âdi . » 10 Ankara, 29 (Tan muhabirinden) — Kamutay af kanununun müzakeresi münasebetile tam mânasile tarihi sa atler yaşadı. Ve bütün bir tarih dev- resinin dosyasını kapamazdan evvel | son hesabını gördü. Kürsüye evvelâ İbrahim (İsparta) çıktı. Geçmiş, acı zamanları hatır - lattıktan sonra dedi ki: i — Milletin varlığına tecavüz eden Terin aflarına gönlüm razı olmuyor, Bu ülke, yalnız hizmet edenleri ih-|! tiva etmelidir. Kalplerinde vatan aş İ kı taşıyanlar, aziz oluyorlar. Düş -|! manlara yardım eden fasiki mahrum | Şükrü Kayanın - Telgrafı Dahiliye Vekili ve Parti Ge- nel Sekreteri Şükrü Kaya İstan bul garetecilerine aşagıdaki tel grafı yollamıştır: Türk Gazetecileri İstanbul Nihayet bir hakikati tebarüz ettirmekten ibaret olan vazifemi! ifa münasebetile gösterdiğiniz | İ arkadaşlığa teşekkür &der, sev- gilerimi ve saygılarımı rım. lar, imansızlıklarının cezasını çeki- yorlar. Buna rağmen af teklifi insan ık nâmına muvafık görülebilir, Bun Jarın millet ve tarih huzurunda da Dahiliye Vekili ve Parti #İ kazanmış, yürekten pişman , ve Genel Sekreteri İ içok dikkatli olmaları Jâzımdır. * Şükrü Kaya i Bu af Atatürkün bir ilhamıdır. ———— İnsanlık için yeni saadet yolunu| sonra normal vatandaşların haiz ol Milletler Cemiyeti değil, Atatürk bulmuştur. Bu asırda mahdut a- damlar yetişmiştir. Atatürk hep- sinin üstündedir. Atatürkü dünyanın umumi siya - setine baş yapsalar, dünya kurtul - muş ve doğru yolu bulmuş olur, Emin Sazak'ın sözleri Emin Sazak (Eskişehir): — Bu memlekette selâmeti söz birliğinde, Şefin etrafında toplan - makta gören bir parti var. Böyle ol- duğu halde, bu kanunun gelmesine tahammül ediyorum. Bu his, bütün millette umumidir. Anamız, baba- mızı öldüreni affedebiliriz. Fakat milletin istiklâlini yok etmek istiyen insanlar tarihte görülmemiştir. Böy le bir cürmün çocuklarımız tarifin - dan affedilecşk bir cürüm diye öğ- Tenilmesine Tazı olamam. Böyle bir zihniyeti nasıl olur da çocuğuma ve- ririm. Beni perişan eden budur. Af- fı kabul etmekle tarih huzurunda, gelecek nesil huzurunda bir cürüm işlemiş olmuyor muyum? Yanlış mı görüyorum. Maarif ve Adliye Vekil İeri bize bunu anlatsınlar.. Gelecek nesil için tehlike yok mu? Böyle cür mün affedilebilecek bir şey diye ço- cuklarımizın kafasına girmesi caiz mi? Bu adamlâr"içinden Erzuruma ka dar giden demiryolunu görünce ben hata etmişim diye kendini demiryo- lama atacak çıkacak mı? Aka Gündüz'ün sözleri Aka Gündüz: duğu hakları iktisap ediyorlar. Üçüncü kısım da yıllardanberi ha- pisanelerde yatan ve adedi 25 olan mahkümlardır ki bunların cezası kâfi görülerek kayıtsız ve şartsız atfedili- yorlar. Kanundaki bu üç hedeften başka dikkatle takip ettiğimiz bir de pren- sip meselesi oldu. Bu prensip mesele si, bu kanunun şümulünün içinde, normal cezâa mahkemelerimizin nor- mal sdliye teşkilâtımızın kararların- dan herhargi birisini koymamak. Gö. rüyorsunuz ki, arkadaşlar, kanun