25 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

25 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| 25-7.928 AN Gündelik Gazete —— » hedefi: Haberde, fikirde, her- temiz, dürüm, samimi olmak, gazetesi olmiya çalışmaktır. A Ty PONE BEDELİ iyp siye Ecnebi ya Ke, 2000 Er, Er, 1900 Kr, Say 800 Kr, 1 Ay 400 Er, am powta ftihedına dahil ol- emleketler için 30, 14, 8, 8,5 Lira ve bereli peşindir. Adres değiş- kuruştur. Ceva 1 Sane *0 Say Tag dir. ağ “san: M. Zekeriya SERTEL maç knk et fiyatlarının uetızlatıl Mubi, Karar verdiği zaman vali iie Üstündağ, gazetecilere tem ma doğrueti 25 - 30 kuru b p ebileceğimizi müjdelemişti, Se- laç üzere de et fiyatlarının u- Plata ğı mevsimde hayvan müva- tan, iğ azlığını ve yaz geldikçe İs. Soğulaç, “dirilen hayvan miktarının â Akını göstermişti. Ayni za- dag,» Pelediye ve hükümetçe alı- biz ri iteakıp ve mütemadi ted- İnehiı,; *t fiyatlarının asgari hadde *ğini izah etmişti. AR Üç aydan fazla bir zaman , Stanbula hayvan getirtmek İ- Yar, 91 teşkilât yapıldı. Hükümet kaya yon liralık bir fedakârlığa racağın, ayet valinin etin ucuz - bitmeğ, ahmin ettiği temmuz ayı üzeredir, Fakat biz hâlâ ye iç tayin lerin müşkül şartları içinde Yoru,, *8 fiyat üzerinden alabili Fiy, Lis “— Beden düşmedi? Bilâkis diği, mevsimde et fiyatları Mevkii den düştüğü halde bu sene “ir Muhafaza etti, May itser bamağız ye tedbirlerin hiçbiri m. | Kİ karş, kümetin ot meselesinde. Bösteyiz,» tatbik için ilk günlerde Verdi, İş .“Yetan ve alâka sönü- De oluruna bırakıldı. simayı cuşunuyor- lecayi, 1 dikları 0 Z devletler, ancak kullan Miyop, 2 İle konuşulduğu zaman Alın, lovakya Avusturyadan sonra Çe lerini ge aki Alman Südetler me b, ii halle karar vermişti. Hat hududa asker yığnıya Sekoslovakya | hükümeti #aat içinde hududa 180 | bir kuvvet gönderince et değişti. İngiltere ve halesi derhal büsnü gün hâlâ bu mese- Lir ve Almanya Sü- hi silâhla halletmek- Yenin delâletiyle bir hal Masıni tercih etmekte. dört Kii Al Yazi Yel, Belke dı, Dalan, ile Sovyet Rüsya arasın- | Mai da ayni psikolajinin| Yap #ördük. Japonya Sov- 4, yn protesto etti, tehdit et- Ur, askeri harekâta mecbur o- i “, öllere, Teyon ya daki ihtila, bat, bildirgi ildizdi. Litvinop sadece bu gelemiyeceğini anlat- inin Yeceğini bildirdi, Yakiş âpon ma; , iz 4 Çinle çok e aleyh, akı dua olmad, er) pesini gd lisaniyle hitap et- İN ku sin gerektir. Mütecaviz. | Hala aynj (21 lisan biSE Tisanıdır. yliği Yüksek tonla mukabele > Akay sesleri derhal kesi. i a kaza. takdirde insanın tepesine ndan vaz. tbuntı, Taponya- meşgul olduğu- Sovyetlerle uğraş. | IğINI yazmıya mec | üne ad, evetle demokrasilerin mü Sahı kay,” Karşısındaki zâfı, Köne a bilmemelerin » Yoksa onlar da ayni hs öğrenselerdi. aha az tehdide maruz İç kediyor. Bitta inşaat metodlarını göstermekte ve başka yerlerde alınan tedbirleri anlatmaktadır. TAN Hava tehlikesinin gitgide artması, bütün milletleri daha dikkatli hazırlanmıya sev- bu hâdise binaların yapılışında da çok büyük rol oynuyor. Şehir- lerde büyük sığınaklar inşa ediliyor. Aşağıdaki yazı, hava tehlikesinin zaruri kıldığı eni Yapılarda ava Tehlikesi H in Ne Gibi Tedbirler Almak Lâzımdır? ava kuvvetlerinin ve bilhassa tesirlerinin artması, bütün milletleri, bunlara karşı koyacak tedbirler almıya sev- ketmiştir. Düşman hava kuvvetlerine, en önce memleketin harp kuvvetleri mukabele eder. Fakat, bunlardan başka bir de hal- kın ve yurdun havaya karşı korunması için pasif tedbirler alı- nır, Burada pasif müdafaanın nasıl tanzim edildiğinden bahse- decek değiliz. Yurdumuz