benziyor. — Acaba ne zaman huzura ka - vuşacak ve bütün Filistine neşe ve bayat veren bu panayırı tekrar 'a- çabileceğiz? Kimi, belki kendi kendini avuta bilmek için; “yakındır inşallah,, di yor kimi'de “İşin yoksa o günleri bekle dur,, diyor. elâvivde türkçe konuşanlara da rastgeldim. Zaten bura- da Yemenden, Avustralyadan, Hin distandan, Iraktan, Fransadan, Al- manyadan, Cavadan, Yunanistan - dan, Lehistandan, İsveçten, İtalya- dan, gandan.. sayın saya bildiğiniz ka- len, Tunustan, İrandan, Ef renkli, kara, mavi, yeşil, elâ göz- lü, her çeşit Yahudi var, Ve bunların hepsi sokaklarda do laşiyorlar. Bütün bir, şehir . halkı kaldırımlarda toplanmış, orada yi TAN İrine getirilmeyişine kızarak köşkün çiçekleri çiğne- | miş, saksıları devirmiş; pencerelerin | camlarını ve eline geçeni kırıp Saç-! yor, içiyor, geziyor, konuşuyor; mü nakaşa ediyor, gazete okuyor... Zaten her evin, apartmanın al- Unda dükkânlar var. Hangi sokağa sapsaniz sıra sıra mağazalar, şark» tan, garpten, şimelden, - cenuptan gelen insanlara, oralarda alıştıkları her şeyi getirtip satan mağazalar. Sonra tiyatrolar, operslar ,mstba- alar, gazinolar, hele bankalar... Te- lâvivde 70 den fazla banka şubesi var... 1 Fakat Yahudiler Telâvivi sevmi- yorlar: A — Bize şehir değil, köy lâzım;di yorlar. F tı — “Yirmi beş sene evvel bura- da beş on kulübeden başka bir şey yoktu. Ancak 1932 de Telâviv bir (şehir) olarak ilân edildi. Böy her mânasile modern koca hir ş0- hir kurmuş olduk, Her taraftan a- kın eden avukatlar, doktorlar, res samlar, mühendisler, artistler ve mülk sahipleri buraya yerlestiler. Böylece şimdi Telâvivde dünya - min en meşhur profesörlerini bula- bilirsiniz. Fakat biz Telâvivin daha fazla büyümesini hoş görmüyoruz. Fili #ine gelen Yahudilerin şehirlere je Zil, toprağa, köye yerleşmesin! is- tiyoruz. Bizim için köylü bir yaha di şehirli on yahudiden daha kıy - metlidir. Şimdiye kadar ekip”biç- miye, tavukçuluğa, arıcılığa, sütçü lüğe alışmamış olan Yahüdiyi biz yeni yeni istasyonlar kurarak, mek tepler açarak ve geniş bir propagan da yaparak toprağa bağlıyoruz. Ar zı mev'uda yerleşebilmemiz icin başka çare yoktur.,, A ma: — Filistinin kat'i hududu çizil - miş midir? diye sordüm. — “Hayır, dedi, bugün Filistin- de'kati şeklini almış hiçbir şey yoktur, Meselâ (Şarki Erden) denen suni ayrılığı biz asla kabül etmi - yoruz. İngilizler de evvelce bu fikir de idiler. Fakat kendisine mutlaka bir toprak verilmek' mechuriyeti duyulan Emir Abdullaha Şeria neh rinin öbür tarafını bahşettiler. Hal buki orası arzımev'ut hudutları İ- çindedir. Ve ergeç yine öyle ola - caktır... — Yahudilerin işgal ettikleri 8- razi nekadardır.?,, — “Fülistinin 26 milyon dönüm toprağı vardır. Bunun en aşağı 12 milyonu ziraate elverişlidir. Bü - yük Harpten evvel Yahudiler bu » elâviv belediye meclisi âza- sından biri bana şöyle anlat yni zamanda Siyonist baş- larının biri olan muhatabı” Ida kırmızı js ee Dünyada Hizmetçi Kızlar | Sendikası İngilteredeki bü- tün hizmetçi kiz- lar, geçenlerde #- ralarında bir sin- dika (Okurmuşlar. dır. Sindikaya ilk olarak 1500 aza ya zılmıştır. Halbuki bütün İngilterede hizmetçilikle geçi» nen hizmetçi kızların sayısı 1.500.000 kadardır. Bunların hepsini bir araya toplz- mak imkânı temin edildiği gür, İn. rulmuş olacaktır. * Şehri paniğe uğratan deli Bir deli, Ameri kada Medston şeh rini paniğe uğrat- mıştır. Bu adam önce İ Detling köyünün kilisesini yakmış, sonra