10-7. 93g - RA; 3 slanımı Zorla Saltanat bir taraftan evlâ diğer taraftan da itanat dev kıbetle hıtam bu ordu. Fat- » son derecede $ ıstıraplara edemiyordu. N söylemek ho tamamlle kaybetmiş- çok anlatamadığı derdin alg arip. Çok zaman- ad ik yirmi dört saati te- müddet zar - vücudü şiddet- X, İnim inim inliyor - trk Kapilyon olmak üze A ai Mehmet Bey en, timer > e ve şe ile çelen ssir doktorlar, te- oh a oluyorlardı, Fa - ira ve tan, yalnız bu tedavi Pe Taşel İstanbülun en ileringi esli. hocalarından ve ii, “de medet umuyor; uçlar dolusu muska - Kdan ay Betirtiyoyd ht Hamit Efendi de sik sık İni 25 ” ziyarete geliyor ve her gideri, Biz, seni böyle “yük bir tee; 5 ie ssür eserleri WU $ö, seri bile görulmü Si P derecede meyus ve mü deri, “> Saray halkı, artık de- düşün; Yet biz Kün, acı bir haber Ma Şu haberi getiren de, elek) yenin kalfalarından (Şem i ş ei Felek g gelmiş; su loğruca Valde Sul i, gü ŞU Malâmatı vermişti: Baş, edardan araba vapu- tiktaşa geçiyormuş. Ve ç in iç tarafa açılan “nünde, yalnız başına, e ye ruyormMUş, Vapurda, R. ülkümet erkânından iki rd “nış. Bunlar, Şemsi Felek İh ,, 2“ Pencerenin öbür tara- Ütayy ç velerde oturmuşlar, niz, Püşüyorlarmış. Söz, E- kile, , v*ikal etmiş, Şemsi Fe- va muhavereye büyük bir iy, Anar rerek sessizce dinle - N Mierip Şu sözleri düyabilmiş: ik, N. İf) hasta, İfakat ümidi iy, FPacağız?.. an SPilabilir? Demiri, soğu- ve mek Müzi, *i, Mithat paşa da bu f5 t Amara, Tes Say Serme kle, Felek, pa müuhavereyi lde Sultan ev- ssür eseri gös - nki meçhul bir UVVet ve ilham almış 're bir celâdet göste - eli | <* €tmez ay Yük bir iz one, aday | 12 sa ik, deni "İz. di b 5 eN sağı STİ İstediler. Aslarımı Si ie makamına getirdi - gi ir Basil tahttan indirebi - iye Söyle, bile yapamazlar. İle ihti, mdi. Valde Sultan bu elli eş, MAİ ki, hem kendisini Na yi tek İLİ miügg, eN de harem halkı işti, ““t daha ümit vermek ley yg kat; Vi Onu Ya dlmiz vzi tesellisi de, bizim WE : a tahay, e e 9. üç gün devam etti, 78 hüm 1 bakılırsa, hem ker e bizler için asıl sal AE dey i Künden ibarettir, Veliaht Hamit Efendi de sık sık biraderini ziyarete geliyor ve her ziyaretinde “Ah birader! NCİ MURADIN HAYAJ | 0 e e A TAN ZIYA ŞAKIR Yazan: | | | | Biz, seni böyle mi görecektik?..,, diye büyük bir teessür eseri gösteriyordu Yani; tahta çıktığı günden, Sul - zizin ölümü ve kendisinin de hastalandığı güne kadar... O giln- den itibaren artık o yataklara se - rildi; saray da bir matemhane ke- sildi. Bu elemli günler, bizi yavaş ya - vaş felâkete hazırlamıştı, Onun için; Efendimizin tahttan indiril - mesi, Hamit Efendinin tahta geçi- rilmesi ve bizim Çırağan sarayına naklimiz esnasında, en küçük bir hâdise bile olmadı. Saltanatın değiştiği gün, hi şeyden haberdar değildik. Ancak © gün, öğle vaktine doğru atılan olabildik İlk patlıyan topları duyduğu - muz zaman, yangın var sanmıştıle! Fakat topların adedi (Yedi) yi ge- çince; korktuğumuz acı hakikatin zuhur ettiğini anlamıştık. Vülde Sultan; — Eyvahf.. Oldu, olanlı Diye haykırarak düşüp bayıl - mıştı. Bütün kadınlar ve hazine darlar, derhal Valde Sultanın o- dasında toplanmışlardı. Hepsi de, ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Yalnız eski ve tecrübeli kalfa- lar, derin bir tevekkül içinde bo- yunlarını bükerek: — Eh. İşte bu saraylar, birer gü vercinliğe benzer. Hiç kimseye mal olmaz. Bir kısmı çıkar, bir kıs mı girer. Haydi kızlar, yavaş ya- vaş toplanın. Diye, söylenmiye başlamışlardı. Aradan bir çeyrek kadar bir za man geçer geçmez, Raşit ağa ko- şa koşa gelerek: — Paşalardan mürekkep bir he yet gelmiş. Efendimizin huzuru - na çıkmak istiyorlar, Diye, haber getirmişti. Efendimiz.. Hangi, Efendimiz... Kimin huzuruna çıkılacak... O; ya tak odasında yine derin bir dalgın lik içinde idi. Ves Sultan, hemen yerin- der fırlıyarak; — Zinhar. Aslanımın huzuru. na çikmasınlar. Korku ile kendile- rine bir hal olur... Gelsinler, benim ile söyleşsinler. (1) Diye, bağırarak merdiven başı na doğru ilerlemişti. Adlarım, sonradan öğrendik. En eski vezirlerden Rıza ve Na - mık Paşalarla İstanbul kadısı Ha- lit Efendi, arkölarında Efendimi. zin başkâtibi Sadullah Bey ve Val de Sultanın kâhyası Salih Efendi olduğu halde, ağır ağır merdiven- den çıkarak Valde Sultanın önü - ne gelmişler. Kendisini biter birer eteklemişlerdi. Şu anda, (Valde Sultan) hk pâ- yesinden yine eski (Kadınefendi) FUJ /Söyleşmek), saray tabirince konuşmak demektir. lik derecesine sükut ediveren (Şev kefza kadın), başına örtülen sah a- sabiyetle çekerek yüzünü “kı miş, titriyen bir sesle; | — Buyurun. Diye, murıldanmıştı. Kadı Halit Efendi: | Elhamdülillâh.. Cümlemiz dini İslâm ile müşerref olduğumuz için, Cenabı Hakkın takdirine riza göstermekle teselli bulmalı ve na ili sevap olmalıyız. Diye söze başlamış. Efendimi- | iskat edildiğin int ehanda, (Afiveti ten | üyük Saltanat olamaz. İn- şaallâh, zatı hiimayunları tezce â- fiyet ve ifakat buyururlar da... (Devamı var) Birkaç gün oluyor, plâjlarda, güneş karşısında gördüğünüz n- zun boylu, kısa boylu vücutler ü- zerinde dahili guddelerin halini anlatmak için yazdığım yazılar 0- kuyucularımızdan bazılarının me- raklarına dokunmuş. Bunlardan bi ri, erkeklik ve kadınlık guddeleri iyi işlemedikleri vakit bunlara kar vw çareyi bildirmediğimden şikâ- yetçi Ya, bunları yazarak yaraları- mızı kurcalamamalıydınız, yahut ilâçlarını da beraber göstermeliy- diniz... Diyerek daha başka şikâyetçile- rin demek istediklerini hülâsa edi j Yor. Fakat, eğlencenin ucuzluğu” nu dayanamıyarak, plâj üzerinde hormon tetkiklerini incelemek İs- tiyenler daha çok, Bünlar da uzak tan tetkikin güçlüğünden dolay: bu işi daha yakından anlamak is- tiyorlar. Sözün kısası, iki taraf ta beni tenkit ediyor. Gazetede okuyucuların fikrine : tenkit te olsa - hak vermemek ka bil olamıyacağından ucuz eğlence yanlarının eksiklerini tamamla - maya çalışacağım. Ama, ücuz etin yahnisini tatsız bulan başka okuyu cular bundan sıkılırlarsıa günahı şi kâyetçilerin boynuna... Dahili guddelerin çıkardıkları hormonların bozukluğu yakından Basıl anlaşılı; Daha, insanın sesinden bile, Ka erkek olsun, bazılarının likten sonra da cocuk se kalır. Uzaktan duyduğumuz vakit bir çocuk söylüyor sanırsı nız. Söyleyenin yanına yaklaşınca çoruk olmadığını anlarsınız. Bu bal kadınlık, veya erkeklik gud- desinin iyi işlemediğine alâmettir. Kimisinin de sesi dumanlı gibi çi kar. Nezleli olmadığı vakitlerde bile - her zaman - boğuk konuşut. Bu da tiroit hormonunun bozuk olduğunu gösterir, . Erkek sesinin ince olması erkek lik guddesinin iyi işlemediğinden İsi İl DIŞ TİCARET: Almanya ile Ticarete Ait Bir Haber Yanlıştır Geçen gün piyasamızda bir hp- Almanlar, ithalât eşyasının yalnız yüzde 70 bedelini ş. yüzde 30 alıkoyacak ber dolaşmiıştı: verecekler, larmış. Eşya, nümüneye ve vasıf! ra uygun çıkmazsa yüzde 30 u zap tedeceklermiş., Bu haber, endişe uyandıracak bir mahiyette idi. Endişelerimizi orta- ya Koyduk. Dün Almanya sefareti istihbarat İmüişavirliğinden matbaamıza gönde. rilen bir meklupta haberin doğru ol- madığı, bu itibarla haber hakkında ileri sürülen endişelere de mahal bu | tunrfadığı izah edilmektedir. ODADA: Yeni Toprak Mahsulleri Standardı Toprak mahsüllerimizin hususi amelerle kontrol edilmesi ve standard işle odasında toplanmakta ola toplantı yapma: ardaki görüşmeli yon dü velki - te neticesi olarak tespit edilen mütale- alar dün sırt İğeler için lüzum g rim edilmiştir. Yar; apılacaktır. Bu top ihzari mahiyette tiftik üz pılan konuş şeklinde esaslı olarak görüşülecek - tir. alar W ii aşk Elektrik İstihlâk Vergisi İndi n çırçırını çıkartn sarfolunan elek rwele Pam fabri beher kilovat sas makta olan istihlâk vergisi indiril - miştir. Bu verginin her kilovat için en iki santim olarak tahsiline hükü- mstçe karar veri.miştir, k için rda an n den dolayı - tabii bilirsiniz. Sı bahar. mevsimini geçirmiş kadın: lardan bazılarının da sesi erkek se si gibi kalım olması, kadınlık gud- desi iyi işlemeyince kadın sesini dınlık guddesi iyi bile, kadınlık yine erkekliğe üstün olduğundan genç bayanlar davudi sesle mehtaba karşı gazel okuyun €n yine hoşa gider. Halbuki ince sesli bir erkek hâfız da olsa, ne de- diklerini bilirsi Tetkik ettiğiniz kimsenin sesi işitip hüküm verdikten sonra, söz- lerine | dikkat ediniz. Kimisi ko- lay, çabuk söyler, Sözünüze cabuk cevap verir. m tiroit gudde leri fazla işliyor demektir. Kimisi de ağır ağır ler, Size verdiği cevaplar tereddütlü olur. Hele birşey sorduğunuz, yahut a- zıcık öfkelendirdiğiniz vakit. verece ği cevabı birden bire bulamıyarak: Ben mi?. Diye kısa bir düşünceye varan kimseleri bilirsiniz. Bunlar da tire it guddesi nz işlediğinden süp et- memelisiniz. Bazılarının da sözleri muhtasar, kısa, cansız olur. Böyle söz böb- rek üstündeki guddelerin ve kara- ciğerin eksik işlediğini gösterir, İnsanın jestleri ve bütün hare- ketleri de guddelerinin haline gö- redir, Tiroit guddesi fazla işleyin ce hareketler birden hire ve acele olur, eksik işleyince ağır, isteksiz. Böbrek üstündeki gudde iyi işle- meyince hareketler de zahmetli o- lur ve eksik kalır. Hareketlerde beceriksizlik ipofiz güddesinin 6 şinde eksikliği gösterir. İnsanın duruşunda halsizlik, kendini bırakmak, böbrek üstünde ki guddenin ve ipoliz guddesinin iyi işlememesinden gelir. Yüzünü, gözünü oynatmak ta paratiroit guddesinin işini iyi görmemsein- dendir.. “ İçikmiştır. alın İş PIYASA Zirsat Bunk buğdayı ve bir mı sert olmak 250 bin k day satilmiştir. Yumuşuklar 5.28, eriler 5,20 kuruştan verilnuştir, adan sert buğ - w. piyn elmesi artınca, yü 1 düşecektir, * Arpa az gelmektedir. Yerli « kuruşa yük Anadolu Tekirdağ & k olan paları Bir Senelik Iktısadi Inkişaf ketimizin 937 senesindeki kkmda bazı ra - kamlar neşredilmiştir. Bu rakamlar, memleketin geçen yılda eriştiği inki- afhalarını göstermeleri itibarile mühimdir. Bunlara göre; Krom ihracatımız 936 da 149.642 ton iken 937 de 198.459 tona yükselmiştir. Çinko ih- da tondan 25.118 tona ğli kömür havzasında istihsal 936 da 2.209.000 iken 937 da 2307 bin tona çıkmıştır. N Vekâleti tarafınan takip e dilen navlun ücretlerini ucuzlatma siyaseti ve hatların genişlemesi çok iyi neticeler vermiştir. 936—37de hayvan nakliyatı 414786 başa yük - eşya (o nakliyatı racatı selmiştir. 3.109.34 yolcu ( nakliyatı de, yüzde yirmi artışla 2103 milyon liraya ba- liğ olmuştur. İthalâtımız 114.36 mik yon, ihracatımız da 137.99 milyon Uradır. Thruç mallarımızın beher kilosu - nun vasati ihraç fiyatı bir sene ev- vel 8,6 kuruş iken 937 de 10,1 kuru- şa yükselmişti Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu 22—23, Sakız kaba 41 250—3, Dolmalık biber 14—15, kır domtesi 56 sırık domatesi 10— 12, sivri biber 1014, çahı fasulye- si 5—7, ayşekadın 10—11, yeşil fa- İsulye 5—8 semizotu 1.25—1.50, yap rak 9—10 soğan 230.3, sarmısak 3 kuruş. Pancar demeti 1,50— 0,40 0,60, dereot ne 0,40—0,60 kur Türbe eriği kilosu 10—18, K 20—60, Zerdali 8—12, şeftali vişne 18—22, akçe armudu : Mustabey armudu 15—20, üzüm fi- 2, maydanoz 0,50—0,75, na - 1s 5 : 338 ÇEKLER Açılış Kapanış sa 6 120.175 1281613 3405 660 20535 60.56 Milâno Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel Atina ESHAM ve TAMVİLÂT : İ Türk bareu E peşin | Ankara Sizorla A. Ş. 19.10 1908 | 1625 125 | i Makam Iktisat Vekili Sergi Yerini Tetkik Edecek Yerli Mallar sergisi için yapılan projenin dünden itibaren tatbikine anmıştır. Hazırlanan eye göre, her iştirak edecek? firmanın yer leri tevzi olunmaktadır. Son güne kadar bu tevzint devam edecektir. Henüz yerli tutmamış olanlar çin, ihtiyaten bir kısım yer ayrılmış sa da bu yerlerin de bu hafta içinde kapatılacağı söyleniyor. Büyük pav- yonlar yapacak olan bankala: &sseler geceleri de işçi için alâkadar makam etmişler ve elektrik tesisat rulmasını istemişlerdir. Iktısat Ve- kili Bay Şakir Kesebirin yarın sergi yerini gezmesi muhtemeldir. — —v SANAYİ : Fazla Yapıda Çimento Kâfi Gelmiyor Şehrimizde bir çimento buhranı haber doğru ve mü- uştırmak olduğuna dair verilen değildir. malümata göre; İnşaat mevsimi do- layısile sarfiyat artmıştır. Fabrika - lar ihtiyacı süratle karşılıyamadığı için, piyasada fazla çimento buluna- mamaktadır. Maamafih fabrikalara verilen siparişler zamanında teslim e- İdilmektedir. Anadolunun muhtelif mıntakalarına çimento gönderilmek- tedir. Her tarafta imar işleri devam ettiği için, fabrikalarımızm istihsa - lâtı bütün bu mintakaların istekle - rine cevap verememektedir. Sivasta açılacak yeni bir çimento fabrikası işe başlar başlamaz şark mıntakası - nın ihtiyaçlarını Sivas fabrikası te - min edeceğinden, İstanbul fabrika « toları şarka kadar git Alâkadarlardan aldığımız larının çimu ecektir. Bir Mevsimde Ihraç Edilen Kuru Üzüm Haziran ayından İtibaren Ege mıntakasına yağmur düşmemiş ol - makla beraber, toprağın kâfi derece- de ratıp bulunması, bağları şimdilik kuraklık tehlikesinden kurtarmak - tadır. Bu sıralarda ya, yağmur ların bağlar için fayda temin edeceği şüphesizdir. Tlkbaharda müsait bava İ şartları altında af etmiş olan bağların hali hazırdaki görünüşe na- İzaran mahsul va: ink ti iyidir 1937 sezonu rekoltesinin 42 bin İtondan ibaret olduğu tahakkuk et - Mev: başlangıcından ran 1938 sonuna kadar dış mi 3zi- ilkelere 36.000 ton kuru üzüm ihraç edilmiş tir. Bundan 18.000 tonu / ya, 6.000 tonu Tng Hollandaya, 1.00 tonu Belcika- ya, 1.500 tona It a ve 1800 to nu İtsiya tarikiyle orta Avrupa mem leketlerine gönderilmiştir. Yunanistanın bu sen ait kuru hakkında $ön gelen haberler şu merkezdedir Ilkbaharda len Girit Sultani zamanlarda bağ üzüm istihsal vaziy 00 bon tahmin edi. a arız olan mil - diou hastalığı dolayısiyle zarara uğ- ryarak ii ritten maada diğe larını da müteessir Şimdiki görünüşe nazaran Yunanis. tanm 1938 rel itibarile tahmin vaziyeti şöyledir: | Girit adası 11.500, Peleponez 8.000, Diğer mıntakalar 3.500 ton başlanan Sultana rekoltesi 55 bin ton e da tahmin ediliyor Kaliforn koltesi hakkında henüz tahmı kamlar mevcut almamakla beraber mahsulün normal bir durumda ol - duğu haber verilmektedir.