baştanbaşa bir imar faaliyeti içinde olduğundan hava tehlikesini ve mukabil tedbirleri yalnız bu bakımdan mütalea edeceğiz. Önceden, kısağa, hava tehlikesi hakkında birkaç söz söyliyelim: şman hava kuvvetleri, ge lecek harplerde, yalnız as- keri hedefler üzerine değil yur- tün memleket semasıdır. Bunlar, kara orduları gibi, merhale mer- hale gelmiyecek, herhangi bir nok ta üstünde ansızın, baskın tarzın- da görünecektir. Hava kuvvetle- tesir vasıtaları, yangın çı- tahrip edici ve zehirleyici bombalardır. Yangın bombaları, üç — dört kilo ağırlığındadır; 3000 derece hararetle yandıkla- rından ancak hususi vasıtalarla söndürülebilirl küçük oldukla- rından çok miktarda taşınmaları kolaydir. Tahrip edici bombalar bir ton ve daha fazla ağırlıkta olurlar, Bunlar en sağlam binaları yıkar ve en alttaki mahzenlerin içine kadar nüfuz edebilirler, Zehirleyici bombalar, patladık- tan sonra, muhtelif zehirli gazlar mek suretiyle insan, hay- © nebatlar Üzerine te leri, depolar, has- mların hususi ted. birlerle korunmaları lâzımdır. Bu gibi yerler yakinindeki hususi ev- lerde de ciddi korunma tedbirle- ri, daha sulh zamanından itiba. ren alınır. Çünkü bunlar, düşman tayyareleri için birer hedef teş- kil etmemekle beraber, yakınla- rında bulunan mühim binalara ya pılacak taarruzlardan olacaklardır. Binalar içinde, ça- bük ateş alabilecek maddeler ay- rihr, damlar üzerine bombaları sekdirecek hususi tertipler konur, Bölca kum torbası lâzımdır. Umumi binalar içinde sığınaklar yapılmalıdır. Bühassa, mensupları harp zamanında, gece gündüzlü çalışmak mecburiye- tinde olan her türlü binaların âde ta bir aynı da yer altında yapılır. Avrupanın mühim merkezlerinde yeni yapılan birçok büyük binala- rın çatı tertibatında bomba taar- ruzları düşünüldüğü gibi, ayrıca, bina kâmilen tahrip edilmiş de ol- sa, müessesenin faaliyetine halel gelmiyecek surette, yer altında ayrıca mahfuz daireler yapılmış tır, Yer altı binaları asri inşaatın yeni bir vasfı olmuştur. müteessir alkın sığınabilmesi doldurulması mümkün değil Bu sebeple, şehir halkı, muntazam bir plâna göre, şehrin civarına da- Büyük bombardıman tayyarelerinden biri Yazan :— Seyfi Kurtbek Batılır. Herkes, verilecek bir emir veya işaret üzerine, hangi yolu takip ederek, şehir dışında nere- ye gideceğini, daha sulh zamanın da öğrenir; bu suretle, bir kari şıklığa meydan verilmeden, hlk, şehir dışındaki köy ve sair evvele zırlanmış yerlere dağıtılır. sanlar, memurlar, işçiler, v. 8. de, kendileri için yapılmış sığınaklar ra iltica ederler. de i Namusu Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Herhangi bir apartımanın pencere sinden genç bir kız sokağa bakiyor. Apartımanın önünde duran, kızı giz- ir göz hâpisi alına alan hamalın gözü de bazan fütursuz, bazan ihti- yatlı kıza bakıyor, Sokağın ötesin- den gelen üçüncü bir şahıs ta, göz lerine kıza bakmak hüriyetini riyor, Pencere önünde duran bir kı- za bakmak hüriyetini, hudut altına çalan bir ahlâk veya kanun da düşü- İnülemez. Fakat nedense kıza İlk bakmakla onun üzerinde bir bükimi. yet iddia eden hamalın sinirleri bo- İ anıyor. — Kıza ne bakıyorsun diye he - rifin üzerine saldırıyor. Dövüşüyor- ve- lar, hattâ vuruşuyorlar. Gözlere ve- İrilen hüriyet, ve memnuiyet kaniş neticeleniyor. İki adam da kırı tani | miyorlar. Biribirlerini de tanımıyor. ehirlerin hayatı zulmaması müessese- lerde böyle sığınaklar yapılması, tam mânasiyle hayati bir mesele- dir, Sinema, tiyatro, mektep gibi, halkı toplıyan binalarda da sığı- naklar çok lâzımdır. Hava taar- | ruzunda bir halk