bir köşke gi- rerek sahiplerinden derhal çay Yap- malarinı istemiş. Bu arzusunun Ye- bahçesindeki 'bütü mıştır. Nihay bölediye © dairesine giderek orada asfalt yolların düşen- mesi“için “bulundurulan 10 zift fiçı- sını steşlemiştir. Deli, güçlükle yakalahabilmiştir. Ölmeden önce yapılan inşaat Varşovada bir #oktorun karısı o- an Krasnovirske, “lmünden bir kaç | aat evveli şu if- gilterede en büyük işçi sendikası ku- SOFYA MEKTUBU: —— 1 e 1 ” Gül bahçesinde gül toplıyan bir Bulgar hızı Bu Sene Bulgar Kooperatifçiliği İyi Neticeler Verdi Ss #ya, (TAN) — Son 25 sene içinde Bulgaristanın iktisa- di kalkınmasında Bulgar Koopera- tifçiliği büyük bir rol oynamıştır. Kooperatif teşkilâtları, Bulgaris- tanda küçük müstahsillere, fakir esnafa ve ortahalli çiftçilere, kü- çük bir faiz mukabil kredi aç- mak suretile, memlekette sanatın, küçük ticaretin ve zirastin inkişaf etmesinde büyük âmil olmuştur. Bulgaristanda kooperatifçilik, 50 senedenberi mevcuttur. İlk koope- ratif, 1090 yılında Pirdop kasaba- sında kürulmüştur. Bunu mütea - satla bulunmuş: “ — Ben, de miş, Rös çarı İkin| « Nikolanın'kızı büyük Prenses Ta-| İtana Remanc 1m. 20 sene "yeraltı mabzeninde öldürülen “ilem (arasından mucize kabilinden kurtul- dum. Bu sırrı, mezara götürmek İs- temiyorum, yemin ederim ki, ben, o Rus çarının hakiki kızıyım!,, Bu ifşsat, her tarafta hayretle kar- şılanmıştır. Şimdi, bu sözlerin hal kâte uygun olup olmadığını tesbit i- çin uğraşıyorlarmış. » Kırmızı derililer zehir topluyor Amerika Birle şik hükümetlerin. de son zamanlar- derili. Ter, okları için ha rl, harıl zehir tor Tuyorlarmış. Kir mizi derililer, böy lelikle 3-4 sene sonra çıkabilecek bir harp için şimdiden silâhlanma ha- zrlığı yapıyorlarmış! Kırmızı derililer, bu zehirleri bir taraftan da &pilepsiya kastalığınn tedavisi için kullanıyorlarmış. Koca bulmak için dünyayı dolaşacak Amerikali Ba- an Katerina Şi- aris, kendisine lâ nak. için bütün inyayı dolaşma - 1 aklına koymuş Fakat aradığı ko- İcanin da yalnız İngilterede buluns- İcağına kanaat getirmiş, onu bulmak Jiin kaç defadır İngiltereye gitmi- ye kalkıyor, fakat İngiltere için bir türlü pasaport alamıyormuş. Kate- rina, buğünlerde de İngiltereye git- mek için yeni bir teşebbüs yapmış, bu da boşa çıkmıştır. Sekiz yasında papaz olmuş Dünyanın en (-— genç papaz! Çaris Cens 8 yaşındadır ve halen Amerika larak 23 Brankam ile 21 yaşında Florans na- ik bir kocayı bul-| B sene.sorra yeni Zeğre, Sof- , Rusçuk, Filibe ve diğer şehir- lerde ac 1910 senesinde Bul- tifler 721 yi standa umum koo gar Kooperatifcilik en ziyade Bul - garislönde Bütük İfarplen sonra in kişaf bulmuştur. 1923 senesinde Bulgaristanda kooperatiflerin mee muu 1812 ya çıkmıştır. 1936 yilın- da 5.300 e varmış; 1937 de ise 6.3111 a sayısı da 914.770 kişi- işlır. Azanın kooperatifler- de mevcut sermayesi 3 milyar leva r. Bu süretle Balkan yarımadasın- da en çok kooperatifi olan mem - leket Bulgaristan olmuştur. yi asr B ulgaristanda mevcut binler. ce konperatifi, faaliyet s3- hasına göre, şu nevilere ayırmak lâzımdır: İstihsal © kooperatifleri: 5172 ve âzası 145.723 kişidir. Ticari kooperatifler: Sayısı 268 ve âzası 98,559 dur, İnşaat ve sa- nat kooperatifleri: Sayısı 30, Azası 16.365 dir. Zirai kredi kooperetifler: Sayı - sı 1744, âzası 166,88N dir. Halk bankası kooperatifleri; Sa- yısı 263, Azası 179,177 dir. Profesyonel ve diğer banka ko- operatifleri: sasısı 35, Azası 