5 M.SIFIRIN MU MATIRAKL YE ia ——— ei Lİ >. <p ra.) Yazan: M. SIFIR Başçavuş Kazdığı ngiliz Başçavuşunun elinden kendimi ve dosyaları kaçır- mak için koşarken sucuk gibi ter- lemiş ve çök yörülmüştum. Terimi silerken başımı kaldır- dım, geldiğim tarafa baktım. Be- nim de rengim attı: Başçavuşun Nemikos ve bir Osmanlı polisi ile Ve koşar sdımla bulunduğum yere doğru ilerlediklerini gördüm, U- ğursuzluğu o vakit bende bütün münasiyle tasdik ettim. Vaziyet tehlikeli ve kurtuluş imkânı azdı. Gerçi arazi biraz ârızalı idi. Fakat çıplak olduğu işin kaçarken ve ko şarken görünmek ihtimali çoktu. Aramızda ancak iki yüz metre ka- dar bir mesafe vardı. Hendeğe sıç- Tayıp çıktım. Biraz gerimde yığılı duran gübreleri eştim ve dosyaları içine yerleştirdim. Yüksek bir bö- ğürtlen çalısının arkasına upuzun yatarak gizlendim. Kendimi talih ve tesadüfün lütfuna terketmiş- tim. Kalbim çatlıyacak gibi çarpı yor, nefesim tıkanıyor. Akıbetimi bekliyordum. Kararımı Göziçi: Bu vaziyette tutulmak netice iti- bariyle mezarımı kendi elimle kâz mak demekti. Hayatımı biraz pa- halıya mal decektim. Üzerimde iki otomatik golt tabancası vardı. İki. #ini de çıkardım ve ateşe hazırlan» dım. B u vaziyette epeyce kaldim. Çalılatın arasından görebil- diğim yerleri gözlüyor ve kulakla- rımın bütün hassasiyeti fle etrafı dinliyordum. Birşey görememiş ve işitmemiştim. Uzandığım yerden sürünerek biraz ilerledim. Çalıla- rın arasından bir göz daha attım. Polisler ve Nomikos otuz kırk met Te kadar aşağıda yüksek bir nokta da duruyor ve gözleri ile ilerileri- ni araştırıyorlardı. Bekledim. Bir iki dakika sonra Çiftik Parkına doğru koşmıya başladılar, epeyce de uzaklaştılar. Fırsattan istifade ile ben de paketi çıkardım, onların aksi tarafına, yani Harbiye yemek- hanesine doğruldum. Hem yürü- yor, hem de toz içinde kalan üstü- mü temizliyordum. Caddeye yak- laştığım zaman kendime iyice bir çekidüzen yermiş ve mümkün ol. duğu kadar temizlenmiştim. Ne de olsa içime şüphe ve korku girdi için çekine çekine yürüyor, ve kam: kolluyordum. Böylece Har- biye tramvay durağına geldim. Boş bir otomobil yoktu. Pangaltı tarafından gelen tramvaya atla- dım. Ancak o zaman geniş nefes aldim. Tehlikeyi odakika için stlat muştım. Pansiyonuma geldiğim zaman bile yüreğimin çarpıntısı devam e- diyordu. Takip edilmek ve tutul- mak korkusu içimden çıkmıyordu. Bütün ihtimalleri düşünerek elbi- selerimi değiştirdim, dosyaları köl tuğuma sıkıştırdım, “sokağa fırlas dım. Yirmi dakika sonrü Esat Be- yin gizli odasında idim, Dosyaları verirken geçirdiğim tehlikeyi, No mikosun uğursuzluk hikâyesini an lattım. Esat Beyin yüzüne bir hü- zün çöktü; — Çok yazık, dedi. Nomfkosun başına bir felâket gelirse acırım. — Allah korür. Ben bunu gelişi güzel bir teselli diye söylemiştim. Fakat çok garip tir ki dediğim gibi oldu. O gece pansyonda Yusuf Beye o gün at- Yattığım tehlikeyi anlatıyordum. — Nomikosu, pek merak ediyor dum, dedim. Müştak Efendiyi bi- raz evvel evine gönderdim. Baka. hım ne haber getirecek. özümü bitirirken kapı birden Cüce boyu ile, yüzü ile Nomikos ka- pıda dikildi. Sevincimizden iki ar- kadaş bağırdık: — Geçmiş olsun, Nomlikos. Güldü. Neşe icinde cevap verdi: — Yalnız bana değil hepimize geçmiş olsun. Büyük bir tehlike atlattık. Ya tutulsaydık ve dosya- lar da üstünde çıksaydı, halimiz ni Düşüyor ce olurdu? İnanınız'kl seni de, be- ni de hiçbir sual sorulmadan bu akşam ölmüşlerimize kavuşturut- lardı. Merakla sordüm: — Başçavuştan yakanı nasil kur tardın? Asıl önü anlat, Nomikox elini göğsüne vurdu: — Ah, dedi. Bereket versin Al lah babaya, O kurtardı, p< Şakayı bırak ta doğrusunu söyle ne oldu? — Ne olacak? Seni tutacağım di ye koşa koşa tıkandı. Çiftlik Par- kına inen toprak yolda can verdi. — Ne diyorsun. Ya sonra? — Sönrası var mı? Sizin polis ile karargâh kumandanına gidip işi anlattık. Birkaç neferle sıhhiye çavuşu gitti, teskere ile aldı, getir- di. Bu akşam karargühta son defa olarak misafir, yarın da bizi sok- mak istediği kara toprağa kendi gi recek. — Karargâh kumandanı size bir şey söylemedi mi?., — Söyledi. Başçavuşu tonçu bey giri gibi dörtnala ve tıkanıncıya kadar neye koşturdunuz? Diye sor du. Ben de: “Şüpheli bir adam gör- dük. Kaçıncn arkasından koştuk, Bu sirada başçavuşun nefesi tıkan dı. Şüpheli adam da elimizden kaç ta,, diye anlattım. Bü hikâyeyi hatırladıkça heye- canla titrerim. taliin ne kadar ga- rip cilveleri biribirini takip etmiş- ti! Evvelâ Nomikosun korktuğuna uğramış, yakayı ele vermiştik, fa- kat sonra roller birdenbire değiş- mişti, Kara toprağı bizim yerimize İngiliz bâşçâvuşu boylamıştı. (Devami var) MAARİFTE Yüksek Ticaret Mektebi Maarife Devredildi Yüksek Ticaret Mektebinin Maarif Vekâletine devrolunması hakkında- ki kanun meclisten çıkmıştır. An - karada bulunan yüksek tedrisat u- mum müdürü Cevat, bugünlerde şeh rimize gelerek mektebin vaziyetile meşgul olacaktır, Haber alındığına göre mektep idarecileri arasında ba- za değişiklikler de yapılacaktır. Mektebin Ankaraya naklolunması esas İtibarile kârarlaştırılmıştır. An- cak bu iş üzerinde bağı tetkikler ya- pilması icsp ettiği için, mektebin ö- nümüzdeki ders senesini de şehrimiz- de çıkaracağı anlaşılmaktadır. Yalovaya Gidecek Ecnebiler Emniyet Müdürlüğünden: Yabancıların Yalovaya gitmelerin de ve orada kalmalarında Polise hiç bir formaliteye lüzum olmadığı teb- Tiğ olunur. Çapa Markaya Verilen Yeni İhtir: Avrupada emsali olmadığı gibi "Türkiyede de ilk defa tarafımdan i- cat edilen Pirinçunu torbalarının şe- kil ve renklerini namıma tescil eden Iktısat Vekâletinin (5515 - 5365 - 5387 - 5207 ve 5209) numaralı ka- rarlarından sonra; bu kere muhte- IM materyaldan vücude getirilen ve alelümüm müstahzarat #mbalâjlarır nin kapanmasını tesbit ve temhire yarıyan bir (Dişli kapama kap: nün) da 15 sene müddetle ihtira be- ratının; İktısat Vekâletinin 2511 No. ve 26. 5. 938 tarihli kararile namı ma tesçil edildiğini; alâkadarların malümü olmak üzere sayın gazete- nizle ilânını rica ederim. Çapa Marka Pirinç Unu “Fab- rikası Sahibi M. Nuri Çapa İta başlanmasın CEMİYETLERDE: TAN BELEDİYEDE : Daireler Saat 14 de Tatil Edilecek Resmi daire ve müesseselerde İş saatinin altı saate indirilmesi haklın- daki kanun dün vilâyete tebliğ edil- mişti ir temmüzdan 15 eylüle kadar sürecek olan başlangıç saatini her vali, kendi mıntakasındaki tabii va» ziyete göre fayin edecektir. Istanbulda işe sabahları saat kaç- muvafık olacağına dair bugün kati bir karar verilecek- tr, Maamafih valinin şehrimizde de, Ankarada olduğu gibi, çalışma 24- manını sekizden 14 de kadarki müd» | det için teyin etmesi çok muhtemel- | dir. | Gazi Köprüsü Azapkapı cihetinde dünden itiba - Ten Gazi köprüsünün kazık kakma ve istinat ayakları dikme işine başlan- mıştır, Köprü, evyelkine nazaran da ha ziyade söla, yani havuzlar tara - fına doğru yapılmaktadır. Bu suret- le köprünün #ağ cihetine rastlıyan ve Mimar Sinanın eserlerinden biri | olan Sokullu camii olduğu gibi mu- hafaza edilecektir. Bundan başka bu camiin arkasındaki tarihi sebil de ta- mir olunacak, gerek camiin, gerek sebilni etrafındaki bütün binalar is-| timük edilecel 300 Otomobil Çıktı Kara nakil vasıtalarının yıllık fen- ni muayenelerine 15 temmuzda baş- lanacaktır. Buna ait talimatnamenin daimi encümende müzakeresi ya « pılmaktadır. Yeni talimatnameye gö- re evvelâ otobüsler, sonra da otomo- biller musyene edilecektir. Eski olan veya kırılmaz cam masra fını fazla bulan 300 otomobil piya - sadan kendiliğinden çekilmiştir. Bu- na mukabil son bir yıl içinde taksi VERİLİ HABERLER 30-6-0938 Telefon ve Telgrafla semer Vali Dü Vali ve belediye reisi Muhittin Us- tündağ dün sabah Atinadan şehrimi- ze dönmüştür. Muhittin Ustündağ' Aitna seyahati hakkında, gazetecile- re şunları söylemiştir i — Yunanistan Payitaht nazırı ek- selâns Kotzias'ın iki sene evvel Is-| tanbula yaptığı ziyareti iade etmek için Atinaya gittik. Bu seyahat he-| yetimiz üzerinde her bakımdan mü- kemmel intibalar bırakmıştır. Ken- dilerini temsil etmekle iftihar duydu ğumuz İstanbul hemşerilerine her şeyden evvel şurasını kuvvetle teba- rüz ettirmeliyim ki, Yunanistanın gezip dolaştığımız bütün aksamında | Türkiyeye ve Istanbul hemşerileri - ne karşı çok derin ve şuurlu bir sev- gi ve hürmetle karşılaştık. Gerek A- tinada, gerek Delfi'ye kadar geçtir ye son model 460 araba çıkartılmış- tır. Gayrimübadiller En Çok Neden ya . Şikâyet Ediyor Yeni çıkan kanun etrafında alâka- dalarla görüşmek üzere Ankaraya giden, Gayrimübadiller cemiyeti u- mumi kâtibi Şahap* şehrimize dön- müştür. Oğrendiğimize göre, Gayrimübadil lerin şikâyetleri bilhassa şu nokta - lar üzerinde toplanmaktadır: Bugüne kadar istihkak mazbata - ları nazari dikkate alınarak tevziat yapılmakta idi Gayrimübadillerin istihkakları mecmwü üzerinden yüz- de kırk nisbetinde bono tevzlatı ya- pılmıştı. Bu kanun lâyihasına göre, bâkiyei istihkak üzerinden ancak yüzde on nisbetinde hazine tahvilâtı verilecektir. Gayrimübadiller