kütlesinin, bina içinde kalmasında olduğu kadar, kesif bir surette sokağa akin etme sinde de tehlike vardır. Yeni yapı lan şehirlerde dağınıklığa çok e- hemmiyet verilmeli, yollar müm- kün olduğu kadar geniş olmalı ve hattâ binalar di izim gele | nelar tahribe çok müsalttirler. Binaların çatıları yapılırken mi marların hesaplarına bomba te- #MUVAFFAK #& ZOLMANIN SIRRI» Şahsiyet Sahibi Olmak İster misiniz ahsiyet sahibi yüksek bir Ş adam gördüğünüz zaman derhal ona karşı bir alâka duyar ve onun bu şahsiyeti kazanmak çin ne yaptığını öğrenmek İsters niz. O adama bunu sorarsanız, ze bu şahsiyeti babasından veya ailesinden tevarüs ettiğini söyle - miyecektir. Bilâkis hayatta rast- geldiği müşküllerle çarpışarak ken dine mahsus bir yaşayış seviyesine herkesin ile baktığı şahsiyeti elde et- tiğini anlatacaktır. İnsanlar yalnız fenalığın irs su retile intikal ettiği Bir caninin oğlu cani, hirsızın öğ” lu hırsız, bir dejenerenin evlâdı dejenere olabilir. Bunu itirazsız kabul edebiliriz. Fakat yükselmiş bir adamın bu yüksek şahsiyetini ailesinden aldığını iddia edeme - yiz. Tarihte isim bırakmış bü siyetlerin fakir aile çocukları ol» duğunu ve kendi gayretlerile yük- seldiklerini anlamak için tarih bil miye ihtiyaç yoktur, Bethoven'in babası bir Bethoven, Mozar'ın ha» bası bir Mozar, Hitlerin babası bir Hitler değildi, bunlar kendi şah- siyetlerini kendileri yapmışlar, ken di kendilerine yetişmişlerdir. Şahsiyetin oluşunda irsin tesi» ri yoktur amma, muhitin bir dere- ceye kadar tesiri inkâr edilemez. Herkeste cazip, sevimli, ve muvaf fak olmuş bir şahsiyet olmak İsti- dat ve kabiliyeti vardır, Muhit bu kabiliyetin inkişafına müsait bir zemin hazırlar, Müsait muhitte sar fedilecek şahsi gayret ve yapıla - cak çetin mücadele ile siyrilerek başlıbaşına bir şahsiyet olmak da ima mümkündür. ve (ena şahsiyet yoktur. Her kesin bir şahsiyeti vardır. Bu şah- siyet kendine, muhitine, sahibi - nin yaşayışına göre en İyi şekli al dığı zaman inkişaf etmiş sayılabi- lir. Zaten şahsiyet nedir? Gayemize ermek için kullandığımız vasıtala» rın heyeti mecmuasından başka bir şey midir? Bir gayesi olmıyan ve o gaye için çarpışmıyan bir damın şahsiyeti olabilir mi? siyet sahibi olmak İçin önce bir gaye sahibi olmak, bu gaye için di dinmek, çarpışmak, müşkülleri yen miye çalışmak lâzımdır. Şahsiyet ancak bu suretle tekevvün eder. Hayatta gayeniz herkesin dik- katini çeken bir adam olmaksa tevazuu, korkaklığı, hicabı bir ta- rafa bırakmanız şarttır. Fakat yen memlekete ve insanlığa t etmek, şan ve şereften paradan ziyade faydalı olmaksa, o vakit şahsiyetinizi teşkil edecek unsurlar büsbütün başka olur. Onun için şahsiyetinizin inkişa - veya yin ediniz. Ayni gayeyi takip et - miş adamların hayatını tetkik edi- niz. Onlar bu gayeye hangi yollar- dan gitmişler. Ne gibi karakterle re sahip imişler. O şahsiyeti nasıl elde etmişler. Bunu öğreniniz. Son ra siz de ayni yol üzerinde yürü ? miye çalışınız. İşte aradığınız şah- siyeti ancak bu suretle bulabilir. siniz. PSIKOLOĞ sirlerinin de katılması lizimdir; bu suretle hareket bütün büy İnşaatta mecburi yapılmalıdır. Ha va taarruzlarına bilha: hedef teşkil edecek bina ve müesseseler, mümkün olduğu kadar şehirlerin uzağında yapılmalıdır, Yemi yapılan yollarda, toprak altından © geçirilecek her türlü kanallar, kablolar, su yolla- Fi, en kuvvetli bombaların nüfuz kadar derinden, ve | üzerlerindeki mukuvemet tahaka- ları da ona göre hesap edilerek yapı aksi takdirde, bir bombardımanda şehrin susuz, elek- gazsız kalması tehli- r. Toprak altında yapı- lacak