siz- lere yersiz bir gururla bir af getir) miş mahiyetinde değildir. Bilâkis he-| saplı, kitaplı, ve ölçülü bir af getir.) miştir. Biz aradan yirmi sene geçtikten sonra, meseleyi tetkik ederken gör- dük ki, o günlerde o zaman doğma- mış çocuklar bu suçla hiç bir alâka-| 5 . Istanbu' ve Üskü (Başı 1 incide) tanbul adliye sarayının yapılmasına bu sene içinde başlanacağını kuvvet le zannetmekteyim. Üsküdar adliye binasının inşasına da bu sene başla- nacaktır. Muharririmiz, meşhut” suçlar ka-| nununun ağır ceza suçlarına da teş mili hakkında meclisçe kabul edilen! kanunun tatbik şekli hakkındaki; bir sualine de şu cevapları almıştır: — Evet, meşhut suçlar kanunu - nun ağır cezalara teşmili hakkında» — Ben kendimi mânevi bir müc-|ki kanun Büyük Mület Meclisinden rim mevkiinde görüyorum. o Çünkü | çıkmıştır. 3005 numaralı kanunun bi! affolunmıya ben muhtaç iken yanlış|rinei maddesini değiştiren yeni ka- ln sd bale bağ meni VWEPdiği te hayata atılacak çağa varmış bulu- nuyorlar. Benim duyduklarıma göre, bunlar arasında babalarının fenalık- larım yüzüne vuranlar bile var. Bu çocuklar istiyor ki, artık kendileri de İ babalarının hatasını tamir edebilmek ve memlekete olan borçlarını ödeye- bilmek için kendilerine fırsat verili sin, esasen bir cürmün mücrimden İl başkasına sirayet etmesi hiç bir hu- ilkuk prensibine uygun olmadığı gibi sirayet eder gibi görünmesi de ayni derecede muzırdır. Arkadaşlar, arkadaşlarım, söz söy- lerken, şimdi biraz evvel bendeniz de maruzatta bulunurken ve hattâ ara- muzda hasbihaller ederken daima bu adamların şahısları gözümüz önünde bulunarak mütalea yürütüyoruz. Yü- rüteceğiz ve yürütmekte devam ede- ceğiz. Yalnız reylerinizi verirken bu adamların ailelerini ve çocuklarını düşünerek müsamahakâr olmanızı rl. ca ederim. Bu bedbaht adamların ço cuklarını düşünerek reylerinizi isti- mal etmeniz, kendileri hakkında söy- lenen sözler kadar yerinde olacaktır. Bundan başka yine göstermiş olaca- ğız ki, büyük milletler ve bü; şef- ler cezslarında ve afivlerinde daima büyük hamleler yaparlar. Türk mille ti onun şefi çok büyüktür. Affi de eserleri gibi büyük olacaktır, - şiddet li alkışlar, bravo sesleri - Adliye Vekili beyanatta bulunduk- tan sonra Mehmet Somer heyeti mah susadan karar alanlar hakkında iki sene #mme hizmetinden mahrumluk şartının kaldırılmasını istedi. Adliye enciimeni isi Kurultavın reyine bırak tı, Kurultay Mehmet Somerin takri- rini kabul etmedi. Ateşli umumi münakaşadan sonra maddeler hemen hemen münakaşasız. ca kabul edildi. darAdliyeSaravları maddelerin ve izler'n nelerden iba - ret bulunduğu. ve şahitlerin hüviyet lerini ihtiva eder. Şikâyet veya şahsi dava yoluyla takip edilen"suçlarda şikâyet”edil - diğinin zabıt varakasına yazılınası ve şikâyet edenin bu varakayı imza- laması lâzımdır. Bundan evvelki fıkralarda, delil - lerin tesbitine müteallik olmak üze- re zabıtaya da verilmiş olan vazife, ağır