bunun hakikatte istihkak mecmuunun an - cak yüzde beş nisbetini- tuttuğunu ifade etmektedirler, Evvelce verilmiş olan © 4Olardü ne kadar bono halinde piyasada yüz- de yirmi, yirmi beş tedavül eder- ken, yeni kanunla bunlar alâkadar- ların ellerinden alınarak bono muh- teviyatının yüzde onu hazine tahvi- lâtı olarak veriliyor. İki taraftan da zarar gödüklerini idia eden Gayrimübadiller bu işte bir zühul olduğunu ileri sürerek hü- kümete yeniden bazı müracaatlarda bulunmuşlardır. BİRKAÇ SATIRLA b — tarafından o Boğariçinde tersane kurulacağı doğru değil « dir. Tersaneler İaliçte kurulacaktır. nhisarlar idaresi İzmir fun ve cümhuriyetin on beşinci yıldönü - piyasaya çıkaracaktır. | uhisarlar İdaresinin muvakkat kad ro 'müâdeli bugün bitmektedir, Ya rın esas kadro-tebliğ edilecektir. D bal nacaktır. mü münütebetlerile iki nevi digssa daha ehiz tarife komisyonu Ağustosun ortalarına doğru şehrimizde topla. ğimiz yerlerde ve Mora yarımada - sında heyetimize ayni sevgi ve hür- met yörterildi. Atatürkün cihanşümul valığr nın Türkiye ve Türk Milleti hak- kında ne kadar sihirkâr ve hür- metkâr tesirler yarattığına bir; kere daha şahit olduk. Göğüsleri- miz gururla, iftiharla kabardı ve gözlerimiz sevinçle yaşardı. En büyüğünden en küçüğüne ka- dar bütün resmi makamların mümes silleri ile mensupları tarafından her yakit ve her yerde gördüğümüz dik- kat ve İhtimam; en yaşlısından en; gencine kadar halk tarafından her imkâü ve vesilede gösterilen alâka ve sevgi bizi hakikaten mütebeyyiç el- ti, Başta aziz dostum ve değerli arka daşım payitaht nazırı Bay Kotzias ol- duğu halde tanımakla mübahi ol duğumüz bütün halk mümessilleri kölplerinden coşan sevinci, kardeşlik sevgisini şelâmlarile birlikte İstan- bul hemşerilerine ve Türk vatan- daşlarına sadakatle iblâğını bizden ısrarla istediler. Bize tevdi edilen bu vazifeyi odeğerli delâletinizle bü- tün Istanbullulara karşı ia ederken bütün vatandaşlarıma karşı da ifa et- miş olmakla derin ve sonsuz bir zevk duyuyorum. Yunanistanın çalışmaları Yunanlı dostlarımızın o yakından igümüz bu samimi düşünce ve duyguları bizim kendi haklarındaki hissiyatımıza tamamen tevafuk et mektedir, Yunanistanın bilhassa son yıllar zarfında her sahada gösterdi ğl terakki ve inkişaf cidden büyük takdirlere lâyıktır. Her yerde yeni bir teşebbüsün temelleri atılmakta, yeni yeni halk hizmetlerinin esasları kurulmakta ve mevcutları ıslah ve tevsi edilmektedir. Resmi faaliyetle. re yer yer büyük hususi yardımlar ve teşebbüsler de eklenerek geniş bir imar manzumesi meydana getirildi- ği aşikâr bir surette göze çarpıyor. Bu eserin en değerli ve başlıca ya- pıcılarından biri de dostum Kotzins- tır. Bize karşı kalbini en geniş bir civanmertlikle açmış olan bu mükem mel insan, bitmek tükenmek bilmi - yen enerjisi ve başarıcı teşebbüs ka- biliyetile kendisini bütün vatandaş - larına sevdirmiş © ve hemşerileri- Seyahatinden Döndü Muhittin Üstündağ Yunanistanda Gördüklerini Anlatıyor Sinema