her türlü edemiyece alıdır; triksiz v kesi v. is az ne | kadar derinlikte olacakları tesbit edilerek, her türlü şehir inşaatın. da buna riayet etmek lâzımdır. Eski binhlarda bu gib! tesisleri | yapmak daha zor ve çok masraflı Yeni yapı estetik kadar hi düşünmek olur. da, konfor ve va teklikeşini de mecburiyetinde oldu- umuzu hiçbir zaman unutmama- | HENDEKTE ; İğrenç Bir Tecavüz Hendek, (TAN) — Nazimiye kö - yünde 14 yaşında bir çocuk, feci bir ahlaksızlık Henüz üç yaşını Hayrettin ismi itirmemiş olan e bir çocuk tarlaya giden anası ve babası tarafından ha- lasına bırakılmıştır. Halası, Hayret- İtinle bahçeye çıkmıştır. Bu esnada İayni evde oturan Hüseyin Sakinin 14 yaşındaki oğlu Abdullah bir vesi- larak Eroğlunu sokağa gönder- miş ve küçük Hayrettinin ırzını ber. lar, Bi meseles n dava, mahallenin nâmusu ir, | e İptidai kıskançlık için bundan gü- zel bir nümüne olamaz. Bizde cina- yetlerin ekseriyetini kıskançlık yü- zünden cinayetler teşkil ediyor. Bir kadını öldürmek için, kadının hiya- net etmesi şart değildir, kadının di- ğer bir erkekle görüşüp konuşması dahi, namus zihniyeti iptidai olan adama onu öldürmek hakkımı ve - riyor. Metresini, umumhanedeki ka- dımı kıskandığı için kadını veya âşı- kını öldüren mahkümlar hapishane“ de büyük bir yekün tutuyorlar. Kıs» kançlık, muayyen bir hududu geç - tikten sonra İptidalliktir. Bir diğer dive dın yüz vermedi diye, veya erkeği kendine tercih etti onu öldürmek kimsenin hakkı de - ğildir. Eğer işlenmiş hir cürüm var » #a, Cezasını miahkemeler verir Fert- İerin kıskançlık yüzünden biribir. İlerini öldürmelerine salâhiyet ve - ren he bir moral, ne nimus telâkki” si, me de kanun vardır. Hattâ ba- -açta, hiyanet kar şısında fertlerin yaptıkları cinayet leri esbabı muhaffefeden addetme- si dahi doğru değildir. Ferde tek ba- şına adalet İcra etmesine evvelâ ka- zi kanunların İzi nun müsaade etmemelidir. Kanunun bu cürümlere bir esbabı muhaffe » fe bulması, bilhassa kıskançlık hissi bu kadar iptidai olan adamlara ci- nayet için açık bir kapı bırakıyor. Hapishanelerimizi dolduran kıs « kançlık mahkümları, katilleri baş- li başına tetkik edilecek içtimai bir mevzudur. Cahil halk tabakaları a - rasında namus telâkkisinin iptidai olması bu cinayetlerin sebeplerin - den biri ve birincisidir. Herkes ken di namus ve ahlâkından mesuldür, mahallenin namusundan kimse me- sul değildir. Eski baskınlar bu ipti. dai zihniyetin bir ölçüsü idi. Şimdi mahallenin huzurunu, ve Adabı w- mumiyeyi bozmamak şartile polis, mam veya muhtar kimsenin evine müdahale edemez. Bu, kanundaki ip tidai nhmus zihniyetinin bir tekâ » mülüdür. Şimdi fertlerdeki bu İpli. dai zihniyetle mücadele etmeliyiz. Kıskançlık bir erkeğe veya kadına ancak ondan ayrılmak hakkını vere bi Öldürmek, iptidai namus telâik kisinin bıraktığı bir haktır, kanu - nun bunu karşı daha kuvvetli ted - birler alması, halk arasında einsi ter biye, ve ahlâk telâkkileri bu cine. yetlerin önline nisbefen olsun geçe- bilir. En mühim mesele halkın icti- mai terbiye ve seviyesini sete mektir. muşlar ve meseleyi anlamışlardır. Abdullah tevkif edlimiştir. 3 Gün Hapis Yatacak Hendek, (TAN) — Kemaliy hallesinden Celâl Başçakırı tahkir - den suçlu Düzcenin Kasaba nahiye - si inhisarlar ziraat memuru Ortba - şın muhakemesi bitmiştir Ortbaş 3 gün hapse, 1 lira cezayi nak diye ve 25 lira mânevi tazminsta, 5 lira da vekâlet ücreti vermeğe mah bat etmiştir. Hayrettinin acı feryat- larına yetişenler onu kan içinde bul küm edilmiş, hapis ve nakdi ceza ları tecil olun

Bu sayıdan diğer sayfalar: