#rAy, tam münasiyle neşeli bir düğün evine benziyor- , ees, —derecesine güre— RE günleri, karanlık. bir g gece- ip edeceğini, hiç kimse ak- iyordu. baki, (Valide Sultan) “dan, i kız) a kadar ikbal neşe- #ermest olan şu saray halkı- Sözleri önünde, ibrete şayan dersler geçiyordu. İlan Azizin, saraydan bir tür- hâk istemiyen İnatçı kadın Mfaları, kollarından tutulup atılmıştı. Ve atılırlarken de, | ©n tırnaklarına kadar arana- | armaklarındaki kalarına kadar, ziynez eşya- sai yn peleri varsa ellerinden P gil Kibir ve azame- disina etik kulplu bir fin- © kahve verildiği zaman hün ihgür ağladığı işitiliyordu. p 73. Son derecede hasta olan laci kadın, (Fer'iye sara- a türülmek için sedve ile makledilirken, üstüne ör- iş 9lan (Şal) in çekilip alındı- yi eniyardu, e sarayda altınlara, el- pırlantalara garkolarak ai Mike bu sofalarda sali- b seleşplar, pri arlalarmdeki ele kaluşlar; arlık bun- iğ nerede yatıp. ne yiye- iliği düşünüyorlardı. ei (Pertevniyal Sultan) ın ir odası açılmıştı. Bura- kiz sandık altın ile dört san ahvilâR) © çıkarılmış. ni > beherini, sekiz rmıştı. Aklımda yalan kite, Tiz sekiz sandıkta" (beş Yirmi okka altın) olduğu- Mlüyorlardı ” “ir, eski Velide Sultanın ke Serveti idi, Saltanat haneda- a göre şimdi bunlara, tdişah tevarüs etmişti. Hal- ye dimize de (mutlak ola- d , Miyet) eden, validesi idi. Muazzam servet, artık * yeni Valide Sultan'ın işti, dairesi, bir alın ve el â, İleri haline gelmişti. Yeni Bn ed) ler, yeni hazinedar eler ve kalfalar; kendile- | in'am ve ihsan edilen m takıp takıştıra- ta birer. geline benzemiş- yle gi — E 5 #ndimizin eülüs günündeki emi. Lİ tabliliği, ertesi gün Meşesi yerine gelmişti. * çok tabi bir surette geç ox, Yapılan şenliklerden adar sersemlemişti ki, MseYi görecek halde de- in haj het gün, yine efendi- Bim di * bir ağırlık ve düşün- » Ve o sabah 'mabeyin , Ni madan evvel valide ni BARA uğrıyarak Hüseyin van, > ile arkadaşlarından Me, Mn Eh in İstibdadından kur- İm, Simdi ge bunların ellerine n çi İKİ tlmiygi, İl vu örüp Maksat, ne idi?. | Bear Tabi X, Öğrenmek mümkün a ne birşey varsa; adadan, Efendimi ekeklik gelmişti... or çıkacağı 2a- NI şo Seraskerin gelip Tduruyordu, Eğer IRA.SAN SARAYINDAŞBYIL ESİNCİ MURADIN HAYATI i 1i j Yazan: ZİYA ŞAKİR eşheri Haline Gelmişti — Eh, Velinimet.. Gözün aydın.. Amcan sizlere ömür... geldiğini haber verirlerse, derhal rengi uçuyor ve kaşları çatlıyor... Haremden çıkmak İstemiyordu.. Hattâ bazan, eline Dürbününü alarak diğer taraftaki pencerenin önüne oturuyor; Salacıktan gelen kayıkları gözden geçiriyor. Hüse- yin Avni Paşanın beş çifte yaldızlı kayığının saraya doğru geldiğini görür görmez, âdeta tevahhuş ese- ri göstererek: — İşte.. Yine geliyor. Diye; elindeki dürbünü yanına bırakıveriyordu. (gin Azizin tahtlan Indiril- diğinin beşinci gününün ak- şamı idi. Vükelâ kayıklarından bazılarının, Hüseyin Avni Paşa yalısna gidip geldikleri, efendi- mizin nazarı dikkatini celbetmişti. Ortalık karardıktan sonrada yalıda her gecekinden fazla ışık- lar görülmüş, bu hal efendimizi büsbütün şüphelendirmişti. Evvelâ (Dilberengiz) kalfaya: — Hüseyn Avni Paşanın yalısın da bir şeyler oluyor. Bir adam 1 derip tahkik ettirseniz. Demişti... Fakat tam bu emir tatbik edilec»# zaman, bu arzu“ dan vazgeçmişti. Hastalık, nasıl başladı? Ertesi gün, mutat olan saatler- de uyanmıştık. Sabah namazları- mızı kıldıktan sonra, o günkü ilk işlerimizi yapmıştık. Bu esnada; — Fer'iye sarayları tarafından bir takim kadın feryatları duyulu- yor. Diye, garip bir haber almıştık. Bazıa'rı bu gürültüyü, Sultan Azizin şımarık ve çılıpın saraylıla. rının İsyan ettiklerine atfetmişler. di. Bazıları da: — Dördüncü kadın hasta idi ya. mutlaka. avallıya bir hal oldu. demişlerdi, Müteesir olmasın diye, efendi. mizi bu vaziyetten haberdar et- memişlerdi. Biraz sonra, efendimiz giyin- miş, kuşanmış. Mabeyn dairesine geçmişti. Mütadı veçhile orada kahvaltı edecekti. Aradan bir eev»ek, yirmi daki. ka kadar geçmeden; — Efendimiz biraz rahatsızlaş- miş b Diye bir haber gelmişti. Velide Sultan, bu ani rahatsız- liğın derecesini anlamak için ma- beyn kapısına adam göndermişti. Ayni zamanda merak içinde bulu- nan başhazinedar ile Hünkâr kal. faları da' kapının önüne birikmiş. Jerdi. Mabeynden bir müddet cevap gelmemişti. Sonra musahiplerden Amber ve Raşit Ağalar gelerek: — Merak edecek birşey yok. Kahvalti ederlerken. kendilerine hafif bir baygınlık geldi. Doktor Kapilyon, ilâç içiriyor. Biraz İsti- rahat buyuracaklar. Valide Haz- retlerine, böylece arzedin. Ortalı- ğı telâşa vermeyin, demiş'erdi. Fakat bu sözler, Valide Sultanı tatmin etmek şu tarafa dursun, bi- lâkis ona büsbütün bir merak ve halecan vermişti: — Kızlar!,. Çabuk bir şal verin. Gidip aslanımı göreyim. Diye bağıra bağıra mabeyin ke- pısına İlerlemişti. İşte tamo 2x- man: — Efendimizi içeri getiriyorlar. Dive. bir haber gelmis. Arka- dan da, musahiplerin ve ağaların: — Destur.. Destur. Sözleri işitilmişti. Efendimizin sırtındaki ceketi çı karmışlardı. Uzun bir kanapenin üstüne yatırmışlardı. Kanapeyi, her tarafından ağalar ve hademe- ler tutmuşlardı. Ağır ağır içeri ge- tiriyorlardı. Bunların başlarında, doktor Kapilyon da vardı. (Devamı var) Tbraç edilecek Arpa Tipleri Tesbit Edildi Arpa mevzuu etrafında *üccarları- muzla devam eden görüşmeler bitmiş “e. Dün son bir toplantı yapılmış ve bütün ihracatçılar hazır bulunmuş tur. Hazırlanan esaslar tesbit edile- beşte Ticaret odasında yeniden top-| lanilacaktır. Bu toplantıda arpa ön projesi okunarak imza edilecektir. Ha zırlanan esaslara göre içinde ecnebi maddeler! yüzde beşten fazla olan ar- paların ihracı menedilmektedir. Ar paların nevilerine, terkiplerine, renk | lerine göre muhtelif dereceler tesbit edilmiştir. B'ralık vasıfları haiz arpa- lar ayrıca birtakım takyidata ve ana- Jize tâbi tutulmak şartile ve bu isim- le ihraç olunabilecektir. Bi sıfları gösteren, fakat bu isimle gör- derilmiyecek olan arpalar yayla ve 0- vada yetişmiş olmalarına göre, iki ay rı sınıfa ayrılmıştır. Yayla malların-| dan beyaz arpaların içindeki ecnebi imaddeler ve unlu maddeler nisbi İne, hektolitre, ve diğer evsafına gö- Te, ayrıca on tâli dereceye ve ova ar- paları da yedi tâli dereceye ayrıl- mıştır. Bunların her biri bir numa-| radan başlıyarak numaralı olarak ta- hınacaktır. Bu İki sınıf haricinde ka- lanlar dahi ayrıca arpa adiyle bir si- nıfa konulmuştur. Bu sınıf ta ayni e- İsaslar içinde birden alti numaraya kadar derecelere ayrılmıştır. Siysh arpalar da ecnebi maddeler bakımın- den ayni kontrole tâbi olarak Mikset adiyle ihraç olunabileceklerdir. İlk Mersin Buğdayı Satıldı Mersin mımtakasının yeni mahsul buğdaylarından ilk parti piyasamızda satılmıştır. Satılan sert buğday ci: lik va sinden 100,000 kiloluk bir kısımdır. | Mersinde teslim şartile kilosu 4,10 ku rTuştan verilmiştir. Polonyadaki Sergiye Çağırıldık Polonyanın eski Lemberg, yeni Li- vof şehrinde Eylülün üçüncü günü beynelmilel bir sergi açılacaktır. Ser- giye Türk tüccarları davet edilmiş- lerdir. ri DÖÜİLERİ SICAK VURMASI Güneş vurmasından başka, bir de, sıcak vurması vardır. Bu da yine en ziyade yazın güneş altında olursa da bu türlü vurmada güne- şin yalnız sıcaklığı tesir eder ve, güneş olmıyan yerlerde de yalnız sıcaklık insanı vurarak ayni alâ- metlere sehep olabili; celeyin cam fi Ateş karşısında çalışın cak vurmasına tutuldukları gibi, kışın en soğuk ve hiç güneşsiz bir günde otuz dereceye kadar ısın - muş kalorifer yanında sıcaktan vu- rulanlar da olur. Ondan dolayı gü vurmasile sıcak vurması başka hezil seylerdir. Alâmetlerinin ba- zıları benzese hile ikisini de ayırt etmek lâzımdır. Yüksekçe yahut deniz kenarın- da, azıcık olsun rüzgârlı yerlerde insanı sıcak vurduğu pek nadirdir. Oralarda güneşin verdiği sıcaklık nekadar çok o tır. Sıcak en da. çukur yerle insana doku - nur. Oralarda bile teker teker ve biribirlerinden uzakça yürüvenle- rin sıcaktan vurulmaları güçtür. Çünkü insanın fazla sıcağa karşı, vücudünde fazla hâsıl olan hara- reti muhitine vermek vasıtası var dır. Yalnız başına vadi icinde, bir çukurda bile olsa vürudünün fnz- la hararetini çıkarabilir. Yanı ba- şında, pek yakınında başka bir a- dam bulununca ikisinin çıkardık- ları sıcaklık biribirine katılarak i- kisi de sıcaktan vurulurlar, Sıcakla birlikte rütubet olunca insanın sıcaktan daha çabuk ra - hatsız en bilirsiniz, Bunun gibi, çalışmak, yorulmak ta sies- Kın daha çabuk durmasına sebep olur. Güneşte yahın sadece sıcak- ta oturan bir adam 32 dereceye ko layca tahammül ettiği halde, çalı şan yahut sicakta yürüyen bir a- dam için 25 dereceden yukarı si- caktan vurulma tehlikesi görü - 'nür. Sıcak vurmasında fazla giyimli olmanın, çok yedikten sonre yola çıkımı , hele pek soğuk içmenin, bir de e ve akelğerde hastı bulunmasının büyük tesirleri v. dır. Sıcak vurması, ve yahut eski ta birile güneş vurması, ağır bir söz se de sıcak her vurduğunu mutla- ka ağır surette vurmaz. Birçok- ları yazın güneşten ve sıcaktan ra- batsızlığı hafif surette geçirirler. Az, çok bir haş ağrısı, birkaç saat de vücut hararetinin artması... Kİ misi biraz daha ziyade rahatsız ©- Tur; Yine baş ağrısı, fnkat onunla birlikte gözler aydınlık görmek is temez. Yine vücutta ateş, bu da on iki, nihayet yirmi dört saat sürer, Sonra hepsi zeçer. Bazısında ateş daha yüksek olur ve daha uzun sürer, Mide ve bar - saklar bozulur, uzunca bir hasta- Sıcak vurmasının ağır şeklinin alömetletini duymuşsunuzdur. Ne- ticesinin de nasıl olduğunu bildi- Zinizden onu tarif edecek değilim. Yalnız. sıcaktan vurulmuş biri- ne tesadüf ederseniz ve onu kur - tarmak işi size düşerse, onu müm kün olduğu kadar serince bir yere kadırarak göğsünü, bağrını sark havalandırmayı ve yüzüne, boy- nuna, göğsüne serince su dökerek friksiyon yapmayı unutmayımız. İ GÜNLÜK GUNLUK : ; ; ; ; rek Salı günü öğleden sonra saat on tir, Reyaz musırlar 4.15, seci mı * * * : İ buklu ceviz ge! PIYASA Ziraat Bankam yumuşak buğday- larından yüz elli bin kilo 8,28 kuruş- tan, sert buğdaylardan yüz altmış bin kilo 5,20 kuruştan satmıştır. Tüccar malı Trakyanın Tekirdağ nerti 4-5, çavdarlı buğdayından 15 bin kilo 5,11 kuruştan vezilmşitir. * Piyasımıza 12 bin kilo şavfar gel miş ve kileru 4.20 kuruştan veri lar, 420 kuruştan müşteri bul tur, * Borsaya erredilen Ürt bin kilo He. tik satılmamıstır. 18 bin kilo Trakya malı yapak Hflose 68.20 - 61 kuruş â- rasında ve Avmdola malları 45 - 48 Wurustan satilmiştir. Keci kıllarını An.R9 A İyinet telin eremieter. .a.anaasasanz RE İHRACAT: Avustralyaya 6160 Kilo Fındık Sattık Bu hafta içinde satilan fındık ve cevizin miktarı geçen haftadan biraz fazladır. Mudanyadan 900 kilo Xa- iş ve kilosu on ku ruştan Satılmıştır. Fatsadan getirilen 500 kilo iç ce- vize henüz talip çıkmamıştır. Viya- naya 14675 kilo kabuklu eeviz ihraç olunmuştur. Giresunun iç fındıkların dan 5040 kilo Borsada kilosu 53 ku- ruştan ve Akçekoca iç fındıklarından 1120 kilo 53 ten, Ünyenin iç tombul- larından 5040 kilo elli bir kuruş on paradan verilmiştir. Nevyorka 7040, Suriyeye 5040, Afrikaya 2000. Avus- tralyaya 6160 kilo iç fındık ihraç o- lunmuştur. Piyasamızda 5000 kilo iç ve 10 bin kilo kabuklu fındık stoku mevcuttur, Yumurtalar İçin Ölçü Kutusu Yapıldı İktisat Vekâleti tarafından bir yü- İmurta ölçü kutusu yapılmıştır. Yu- murtaların ihracında boylarını ölçe- cek olan bu kutu muhtelif büyük- lükte gözleri havidir. İhraç olunacak yumurtalar bu kutudaki gözlere gi- rebildiği takdirde, o gözün hacmine göre yumurtanın büyüklüğü tesbit edilecektri. Tecrübe için yaptırılan bu kutu istenilen neticeyi verdiği tak lacaktır. ŞARKIŞLADA:, Baharözü Köyünün Yolları Tamamlanıyor Şarkışla (TAN) — Deliilyas nahiye- sine bağlı Baharözü köyünde iyi ça- İlişmalar vardır. Zaten güzel yaratıl- mış olan bu köydeki 98 ev, beyaz be- dana ile badanalanmıştır. Yollar kal- dırımlanmaktadır. Mevcut üç sınıflı ri tamamlanmaya çalışılıyor. Bahar. özünde, oldukça güzel halılar, heybe- ler, kilimler de dokunmakta ve bun- İar etrafta iyi rağbet bulmaktadır. Bunlardan başka koyun ve meyve de ihraç ediliyor. Köyün 551 nüfusu, güzel hsvası, nefis ve bol suları vardır. Feryadi is- minde bir halk şairi de bu köyde otur makta, sazile şiirler söylemekte ve köylü üzerinde iyi tesir bırakmakta- dır. Epesiye Köyünde Çalışmalar Şarkışla (TAN) — Deliilyas nahi- yesine bağlı Epesiye köyünde yakın- da bir ilkmektep ve köy odası yapıl masına çalışılıyor. Köylünün parasi- İle köyün içinde müteaddit çeşmeler | yapılmıştır. Köy muhtarı Ali Kılıç, İbütün yolları güzel kaldırımlı bir ha- le getirmeye çalışıyor. Bütün evler be yaz badana ile boyanmıştır. 137 evi ve B50 nüfusu olan Tepesi- ye köyünü, Kanak deresi adı altında birleşen birkaç su ihya etmiş gibidir. Arpa, burçak, mercimek istihsalât ve ihracatı çoktur. Köy civarında birkaç höyük vardır. Buralarda araştırmalar yapılsa eski eserlere tesadüf edilme- si ihtimali vardır. Tabii manzrrası kendisine mahsus bir güzellik taşı- dirde, yumurta ihracatında kullanı-! ilkmeklebin ve köy odasının eksikle-: Şe ve JANAYI z Konserveciler Vergiyi Fazla Buluyorlar Şehrimizde meyva, sebze ve balık konservelerini imal edenler dün bir toplantı yapmışlardır. Konserveeller müesseseleri için konulan muâmele vergisinin, zaten gitgide küçülmekte olan müesseselerini,,büsbütün kuvvet ten düşüreceğini ileri sürmektedirler. Tadil olunan muamele vregisi kahu- nunda konserveciler yüzde on mua- ) mele vergisi ile mükellef tutulmak- tadırlar. Beş beygirden küçük işleti- ci kuvvetle çalışan imalâthanelerden şekerlemeciler, pastörize süt yapan- lar, kutucular, reçel yapanlar mua- mele vergisinden istisna edildiği hak de kendilerinin bu vergiye tâbi tutul- malarını doğru bulmamaktadırlar. Bu nun için Ticaret Odasına müracaata karar Wee SERGİLER : Çikolatacılar da Sergiye Geliyor Sanay Birliği Sergi Komitesi bu- günden itibaren Galatasaray lisesi bi- nasıma nakletmiştir. Birlik idare he- yeti dün bir toplantı yaparak sergi hakkında son kararlarını vermiştir. Bugün Galatasarayda sergiye iştirak edeceklere ayrılan yerler tevzi olu- nacaktır. Çukulatacılar da sergiye iş tirak için aralarında bir toplantı yap- maşlardır. SEA gi BORSADA : İdare Heyeti Seçimi | Başlıyor Ticaret ve Zahire Borsasının ayın on beşinden itibaren yeni idare heye- İt seçimine başlanacaktır. Ticaret ©- dasına Borsadan mektup yazılarak 86- çim için malümat verilmiştir. Seçe- ceklerle seçileceklerin listeleri borsa- nın holüne asılacaktır. Bu ayın otu- zuna kadar reyler atılmış olacaktır. Azalardan yedisi tüccarlar arasından seçilecek, ikisini Ticaret Odası seçe- cektir, İ Borsaya yazılı tüccarlar, yeni ida- re heyeti azalığına seçilecekler için, şimdiden görüşmelere başlamşlardır. Halde Dünkü Satışlar 'Baniye: *26-28, dolmalık biber 15- 16, sivri biber 10-17, sakız kaabağı 2- 2.50, kır domatesi 7-8, sırık domatesi 1011, çalı fasulyesi 5-8, Ayşekadın 10-11, yeşil fasulye 8-9, Semizotu 1.50-2, yaprak 9-10, soğan 2-2.50, sar mısak 2-350 kuruş. Enginar adedi: 1-5, patlıcan baş 2. 2.50, orta 1-1.50, ufak 025-075, hı- yar 0.25-1.50 kuruş. Pancar demeti 1.50-2, maydanoz: 0/40-0.60, dereotu 050-075, 0.40-0.60. kuruş. Kiraz Kilosu 5-12, türbe eriği 8-16, ağaç çileği 35-40, kayısı 20.50, zer. dali 7-15, şeftali 7-25, vişne 15-25, ar mut akçe 14-30, dut 6-10, ecnebi Ji- mor 100 adet 200-250, karpuz yeni dünya baş 25-35, orta 15-20, ufak 5- 10 kuruş. KONYADA : Mezbeha Yapılacak Konya (TAN) -—- Kadın Hanında, kasabadan 270 metre uzakta, dere kenarinda fenni bir mezbaha yaptır tılacaktır. Bunun için 3651 lira ay- rılmıştır, nane a VANDA : Havyarcılık Genişletilecek Van (TAN) — İktisat Vekâleti ba- hkçılık şubesi direktörü Kemal bu- Taya gelmiştir. Van gölündeki: balık- lardan havyar istihsal için tetkikler de bulunmaktadır. Şimdi de havyar istihsal olunmakta ise de maksat, bu nu arttırmaktır. A ele ağn yan köyün “Uçurum” denilen mevki. inde bir su çıkmaktadır, bu su © ka- dar soğuktur ki kolayca içmek - kün değildir. Tr e MN e EMME Sind