ve Tiyatroların Ucuzlatılması Kanunu Ankâra, 29 (Tan muhabirinden) — Halkın bedii eğlence ihtiv İatedıyabımek için hükümetin sine ma ve tiyatroların ucuzlatılması hak İkında hazırladığı kanun lâyihesı bu gün mecliste. görüşüldü ve kabul e- dildi. Kanunun mucip sebepler lâyiha - sında hulâsaten şöyle deniyordu “Halkın bedii eğlence İhtiyacın: tatmine yarıyan tiyatro ve sinemalar memleketimizde, ihtiyaca kâfi ge - lecek derecede inkişaf edemem tir. Tiyatro ve sinemanın yalnız bi €ğlence vasıtası olmadığı ve her iki- sinin de halkın söviyesini yükselt - mekte büyük tesirleri bulunduğu şüphesizdir. Bu iki,güzel sanat şube sinin memlekette inkişafını temin et mek üzere her şeyden evvel bunla- rin halkın rağbetine mazhar olması ve bunun için de bu müesseselerin halktan alacağı damga ücretlerinin yüksek bulunmaması lâzımdır. Hükümet memlekette sahne haya tının tamim ve inkişafını temin et- mek üzere İcap eden tedbirleri al - mış olmakla beraber, bu tedbirleri mali cihetten de takviye etmeyi fay dahı bulmuştur. Muhtelit encümetin yaptığı deği- şikliklerden sonra kanun iğyihası şu şekli almıştır: Madde 1 — Tiyatro ve sinemala- rn bilet bedelleri üzerinden dam - ga, tayyare ve belediye resmileriyle darülâceze hissesi olarak bir kuruş- tan aşağı olmamak Üzere yüzde on resim alınır, Resmin hesabında her yirmi paradan aşığı kesirler yirmi paraya İblâğ olunur. Bilet bedelinden maksat, bu vergi haricinde temaşa ücreti olarak mü- essese tarafından alınan paranın ta- n Atina Nazır e Atina belediye reisi ve arkadaşları memleketimize karşı bes Jemekte oldukları samimi başlılıkla- rını ve sevgi duygularını bizzat ifade etmek ve göstermek için Cümhuriyet bayramımıza tesadüf eden tarihlerde şehrimize ve Ankaraya gelecekler - dir. MÜTEFERRİK : Elektrik Idaresi Yarın Işe Başlıyor zi İstanbul Elektrik umumi müdür «| Madde 2 — Bu resim biletler üze lüğü yarından itibaren çalışmağa rine Maliye Vekâletince bastırıla- başlıyacaktır, Umumi müdürlük kad |cak' hususi pulların ilsakı suretiyle rosu şehrimizde bulunan Nafin Ve-)istifa olunur. M Vekâletince kili Ali Çetinkaya tarafından tasdik |tayin olunacak yerlerde resmin bi - olunmuştur. Kariro bügün tebliğ ası İletlara math damga vazı suretiyle Tecektir. istifası mecbüridir, Resmin idarenin ecnebi olan yüksek me -| kontrolü Maliye memurları tarafın murları yerine tayin edilen Naflaldan icra edilir, Vekâleti müdürleri, şirketin bütün | Madde 3 — Tiyatro ve sinemalar işlerini devir almışlardır. Kadronun da bilet kullanılması ve biletler üze son şekli, evvelce yazılan şeklini mu-|rinde bedelinin gösterilmesi mecbu- hafaza etmektedir. Bu şekle göre, u-İridir. mumi müdürlük vekâleten, Nafia| İnzibat ve kontrol için alâkadar Vekâleti münakalât & dairesi relsi makamlarca #nemur ödilerler hariç Kadri tarafından deruhte edilmiş ve |olmak üzere sinema ve tiyatrolara müuavinliğine Nafia şirketler başmü | bedava olarak veya tenzilâtlı ücretle fettişi Süruri Devrimer tayin olun - | girenlere, oturdukları mevkiin bilet muştur. Fen heyeti reisliğine, İstan- | bedeline göre alınması lizimgelen bul telefon müdür vekili Emin, kon- | vergi miktarinda pulu veya soğuk trol ve mürakabe reisliğine, Nafia| damgayı havi bilet vetilmesi mec teftiş heyeti reisi Şefik getirilmiştir. | yuridir. Nafin Vekil Ali Çetinkaya, dün| Sinema ve tiyatrolarda bilet kuk de öğleden evvel, Nafla şirketleri | anılmaması veya duhuliye ücreti &- başmüfettişliğinde meşgul olmuştur. İlındığı halde bazı müşterilere bilet Kendisinin yarın, Metro hana gide-| verilmemesi veya alınan ücretten ek- rek yeni idareyi gözden geçirmesilsik bedelde bilet verilmesi ve ya muhtemeldir. hut satılan biletlerin müşterilerden Elektrik şirketinin müdürleri bu -İalınıp tekrar satışa çıkarılması halle n Metro handan ayrılacaklardır. | rinde damga resmi kanununun 13 ün Birahane Neye Derler? |cü maddesinin müaddel 9 uncu nu- Küçük sanat işlerinin Türk teba-|marası hükmü tatbik olunur. Bilet asından olanlara #it olacağına dair | kullanıldığı halde üzerinde bedel kanunun sarahatine karşı bazı yaban | gösterilmezse bu biletler beş lira kıy cı garsonların gazinolarda çalıştırıl- İmetinde addolunarak ona göre re - dığı esnaf bürosu tarafından görül -İsim ve bunun beş misli ceza alınır. müştür. Bu gibi garsonların ancak bi (Arkası: Sayfa 8, sütun 4 te) rahanelerde çalışabilecekleri kanun - hükümlerindendir. Esnaf bürosu şeh rimizdeki gazinoların birahane sayı-| lip sayılmıyscağını ticaret odasın -| TAKVİM ve HAVA dan sormuşru, Odanın tetkiklerine 30 Haziran 1938 PERŞEMBE Gün: 30 göre şehrimizde yalnız bira satan mü- esseler olmadığı ve gazinoların bira- hane sayılamıyacağı neticesine varıl mış ve bu yolda cevap verilmiştir. Ses Müsabakası Beyoğlu helkevinin tertip ettiği ses müsabakasının neticeleri dün tes- bit edilmiştir. Birineiliği Bayan Le- man Yalın ile Düriye Atasayar, !kin ciliği Bay Muammer Osim ile Vahit YURTTA HAVA VAZİYETİ Sınnay Arabi: 1397 Rebiülâhır: 30 Güneş: 434 — Öğle: İkindi: 16.18 — Aksam: Yatsı: 2148 — İmsâk: Hızır; 56 Rumi 14 Haziran: VT i2ir| 1945 217 j — Akartuna kazanmışlardır. Kazanalara birer radyo makinesi- le birer saat, dün Jüri heyeti ve ba- zi davetliler huzurunda halkevi baş- kanı Ekrem Tur tarafından veril - miştir, Boyoğlu halkevi müsabakaya kar- İşi gösterilen alâkanın büyüklüğünü nazarı dikkate alarak, daha geniş öl- nin kalbini bihakkin kazanmağa mu- vaffak olmuştur. çünde bir ses müsabakası hazırlama» Zn karar vermiştir. Yeşilköy meteoroloji istasyonundan aW man malâmata göre, yurdun doğu, ceo” doğumu, orta, cenubl Anadolu ve Karade” nizin şark köşelerinde hava bulutlu, diğe” bölgelerde açık geçmiş, rüzgârinr umü yetle şimali istikametten orta ette, <© nup doğusunda kuvvetlice esmişti Dün İstanbulda hava epik geçmiş TÜ” Sr şimali şarkiden saniyede 2 14 4 HP re hızla esmiştir. Saat 14 te baromcir” 757,0 milimetre idi.Hararet en çok gün“ te 61,0 gölgede 29,5 ve en oz 13,4 santi ” grat olarak kaydedilmiştir.