ceza mahkemesinin vazifesine giren meşhut cürümler de münhası- Tan cümhuriyet o müddelumümisine aittir. TAN Af Kanunu Kabul Edildi Bayar'ın (Başı 7 ncide) milli müdafaa ve milli mücadele es- masında, bizimle yanyana, omuz omu- za, İstiklâl için mücadele ve müca- hede etmiş mübarek bir vatan parça sıdır. (Alkışlar bravo sesleri), eğer, milli mücadelede kahramanlık göster mşi her hangi bir şehrimizle Hatây'n x, yaptığı mücadeleyi mükayese eder - Hmmm AŞ e Mi Zi en hafif münasile yani hiç olmaz bi sermayeleri, memleketimizde), , Kahraman şehrimizle, müsavi o- her türlü sayı ve kolaylık bekliye-İ:acax derecede, İstiklâl uğurunda fe- Mk, Derim melena emir, Böyle bir hak be B kati tasfiyesi halkındaman. | MENSeYiZ. Bu Türkiye egiyiriysi lm haberler'verirken Gümirriyet i-|n4x, ancak yapamıyacağı. bir iştir, arsin gi Seal GE enkei He | A Fe de etmiştir: Kimsenin toprağında Türk milleti, seyyan muameleye tâ- gözümüz yok bi insanlardan mürekkeptir. Hiç kim-| “Biz, hiç kimsenin topraklarına gö- se imtiyaz, Türk kanunlarından ayrı- | zümüzü dikmiş değiliz, hiç kimseden lık iddia edemez. birşey istemyoruz. Ancak, milli hak- Hesap (Başı 1 incide) Fakat müsbet çalışmak ve meş- Başvekilir af meselesi münasebeti- |kımızı istiyoruz. Bu milli hakkımızı | le söylediği sözler, ancak bütün ide- |istediğimiz zaman bunda Tolerans his allerini tahakkuk ettiren, rejimi kalp-| sesi olmadığını da ilâve etmekten ç* vi 30-6-933 —— Başvekil Millete Hesap Verdi ması için azmimizi yeter görü; Sizin teveccüh ve muhabbetini yik olmak bizim için en arzu bir keyfiyettir. Eğer bizi meml umumi hayatında ve tahsisen davasında Sizin arzularınızı nizi lehimize olarak vermeyi ... rekli alkışlar) esirgememenizi ederim. (Şiddetli ve sürekli İbrahim Demiralay (İsparta) Celâl Bayar hükümetine her ta itimat etmekte hiç tereddüt mekteyiz. Fakat avdetimizde işinin müsbet bir şekilde hall sini görtmekle bahtiyar olacağı Hükümet ittifakla itü reyi aldı Başvekilin nutkundan sonra İİ mete ittifakla itimat reyi verilm) müteakip Celâl Bayar tekrar X süye gelmiş ve: .— Arkadaşlar teşekkür edü lerde yerleştiren, kimseden pervası | kinmiyoruz. Hak gözetilir ve istenir. | Biz, Şefimizin kudretli irade vi olmıyan olgun ve bahtiyar bir nes-| Biz başkalarının hakkına riayet edi-| #anile hareket #ttikçe sizlerin in Başvekilinin kullanabileceği ne- cip ve asil lisandır. Bu sözlerde asil kelimesinin delâlet ettiği bütün şefe- kat ve genişlik vardır. Bu sözü sabah celsesinde 150 likler hakkında ağır bir lisan kullanan hatipleri tenkit i- çin söylemiyoruz. Sarfedilen bütün sözler, mutlaka söylenmesi lâzimge- len sözlerdi. Bütün bir tarih devrinin besabı görülürken, dosyası kapatılır- ken bu sözlerden herhangi birinin e- sirgenmesi noksan kalırdı. Millet var bığına karşı en ağır suçlar işliyenleri affederken bütün bir dünyadan Iba- ret dar zindanlarının kapısını açar ken, aleyhine çalıştıkları