16 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

m A RT ae A EN İY 4D ha 1/2210 Penn ğe 3s Yazan: ZIYA ŞAKİR iBeşinci Muradı Görmek rai — Şu anda benim hissettiğim in derecesini takdir ode- hiç Pen, elendinizin metre- p e iie © derece sevişi- lu tarif etmek imkânsız. | Bilimin, İmparatorluk tah- mâsı, benim için dünyanın , Maddki hş lr. Hisssettiğim ; TÂ ei EİN söyle- im geldiğimi, lüt di ee haber veriniz. beyini her kim ise, —ki, Pek (Seyit Bey) olacak—: im i Bekleyiniz. de, efen- iz zedeyim., Sl bir yerde oturtuyor. lk ar gar e: gelerek: ya mam. Sarayın halini Ğ iy Efendimiz, henüz se- adlar ii etmiye bile vakit bu- “SİZ, birkaç giin sonra ge li / Ke, iz kızını savıveriyor. kg, © hulyalara kapılan, Pi ni kağan Omparatoriçeli- Damme mm feni | Ka tay Genç kız, birkaç gün ek, ii araya geliyor. Fakat la 8eçmiştir. Efendimiz ra, dünya ile alâkasını yan > Uydurma bir mazeret Madiğ, e orlar; görüşmiye imkân Arada SöYlüyorlar, bala er geçiyor.. Efendi. İN ilya İriliyor, Ve (deli) hi- ?E Kadın bir mek Me bu mektupta da: Müheyiı felâketine, onun ya İN “bap, | Yincileri sebep oldular. ile yay, Müzla çıldırasıya bir LR Mühye 7 orduk. Biribirimize N M Yastlerde bulunmuş« de b niz aşk değil, uğur ve İN ette, Yordum, Onu bu aşk ve Sk bie rum bırakanlar, bü- Min Mette bulunmuş oldu- “Vk iy lat am tin yy kleden (Bayan gözde) N 1 mesele mühimdir... Pe alayay 'N (Nüru Ziya) dânilen siya, ye Ağda (Madam Eral) ak ga ir Fransız kadını, pansi- i A İL, Be Bu kadının iki seyi Meevağ, fg PPsİyomunun temizi - liğe gg, kinci ve en mühimmi de İN kağ, Sesrütiyetin ilânı sıraların Ce Saba e Yaşını geçmiş olduğu Ve m bir genç kadın leta- İN yaza ederdi. Sem i yeli idi. Hayret edi- ri, ye Ezel türkçe konuşurdu. d en ve id devam eden gerç Pain, Pare Ni başla artamıları, bu ka- in Mi, O YONUNU bilirler, ve görü - bip, Mng Sevrine kadar Sultan Mu- yu ola Kütük bir ifşaatta bu- ; a, Di ü kadın, hüriyetin ilânın tm ği dostluk peyda ettiği ba ia laz. bir açkından bahis aca- ta bi 7amanında onunu nasıl Beyi, a klerterdi. e (Bu savalı he a özimden çıldırdı) derd 4 İp, » 'ranaa tebaasından, & in ia İn. Harikülüde bir gü- Memi Ayni zamanda, oku - id © Volaht Murat Efendi, gü in dük 24, Beyoğlunda bir ki Da tesadüf etmiş. Son e Baz mi kitapçı vasıtasile mi - ie rize İp. Haçapsıla pasajın 8 ia, n hristiyanlarından (Has e Bilenin apartmanında 8 haz İeşirlermiş. Kadının i- em ki, eliaht kendisini © ka dir, © (Eğer günün birinde im 4 İ; İP, İİ sapa seni muhakkak impan ke Aa m) dermiş. ray, ru a A eorutiyetin ilânından iki Kargı, adar İstanbulda kaldı, ve derin bir muhab - dür azdı... Cabam df. Al, Oy 1 sonra, kocaya var - mean Veliaht ile olan a3 ii “mage İcin mesut olama - e Ben, 29Tildun, Hu pansiyo- arar eroe Balimden memnun İ İle, » Fakat artık ihtiyerla. i Veb rota Bilip istirahat ede. Gey rahat esnasında da, ma erdi. Aatıralarımı düşünece - İn yp, Siheyet günün birinde *rmeniye devretmiş; Sitmişte, z4 iİstiyen Fransız Kadını — Benim geldiğimi lütfen kendisine haber veriniz Bu tebeddül, şöyle başlamıştı. Ev velâ, uykusu düzelmişti. Xine 0 u- zun dalgınlıklar devam etmekle be raber, artık o sıçramalar, o meçhul noktalara derin derin bakışlar; bu bakışlar esnasında gösterdiği Kı lar. Eğer mümkün olursa, kendi- sine benden bahsediniz. Ne büyük bir alâka ile karşılıyacağını göre- ceksiniz.. Zavallı aşkım.. Zavallı (Murat) ım.” diyordu. Hapis Hayatı, Nasıl Başladı?.. V erleşmemiz, üzün sürmemiş ti. Efendimiz. (Saltanat dai resi) ne yerleştirildi (Valde, Şev- kefza Kadın), (Valde dairesi) ni, şehzadeler, sultanlar ve diğer (ka- dın) lar da üst ve alt katta kendi- lerine münasip daireleri işgal et- mişlerdi. Birkaç gün zarfında, herkez yer leşmiş, vaziyet tabii hale gelmişti. Efendimizin Tehinde yapanların sürülmesinden sontk, sarayın selâmlık kısmı da sükünet kesbetmişti. Bendegânın lüzumusz olanları dağıtılmıştı. Yalnız, Efen dimizi pek çok seven yaveri (Na mık Paşa zade Ali Bey) ve esvap çısı (Akif Bey) ile lüzumlu olan kimseler kalmıştı. Abdülhamit; Çırağan sarayının bütün idare ve nezaretini, kendi- sinin en emniyet ettiği (Musahip) lerinden (Cevher ağa) ya tevdi et- mişti, Fakat Cevher ağa, Yıldız sa- rayındaki vazifesi dolayısile her zaman bizim sarayda bulunamıya cağı için o da kendi tarafından ve kil olmak üzere (saray memuru) nâ mı altında (Vanlı Mehmet ağa) is minde birini getirip saraya yerleş timişti, Bu sdam saraya ilk geldiği za- manlar sâkin ve mütevazi bir Va- ziyette görünürken aradan beş on gün geçer geçmez, birdenbire kor kung bir yılan gibi şahlanmış; â- deta sarayda bir diktatör kesilmiş '. Vâkıâ, propagandacılar sürüldük ten sonra, saraya girip çıkanlar bir dereceye kadar tahdit edilmiş ti. Fakat bu tahdit, henüz şiddet- li bir memnuiyet halinde değildi. Böyle olduğu halde, Vanlı Meh - met (Kraldan ziyade Kral taraf- tarı) olmuş; âdeta kendine mahsus usul ve nizamlar vazetmişti. Doktor Kapilyon, artık saraya uğramaz olmuştu. Abdülhamit, ken di doktorlarından (Rifat Paşa) yı sık sık gönderiyor; efendimizi mu ayene ettiriyordu. Fakat bu mua. yene, bir tedavi mahiyetinde de- ğildi. Rifat Paşa sadece geliyor: Beş on dakika Efendimizin yanında ka hıyor, onün vaziyetini görüyor; ilâç vermeden ve hiçbir şey tavsiye et meden çıkıp gidiyordu. Ve bundan da, artık sabık hükümdarın teda- visinden vazgeçilerek, kendi haline terkedil anlaşılıyordu. Vaziyet, bir müddet te böyle de vam etmişti. Artık Efendimiz; tar müânasile, mutlak bir süküna ter- kedilmişti. İşte bu sükün esnasın- da yavaş yavaş Elendimizin halin de bir tebeddül başgöstermişti. propaganda ku alâmetleri bir hayli eksilmiş Etrafındakileri tanımıya, ve on - lara gülümsemiye başlamıştı. Di- linin tutukluğu da bir dereceye ka dar açılmıstı. (Devamı var) LOKMA Harem ağaları demediğime tabii dikkat buyurmuşsunuzdur. Vaktile harem ağalarını getiren gemiler artık gelmez oldukları gibi, #aten - şükürler olsun, harem ve selâm - lık ta kalmadığından - gemilerin gelmesine hiç lüzum da yoktur. Es ki zamandan kalmış birkaç zavallı yı da istirahatlerinde bırakmak bor cumuzdur. Fakat harem ağalarının kalma- masına karşılık hadım ağaları dün yada gittikçe çoğulmaktadır. Bili yorsunuz ki, Avrupada ve Ame- rikada bazı memleketler türlü tür lü sebeplerle, insanları kısır etmek için kanım çıkarmışlardır. Yalnız Amerika Birleşik Devletler toprak larında, bu usul kabul edildiğin - den beri on alti binden fazla insa- na kısırlık ameliyatı yapılmıştır. Amerikada Kanadada bu usul bu- lunduğu gibi Avrupada İsviçrenin Vo kantonunda, Danimarkada, İs- veçte, Norveçte, Almanyada ve Fin lândiyada da kahul edilmiştir." Eskiden harem ağası yetiştirmek için kısırlık ameliyatı yapanlar ve harem ağalarını kullananlar me- deniyet dışarısında sayılırdı. Fa- kat bu zamanda kısırlık kanununu çıkarmış olan memleketler mede niyetin en ileri sırasında sayılır, Bu kanunları çıkarmak için gö8- terilen sekeplerin başlıcası deje - nere denilen insanların zürriyetini bıraktırmamak arzusudur. Bu arzu haklı olsa bile, maksadı tamam te min için yeryüzündeki insanların en az yüzde onunu kısır etmek lâ- sım olacaktır. Onun için şimdiden bize acayip gelen bu kanunların çok uzun zaman süremiyeceği zannedi- lebilir, Dejenere denilen insanlar için kesin bir esas bilinmeden böy Je milyonlarca kişiyi zürriyetten mahrum bırakacak kanunlara kar $ı, er veya geç, bir gün bütün dün yanın vicdanında isyan çıkması pek muhtemeldir. Böyle, bülüğ yaşına geldikten son ra kısır edilenlerde, erkeklik hor - İkalarının tescilini istemişlerdir. Bu EKONOMİ e i GUNLUK Toprak Ofis Kadrosu Toprak mahsulleri ofisi için hazır lanan proje bugünlerde Arkaraya götürülecektir. Ofis. reisi, teşkilât kadrosunu tamamlamıştır. Ofis te- gekkül ettikten sonra, Uyuşturucu Maddeler İnhisarının vazife ve faali- yeti genişliyecektir. Ayrıca bir sube haline getirilecek olan uyuşturucu | maddeler idaresi satın alınacak af. yonların ticari muameleleri, taahhü | data girişmek, afyon istandardizasyo nunu yaymak, afyon tahlil lâboratu- varları açmak, dahilde afyon alım fi- yatlarını tesbit ve beynelmilel afyon | piyasalarına göre Türk afyonlarının | fiyat hareketlerini koymak, soft de- nilen afyon yetiştiren mıntakaların mahsullerini morfin derecelerini tes bite lüzum görmeden müstahsilder satın almak gibi İşler bu şubeye alt olacaktır. Haşhaş ziraati yapacak mıntakalarda afyon sütü toplanması na müsaade edilecektir. Bu müsaa- de her senenin Temmuz ayında İcra Vekilleri kararile ilân edilecektir. Me Bizimle İş Yapmak İstiyorlar Son günlerde muhtelif memleket- lerin firmaları alâkadarlara müraca- atla kendi firmalarının mamulât ve masnuatının firma ve alâmeti fari- arada birkaç İngiliz firmasının da müracaatı üzerine tesçil muamelele- rine başlanmıştır... Tescilini isteyen ini bildirmektedirler. HEKİMİN © G35UY TLER iğ HADIM AĞALARI firmalar Türkiye ile iş yapmak arzu sunda bulunduklarını ve kendilerini 'Türk tüccarlara tanıtmak istedikleri N monları gençlikte işlerini görmüş olduğundan tip harem ağalarında ki gibi olmaz. Yâlnız, o da hepsin de değil, vücudün tüyleri, sakal ve bıyık düşer, Kimisinde şişmanlığa ziyadece istidat gelir. Bazılarında sinir rahatsızlıkları da bulunur. Bizim tarihimizdeki hadım Ali Paşanın hikâyesi Avrupalıların he kim kitaplarına girmiştir. Yirmi dört yaşındayken muharebede ya- ralanarak kısır kalmış olan bu meş hur adamın sonradan muharebe - lerde gösterdiği cesaret kısırlığın sinirler üzerine tesir etmediğini is- bat etmiştir. Zaten bazı acayip mez beplere uyarak kendi kendilerini kısır ettiren adamların da cesa » retle ve sakinlikle yaşamalarına ha Tel gelmez. Kısırlığın zürriyete mâni olacağı şüphesiz olmakla beraber, aşk arzu suna mâni olmadığına pek çok mi- saller vardır. Amerikada, ahlâksız lıklarından dolayı kadınlara mu - sallat olan canilerin kısır edildik - ten sonra, eski huylarına daha zi Tamamlandı i Zirant Bankası İle tüccar namına dün 460 bin buğday getirlimi nın yumuşak bi tüccar malları PIYASA