25 bin "716 dır. Yardım sandığı kooperatifleri: Sayısı 73, âzası 19,341 kişidir. Sigorta kooperatifleri: Sayısı 8, Azası 126.630 dur. Ölüm sandığı könperatifi: Sayısı 2, Azası 2,550 dir. Hüyvan sigortası kooperatifi: Sa yısı 2.243, Azası 95.554 dür. Ehemmiyeti ve sayısı itibarile, Bulgaristanda zira! kredi kooperı- tifleri başta gelmektedir. Bunlar. dan 224 ü âzasının İstihsal ettiği sütleri işleterek 1937 de 3.578.620 kilogram beyaz peynirle 997910 kilogram kaşer peyniri elde etmiş- lerdir. Bu da, memleketin umumi istihsalâtının yüzde 43 ünü teşkil eder, Ayni ziral kooperatif birliği, o sene âzalarının 43.447.200 adet Sayısı meyva ile üzün mahsülünlü da sat miştir. Şisinci gelen köy zirat koope- ratiflerinden bağcılık, şarap Yümüurtasını ve 1,245 vagonu buler Togram üzümden 6,500,000 litre şa rap istihsal etmişlerdir. İhmal edilmiyecek derecede olan ormancılık kooperatifleri de Bulga rİstanda 154 dür. Bunların hepsi bir orman kooperatifleri birliği teşkil ederler. Mahrukat ve kereste istih- sal ederler. Yeni kurulan 15 süt istihsal, 5 sebze konservesi, 1 koza istihsal ve 0 köy ziraat kooperatifi de in- kişsf halindedir. 1937 senesinde sayısı 142 olan köy Ziraat kooperatifi de inkişaf a- dımları atmaktadır. Bunlar, şöyle taksim ödilir; 87 kredi, 16 ormancılık. 5 hay- van ve sütçülük, 3 meyvacılık, 2 bahçecilik, 3 bağcılık, 2 keten İs- ali, 2 (okum iştihseli, 3 beygir bakımı ve 4 muhtelif zirai istih - sal kooperatifi, Eğer, her âzanın iki ve daha ri- yade kooperatifte âza olduğunu na zarı itibare almazsak, Bulgaristan da altı nüfustan biri mutlaka bir kooperatife dahildir. Bulgaristande kooperatif teşkilâ. tı reisleri, hâmileri Avrupa mem - lsketlerinde tahsil görmüşlerdir. En güzel kaşer peynirlerinin But garistanda Yapılmasının sebebi de, kooperatifçiliğin ileri gitmiş olma sıdır. 1 ütün, Bülgar ihracat madde leri arasında en başta ver a- lir. Tütün ihracatı, seneden sene ye çoğalmaktadır. Bulgar tütün - lerine muntazaman her sene âlet çıkan memleketler Almanya, İtal- ya, Macâristan ve Mısırdır. İngil tere. Çekoslovakva, Lehistan ve İs viçre de Bulgaristandan tütün alı. yor. Bu memlekttlerden başka Ame. rika birleşik hükümetleri de 1931 yılından itibaren Bulgar tütünü al müktadır. Amerikalıların 1981 de aldıkları Bulgar tütünüün miktarı 6000 kilogramdı. Bulgarların Ame rikaya tütün ihracatı her sene art- miştir. 1937'de Amerikaya 1.814.000 ki logram tütün satılmıştır. Bulgaris tan Amerikaya sattığı bü tütün - den 179,726.000 İeva kazanrmstır. Amerikalılar şark tütünü diye Tür kiye ile Yunanistandan da tütün #lmaktadırlar. Amerikalılar. kendi siğaralarının daha nefis olması çin şark tütünlerini kendi/ tütünle rile karıştırıyorlar. Bulgar tütüncülüğü Bulgaristan, 1937 senesinde, 19 milyon 45-bin leva kıymetinde İs- veçe de 207 bin kilograi 8 Nor- veçe40.bin kilogram tül ihraç etmiştir. Norveçe gönderdiği bu tütünden -2,052,000 leva kazanmış tır. Bulgaristan, 1937 senetinde #nul telif memleketlere ihraç ettiği 22,098 ton tütünden 1.608.721. 000 leva kazanmıştır. Bu miktar 1935 dakinden 2,087 ve 1,609,721.000 le va tarlad yrd Yenİ Telâyiy limanında dört bir sürü yelkenli var. ik dar, dünyanın her yerinden gel » (rada 551 bin dönüm toprağa sahip mında iki gencin nikâhlarını kıymış |. çılık kooperatifleridir ki, bunlar 19 emiş, beyaz, kırmızı, Sarı, esmer CArkas: Sayfa &, sütun $ da 10,600,000 İr. Hükümet, bu mükâhu tanımıştır. © 037 yılın