rejimin ne- ler yarattığını görmek ve pişmanlık duymak fırsatını kendilerine verir- ken son bir defa içini dökmeye mut- laka muhtaçtı. Mebuslarımız, mille- #in duyduğu bu ıstırabı ifade eder- ken, Türk inkılâbinin demir gibi sağ- lam ruhunu ortaya koymuşlardır. Ka mutayın dünkü hrtabet seviyesi çok yüksekti, Affedilecekler hakkında belki de fazla ağır sözler vardı. Fa- kat bunların hiç biri, bir hatibi te. sir yapmak için hazırladığı cümleler değildi. Her biri yanık bir yürekten ve acı tecrübelerle olup hâtıra âle- minden geliyordu. 9 ununla beraber, Başvekilin söylediği son vakur sözler, bu münakaşayı en olgun bir şekil de bağlıyor ve mazinin hesabini kapıyor. Affedilenler yeniden doğa caklardır. yoruz ve isteriz ki başkaları da bi- zim hakkımıza riayetkâr olsun, Hatay meselesinin bidayette uğra- dığı müs ve orada cereyan 8 - den feci hâdiseleri, muhtelif vesile ve şekillerde size ifade edilmiştir. Cemiyeti Akvamın oraya seçime nezaret için gönderdiği heyet çekil - miştir, Bu heyet hakkında Cemiyeti Akvama müracaat “tmiştik. İntiha- bat daha selâmetli ve emniyetli şart lar içinde yapılmak için tehir edil - miştir, Hatay için mevcut garanti muahedesinde derpiş edilen askeri teşriki mesaiye dsir müzakereler de vam etmektedir, Bugün çok arzu &- derim ki, size bu mesele hakkında müsbet bir şey söyliyebileyim. Şim dilik söyliyebileceğim şudur ki, aldı ımız malümata göre bu müzakere çok ilerlemiştir. Biz mesoleyi dosta ne bir şekilde halletmek prensibin - den ilham alarak Antakyadaki heye timize, son talimatı vermiş bulunu yoruz. Diğer taraf ta ayni ham ve ayni prensiple hareket ettiği tak - dirde bu davanın, yani askeri miiza- kerenin, İyi bir surette biteceğini &- mit etmek caizdir. Hatay davamı - zin mesut bir tarzda halledilmesi ve Fransızlarla çok çetin bir imtihan geçirmekte olan dostluğumuzun mah Tuz kalması için, ki, bunu her iki ta- raf la istemektedir, askeri müzskere nin evvelemirde itilâf ile neticelen mesini zaruri addetmekteyiz. (Bra vo sesler, alkışlar.) Ondan sonra feshedilen muahede- | Bilinen ve kapanan #azileri üze-| rinde değil, yeni yapacakları isler ü- zerinde bütün millet hassasiyetle du- lerin yerine yenilerinin ikamesi ve Hatayda diğer muamelâtın ikmali ve cenup hududumuzda iyi komşulu bir kelime ile başkalarını affetmiye teşebbüs ediyorum. Bu kanundaki sf kelimesi bir formül halindedir. Mânası, bir cezayi bitmeden affet - mektir. Fakat benim affetmiye mad- di ve mânevi hakkım var mı? Mâne vi hakkim yaktur. Bunu yapmakla mânevi mücrim vaziyetine giriyo - Tum. Çünkü kocasını İnönünde, ev- lâdını Sakaryada birakan Türk ana- larının felâketine sebep olanlara be- Yaz rey vereceğim. Ellerimi açıp di yorum ki: Ey öksüz bırakılan kar - ideşler, analar; bu kanuna beyaz rey mi dolayı siz beni affedi- Mehmet! Ben bu beyaz reyi ver. medim. Kardeş, beni affet. Bu he- yaz rey için esbabı mucibe lâyiha $ına lüzum yok, Niçin beyaz