dan bankanın malları 8,20 den ve tüccar malları 5,15 kuruştan veril» miştir. * Mühterif mıntakaların arpaların- dan piyasamıza getirilen 30 Bin beş yüz kileluk bir parti kilosu 1,14 ku- ruştan verilmiştir. On beş bin kile luk bir pami çavdar kilosu 4,20 ku. ruştan satılmıştır. Lİ Misir satışlarının durgunluğuna rağ men dün 45 bin kileluk bir parti sarı mışı? kilosu 4,15 ten 30 bin ki leluk Trakya küşyemi kilosu 6,30 ku ruştar, on beş bin kile yulaf kilosu dört kuruştan verilmiştir. sul tftik, 83 bin kilo yaş kile keten tohumu, 18 bin kilo zey- tinyağı, 8 bin kile beyaz peynir 3500 kilo ham afyon getirilmiş ise de he. nüz satılmamıştır. ..... ZİRAAT: Memleketin Buğday İhtiyacı Her nevi un yapılan buğday ve muhtelif hububatın bütün muamele. leri toprak mahsulleri ofisi tarafın- dan idare edilecektir, Memlekst ih- tiyacı ile ihtiyaçtan fazlasının ihra- cı, stok mikdarının tesbit ve arttırıl- ması ofis idare meclisi kararile tes- bit ve tanzim olunacaktır. Devletin bileüimle müessese ve dairelerinde, orduda, bütün leyli mekteplerde sar- e va olunacaktır. BORSA Rİ 15-17-1998 İ ÇEKLER ! | Lonara 623 | İ Nevyork 1579 | | Parin 3.4025 | İ Milâne 68013 | | Cenevre 202005 | İ Amsterdam #95175 İ Berlin 30.705 İ Brüksel 213875 İ Atina 4 İ Sofra 13975 | Prag 4375 | f Madrid 8.0221 Varşova 237326 Budapeşte 2 Bükreş 00173 j Pelema 28 | Yokohama 3637 İ Stokholm 3217 İ Moskova 23.873 ll gk ESHAM ve TAHVİLÂT i Türk Borcu 1, peşin 19.295 | Anadolu Demiryolu 1, TE peşin 40.60 | w yüzde 60 peşin 24.00 | Bank 10500 İHTİRA İLÂNI “Hararet mübeddili” ve 1810 ılı ihtira beratı bu defa mevkii fiile konmak üzere ahare devrü ferağ veya icar edileceğinden yade inhimak gösterdikleri görül- müştür. Eski Roma tarihinde de, yakışık W delikanlılara pek düşkün, zen - gin kadınların - sonradan çocuk dü şürttürmek külfetine lüzum kal - mamasi için - hoşlarına giden genç leri kısır ettirerek kendilerine 0- dalık yaptıkları meşhurdur... Erkeklik hormonunu çıkaran w- zuv hiç kalmadığı yahut pek küçül düğü halde aşk arzusunun yine de- vamına şaşmamalıdır. Çünkü vü- cudümüzde hormon çıkaran uruv- lar biribirlerine bağlıdır. işleme yince bir haşkası onun işini görür. Zürriyet olmaz, fakat ask arzusu devam edebilir... Erkeklik hormo nünun kısırlık olmadan, kendi ken dine azalması başka. O vakit ona bağlı başka hormonlar da hafifle- miş demektir. Ondan dolayı zayıf- yan uzvun işini görebildiği halde başka bir hormon uzvu da bulun- maz islip olanların Galatada Iktısat ha - ilân olunur. folunacak ekmeklerin, unların, mik- darı ihtiyaçların kâffesi ofis tarafın- dan temin edilecektir. Bu müessese lerde sarfolunacak (unların, ekmek- lerin ve afyon mürekkeplerinin fi yatları İcra Vekilleri Heyetinin ka- hakkında a- lınmış olan 10 temmuz 1934 günlü nında Robert Ferriye müracaatları SANAYİ : İpekli Kumaş i Ve Çorapların Kontrolü İktisat Vekâleti, ipekli çorap, ipek li mensucatın istandard nizamname- si hükümlerine göre, yapilip yapıl- madığını ve tesbit edilen fiyatlarla satılıp satılmadığının kontrol edil mesine çok ehemmiyet vermektedir. Bir müddet evvel, ipekli çorapların kontrolüne başlanmış ve nizamna- me hükümlerine uygun olmıyanlar hakkında tutulan zabıt varakaları Vekâlete gönderilmiştir. Vekâlet mü fettişlerinden Etem bugünlerde tek- rar şehrimize gelecek ve ipekli men- sucatın * kontrolüne © başlıyacaktır. Sun'i ve tabii ipeklerden yapılmış her nevi kumaşların kontrolüne baş lanacağı, piyasada derbal duyul muştur. Kumaşçılar şimdiden dâm- galanmış kumaşlarını gözönüne koy maya başlamışlardır. Ankarada Bir Fabrika Kurulacak Afyondan çıkarılan muhtelif tıbbi ve kimya maddelerini yerli olarak i- mal etmek için Ankarada bir fabri ka kurulacaktır. Bu fabrika, ham ve tıbbi morfin, uzvi asidlerle alkol ce- zirlerinin birleştirilmesinden husule gelecek eterler, Bikadit ve mürek - kepleri, Bilatik, Ekodal, Egonin, Tro pokokain gibi maddeleri imal edecek &r. Bu maddelerin İhraç ve ithalle- ri uyuşturucu maddeler şubesi tara” fından yapılacaktır. Fabrikanın ima lât ve satışları için İktisat ve Sihhi- ye ve Muaveneti İçtimaiye vekâlet- lerince bir nizamname yapılacaktır. Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu: 12 - 14, Sakızkaba- ğı: 150 - 3, dolmalık biber: 11-12, sivri biber: S-ki;-kır domatesi:-4-6, İsirik domatesi: 8-10, çalı fasulyesi 5-10 Ayşekadın: 9-11, yeşil fasulye: 8-10, semizotu: 1.50-2, patlıcan baş: 3-4. orta: 2-225, ufak: 1.-1.50, hıyar: 0.25-1.50. soğan: 3-4, sarımsak: 2.50. 4; pancar: 1.50-2; maydanoz: 0.40- 0.60 kuruş. Türbe eriği kilosu: 10-14, kayısı; 20-40, zerdali: 13-15, fındık: 8-10 şef teli: 15-30, vişne: 15-25, Mustabey armudu: 10-20 kuruş. Ecnebi limon 100 adet 200-100, karpuz Yenidünya baş: 40-50, orta 30-35, Ufak: 5-10, alacalı baş: 49-50, orta: 25-30, ufak: 5-10, kavun top- tan baş: 20-25, orta: 15-20, ufuk: 6 10 kuruş. Bol Miktarda Karpuz Geliyor İki gündenberi piyasamıza Bandır ma ve İzmir mıntakasından bol mik darda alacalı karpuz getirilmekte- dir. Getirilmekte olan karpuzların artması üzerine arabalarla mahalle aralarında satılığa çıkarılmıştır. Top tan fiyatların ucuzluğuna rağmen pe rakende fiyatlar karpuz başına 10 - 15 kuruş fazladır. Toptan 10 - 25 ku Tuşa verilmiş olanlar 25 - 40 kuruş- tan aşağı alınamamaktadır. Biyle tebliğ: tek göstererek 15/3/931 tarihinde sokağında 8 numaralı evde öldüğü İstanbul Emniyet Sandığı Direktörlüğünden : (938/939) Emniyet Sandığına borçlu ölü Bay Adü varislerine ilân yo- Bay Adil Beyoğlu Sarı Lütfu mahallesi Kançilarya sokak eski 20, 29, 24 yeni 18 numaralı kâgir bir apartımanın tamamını birinei derecede İpo- 10407 hesap numarasile Sandığımız- dan aldığı (8500) lira borcu 25.4.938 tarihine kadar ödemediğinden faiz, komisyon ve masarifi ile beraber borç (8618) lira 87 kuruşa varmıştır. Bu sebeple 3202 numaralı kanun mucibince hakkında icra takibi başlanmak üzere tanzim olunan ihbarname borçlunun mukavelenamede gösterdiği ikametgâhına gönderilmiş ise de borçlu Bay Adil Göztepede Ortabahar anlaşılmış ve tebliğ yapılamamıştır. Mezkür kanunun 45 inci maddesi vefat halinde tebligatın ilân suretile ya- pılmasını âmirdir borçlu ölü Bay Adil mirasçıları işbu ilân tarihinden iti- baren bir buçuk ay içinde Sandığımıza müracaatla murislerinin borcunu ödemeleri veya Kanunen kabule şayan bir itirazları var !se bildirmeleri lâzımdır. Mirasçılar ipoteği kurtarmazlar veyâhut başlıyan takibi usul dairesinde durdurmazlarsa İpotekli gayri menkul merkür kanuna göre Sandıkça satılacaktır. Bu cihetler alâkadarlarca bilinip ona göre hareket edilmek ve herbirine ayrı ayrı ihbarname tebliği makamına kajm olmak üzere keyfiyet ilân alunur. ui 1539)