rey. Muhakkak manen #0 racaksınız: Tek eshabı mücibe var, Hükümet böyle mühim bir kanun hazırlarken Büyük Şefin reyini al- manış mıdır?. Atatürk Şef oldu- ğu günden beri ne söylediyse, ne yapmışsa İyi yapmamış mıdır?, Rü- tün eshabı macibe budur. Arkadaş- lar, Atatürk düşünmüştür, hüküme tin kararına evet demiştir. Demek ki bunda bir iş var. Ona inandığı- mız, itimat ettiğimiz için buna i-| 529, 534, 539, 540, 540, 551, 565, 567, man ediyoruz. İşte ben onun için beyaz rey vereceğim. Adliye Vekili kürsüde Bunu müteakıp kürsüye Adliye Ve ili gelerek €zcümle şu sözleri söyle- s3 k di: — Tetkik ve tasvibinize arzolunan kanun lâyihası münhasiran üç hedefi istihdaf ediyor: Bunlardan birincisi 150 likler, ikin cisi heyeti mahsusa kararları, üçüncü hedef te İstiklâl mahkemesi mahküm larıdır. lar ve şartlar altında affediliyor. nun aynen şudur: Madde 1 — Adliye teşkilâtı olan yerlerdeki belediye sınırları içinde ve punayırlarda işlenen ve faili o sı rada veya pek az sonra yakalanan: A — Ağır ceza mahkemelerinin vazifeleri dışındaki meğhüt suçlar B — Türk ceza kanununun 529, 534, 539, 545, 547, BAR, 551, 565, 567, 534, 539, 545, 547, 548, 551, 565, 573, 568, 571, 572, 573, 574, 575 ve 576 wel meddelerile 540 ıncı maddesinin 2 inci fıkrasında yazılı meşhut ola- rak İşlenen (o kabahatler hakkında takip ve duruşma, bunun hükümler rine tâbidir, 3005 sayılı meşhut suçların muha - keme usulü kanununun da bazı mad deleri değiştirilmiştir. Bu kanan da aynen şöyledir: Madde 1 — Faili suçu işlediği sı- rada veya pek az sonra yakalanan: A — Ağır ceza mahkemesinin va- zife gördüğü yerlerdeki belediye s- mırları içinde işlenen ağır cezalı meş hut cürümler, B — Asliye teşkilâtı olan yerler. deki belediye sınırları içinde ve pa- nayırlarda işlenen ağır ceza mahke melerinin vazifeleri dışındaki meşhut cürümlerle Türk ceza kanununun racaktır. Aralarında memlekete ni- | Cümhuriyet müddelumumisi ağır ceza mahkemesinin vazifesine giren meşhut cürümlerde lüzum gördüğü şahitlerin ifadelerini de muhtasaran zapteder. Cümhuriyet müddetumu - misi yakalanan şahsı sorguya çekil - dikten sonra âmme davasını açmağa lüzum görür ve umumi hükümlere tevfikan takibat yapılmasını zaruri kılacak sebepler mevcut bulunmaz - sa düruşma yapılmak üzere maznu nu iddianame ile o gün vazifeli mah kemeye gönderir. Madde 9 — Vazifeli o mahkeme, cümhuriyet müddelumumisi tarafın dan sevkedilir edilmez başka işlere na başlar. Duruşmanın bir celsede bitirilmesi lâzımdır. Kanuni zaruret. ler dolayısile işin bir celsede kara- ra bağlanması mümkün olmazsa du - Tuşma bu imkânsızlığı doğuran nok- sanların en çabuk vasıtalarla ikmali için lâzım gelen müddet göz önünde tutularak ona göre başka bir güne tehir edilebilir. Ağır ceza mahkeme- sinin vazifesine giren meşhut cürüm lerde mahkeme umumi hükümle - re göre takibat yapılması lüzumuna kanaat getirirse bu dairede takip &- STI, 572, 573, 574, 575 ve 576 ınmet maddelerile 540 ve 547 inci maddele rinin ikinci fıkralarında yazılı meş- hut olarak işlenen kubahatler hak- kında takip ve duruşma bu kanun hükümlerine tabidir. dışında meşhut bir suç işlendiği za- ği maddi sübut dilmek üzere evrakın ocümhuriyet müddeiumumiliğine tevdiine resen dahi karar verebilir. Bu karar kati- dir. Yeni Spor Madde 4 — Ağır cezalı cürünler Kanunu man zabıta, yakalanan şahsı tanzim | Ankara 29 (TAN muhabirinden) edeceği zabıt varakası ve elde edece | Bugün kabul edilen Spor Kanunu delillerile birlikte |münasebetile söz söyliyen Dahiliye vakit geçirmeksizin ayni günde cüm | Vekili Şükrü Kaya, bükümetin bu huriyet o müddelumümiliğine teslim |işe verdiği ehemmiyeti belirtmiş ve Bunlardan birinci kısım sıkı kayıt. | eder. Zabıt varaksı yakalanan şahsın!ğa büyük kıymet verileceğini ilâve bilhassa güreşe, biniciliğe ve dağcili- fak ve dedikodu havası getirebilecek lerini zannedenler varsa aldandıkla- rını çok çabuk farkedeceklerdir. Bu kadar müsbet ve hayırlı işler başar- mak imkânını veren milli birlik ve âhenge olan herhangi tecavüzkârlığa Türk milleti müsamaha gösteremez. Başvekilin, hakiki inkılâpçının ğun idamesi tevali edecektir. Eğer davamızı dostane bir şekilde hatlet- mek imkânını bulursak herkesten ev- vel biz sevineceğiz. Şurası muhak - kaktır ki, bu milli dava ancak, Ha- tayı, Türk ekseriyeti içerisinden bir hükümet kurmuş ve Türk kültürle idare olunur bir halde görmekle hal Yolunabilir (Bravo sesleri, alkışlar). vazife telâkkileri hakkında söyledi: | Bugün dava, henüz, size bu dediğim ği sözler, inkılâbim mânasını kav-| hal tarzına fiiliyatta isal edilmiş ola ramıyanlara ve dünkü hizmete kar- | rak ifade olunabilecek bir vaziyette şıhık imtiyaz ve inhisar bekliyen-| değildir. Fakat bundan evvelki veha ler varsa bunlara çok kuvvetli bir Başvekil diyor ki: “Birkaç bedbah- tı aftetmişiz, etmemişiz, hiç bir mad- di ehemmiyeti yok. Mühim olan nok- ta; kinlerin susması ve Türk vahde- tinin, yüzellilikleri bile hariç bırak- mak ihtiyacı duyulmıyacak kadar bü- tünleşmiş ve çelikleşmiş olmasıdır.” B aşvekilin Kemalizmin gerek sağdan ve gerek soldan gel- , daha samimi diyeceğim, hava esmiye başlamıştır. Ve bu hava böyle esmekte devam ederse orada bekle- diğimiz dostluk esasları dahilinde bir neticeye varmak mümkün görülmek tedir, Kati salâhiyet | Büyük Meclisin tatili dolayısile ar kadaşlar sizden bu iş için, kat'i salâ hiyet istiyorum. Bu salâhiyetle icap ederse mevcut veya münfesih bazi sin, bütün yabancı ideolojiler hak. |9hkâmı ahdiyenin temdidini yapaca çok yüksek olsn Samimi müzah niz bizimle beraber oldukça da! günler istikbaldedir demiştir. re ile Türkiye grupunu teşkil 29 şubenin, bal noktas: işletmesinin idaresi de yardır. bahsetmiş olduğum, kalkınma keti devam etmiş Ve milli ik: seri inkişafının dâ yardımiyle ki rımızda yeni bir tezayüt kay rincisine Düyunu Umumiye 1 lerinin tamamını bundan | emlaa mübayasasında istimal mek suretile Türk parasile ö mek niyetini izhar eylemiştir. Halbuki 1936 senesi Türk — sız anlaşması mucibince Socldte İT" merelale Franco — Turgue'e mo” olan ve bu şirkete Şimdiye ki” şayanı memnuniyetbir şekilde mi re edilen muamelât, taksitlerin (91 miz e 50 sine şamil bulunmakta ” Bü baptaki müzakeler devam e tedir. Ingiltere hükümetine gelince, K kiye hükümetile akdettiği gili” Türkiyenin milli müdafaasına 1” tezi malzemenin İngiltereden s5: alınmasını teshil eden bir kredi manda, Türkiyenin, techizat ve (K nabiini ve Ingiltere ile olan ü ni inkişaf ettirebilmesini temi, Credits Guarantee — in 10.000.000 sterlil İ ye bu suretle ehemmiyetli bir ret elde etmiş olduğu cihetle bu! , taki müzakelerin Elie İğ ticelenmiş olmasından dolayı ke 4 raya gelen İngiliz ihracat kredi | ranti dalresi reisi Miksen ve ları şerefine Iktısat Vekili Şakir sebir Ankara Palasta bir akşam yafeti verdi, | Ziyafette Muammer Eriş, Eti Ba umum direktörü Ilhami Pamir, & mer Bank umum direktörü Nur Jah Esat Sümer ve Iktisat Vekâl erkânı bazır bulundular, z Ziyafetin sonunda Şakir Kese bir nutuk söyliyerek Londra anla masının iki milletin 'ktsadi mün sebetlerinin Inkişafında il kadım duğu ümidini izhar etti, Ingiliz t ret ataşesi albay Vuts'un vazifesi den ayrılacağından dolayı tees gösterdi ve ticaret ataşesinin İki leket müşterek menfaatlerine hiz lerinden bahsetti, Bay Vuts buna teşekkür etti. kiyeye Ikinci bir vatan gözüyle bi. ğını, kalbinin daima burada kali ğını söyledi. ği Bây Miksen de iki memleket sında başlıyan yeni ve hayırlı sebetlerin inkişafı bakkında ten kında ortaya koyduğu prensip, açık. | 32 gibi lüzumu halinde milli da- tir, katidir. Bu mâna ve ruhta bir | VaMıZı müdafaa İçin icap eden ted- Kemalizmin bekçisi olmak her Türk | birlerin ittihazı hususunda da im - vatandaşının vazifesidir. Başvekilin |Xân elde etmiş bulunacağız. (Hey- dediği gibi, her türlü rejimlere. ken- hay sesleri, alkışlar). Her şeyde kuv di ülkelerinde kalmak şartile saygı vetimiz sizin itimadınızdır. ve müsamahamız var. Fakat hudu-| Si” İçöz (Yozgat: — Yerden gö dundan çıkıp ta milli Kemalizmin hu. | ö9 Kadar. duduna girmeye kalkarsa büyük mu- Başvekil Celâl Bayar devamla:— kavemet görürler ve kafaları kırılır. | 2:29 tevdi ettiğiniz davaların milli Celâl Bayar neticede Hatay da, | Menfsate uygun bir şekilde başarıl. vasının son safhasını anlattı. Ve | m m milli azmimizi en açik ve şüphe ka-|itimadın dahili işler hakkındada bul etmez bir şekilde ifade etti, | Türk şeref ve itibarını hergün bir de- Kamatay, Celâl Bayar hükümeti. |'ece daha yükselten harici işler hak- nin bu milli işi başarmak için iste.| kında da yerinde olduğuna bir kat diği geniş salâhiyeti seve seve, tam | daha kanaat edecek ve Türk olmanın bir huzur ve itimat içinde verdi. | 25Siz şerefini kalbinin derinliklerinde Celâl Bayarın müsbet, olgun, söz. | duyacaktır. . ni sivepes